Return to Video

Kadınlar neden insanlığın hikâyelerini anlatmalı?

  • 0:01 - 0:03
    Neden acaba,
  • 0:03 - 0:08
    erkeklerin anlattığı hikâyelerin
    evrensel bir önemi olduğu varsayılırken,
  • 0:08 - 0:13
    kadınların hikâyelerinin sadece
    kadınlarla ilgili olduğunu düşünülüyor?
  • 0:15 - 0:18
    Anneannem 12 yaşında okulu bırakmış.
  • 0:18 - 0:19
    14 çocuğu olmuş.
  • 0:20 - 0:22
    Annem 15 yaşında okulu bırakmış.
  • 0:22 - 0:24
    Sekreter olarak çalıştı.
  • 0:24 - 0:27
    Ben ise tiyatro yönetmeni olmak
    için üniversite okudum.
  • 0:27 - 0:32
    Bu ilerleme, kadın hakları için,
    oy verme ve eğitim hakkı için
  • 0:32 - 0:34
    mücadele eden ve hiç tanışamayacağım
  • 0:34 - 0:37
    insanların sayesinde oldu.
  • 0:37 - 0:41
    Ben de aynısını yapmaya kararlıyım
    ve anlaşılan sizler de.
  • 0:41 - 0:42
    Neden olmasın?
  • 0:42 - 0:43
    (Alkış)
  • 0:43 - 0:47
    7 yıl önce WOW festivalini başlattım;
    Dünyanın Kadınları
  • 0:47 - 0:50
    ve şimdi 20 ülke ve 5 kıtada varız.
  • 0:50 - 0:54
    O ülkelerden biri Afrika'daki Somaliland.
  • 0:54 - 0:56
    Geçen yıl oraya gittim.
  • 0:56 - 1:01
    Orada zevk aldığım şeylerden biri de
    bu mağaralara gitmekti;
  • 1:03 - 1:05
    Laas Geel Mağaraları.
  • 1:05 - 1:10
    Dünyanın en eski resimlerinin
    bir kısmı bu mağaralarda.
  • 1:11 - 1:16
    Bu resimlerin 9.000 ila 11.000 yıllık
    olduğu düşünülüyor.
  • 1:17 - 1:19
    Sanat:
  • 1:19 - 1:22
    İnsanlığın bütün gelişimi
    boyunca yaptığı şey.
  • 1:22 - 1:24
    Kendimizden nasıl bahsediyoruz?
  • 1:24 - 1:26
    Kimliğimizi nasıl anlıyoruz?
  • 1:26 - 1:28
    Etrafımıza nasıl bakıyoruz?
  • 1:28 - 1:31
    Birbirimizde kimi görüyoruz?
  • 1:31 - 1:34
    Hayatlarımızın anlamı nedir?
  • 1:34 - 1:36
    Sanat bunun için var.
  • 1:36 - 1:38
    Şu minik resme bakın.
  • 1:38 - 1:40
    Galiba bu küçük bir kız.
  • 1:40 - 1:43
    Benim küçüklük hâlime
    benzediğini düşünmüştüm.
  • 1:43 - 1:47
    Bu neşeli, genç figürü kim
    çizmiş diye merak ettim
  • 1:47 - 1:49
    ve mağara uzmanına sordum:
  • 1:50 - 1:53
    "Bunları çizen erkekler ve kadınlar
    nasıl insanlardı acaba?" dedim.
  • 1:53 - 1:57
    Yüzüme yan yan bakıp cevapladı:
  • 1:57 - 1:59
    "Bu resimleri kadınlar yapmadı" dedi.
  • 1:59 - 2:02
    "Şey, bu 11.000 yıl önceydi,
  • 2:02 - 2:04
    nereden biliyorsunuz?" dedim.
  • 2:04 - 2:06
    (Kahkaha)
  • 2:06 - 2:10
    "Kadınlar böyle şeyler yapmazlar.
  • 2:10 - 2:14
    Bu çizimleri erkekler yapar,
    kadınlar değil" dedi.
  • 2:15 - 2:18
    Şimdi, çok da fazla şaşırmadım.
  • 2:18 - 2:22
    Bu, tiyatro ile uğraşan biri olarak
    tüm hayatım boyunca
  • 2:22 - 2:25
    sürekli karşılaştığım bir tavır.
  • 2:27 - 2:32
    Bİze ilahi bilginin maskülen bir
    kaynaktan geldiği öğretilir.
  • 2:32 - 2:37
    Bunu söyleyen bir imam, rahip,
    haham veya kutsal adamdır.
  • 2:37 - 2:43
    Benzer şekilde, yaratıcı dehanın da
    maskülen bir yerde bulunduğu söylenir.
  • 2:43 - 2:44
    Bize gerçekten kim olduğumuzu
  • 2:45 - 2:48
    söyleyebilecek şey maskülendir
  • 2:48 - 2:51
    ve evrensel hikâyeyi hepimizin adına
  • 2:51 - 2:53
    maskülen anlatacaktır.
  • 2:53 - 2:57
    Kadın sanatçılar ise sadece
    kadın deneyimlerinden bahseder,
  • 2:57 - 3:01
    kadın sorunları
    sadece kadınları ilgilendirir
  • 3:01 - 3:04
    ve erkeklerle tesadüfen bağlantılıdır -
  • 3:04 - 3:06
    aslında, sadece bazı erkeklerle.
  • 3:06 - 3:08
    Ve bu inanış,
  • 3:08 - 3:10
    bize öğretilen bu şey;
  • 3:10 - 3:13
    kadın hikâyelerinin gerçekten önemli
    olduğuna inanmaya hazır olup
  • 3:13 - 3:16
    olmadığımızı belirleyen budur.
  • 3:16 - 3:20
    Yani, kadın hikâyelerinin gerçekten
    önemli olduğuna inanmıyorsak,
  • 3:20 - 3:23
    o zaman kadın hakları da pek
    önemli değildir
  • 3:23 - 3:25
    ve değişim de pek mümkün değildir.
  • 3:27 - 3:32
    Size evrensel önemi olduğu düşünülen
  • 3:32 - 3:35
    iki örnek hikâye anlatmak istiyorum;
  • 3:35 - 3:37
    "E.T. ve Hamlet"
  • 3:37 - 3:40
    (Gülüşmeler)
  • 3:40 - 3:44
    İki çocuğumu onlar küçükken-
  • 3:44 - 3:47
    Caroline sekiz yaşındaydı, Robby beş-
  • 3:47 - 3:49
    "E.T." yi izlemeye götürdüm.
  • 3:49 - 3:52
    Muhteşem bir hikâyedir.
    Bir anne, iki oğlan ve bir kızdan oluşan
  • 3:52 - 3:54
    Amerikalı bir aileye yolu düşen
  • 3:54 - 3:57
    fakat evine dönmek isteyen
  • 3:57 - 4:00
    küçük bir uzaylıyı anlatır.
  • 4:00 - 4:02
    Fakat iş burada bitmez,
    birkaç kötü bilim adamı
  • 4:02 - 4:05
    onun üzerinde bazı deneyler yapmak ister
  • 4:05 - 4:07
    ve onu aramaktadırlar.
  • 4:07 - 4:09
    Bu yüzden çocuklar bir plan yapar
  • 4:09 - 4:12
    ve onu fazla oyalanmadan
    uzay gemisine geri götürmeye
  • 4:12 - 4:13
    karar verirler.
  • 4:13 - 4:15
    Onu bir bisiklet sepetine atıp
  • 4:15 - 4:16
    pedallara asılırlar.
  • 4:16 - 4:20
    Ama ne yazık ki kötü adamlar
    onları bulur ve peşlerine düşer,
  • 4:20 - 4:23
    sirenler çalar, silahlı adamlar gelir
  • 4:23 - 4:25
    ve insanı çok korkutan
    megafonlarla bağırıyorlardır,
  • 4:25 - 4:27
    çocuklara yetişmeye başlarlar,
  • 4:27 - 4:29
    çocuklar başaramayacak gibidir
  • 4:29 - 4:34
    ama aniden bisikletler havalanır
    ve sihirli bir şekilde bulutların üzerine,
  • 4:34 - 4:35
    ayın üzerine doğru,
  • 4:35 - 4:36
    uçmaya başlarlar,
  • 4:36 - 4:39
    çocuklar "E.T."yi kurtarıyordur.
  • 4:39 - 4:42
    Dönüp çocuklarımın yüzüne baktım;
  • 4:42 - 4:46
    Robby mest olmuştu ve onlarla birlikte
    E.T.'yi kurtarıyordu,
  • 4:46 - 4:48
    mutlu bir oğlandı.
  • 4:48 - 4:51
    Ve Caroline'e baktım,
    gözleri kan çanağına dönmüştü.
  • 4:52 - 4:53
    "Sorun ne?" dedim.
  • 4:53 - 4:59
    "Ben neden E.T.'yi kurtaramıyorum.
    Ben neden gidemiyorum?" dedi
  • 4:59 - 5:02
    Ve bir anda fark ettim ki:
  • 5:02 - 5:03
    Onlar çocuklar değildi;
  • 5:04 - 5:05
    onlar oğlanlardı -
  • 5:06 - 5:08
    hepsi erkekti.
  • 5:08 - 5:11
    Ve E.T.'ye bu kadar çok
    bağlanmış olan Caroline
  • 5:11 - 5:13
    onu kurtarmaya davet edilmemişti.
  • 5:13 - 5:16
    Kendini aşağılanmış
    ve kovulmuş hissediyordu.
  • 5:16 - 5:18
    Ben de Steven Spielberg'e yazdım-
  • 5:18 - 5:24
    (Gülüşmeler) (Alkışlar)
  • 5:24 - 5:27
    ve dedim ki; "Olanların
    psikolojik sonuçlarının
  • 5:27 - 5:29
    farkında mısın bilmem;
  • 5:29 - 5:32
    terapi faturalarını ödemeye hazır mısın?"
  • 5:32 - 5:33
    (Kahkahalar)
  • 5:33 - 5:36
    Yirmi yıl geçti, tek kelime cevap gelmedi
  • 5:36 - 5:38
    ama hâlâ ümitliyim.
  • 5:38 - 5:39
    (Kahkahalar)
  • 5:39 - 5:41
    Fakat bu çok ilginçti;
  • 5:41 - 5:44
    Spielberg'in E.T.'den neyi
    amaçladığını okursanız
  • 5:44 - 5:46
    net bir şekilde şunu söyler:
  • 5:46 - 5:48
    "Dünyanın şunu anlamasını istedim;
  • 5:48 - 5:51
    farklılıkları sevmeli ve kucaklamalıyız."
  • 5:52 - 5:56
    Ama bir şekilde,
    zihninde kızları bu farklılığa
  • 5:56 - 5:58
    dâhil etmeyi unutmuştu.
  • 5:58 - 6:02
    O, tüm insanlıkla ilgili bir hikâye
    yazdığını sanıyordu.
  • 6:02 - 6:04
    Caroline ise, onun insanlığın yarısını
  • 6:04 - 6:06
    dışladığını düşünüyordu.
  • 6:06 - 6:09
    O, insanın iyiliğiyle ilgili bir hikâye
    yazdığını düşünüyordu.
  • 6:09 - 6:13
    Caroline ise, bunun bir delikanlının
    kahramanlık hikâyesi olduğunu.
  • 6:14 - 6:16
    Bu yaygın bir durum.
  • 6:17 - 6:22
    Erkekler, evrensel iletişim alanlarının
    kendilerine ait olduğunu düşünür.
  • 6:22 - 6:24
    Fakat bu nasıl mümkün olabilir ki?
  • 6:24 - 6:28
    Onlar, erkek deneyimlerini
    erkeklerin gözünden yazıyorlar.
  • 6:30 - 6:32
    Kendimize bir bakmamız gerekiyor.
  • 6:32 - 6:36
    Dönüp tüm filmleri ve kitapları
    gözden geçirmeye hazır olmalıyız,
  • 6:36 - 6:37
    sevdiğimiz tüm şeyleri
  • 6:37 - 6:40
    ve "Aslında bu bir erkek sanatçı
    tarafından yazılmış-
  • 6:40 - 6:42
    bir sanatçı tarafından değil" demeliyiz.
  • 6:42 - 6:45
    Bu hikâyelerin pek çoğunun
    erkeksi bakış açısından
  • 6:45 - 6:47
    yazıldığını görmek zorundayız.
  • 6:47 - 6:49
    Bunda sorun yok
  • 6:49 - 6:52
    ama bu durumda kadınlar
    sahne, film, roman ve
  • 6:52 - 6:55
    yaratıcı alanların
  • 6:55 - 6:57
    %50 haklarına sahip olmalı.
  • 6:58 - 6:59
    Size "Hamlet"ten bahsedeyim.
  • 6:59 - 7:01
    "Olmak ya da olmamak,
  • 7:01 - 7:03
    bütün mesele bu."
  • 7:03 - 7:05
    Ama benim meselem bu değil.
  • 7:05 - 7:09
    Benim meselem: Genç bir kadın iken
  • 7:09 - 7:13
    neden bu bana, insani ikilem
    ve deneyimin mükemmel örneği
  • 7:13 - 7:15
    olarak öğretilmişti.
  • 7:15 - 7:16
    Müthiş bir hikâyedir
  • 7:16 - 7:20
    ama aslında; babasının intikamını alamazsa
  • 7:20 - 7:24
    erkeklerin dünyasında başarılı
    biri olamayacağından korkan
  • 7:24 - 7:27
    genç bir adamın hikâyesidir.
  • 7:28 - 7:32
    Hamlet bize, intiharın bir seçenek
    olduğu ile ilgili bir sürü nutuk atar
  • 7:32 - 7:37
    ancak gerçekte intihar eden kişi ise,
    Hamlet tarafından aşağılanan,
  • 7:37 - 7:39
    kullanılan ve seyirciye
    duygularını anlatma
  • 7:39 - 7:43
    şansı bile bulamayan Ophelia'dır.
  • 7:43 - 7:46
    Hamlet, Ophelia ile işi bittikten sonra,
    annesine yönelir.
  • 7:46 - 7:49
    Çünkü annesi, Hamlet'in amcasına
    âşık olup, seksten zevk alma
  • 7:49 - 7:50
    küstahlığını göstermiştir.
  • 7:50 - 7:52
    (Kahkahalar)
  • 7:52 - 7:54
    Evet müthiş bir hikâye
  • 7:54 - 7:59
    ama erkek çatışmasının, erkek ikileminin,
    erkek mücadelesinin hikâyesi.
  • 8:00 - 8:04
    Ancak bana, içinde sadece
    iki kadın olmasına rağmen,
  • 8:04 - 8:07
    insanın hikâyesi olduğu söylenmişti.
  • 8:07 - 8:10
    Kendimi yeniden eğitmezsem,
  • 8:10 - 8:12
    hep kadın hikâyelerinin
  • 8:12 - 8:15
    erkek hikâyelerinden daha önemsiz
    olduğunu düşüneceğim.
  • 8:16 - 8:18
    "Hamlet"i bir kadın da yazabilirdi
  • 8:18 - 8:20
    ama farklı bir şekilde yazardı
  • 8:20 - 8:23
    ve dünyaca kabul görmezdi.
  • 8:23 - 8:25
    Yazar Margaret Atwood'un dediği gibi,
  • 8:25 - 8:27
    "Bir erkek bulaşık
    yıkamakla ilgili yazarsa,
  • 8:27 - 8:29
    bu realizmdir.
  • 8:29 - 8:32
    Ama bunu bir kadın yazarsa,
  • 8:32 - 8:34
    talihsiz bir genetik yaradılıştır."
  • 8:34 - 8:35
    (Kahkahalar)
  • 8:35 - 8:39
    Şimdi, bu sadece o zamanlara
    özgü bir durum değil.
  • 8:39 - 8:41
    Yani ben genç kızken,
  • 8:41 - 8:44
    deliler gibi tiyatro yönetmeni
    olmak isterken,
  • 8:44 - 8:46
    bir erkek hoca bana şunu söylemişti;
  • 8:46 - 8:51
    "Şimdi Jude, Britanya'da
    üç tane kadın yönetmen var.
  • 8:51 - 8:55
    Joan Knight bir lezbiyen, Joan
    Littlewood emekli oldu
  • 8:55 - 8:57
    ve bir de Buzz Goodbody var.
    O da kendini öldürdü.
  • 8:58 - 9:00
    Bunlardan hangisi olmak istersin?"
  • 9:00 - 9:01
    (Kahkahalar)
  • 9:01 - 9:05
    Şimdi, eşcinsel kadınlarla ilgili
    iğrenç lafları bir kenara,
  • 9:05 - 9:08
    gerçek şu ki; beni aşağılamak istemişti.
  • 9:08 - 9:12
    Benim yönetmen olmak istemem
    ona ahmakça gelmişti.
  • 9:12 - 9:15
    Orkestra şefi olan arkadaşım Marin
    Alsop'a bundan bahsettiğimde,
  • 9:15 - 9:18
    "Tabii ya, müzik hocam da
    tam aynı şeyi söyledi" dedi.
  • 9:18 - 9:20
    Şöyle demiş: "Kadınlar orkestra yönetmez."
  • 9:21 - 9:23
    Ama biz bu kadar yıl sonra; iz bıraktık.
  • 9:23 - 9:26
    "Şimdi farklıdır" diye düşünüyorsanız
  • 9:26 - 9:28
    maalesef, şu anda da farklı değil.
  • 9:28 - 9:32
    Paris Konservatuvarı'nın
    mevcut başkanı geçenlerde
  • 9:32 - 9:35
    "Bir senfoni yönetmek
    büyük bir fiziksel güç
  • 9:35 - 9:37
    gerektirir ve kadınlar
  • 9:37 - 9:38
    çok güçsüzdür." dedi
  • 9:38 - 9:40
    (Kahkahalar)
  • 9:40 - 9:42
    Sanatçı George Baselitz dedi ki;
  • 9:42 - 9:44
    "Şey, gerçek şu ki; kadınlar resim yapamaz.
  • 9:44 - 9:46
    Yani- pek iyi resim yapamazlar."
  • 9:46 - 9:49
    Yazar V.S. Naipaul iki sene önce dedi ki;
  • 9:49 - 9:52
    "Bir şeyin bir kadın tarafından
    yazıldığını iki paragrafta anlarım
  • 9:52 - 9:55
    ve okumayı bırakırım
    çünkü benim seviyemde değildir."
  • 9:55 - 9:57
    Seyirciler: Pes!
  • 9:57 - 9:59
    Bu devam ediyor.
  • 10:01 - 10:03
    Genç kızları ve kadınları
  • 10:03 - 10:06
    hikâyelerinin önemli olmadığı
  • 10:06 - 10:08
    ve bir hikâyeci olmalarına
    izin verilmediği düşüncesinden
  • 10:09 - 10:12
    vazgeçirmenin bir yolunu bulmalıyız.
  • 10:13 - 10:16
    Çünkü merkezde bir yerde duramadığını
  • 10:16 - 10:19
    ve dünya adına konuşmadığını hissedersen,
  • 10:19 - 10:24
    elindekileri ancak küçük, seçilmiş
    bir gruba sunabileceğini düşünürsün.
  • 10:24 - 10:28
    Daha küçük sahnelerde daha küçük
    işler yapmaya yönelirsin.
  • 10:28 - 10:30
    Ekonomik gücün daha az olur.
  • 10:30 - 10:32
    Ulaştığın seyirci daha az olur
  • 10:32 - 10:37
    ve bir sanatçı olarak itibarın
    daha az olur.
  • 10:38 - 10:43
    Biz nihayet sanatçılara
    dünyada inanılmaz ve önemli
  • 10:43 - 10:44
    yerler veriyoruz;
  • 10:44 - 10:46
    çünkü olar bizim hikâyecilerimiz.
  • 10:46 - 10:49
    Şimdi, eğer sanatçı değilseniz bu
    sizin için neden önemli olsun?
  • 10:49 - 10:52
    Bir muhasebeci, girişimci, doktor
    ya da bilim insanı olduğunuzu
  • 10:52 - 10:53
    farz edelim:
  • 10:53 - 10:56
    Kadın sanatçılara önem vermeli misiniz?
  • 10:56 - 10:58
    Kesinlikle evet.
  • 10:58 - 11:02
    Çünkü mağaralardaki
    resimlerde gördüğümüz gibi;
  • 11:02 - 11:03
    tüm medeniyetler,
  • 11:03 - 11:05
    tüm insanlık,
  • 11:06 - 11:10
    insanlığın hikâyesini anlatmada
    sanatçılara güvenir
  • 11:10 - 11:13
    ve eğer sonunda insanlığın hikâyesi
    erkekler tarafından anlatılırsa,
  • 11:13 - 11:15
    sözüme güvenin;
  • 11:15 - 11:17
    bu erkeklerle ilgili olur.
  • 11:18 - 11:20
    Öyleyse haydi bir değişiklik yapalım.
  • 11:20 - 11:23
    Haydi tüm kurumlarımızda
    değişiklik yaratalım
  • 11:23 - 11:24
    ve sadece Batı'da değil.
  • 11:24 - 11:28
    Unutmayın-- kadınların yaratıcı
    zekâya sahip olmadığı fikri
  • 11:28 - 11:30
    kızlara her yerde anlatılıyor.
  • 11:30 - 11:35
    Nijerya'da, Çin'de, Rusya'da,
  • 11:35 - 11:36
    Endonezya'da.
  • 11:37 - 11:39
    Tüm dünyada, kızlara ve kadınlara yaratıcı
  • 11:39 - 11:44
    ilhama sahip olamayacakları
    fikri anlatılıyor.
  • 11:45 - 11:47
    Size sormak istiyorum:
  • 11:47 - 11:49
    Buna inanıyor musunuz?
  • 11:49 - 11:52
    Kadınların yaratıcı dâhiler olabileceğine
    inanıyor musunuz?
  • 11:53 - 11:58
    (Alkışlar ve tezahüratlar)
  • 11:58 - 12:01
    O zaman, lütfen bir adım ileri çıkın.
  • 12:01 - 12:03
    Kadın sanatçıları destekleyin.
  • 12:03 - 12:04
    Onların eserlerini alın.
  • 12:04 - 12:07
    Onların sesinin duyulmasında ısrarcı olun.
  • 12:07 - 12:10
    Onlara seslerinin duyulabileceği
    ortamlar sağlayın
  • 12:11 - 12:12
    ve şunu hatırlayın:
  • 12:12 - 12:16
    Yani eşit olmadığını
    bildiğimiz bu dünyanın,
  • 12:16 - 12:20
    bu dönemlerini aşacaksak;
  • 12:20 - 12:23
    farklı bir dünyayı hayal edenler
    sanatçılar olmalıdır.
  • 12:23 - 12:27
    Ve tüm sanatçıları,
    kadın ve erkek, cinsiyetlerin eşit
  • 12:27 - 12:30
    olduğu bir dünya hayal etmeye
    davet ediyorum.
  • 12:30 - 12:33
    Haydi resmedelim. Haydi çizelim.
  • 12:33 - 12:34
    Haydi yazalım. Haydi filmini yapalım.
  • 12:34 - 12:36
    Ve eğer biz hayal edebilirsek,
  • 12:36 - 12:40
    o zaman bunun için çalışacak enerjimiz
  • 12:40 - 12:41
    ve dayanma gücümüz olacaktır.
  • 12:42 - 12:44
    Bu küçük kıza baktığımda,
  • 12:44 - 12:46
    11.000 yıl önceki;
  • 12:46 - 12:51
    şimdiki küçük kız orada durup
  • 12:51 - 12:53
    hayallerinin efendisi olduğunu,
  • 12:53 - 12:55
    kaderinin efendisi olduğunu
  • 12:55 - 12:59
    ve dünya adına konuşmaya yetkisi
    olduğunu, düşünsün istiyorum
  • 12:59 - 13:01
    bu hakkın verileceğini
  • 13:01 - 13:03
    ve alkışlanacağını.
  • 13:03 - 13:04
    Teşekkürler.
  • 13:04 - 13:09
    (Alkışlar)
Title:
Kadınlar neden insanlığın hikâyelerini anlatmalı?
Speaker:
Jude Kelly
Description:

Yüzyıllardır (ve pek çok sebepten ötürü) önemli görülen ve alkışlanan yaratıcı deha ürünleri genellikle erkek bakış açısından gelmiştir. Tiyatro yönetmeni olan Jude Kelly tutkuyla ve mantık çerçevesinde yaptığı bu konuşmada, kurgusal olmayan kadın hikâyeleri ve haklarının bile çarpık bakış açılı yorumlarımızdan nasıl etkilendiğini anlatıyor. Dünyaya bakmanın daha yararlı ve ve kapsayıcı bir yolu olduğunu düşünüyor. Sanatçıları - kadın ve erkek-cinsiyet eşitliği olan bir toplum hayal etmeye ve bununla ilgili çizmeye, resim yapmaya, yazmaya ve film yapmaya çağırıyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
13:22

Turkish subtitles

Revisions Compare revisions