-
Not Synced
çalar saatin çalıyor
-
Not Synced
kılın kıpırdatamıyorsun
-
Not Synced
yatağından kalkamıyorsun
-
Not Synced
tekrar kapatıyorsun gözlerini
-
Not Synced
önceden düşündüğün bir eylem değil
-
Not Synced
hatta eylem bile değil
-
Not Synced
eylem yoksunluğu
-
Not Synced
gerçekleştirmediğin bir eylem
-
Not Synced
gerçekleştirmekten kaçındığın bir eylem
-
Not Synced
Erkenden yatmıştın
-
Not Synced
huzur içinde uyumuştun
-
Not Synced
çalar saatini kurmuştun
-
Not Synced
çaldığını da duymuştun
-
Not Synced
en azından dakikalarca, çalmasını beklemiştin
-
Not Synced
çünkü sıcaktan, ya da ışıktan
-
Not Synced
ya da sırf beklediğin için
-
Not Synced
zaten uyanıktın
-
Not Synced
Hareket etmiyorsun,
hareket etmeyeceksin
-
Not Synced
Başka birisi, belki ikizin,
belki de düzenli benzerin
-
Not Synced
senin yapmadıklarını, birer birer
-
Not Synced
senin yerine yapıyordur
-
Not Synced
Uyanıyor, yüzünü yıkıyor, tıraş oluyor,
giyiniyor, dışarı çıkıyor
-
Not Synced
Merdivenlerden zıplayarak inmesine...
-
Not Synced
caddede koşmasına
-
Not Synced
hareket halindeki otobüse atlamasına
-
Not Synced
nefes nefese ama muzaffer bir şekilde
sınava yetişmesine izin veriyorsun
-
Not Synced
Çok geç kalkıyorsun
-
Not Synced
Sen dört, sekiz aşağı set olmaz
ya da bilmeniz kağıt oniki yaprak,
-
Not Synced
ne düşündüğünü
-
Not Synced
Eğer sen bildiklerini
yabancılaşma hakkında düşünmek gerekiyordu
-
Not Synced
işçiler
-
Not Synced
modernite ve eğlence.
-
Not Synced
beyaz yakalılar ya da...
-
Not Synced
düşünmek zorunda olduğunu
-
Not Synced
Tocqueville'in rakibi Marx üzerine...
-
Not Synced
Weber üzerine bildiklerini,
düşündüklerini
-
Not Synced
Her durumda, söz konusu olmazdı
bir şey, büyük bir şey bilmiyorum
-
Not Synced
ve sen hiçbir şey düşünüyorum.
-
Not Synced
Sandalyen boş kalıyor
-
Not Synced
Sen derece bitirmek değil,
-
Not Synced
Okulunu bitiremeyecek
-
Not Synced
Artık ders çalışmayacaksın
-
Not Synced
Her günkü gibi kendine Nescafe yapıyorsun...
-
Not Synced
her günkü gibi, şekerli
konsantre süt ilave ediyorsun
-
Not Synced
Yıkanmıyorsun...
-
Not Synced
...üzerini bile güç bela giyiyorsun.
-
Not Synced
Pembe, plastik bir kapta
üç çift çorabını yıkıyorsun
-
Not Synced
Öğrencilerin idrak kabiliyetini
test eden soruları öğrenmek için
-
Not Synced
sınav salonunu önüne gidip,
sınavdan çıkanları beklemiyorsun.
-
Not Synced
kafeye gitmiyorsun
-
Not Synced
-
Not Synced
arkadaşlarına katılmak için...
-
Not Synced
Ertesi sabah, arkadaşlarından birisi
-
Not Synced
odana çıkan altı kat
merdiveni tırmanacak
-
Not Synced
Kapını çalmasını dinleyeceksin.
-
Not Synced
bekleyeceksin
-
Not Synced
tekrar çalacak
-
Not Synced
Sonra daha yüksek sesle.
-
Not Synced
yine bekleyeceksin
-
Not Synced
Daha sakin çalacak.
-
Not Synced
Bağırmadan sana seslenecek.
-
Not Synced
Duraksayacak
-
Not Synced
Sonra gerisin geri inecek.
-
Not Synced
Ertesi gün, daha ertesi gün,
başkaları da geldi...
-
Not Synced
kapıyı çalıp, bekleyip,
sana seslendiler
-
Not Synced
sana mesajlar bıraktılar
-
Not Synced
Daracık döşeğinde dizini içeri çekip...
-
Not Synced
ellerini ensende birleştirerek
uzanmaya devam ediyorsun
-
Not Synced
Kimseyi görmek ya da konuşmak...
-
Not Synced
ya da düşünmek, veya düşünmek hatta
kıpırdamak istemiyorsun.
-
Not Synced
Yine böyle bir günde...
-
Not Synced
biraz daha geç,
biraz daha erken saatte
-
Not Synced
...hiç şaşırmadan, bir şeylerin
yanlış olduğunu, nasıl yaşayacağını
-
Not Synced
bilmediğini ve asla
bilemeyeceğini fark ediyorsun
-
Not Synced
Güneş, damdaki saçtan yansıyor.
-
Not Synced
Odanın sıcaklığı dayanılır gibi değil.
-
Not Synced
Yatağınla kitaplığın arasına
sıkışmış vaziyette...
-
Not Synced
dizinde bir kitapla oturuyorsun
-
Not Synced
Kitabı okumayı
uzun süre önce bırakmıştın.
-
Not Synced
Beyaz çamdan bir kitaplığa, kokuşmuş...
-
Not Synced
altı çorabın bulunduğu
pembe plastik kaba dikiyorsun gözlerini.
-
Not Synced
Küllükten yükselen, sigaranın dumanı...
-
Not Synced
neredeyse bir çizgi gibi...
-
Not Synced
ve ufak ufak çatlaklarla dolu
tavanında yayılıyor
-
Not Synced
Bir şey kırıldı.
-
Not Synced
Bu zamana kadar...
-
Not Synced
sana güç verdiğini
düşündüğün his
-
Not Synced
varlığının hissi,
dünyaya ait ya da...
-
Not Synced
dünyada bulunduğun izlenimi
artık senden uzaklaşıyor, artık yok.
-
Not Synced
Geçmişin, bugünün ve geleceğin
birbirine karışıyor
-
Not Synced
Onlar artık sadece kolların
ve bacaklarındaki yorgunluk...
-
Not Synced
can sıkıcı migrenin...
-
Not Synced
ve Nescafe'nin acılığına dönüştü.
-
Not Synced
Yatak odana dönüşen bu hücre...
-
Not Synced
iki metre doksan santim uzunluğunda...
-
Not Synced
bir metre yetmiş üç santim
genişliğindeki...
-
Not Synced
yani beş metrekareden biraz daha
geniş olan bu mezbele...
-
Not Synced
saatlerdir, günlerdir kıpırdamadığın
-
Not Synced
bu çatı katı
-
Not Synced
Uzanamayacağın kadar kısa...
-
Not Synced
dikkat etmeden etrafında
dönemeyeceğin kadar
-
Not Synced
...dar bir döşeğin üzerinde oturuyorsun.
-
Not Synced
Neredeyse büyülenmiş gözlerle,
içinde altı...
-
Not Synced
çorap olan kapa bakıyorsun.
-
Not Synced
Bir şey yemeden,
-
Not Synced
okumadan...
-
Not Synced
neredeyse hareket etmeden
-
Not Synced
odanda duruyorsun.
-
Not Synced
Kaba, rafa, dizlerine
-
Not Synced
kırık aynadaki yansımana...
-
Not Synced
...kahve fincanına, elektrik düğmesine...
-
Not Synced
Sokaktan gelen sesleri...
-
Not Synced
...damlayan suyu...
-
Not Synced
...komşunun çıkardığı sesleri...
-
Not Synced
...boğazını temizlemesini...
-
Not Synced
öksürük krizlerini.
-
Not Synced
su ısıtıcısının ıslığını dinliyorsun
-
Not Synced
Tavanındaki ince çatlağın kavislerini...
-
Not Synced
...bir sineğin beyhude zikzaklarını...
-
Not Synced
gölgelerin tahmin edilemez
yayılışını izliyorsun
-
Not Synced
25 yaşındasın,
29 dişin...
-
Not Synced
...üç gömleğin, sekiz çorabın...
-
Not Synced
geçinmek zorunda olduğun
aylık 55 Frank'ın
-
Not Synced
artık okumadığın birkaç kitabın
-
Not Synced
artık çalmadığın birkaç kasetin var.
-
Not Synced
Başka da bir şey hatırlamak istemiyorsun.
-
Not Synced
Burada oturup, sadece beklemek...
-
Not Synced
bekleyecek bir şeyin kalmayana kadar
beklemek istiyorsun.
-
Not Synced
Artık arkadaşlarını görmüyorsun.
-
Not Synced
Kapını açmıyorsun.
-
Not Synced
Mektuplarını almak için aşağı inmiyorsun.
-
Not Synced
Kütüphaneden aldığın kitapları iade etmiyorsun
-
Not Synced
Ailene mektup atmıyorsun.
-
Not Synced
Tıpkı fareler, kediler veya
canavarlar gibi yalnızca...
-
Not Synced
gece yarısından sonra
dışarı çıkıyorsun.
-
Not Synced
...Grand Boulevard'daki küçük,
pis sinemalara giriyorsun
-
Not Synced
Başıboş dolaşıyorsun sokaklarda...
-
Not Synced
...bazen tüm gün uyuyorsun.
-
Not Synced
Başıboş, uyurgezer, parazitin...
-
Not Synced
tekisin.
-
Not Synced
Yaşama, bir şeyler yapma
havanda değilsin
-
Not Synced
Sadece devam etmek istiyorsun...
-
Not Synced
beklemeye ve unutmaya devam etmek
-
Not Synced
şeyi geri çevirmiyor,
hiçbir şeyi reddetmiyorsun.
-
Not Synced
İlerlemeyi bıraktın...
-
Not Synced
çünkü zaten ilerlemiyordun
-
Not Synced
tekrar yola çıkmıyorsun, vardın bile.
-
Not Synced
ilerlemek için bir gerekçe bulamıyorsun
-
Not Synced
-
Not Synced
bir Mayıs günü,
hava çok sıcakken
-
Not Synced
ucunu kaçırdığın bir metnin
-
Not Synced
tadı birden acılaşan
bir fincan Nescafe'nin
-
Not Synced
siyahımsı ile dolu bir pembe plastik kase
altı çorap yüzen edildiği su,
-
Not Synced
fazlasıyla yetiyor
-
Not Synced
bir şeylerin kötüye gitmesine.
-
Not Synced
...çözülmesine yetiyor...
-
Not Synced
adeta bir delinin
kafasına geçirdiği.
-
Not Synced
huni gibi üzücü
ve saçma bir şekilde
-
Not Synced
Devam etmeye hevesin yok.
-
Not Synced
Yalnızca gece ve odan, uzanıp...
-
Not Synced
...esnediğin döşek, her an
yeniden keşfettiğin...
-
Not Synced
koruyor seni
-
Not Synced
Geceleyin, Grands Boulevards'da
kalabalığın ortasında yalnız kaldığında...
-
Not Synced
gürültü ve ışıkların içinde, koşuşturma
ve unutuşların arasında
-
Not Synced
neredeyse mutlu oluyorsun.
-
Not Synced
-
Not Synced
Republique Meydanı'ndan
Madeleine Meydanı'na...
-
Not Synced
ölmüş vakitler
-
Not Synced
...boş geçitler
-
Not Synced
gelip geçici ve kederli,
hiçbir şey duymama
-
Not Synced
görmeme.
-
Not Synced
sessiz ve hareketsiz kalma isteği
-
Not Synced
Yalnızlığa dair çılgın düşler.
-
Not Synced
Körler ülkesinde gezinen bir unutkan:
-
Not Synced
Geniş, dar sokaklar, soğuk ışıklar...
-
Not Synced
bakıp da görmeyeceğin,
ağzı olmayan suratlar.
-
Not Synced
Sanki o sakin ve güven verici,
uslu bir çocuk olduğun geçmişinde...
-
Not Synced
o bariz büyüme ve olgunlaşma
belirtilerinde, yani
-
Not Synced
tuvalet kapılarına çizdiğin resimlerde...
-
Not Synced
diplomalarda, uzun pantolonlarda,
ilk sigarada...
-
Not Synced
usturayla ilk temasta, alkolde...
-
Not Synced
Cumartesi geceleri için paspasın
altına bırakılan anahtarda
-
Not Synced
bekaretini kaybedişinde,
ilk uçuşunda, ilk savaşında...
-
Not Synced
sanki orada olan ama sıkı sıkı tutulan...
-
Not Synced
şimdi de baştan keşfettiğin hayatının
-
Not Synced
halısını dokuyan, terkedilmiş
hayatının temellerini kuran
-
Not Synced
bir iplik tutuluyordu hep
-
Not Synced
İçinde de üstü örtülü gerçeklerin
bulunduğu fotoğraflar
-
Not Synced
uzun zamandır ertelenen
bu istifanın...
-
Not Synced
bu, durgunluğa çağrının
-
Not Synced
...puslu, cansız...
-
Not Synced
aşırı ışık almış...
-
Not Synced
neredeyse bembeyaz, neredeyse ölmüş...
-
Not Synced
neredeyse fosilleşmiş fotoğrafları:
-
Not Synced
Bir taşra kasabasındaki sessiz
sokak, örtülü kepenkler
-
Not Synced
donuk gölgeler, bir kışlada
vızıldayan sinekler
-
Not Synced
toz kılıfları örtülü koltuklar
-
Not Synced
gün ışığında beliren toz parçacıkları
-
Not Synced
ağaçsız kırlar...
-
Not Synced
Pazar günleri mezarlık ziyaretleri
-
Not Synced
yapılan seyahatler.
-
Not Synced
Bir Perşembe öğleden sonrası,
dizinde kitabı
-
Not Synced
boş bakışlarıyla, bir döşeğin
üzerinde oturan adam
-
Not Synced
Belirsiz bir gölgesin sen,
sert bir kayıtsızlık cevheri
-
Not Synced
başkalarının bakışlarından kaçınan
nötr bir bakışsın.
-
Not Synced
Sessiz dudakların, ölü bakışların.
-
Not Synced
Yavaşlayan hayatının anlık yansımalarını
su birikintilerinde
-
Not Synced
...dükkan vitrinlerinde,
arabaların parıldayan kaportalarında...
-
Not Synced
yakalayabileceksin artık
-
Not Synced
Musluktan damlayan su yere düşüyor.
-
Not Synced
Komşun uyuyor.
-
Not Synced
Dizel motorlu bir taksinin
belli belirsiz gürültüsü...
-
Not Synced
sokağın sessizliğini bozacağına
daha da belirginleştiriyor
-
Not Synced
Hafızan, unutkanlığın saldırısına uğruyor.
-
Not Synced
Tavandaki çatlaklar,
mantıksız bir labirent çiziyor.
-
Not Synced
Odan, bir kazan gibi...
-
Not Synced
bir fırın gibi
-
Not Synced
Altı çorabın, miski köpekbalıkları,
-
Not Synced
uyuyan balinalar gibi.
-
Not Synced
-
Not Synced
Sabah çalmayan çalar saatin...
-
Not Synced
hani şu hiç çalmayan.
-
Not Synced
seni uyandırmak için çalmayacak olan
-
Not Synced
Esniyorsun.
-
Not Synced
Kendini bırakıyorsun.
-
Not Synced
Uykuya dalıyorsun.
-
Not Synced
Odan, dünyanın merkezi.
-
Not Synced
Bu sığınak...
-
Not Synced
kokunu hiç kaybetmeyen
yatağına yalnız başına sokulduğun...
-
Not Synced
-
Not Synced
bu yüklükten bozma çatı katı
-
Not Synced
etajerin
-
Not Synced
çatlaklarını, kabartılarını,
lekelerini...
-
Not Synced
çizgilerini, binlerce kez saydığın...
-
Not Synced
tavanın...
-
Not Synced
maket bir evin mobilyasını
andıracak kadar küçük olan lavabon
-
Not Synced
pembe kabın
-
Not Synced
penceren...
-
Not Synced
üzerindeki tüm çiçekleri
ezberlediğin duvar kağıdın...
-
Not Synced
defalarca okuduğun ve defalarca
-
Not Synced
okuyacağın gazeten;
-
Not Synced
yüzünü ancak birbirine
eşit olmayan üç parça
-
Not Synced
halinde gösterebilen
bu kırık aynan
-
Not Synced
dizilmiş kitapların:
-
Not Synced
Böyle başlıyor ve sonlanıyor krallığın...
-
Not Synced
...yanından hiç ayrılmayan...
-
Not Synced
...seni dünyaya bağlayan tek şey olan
bu sesler
-
Not Synced
Musluktan damlayan su...
-
Not Synced
...komşundan gelen sesler...
-
Not Synced
...boğazını temizlemesi...
-
Not Synced
...öksürük krizleri...
-
Not Synced
...şehrin hiç susmayan uğultusu.
-
Not Synced
Araçlardan çıkan ardışık gürültüler...
-
Not Synced
...frenleri...
-
Not Synced
...durmaları...
-
Not Synced
...hareket etmeleri
-
Not Synced
yorulmak bilmeden damlayan suyla
-
Not Synced
ya da Sainte-Roch'un çanlarıyla
-
Not Synced
Çalar saatin...
-
Not Synced
...uzun süredir 5:15'i gösteriyor.
-
Not Synced
Odanın sessizliğinde...
-
Not Synced
...zaman artık işlemiyor...
-
Not Synced
...zaman artık işlemiyor...
-
Not Synced
...ayrılmıyor...
-
Not Synced
...takıntılı...
-
Not Synced
...çarpık...
-
Not Synced
...biraz şüpheli:
-
Not Synced
Zaman akıyor ama sen
saatin kaç olduğunu bilmiyorsun.
-
Not Synced
Sat 10:00...
-
Not Synced
...belki de 11:00...
-
Not Synced
...çok geç oldu...
-
Not Synced
...daha erken...
-
Not Synced
...güneş doğuyor...
-
Not Synced
...güneş batıyor...
-
Not Synced
...tüm seslerin kesildiği olmuyor hiç...
-
Not Synced
...zaman tam anlamıyla durmuyor...
-
Not Synced
...artık zar zor fark edilse de:
Sessizlik duvarındaki kılcal bir çatlak...
-
Not Synced
...kalp atışlarından neredeyse...
-
Not Synced
...ayırt edemediğin...
-
Not Synced
...her damlada unutulan bir mırıltı.
-
Not Synced
Odan, ıssız adaların en güzeli...
-
Not Synced
...ve Paris,
kimsenin asla aşamadığı bir çöl.
-
Not Synced
Tek ihtiyacın olan, uykun...
-
Not Synced
...kendi sessizliğin...
-
Not Synced
...dinginliğin...
-
Not Synced
...göğüs kafesinin iniş ve çıkışı...
-
Not Synced
...sabırla varoluşunun ispatı.
-
Not Synced
Hiçbir şey istememek.
-
Not Synced
Bekleyecek bir şey kalmayana kadar beklemek.
-
Not Synced
Başı boş gezip, uyumak
-
Not Synced
Kalabalıkların, sokakların, seni sürüklemesine müsaade etmek.
-
Not Synced
Su oluklarını, çitleri,
akan suyu takip etmek.
-
Not Synced
Rıhtımların önünde,
duvarların dibinde yürümek.
-
Not Synced
Zaman geçirmek.
-
Not Synced
Arzulamamak, alınmamak ya da isyan etmemek.
-
Not Synced
Zamanın akışında, yaşantın
gözünün önünde olacak:
-
Not Synced
Hareketsiz bir hayat.
-
Not Synced
...bunalımsız...
-
Not Synced
...karmaşasız...
-
Not Synced
...günlerce, mevsimlerce...
-
Not Synced
...sonu hiç gelmeyecek
bir şey başlayacak:
-
Not Synced
Bitkisel varlığın, vazgeçilmiş hayatın.
-
Not Synced
Burada, varolmayı öğreniyorsun.
-
Not Synced
Bazen, bizzat zamanın efendisisin...
-
Not Synced
...dünyanın efendisisin...
-
Not Synced
ağının tam ortasında
tetikte bekleyen...
-
Not Synced
...minik, dikkatli örümceksin:
-
Not Synced
...Kuzeye Opera caddesinden hükmediyorsun...
-
Not Synced
...Güneye Louvre'un sütunlarından...
-
Not Synced
...Doğu ve Batıya da
Saint-Honore sokağından
-
Not Synced
Öğrenmen gereken birçok şey var hâlâ...
-
Not Synced
...öğrenilemeyen birçok şey:
-
Not Synced
Yalnızlık...
-
Not Synced
...kayıtsızlık...
-
Not Synced
...sabır...
-
Not Synced
...sessizlik.
-
Not Synced
Yalnızsın...
-
Not Synced
...ve yalnız olduğun için
saate asla bakmamalısın.
-
Not Synced
Kendini bırakıyorsun ve bunu
neredeyse çok kolay yapıyorsun
-
Not Synced
Geçen zamanın, yüzleri, adresleri...
-
Not Synced
...telefon numaralarını,
gülümsemeleri ve sesleri...
-
Not Synced
...sana unutturmasına izin veriyorsun.
-
Not Synced
Bir gün unutmak için kendini zorladığında...
-
Not Synced
...unutmayı öğrendiğini unutuyorsun.
-
Not Synced
Artık kafelere girmiyor...
-
Not Synced
...düşünceli bir ifadeyle,
en sondaki odalara kadar girip...
-
Not Synced
...kime baktığını bile bilmez bir şekilde
masalara göz atmıyorsun.
-
Not Synced
Champollion sokağındaki
sinemanın çıkışında
-
Not Synced
Yalnızsın.
-
Not Synced
Yalnız bir adam gibi yürümeyi, gezmeyi...
-
Not Synced
...aylaklık etmeyi, bakmadan görmeyi...
-
Not Synced
...bakıp da görmemeyi öğreniyorsun.
-
Not Synced
Şeffaflığın, hareketsizliğin...
-
Not Synced
...var olmamanın sanatını...
-
Not Synced
...öğreniyorsun.
-
Not Synced
İskemlede oturmayı...
-
Not Synced
...uzanmayı...
-
Not Synced
...veya dikilmeyi öğreniyorsun.
-
Not Synced
Resimlere, sanki asıldığı duvarın veya
tavanın veya parçasıymış gibi...
-
Not Synced
...duvarlara da seni onlarca, binlerce
yola, merhametsiz labirentlere, kimsenin...
-
Not Synced
...asla çözemeyeceği şifrelere...
-
Not Synced
...çürüyen suratlara sürükleyen
-
Not Synced
...bakmayı öğreniyorsun.
-
Not Synced
Saint-Louis adasına dalıyor...
-
Not Synced
...Vaugirard sokağına giriyor...
-
Not Synced
...Pereire'e doğru,
Chateau-Landon'a doğru gidiyorsun.
-
Not Synced
Yavaş yavaş yürüyorsun...
-
Not Synced
...ve geldiğinden yoldan,
dükkan vitrinlerini...
-
Not Synced
...takip ederek geri dönüyorsun.
-
Not Synced
Gidip, Louis-Phillipe Köprüsü'nün
korkuluklarına oturuyor...
-
Not Synced
...ve kemerlerin altında bir gözüküp
bir dağılan anafora bakıyorsun.
-
Not Synced
Tekneler geçiyor...
-
Not Synced
...dalgaları köprünün
kemerlerine çarpıp dağılıyor.
-
Not Synced
Yerinden kıpırdamayan balıkçılar oturmuş...
-
Not Synced
...olta mantarlarının batmadan
suda yüzüşünü izliyorlar.
-
Not Synced
Koşarken demir cetvellerini
parmaklıklara çarptıran çocukların...
-
Not Synced
...hüküm sürdüğü meydanlarda yürüyorsun.
-
Not Synced
Aslan pençesi şeklinde ayaklı,
tahtaları yeşil renkli banklara oturuyorsun.
-
Not Synced
Artık yaşlanmış park bekçileri...
-
Not Synced
... kendilerinden küçük
dadılarla zaman öldürüyor.
-
Not Synced
Ayakkabınla çemberler, kareler veya bir göz
veya isminin baş harflerini çiziyorsun...
-
Not Synced
...gidip Eyfel Kulesi'nin önünde
dikiliyorsun...
-
Not Synced
...birkaç anıtı ziyaret ediyorsun...
-
Not Synced
...tüm köprülerden geçiyor, rıhtımın
önünde yürüyor, Keşif Sarayı'nı...
-
Not Synced
...Trocadero Akvaryumunu,
tüm müzeleri ziyaret ediyor...
-
Not Synced
...Bagatelle'in Gül Bahçesi'ni,
geceleyin Montmartre'ı...
-
Not Synced
...günün ilk ışıklarında
Les Halles'ı...
-
Not Synced
...15 Ağustos'un gün ortasında
Concorde Meydanı'nı izliyorsun.
-
Not Synced
Lüksemburg Bahçesi'nde
briç oynayıp...
-
Not Synced
...tarot açan
emeklileri seyrediyorsun.
-
Not Synced
Yakınındaki bankta oturan yaşlı bir adam
saatlerce boşluğa bakıyor; mumya gibi...
-
Not Synced
...hareketsiz,
topuklarını birbirine dayamış...
-
Not Synced
...çenesini iki eliyle sıkı sıkı tuttuğu
bastonunu üzerine yaslamış...
-
Not Synced
...boşluğa dalıp gitmiş...
-
Not Synced
...saatler önce.
-
Not Synced
Ağzın açık izliyorsun onu. Gizemini, zayıf yönlerini
çözmeye çalışıyorsun.
-
Not Synced
Ama hiçbir zayıf yanı yokmuş gibi duruyor.
-
Not Synced
Kılı kıpırdamıyor...
-
Not Synced
...dudakları bile oynamıyor...
-
Not Synced
...gözünü zor kırpıyor.
-
Not Synced
Güneş adamın etrafında daire çiziyor:
-
Not Synced
Dikkat ettiği tek şey
gölgesini takip etmektir belki de...
-
Not Synced
...işaretlerini çok önceden koymuş olmalı.
-
Not Synced
Deliliği -tabii deliyse-...
-
Not Synced
...kendini güneş saati sanmasından
kaynaklanıyordur.
-
Not Synced
Onun gibi gözükmek isterdin...
-
Not Synced
...ama -muhtemelen yaşlılık sanatında henüz
körpe ve tecrübesiz olduğun için-...
-
Not Synced
...çok çabuk rahatsız oluyorsun:
-
Not Synced
...ne kadar uğraşsan da
ayağın kuma sürtünmeye...
-
Not Synced
...gözlerini etrafı süzmeye...
-
Not Synced
...parmakların kenetlenip
ayrılmaya başlar bir süre sonra.
-
Not Synced
Yürümeye devam ediyorsun,
ayakların nereye götürüyorsa.
-
Not Synced
Kayboluyorsun,
daireler çizip duruyorsun
-
Not Synced
Bazen gülünç hedefler koyuyorsun kendine: ...Daumesnil...
-
Not Synced
...Clignancourt...
-
Not Synced
...Gouvion Saint-Cyr Bulvarı...
-
Not Synced
...ya da Posta Müzesi.
-
Not Synced
Sahafları geziyor ve okumadan,
birkaç kitabı karıştırıyorsun.
-
Not Synced
Resim sergilerine gidiyor...
-
Not Synced
...itinayla her tablonun önünde duruyor,
başını sağa yatırıp gözlerini kısıyor... ...daha iyi görebilmek için geri gidiyorsun
-
Not Synced
Çıkarken, yanlış bir adrese eşlik eden iri,
okunaksız bir parafla defteri imzalıyorsun.
-
Not Synced
Bir kafenin, arka masalarından
birisine oturuyor...
-
Not Synced
...ve sistemli bir şekilde, satır satır
Le Monde'unu okuyorsun.
-
Not Synced
Muhteşem bir egzersiz.
-
Not Synced
Beş yüz veya bin ayrı bilgiye
öyle titizlikle...
-
Not Synced
...öyle dikkatle
göz gezdirdin ki.
-
Not Synced
Ama hafızan bunları saklamaktan
dikkatle kaçındı.
-
Not Synced
Pont-à-Mousson değer kaybederken,
New York'un durağan seyrettiğini...
-
Not Synced
...Fransa'nın en eski
ticaret bankasının...
-
Not Synced
...deneyimine ve uzmanlarına
gözün kapalı güvenebileceğini...
-
Not Synced
...Barbara tayfununun Florida'ya...
-
Not Synced
...Jean-Paul ve Lucas'ın
kız kardeşleri Lucie'nin...
-
Not Synced
...doğumunu müjdelemekten
kıvanç duyduğunu aynı ilgisizlikle okudun.
-
Not Synced
Oldukça basit, birkaç kuralla hazırlanan
aşağı yukarı 30 tipografi simgesinin...
-
Not Synced
...her gün binlerce mesaj iletmesine,
hâlâ şaşırabiliyorsun.
-
Not Synced
Ama bunlara neden kulak asasın...
-
Not Synced
...şifrelerini çözmekle
neden uğraşasın ki?
-
Not Synced
Senin için önemli olan zamanın geçmesi
ve hiçbir şeyin sana ilişmemesi.
-
Not Synced
Gözlerin dikkatle, teker teker
satırları takip ediyor.
-
Not Synced
Dünyaya kayıtsız kalmak
ne cahilliktir ne de düşmanlık.
-
Not Synced
Cehaletin o gürbüz neşesini
yeniden keşfetmek değil niyetin...
-
Not Synced
...daha çok, okuduğun tek kelimeye bile
ayrıcalık tanımamak.
-
Not Synced
Sokağa çıplak çıkmak değil
niyetin, şık ya da...
-
Not Synced
Yemek yiyorsun...
-
Not Synced
...uyuyorsun...
-
Not Synced
...yürüyorsun...
-
Not Synced
...giyiniksin...
-
Not Synced
...bırak bunlar birer eylem
ya da hareket olsun...
-
Not Synced
...bir şeyin kanıtı ya da
sembolik bir para birimi değil.
-
Not Synced
Giydiklerin, yediklerin,
okudukların senin adına konuşmaz.
-
Not Synced
Adına konuşmanın
o yorucu, olanaksız...
-
Not Synced
...ölümcül hamallığını bir daha asla
onlara yaptırmayacaksın.
-
Not Synced
Günde bir ya da iki kez
- nadiren daha fazla -
-
Not Synced
...bir parça ızgara biftek,
patates kızartması ve...
-
Not Synced
...bir kadeh kırmızı şaraptan oluşan...
-
Not Synced
...hesaplanabilir ölçüde
protein ve glukozit...
-
Not Synced
...bileşimi yutuyorsun.
-
Not Synced
Yani, başka bir deyişle bonfile...
-
Not Synced
...ama fileto olmadığı kesin...
-
Not Synced
...kimsenin pomfrit demeyeceği
patates kızartması ve...
-
Not Synced
...menşeinin meçhul olduğundan kimsenin
şüphe etmeyeceği bir kadeh kırmızı şarap.
-
Not Synced
Lisan, daha dayanıklı çıktı:
-
Not Synced
Etinin sertliğini,
patatesinin yağlılığını...
-
Not Synced
...şarabının sirkevari tadını,
ilk başta aşevlerini çağrıştıran...
-
Not Synced
...bu küçültücü sıfatların ve
onlarla birlikte anımsanan...
-
Not Synced
-
Not Synced
... üzüntü, sefalet,
fukaralık, ihtiyaç...
-
Not Synced
...utancın yavaş yavaş
anlamlarını yitirmesi...
-
Not Synced
...patates kızartmasına dönüşen
yağın, ete dönüşen sert şeyin...
-
Not Synced
-
Not Synced
...üzerindeki etkisini yitirmesi...
-
Not Synced
...biraz zaman aldı.
-
Not Synced
Kırmızı şarabını içiyor...
-
Not Synced
...biftek ve patates kızartmanı yiyorsun.
-
Not Synced
Uzun turlar planlamanı gerektiren...
-
Not Synced
...kurallarla dolu karmaşık
seyahatler icat ediyorsun.
-
Not Synced
Anıtları ziyaret ediyorsun.
-
Not Synced
Kiliseleri
-
Not Synced
atlı heykelleri...
-
Not Synced
...umumi tuvaletleri...
-
Not Synced
...Rus lokantalarını...
-
Not Synced
Nehrin kıyısındaki inşaatları,
sürülmüş tarlaları andıran...
-
Not Synced
...delik deşik sokakları,
kanalizasyonları...
-
Not Synced
...yerle bir edilen...
-
Not Synced
...apartmanları seyretmeye gidiyorsun.
-
Not Synced
Odana geri dönüyor ve
kendini o dar döşeğine bırakıyorsun.
-
Not Synced
Tavandaki çatlakları sayıp,
organize ediyorsun.
-
Not Synced
Sıklıkla, tek başına kağıt oynuyorsun.
-
Not Synced
On üç kağıttan oluşan
dört sütunu döşeğinde sıralayıp...
-
Not Synced
...asları çıkarıyorsun.
-
Not Synced
...elindeki 48 kağıdı
sıralamaya çalışıyorsun
-
Not Synced
...boş yerlerden birisi,
bir sütunun başındaysa...
-
Not Synced
...boşluk mesela bir
altılıdan sonra geliyorsa...
-
Not Synced
...iki kağıt koyabiliyorsun oraya...
-
Not Synced
...boşluk mesela bir
altılıdan sonra geliyorsa...
-
Not Synced
...aynı serinin
yedilisini koyabilirsin oraya...
-
Not Synced
...yedinin arkasından sekizi...
-
Not Synced
...sekizin arkasından dokuzu...
-
Not Synced
...valenin arkasından kızı koyabilir...
-
Not Synced
...ama boşluk papazdan sonraysa...
-
Not Synced
...oraya hiçbir şey koyamaz
ve o boşluğu kullanamazsın.
-
Not Synced
Bu sabır oyununda,
şansın neredeyse hiç rolü yok.
-
Not Synced
Kağıtları sırasına göre oynarsan,
boş kalan dört yerin...
-
Not Synced
...karşına ne zaman
bir papaz çıkaracağını...
-
Not Synced
...ve kaybedeceğini
çok önceden tahmin edebilirsin
-
Not Synced
...ama sırayla gitmene gerek yok:
bir boşluğu değil de...
-
Not Synced
...diğerini kullanıp,
sonra tekrar ilkine gelip...
-
Not Synced
...sırayla üçüncü ve
dördüncüden devam edip...
-
Not Synced
...tekrar ikinciye geçebilirsin.
-
Not Synced
Çok nadir başarıyorsun...
-
Not Synced
...illa ki bir yerde tıkanıyor oyun.
-
Not Synced
Kağıtların yarısını ya da
üçte birini dizdiğinde...
-
Not Synced
...bir boşluğu doldurmaya çalıştığında,
mutlaka bir papaz çıkıyor karşına.
-
Not Synced
Kural olarak iki hakkın daha vardır...
-
Not Synced
...oyunu kaybedeceğini hissettiğin anda
kağıtları topluyor...
-
Not Synced
Kağıtları karıyor, diziyor,
asları çıkarıyor...
-
Not Synced
...ve sadece bir papazı
erkenden açmamak için uğraşıyorsun.
-
Not Synced
Gitgide, oyun bir şekle giriyor...
-
Not Synced
...kısıtlanmaya başlıyorsun,
olasılıklar gün ışığına çıkıyor...
-
Not Synced
...zaten yerli yerinde olan bir kart var...
-
Not Synced
...şuradaki tek bir kağıdı
oynattığında beşli altılı bir grubu bir kerede
yerine koyabilirsin...
-
Not Synced
...şurada da kıpırdatamadığın,
seni engelleyen bir papaz var.
-
Not Synced
Zor tutuyorsun kendini.
-
Not Synced
Bazen hile yapıyorsun,
çok az, nadiren...
-
Not Synced
...hatta gitgide daha az.
-
Not Synced
Kazanmanın senin için bir önemi yok...
-
Not Synced
...zaten kazanmak için
ne anlam ifade edebilir ki?
-
Not Synced
Gitgide daha sık ve daha...
-
Not Synced
...uzun süreli oynuyorsun...
-
Not Synced
...bazen tüm öğleden sonra...
-
Not Synced
...uyanır uyanmaz...
-
Not Synced
...ya da gece boyunca.
-
Not Synced
Bu oyunda seni cezbeden bir şey var...
-
Not Synced
...belki köprünün ayaklarındaki
su oyunlarından...
-
Not Synced
...tavanındaki labirentlerden...
-
Not Synced
Bulunduğu veya
ortaya çıktığı her ana göre...
-
Not Synced
...keskin bir yoğunluk kazanıyor her kart.
-
Not Synced
Koruyor...
-
Not Synced
...yok ediyor...
-
Not Synced
kuruyor...
-
Not Synced
...plan üstüne plan tertip edip,
düzenliyorsun.
-
Not Synced
Beyhude bir uğraş, cezalandırılma riski
taşımayan bir tehlike...
-
Not Synced
...rezil bir düzenleme.
-
Not Synced
48 kağıt, seni odana hapsediyor...
-
Not Synced
...ve sen bir onluyu kımıldattığında
ya da bir papaz sana...
-
Not Synced
...tehdit oluşturmadığında
neredeyse seviniyor...
-
Not Synced
...ve sabırla yaptığın
tüm o hesaplar o kötü sona...
-
Not Synced
Sanki bu yalnız ve sessiz strateji
senin tek çaren olmuş.
-
Not Synced
sanki var oluş sebebin olmuş gibi.
-
Not Synced
Gece oldu.
-
Not Synced
Gözlerini kapatıyor
-
Not Synced
...gözlerini açıyorsun.
-
Not Synced
Gözünün içindeki ya da korneanın yüzeyindeki
viral, mikrobiyal şekiller...
-
Not Synced
...aşağı doğru kayıyor ağır ağır...
-
Not Synced
...ve kayboluyor...
-
Not Synced
...sonra birden ortada beliriyorlar...
-
Not Synced
...pek değişmemişler...
-
Not Synced
...daireler, kabarcıklar...
-
Not Synced
...çubuklar, iplikler,
bir araya getirildiklerinde...
mitolojik bir canavarı andıran
şekiller
-
Not Synced
İzlerini kaybediyor...
-
Not Synced
...sonra tekrar buluyorsun...
-
Not Synced
...gözlerini ovuşturuyorsun...
-
Not Synced
...iplikler dağılıyor...
-
Not Synced
...ve yayılıyor.
-
Not Synced
Zaman geçiyor...
-
Not Synced
...ayakta uyuyorsun.
-
Not Synced
Kitabını, döşeğinde
yanı başına bırakıyorsun.
-
Not Synced
Her şey muğlak...
-
Not Synced
...ve gürültülü.
-
Not Synced
Hayret verecek derecede düzenli soluyorsun
-
Not Synced
Saatler, günler, haftalar,
mevsimler geçip giderken...
-
Not Synced
...kendini her şeyden soyutluyorsun.
-
Not Synced
Zindeliği andıran bir duyguyla,
özgür olduğunu...
-
Not Synced
...hiçbir şeyin seni bunaltmadığını...
-
Not Synced
...hiçbir şeyin seni memnun etmediğini
ya da canını sıkmadığını keşfediyorsun.
-
Not Synced
Sana yasak olan bu anlarına haricinde
bir heyecan bulamadığın şu hayatta...
-
Not Synced
...neredeyse kusursuz...
-
Not Synced
...etkileyici...
-
Not Synced
...bazen de yeni arzularla dolu
bir mutluluk buluyorsun.
-
Not Synced
Huzurlu bir parantezin içinde vaatlerle dolu ama senin
beklentin olmayan bir boşlukta yaşıyorsun.
-
Not Synced
Görünmez, berrak ve şeffafsın.
-
Not Synced
Artık yoksun:
-
Not Synced
...saatler, günler, mevsimler...
-
Not Synced
...geçtikten, zaman aktıktan sonra...
-
Not Synced
...neşe ya da üzüntü olmadan, gelecek...
-
Not Synced
...ya da geçmiş olmadan,
basit ve aşikar şekilde...
-
Not Synced
...tıpkı musluktan damlayan su gibi...
-
Not Synced
...pembe, plastik bir kapta yüzen
altı adet çorap gibi...
-
Not Synced
...bir sinek ya da yumuşakça gibi...
-
Not Synced
...bir ağaç ya da fare gibi...
-
Not Synced
...hayatta kalıyorsun.
-
Not Synced
Soğukluğun, muhteşem bir hal alıyor zamanla.
-
Not Synced
Gözlerinin feri sönmüş...
-
Not Synced
...siluetin de gitgide çöküyor.
-
Not Synced
Karamsarlık taşımayan
bitkinlikle karışık bir...
-
Not Synced
Üzerindekilerin makul eskimişliği,
yürüyüşünün...
-
Not Synced
...tarafsızlığının sana verdiği
güvenle...
-
Not Synced
...dokunulmaz bir şekilde
ilerliyorsun sokaklarda.
-
Not Synced
Yaptıkların, öğrenilmiş hareketlerden
ibaret artık.
-
Not Synced
Sadece olmazsa olmaz
sözcükleri kullanıyorsun artık.
-
Not Synced
Asla lütfen, teşekkürler,
güle güle demiyorsun.
-
Not Synced
Yol tarifi sormuyorsun.
-
Not Synced
Dolaşıyorsun.
-
Not Synced
Yürüyorsun.
-
Not Synced
Tüm anlar eşdeğer,
her yer birbirine benziyor.
-
Not Synced
Asla acele etmiyor, asla kaybolmuyorsun.
-
Not Synced
Uykulu değilsin.
-
Not Synced
Aç değilsin.
-
Not Synced
Kendini koyveriyorsun,
akıntıya bırakıyorsun kendini:
-
Not Synced
Champs Elysees'de bir aşağı
bir yukarı yürüyen kalabalığa...
-
Not Synced
...birkaç adım önündeki, aniden gri bir
sokağa sapan gri sırtlı adama...
-
Not Synced
...veya bir ışığa ya da ışık yoksunluğuna...
-
Not Synced
...gürültüye ya da sessizliğe...
-
Not Synced
...bir duvara, bir grup insana,
bir ağaca...
-
Not Synced
...biraz suya, bir sundurmaya,
bir parmaklığa...
-
Not Synced
...afişlere, kaldırım taşlarına,
bir yaya geçidine...
-
Not Synced
...bir dükkan vitrinine, bir
trafik lambasına, bir sokak tabelasına...
-
Not Synced
...bir tuhafiyecinin tezgahına,
bir merdivenin...
-
Not Synced
...basamağına, bir kavşağa
takılıp gidiyorsun.
-
Not Synced
Uyuyor ya da uyumuyorsun.
-
Not Synced
Le Monde alıyor ya da almıyorsun.
-
Not Synced
Yiyor ya da yemiyorsun.
-
Not Synced
Oturuyor, uzanıyor, ayakta kalıyorsun...
-
Not Synced
Karanlık salonlara süzülüyorsun.
-
Not Synced
Bir sigara yakıyorsun.
-
Not Synced
Sokağı, Seine Nehri'ni geçiyor...
-
Not Synced
...duruyor, tekrar yürüyorsun.
-
Not Synced
Tilt oynuyor ya da oynamıyorsun.
-
Not Synced
Kayıtsızlığın ne başlangıcı vardır
ne de sonu.
-
Not Synced
Kesin bir durum, sarsılmaz bir dinginliktir.
-
Not Synced
Geriye tek kalan, temel refleksler.
-
Not Synced
Kırmızı yanarken, karşıya geçmezsin...
-
Not Synced
...rüzgarda sönmesin diye
kibritini korursun...
-
Not Synced
...kış sabahları daha sıkı giyinirsin...
-
Not Synced
Kazağını, çorabını,
külotunu ve atletini haftada bir falan değiştirirsin.
-
Not Synced
Kayıtsızlık, dili yok ediyor,
işaretleri birbirine karıştırıyor.
-
Not Synced
Sabırlısın ama beklemiyorsun,
özgürsün ama seçimde bulunmuyorsun...
-
Not Synced
...müsaitsin ama hiçbir şey
kılını kıpırdatmıyor.
-
Not Synced
Dinlemeden duyuyor, bakmadan görüyorsun:
-
Not Synced
Tavanındaki çatlaklar, parkenin tahtaları...
-
Not Synced
...fayansın deseni,
gözünün etrafındaki çizgiler...
-
Not Synced
...ağaçlar, su, taşlar...
-
Not Synced
...yoldan geçen arabalar...
-
Not Synced
Varlığın, artık sonsuz.
-
Not Synced
Her günün sessizlik ve sesten...
-
Not Synced
...aydınlık ve karanlıktan...
-
Not Synced
...katmanlardan, beklentilerden,
titremelerden oluşuyor.
-
Not Synced
Kayıyor, kendini sürüklenmeye bırakıyor,
daha derine gidiyorsun:
-
Not Synced
...boşluğu arıyor, ondan kaçıyorsun.
-
Not Synced
Yürüyor, duruyor...
-
Not Synced
oturuyor, bir masa buluyor...
-
Not Synced
...üzerine yaslanıyor, uzanıyorsun.
-
Not Synced
Robotvari hareketler:
-
Not Synced
...uyanmak, yıkanmak,
tıraş olmak, giyinmek.
-
Not Synced
Suyun üzerindeki mantar:
-
Not Synced
...akıntıya kapılmak...
-
Not Synced
...kalabalıkları izlemek, takip etmek:
-
Not Synced
Yazın o ağır sessizliğinde...
-
Not Synced
...kapanmış kepenkler, boş sokaklar...
-
Not Synced
...yapışkan asfalt...
-
Not Synced
...siyaha çalan yeşil renkli
kıpırdamayan yapraklar...
-
Not Synced
...dükkan vitrinlerinin, sokak
lambalarının...
-
Not Synced
...soğuk ışıklarındaki kış, kafe kapılarında
nefeslerden çıkan buğular...
-
Not Synced
...ölen güdük, kara ağaçlar.
-
Not Synced
Sürprizden yoksun bir hayat.
-
Not Synced
Emniyettesin.
-
Not Synced
Uyuyor, yürüyor,
yaşamaya devam ediyorsun...
-
Not Synced
...dalgın bir bilim adamının laboratuarında,
bir labirente terk edilmiş fare gibi.
-
Not Synced
Hiyerarşi yok...
-
Not Synced
...tercih yok.
-
Not Synced
Kayıtsızlığın çok durgun, durağan:
-
Not Synced
Gri rengin, üzerinde hiçbir
kasvet yaratmadığı gri bir adam.
-
Not Synced
Duyarsız değil, nötr.
-
Not Synced
Seni kendine çekiyor su,
taşın çektiği gibi...
-
Not Synced
...hem karanlık hem de aydınlık...
-
Not Synced
Var olan tek şey yürüyüşün...
-
Not Synced
...ve bazen dalıp, bazen kayan...
-
Not Synced
...güzelliğe, çirkinliğe,
aşinaya, şaşırtıcıya yabancı kalan...
-
Not Synced
...sadece etrafında, gözlerinde, tavanda,
ayakucunda, gökyüzünde, kırık aynanda...
-
Not Synced
...suda, taşta...
-
Not Synced
...kalabalıklar arasında...
-
Not Synced
...sürekli belirip kaybolan şekil...
-
Not Synced
...ve ışıklara takılan bakışın.
-
Not Synced
Meydanlar, caddeler...
-
Not Synced
...parklar ve bulvarlar,
ağaçlar ve korkuluklar...
-
Not Synced
...erkekler ve kadınlar,
çocuklar ve köpekler...
-
Not Synced
...kalabalıklar, kuyruklar...
-
Not Synced
...taşıtlar ve vitrinler...
-
Not Synced
...binalar ve cepheleri...
-
Not Synced
...sütunlar ve sütun başlıkları...
-
Not Synced
...kaldırımlar, oluklar...
-
Not Synced
...yağmurda parıldayan
kumtaşından gri kaldırımlar.
-
Not Synced
Sessizlikler, gürültüler,
istasyonlardaki, mağazalardaki...
-
Not Synced
...bulvarlardaki kalabalıklar...
-
Not Synced
...tıklım tıklım caddeler, rıhtımlar...
-
Not Synced
...Ağustos ayındaki ıssız
Pazar günü sokakları...
-
Not Synced
...sabahlar, akşamlar...
-
Not Synced
...geceler, şafaklar ve alacakaranlıklar.
-
Not Synced
İşte şimdi, dünyanın isimsiz kahramanı...
-
Not Synced
...tarihin, üzerindeki etkisini yitirdiği...
-
Not Synced
...yağan yağmuru, gecenin
gelişini sezemeyen kişisin.
-
Not Synced
Bildiğin kadar varsın şu hayatta:
-
Not Synced
Devam eden hayatın, aldığın nefesin,
adımların.
-
Not Synced
Gelen, giden insanların,
kalabalıkların ve nesnelerin...
-
Not Synced
...bir araya gelip
çözülmesini izliyorsun.
-
Not Synced
Bir tuhafiyecinin penceresinde
sürekli gözünün takıldığı...
-
Not Synced
...ama sonra yoluna devam ettiğin...
-
Not Synced
...bir perde rayı görüyorsun.
...bir fare gibi erişilmezsin.
-
Not Synced
Ama fareler, uykuya dalabilmek için
saatler geçirmez.
-
Not Synced
Ama fareler bir hışımla, kan ter içinde
kalkmazlar yataklarından.
-
Not Synced
Ama fareler rüya görmez, zaten
kendi rüyalarından nasıl korunabilirsin ki?
-
Not Synced
Ama fareler, tırnaklarını yemez...
-
Not Synced
...hele düzenli olarak,
tırnaklarının ucu...
-
Not Synced
...açık bir yaraya dönene kadar
saatlerce, asla.
-
Not Synced
Tırnağının yarısını koparıyorsun,
etine tutunduğu yerden sökerek...
-
Not Synced
...parmakların saatlerce en ufak temasta...
-
Not Synced
...hiç bir şeyi tutamayacak,
artık dayanamayıp elini...
-
Not Synced
...sıcak suya sokacak derecede
acıyana kadar.
-
Not Synced
Ama fareler -en azından bildiğin kadarıyla-
tilt oynamaz.
-
Not Synced
Saatlerce, gecelerce...
-
Not Synced
...hararetle, hiddetle
makinelere sarılıyordun.
-
Not Synced
Hırlayarak, çelik topun
ani sıçrayışlarına...
-
Not Synced
...abartılı bel hareketlerine eşlik ederek yapışıyorsun makineye.
-
Not Synced
İnsafsızca savaşıyorsun yaylarıyla...
-
Not Synced
...ışıklarıyla, şekilleriyle
ve kanallarıyla.
-
Not Synced
Yelpazesini indiren, ışıklarıyla
göz kırpan kadın resimleri.
-
Not Synced
Bir tiltle mücadele edemezsin.
-
Not Synced
Oynayabilir ya da oynamayabilirsin.
-
Not Synced
Diyaloga giremezsin...
-
Not Synced
...asla söyleyemeyeceği şeyleri
söyletemezsin ona.
-
Not Synced
Ne kadar yanaşsan da ona...
-
Not Synced
...yanaşsan da...
-
Not Synced
...tilt, senin hissettiğin
arkadaşlığa, aradığın aşka...
-
Not Synced
...sana acı veren bu ihtirasa...
-
Not Synced
...kayıtsız kalır.
-
Not Synced
Sokaklarda dolaşıyor...
-
Not Synced
...bir sinemaya giriyorsun;
-
Not Synced
...sokaklarda dolaşıyor...
-
Not Synced
...bir kafeye giriyorsun;
-
Not Synced
...sokaklarda dolaşıyor...
-
Not Synced
...trenlere bakıyorsun;
-
Not Synced
...sokaklarda dolaşıyor...
-
Not Synced
...daha yeni izlediğin bir
filme benzeyen başka bir...
-
Not Synced
...dışarı çıkıyorsun
-
Not Synced
...fazla ışıklandırılmış
sokaklarda dolaşıyorsun.
-
Not Synced
Odana geri dönüyor,
üzerindekileri çıkarıyorsun...
-
Not Synced
...çarşafların arasına giriyor,
ışığı söndürüyor...
-
Not Synced
...gözlerini kapatıyorsun.
-
Not Synced
İşte çabucak soyunan hayali kadınların,
etrafında toplanma vakti...
-
Not Synced
...daha önce yüz kez okuduğun kitapları
tekrar okuyup bıkma vaktin...
-
Not Synced
...gözüne uyku girmeden
bir sağa bir sola dönme vaktin geldi.
-
Not Synced
Gözlerini karanlıkta
fal taşı gibi açıp, bir küllük...
-
Not Synced
...bir kibrit kutusu, son bir sigara
bulabilmek için döşeğinin bacağını...
-
Not Synced
...elinle yoklayıp,
üzerine yapışan mutsuzluğunu...
-
Not Synced
...sakince ölçüp biçme vaktin geldi.
-
Not Synced
Gece uyanıyorsun.
-
Not Synced
Sokaklarda geziniyorsun...
-
Not Synced
...gidip bar taburelerine oturuyor
ve kapanana kadar, saatlerce...
-
Not Synced
...önünde bir bardak birayla...
-
Not Synced
...ya da koyu kahveyle ya da bir kadeh
kırmızı şarapla orada duruyorsun.
-
Not Synced
Yalnız ve ipsiz sapsızsın.
-
Not Synced
Issız caddelerde yürüyor...
-
Not Synced
...karanlık sundurmaların
yanından geçiyorsun.
-
Not Synced
Les Batignolles'ün ve Pantin'in
sonsuz çirkinliğinde kayboluyorsun.
-
Not Synced
Tek görebildiğin, yıllar önce kuruyan
Wallace Çeşmesi, viran olmuş kiliseler...
-
Not Synced
...bitap düşmüş yarım kalan inşaatlar...
-
Not Synced
...solgun duvarlar.
-
Not Synced
Parmaklıkları seni hapseden parklar...
-
Not Synced
...kanalizasyon ağızlarında oluşan
bataklıklar
-
Not Synced
...fabrikaların devasa kapıları.
-
Not Synced
Buharlı lokomotifler,
Saint-Lazare garının...
-
Not Synced
Barbes Bulvarında ya da Clichy Meydanında...
-
Not Synced
...sabırsız kalabalıklar,
gözlerini cennete doğru çeviriyor.
-
Not Synced
Mutsuzluk, üzerine çökmedi...
-
Not Synced
...neredeyse usulca sokuldu sana.
-
Not Synced
Titizlikle girdi hayatına, hareketlerine,
saatlerine, odana...
-
Not Synced
...tavanındaki çatlakları,
kırık aynanda gördüğün...
-
Not Synced
...yüzündeki çizgileri,
iskambil desteni eline geçirdi...
-
Not Synced
...bir hırsız gibi
musluğundan damlayan suya sızdı...
-
Not Synced
...her çeyrekte Saint-Roch'un
çanıyla birlikte yankılanıyor.
-
Not Synced
Tuzak, bazen neredeyse
seni neşelendiren...
-
Not Synced
...kibirlendiren..
-
Not Synced
...coşturan o duyguydu;
-
Not Synced
Tek ihtiyacının şehir, taşları ve sokakları,
seni sürükleyen kalabalıklar...
-
Not Synced
...olduğunu zannediyordun...
-
Not Synced
...tek ihtiyacının mahalle sinemanızda
önden bir koltuk olduğunu...
-
Not Synced
...sadece odana,
o barınağa, o kafese...
-
Not Synced
ihtiyacın olduğunu sanıyordum
-
Not Synced
Elli iki kağıdı bir kez daha dağıtıyorsun
döşeğinin üzerinde.
-
Not Synced
Güçlerin terk etti seni.
-
Not Synced
Tuzak: anlaşılmaz olmanın,
dış dünyaya...
-
Not Synced
...bir şey sunmamanın, her şeyi algılayan
ama hafızasında tutmayan...
-
Not Synced
...yalnızca önüne bakan iki gözle
erişilemez şekilde sürüklenmenin...
-
Not Synced
...tehlikeli illüzyonu.
-
Not Synced
Bir şey hatırlamayan,
bir şeyden korkmayan.
-
Not Synced
Ama çıkış yok...
-
Not Synced
...mucize yok...
-
Not Synced
...gerçekler yok.
-
Not Synced
Seine'in üzerinden
sarkıtıyorsun bacaklarını.
-
Not Synced
Ayırıyorsun asları
elli iki kağıdın içinden.
-
Not Synced
Aynı hareketleri, hiçbir yere
varmayan aynı yolculukları...
-
Not Synced
...kaç kere tekrarladın?
-
Not Synced
Fakirhanenden, budala sabrından,
yanlışa mahal vermeden...
-
Not Synced
...seni her seferinde...
-
Not Synced
...en başa döndüren binbir dolambaçlı yoldan
başka sığınacak yerin kalmadı.
-
Not Synced
...Parktan müzeye...
-
Not Synced
...kafeden sinemaya...
-
Not Synced
...denizin doldurulan kısmından bahçeye;
-
Not Synced
...istasyonların bekleme salonları...
-
Not Synced
...büyük otellerin lobileri...
-
Not Synced
...süpermarketler...
-
Not Synced
...kitapçılar...
-
Not Synced
...metronun koridorları.
-
Not Synced
Ağaçlar, taşlar...
-
Not Synced
...su, bulutlar...
-
Not Synced
...kum, kiremit...
-
Not Synced
...ışık...
-
Not Synced
...rüzgar...
-
Not Synced
...yağmur:
-
Not Synced
Aslolan yalnızlık:
-
Not Synced
Ne yaparsan yap, nereye gidersen git...
-
Not Synced
...gördüğün hiçbir şeyin önemi yok...
-
Not Synced
...yaptığın her şey boşu boşuna...
-
Not Synced
...aradığın hiçbir şey gerçek değil.
-
Not Synced
Tek var olan yalnızlık,
her karşına çıkışında...
-
Not Synced
Konuşmayı kestin ve sadece
sessizlik cevap verdi sana.
-
Not Synced
Ama o kelimeleri, boğazına dizilen...
-
Not Synced
...o binlerce, o milyonlarca kelimeyi...
-
Not Synced
...boş lafları, sevinç göz yaşlarını...
-
Not Synced
...aşk fısıltılarını, aptalca gülüşmeleri...
-
Not Synced
...bir daha nereden bulacaksın?
-
Not Synced
Artık sessizliğin dehşetinde yaşıyorsun.
-
Not Synced
Ama en sessiz sen değil miydin zaten?
-
Not Synced
Canavarlar girdi hayatına...
-
Not Synced
...fareler, türdeşlerin, biraderlerin.
-
Not Synced
Onlarca, yüzlerce, binlerce canavar.
-
Not Synced
Bilinçaltından gelen işaretlerle...
-
Not Synced
...şüphe çeken gidişlerinden,
sessizliklerinden...
-
Not Synced
...seninkiyle karşılaşınca...
-
Not Synced
...başka yere çevrilen kurnaz, çekingen,
korkak gözlerinden tanıyorsun onları.
-
Not Synced
İğrenç odalarının
tavan arası pencerelerinde...
-
Not Synced
Ayak sesleri yankılanıyor.
-
Not Synced
Ama yaşı olmayan bu yüzlerin...
-
Not Synced
...bu kırılgan ve çelimsiz çehrelerin...
-
Not Synced
...bu kambur, gri sırtlıların...
-
Not Synced
...sana ne kadar
yakın olduğunu hissedebiliyor...
-
Not Synced
...gölgelerini takip ediyor,
gölgeleri oluyor...
-
Not Synced
...saklandıkları o
küçük deliklere gidiyorsun;
-
Not Synced
Sığınakların, mabetlerin
onlarınkilerle aynı:
-
Not Synced
...meydanlar, müzeler, kafeler, istasyonlar,
metro, sebze-meyve halleri.
-
Not Synced
Senin gibi parkların banklarında oturup...
-
Not Synced
...kumun üzerine aynı bozuk çemberi
bir çizip bir silen umutsuz yığınlar...
-
Not Synced
...çöp kutularındaki gazetelerin okurları.
-
Not Synced
Çemberleri aynı seninki gibi beyhude,
aynı seninki gibi ağır.
-
Not Synced
Metrodaki haritaların önünde
senin gibi duraklıyorlar...
-
Not Synced
...senin gibi çöreklerini yiyorlar
nehrin kenarındaki banklarda.
-
Not Synced
Yerinden edilenler...
-
Not Synced
...dışlananlar...
-
Not Synced
...sürgün yiyenler.
-
Not Synced
Yürürken duvarlara sürtünüyor, gözleri
önlerine bakıyor ve omuzları düşüyor...
-
Not Synced
...savaşta kaybedenlerin,
topu dikenlerin...
-
Not Synced
...bezgin hareketleriyle
duvar cephelerine tutunuyorlar.
-
Not Synced
Onları takip ediyor, izliyor,
onlardan nefret ediyorsun:
-
Not Synced
...tavan arasındaki canavarlar...
-
Not Synced
...kokuşmuş pazar yerlerinde terlikleriyle
sürtüne sürtüne yürüyen canavarlar...
-
Not Synced
...ölü balık gözlü canavarlar...
-
Not Synced
...robot gibi yürüyen canavarlar...
-
Not Synced
...boş boş konuşan canavarlar.
-
Not Synced
Onlarla omuz omuzasın, birlikte yürüyorsun,
aralarından kendine bir yol buluyorsun:
-
Not Synced
Uyurgezerler, yaşlılar...
-
Not Synced
...berelerini, kulaklarına kadar indiren
sağır ve dilsizler...
-
Not Synced
...ayyaşlar...
-
Not Synced
...boğazlarını temizleyip kasılmalarını
kontrol etmeye çalışan bunaklar...
-
Not Synced
...büyük şehirde kaybolan köylüler...
-
Not Synced
...dullar, sinsiler, eski topraklar.
-
Not Synced
Sana geldiler...
-
Not Synced
...kolundan tuttular seni.
-
Not Synced
Kendi şehrinde kaybolmuş bir
yabancı olduğun için...
-
Not Synced
...yalnız olduğun için, üzerine gelen
diğer yalnızları takip etmeliymişsin gibi.
-
Not Synced
O hiç konuşmayanlar...
-
Not Synced
...kendi kendine konuşanlar...
-
Not Synced
...yaşlı kaçıklar, ayyaşlar...
-
Not Synced
...sürgün yiyenler.
-
Not Synced
Ceketinin etekleri yapışıyor...
-
Not Synced
Ceketinin etekleri yapışıyor...
-
Not Synced
O güzel gülümsemeleriyle,
ellerindeki kitapçıklarıyla...
-
Not Synced
...bayraklarıyla sana yanaşıyorlar:
-
Not Synced
Büyük davaların zavallı savaşçıları...
-
Not Synced
...arkadaşları için para toplayan
hüzünlü şarkıcılar...
-
Not Synced
...tabak altlığı satan,
sömürülmüş yetimler...
-
Not Synced
...hayvanları koruyan sıska dullar.
-
Not Synced
Sana yaklaşanlar, seni alıkoyanlar...
-
Not Synced
...sana pençesini geçirenler, o
iyi niyetli gerçeklerini gözüne sokanlar...
-
Not Synced
...ebedi sorularını, hayır işlerini,
kendi bildiklerini...
-
Not Synced
...yüzüne tüküren herkes.
-
Not Synced
Taşıdıkları pankartlarla
dünyayı kurtaracak olan imanlı insanlar.
-
Not Synced
Soluk benizliler, yakası yıpranmışlar,
sana hayatını anlatan...
-
Not Synced
...hapishanede, tımarhanede,
hastanede geçen günlerini anlatan kekemeler.
-
Not Synced
Hecelemeyi bir düzene
oturtmaya çalışan eski öğretmenler...
-
Not Synced
...stratejistler, su falcıları,
üfürükçüler, aydınlananlar...
-
Not Synced
...takıntılarıyla yaşayan herkes...
-
Not Synced
...kaybedenler, yorgun düşenler, barmenlerin
dalga geçmek için sonuna kadar doldurduğu...
-
Not Synced
...kadehlerini dudaklarına götüremeyen
zararsız canavarlar...
-
Not Synced
...Marie Brizard'ını kafasına dikerken bile
oturaklı gözükmeye çalışan kürklü moruklar.
-
Not Synced
Ve onlardan da beter olanlar,
kendini beğenmişler...
-
Not Synced
...şişmanlar ve hep genç kalanlar,
sütçüler ve süslü püslüler...
-
Not Synced
...sefahat düşkünü alemciler,
briyantinli gençler...
-
Not Synced
Haklılıklarından aldıkları güçle senden
açıklama bekleyen, tanıklık etmeni isteyenler.
-
Not Synced
Geniş aileli, çocukları ve köpekleri de
canavar olan canavar aileleri...
-
Not Synced
...trafik ışıklarında sıkışan
binlerce canavar...
-
Not Synced
...kafa şişiren dişi canavarlar...
-
Not Synced
...bıyıklı, yelekli, askılı canavarlar...
-
Not Synced
...berbat anıtların önünde dağılan
bir otobüs dolusu canavar...
-
Not Synced
...Pazar kıyafetlerini giyen canavarlar,
canavar kalabalık.
-
Not Synced
Başıboş dolaşıyorsun ama
kalabalık sürüklemiyor...
-
Not Synced
...gece korumuyor artık seni.
-
Not Synced
Arıyor, bekliyorsun.
Fosilleşmiş şehirde dolaşıyor...
-
Not Synced
...yenilenmiş bina cephelerinin
el değmemiş beyaz taşları...
-
Not Synced
...put gibi duran çöp tenekeleri, bir zamanlar
kapıcıların oturduğu boş koltuklar:
-
Not Synced
Hayalet şehirde dolaşıyorsun, bitap düşmüş
apartmanların terk edilmiş iskeleleri...
-
Not Synced
...sis ve yağmurda sürüklenen köprüler.
-
Not Synced
Kokuşmuş, çirkin, itici şehir.
-
Not Synced
Mutsuz şehir, mutsuz sokaklardaki
mutsuz ışıklar...
-
Not Synced
...mutsuz müzikhollerdeki mutsuz palyaçolar,
mutsuz sinemaların önündeki mutsuz kuyruklar...
-
Not Synced
...mutsuz mağazalardaki mutsuz mobilyalar.
-
Not Synced
Karanlık istasyonlar, kışlalar, ambarlar.
-
Not Synced
Grands Boulevards boyunca sıralanan
kasvetli barlar.
-
Not Synced
Gürültülü ya da terk edilmiş şehir,
solgun ya da isterik şehir...
-
Not Synced
...virane, harap, kirli şehir.
Engellerle...
-
Not Synced
Toplu mezarların şehri: kokuşmuş sebze halleri,
Paris'in göbeğindeki varoş mahallesi...
-
Not Synced
...polisler ortaya çıktığında bulvarların
dayanılmazlaşan korkunçluğu:
-
Not Synced
Haussmann, Magenta ve Charonne.
-
Not Synced
Hücresindeki bir mahkum,
bir deli gibi.
-
Not Synced
Labirentinden çıkış yolu arayan
bir fare gibi.
-
Not Synced
Paris boyunca yürüyorsun.
-
Not Synced
Açlıktan kırılan bir adam gibi...
-
Not Synced
...adresi olmayan bir mektubu ileten
bir postacı gibi.
-
Not Synced
Artık kaçacak yerin kalmadı.
-
Not Synced
korkuyorsun...
-
Not Synced
Her şeyin durmasını bekliyorsun...
-
Not Synced
...yağmurun...
-
Not Synced
...zamanın...
-
Not Synced
...trafiğin...
-
Not Synced
...hayatın...
-
Not Synced
insanların...
-
Not Synced
dünyanın...
-
Not Synced
Her şeyin çökmesini bekliyorsun...
-
Not Synced
...duvarların...
-
Not Synced
...kulelerin...
-
Not Synced
...zeminin ve tavanın.
-
Not Synced
Erkekler ve kadınların...
-
Not Synced
...yaşlılar ve çocukların...
-
Not Synced
köpeklerin
-
Not Synced
atların
-
Not Synced
kuşların
-
Not Synced
...felç geçirip...
-
Not Synced
...vebaya yakalanıp...
-
Not Synced
-
Not Synced
saraya tutulup
-
Not Synced
...yıkılmalarını;
-
Not Synced
...mermerin param parça olmasını...
-
Not Synced
...evlerin çıt çıkarmadan
yıkılmasını...
-
Not Synced
...tufan gibi yağmurların,
tabloların boyasını dökmesini...
-
Not Synced
...yüz yıllık gardıropların
ahşap bölmelerinden ayrılmasını...
-
Not Synced
...kumaşların paramparça olmasını...
-
Not Synced
...gazetelerin mürekkebinin akmasını...
-
Not Synced
...alev alev yanan ateşin
merdivenleri kül etmesini...
-
Not Synced
...sokakların ortadan ikiye ayrılarak
kanalizasyonlardan oluşan...
-
Not Synced
...labirenti ortaya çıkarmasını...
-
Not Synced
...sis ve pusun şehri
ele geçirmesini bekliyorsun.
-
Not Synced
Ölmedin, daha bilgili birisi de olmadın.
-
Not Synced
Gözlerin, güneşin yakıcı ışınlarına
maruz kalmadı.
-
Not Synced
Yeteneksiz, iki yaşlı aktör,
seni almaya gelmediler...
-
Not Synced
...sana sıkı sıkı sarılıp...
-
Not Synced
...diğer hepsine diz çöktürmeden
birisini...
-
Not Synced
Merhametli yanardağlar sana dikkat etmedi.
-
Not Synced
Annen yeni elbiselerini katlamadı.
-
Not Synced
Deneyimin gerçekliğiyle
milyonuncu kez karşılaşıp...
-
Not Synced
...ırkının yaratılmamış bilincini
dövmeyeceksin ruhunun örsünde.
-
Not Synced
Ne büyüklerinin...
-
Not Synced
...ne de eski ustaların
bir faydası dokunmayacak sana.
-
Not Synced
Yalnızlığın sana bir şey
öğretmediğinden...
-
Not Synced
...kayıtsızlığın sana bir şey
öğretmediğinden...
-
Not Synced
...başka hiçbir şey öğrenmedin:
-
Not Synced
Yalnızdın ve dünyayla arandaki
tüm köprüleri yıkmak istiyordun.
-
Not Synced
Ama sen öyle önemsiz bir noktayken...
-
Not Synced
...dünya o kadar uzun bir sözcük ki:
-
Not Synced
Binaların, vitrinlerin, parkların
ve rıhtımların önünde...
-
Not Synced
...kilometrelerce yürümekten
başka bir şey yapmadın
-
Not Synced
Kayıtsızlık beyhude.
-
Not Synced
İnkarın beyhude.
-
Not Synced
Tarafsızlığının bir anlamı yok.
-
Not Synced
Sadece oradan geçtiğini, caddede
yürüdüğünü, şehirde turladığını...
-
Not Synced
...kalabalıkları takip ettiğini,
gölgelerin...
-
Not Synced
Ama hiçbir şey olmadı:
-
Not Synced
Ne bir mucize...
-
Not Synced
...ne de bir patlama.
-
Not Synced
Her geçen gün, sabrın giderek tükendi.
-
Not Synced
Zamanın durması gerekiyordu...
-
Not Synced
...ancak kimse zamanla mücadele edecek
cesareti bulamadı.
-
Not Synced
Hile yapmış, birkaç zerre,
birkaç saniye kazanmış olabilirsin:
-
Not Synced
Ama Saint-Roch'un çanları...
-
Not Synced
kesiştiği yerde değişen trafik ışıkları...
-
Not Synced
...musluktan tahmin edilebilir şekilde
damlayan su...
-
Not Synced
...saatler
-
Not Synced
dakikalar...
-
Not Synced
günler ve mevsimler...
-
Not Synced
Uzun süre kendine mabetler kurup, yıktın:
-
Not Synced
...düzen ya da eylemsizlik...
-
Not Synced
...sürüklenme ya da uyuma...
-
Not Synced
...gece devriyeleri...
-
Not Synced
...tarafsız anlar...
-
Not Synced
...gölge ve ışığın kaçışı.
-
Not Synced
Kendini kandırmayı, kendini uyuşturmayı
bir süre daha...
-
Not Synced
...devam ettirebilirdin.
-
Not Synced
Ama oyun bitti.
-
Not Synced
Dünya yerinden oynamadı
ve sen de değişmedin.
-
Not Synced
Kayıtsızlık, kayda değer bir değişiklik
yaratmadı sende.
-
Not Synced
Ölü değilsin. Deli değilsin.
-
Not Synced
Üzerinde dolaşan bir musibet yok.
-
Not Synced
Seni bekleyen hiçbir bela yok...
-
Not Synced
...tepende uçan, kem gözlü bir karga yok...
-
Not Synced
...sabah, öğlen ve akşam
karaciğerine yumulmak gibi...
-
Not Synced
...hazmı güç bir görev,
hiçbir akbabaya verilmedi.
-
Not Synced
Her şeyi izleyen zaman,
sana rağmen çözümünü sundu.
-
Not Synced
Cevapları bilen zaman, akmaya devam etti.
-
Not Synced
Yine böyle bir gün...
-
Not Synced
...biraz daha geç, biraz daha erken...
-
Not Synced
...her şey en baştan başlıyor...
-
Not Synced
...her şey en baştan başlıyor
ve devam ediyor.
-
Not Synced
Hayal gören bir adam gibi konuşmayı kes.
-
Not Synced
Bak!
-
Not Synced
Onlara bak.
-
Not Synced
Nehir kenarındaki,
rıhtım boyundaki...
-
Not Synced
...Clichy Meydanı'nın yağmurda ıslanan
kaldırımlarındaki...
-
Not Synced
...binlerce ve binlerce
sessiz nöbetçi...
-
Not Synced
...okyanus hayallerine dalarak...
-
Not Synced
...deniz serpintisini,
setleri aşan dalgaları...
-
Not Synced
...deniz kuşlarının tiz çığlıklarını
bekliyor, fani insanlar.
-
Not Synced
hayır...
-
Not Synced
...dünyanın isimsiz kahramanı
değilsin sen...
-
Not Synced
...tarihin, üzerinde
hükmünü yitirdiği kişi...
-
Not Synced
...yağmurun yağışını artık hissetmeyen...
-
Not Synced
...gecenin gelişini göremeyen adam değilsin.
-
Not Synced
Ulaşılmaz, saydam, şeffaf değilsin artık.
-
Not Synced
Korkuyorsun...
-
Not Synced
...bekliyorsun.
-
Not Synced
Clichy Meydanında,
yağmurun dinmesini bekliyorsun.
-
Not Synced
-
Not Synced
-
Not Synced