Reklamın gücü | Sofia Rodriguez-Dantzler | TEDxYouth@AnnArbor

Reklamcılık, özellikle genç kızlar olmak üzere, insanların beden imajı ve öz saygısı üzerinde negatif bir etkiye sahip. Bu konuşma da, böyle vücut ideallerinin var olmadığını anlamaya ve sağlıklı bir öz imajı teşvik etmeye yönelik bir harekete geçme çağrısı.

Sofia Rodriguez-Dantzler Scarlett Ortaokulunda altıncı sınıf öğrencisi. Sanattan ve insanları çizmekten hoşlanıyor. Koşma ve atletizm takımında yer alma da diğer ilgileri arasında. Kendisi vücut imajı konusunda bir konuşma yapmak istedi, çünkü sağlıklı ve nazik biri olmasına rağmen sırf bedeni yüzünden zorbalığa uğrayan bir kız tanıyordu.

Bu konuşma, TED konferans formatı kullanılarak bir TEDx etkinliğinde yapılmış ancak yerel bir topluluk tarafından bağımsız olarak düzenlenmiştir. Daha fazla bilgi için http://ted.com/tedx adresini ziyaret edin.

“Hiçbir yemeğin tadı
zayıf hissetmek kadar güzel olamaz.”

Bu, ünlü model
Kate Moss'tan bir alıntı.

Bunu duyduğunuzda ne hissediyorsunuz?

“Hiçbir yemeğin tadı
zayıf hissetmek kadar güzel olamaz. ”

Bu açıklamayı yapan kadın
toplumda oldukça etkili birisi.

Belirttiğine göre ise,

zayıf olmak hayattaki en önemli
şeylerden birisi.

Üstelik çok tartışılan bu ifadeye rağmen,

kendisi hâlâ binlerce insan üzerinde
etkiye sahip.

Hatta anoreksiya veya bulimia olan
birçok insan bu söze göre yaşıyor.

Bunu bir bahane olarak kullanıp
yardım almaktan kaçıyorlar.

Bu çok büyük bir sorun.

Örneğin, ilkokula giden bir ve üçüncü
sınıftaki öğrencilerin %42'sinin

daha zayıf olmak istediklerini
belirttiğini biliyor muydunuz?

Ya da 10-11 yaşındaki çocukların %81'inin
şişmanlamaktan korktuklarını?

Böyle bozukluklara sahip olan insanların
%95'i

12-25 yaş aralığında.

Üstelik genç kızların yarısının,
öğünlerini atlamak veya

bilerek yediğini çıkarmak gibi
oldukça sağlıksız yeme alışkanları var.

Sosyal medyanın ideal olarak
gösterdiği vücut algısına ise

kadınların yalnızca %5'i
kendiliğinden sahip.

Peki bunun sebebi ne?

Daha birinci üçüncü sınıfa giden
çocukların neden böyle endişeleri var?

Başlıca sebeplerinden birinin
şu olduğuna inanıyorum:

Medyada, çocuklara gerçekçi olmayan
vücut algısı ideal olarak gösteriliyor.

Onlara bedenlerinin yeterince
güzel olmadıkları söyleniyor.

Jean Kilbourne'un güçlü
bir şekilde dediği gibi:

Bu görüntüleri birçok kez,
hatta yüzlerce kez gördüğümüzden değil.

O görüntüler bizimle kalıyor ve
biz onları bilinçaltında işliyoruz.

Bizi sağlıksız görüntülerle kuşatarak
bize bir çevre oluşturuyorlar.

Bu çevre bizi sağlımızdan,
mutluluğumuzdan ediyor.

Üstelik kâr uğruna.

Reklamlar ürünlerden
daha çok rağbet görüyor.

Çünkü onlar değer ve fikirleri satıyor.

Aşk, cinsellik ve başarı
kavramlarını satıyor.

Belki de en önemlisi olarak, normalliği.

Bize kim olduğumuzu ve kim olmamız
gerektiğini büyük ölçüde anlatıyor.”

6-11 yaş aralığındaki çocuklar ortalama
haftada 28 saat televizyon izliyor

ve bu süre içinde birçok zararlı
görüntüye maruz kalıyor.

Peki ya erkekler?

Çoğu insan erkeklerin de bu tür sorunlar
yaşadığını kabul etmek istemiyor.

Örneğin, genç erkeklerin üçte birinde
sağlıksız yeme alışkanlığı mevcut.

Öğün atlama da dahil.

Hatta on yaşındaki erkek çocuklarının
%22'si, dış görünüşlerinin

onlar için en önemli şey olduğunu
söylüyor.

Liseye giden erkeklerin %16'sında ise
yeme bozuklukları mevcut.

Matt Wetsel, bu tür bozuklukları atlatmış
bir aktivist olarak,

Şubat 2015'te bir blog yazısı yazdı.

Yazı, bir erkek için iyileşme programı
bulmanın ne kadar zor olduğuyla ilgiliydi.

Wetsel şöyle yazmıştı:

“Başta kadın olmadığım için
grup terapisinden geri çevrildim.

Bu benim iyileşmemde bütünleyici bir rol
oynadı. Çünkü okuldaki tek gruptu."

Bu büyük bir sorun olmasına rağmen,
dünyanın bazı yerleri yeni fark ediyor.

Geçenlerde Fransa'da, modellerin
sağlıklı bir kiloda olduklarına dair

doktor notu bulundurmaları kararı alındı.

Bu karar, güzellik adıyla reklamı yapılan
erkek ve kadınların,

çocuklara gösterilmediğinden
emin olmak içindi.

Ki aslında tek yaptıkları
onları sağlıksız bir yaşama itmek.

Mattel'ın yeni Barbie'leri de ilerleme
kaydedenler sırasında.

Artık yeni Barbie'ler boy, şekil,
ten rengi olarak birbirinden farklı.

Bu harika bir haber.

Çünkü Barbie uzun zamandır birçok
çocuğun hayatında etkili bir figürdü.

Ayrıca hepimiz biliyoruz ki
vücut ölçüleri oldukça gerçek dışıydı.

Tabii ki buraya sadece bu sorunla ilgili
konuşmaya gelmedim.

Buraya nasıl yardım edebileceğinizi
söylemeye geldim.

Aslında oldukça basit.

Örneğin televizyon izleme
saatini azaltabilirsiniz.

Böylece çocuklar reklamlara daha az
maruz kalır.

Sağlıklı bir yeme alışkanlığı edinebilir,
sağlıklı beslenebilirsiniz.

Ayrıca etrafınızdaki çocukların da şunu
bildiğinden emin olun:

Vücudunuz ne şekilde ya da ölçüde olursa
olsun, sağlıklı ve mutlu olduğunuz sürece

bunların hiçbir önemi yok.

Teşekkür ederim.