İnsanlık, şöhret ve sevgi üzerine düşünceler
-
0:04 - 0:05Namaskar [Merhaba].
-
0:06 - 0:08Ben bir film yıldızıyım,51 yaşındayım,
-
0:10 - 0:12Ve henüz botoks yaptırmadım.
-
0:12 - 0:13(Kahkahalar)
-
0:13 - 0:17Yani temizim ama gördüğünüz gibi,
filmlerimde 21 yaşında gibi davranıyorum. -
0:18 - 0:20Evet, bunu yapıyorum.
-
0:20 - 0:25Hindistan'da beni dünyanın
en iyi aşığı sanan milyonlarca insana -
0:25 - 0:27hayaller satıp, sevgi dağıtıyorum.
-
0:27 - 0:29(Kahkahalar)
-
0:30 - 0:33Kimseye söylemezseniz
öyle olmadığımı belirteceğim -
0:33 - 0:35Ama bu varsayımın yok olmasına da
müsaade etmem. -
0:35 - 0:36(Kahkahalar)
-
0:36 - 0:37Ayrıca burada
birçoğunuzun -
0:37 - 0:40çalışmalarımı görmediğini
farkettim. -
0:40 - 0:41ve sizler için çok üzüldüm.
-
0:41 - 0:44(Kahkahalar)
-
0:44 - 0:46(Alkışlar)
-
0:49 - 0:51Bu benim kendime takıntılı olduğum
gerçeğini değiştirmiyor -- -
0:51 - 0:54tıpkı bir film yıldızının
olması gerektiği gibi. -
0:54 - 0:55(Kahkahalar)
-
0:55 - 0:58Arkadaşlarım Chris ve Juliet
beni buraya -
0:58 - 1:00gelecek ''siz'' hakkında konuşmaya
davet etti. -
1:00 - 1:03Doğal olarak, şu anki ben hakkında
konuşmamla devam edeceğim. -
1:03 - 1:05(Kahkahalar)
-
1:07 - 1:10Çünkü insanlığın benimle çok
ortak yanı olduğuna inanıyorum. -
1:10 - 1:11(Kahkahalar)
-
1:11 - 1:13Öyle. Öyle.
-
1:13 - 1:14İnsanlık yaşlanan bir
film yıldızı gibidir. -
1:15 - 1:18Etrafındaki bütün yeniliklerle
boğuşan, -
1:18 - 1:21daha önce doğru mu anladı
diye merak eden -
1:21 - 1:23ve hala kayıtsızca parlamaya
devam etmenin -
1:23 - 1:25bir yolunu bulmaya çalışan
bir yıldız gibi. -
1:26 - 1:29Ben Hindistan'ın merkezi Yeni Delhi'de
bir mülteci kampında doğdum. -
1:30 - 1:32Babam bir özgürlük savaşçısıydı.
-
1:32 - 1:35Annem de, diğer anneler gibi savaşçıydı.
-
1:38 - 1:41İlk insanlardaki gibi,
-
1:41 - 1:42hayatta kalmak için
çabalıyorduk. -
1:43 - 1:45Yirmilerimin başındayken,
-
1:45 - 1:47İki ebeveynimi de kaybettim,
-
1:47 - 1:50açıkcası şimdi düşündüğümde bu
beni çok pervasız gösteriyor. -
1:50 - 1:51fakat --
-
1:52 - 1:55(Kahkahalar)
-
1:57 - 1:59Babamın öldüğü geceyi hatırlıyorum
-
1:59 - 2:04ve bizi hastaneye götüren komşunun
şoförünü hatırlıyorum. -
2:04 - 2:07''ölü insanlar iyi bahşiş bırakmıyor''
gibi birşey mırıldayıp -
2:07 - 2:08karanlığın içine yürüyüp
kaybolmuştu. -
2:09 - 2:11Babamın cansız bedenini
-
2:11 - 2:14arabanın arkasına koyduğumda
daha 14 yaşındaydım, -
2:14 - 2:16ve annemi de yanıma
alarak -
2:16 - 2:18Hastaneden eve doğru
sürmeye başladım. -
2:18 - 2:22Sessiz ağlamasının ortasında
annem bana bakarak dedi ki: -
2:22 - 2:24''Oğlum, araba kullanmayı ne
zaman öğrendin?'' -
2:26 - 2:29O an durumu farkettim ve anneme
dedim ki: -
2:29 - 2:31''Şimdi, anne.''
-
2:31 - 2:33(Kahkahalar)
-
2:33 - 2:34O geceden sonra,
-
2:34 - 2:37insanlığın ilk çağlarındakine
benzer şekilde -
2:37 - 2:41hayatta kalmanın ham
yöntemlerini öğrendim. -
2:41 - 2:45Dürüst olmak gerekirse, hayatın sistemi
o zamanlar çok çok basitti. -
2:45 - 2:48Bilirsiniz, neye sahipseniz onu yersiniz
-
2:48 - 2:50ve ne yapmanız söylendiyse
onu yapıyorsunuz. -
2:50 - 2:53Çölyakın sebze olduğunu düşünürdüm
-
2:53 - 2:58ve vegan, tabiki, Star trek'teki
Mr.Spock'un kayıp dostuydu. -
2:58 - 2:59(Kahkahalar)
-
2:59 - 3:02İlk randevulaştığın kız
ile evlenirdin -
3:02 - 3:06ve arabandaki karbüratörü
tamir edebildiysen teknikersin. -
3:07 - 3:11Gay kelimesinin mutlu anlamında
entel bir İngiliz kelimesi sanırdım. -
3:12 - 3:15Ve Lezbiyen, tabii ki, hepinizin bildiği
gibi Portekiz'in başkenti. -
3:15 - 3:16(Kahkahalar)
-
3:16 - 3:18Neredeydim ?
-
3:21 - 3:23Bizden öncekilerin zahmetle
-
3:23 - 3:27ve fedakarlıklarıyla
oluşturdukları sistemlere -
3:27 - 3:28bel bağlıyoruz
-
3:28 - 3:32ve devletlerimizin bizim ihyamız için
çalıştığını düşünüyorduk. -
3:32 - 3:34Bilim basit ve mantıklıydı,
-
3:34 - 3:36O zamanlar elma sadece bir meyveydi
-
3:37 - 3:39--ilk olarak Havva sonra Newton
tarafından sahiplenilmiş, -
3:39 - 3:42yani Steve Jobs tarafından değil.
-
3:42 - 3:43Ve ''Evreka!'' sokaklarda çıplak koşmak
istediğinizde -
3:43 - 3:46bağırdığınız bir kelimeydi.
-
3:46 - 3:50Hayat sizi çalışmak için nereye götürürse
oraya giderdiniz, -
3:50 - 3:52ve insanlar genellikle sizi
samimi karşılardı. -
3:53 - 3:55O zamanlar göçmelik
bir terimdi, -
3:55 - 3:58ve sadece ak turnalar için kullanılırdı,
insanoğlu için değil. -
3:58 - 4:01Daha önemlisi, kimsen oydun
-
4:01 - 4:03ve düşündüğünü söyledin.
-
4:03 - 4:05Yirmilerimin sonunda,
-
4:05 - 4:08gelişen metropolis
Mumbai'ye geçtim, -
4:08 - 4:10ve benim bakış açım da,
-
4:10 - 4:13yeni endüstrileşmeye başlayan
hayalperest insanoğlu gibi, -
4:13 - 4:14değişmeye başladı.
-
4:15 - 4:18Kent yeniliğe koşarken, daha
süslü bir kurtuluş ararken, -
4:18 - 4:20bazı şeyler daha değişik
görünmeye başladı. -
4:20 - 4:23Dünyanın her yerinden gelen
insanlarla tanıştım, -
4:24 - 4:27yüzler, ırklar, cinsiyetler, tefeciler.
-
4:27 - 4:30Tanımlamalar daha çok
akışkan hale gelmeye başladı. -
4:30 - 4:33İşiniz sizi tanımlar olmuştu.
-
4:33 - 4:36Hem de eşitleyen bir biçimde
-
4:36 - 4:39ve böylece sistemlerimiz
bana daha az güvenilir görünür oldu. -
4:39 - 4:42Sanki insan türünün çeşitliliğini ve
-
4:42 - 4:44insanoğlunun ihtiyacı olan gelişim
ve büyümeyi -
4:44 - 4:47neredeyse barındıramayacak kadar
kalın bir kalıp gibi. -
4:48 - 4:50Fikirler daha özgür ve hızla
akıyordu. -
4:51 - 4:57Ve ben insanoğlunun işbirliğinin
ve inovasyonunun mucizesini deneyimledim. -
4:57 - 4:58Kendi yaratıclığımın,
-
4:58 - 5:03kolektif çabanın becerikliliği
tarafından desteklendiğinde, -
5:03 - 5:05beni şöhrete doğru fırlattı.
-
5:05 - 5:08Vardığımı hissetmeye başladım
-
5:08 - 5:11ve sanırım 40 yaşıma geldiğimde,
gerçekten, gerçekten uçuyordum. -
5:11 - 5:12Her yerdeydim.
-
5:12 - 5:14Biliyor musunuz? O zamana
kadar 50 film, -
5:14 - 5:16ve 200 şarkı yapmıştım.
-
5:17 - 5:19Ve Malezya'dan
şövalyelik nişanı almıştım. -
5:19 - 5:22Fransız hükümeti tarafından en yüksek
sivil onura layık görüldüm, -
5:22 - 5:26ki bu sıfatı şimdiye kadar telaffuz
edemedim. -
5:26 - 5:27(Kahkahalar)
-
5:27 - 5:30Üzgünüm Fransa, ve teşekkür ederim
Fransa, bunu yaptığınız için. -
5:30 - 5:34Fakat ondan da büyük olarak,
Angelina Jolie ile tanıştım. -
5:34 - 5:36(Kahkahalar)
-
5:36 - 5:38iki buçuk dakikalığına.
-
5:38 - 5:39(Kahkahalar)
-
5:39 - 5:42Ve bir yerde karşılaştığımızı
hatırladığından eminim. -
5:42 - 5:43Tamam, belki hatırlamıyordur.
-
5:43 - 5:47Ve yuvarlak bir masanın etrafında
Hannah Montana'nın yanına oturdum, -
5:47 - 5:49ki çoğu zaman sırtı bana dönüktü.
-
5:50 - 5:52Dediğim gibi, uçuyordum,
Miley'den Jolie'ye -
5:53 - 5:56ve insanlık benimle birlikte
yükseliyordu. -
5:56 - 5:59Aslında ikimiz de kontrolü
kaybediyorduk. -
5:59 - 6:01Hepiniz sonra
ne olduğunu biliyorsunuz. -
6:02 - 6:03İnternet oldu.
-
6:04 - 6:06Kırklarımın sonundaydım,
-
6:06 - 6:08kuş kafesindeki bir kanarya gibi
tweet atmaya başladım. -
6:09 - 6:12ve farzedelim ki, bilirsiniz,
benim hayatıma dikkatle bakanlar -
6:12 - 6:14inandığım mucizeye
-
6:14 - 6:16hayran olacaktır.
-
6:16 - 6:18Fakat beni ve insanlığı
farklı birşey bekliyordu. -
6:19 - 6:24Bilirsiniz, dünyanın bağlılığını
güçlendirecek fikirlerin ve -
6:24 - 6:26hayallerin genişlemesini
bekliyorduk. -
6:27 - 6:32Özgürlükleri ve devrimleri doğuran
yerden, -
6:32 - 6:36düşüncelerin köreldiği, kırsallaşan
ve yadırgayan -
6:36 - 6:39bir düşünce yapısının
-
6:39 - 6:41yaygınlaşmasını beklemiyorduk.
-
6:43 - 6:45Söylediğim herşey yeni bir anlam kazandı.
-
6:45 - 6:47Yaptığım herşey-- iyi,kötü,çirkin--
-
6:48 - 6:51tüm dünyanın hakkında yorum yapması ve
yargılaması için oradaydı. -
6:51 - 6:54Gerçek şu ki,
söylemediğim veya yapmadığım -
6:55 - 6:56şeyler de aynı kaderle karşılaştı.
-
6:57 - 6:58Dörrt yıl önce,
-
6:59 - 7:03sevgili karım Gauri'yle üçüncü
çocuğumuza sahip olmaya karar verdik. -
7:04 - 7:06İnternette, bunun 15 yaşında olan
-
7:07 - 7:09ilk çocuğumuzun
-
7:09 - 7:10gayri meşru çocuğu olduğu
-
7:11 - 7:12iddia edildi.
-
7:13 - 7:16Belli ki,arabasını Romanya'ya
sürerken, -
7:16 - 7:18oğlum vahşi yulaflarını
kızla ekmiş. -
7:19 - 7:22Ve evet, bunu gösteren
sahte bir video da vardı. -
7:22 - 7:23Biz aile olarak çok rahatsız
olmuştuk. -
7:23 - 7:25Şimdi 19 yaşında olan oğlum,
-
7:25 - 7:27şimdi bile ''merhaba''dediğinizde
-
7:27 - 7:28etrafına dönüyor ve
-
7:28 - 7:31''Fakat kardeşim, benim Avrupalı
ehliyetim bile yok.'' diyor. -
7:31 - 7:33(Kahkahalar)
-
7:33 - 7:35Evet.
-
7:35 - 7:37Bu yeni dünyada,
-
7:37 - 7:40yavaşça, gerçeklik yapaylığa ve
yapaylık ise gerçeğe dönüyor. -
7:40 - 7:43Ve ben artık gerçekte olmak
istediğim kişi olamayacağımı -
7:43 - 7:45ya da gerçekten düşündüğümü
söyleyemeyeceğimi -
7:45 - 7:47ve artık insanlığın
-
7:48 - 7:51tamamen benimle tanımlandığını
hissetmeye başladım. -
7:51 - 7:53Bence ikimiz de ortayaş
sendromumuzu yaşıyorduk -
7:54 - 7:58ve insanlık da, benim gibi,
kaprisli bir diva oluyordu. -
7:58 - 8:00Herşeyi satmaya başladım,
-
8:00 - 8:03saç yağlarından dizel jeneratörlere kadar.
-
8:03 - 8:05İnsanlık ham petrolden nükleer reaktöre
-
8:05 - 8:07kadar herşeyi satın alıyordu.
-
8:08 - 8:11Bilirsiniz, kendimi yenilemek için
o dar süper kahraman -
8:12 - 8:14kıyafetlerine girmeyi
bile denedim. -
8:14 - 8:17Acınası bir şekilde başarısız olduğumu
itiraf etmem gerek. -
8:17 - 8:22Bir yandan bütün Batmenlerin, Örümcek
Adamlarının ve süpermenleri adına da -
8:22 - 8:24şunu söylemek istiyorum ki
-
8:24 - 8:26onları takdir etmelisiniz,
-
8:26 - 8:29çünkü kahraman kostümünün
pantolon ağı kısmı gerçekten acıtıyor. -
8:29 - 8:30(Kahkahalar)
-
8:30 - 8:32Evet, dürüstüm.
Bunu burada söylemem gerekiyor. -
8:34 - 8:35Gerçekten.
-
8:35 - 8:39Ve kazara, farketmediğim
ve o da haline gelen -
8:39 - 8:41yeni bir dans şekli oluşturmuş
oldum. -
8:41 - 8:42Beni gördünüz,
utanmaz biriyim, -
8:42 - 8:45bu yüzden izninizle
gösteriyorum. -
8:45 - 8:47Buna Lungi dansı diyordular.
-
8:47 - 8:50Eğer sorun yoksa, size göstermek istiyorum.
Farklı bir şekilde yetenekliyim. -
8:50 - 8:51(Alkışlar)
-
8:51 - 8:53Şunun gibi birşeydi:
-
8:54 - 8:56Lungi dansı. Lungi dansı.
Lungi dansı. Lungi dansı. -
8:56 - 8:59Lungi dansı. Lungi dansı.
Lungi dansı. Lungi dansı. -
8:59 - 9:01Lungi dansı. Lungi dansı.
Lungi dansı. Lungi. -
9:01 - 9:03Bu kadar. Bu Moda oldu.
-
9:03 - 9:04(Alkışlar)
-
9:04 - 9:06Gerçekten oldu.
-
9:08 - 9:12Farkettiğiniz gibi, benim
haricimde kimse ne olduğunu anlamadı -
9:12 - 9:14ve benim de umurumda olmadı,
gerçekten, -
9:14 - 9:15çünkü bütün dünya ve
insanlık -
9:16 - 9:18benim olduğum kadar kafası
karışmış ve kaybolmuş görünüyordu. -
9:19 - 9:20O zaman pes etmedim.
-
9:20 - 9:23Hatta diğer insanların
yaptığı gibi -
9:23 - 9:24sosyal medyada kişiliğimi tekrardan
inşa etmeyi denedim. -
9:24 - 9:27Eğer filozofik tweetler
atarsam -
9:27 - 9:29insanlar hala trend olduğumu
düşüneceğini düşündüm, -
9:29 - 9:31fakat o tweetlerden aldığım bazı
cevaplar -
9:31 - 9:34anlamadığım, kafa karıştıran akronimlerdi.
Biliyor musunuz? -
9:34 - 9:36ROFL, LOL.
-
9:36 - 9:41Biri çok düşünülmüş kışkırtıcı
tweetlerime ''Adidas,'' diye cevap yazdı, -
9:41 - 9:43ve tenis ayakkabısına neden
bu isim verildiğini, -
9:43 - 9:46daha doğrusu, neden bana bir ayakkabı
ismiyle cevap verirdin ki? -
9:46 - 9:4916 yaşındaki kızıma sordum ve beni
aydınlattı. -
9:49 - 9:52''Adidas'' artık ''Bütün gün seks
hakkında düşünüyorum'' demekmiş. -
9:52 - 9:55(Kahkahalar)
-
9:55 - 9:56Gerçekten.
-
9:56 - 9:57Biliyor muydunuz bilmiyorum.
-
9:57 - 10:02Gizlice bazı akronimlerin değişmeyeceğine
müteşekkir bir şekilde inanarak -
10:02 - 10:06Mrs.Adidas'a koyu harflerle
cevap verdim ''WTF.'' -
10:07 - 10:08WTF.
-
10:10 - 10:12Fakat işte buradayız.
-
10:12 - 10:14Size söylediğim gibi,
51 yaşındayım. -
10:14 - 10:18Can sıkıcı akronimlere rağmen,
-
10:18 - 10:20size sadece şunu
söylemek istiyorum: -
10:20 - 10:22eğer insanlığın var olması için
mühim bir an varsa -
10:22 - 10:24o da şu an,
-
10:24 - 10:26çünkü şu anki siz cesurdur.
-
10:27 - 10:29Şimdiki siz umut dolu.
-
10:29 - 10:32Şimdiki siz yenilikçi
ve becerikli, -
10:32 - 10:35ve tabiki, şimdiki siz rahatsız
edici şekilde tanımsız. -
10:36 - 10:38Bu muhteşem ve
-
10:39 - 10:41kusurlu varoluş anında,
-
10:41 - 10:43buraya gelmeden az önce
daha az cesur hissediyordum. -
10:43 - 10:46Cesur bir şekilde yüzüme bakmaya
karar verdim -
10:47 - 10:50ve fark ettim ki, giderek
Madame Tussauds'daki -
10:51 - 10:54balmumu heykelime daha çok
benzediğimi farkettim. -
10:54 - 10:56(Kahkahalar)
-
10:56 - 10:59Evet, o farkındalık anında,
-
10:59 - 11:03kendim ve insanlık için en mühim
soruyu sordum: -
11:04 - 11:06Yüzümü gerdirmeli miyim?
-
11:07 - 11:11Gerçekten. Dediğim gibi ben bir aktörüm,
-
11:11 - 11:14insan yaratıcılığının modern ifadesiyim.
-
11:14 - 11:16Geldiğim topraklar
-
11:16 - 11:21açıklanamaz fakat basit bir
dinselliğin kaynağı. -
11:22 - 11:24Bu büyük cömertlikte,
-
11:24 - 11:27her nasılsa Hindistan
-
11:27 - 11:31hayal satma işine cesaret etmiş
-
11:31 - 11:35fakir bir müslüman özgürlük
savaşçısının oğlu olan beni, -
11:36 - 11:40romantizminin kralı,
-
11:41 - 11:43Bollywood'un padişahı,
-
11:44 - 11:47ülkenin şimdiye kadar gördüğü en iyi
aşığı olmasına -
11:47 - 11:49karar verdi... hem de bu yüz ile.
-
11:49 - 11:50Evet.
-
11:50 - 11:52(Kahkahalar)
-
11:52 - 11:54Kaldı ki yüzüm sırasıyla çirkin,
alışılmadık, ilginç -
11:55 - 11:56ve yeterince çikolata olmayan
olarak tarif edildi. -
11:56 - 11:59(Kahkahalar)
-
12:02 - 12:04Bu antik toprağın insanları
-
12:04 - 12:06beni limitsiz sevgileri ile kucakladılar,
-
12:06 - 12:08ve bu insanlardan ne gücün
-
12:09 - 12:11ne de sefaletin
-
12:12 - 12:14hayatınızı daha fevkalade veya
-
12:14 - 12:16daha az acı verici yapabildiğini
öğrendim. -
12:16 - 12:19Ülkemin insanlarından
-
12:19 - 12:21hayatı asıl değerli kılan şeyin
-
12:21 - 12:24insanlığın, kültürün,
dinin,ülkenin kıymetinin , aslında -
12:25 - 12:27lütuf ve incelik yetisine
-
12:28 - 12:30bağlı olduğunu öğrendim.
-
12:31 - 12:33Seni duygulandıran her neyse,
-
12:33 - 12:36seni yaratmaya, inşa etmeye teşvik
eden her neyse, -
12:36 - 12:38seni başarısız olmaktan
alıkoyan her neyse -
12:38 - 12:40senin hayatta kalmana
yardım eden her neyse -
12:40 - 12:44bunun büyük ihtimalle insanın bildiği
en eski ve basit duygu olduğunu öğrendim. -
12:44 - 12:46Bunun adı, aşk.
-
12:48 - 12:50Topraklarımda ünlü olan mistik
bir şair şöyle yazmış, -
12:50 - 12:52(Şiiri Hintçe söyler)
-
13:01 - 13:03(Şiir sona erer)
-
13:03 - 13:05Ki en yakın çevirisi ise--
-
13:05 - 13:07evet, eğer Hintçe biliyorsanız,
lütfen alkışlayın, evet. -
13:07 - 13:09(Alkışlar)
-
13:09 - 13:10Hatırlaması çok zor.
-
13:11 - 13:14En yakın çevirisinde diyor ki:
-
13:14 - 13:16okumuş olabileceği tüm
ilim kitaplarını okuyup -
13:17 - 13:19sonunda bu bilgiyle
yenilikçiliğe, yaratıcılığa, -
13:19 - 13:23teknolojiye yol açsa da
insanoğlunun -
13:23 - 13:26kendi geleceği hakkında sevgi ve
yoldaşlarına olan şefkati -
13:26 - 13:32olmadıkça insanların daha
akıllı olmayacağını söylüyor. -
13:33 - 13:36''Sevgi'' anlamına gelen,
-
13:36 - 13:38iki ve bir yarım harften oluşan
"प्रेम," kelimesini, -
13:38 - 13:40eğer anlayabilirseniz
-
13:40 - 13:41ve pratik ederseniz
-
13:41 - 13:44bu insanlığı aydınlatmaya
yetecektir. -
13:45 - 13:47Gelecek ''sizin'' seven siz olmak
-
13:48 - 13:50zorunda olduğuna inanıyorum.
-
13:51 - 13:53Aksi halde ilerlemesi duracak.
-
13:54 - 13:57Kendi öz soğurumunda kaybolacak.
-
13:59 - 14:00Gücünüzü duvar örmede
-
14:01 - 14:02ve insanları dışlamakta
-
14:02 - 14:04kullanabilirsiniz, ya da
duvarları yıkmak -
14:05 - 14:09ve insanları içeri buyurmakta
kullanabilirsiniz. -
14:10 - 14:12İnancınızı insanları korkutmakta
-
14:12 - 14:13ve tevazuyla ürkütmekte
-
14:14 - 14:16kullanabilirsiniz veya
-
14:17 - 14:20insanları aydınlanmanın en yükseğine
çıkabilsinler diye -
14:20 - 14:23yüreklendirmekte kullanabilirsiniz.
-
14:23 - 14:25Enerjinizi nükleer bomba yapmaya
ve yıkımın karanlığını -
14:25 - 14:29yaymak için kullanabilirsiniz,
-
14:29 - 14:33yada ışığın neşesini milyonlara
yaymak için kullanabilirsiniz. -
14:34 - 14:38Duyarsızca okyanusları kirletebilirsiniz
ve bütün ormanları kesebilirsiniz. -
14:38 - 14:40Ekolojiyi yok edebilirsiniz,
-
14:40 - 14:42ya da onları sevgi ile dönüştürebilir,
-
14:42 - 14:44ve sulardan ve ağaçlardan yeniden
hayat oluşturabilirsiniz. -
14:45 - 14:47Mars'a ayak basabilirsiniz,
-
14:47 - 14:49ve zırhlı kaleler inşa edebilirsiniz,
-
14:51 - 14:56ya da canlıları ve türlerini öğrenmek
ve saygı duymak için arayabilirsiniz. -
14:56 - 15:00Ve kazandığımız bütün parayı
-
15:00 - 15:02anlamsız savaşları başlatmak
-
15:03 - 15:06ve birbirlerini öldürsünler
diye -
15:06 - 15:07küçük çocukların eline silah
vermek için kullanabilirsiniz, -
15:08 - 15:10veya karınlarını
doyursunlar diye -
15:10 - 15:12daha çok yiyecek
-
15:12 - 15:14yapmak için kullanabilirsiniz.
-
15:15 - 15:16Ülkem bana insanoğluna olan
sevgi yeterliliğinin -
15:16 - 15:21takvaya yakın olduğunu
öğretti. -
15:22 - 15:26Sevgi olan dünyada uygarlık başka
parlıyor, -
15:26 - 15:31bence çoktan fazla bir şekilde
kurcalanmış. -
15:33 - 15:35Şu son günlerde, buradaki konuşmalar
için, harika insanlar gelip -
15:35 - 15:37yeteneklerini gösteriyor,
-
15:37 - 15:41kişisel başarılardan, yenilikçilikten
teknolojiden, -
15:41 - 15:44bilimden konuşuyorlar, sizin
ve TED konuşmalarının huzurunda -
15:44 - 15:47olarak kazandığımız bilgiler,
-
15:47 - 15:50gelecek ''bizi'' kutlamak için yeterli
sebepler. -
15:50 - 15:51Fakat bu kutlamayla
-
15:52 - 15:56ilerleme için arayış, sevgi ve
şefkat için kapasitemiz, -
15:57 - 16:00eşit olarak
-
16:01 - 16:03kendini ortaya çıkarmak zorunda,
kendini ortaya çıkarmak zorunda, -
16:04 - 16:06Gelecek ''sizin''sonsuz siz
-
16:07 - 16:08olduğunuza inanıyorum.
-
16:09 - 16:12Hindistan'da bu çakra olarak
adlandırılır, halka gibi. -
16:13 - 16:16Kendini tamamlamak için
bittiği yerde başlar. -
16:17 - 16:21Zamanı ve boşluğu farklı
algılayan bir siz -
16:21 - 16:22her ikisini de kavrayan
-
16:25 - 16:28ve fantastik öneminizi
-
16:30 - 16:32hem de evrenin büyük
bağlamında -
16:32 - 16:38bütün gereksizliğinizi
anlayabilen bir siz. -
16:39 - 16:40İnsanlığın orijinal masumluğuna
-
16:41 - 16:43dönen siz,
-
16:43 - 16:45kalbinin saflığından seven,
-
16:46 - 16:48gerçeğin gözünden gören,
-
16:49 - 16:55bozulmamış aklının duruluğundan
hayal kuran bir siz. -
16:56 - 16:58Gelecek ''siz''
-
16:59 - 17:00tamamen ve
-
17:01 - 17:04büsbütün,
-
17:04 - 17:07saplantılı bir şekilde kendisini seven
-
17:07 - 17:10bir dünya ihtimaline inandırılan
-
17:10 - 17:11yaşlanan bir film yıldızı gibi olmak
zorundasınız. -
17:12 - 17:15Gerçekten gelecek siz
-
17:15 - 17:17kendi kendinin
en iyi aşığı olabilecek -
17:17 - 17:19yeni bir dünya yaratan bir
siz olmalı. -
17:20 - 17:22Bayanlar ve baylar,
bence gelecek siz -
17:22 - 17:23böyle olmalı.
-
17:23 - 17:25Çok teşekkür ederim.
-
17:25 - 17:26Müteşekkirim.
-
17:26 - 17:28(Alkışlar)
-
17:28 - 17:30Teşekkür ederim.
-
17:30 - 17:32(Alkışlar)
-
17:33 - 17:34Teşekkür ederim.
-
17:34 - 17:36(Alkışlar)
- Title:
- İnsanlık, şöhret ve sevgi üzerine düşünceler
- Speaker:
- Shah Rukh Khan
- Description:
-
''Hayaller satıyorum, ve milyonlarca insana sevgi pazarlıyorum,'' diyor Bollywood'un en ünlü yıldızı Shak Rukh Khan. Bu büyüleyici, komik konuşmada
Khan hayatının kavisini takip ediyor, ünlü birkaç dans hareketini gösteriyor ve spot ışıkları önünde geçen hayatından zor kazanılmış bilgeliği paylaşıyor. - Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 17:49
Meric Aydonat approved Turkish subtitles for Thoughts on humanity, fame and love | ||
Meric Aydonat edited Turkish subtitles for Thoughts on humanity, fame and love | ||
Gunperi Sisman accepted Turkish subtitles for Thoughts on humanity, fame and love | ||
Gunperi Sisman edited Turkish subtitles for Thoughts on humanity, fame and love | ||
Gunperi Sisman edited Turkish subtitles for Thoughts on humanity, fame and love | ||
Nihal Aksakal edited Turkish subtitles for Thoughts on humanity, fame and love | ||
Nihal Aksakal edited Turkish subtitles for Thoughts on humanity, fame and love | ||
Nihal Aksakal edited Turkish subtitles for Thoughts on humanity, fame and love |