Return to Video

Ölüm Rüyasından Ebedi Yaşama

  • 0:02 - 0:07
    Ölüm Rüyasından
  • 0:07 - 0:10
    Ebedi Yaşama
  • 0:14 - 0:20
    Monte Sahaja, Portekiz
    11 Haziran 2015
  • 0:24 - 0:28
    [Mooji] Bugün bir mektup geldi.
  • 0:28 - 0:32
    İşte, onu okuyorum ve
    şunu söylüyordu -
  • 0:32 - 0:36
    çok güzel bir mektuptu -
  • 0:36 - 0:41
    'Bilgisayarın başında
    kayıt olmayı bekliyorum,
  • 0:41 - 0:44
    ama detaylarım başka bir zamana
    kadar belli olmayacak.'
  • 0:44 - 0:48
    Yani, buraya gelmeyeceğini
    biliyordum.
  • 0:48 - 0:51
    Ancak, mektupta yazılan
    çok güzeldi:
  • 0:51 - 0:55
    'Çok uzun yıllardır,
    ruhsal tatmin için
  • 0:55 - 0:57
    bir arayış içindeydim.'
  • 0:57 - 1:02
    Ve bu kişi yazıp, dedi ki,
  • 1:02 - 1:10
    'Seyahat gemisiyle, Amerika'dan
  • 1:10 - 1:14
    Jamaika'ya ve
    Port Antonio'ya geldim,
  • 1:14 - 1:19
    çok seneler önce, 1962'de
    ya da öyle bir tarihte.
  • 1:19 - 1:23
    Hatırlamıyorum,
    uzun zaman önceydi.
  • 1:23 - 1:28
    Orasının en güzel yer
    olduğunu hatırlıyorum.
  • 1:28 - 1:33
    Ailemle gelmiştik oraya
  • 1:33 - 1:38
    ve bir sokaktan yürüdüğümü
    hatırlıyorum, çok güzeldi.
  • 1:38 - 1:43
    Ve orada oynayan bir grup
    çocuk gördüm [kahkahalar]
  • 1:43 - 1:47
    ve onlara dedim ki,
    'Cennette yaşıyorsunuz!' '
  • 1:47 - 1:51
    [kahkahalar ve alkışlar]
  • 1:55 - 1:58
    Bu da ne, dedim. Cennette
    yaşadığımı söyledi o.
  • 1:58 - 2:01
    'Fakat bu yanıta şaşırmıştım
  • 2:01 - 2:03
    çünkü yanıt pek de ...
  • 2:03 - 2:08
    'Vayyy! Teşekkürler,' gibisinden
    bir yanıt beklemiştik.'
  • 2:08 - 2:13
    Ve insanlar şöyleydi.
    [şaşkın bakışları gösteriyor]
  • 2:13 - 2:16
    Ve bu içime işledi, 'Fuu!' diye.
  • 2:16 - 2:19
    Aman Tanrım, dedim.
  • 2:19 - 2:22
    Uydurmadım bunu.
    [kahkahalar]
  • 2:22 - 2:27
    Yani, bu çok uzakta bir şey.
    Henüz yedi yaşında veya
  • 2:27 - 2:30
    o civarlarda olabileceğim
    bir zamandı.
  • 2:30 - 2:34
    Ve mektup yeni geldi.
    Hemen bugün okudum.
  • 2:34 - 2:36
    Belki size de okurum.
  • 2:36 - 2:39
    Port Antonio'da yürüdüğümüzü
    hatırlıyorum.
  • 2:39 - 2:42
    Onlar da aileleriyle birlikte
    bu yerde yürüyorlardı
  • 2:42 - 2:46
    ve bu çocukları, oyun oynayan
    oğlanları görünce, dediler ki,
  • 2:46 - 2:48
    'Cennette yaşıyorsunuz!'
  • 2:48 - 2:50
    Ve ben bu hikâyeyi
    hep anlatıyorum.
  • 2:50 - 2:54
    Biri geldi ve dedi ki,
    'Cennette yaşıyorsunuz!'
  • 2:54 - 2:58
    Ve biz de, 'Tamam. Teşekkürler. Ne demek
    istediğinizi anlamıyoruz!' diyorduk.
  • 2:58 - 3:02
    Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorduk
    çünkü şehrimi hiç terk etmemiştik.
  • 3:02 - 3:06
    Ve sonra, çok yıllar sonra,
    seyahat edip Avrupa'ya geldim.
  • 3:06 - 3:10
    Birkaç yıl sonra ...
    belki de altı yıl sonra, ilk kez
  • 3:10 - 3:13
    Karayiplere geri gittim,
    eve döndüm.
  • 3:13 - 3:18
    Ve şehrime yaklaşırken
    bir yer var;
  • 3:18 - 3:23
    dünyanın en büyük doğal
    sekiz limanından biri
  • 3:23 - 3:27
    benim şehrimde,
    küçük bir adada ve çok güzel.
  • 3:27 - 3:30
    Köşeyi döndük ve baktık
    ve onu gördüm
  • 3:30 - 3:34
    ve sonra kalbimde hissettim: Burası cennet!
    [kahkahalar]
  • 3:34 - 3:39
    Ve bunu anlattım
    çünkü çoğu kez
  • 3:39 - 3:42
    bir şeyin karşıtını yaşamadıkça,
    onu bilmeyiz diyoruz.
  • 3:42 - 3:44
    [onaylama mırıltıları]
  • 3:44 - 3:49
    Ve Öz'ün ne olmadığına dair
    bir bilgimiz olmadıkça,
  • 3:49 - 3:52
    Öz'e dair hiçbir bilgimiz
    olmayacak.
  • 3:52 - 3:55
    Ya da bir şey güzel ise,
    bir şeyin çirkin, vs. olmasına dair
  • 3:55 - 3:59
    bir hissin olmadıkça,
    güzelliğini bilmeyeceksin.
  • 3:59 - 4:02
    Ve ne demek istendiğini
    takdir edememiştik.
  • 4:02 - 4:05
    O kelimeyi duymuştuk çünkü
    Hristiyan bir ülkede yetişmiştik.
  • 4:05 - 4:08
    Cennet hakkında biliyorduk
    çünkü bize anlatılmıştı:
  • 4:08 - 4:12
    'Adem ve Havva, cennette yaşadılar.'
    Yalnızca o cenneti biliyorduk.
  • 4:12 - 4:16
    Biri diyor ki, 'Cennette yaşıyorsun!'
    Benim dediğim ise, bu da ne?
  • 4:16 - 4:19
    Şaşırmışlardı.
    Şimdi o aynı kişi diyor ki,
  • 4:19 - 4:22
    'Buraya gelmek istiyorum
    çünkü anlaşılan o ki
  • 4:22 - 4:26
    bu cenneti kendi içimde aramışım
  • 4:26 - 4:29
    ve görünen o ki oraya ilk sen vardın
  • 4:29 - 4:32
    ve gelmem için beni çağırmaya geldin.'
    [kahkahalar]
  • 4:32 - 4:34
    Yani, çok memnun olmuştum.
    Tamam, dedim,
  • 4:34 - 4:37
    senin için bir yer ayıracağım.
  • 4:37 - 4:41
    Burada olmak için gelmelisin.
  • 4:41 - 4:46
    Bunca seneden sonra
    bu inanılmaz değil mi!
  • 4:46 - 4:49
    [sessizlik]
  • 5:34 - 5:37
    Bahsettiğim bu alan,
  • 5:37 - 5:41
    bu sözler bile oradan çıkmakta.
  • 5:41 - 5:46
    Ve bazı insanlar itiraf da ettiler,
    evet, evet diye.
  • 5:46 - 5:50
    Sözler söylenirken bile,
  • 5:50 - 5:55
    o sözler bu alandan,
    bir boyutu, bir ölçüsü olmayan
  • 5:55 - 6:00
    bu tarifsiz alandan izlenmekteler.
  • 6:00 - 6:07
    Orada ne gece ne de
    gündüz var.
  • 6:07 - 6:12
    Orada farklı canlı türleri yok.
  • 6:12 - 6:19
    Orada ne içerisi
    ne de dışarısı var.
  • 6:25 - 6:30
    Ne cennet ne de
    cehennem var orada.
  • 6:30 - 6:33
    [sessizlik]
  • 6:43 - 6:48
    Bazı varlıklar daha fazla bağlantıda
    olduklarını hissederler;
  • 6:48 - 6:51
    diğerleri de hisseder ki
    bağlantı bile ...
  • 6:51 - 6:53
    bağlantı da değildir o.
  • 6:53 - 6:57
    Bağlantı, bir şey başka bir şeye
    bağlandı demektir,
  • 6:57 - 7:02
    ancak bu, bağlantıdan bile öncedir.
  • 7:02 - 7:08
    O halde, orada ne bağlantı
    ne de bağlantısızlık var.
  • 7:08 - 7:12
    Orada ne kimse kayboldu
    ne de bulundu.
  • 7:16 - 7:18
    Bazen gözler kapalı olduğunda,
  • 7:18 - 7:22
    'Evet, evet. Evet, bunu biliyorum,'
    diye hissedilir.
  • 7:22 - 7:26
    Ancak orası, gözler açık
    olduğunda da tam aynı yerdir.
  • 7:26 - 7:30
    Gözlerin açık ya da kapalı olması,
    hiçbir fark yaratmaz.
  • 7:38 - 7:40
    Orada bir kimlik yok.
  • 7:40 - 7:42
    Bir cinsiyet yok.
  • 7:42 - 7:46
    'Tamam, bedenden bahsetmek,
    olduğum şeyden bahsetmektir,'
  • 7:46 - 7:50
    diye hissetmezsin. Bu his
    orada yoktur.
  • 7:54 - 7:57
    Bunun hakkında
    anlatmıyorum size.
  • 7:57 - 8:03
    'Tek Bakış' olarak hep birlikte
    buradan bakıyoruz.
  • 8:03 - 8:05
    Bunun hakkında size
    bir hikâye anlatamam,
  • 8:05 - 8:07
    çünkü orada bir hikâye yok.
  • 8:11 - 8:20
    O, doğal olarak,
    bu beden ile hissediliyor.
  • 8:20 - 8:25
    Fakat beden onu sınırlayamaz.
  • 8:25 - 8:30
    Aslında, algılanan tüm bedenler,
    onun içinde vuku bulur veya tezahür ederler
  • 8:30 - 8:35
    ve onun içinde algılanırlar;
  • 8:35 - 8:38
    ondan ayrı bir varlıkları yoktur.
  • 8:42 - 8:46
    O, ne içeride ne de dışarıda;
  • 8:46 - 8:52
    ne kuzeyde ne de güneyde,
    ne batıda ne de doğuda;
  • 8:52 - 8:55
    ne aşağıda ne de yukarıda;
  • 8:55 - 8:59
    orada ne erkek ne de kadın var;
  • 8:59 - 9:03
    ne melekler ne de şeytanlar var.
  • 9:09 - 9:13
    Korkuya da gerek yok,
  • 9:13 - 9:17
    çünkü orada bir başkası yok.
  • 9:22 - 9:27
    Ölüm yok orada.
  • 9:27 - 9:34
    Ancak Kaynak burada;
    her şey oradan vuku bulur
  • 9:34 - 9:37
    ve bir güç tarafından algılanır,
  • 9:37 - 9:42
    bu güç aynı zamanda
    algılamanın,
  • 9:42 - 9:45
    algılamanın işleyişinin bile
    farkındadır
  • 9:45 - 9:50
    ve hatta algılayana ve algılanan nesnelere
    dair bir hissiyatın da farkındadır.
  • 9:50 - 9:57
    Onların hepsi bunun içinde
    belirip, meydana gelir.
  • 9:57 - 10:00
    Bunun, senin Öz'ün olduğunu bil.
  • 10:05 - 10:08
    O'nu kalbinde tamamen netleştir.
  • 10:08 - 10:12
    Bu muhteşem 'görme'nin içinde
    zaman geçir, demlen.
  • 10:12 - 10:17
    Orada ne günah ne de erdem var.
  • 10:24 - 10:28
    Bir zaman diyarı yok.
  • 10:36 - 10:40
    Bunu bilince,
  • 10:40 - 10:46
    tüm varlıklar, yüce Tanrı-hâli ile
    saadete ererler çünkü
  • 10:46 - 10:52
    ölüm rüyası üzerinden
  • 10:52 - 10:55
    ebedi yaşamın içine geçmişlerdir.
  • 10:59 - 11:08
    Bunu sevin, buna hürmet edin,
    buna saygı gösterin, bu olun,
  • 11:08 - 11:13
    çünkü bu, olan tek şey.
  • 11:13 - 11:17
    Ve de olacak tek şey
  • 11:17 - 11:23
    ve her zaman olmuş
    tek şey, Hakikat'te.
  • 11:23 - 11:28
    Diğerleri olarak bilinen her şey,
    onun içindeki görüntülerdir yalnızca
  • 11:28 - 11:30
    ve güzeldirler.
  • 11:30 - 11:33
    Görüntülere, onun çocukları
    diyebilirsiniz;
  • 11:33 - 11:35
    onları gözetir.
  • 11:35 - 11:39
    Varlığın çeşitli hâlleri ve
    bir kimliği deneyimleyiş,
  • 11:39 - 11:44
    hepsi bu tek kaynaktan
    meydana gelmektedir.
  • 11:44 - 11:48
    Ona Tanrı diyebilirsiniz,
    Mutlak Farkındalık diyebilirsiniz,
  • 11:48 - 11:52
    Parabrahman diyebilirsiniz,
    ne isterseniz onu deyin.
  • 11:52 - 11:55
    Kendisinin bir ismi yoktur.
    O, tüm isimlerin ötesindedir.
  • 11:55 - 12:00
    O, isimleri doğurur,
    tüm suretleri doğurur,
  • 12:00 - 12:03
    o suretlerin değişkenliğini
  • 12:03 - 12:08
    ve onların değişkenliğinin
    algılanışını doğurur.
  • 12:08 - 12:12
    O, ne yaşlıdır ne de genç.
    Büyümek elinden gelmez.
  • 12:12 - 12:16
    Ne daralıp küçülür ne de
    genişleyip yayılır.
  • 12:23 - 12:27
    Ne kabul eder ne de red eder.
  • 12:27 - 12:31
    O, her zaman mükemmeldir.
  • 12:31 - 12:36
    Ancak onun rayihası, sevgi
    ve huzurdur,
  • 12:36 - 12:40
    neşe ve irfandır, sessizlik
    ve dinginliktir.
  • 12:44 - 12:50
    Tüm bu sayısız suretleri ve
    varlıkları yaratmıştır
  • 12:50 - 12:54
    ve onlarla ilgilenir,
  • 12:54 - 12:58
    onları yaşama getirir,
  • 12:58 - 13:04
    boşluğun içine geri çeker.
  • 13:04 - 13:10
    O, yüce Şiva, yüce Tanrı
    olarak bilinir.
  • 13:15 - 13:19
    Tüm isimler O'nun isimleridir.
  • 13:19 - 13:22
    O, bay değildir,
    bayan da değildir.
  • 13:27 - 13:31
    Deneyimleme evreninde
  • 13:31 - 13:33
    büyük bir keşif varsa,
  • 13:33 - 13:37
    ki insanlık âleminde olduğu kesin,
  • 13:37 - 13:40
    bu keşif, O'nu bilmek
    ve O olmaktır,
  • 13:47 - 13:52
    O'nu kendi değişmez hakikatimiz,
  • 13:52 - 13:57
    esas tabiatımız ve
    varlığımız olarak tanımaktır.
  • 13:57 - 14:01
    Ve lakin aynı zamanda, duyular
    ve zihin aracılığıyla deneyimleme,
  • 14:01 - 14:05
    yaşamın tüm zevklerini
    görme ve tatma
  • 14:05 - 14:08
    kapasitesine sahibiz.
  • 14:13 - 14:17
    O, her bir surette,
    'ben', 'ben varım' hissiyle
  • 14:17 - 14:21
    kendini belli ederek ortaya çıkar.
  • 14:21 - 14:28
    Bu 'ben varım', bu 'ben hâli',
    aynı zamanda onun ismidir de.
  • 14:28 - 14:32
    Tüm canlar, isimlerini
    'ben' olarak bilirler.
  • 14:32 - 14:34
    İşte bu, bizim ismimizdir.
  • 14:38 - 14:45
    'Ben John', 'Ben Susan' -
    bu bizim rolümüzdür.
  • 14:45 - 14:52
    Ancak sezgisel ifadede,
    ismin 'ben'dir; ben varım.
  • 14:56 - 15:02
    Fakat 'ben' hissinin bile
    oradan belirdiği o yer -
  • 15:02 - 15:07
    sessiz yer - onun, senin Öz'ün
    olduğunu bil.
  • 15:12 - 15:15
    Bunu bildiğin zaman,
    korku gidecektir -
  • 15:15 - 15:20
    belki anında değil,
    belki de yavaş yavaş.
  • 15:20 - 15:28
    Tüm kuruntular son bulacak,
    tüm üzüntüler gitmiş olacak.
  • 15:28 - 15:36
    Depresyon seni ziyaret
    etmeyecek artık.
  • 15:36 - 15:40
    Bunu tefekkür et,
  • 15:40 - 15:45
    onun üzerine meditasyon yap,
    onu kalbinde doğrula,
  • 15:45 - 15:51
    onu teyit et, sev onu, o ol.
  • 15:51 - 15:56
    İşte, Varlığın sadhana'sı budur.
  • 15:56 - 15:59
    [sessizlik]
  • 16:09 - 16:13
    Zihin ve duyular aracılığıyla
    algılanan her şey,
  • 16:13 - 16:16
    bir gün geçip gidecek.
  • 16:16 - 16:20
    Ancak bu, hiçbir zaman
    geçmeyecek.
  • 16:20 - 16:23
    [sessizlik]
  • 16:30 - 16:35
    O, hiçbir dine ait değildir,
    kimse onu sahiplenemez,
  • 16:35 - 16:40
    ancak onu araştırmanın
    yolları olan dinlerin ifadesini
  • 16:40 - 16:43
    o sağlar.
  • 16:43 - 16:49
    O, arayan, arayış ve
    bulunan olarak tezahür eder.
  • 16:49 - 16:54
    O, bunun tümüdür ve
    bunun ötesindedir.
  • 16:58 - 17:03
    Gerçek bir yaşam,
    bunu doğrulayan bir yaşamdır,
  • 17:03 - 17:05
    sana büyük bir sevinç vererek.
  • 17:13 - 17:16
    Henüz bunu yapmadıysa,
    umarım ki bu sözler,
  • 17:16 - 17:18
    bu sözlerin işaret ettikleri,
  • 17:18 - 17:24
    bu tohumlar, kalbinizin içinde
    tamamıyla yeşerir,
  • 17:24 - 17:29
    tüm kuruntuları, tüm korkuları
    silip götürür.
  • 17:29 - 17:32
    [sessizlik]
  • 19:24 - 19:28
    Şimdi artık
    o muazzam alana,
  • 19:28 - 19:33
    o muazzam içsel alan hissine
    tanıştırıldınız
  • 19:33 - 19:36
    ki o, karışık değil,
  • 19:36 - 19:40
    hafif,
  • 19:40 - 19:44
    sınırsız.
  • 19:44 - 19:47
    [sessizlik]
  • 20:02 - 20:08
    Kimliğini O'nun içine
    teslim edebilirsin.
  • 20:08 - 20:11
    [sessizlik]
  • 20:33 - 20:38
    Her an tamamıyla teslim olmak için
  • 20:38 - 20:44
    tereddütte kalmana neden olan
  • 20:44 - 20:48
    hiçbir maksadın olmaması iyidir.
  • 20:48 - 20:52
    Bazen zihnimizde bir maksat,
    bir niyet tutarız
  • 20:52 - 20:56
    ve bu niyetin kendisi
    sana şöyle hissettirir:
  • 20:56 - 21:01
    'Henüz değil, şimdi değil.
    Henüz değil, şimdi değil.'
  • 21:01 - 21:07
    Burada ve şimdi özgürleşme
    fırsatını ertelemek için
  • 21:07 - 21:15
    zihinsel bir koşullanma ve
    alışkanlıktır bu.
  • 21:15 - 21:18
    Bu şeylere dikkat edin.
  • 21:18 - 21:24
    Hiçbirini saklayıp barındırmayın,
    kesinlikle hiçbir zihinsel kurguyu beslemeyin.
  • 21:24 - 21:28
    Eğer bunu yapabilirseniz,
    muazzam bir alan hissedeceksiniz,
  • 21:28 - 21:30
    Varlığın muazzam alanını.
  • 21:30 - 21:33
    Ve hiçbir şeyin eksik olmadığını
    bileceksiniz.
  • 21:33 - 21:36
    Hiçbir şey eksik değil!
  • 21:36 - 21:42
    Fakat bir şeyleri biriktirirseniz,
    bir şeyler eksikmiş hissedilecek.
  • 21:42 - 21:45
    Gittikçe daha fazla anlamaya
    başlamalıyız;
  • 21:45 - 21:49
    aslına bakarsanız, psikolojik zihnin
    mekanizmasını anlamak,
  • 21:49 - 21:55
    kendiliğinden oluverir.
  • 21:55 - 21:59
    Özgür olanlar, bir niyet taşımazlar,
    tamamıyla boşturlar
  • 21:59 - 22:03
    ve bir şeyin olması gerektiğinde,
  • 22:03 - 22:05
    onun kendiliğinden gerçekleştiğine
    tanık olurlar.
  • 22:05 - 22:10
    Onu var etmek için
    doğadan güç gelir
  • 22:10 - 22:13
    ve o kendisini tamamıyla
    ifade edip,
  • 22:13 - 22:16
    ifadesini tükettiğinde,
  • 22:16 - 22:18
    yeniden sessizliğin içine geri döner.
  • 22:18 - 22:23
    Doğal deneyim budur.
  • 22:23 - 22:27
    O halde, fazla umutlara tutunmayın,
    ruhani olanlarına bile.
  • 22:27 - 22:29
    Sadece boş ol daha iyi
  • 22:29 - 22:33
    ve kalbinde tamamıyla teslim ol
  • 22:33 - 22:36
    çünkü hiçbir şey hariç tutulmayacak.
  • 22:36 - 22:38
    Hiçbir şey hariç tutulmayacak.
  • 22:38 - 22:41
    Bu şeyleri tekrar, tekrar
    duymalısınız.
  • 22:41 - 22:46
    Sen eksik değilsin.
  • 22:46 - 22:49
    Sadece dikkatin dağılmasından
    muzdarip oluyoruz.
  • 22:49 - 22:56
    Zihin, birçok şeyi
    bir yaşam biçimi gibi sunar
  • 22:56 - 23:00
    ve bir süreliğine buna kanarız.
  • 23:00 - 23:05
    Bugün daha önce söylediğim gibi,
  • 23:05 - 23:09
    bunun hiçbiri, hiçbir yanılgı
    mümkün olmayacaktı,
  • 23:09 - 23:14
    hiçbir hayalî şey mümkün
    olmayacaktı,
  • 23:14 - 23:23
    eğer ki egosal zihin,
    Hakikat'i taklit etmeseydi.
  • 23:23 - 23:28
    Çünkü o, Hakikat'i taklit
    etmeyi oynar
  • 23:28 - 23:31
    ve sonra da buna inanırız,
  • 23:31 - 23:33
    'Evet. Tamam. Hakikat bu,' diye.
  • 23:33 - 23:38
    O halde, dharma gözünü
    keskinleştirmelisin;
  • 23:38 - 23:42
    muhakeme güçlerini
    keskinleştirmelisin
  • 23:42 - 23:46
    ki böylece, ego-zihnin
    oraya buraya giden her hareketi
  • 23:46 - 23:50
    o duru 'görme'nin ışığında
    açığa çıkarılsın.
  • 23:50 - 23:55
    Size sunduğum, yorucu
    bir faaliyet değil.
  • 23:55 - 23:58
    Tamamen hazır şekilde gelir;
    sen zaten tamamıyla donanımlısın.
  • 23:58 - 24:02
    Aydınlanma için aletler satın almak üzere
    bir yerlere gitmen gerekmez.
  • 24:02 - 24:05
    Zaten mükemmelen
    donanımlı olarak geldin.
  • 24:05 - 24:08
    Neden? Avantaj her zaman sende
  • 24:08 - 24:13
    çünkü en derin Öz'ünde,
    Hakikat orada; dokunulmamış,
  • 24:13 - 24:18
    yönlendirilemez, ele geçirilemez,
    değişmez.
  • 24:18 - 24:24
    Ancak bu yaşam, onu kanıtlamak içindir
    ve kendi muhakeme yetilerinin gücüyle
  • 24:24 - 24:30
    hakikat olmayanı açığa
    çıkarman içindir.
  • 24:30 - 24:32
    Bunu kişisel olarak alma,
  • 24:32 - 24:36
    çünkü her güç, her iyi güç
    senin tarafındadır.
  • 24:36 - 24:39
    Fakat aynı size bahsettiğim gibi,
  • 24:39 - 24:43
    tırnak güneşi nasıl kapatabiliyorsa,
  • 24:43 - 24:49
    Öz'e dair yanlış bir fikre inanmak da,
  • 24:49 - 24:53
    bu dünyayı algılamamız gereken
    şekilde algılayışımızı
  • 24:53 - 24:56
    tamamen değiştirecektir
  • 24:56 - 25:00
    ve bizi asıl olduğumuz hakikate
    kör edecektir.
  • 25:00 - 25:03
    İnsani deneyimin
    büyük fırsatı budur.
  • 25:03 - 25:07
    Çünkü Bilinç,
    insan varlığı suretinde,
  • 25:07 - 25:13
    kendi özgün doğasını
    tefekkür etmek için
  • 25:13 - 25:17
    ve tam özgürlüğü bulmak için
    doğru dirayete sahiptir.
  • 25:17 - 25:20
    Dolayısıyla, her biriniz gerçekten
    çok müteşekkir olmalı
  • 25:20 - 25:23
    ve bu insani fırsat için sevinmeli.
  • 25:23 - 25:26
    Varlığından zevk al,
  • 25:26 - 25:29
    ama Öz'den daha yüce olan
    hiçbir şeye değer verme
  • 25:29 - 25:32
    çünkü Öz'den daha yüce olan
    hiçbir şey yok.
  • 25:32 - 25:37
    Öz'ünü bil, Öz'ünden zevk al,
    Öz'ünü sev
  • 25:37 - 25:40
    ve başkalarını sevmek,
    senin için çok doğal olacaktır.
  • 25:40 - 25:44
    Neden? Çünkü onlar
    başkalarıymış gibi gelmeyecek!
  • 25:44 - 25:47
    Onlar başkalarıymış gibi
    gelmeyecek.
  • 25:47 - 25:50
    Ve her birimiz,
  • 25:50 - 25:53
    birbirimizin alt yapısını,
  • 25:53 - 25:55
    nereden geldiğini gerçekten
    görüp anlayabilse,
  • 25:55 - 25:57
    sevmediğiniz kimse olmayacak,
  • 25:57 - 26:01
    kalbinizin cömertliğini
    sunmayacağınız
  • 26:01 - 26:05
    kimse olmayacak.
    Gerçekten olmayacak.
  • 26:05 - 26:08
    Fakat tekrar ve tekrar
    zihinle yaklaşıyoruz
  • 26:08 - 26:11
    ve zihin de, 'Hah! Şuna bak,' diyor,
  • 26:11 - 26:14
    vesaire, vesaire,
    ve işte tam orada, kalbinde bir bölünme,
  • 26:14 - 26:18
    bir ayrılma yaratıyorsun
    ki bu aslında bir günahtır.
  • 26:18 - 26:23
    Her bir kişinin kalbinin içini
    görebilsen
  • 26:23 - 26:27
    ve onlara daha berrak gözlerle
    bakabilsen,
  • 26:27 - 26:32
    onların komik davranışlarına rağmen
    onları seveceksin. [kahkahalar]
  • 26:32 - 26:34
    Ona rağmen dersin ki,
  • 26:34 - 26:37
    'Evet, onların nereden geldiğini
    görebiliyorum.'
  • 26:37 - 26:41
    Bunu görebilirsin ve
    çok daha hoşgörülü olacaksın
  • 26:41 - 26:46
    ve de onların kendi en hakiki ifadelerini
    bulmalarına izin vereceksin.
  • 26:46 - 26:50
    Şimdi, bunu söylemekle kastettiğim,
    etrafta dolaşıp
  • 26:50 - 26:53
    bir şeyler hakkında herkesin
    omzunu sıvazlaman değil,
  • 26:53 - 26:57
    çünkü bazen birilerine
    bir darbe vermen de gerekir.
  • 26:57 - 27:00
    Fakat bu darbe sevgiden
    gelmektedir.
  • 27:00 - 27:05
    Kırgınlıktan veya nefretten
    ya da yargıdan gelmez.
  • 27:05 - 27:10
    Ve bunu kim yapabilir? Bir kişi olarak,
    kimse bunu gerçekten yapamaz.
  • 27:10 - 27:14
    İşte bu yüzden ilk yükümlülüğün,
    kendini bu kişisel kimlikten
  • 27:14 - 27:18
    yoksun bırakmak,
    Hakikat'e uyanmaktır.
  • 27:18 - 27:22
    Ve yalnızca Hakikat olarak,
    Mevcudiyet olarak,
  • 27:22 - 27:29
    tüm bu şeylerin senin için doğal
    olduğunu keşfedersin.
  • 27:29 - 27:33
    Davranış terapisi kursuna
    ya da başka bir şeye gitmek
  • 27:33 - 27:36
    ne kadar çabadır ki.
  • 27:36 - 27:38
    Birçok şeyi yapamayız.
    Biri sana derse ki,
  • 27:38 - 27:42
    'Uyanmış olmadan önce
    sigarayı bırakmalısın,'
  • 27:42 - 27:47
    bunu bile yapmayı beceremezsin.
  • 27:47 - 27:49
    Bazıları becerir.
  • 27:49 - 27:51
    Ancak sana dersem ki,
  • 27:51 - 27:56
    aslında, senin ölümlü çerçeven ne
    yaparsa yapsın, ona bakmaksızın,
  • 27:56 - 27:59
    Ölümsüz Öz'ün her zaman
    mükemmel kalır.
  • 27:59 - 28:02
    Ve bunu kalbinin içinde bilirsen,
  • 28:02 - 28:07
    yüzeysel şeylerin çoğu azalacaktır da.
  • 28:07 - 28:10
    Bu demek değildir ki
    erdemli hareketlerde,
  • 28:10 - 28:13
    erdemli düşüncelerde
    bulunmamalıyız;
  • 28:13 - 28:17
    bunun da bir yeri var,
    fakat öncelik bu olmamalı.
  • 28:17 - 28:20
    Öncelik, gerçekte kim olduğunu,
    hakikatini keşfetmektir.
  • 28:20 - 28:23
    Hakikatini keşfettiğinde,
  • 28:23 - 28:26
    aslında olmadığın kişi yalanı
    çekip gidecek.
  • 28:26 - 28:32
    Açık, basit ve zeki yol budur.
  • 28:32 - 28:37
    Bundan başka, her şeyi
    tekrar ve tekrar
  • 28:37 - 28:39
    Tanrı'ya teslim et.
  • 28:39 - 28:41
    Teslimiyetten asla bıkma.
  • 28:41 - 28:46
    O bir sevinç hâlini alır, ta ki artık
    ona gerek kalmayana dek.
  • 28:51 - 28:56
    Peki. Teşekkürler.
  • 28:56 - 28:59
    [sessizlik]
  • 30:36 - 30:39
    Burada söylediğimiz bir şarkı var,
    size bahsettiğim.
  • 30:39 - 30:41
    Sen her zaman kalbimdesin.
  • 30:41 - 30:45
    Ben her zaman senin kalbindeyim.
  • 30:45 - 30:49
    Sen her zaman kalbimdesin.
    Ben her zaman senin kalbindeyim.
  • 30:49 - 30:52
    'Sen her zaman kalbimdesin,'
    dediğinde,
  • 30:52 - 30:55
    'sen', Öz'sün, her zaman
    kalbimdesin.
  • 30:55 - 30:57
    Ve ben de her zaman senin
    kalbindeyim;
  • 30:57 - 30:59
    Öz olan ben, her zaman
    senin kalbindeyim.
  • 30:59 - 31:02
    Om Namah Namah Shivaya
    Om Namah Shivaya.
  • 31:02 - 31:05
    Tanrı Şiva'ya, Mutlak Varlığa
    selam olsun.
  • 31:05 - 31:09
    Ve, 'Oldu,' demek,
    Hakikat'i bulmak için ne yapmaya
  • 31:09 - 31:13
    çalışırsan çalış, o Hakikat
    zaten oldu demektir. [kahkahalar]
  • 31:13 - 31:17
    Değil mi?
  • 31:17 - 31:20
    [Mooji ve Sangha söylüyor]
    Sen her zaman kalbimdesin
  • 31:20 - 31:24
    Asla ayrı olmayacağız
  • 31:24 - 31:28
    Ben her zaman senin kalbindeyim
  • 31:28 - 31:32
    Asla ayrı olmayacağız
  • 31:32 - 31:36
    Om Namah Namah Shivaya
  • 31:36 - 31:40
    Om Namah Shivaya
  • 31:40 - 31:44
    Om Namah Namah Shivaya
  • 31:44 - 31:48
    Om Namah Shivaya
  • 31:48 - 31:52
    Om Namah Namah Shivaya
  • 31:52 - 31:55
    Om Namah Shivaya
  • 31:55 - 32:00
    Om Namah Namah Shivaya
  • 32:00 - 32:03
    Om Namah Shivaya
  • 32:03 - 32:10
    Oldu. Oldu.
  • 32:10 - 32:14
    Şükürler olsun
  • 32:14 - 32:24
    Oldu. Oldu. Oldu.
  • 32:24 - 32:27
    Şükürler olsun
  • 32:27 - 32:32
    Oldu
  • 32:32 - 32:36
    Sen her zaman kalbimdesin
  • 32:36 - 32:40
    Asla ayrı olmayacağız
  • 32:40 - 32:43
    Ben her zaman senin kalbindeyim
  • 32:43 - 32:47
    Asla ayrı olmayacağız
  • 32:47 - 32:51
    Om Namah Namah Shivaya
  • 32:51 - 32:55
    Om Namah Shivaya
  • 32:55 - 32:58
    Om Namah Namah Shivaya
  • 32:58 - 33:02
    Om Namah Shivaya
  • 33:02 - 33:06
    Om Namah Namah Shivaya
  • 33:06 - 33:10
    Om Namah Shivaya
  • 33:10 - 33:14
    Om Namah Namah Shivaya
  • 33:14 - 33:17
    Om Namah Shivaya
  • 33:17 - 33:23
    Oldu. Oldu.
  • 33:23 - 33:27
    Şükürler olsun
  • 33:27 - 33:37
    Oldu. Oldu. Oldu.
  • 33:37 - 33:40
    Şükürler olsun.
  • 33:40 - 33:45
    Oldu
  • 33:45 - 33:48
    Sen her zaman kalbimdesin
  • 33:48 - 33:52
    Asla ayrı olmayacağız
  • 33:52 - 33:56
    Ben her zaman senin kalbindeyim
  • 33:56 - 33:59
    Asla ayrı olmayacağız
  • 33:59 - 34:03
    Om Namah Namah Shivaya
  • 34:03 - 34:07
    Om Namah Shivaya
  • 34:07 - 34:11
    Om Namah Namah Shivaya
  • 34:11 - 34:14
    Om Namah Shivaya
  • 34:14 - 34:18
    Om Namah Namah Shivaya
  • 34:18 - 34:22
    Om Namah Shivaya
  • 34:22 - 34:26
    Om Namah Namah Shivaya
  • 34:26 - 34:30
    Om Namah Shivaya
  • 34:30 - 34:34
    Om Namah Shivaya
  • 34:34 - 34:38
    Om Namah Shivaya
  • 34:38 - 34:42
    [M.] Om Sri Satguru Ramana ki
    [Sangha] Jai!
  • 34:42 - 34:44
    [M.] Papaji ki
    [Sangha] Jai!
  • 34:44 - 34:46
    [M.] Sri Buddha ki (Buda)
    [Sangha] Jai!
  • 34:46 - 34:48
    [M.] Sri Christ ki (Hz. İsa)
    [Sangha] Jai!
  • 34:48 - 34:51
    [M.] Sri Krishna ki
    [Sangha] Jai!
  • 34:51 - 34:53
    [M.] Sri Anandamayi Ma ki
    [Sangha] Jai!
  • 34:53 - 34:56
    [M.] Sri Yogi Ramsuratkumar ki
    [Sangha] Jai!
  • 34:56 - 34:58
    [M.] Sri Mahadevi ki
    [Sangha] Jai!
  • 34:58 - 35:00
    [M.] Sri Nisargadatta Maharaj ki
    [Sangha] Jai!
  • 35:00 - 35:02
    [M.] Sri Ram ki
    [Sangha] Jai!
  • 35:02 - 35:05
    [M.] Sahaja ki
    [Sangha] Jai!
  • 35:05 - 35:09
    [Sangha] Sri Moojiji ki Jai!
  • 35:13 - 35:19
    Uzatılmış şekli bu.
    [kahkahalar]
  • 35:23 - 35:26
    [sessizlik]
  • 35:36 - 35:38
    [Mooji] Çok iyi. Teşekkürler.
  • 35:38 - 35:42
    [Sangha] Teşekkürler, Mooji.
  • 35:42 - 35:44
    [Mooji] Size teşekkürler. Teşekkürler.
  • 35:55 - 35:58
    Sen Öz'sün
  • 35:58 - 36:03
    O Her Zaman Kalbimde
  • 36:17 - 36:19
    Öz Olan Ben
  • 36:19 - 36:26
    Ben her zaman senin Kalbindeyim
Title:
Ölüm Rüyasından Ebedi Yaşama
Description:

Sen her zaman kalbimde olan Öz'sün. Ben, Öz, ben her zaman senin kalbindeyim.

Müzik: Tanrı'nın Rüyası - Söyleyen: Soham

Bu video aynı zamanda şu linkte de bulunuyor:
http://mooji.tv

more » « less
Video Language:
English, British
Duration:
36:33

Turkish subtitles

Revisions