Return to Video

Cerrahide renk kodları

  • 0:01 - 0:03
    Sizlerle tıptaki en büyük mitlerden
  • 0:03 - 0:05
    birisi hakkında konuşmak istiyorum.
  • 0:05 - 0:07
    Bu da herkesin dönüm noktası yaratacak
  • 0:07 - 0:10
    buluşlara ihtiyaç duyduğumuzu düşünmesi.
  • 0:10 - 0:12
    Bu şekilde tüm sorunların
    çözümleneceği düşünülüyor.
  • 0:12 - 0:15
    Toplumumuz, tek başına laboratuvarda
  • 0:15 - 0:17
    bir gece geçirdiğinde
  • 0:17 - 0:22
    yeri göğü sarsan bir buluş
    yapacak bir kaşifin var olduğu
  • 0:22 - 0:24
    fikrini romantize etmeyi çok seviyor.
  • 0:24 - 0:27
    İşte bir gecede her şey değişti!
  • 0:28 - 0:30
    Bu gerçekten kulağa çok cazip geliyor.
  • 0:30 - 0:32
    Ancak gerçekler bu şekilde değil.
  • 0:32 - 0:35
    Aksine, günümüzde tıp tam bir takım oyunu
  • 0:36 - 0:37
    Aslında bir çok yönüyle
  • 0:37 - 0:39
    her zaman öyleydi.
  • 0:39 - 0:42
    Sizlerle bu olayı kendi çalışmalarımda
  • 0:42 - 0:44
    çarpıcı bir şekilde
  • 0:44 - 0:46
    nasıl gözlemlediğimi paylaşmak istiyorum.
  • 0:47 - 0:50
    Ben bir cerrahım ve cerrahlar olarak
  • 0:50 - 0:52
    her zaman ışık ile
  • 0:52 - 0:53
    özel bir ilişkimiz olmuştur.
  • 0:54 - 0:58
    Bir hastanın vücuduna kesi attığım zaman,
    içerisi karanlıktır.
  • 0:58 - 1:00
    Ne yaptığımızı görebilmek için
    ışık tutmamız gerekiyor.
  • 1:00 - 1:02
    Bu yüzden geleneksel olarak,
  • 1:03 - 1:05
    gün ışığından faydalanabilmek amacıyla
  • 1:05 - 1:07
    ameliyatlar her zaman
    sabah erkenden başlar
  • 1:07 - 1:09
    Eğer tarihi fotoğraflara göz atarsanız
  • 1:09 - 1:11
    ameliyathanelerin daima
  • 1:11 - 1:14
    binaların en üst katında
    yer aldıklarını görürsünüz.
  • 1:14 - 1:16
    Mesela, bu fotoğrafta
  • 1:16 - 1:18
    kilisenin tepesinde yer alan
  • 1:18 - 1:20
    ve güneş ışığının içeri dolduğu,
  • 1:20 - 1:22
    batıdaki en eski ameliyathaneyi
  • 1:22 - 1:24
    görüyorsunuz. Londra'da.
  • 1:24 - 1:26
    Bu fotoğrafta ise
  • 1:26 - 1:29
    Amerika'nın en ünlü hastanelerinden birisi
    yer almakta.
  • 1:29 - 1:32
    Boston'da bulunan Mass General Hastanesi
  • 1:32 - 1:34
    Peki ameliyathane nerede,
    biliyor musunuz?
  • 1:34 - 1:35
    İşte burada.
  • 1:35 - 1:37
    Pek çok penceresiyle ışığın girmesine
  • 1:37 - 1:40
    müsaade edecek şekilde
    binanın tepesinde yer alıyor.
  • 1:40 - 1:42
    Bugünlerde ameliyathanede
  • 1:42 - 1:45
    gün ışığını almamıza artık gerek yok.
  • 1:45 - 1:48
    Güneş ışığını kullanmadığımızdan dolayı
  • 1:48 - 1:50
    ameliyathane için
  • 1:50 - 1:53
    özel tasarlanmış ışıklara sahibiz.
  • 1:53 - 1:54
    Şu an
  • 1:54 - 1:56
    göremediklerimizi görebilmemiz için
  • 1:56 - 1:58
    bize fırsat tanıyan
  • 1:58 - 2:02
    daha farklı ışık çeşitlerine de sahibiz.
  • 2:02 - 2:03
    Bana kalırsa bu bir
  • 2:03 - 2:06
    floresan mucizesi
  • 2:06 - 2:08
    Filmi biraz geriye sarayım.
  • 2:08 - 2:10
    Tıp fakültesindeyken
  • 2:10 - 2:14
    anatomiyi bunun gibi görseller üzerinden
    öğreniyoruz
  • 2:14 - 2:16
    her şey bir renk koduna sahip.
  • 2:16 - 2:18
    Sinirler sarı, atardamarlar kırmızı,
  • 2:18 - 2:20
    toplardamarlar ise mavi.
  • 2:20 - 2:24
    Kulağa çok basit geliyor,
    aslında herkes cerrah olabilir değil mi?
  • 2:24 - 2:27
    Ancak, ameliyat masasında
    gerçek bir hastamız olduğunda
  • 2:27 - 2:30
    bu az önceki ile aynı olan kesitte
  • 2:30 - 2:32
    birbirinden farklı
    yapıları ayırt edebilmek
  • 2:32 - 2:35
    o kadar da kolay görünmüyor,
    değil mi?
  • 2:35 - 2:37
    Son zamanlarda toplumumuzda,
  • 2:37 - 2:39
    kanserin aslında ne kadar da
  • 2:39 - 2:42
    önemli bir sorun olduğunu
  • 2:42 - 2:44
    ve her saniye bir insanın ölmemesinin
  • 2:44 - 2:47
    ne denli acil bir ihtiyaç olduğunu
  • 2:47 - 2:49
    sık sık duyuyoruz.
  • 2:49 - 2:52
    Eğer kanser erken teşhis edilebilirse,
  • 2:52 - 2:55
    yeterli zamanı olan birisinin
  • 2:55 - 2:58
    kanserli dokusu ameliyatla çıkartılabilir.
  • 2:58 - 3:00
    O ya da bu genden kaynaklanması,
  • 3:00 - 3:02
    şu proteinin ya da bu proteinin
  • 3:02 - 3:04
    kanserden sorumlu olması umrumda değil.
  • 3:04 - 3:08
    Eğer kanserli doku çıkartılırsa, bitmiştir
    Kanserin iyileşir.
  • 3:08 - 3:10
    Kanserli dokuları böyle
    kesip atarız.
  • 3:10 - 3:12
    Kanserli dokunun görünümüne,
    verdiği hisse,
  • 3:12 - 3:15
    çevre dokularla olan ilişkisine ve bizim
  • 3:15 - 3:18
    yıllarca biriktirdiğimiz
    deneyimimize dayanarak
  • 3:18 - 3:21
    kanserli dokuyu tamamen kesip attığımızı
    düşünürüz.
  • 3:21 - 3:25
    Harika bir iş yaptık. Dokuyu çıkarttık.
  • 3:25 - 3:27
    İşte hasta ameliyat masasında yatarken
  • 3:27 - 3:28
    cerrah bunları düşünür.
  • 3:28 - 3:31
    Ama aslında kanserli dokunun tamamen
    gidip gitmediğini bilemeyiz
  • 3:31 - 3:35
    Çıkartılan dokunun etrafındaki alanlardan
  • 3:35 - 3:36
    örnekler alıp
  • 3:36 - 3:40
    patoloji laboratuvarına göndermemiz
    gerekir.
  • 3:40 - 3:43
    Ve o sırada, hasta hala
    masada yatmaktadır
  • 3:43 - 3:45
    Hemşireler, anestezi uzmanı, cerrah,
  • 3:45 - 3:47
    asistanların hepsi
    o sırada beklemektedir.
  • 3:47 - 3:49
    Bekleriz.
  • 3:49 - 3:51
    Patoloji uzmanı örneği alır,
  • 3:51 - 3:53
    dondurur, keser, teker teker
    mikroskopta inceler
  • 3:53 - 3:55
    ardından ameliyathaneye
    haber gönderir.
  • 3:55 - 3:58
    Her parça için
    o süre yirmi dakika olabilir
  • 3:58 - 4:00
    Örneğin 3 örnek gönderdiyseniz,
  • 4:00 - 4:01
    sonuçlar bir saat sonra gelir.
  • 4:01 - 4:04
    Genellikle de
    "A ve B örnekleri düzgün,
  • 4:04 - 4:08
    ancak C örneğinde, hala bir miktar
    kanserli doku kalmış.
  • 4:08 - 4:10
    Lütfen o kısımları da çıkartın."
  • 4:10 - 4:11
    diye bir sonuç gelir.
  • 4:11 - 4:14
    Daha sonra geri döner o kısmı da alırız,
    ve bu işlemi yineleriz.
  • 4:14 - 4:16
    Tüm bu: "Tamam,
  • 4:16 - 4:18
    ameliyatı sonlandırabilirsiniz,
  • 4:18 - 4:20
    tümörün tamamını
    çıkarttığınızı düşünüyoruz."
  • 4:20 - 4:23
    sürecinin ardından çoğu zaman
    hasta taburcu olduktan
  • 4:23 - 4:25
    birkaç gün sonra
  • 4:26 - 4:28
    bir telefon alırız,
  • 4:28 - 4:29
    "Üzgünüm,
  • 4:29 - 4:32
    son patoloji sonuçlarına göre,
  • 4:32 - 4:34
    son numuneye baktığımızda
  • 4:34 - 4:37
    kenarlarda bazı
    kanser hücrelerinin kaldığını,
  • 4:37 - 4:39
    hastanızın hâlâ kanserli olduğunu,
  • 4:39 - 4:42
    bulduk." haberi gelir.
  • 4:42 - 4:45
    Bunun ardından hastanıza
  • 4:45 - 4:47
    bir ameliyat daha olmaları
    gerekebileceğini
  • 4:48 - 4:50
    veya ışın tedavisi yahut kemoterapi gibi
  • 4:50 - 4:53
    ek bir tedaviye ihtiyaçları olacağını
    söylemeniz gerekir.
  • 4:53 - 4:55
    Peki, henüz ameliyattayken
  • 4:55 - 4:58
    cerrah kanserin tümünün
  • 4:58 - 5:00
    alınıp alınmadığını
  • 5:00 - 5:03
    saptayabilse iyi olmaz mıydı?
  • 5:04 - 5:06
    Demek istediğim, aslına bakarsak
  • 5:06 - 5:10
    hala ameliyatları karanlıkta yapıyoruz.
  • 5:10 - 5:12
    2004 yılında,
  • 5:12 - 5:14
    cerrahi ihtisasım sırasında
  • 5:14 - 5:17
    2008 Nobel Kimya ödülünün sahibi
  • 5:17 - 5:18
    Dr. Roger Tsien ile
  • 5:18 - 5:23
    tanışma fırsatım oldu.
  • 5:24 - 5:25
    Roger ve takımı
  • 5:25 - 5:28
    kanser teşhisi üzerinde
    çalışıyorlardı,
  • 5:28 - 5:31
    akıllı bir molekül
  • 5:31 - 5:33
    buldular.
  • 5:33 - 5:34
    Geliştirdikleri molekül,
  • 5:34 - 5:37
    üç kısımdan oluşmaktaydı.
  • 5:37 - 5:40
    Ana parçası olan mavi kısım, polikatyon,
  • 5:40 - 5:41
    vücuttaki her dokuya
  • 5:41 - 5:43
    yapışabilen özellikte.
  • 5:43 - 5:45
    Sadece bu yapışkan kısımdan oluşan
  • 5:45 - 5:48
    bir solüsyon ürettiğinizi düşünün,
  • 5:48 - 5:50
    kanserli hastaya
    enjekte ettiğinizde
  • 5:50 - 5:52
    her dokusu parlayacaktır.
  • 5:52 - 5:54
    Hiçbir belirgin sonucu olmayacak.
  • 5:54 - 5:55
    Bir özgüllük yok.
  • 5:55 - 5:58
    Bu yüzden iki parça daha eklediler.
  • 5:58 - 6:00
    İlki, polianyonik parça,
    yapışkanlığı önleyici bir
  • 6:00 - 6:02
    destekleyici konumunda,
  • 6:02 - 6:05
    tıpkı bir çıkartmanın arka kısmı gibi.
  • 6:05 - 6:07
    Bu iki parça bir arada olduğunda molekül
    nötr halde,
  • 6:07 - 6:10
    hiçbir yere takılı kalmıyor.
  • 6:10 - 6:13
    Daha sonra bu iki parça birbirine,
  • 6:13 - 6:16
    yalnızca doğru moleküler makaslarınız
  • 6:16 - 6:18
    olduğunda kesilebilecek
    şekilde bağlandılar
  • 6:18 - 6:20
    mesela, tümörler tarafından üretilen
  • 6:20 - 6:22
    proteaz enzimleri gibi.
  • 6:22 - 6:25
    Bu durumda,
    bu üç parçalı molekülü ve
  • 6:25 - 6:28
    yeşille gösterildiği gibi
    boyayı da içerecek
  • 6:28 - 6:30
    bir solüsyon yaparsanız
  • 6:30 - 6:33
    ve kanserli bir hastaya enjekte ederseniz
  • 6:33 - 6:35
    sağlıklı dokular
  • 6:35 - 6:36
    bu molekülü kesemez.
  • 6:36 - 6:39
    Molekül sağlıklı dokulardan
    doğrudan geçer ve vücuttan atılır.
  • 6:39 - 6:42
    Ancak, bir tümörün varlığında
  • 6:42 - 6:44
    moleküler makaslarınız olacağı için
  • 6:44 - 6:45
    bu molekül,
  • 6:45 - 6:48
    kesilebilen parçası üzerinden kesilebilir.
  • 6:48 - 6:49
    Şimdi,
  • 6:49 - 6:51
    tümör kendisini belli ediyor!
  • 6:51 - 6:54
    ve floresanla parlamaya başlıyor.
  • 6:54 - 6:57
    Burada, etrafında tümör bulunan
  • 6:57 - 6:59
    bir sinir var.
  • 6:59 - 7:01
    Tümörün yerini söyleyebilir misiniz?
  • 7:01 - 7:03
    Ben üzerinde çalışırken söyleyemedim.
  • 7:03 - 7:06
    Ama bakın burada. Parlıyor.
  • 7:06 - 7:08
    Yeşil renkte.
  • 7:08 - 7:11
    Şu an izleyen herkes,
  • 7:11 - 7:14
    tümörün nerede bulunduğunu söyleyebilir.
  • 7:14 - 7:17
    Ameliyathanede, ameliyat esnasında,
  • 7:17 - 7:18
    moleküler bir seviyede
  • 7:18 - 7:21
    kanserin nerede yerleştiğini ve cerrahın
  • 7:21 - 7:23
    tümörü çıkartmak için
  • 7:23 - 7:26
    neler yapması gerektiğini
    söyleyebiliyoruz.
  • 7:26 - 7:29
    Floresanlar hakkında değerli bir şey ise
  • 7:29 - 7:31
    sadece parlaması değil,
  • 7:31 - 7:34
    aynı zamanda dokunun
    içerisinden de yansıyabilmesi.
  • 7:34 - 7:36
    Floresanın yaydığı ışık,
  • 7:36 - 7:39
    dokunun içinden geçebiliyor.
  • 7:39 - 7:41
    Yani tümör yüzeyde olmasa dahi,
  • 7:41 - 7:45
    hala görünebiliyor.
  • 7:45 - 7:46
    Bu gösterdiğimde,
  • 7:46 - 7:49
    tümörü yeşil görüyorsunuz.
  • 7:49 - 7:52
    Üzerinde sağlıklı bir kas dokusu var.
    Gördünüz mü?
  • 7:52 - 7:54
    Kası kaldırıyorum.
  • 7:54 - 7:56
    Ama kaldırmasam bile
  • 7:56 - 7:59
    altında tümör bulunduğunu gördünüz.
  • 7:59 - 8:02
    Floresan moleküllerle işaretlenmiş
  • 8:02 - 8:06
    bir tümöre sahip olmanın güzel yanı budur.
  • 8:06 - 8:08
    Yalnızca sınırlarını moleküler seviyede
  • 8:08 - 8:10
    belirlemekle kalmaz, aynı zamanda
  • 8:10 - 8:13
    aradığınız bölgenin yüzeyinde mi
  • 8:13 - 8:16
    yoksa derininde mi bulunduğunu
    görebilirsiniz.
  • 8:16 - 8:19
    Bu aynı zamanda metastatik lenf
    düğümlerinde de işe yarar.
  • 8:19 - 8:21
    İşaretlenmiş lenf düğümlerini çıkartabilme
  • 8:21 - 8:24
    yöntemimiz, meme kanseri ve melanoma
    yaklaşımımızı oldukça değiştirdi.
  • 8:24 - 8:27
    Eskiden, koltuk altında yer alan
  • 8:27 - 8:29
    lenf düğümlerinin tümü
    çıkartılan kadınlar
  • 8:29 - 8:32
    son derece zayıf düşürücü ameliyatlara
    giriyorlardı.
  • 8:32 - 8:34
    Ancak, lenf düğümü işaretlemeyi
  • 8:34 - 8:38
    tedavi protokolümüze eklediğimizden beri,
  • 8:38 - 8:41
    cerrah yalnızca, kanserin ana kaynağı olan
  • 8:41 - 8:44
    lenf düğümüne yöneliyor.
  • 8:44 - 8:46
    Eğer o lenf düğümünde tümör bulunuyorsa,
  • 8:46 - 8:48
    hastanın koltuk altından
  • 8:48 - 8:51
    o lenf düğümü çıkartılır.
  • 8:51 - 8:53
    Bu da demek oluyor ki,
  • 8:53 - 8:56
    eğer o lenf düğümünde kanser bulunmuyorsa,
  • 8:56 - 8:58
    hasta gereksiz bir ameliyat olmaktan
  • 8:58 - 8:59
    kurtulmuş olur.
  • 8:59 - 9:02
    Lenf düğümünü işaretleme yöntemi,
  • 9:02 - 9:04
    günümüzde uyguladığımız şekliyle
  • 9:04 - 9:07
    bir yol haritasına sahip olmak gibi.
  • 9:07 - 9:09
    Yani, otobanda gidiyorsanız
  • 9:09 - 9:11
    ve bir benzin istasyonu arıyorsanız,
  • 9:11 - 9:14
    onun yolun ilerisinde olduğunu gösteren
    bir haritanız vardır.
  • 9:14 - 9:15
    Ama size benzinlikte
  • 9:15 - 9:18
    benzinlerinin olup olmadığını göstermez.
  • 9:18 - 9:20
    Benzini almanız,
  • 9:20 - 9:22
    eve götürmeniz, depoyu açmanız
  • 9:22 - 9:24
    ve "Evet, benzin varmış." demeniz gerekir.
  • 9:24 - 9:26
    Bu da daha fazla zaman alır.
  • 9:26 - 9:28
    Hasta hala ameliyat masasında.
  • 9:28 - 9:31
    Anestezi uzmanı, cerrah beklemektedir.
  • 9:31 - 9:32
    Bu zaman alır.
  • 9:32 - 9:35
    Teknoloji sayesinde,
    bunu direkt söyleyebiliriz.
  • 9:35 - 9:38
    Burada birçok ufak, yuvarlak kabartılar
    görüyorsunuz.
  • 9:38 - 9:41
    Bunların bazıları diğerlerinden
    daha büyük görünen
  • 9:41 - 9:43
    şişmiş lenf düğümleri.
  • 9:43 - 9:46
    Hepimizin lenf düğümleri
    nezle olduğumuzda şişmiştir.
  • 9:47 - 9:49
    Bu kanser bulundurdukları anlamına gelmez.
  • 9:49 - 9:51
    Ama teknoloji sayesinde
  • 9:51 - 9:53
    cerrahlar saniyesinde hangi
    lenf düğümlerinde
  • 9:53 - 9:56
    kanser bulunduğunu tespit edebilirler.
  • 9:56 - 9:57
    Daha derine inmeyeceğim,
  • 9:57 - 9:59
    ama teknolojimiz sayesinde
  • 9:59 - 10:03
    yalnızca tümör ve metastatik
    lenf düğümlerini işaretlemekle kalmayıp
  • 10:03 - 10:07
    yine aynı akıllı üç parçalı molekülü
    kullanarak cerrahi girişime gerek duymadan
  • 10:07 - 10:10
    gadolinyum elementini
  • 10:10 - 10:13
    vücudumuza alabiliyoruz.
  • 10:13 - 10:15
    Kanserli hastanın lenf düğümlerinde de
  • 10:15 - 10:17
    kanser olup olmadığını, hastayı açmadan
  • 10:17 - 10:19
    bilebilmek istiyoruz.
  • 10:19 - 10:21
    İşte MR'da bunu görüntüleyebiliriz.
  • 10:21 - 10:23
    Böylece cerrahi sırasında
  • 10:23 - 10:26
    nelerin kesilip kesilmeyeceği
    belirlenebilir.
  • 10:26 - 10:29
    Korunması gereken dokuları korumak da
  • 10:29 - 10:32
    hasta dokuyu çıkartmak kadar
  • 10:32 - 10:34
    büyük öneme sahiptir.
  • 10:34 - 10:37
    Bu yüzden kazara oluşan yaralanmalardan
    kaçınmak oldukça önemli.
  • 10:37 - 10:40
    Yani kastettiğim şey,
  • 10:40 - 10:41
    sinirler.
  • 10:41 - 10:44
    Sinirler hasarlandığı zaman,
  • 10:44 - 10:46
    felce veya ağrıya
  • 10:46 - 10:47
    sebep olabilirler.
  • 10:48 - 10:50
    Prostat kanseri tedavisinde,
  • 10:50 - 10:53
    prostat kanseri ameliyatı olan erkeklerin
  • 10:53 - 10:55
    yüzde altmış kadarı ameliyattan sonra
  • 10:55 - 10:57
    idrar kaçırma veya ereksiyon bozuklukları
  • 10:57 - 10:59
    yaşayabilirler.
  • 10:59 - 11:01
    Bu sayı, cerrahın bu tür problemlerin
  • 11:01 - 11:03
    farkında olduğu ve sinirlerden
  • 11:03 - 11:05
    özellikle kaçındığı
  • 11:05 - 11:09
    bu tip cerrahilerde bile
    oldukça fazla insanın
  • 11:09 - 11:12
    son derece
    fazla sorunlara sahip olmasıdır.
  • 11:12 - 11:15
    Prostat kanseri açısından konuşursak,
  • 11:15 - 11:18
    şöyle de bir durum var,
    bu sinirler o kadar küçükler ki,
  • 11:18 - 11:19
    aslında onları göremiyoruz.
  • 11:19 - 11:22
    Yalnızca, normal anatomik ilerleyişlerine
  • 11:22 - 11:23
    göre damarları takip ederek
  • 11:23 - 11:25
    sinirlerden kaçınmaya çalışıyoruz.
  • 11:25 - 11:28
    Bunu da bilmemizin sebebi,
  • 11:28 - 11:30
    birinin bunu özellikle araştırmış olması,
  • 11:30 - 11:33
    aslında hala yerlerini öğreniyoruz.
  • 11:34 - 11:36
    Yerini bilmediğimiz bir tümörü
  • 11:36 - 11:39
    çıkartmaya çalışmamız fikri çılgınca.
  • 11:39 - 11:42
    Yerlerini göremediğimiz sinirleri
    korumaya çalışıyoruz.
  • 11:43 - 11:44
    Daha sonra,
  • 11:44 - 11:46
    sinirleri de floresanla görebileceğimiz
  • 11:46 - 11:49
    bir yol bulsak harika olmaz mıydı
    diye düşündüm.
  • 11:49 - 11:53
    Başta bu fikrim çok tutulmadı.
  • 11:53 - 11:55
    İnsanlar, "Zaten ameliyatları senelerdir
  • 11:55 - 11:58
    o şekilde yapıyoruz, sorun ne ki? O kadar
  • 11:58 - 12:01
    fazla komplikasyon da yaşamadık" dediler.
  • 12:01 - 12:03
    Ama ben bu fikri savunmaya devam ettim.
  • 12:03 - 12:05
    Roger da bana yardım etti.
  • 12:05 - 12:08
    Bütün takımını beraberinde getirdi.
  • 12:08 - 12:11
    Görüyorsunuz, burada da bir
    takım çalışması var.
  • 12:11 - 12:14
    Nihayetinde sinirleri spesifik olarak
  • 12:14 - 12:16
    işaretleyebilecek molekülleri keşfettik.
  • 12:16 - 12:19
    Bu molekülü floresanlı bir solüsyona
  • 12:19 - 12:21
    dönüştürdüğümüzde ve bir kobaya
  • 12:21 - 12:23
    enjekte ettiğimizde
  • 12:23 - 12:26
    Sinirleri adeta parladı.
  • 12:26 - 12:28
    Nerede olduklarını görebiliyorsunuz.
  • 12:28 - 12:31
    Burada bir farenin siyatik sinirini
    görüyorsunuz ve şuradaki
  • 12:31 - 12:35
    büyük, şişkince kısmı net şekilde
    görebilirsiniz.
  • 12:35 - 12:37
    Lakin, şu an açıkta olan sinirin uç
    kısımlarında
  • 12:37 - 12:40
    görebilmenin pek de mümkün olmadığı
  • 12:40 - 12:43
    pek çok dallanma mevcut.
  • 12:43 - 12:46
    Medusa'nın başı gibi görünüyorlar bakın.
  • 12:46 - 12:49
    Mimikler, yüz hareketleri, solunumla
  • 12:49 - 12:52
    ilgili sinirleri, ayrı ayrı her siniri,
  • 12:52 - 12:54
    hatta prostatın etrafındaki idrar yolları
  • 12:54 - 12:57
    ile ilgili sinirleri görebiliyoruz.
  • 12:57 - 12:59
    Teker teker her siniri görebiliyoruz.
  • 13:00 - 13:03
    İki yöntemi de birleştiriyoruz.
  • 13:03 - 13:05
    Burada bir tümör var.
  • 13:05 - 13:09
    Tümörün sınırlarını
    ayırt edebilir misiniz?
  • 13:09 - 13:11
    Şimdi edebilirsiniz.
  • 13:11 - 13:14
    Peki tümörün içine doğru giden
    sinir nerede?
  • 13:14 - 13:17
    Beyaz kısmı görmek oldukça kolay.
  • 13:17 - 13:19
    Ama ya tümörün içine doğru
    giden kısmı?
  • 13:19 - 13:21
    Nasıl gittiğini biliyor musunuz?
  • 13:21 - 13:22
    Şu an biliyorsunuz.
  • 13:23 - 13:25
    Kısaca, dokuyu işaretleyebileceğimiz
  • 13:25 - 13:26
    ve renk koduna göre ameliyatı
  • 13:26 - 13:29
    sürdürebileceğimiz bir yol bulduk.
  • 13:29 - 13:31
    Bu bir nevi çığır açan bir buluş.
  • 13:31 - 13:35
    Ameliyatları yapma biçimimizi
    değiştireceğine inanıyorum.
  • 13:35 - 13:38
    Nature Biotechnology ile
  • 13:38 - 13:40
    National Academy of Sciences'da
  • 13:40 - 13:42
    sonuçlarımızı yayınladık.
  • 13:42 - 13:44
    Discover dergisinde ve The Economist'te
  • 13:44 - 13:46
    yorumlar aldık.
  • 13:47 - 13:50
    Aynı zamanda pek çok cerrah
    meslektaşlarımızla da paylaştık.
  • 13:50 - 13:52
    Onlar da, "Harika,
  • 13:52 - 13:53
    bundan faydalanabilecek
  • 13:53 - 13:56
    hastalarım var. Bu yöntem bence
  • 13:56 - 13:58
    ameliyatlarımda komplikasyonları azaltmak
  • 13:58 - 14:00
    konusunda iyi sonuçlar
  • 14:00 - 14:01
    verecek." diye belirttiler.
  • 14:02 - 14:05
    Şu an gerçekleşmesi gereken ise
  • 14:05 - 14:08
    teknolojide yaşanacak
    gelişmeler ile beraber
  • 14:08 - 14:10
    ameliyathanede
  • 14:10 - 14:11
    bu tip floresanları
  • 14:11 - 14:14
    görebilmemizi sağlayacak ekipmanlarda
  • 14:14 - 14:16
    gelişmeler olması.
  • 14:16 - 14:18
    Nihai hedef,
  • 14:18 - 14:21
    bu yöntemi hastalarla buluşturmak.
  • 14:22 - 14:24
    Ancak şunu anladık ki,
  • 14:24 - 14:26
    tek kullanımlık bir molekülü geliştirmenin
  • 14:26 - 14:28
    dosdoğru bir yolu
  • 14:28 - 14:31
    bulunmamakta.
  • 14:31 - 14:32
    Anlaşılabilir şekilde,
  • 14:32 - 14:34
    ilaç sanayisinin çok büyük kısmı
  • 14:34 - 14:40
    günlük kullanılabilen, uzun dönem ilaçlara
    odaklanıyor.
  • 14:40 - 14:44
    Biz bu teknolojiyi iyileştirmeye
    çabalıyoruz.
  • 14:44 - 14:47
    İlaçlar, büyüme faktörleri ekleyerek,
    probleme
  • 14:47 - 14:49
    sebep olan sinirleri
    ortadan kaldıran
  • 14:49 - 14:51
    ancak çevre dokulara zarar vermeyen
  • 14:51 - 14:53
    yöntemler üzerine odaklanıyoruz.
  • 14:53 - 14:57
    Bunun yapılabileceğini biliyoruz
    ve bunu yapmaya kendimizi adıyoruz.
  • 14:57 - 15:01
    Sizlere bu son düşünceyi yerleştirmek
    istiyorum
  • 15:02 - 15:03
    Başarılı bir keşif,
  • 15:04 - 15:07
    tek başına bir dönüm noktası değildir.
  • 15:07 - 15:10
    Bu bir sürat koşusu değil.
  • 15:10 - 15:13
    Tek bir koşucunun yarışacağı
    bir etkinlik değil.
  • 15:13 - 15:15
    Başarılı bir icat,
  • 15:15 - 15:19
    takım oyunudur, bayrak yarışıdır.
  • 15:19 - 15:22
    Çağ değiştiren icat için
    bir takım gereklidir,
  • 15:22 - 15:24
    ve o icadı kabul edip benimsemek içinse
  • 15:24 - 15:27
    başka bir takım gereklidir.
  • 15:27 - 15:29
    Bu da, uzun soluklu bir
  • 15:29 - 15:32
    günü gününe öğrenme,
  • 15:32 - 15:35
    ikna olma, benimseme
  • 15:35 - 15:37
    cesaretini ister.
  • 15:38 - 15:40
    Bu da, bugün benim sağlık
    ve tıp üzerine
  • 15:40 - 15:42
    yansıtmak istediğim ışığın ta kendisi.
  • 15:42 - 15:44
    Hepinize teşekkür ederim.
  • 15:44 - 15:47
    (Alkışlar)
Title:
Cerrahide renk kodları
Speaker:
Quyen Nguyen
Description:

Cerrahlar, doku çeşitlerinin renklerle kodlandığı ders kitapları üzerinden eğitim alırlar, fakat gerçek hayatta bu böyle değildir, şimdiye kadar. Quyen Nguyen, TEDMED'de cerrahların tam olarak nereleri kesmeleri gerektiğini gösteren, tümörleri neon-yeşil renkte ışıldatan bir moleküler işaretçiden bahsediyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
15:48
Cihan Ekmekçi approved Turkish subtitles for Color-coded surgery
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for Color-coded surgery
Sevgül Demir accepted Turkish subtitles for Color-coded surgery
Sevgül Demir edited Turkish subtitles for Color-coded surgery
Cihan Ekmekçi rejected Turkish subtitles for Color-coded surgery
beril marti accepted Turkish subtitles for Color-coded surgery
beril marti edited Turkish subtitles for Color-coded surgery
Cihan Ekmekçi rejected Turkish subtitles for Color-coded surgery
Show all

Turkish subtitles

Revisions