< Return to Video

Dünyanın en eski hastalıklarından birini yok etsek?

  • 0:01 - 0:05
    Yalnızca bir an için hayal edin,
  • 0:05 - 0:10
    kirpikleriniz dışa değil,
    içe doğru bükülüyor,
  • 0:10 - 0:12
    gözlerinizi her kırptığınızda
  • 0:12 - 0:15
    göz bebeklerinizin ön kısmını çiziyor,
  • 0:15 - 0:17
    korneaya zarar veriyor,
  • 0:17 - 0:21
    yavaş yavaş ve acı çekerek
    görme engelli oluyorsunuz.
  • 0:21 - 0:25
    İşte trahom hastalığından muzdarip
    birinin başına bunlar geliyor.
  • 0:26 - 0:31
    Burada gördüğünüz Zambialı çocuk
    Pamelo'da trahom var.
  • 0:31 - 0:34
    Eğer bir şey yapmazsak
    görme yetisini kaybedecek.
  • 0:35 - 0:37
    Trahom tuhaf bir hastalık.
  • 0:37 - 0:41
    İnsandan insana ve sinekler
    aracılığıyla geçen
  • 0:41 - 0:43
    bir bakteri enfeksiyonu.
  • 0:43 - 0:47
    Tekrarlanan enfeksiyon
    göz kapaklarınızda iz bırakacak,
  • 0:47 - 0:51
    bu nedenle de kasılıp
    dışa doğru bükülecekler.
  • 0:52 - 0:54
    Özellikle kadınları etkiliyor,
  • 0:54 - 0:56
    çünkü çocuklarla haşır neşirler.
  • 0:57 - 1:00
    Etiyopya gibi yerlerde
    sık sık göreceğiniz tablo
  • 1:00 - 1:05
    boyunlarında bu şekilde
    cımbız taşıyan kızlar,
  • 1:05 - 1:08
    bu cımbızı kirpiklerini
    koparmak için kullanıyorlar.
  • 1:08 - 1:11
    Ama tabii bu onlara sadece
    geçici rahatlık sağlıyor,
  • 1:11 - 1:15
    çünkü öncekinden daha sert
    bir şekilde çıkıyorlar.
  • 1:16 - 1:20
    Dünyada trahom yüzünden
    görme engelli ya da hiç göremeyen
  • 1:20 - 1:23
    yaklaşık 2 milyon insan var.
  • 1:23 - 1:25
    Ayrıca risk altında
  • 1:25 - 1:29
    200 milyon daha kişinin
    olduğunu düşünüyoruz.
  • 1:29 - 1:32
    Bu çok eski bir hastalık.
  • 1:32 - 1:37
    Kuzey Sudan'da bir mezar taşına
    işlenmiş bir resim görüyorsunuz.
  • 1:38 - 1:41
    İş arkadaşımla uzak
    bir kasabayı ziyaret ediyorduk
  • 1:41 - 1:44
    ve olgun bir adamdan bizi küçük bir
    mezara götürmesini istedik.
  • 1:45 - 1:48
    Duvarda iki göz gördük.
  • 1:48 - 1:49
    Biri ağlıyordu,
  • 1:49 - 1:52
    ve yanında cımbızlar
    olduğunu görebilirsiniz.
  • 1:52 - 1:56
    Simon bana ''Aman Tanrım,
    sence bu trahom mu?'' diye sordu.
  • 1:56 - 1:59
    Biz de bu resmi
    İngiliz Müzesi'ne gönderdik,
  • 2:00 - 2:02
    onlar da bunun trahom olduğunu doğruladı.
  • 2:03 - 2:05
    Yani bundan binlerce yıl önce,
  • 2:05 - 2:09
    antik Nubyalılar mezar taşlarına
  • 2:09 - 2:11
    trahomu resmediyorlardı.
  • 2:11 - 2:13
    İşin trajik kısmı ise,
  • 2:13 - 2:16
    bu hastalık o bölgede hâlâ aktif.
  • 2:17 - 2:21
    Üstelik nasıl durdurulacağını biliyoruz.
  • 2:21 - 2:26
    Bu işte harika olan şey
    tüm trahom topluluğunun
  • 2:26 - 2:28
    bir araya gelerek çaba göstermesi.
  • 2:28 - 2:31
    Yarış değil, işbirliği yapıyoruz.
  • 2:32 - 2:34
    Şunu söylemeliyim ki
    STK dünyasındaki tecrübelerime göre
  • 2:34 - 2:37
    bu her zaman böyle olmuyor.
  • 2:38 - 2:42
    Trahom Kontrolü için
    Uluslararası Koalisyon adında
  • 2:42 - 2:44
    bir şey ortaya çıkardık.
  • 2:44 - 2:48
    Birlikte bununla savaşmak için
    bir strateji geliştirdik.
  • 2:49 - 2:52
    Buna SAFE stratejisi diyoruz
  • 2:52 - 2:55
    ve Dünya Sağlık Örgütü
    tarafından onaylandı.
  • 2:55 - 2:58
    S cerrahi girişimi temsil ediyor.
  • 2:58 - 3:00
    Oldukça net bir prosedür,
  • 3:00 - 3:03
    göz kapakları doğru yöne çevriliyor.
  • 3:03 - 3:05
    Bu eğitim hemşirelere de veriliyor
  • 3:05 - 3:07
    ve lokal anesteziyle yapılabiliyor.
  • 3:07 - 3:12
    Gerekirse hastanın evinin
    terasında bile yapılabilir.
  • 3:13 - 3:15
    A'nın açılımı ''antibiyotik''.
  • 3:16 - 3:19
    Bunlar Pfizer tarafından karşılanıyor,
  • 3:19 - 3:24
    ilgili bölgenin limanına
    nakillerini de üstleniyorlar.
  • 3:24 - 3:27
    Ondan sonra kasabalara gönderiliyor,
  • 3:27 - 3:32
    orada yüz binlerce topluluk gönüllüsü
  • 3:32 - 3:35
    ilaçları insanlara ulaştırıyor.
  • 3:36 - 3:38
    Bu gönüllülere de eğitim veriyoruz,
  • 3:38 - 3:42
    ayrıca bakanlıklara da bu karmaşık
    taşıma hakkında yardımcı oluyoruz.
  • 3:43 - 3:48
    her bir gönüllünün böyle bir direği var.
  • 3:49 - 3:50
    Buna ''doz direği'' diyoruz.
  • 3:51 - 3:52
    Bu gördüğünüz Kamerun'dan.
  • 3:53 - 3:55
    Farklı renklere boyanmış ve işaretlenmiş,
  • 3:55 - 3:57
    böylece birinin boy uzunluğundan
  • 3:57 - 4:01
    günde kaç doz ilaç
    vereceğinizi hesaplayabilirsiniz.
  • 4:02 - 4:05
    F, ''yüz yıkama''yı temsil ediyor.
  • 4:05 - 4:09
    Birleşik Krallık'ta
    ve ABD'de de trahom vardı.
  • 4:09 - 4:11
    Hatta Başkan Carter,
  • 4:11 - 4:15
    kendisi küçükken Gürcistan'da
    büyük bir sorun olan
  • 4:15 - 4:17
    trahom hakkında konuşmuştu.
  • 4:17 - 4:21
    Birleşik Krallık'ta
    ünlü göz hastanesi Moorfields
  • 4:21 - 4:23
    aslında bir trahom hastanesiydi.
  • 4:24 - 4:30
    Böyle küçük çocuklara yüz yıkamanın
    ne kadar önemli olduğunu öğretiyoruz.
  • 4:31 - 4:34
    Son olarak E, ''çevre''yi temsil ediyor,
  • 4:34 - 4:37
    topluluklara tuvalet inşa etmelerinde
    yardımcı oluyoruz,
  • 4:37 - 4:41
    hayvanları, kendi yaşadıkları yerlerden
    ayırmaları gerektiğini
  • 4:41 - 4:43
    böylece sinek sayısını
    azaltacaklarını anlatıyoruz.
  • 4:44 - 4:47
    Yani bu hastalığı
    nasıl yeneceğimizi biliyoruz.
  • 4:47 - 4:50
    Ancak nerede olduğunu bilmemiz lazım.
  • 4:50 - 4:51
    Aslında biliyoruz,
  • 4:51 - 4:56
    çünkü birkaç yıl önce Sightsavers,
    Küresel Trahom Harita Projesi adında
  • 4:56 - 4:59
    inanılmaz bir program yürütüyordu.
  • 4:59 - 5:01
    Üç yıl uğraştık
  • 5:01 - 5:05
    ama 29 ülke üzerinde araştırma yaptık,
  • 5:05 - 5:10
    yerel sağlık çalışanlarına
    ilçe ilçe arama yapmayı öğrettik
  • 5:10 - 5:15
    ve 2,5 milyonun üzerinde insanın
    göz kapaklarını muayene ettiler.
  • 5:15 - 5:19
    Bu verileri indirmek için de
    Android telefonlar kullandılar.
  • 5:20 - 5:23
    Bu verilerden hastalığın
    yerlerini gösteren
  • 5:23 - 5:25
    bir harita yapmayı başardık.
  • 5:25 - 5:28
    Oldukça ileri düzey bir harita
  • 5:28 - 5:31
    ve trahom problemi yaşayan
    ülkeleri gösteriyor.
  • 5:31 - 5:35
    Bu stratejinin işe yarayıp
    yaramadığını sorabilirsiniz.
  • 5:36 - 5:37
    Evet, işe yarıyor.
  • 5:37 - 5:41
    Harita size şu ana dek katettiğimiz
    ilerlemeyi gösteriyor.
  • 5:41 - 5:45
    Yeşil ülkeler, trahomu
    yok ettiklerini düşünüyorlar
  • 5:45 - 5:48
    veya ondan kurtulmanın eşiğindeler,
  • 5:48 - 5:51
    bu veriler WHO tarafından onaylanıyor.
  • 5:51 - 5:53
    Sarı olanlar, trahomdan kurtulmak için
  • 5:53 - 5:57
    gerekli para ve kaynaklara sahipler.
  • 5:57 - 5:59
    Bunlardan bazıları gerçekten çok yakın.
  • 6:00 - 6:03
    Kırmızı üllkelerin ise
    yeterli finansmanı yok.
  • 6:03 - 6:06
    Daha fazla finansman olmadan
    bundan kurtulamayacaklar.
  • 6:07 - 6:11
    İlerlemenin duraksayacağından endişeliyiz.
  • 6:12 - 6:17
    Audacious Project için konuşurken
  • 6:17 - 6:18
    kendimize şunu sorduk:
  • 6:18 - 6:23
    Önümüzdeki 4 ile 5 yıl boyunca
    kendimizi zorlarsak
  • 6:23 - 6:25
    ve gerekli parayı edinirsek
  • 6:25 - 6:27
    ne başarabileceğimizi umuyoruz?
  • 6:28 - 6:32
    Şuna inanıyoruz;
  • 6:32 - 6:35
    12 Afrika ülkesinde
  • 6:35 - 6:38
    ve Amerika Kıtaları'ndan Pasifik'e kadar
  • 6:38 - 6:41
    trahomu yok edebiliriz.
  • 6:41 - 6:44
    Bu hastalıktan en çok
    muzdarip olan iki ülkede
  • 6:44 - 6:48
    çok büyük bir ilerleme kaydedebiliriz,
  • 6:48 - 6:51
    bu iki ülke Etiyopya ve Nijerya.
  • 6:51 - 6:53
    Tüm bunları yaparken
  • 6:53 - 6:59
    iki milyar dolar değerinde bağış yapılmış
    ilaçtan da faydalanabiliriz.
  • 6:59 - 7:05
    (Alkışlar)
  • 7:05 - 7:08
    Bu harita size yaratacağımız
    etkiyi gösteriyor,
  • 7:08 - 7:10
    kaç tane daha ülkenin
    yeşil olduğuna bir bakın.
  • 7:10 - 7:13
    Ayrıca Etiyopya ve Nijerya'daki
    ilerlemeyi de görebilirsiniz.
  • 7:13 - 7:16
    Hâlâ kırmızı olan ülkeler var.
  • 7:16 - 7:19
    Bunlar genel olarak
    savaş hâlindeki ülkeler,
  • 7:19 - 7:23
    çalışmanın çok zor olduğu
    Yemen, Güney Sudan gibi.
  • 7:24 - 7:28
    Yani ekibimiz, stratejimiz
    ve haritamız var.
  • 7:28 - 7:32
    Hükûmetlerle gerekli bağlantıyı da kurduk,
  • 7:32 - 7:36
    böylece programımız
    diğer hastalık kontrol programlarıyla
  • 7:36 - 7:39
    birlikte koordine edilebilir
  • 7:39 - 7:41
    ve etkili olabiliriz.
  • 7:41 - 7:46
    Bunu başarsak harika olmaz mı?
  • 7:46 - 7:48
    Trahom firarda.
  • 7:48 - 7:50
    Biz de onu ele geçirip
  • 7:50 - 7:54
    dünyadan yok etmenin eşiğindeyiz.
  • 7:55 - 7:58
    Ancak bitirmeden şunu da
    paylaşmak istiyorum,
  • 7:58 - 8:00
    Sightsavers kurucusundan birkaç söz,
  • 8:00 - 8:03
    İsmi Sör John Wilson.
  • 8:03 - 8:05
    12 yaşında görme yetisini kaybetti.
  • 8:05 - 8:06
    Ve şöyle dedi:
  • 8:06 - 8:09
    ''İnsanlar milyonlar hâlinde kör olmuyor.
  • 8:09 - 8:12
    Tek tek kör oluyorlar.''
  • 8:13 - 8:15
    Şunu da söyleyebilmenin
    heyecanı içindeyim,
  • 8:15 - 8:19
    tüm ülkede trahomdan kurtulduk,
  • 8:19 - 8:23
    şunu da unutmayalım ki
    bu bireylerin hayatını mahveden
  • 8:23 - 8:26
    çok yıkcı bir hastalık.
  • 8:27 - 8:29
    Twiba gibi insanların hayatını.
  • 8:29 - 8:31
    Onunla Tanzanya'da geçen yıl tanıştım.
  • 8:32 - 8:35
    Kendini bildi bileli trakoma hastasıymış.
  • 8:35 - 8:38
    Onunla tanışmadan iki ay önce
    ameliyat olmuştu.
  • 8:39 - 8:41
    Hiç abartısız söylüyorum,
  • 8:41 - 8:44
    bu ameliyat hayatını tamamen değiştirdi.
  • 8:45 - 8:49
    Kaybettiği görme yetisini ona geri verdik
    ve artık acı çekmiyordu.
  • 8:50 - 8:51
    Uyuyabiliyordu.
  • 8:51 - 8:53
    Çalışabiliyor ve arkadaşlık yapabiliyordu.
  • 8:54 - 8:55
    Bana şöyle dedi:
  • 8:56 - 8:58
    ''Hayatımı geri kazandım.''
  • 8:59 - 9:02
    Onun hikâyesinden
    etkilenmemek mümkün değil.
  • 9:02 - 9:05
    Twiba gibi daha çok insan var.
  • 9:05 - 9:07
    Onların hepsini bulmak istiyorum.
  • 9:07 - 9:11
    Artık kimsenin açı içinde
    gözlerini kaybetmesini istemiyorum.
  • 9:11 - 9:16
    Dünyada izi sürülemeyen
    bir sürü sorun var
  • 9:17 - 9:19
    ama bu onlardan biri değil.
  • 9:20 - 9:23
    Bu, çözebileceğimiz bir sorun.
  • 9:23 - 9:24
    Şundan da emin olabiliriz,
  • 9:25 - 9:30
    çocuklar trahom korkusu
    olmadan büyüyebilirler.
  • 9:30 - 9:34
    Bu çocukların iyiliği için
  • 9:34 - 9:36
    ve Twiba gibi insanlar için
  • 9:37 - 9:39
    artık trahomdan kurtulalım.
  • 9:40 - 9:43
    Yapabilir miyiz?
  • 9:43 - 9:46
    Eğer gerçekten istiyorsak, evet.
  • 9:46 - 9:48
    Yapabiliriz.
  • 9:48 - 9:49
    Teşekkürler.
  • 9:49 - 9:55
    (Alkışlar)
Title:
Dünyanın en eski hastalıklarından birini yok etsek?
Speaker:
Caroline Harper
Description:

Binlerce yıl önce Antik Nubyalılar, göz kapaklarının dışa doğru kıvrıldığı ve körlüğe neden olan korkunç bir hastalığı mezar taşlarına resmediyorlardı. Trahom adındaki bu hastalık hâlâ dünyanın pek çok bölgesinde kendini gösteriyor ama Caroline Harper'a göre tamamen önlenebilir. Küresel bir harita projesiyle Harper'ın ''görüş kurtaranlar'' anlamına gelen SightSavers adındaki organizasyonunun bir planı var: Bu hastalığı ortadan kaldırmak için finansman açığı olan ülkelere odaklanmak ve ihtiyacın en fazla olduğu yerlerde çalışmaları yoğunlaştırmak. Trahomu nasıl tarih kitaplarına hapsedeceklerine dair planı ve nasıl yardım edebileceğinizi bu konuşmayla öğrenin. (Bu tutkulu plan, TED'in küresel değişimi teşvik eden yeni hareketi olan ''The Audacious Project''in ilk fikirlerinden biri.)

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
10:20

Turkish subtitles

Revisions