Güneş enerjisinin güzel geleceği

Güneş tüm insanlığın bir yıl boyunca kullandığından daha fazla enerjiyi dünyaya bir saat içerisinde temin eder. Bu enerjiyi herkes ve her yer için nasıl daha erişilebilir hale getirebiliriz? Solar tasarımcı Marjan van Aubel masaüstü ve renkli cam pencereler gibi günlük nesnelerin nasıl zarif güneş hücrelerine dönüştüğünü gösteriyor ve her yüzeyi bir güç istasyonu yapmak için vizyonunu paylaşıyor.

Geçen yaz Avusturya
dağlarında dolaşıyordum.

Üstteki bu güzel, taş
ve küçük kulübeyi gördüm.

Üzerinde güneş panelleri vardı.

Panelleri her gördüğümde
çok coşkulu oluyorum.

Bu, bedava ve hazır güneş ışığını alan

ve elektriğe çeviren bir teknoloji.

Peki, hiçbir yerin ortasında,
güzel bir noktadaki bu kulübe,

kendi kendine yetiyordu.

Peki, güneş panelleri neden
hep bu kadar çirkin olmak zorunda?

(Gülüşmeler)

Adım Marjan Van Aubel,
ben bir güneş sistemleri tasarımcısıyım.

Tasarım, sürdürülebilirlik ve teknoloji
üçgeninde çalışıyorum.

Yüksek verim için uğraşıyorum,

yani boyutta genişleyen
malzemeler geliştiriyorum

ya da elektrik üretmek için renklerin
özelliklerini kullanan güneş panelleri ile

çalışıyorum.

İşim tüm dünya üzerindeki müzelerde
örneğin; MoMa.

Açıkçası hepsi de oldukça iyi geçti.

Fakat, sanki bir şeyler eksik gibiydi.

Dünyaya bütün bir yıl yetecek kadar
elektrik sağlamak için,

bir saat içerisinde yeteri kadar
güneş aldığımızı anlatan

"Güneş Devrimi" kitabını

okuyuncaya kadar.

Bir saat.

O andan itibaren sadece güneş üzerine
odaklanmam gerektiğini fark ettim.

Dünyadaki tüm bilim adamları

güneş panellerini daha verimli ve ucuz
yapmaya çalışıyorlar.

Böylece güneş panellerinin fiyatı
muazzam bir şekilde düştü.

Çünkü Çin, onları büyük
ölçekte üretmeye başladı.

Ayrıca verimleri çok fazla arttı.

Şu an bile % 44.5 verime sahipler.

Güneş hücrelerinin
görüntüsünü düşünürseniz,

60 yıldır aynı kaldığı söylenebilir.

Hâlâ bir şey üzerine yığılmış teknoloji.

Güneş hücrelerinin çevremize daha iyi
entegre edilmesi gerekiyor.

İklim değişimi günümüzün
en büyük problemi.

Olumlu değişiklikler için
hükûmete, mühendislere

bel bağlayamayız.

Değişime hepimiz katkı sağlayabiliriz.

Dediğim gibi, bir tasarımcıyım

tasarım yoluyla
bir şeyler değiştirmek istiyorum.

Çalışmalarımdan bazı örnekler vereyim.

Kristal şirketi Swarovski ile
ortak olarak çalışıyorum.

Kristalleri bir şekilde keserseniz,

ışığı belirli bir yere eğebilir
ve yönlendirebilirsiniz.

Işığı bir güneş panelinde
odaklamak için kristalleri kullanıyorum,

onları daha etkili yaparak
fakat estetik kullanarak.

Güneş kristalini
ışık içerisinde alıyorsunuz,

güneş hücresinde bir pil var,

bir istasyona yerleştiriyorsunuz

ve bu avizelere güç sağlayabiliyorsunuz.

Işığı tam olarak evlere getiriyorsunuz.

Boyaya duyarlı güneş panelleri denilen
bu teknoloji ile karşılaştığımda

güneşe tümüyle bağımlı oldum,

renkli güneş hücreleri,

hücreler bitkilerdeki
fotosenteze bağlıdır.

Yeşil klorofilin ışığı bitkilerde
şekere çevirdiği yerde,

bu hücreler, ışığı elektriğe çevirirler.

Harika olan ise,
evlerin içinde bile çalışırlar.

Farklı renklerin renk tayfındaki
yerine göre

farklı etkileri vardır.

Örneğin; kırmızı maviden daha etkilidir.

Bunu bir tasarımcı olarak duyarsam

renkli bir yüzey, renkli yüzeyli bir cam

genellikle sadece estetik için
kullanılan renk,

şimdi ekstra bir özellik alıyor
ve elektriği toplayabiliyor,

ilerde bunu nerede uygulayabiliriz?

Bu akım masası,

tüm masanın üstünde
renkli güneş hücreleri bulunuyor.

Ayaklarda USB girişleri ile

telefonunuzu şarj edebileceğiniz
piller var.

Verimlik ve estetik arasındaki denge,

çalışmamda daima çok önemlidir.

Bu yüzden masa turuncu,

çünkü evler için çok stabil bir renk.

Bu bana çok sorulan bir soru:

"Çok iyi, peki bununla
kaç tane telefon şarj edebilirim?"

Bu karmaşık soruya cevap vermeden önce,

''Masa nerede, yeterince ışık var mı,

pencereye yakın mı?''

Masanın odadaki ışık yoğunluğunu
okuyabilen sensörleri var.

Geliştirdiğimiz bir uygulama ile

ne kadar ışık aldığını
ve pilin doluluğunu

takip edebilirsiniz.

Gerçekten gururluyum,
çünkü dün, Amsterdam'da

Stichting Doen'in ofislerinde
bir masa kurduk.

Tam o sırada,

Kraliçe Maxima masadan
bir telefon şarj ediyordu.

Havalı.

(Alkışlar)

Yüzeyiniz arttıkça,
daha fazla enerji toplayabilirsiniz.

Bunlar akım pencereleri,

tüm pencereleri, modern
versiyonlu boyalı camlar ile

Soho`da, Londra`da
bir sergide değiştirdik.

Sokaktan insanlar gelip
pencere pervazları ile telefonlarını

şarj edebilirler.

Nesnelere ekstra özellikler veriyorum.

Bir pencere sadece bir pencere
olmak zorunda değil.

Küçük bir enerji istasyonu
görevi de görebilir.

Buradayım, güneşi ne kadar
sevdiğimi anlatıyorum.

Ama çatımda güneş panellerim yok.

Amsterdam'ın merkezinde yaşıyorum,

ev benim değil, bir anıt

mümkün değil ve izin verilmedi.

Güneş hücrelerini nasıl
daha ulaşılabilir hâle getirebiliriz?

Sadece sürekli yaşamı karşılayabilen
insanlar için değil herkes için.

Şimdi güneşi doğrudan

ihtiyaç duyduğumuz yere
entegre etmek için fırsatımız var.

Dışarıda, çok sayıda inanılmaz
teknolojiler bulunmakta.

Etrafa bakarsam her yüzeyi
bir fırsat olarak görürüm.

Örneğin; Hollanda'daki
tüm seraların olduğu

Westland'a trende gidiyordum.

Orada tüm camları gördüm

ve bunları şeffaf güneş panelleri ile
birleştirsek diye düşündüm.

Çok fazla enerji gerektiren

geleneksel tarımı

yüksek teknoloji ile entegre etsek
ve bunları birleştirsek?

Bu fikirle enerji santrali oluşturdum.

Mimarlar ve mühendislerden
oluşan bir takımım vardı,

ilk olarak nasıl çalıştığını açıklayayım.

İç mekân iklimlendirmesi için

saydam güneş camı kullanıyoruz.

Besleme suyu etrafına
pompalayan hidroponikler kullanıyoruz,

%90 kullanım suyu tasarrufu yaparak.

Katmanlarda yoğunlaşarak, m² başına
daha fazla ürün yetiştirebilirsiniz.

Bu renkli LED ışıklarından gelen
güneş ışığı dışındaki ekstra ışık da

bitki gelişimini artırır.

Daha çok insan büyük şehirlerde yaşadıkça,

çatılardaki enerji santrallerini
değiştirerek

dünyanın öbür tarafından uçmana gerek yok,

kendi bölgesinde yetiştirebilirsin.

Büyük hayal ise bunları su ve elektrik
erişiminin olmadığı

şebeke dışı yerlere

farklı bir ekosistem olarak kurmak.

Bu senenin tasarım bienali için,

ilk dört metre yüksekliğindeki
enerji santrali modelini oluşturdum,

içeriye gelip bitkilerin nasıl
geliştiğini görebilirsiniz.

Yani bu güneş ışığından
iki kat faydalanmak demek

hem güneş hücreleri hem de bitkiler için.

Bu sanki bir gelecek bahçesi,

tüm modern teknolojileri kutladığımız.

Aldığım en büyük övgü
" Peki güneş panelleri nerede?"

görünmez olunca
ve fark etmediğinizde

tasarımın gerçekten
çalıştığını düşünüyorum.

Güneş demokrasisine inanıyorum:

Herkes, her yer için güneş enerjisi.

Amacım tüm yüzeyleri üretken yapmak.

Tüm pencere, perde, duvarlar
hatta döşemelerin bile

elektrik topladığı evler
kurmak istiyorum.

Bunu büyük ölçekte düşünün:

Çok fazla yüzeyi olan şehirler.

Güneş hâlâ herkes için mevcut.

Güneşi ihtiyaç duyduğumuz
yerlere entegre ederek,

şimdi herkese ulaşabilir güneş hücreleri
yapma fırsatımız var.

Sizinle, insanlara yakın
güneş getirmek istiyorum

ancak güzel ve iyi tasarlanmış.

Teşekkür ederim.