Return to Video

Düşman değil de dost olarak nasıl ortak ebeveyn olunur

  • 0:02 - 0:06
    Ebony Roberts: Babamın, silahını
    annemin kafasına doğru
  • 0:06 - 0:07
    kaldırmasını izledim.
  • 0:08 - 0:12
    Annem babama silahını
    indirmesi için yalvardı
  • 0:12 - 0:13
    ama o annemi önemsemedi.
  • 0:14 - 0:18
    Annem kapıya doğru koştuğunda
    babam arkasından gitti
  • 0:18 - 0:22
    ve dışarıdayken bir el ateş etti.
  • 0:23 - 0:24
    12 yaşındaydım.
  • 0:25 - 0:28
    Bu anın her karesini hatırlıyorum.
  • 0:29 - 0:30
    Uyuşmuştum
  • 0:31 - 0:33
    ve yalnızdım.
  • 0:35 - 0:37
    Neyse ki kurşun annemi ıskaladı.
  • 0:37 - 0:40
    O an ailemin aynı olmayacağını anladım.
  • 0:40 - 0:43
    Ben de aynı olmayacaktım.
  • 0:44 - 0:47
    O zamanlar ebeveynlerimin,
  • 0:47 - 0:51
    bir iyi bir kötü giden ilişkisinin beni
    nasıl etkileyeceğini bilmesem de
  • 0:51 - 0:54
    onlarınki gibi bir âşk istemiyordum.
  • 0:54 - 0:56
    Benim hikâyem farklı olacaktı.
  • 0:57 - 1:00
    Yıllar sonra seninle tanıştığımda
  • 1:00 - 1:02
    sana deliler gibi âşık oldum.
  • 1:02 - 1:05
    Aramızdaki bağ inkâr
    edilemez derecede güçlüydü.
  • 1:05 - 1:08
    Sanki sen benim için özenle seçilmiştin.
  • 1:10 - 1:12
    Sonsuza kadar beraber oluruz sanmıştım
  • 1:12 - 1:15
    ama ailemin yaşadığı sorunların
    benzerlerini biz de yaşadık
  • 1:15 - 1:18
    ve 9 yıl sonra
  • 1:18 - 1:19
    ayrılmaya karar verdik.
  • 1:20 - 1:22
    O zaman Sekou vardı.
  • 1:22 - 1:24
    Daha 3 yaşındaydı.
  • 1:24 - 1:27
    Ne olduğunu anlamak için
  • 1:27 - 1:29
    daha çok küçüktü
  • 1:29 - 1:30
    ama anne ve babasının
  • 1:30 - 1:33
    artık aynı evde yaşamayacağını
    anlayacak yaştaydı.
  • 1:34 - 1:36
    Ayrılığımız beni çok üzdü
  • 1:40 - 1:42
    ama
  • 1:42 - 1:47
    üzüntümün Sekou için en iyisini yapmama
    engel olmamasına karar verdim.
  • 1:48 - 1:50
    İlk başlarda, ortak ebeveyn olarak
    nasıl davranacağımızı
  • 1:50 - 1:52
    bilmiyorduk.
  • 1:54 - 1:55
    Başarısız bir çift olmamıza rağmen
  • 1:56 - 2:00
    merak, umut ve yetenek dolu
    bu güzel çocuğu
  • 2:00 - 2:02
    nasıl yetiştiririz diye
  • 2:02 - 2:04
    kendi kendime düşündüm.
  • 2:05 - 2:07
    Cevabı aslında çok basitti.
  • 2:09 - 2:10
    Ya korkuyu seçecektim;
  • 2:10 - 2:12
    yalnız olmanın,
  • 2:12 - 2:14
    bilinmezliğin getirdiği korkuyu
  • 2:14 - 2:16
    ya da sevgiyi seçecektim.
  • 2:16 - 2:18
    Ve ben sevgiyi seçtim.
  • 2:18 - 2:22
    Bu da baba olarak
    senin içindeki iyiliği görmekten geçiyor.
  • 2:22 - 2:24
    Bir eş olarak
    yaptığın yanlışları görmektense
  • 2:24 - 2:27
    bir baba olarak
    içindeki iyiliği görmekten geçiyor.
  • 2:27 - 2:30
    Bu da kendimi geri plana atıp
    Sekou'nun her zaman
  • 2:30 - 2:32
    önceliğim olması anlamına geliyor.
  • 2:33 - 2:37
    Annem ve babamın,
    benim ve erkek kardeşim uğruna
  • 2:37 - 2:41
    ilişkilerini düzeltmeye
    çalıştıklarını hatırlıyorum.
  • 2:42 - 2:44
    Çabalarını ne kadar takdir etsem de
  • 2:44 - 2:45
    keşke bu kadar uğraşmasalardı.
  • 2:46 - 2:49
    Çünkü o zamana kadar
    çok fazla şeye tanık olmuştum.
  • 2:49 - 2:53
    Sekou’nun böyle bir hayatı
    olsun istemedim.
  • 2:53 - 2:55
    İyi anlaşan,
  • 2:55 - 2:58
    takım olarak bir şeyler yapabilen
    ebeveynlerinin olduğunu
  • 2:58 - 3:01
    bilmesini istedim.
  • 3:01 - 3:02
    Âşkın en duru hâlinin
  • 3:02 - 3:05
    ne olduğunu bilmesini istedim.
  • 3:06 - 3:10
    Âşk sabırlıdır, kibardır.
  • 3:10 - 3:13
    Kolayca sinirlenmez,
  • 3:13 - 3:15
    kin tutmaz.
  • 3:15 - 3:19
    Âşk her zaman korur,
  • 3:19 - 3:23
    güvenir, umut eder ve direnir.
  • 3:26 - 3:28
    Shaka Senghor: 1983 yılıydı.
  • 3:29 - 3:30
    11 yaşındaydım.
  • 3:31 - 3:35
    Detroit’in doğusundaki evimizde
  • 3:35 - 3:38
    babamla beraber bodrum katındaydık.
  • 3:38 - 3:41
    Babam albümlerini mavi ve turuncu renkli
  • 3:41 - 3:45
    süt kasalarına doldururken
  • 3:45 - 3:47
    gözlerinden yaş aktığını gördüm.
  • 3:48 - 3:51
    Birkaç dakika öncesinde ise
  • 3:52 - 3:54
    annem ve babam,
  • 3:55 - 3:58
    kardeşlerimle beni karşısına aldı
  • 3:58 - 4:00
    ve bize ayrılacaklarını söyledi.
  • 4:01 - 4:03
    30 yıl sonra
  • 4:04 - 4:06
    evimizdeki eşyalarımı toplarken
  • 4:06 - 4:09
    gözlerimin yaşla dolduğunu fark ettim.
  • 4:12 - 4:13
    19 yıllık hapis cezamı çekerken
  • 4:15 - 4:18
    Ebony ile tanıştım.
  • 4:20 - 4:22
    Dört yıl boyunca,
  • 4:22 - 4:26
    mektupla, telefonla ve ziyaretlerle
  • 4:26 - 4:30
    sarsılmaz ilişkimizi ilerletmeye çalıştık.
  • 4:32 - 4:34
    Beraber sisteme karşı durduk
  • 4:34 - 4:38
    ve ailelerimizin yaptığı yanlışları
    yapmayacağımızı düşündük.
  • 4:39 - 4:41
    O bir şairdi.
  • 4:41 - 4:43
    Bense bir yazar.
  • 4:43 - 4:47
    O çok güzeldi ve doktorası vardı.
  • 4:47 - 4:48
    Ben ise liseyi bırakan
  • 4:48 - 4:50
    yakışıklı biriydim.
  • 4:50 - 4:54
    (Kahkaka)
  • 4:54 - 4:57
    Dayanabileceğimizi düşündüğümüz,
  • 4:57 - 5:00
    büyülü bir şey inşa ettik.
  • 5:00 - 5:02
    Ama maalesef
  • 5:02 - 5:06
    hapisten çıktığımda
    ilişkimiz bozulmaya başladı.
  • 5:06 - 5:09
    Travma sonrası stres bozukluğum,
  • 5:10 - 5:13
    hapse girmemden dolayı oluşan travma,
  • 5:14 - 5:17
    onun ilişkisinden kalan bir yük,
  • 5:17 - 5:20
    benim ilişkilerdeki deneyimsizliğim,
  • 5:20 - 5:24
    duvarlar arkasında oluşturduğumuz
    bu büyülü bağın kopmasına sebep oldu.
  • 5:26 - 5:28
    Her şeyimizin merkezinde ise
  • 5:29 - 5:31
    o güzel oğlumuz vardı.
  • 5:32 - 5:35
    Sekou’yu eve getirdiğimiz
    o anı iyi hatırlıyorum.
  • 5:36 - 5:37
    Çok heyecanlıydık, her şey güzeldi.
  • 5:37 - 5:39
    El ele verdik,
  • 5:39 - 5:41
    birbirimizi destekledik.
  • 5:41 - 5:44
    Sen akşam mesaisini
    ben de sabah mesaini aldım.
  • 5:44 - 5:46
    Her şey çok güzel gidiyordu
  • 5:48 - 5:49
    ve bir an da her şey değişti.
  • 5:51 - 5:54
    Bir sabah heyecanlı bir şekilde
  • 5:54 - 5:56
    “İşe geri dönüyorum,
    mutlu olmadın mı?"
  • 5:56 - 5:58
    dediğin zaman her şey değişti.
  • 5:59 - 6:02
    “Çok mutluyum.
  • 6:02 - 6:04
    (Kahkaha)
  • 6:04 - 6:05
    Daha mutlu olamazdım”, dedim.
  • 6:07 - 6:10
    Aslında çok endişeliydim
  • 6:10 - 6:12
    ama bunu sana söyleyemezdim.
  • 6:13 - 6:15
    O yüzden
  • 6:15 - 6:17
    “Harika bir gün geçir”, dedim.
  • 6:20 - 6:22
    Sen gittin
  • 6:22 - 6:24
    ve Sekou ile tek başımaydım.
  • 6:26 - 6:28
    Şimdi anladım ki,
  • 6:28 - 6:31
    o an aslında ebeveynlerin
    bir arada yaşaması için
  • 6:31 - 6:34
    gerekli olan güveni geliştiriyorduk.
  • 6:35 - 6:38
    Sen, bizim en önemli hediyemizi
    bana emanet ederek
  • 6:39 - 6:44
    ebeveynlik olarak adlandırdığımız
    bu kutsal şey için
  • 6:44 - 6:46
    önemli olan temeli ve taşları
    inşa ediyordun.
  • 6:48 - 6:53
    ER: Ebeveynlerimizin ayrılıklarının bizi
    nasıl etkilediğini bildiğimiz için
  • 6:53 - 6:54
    bizim ayrılığımızın, Sekou’yu
  • 6:54 - 6:56
    nasıl etkileyeceği konusunda
    çok duyarlıydık.
  • 6:59 - 7:01
    Zorlandık
  • 7:01 - 7:03
    ama bir yolunu bulduk.
  • 7:04 - 7:06
    Sekou, dünyanın en iyi ebeveynleri
  • 7:06 - 7:08
    olduğumuzu kendisi söylesin.
  • 7:08 - 7:11
    Bizi böyle görmesi beni mutlu ediyor.
  • 7:11 - 7:13
    Düşman olarak değil
  • 7:13 - 7:17
    dost olarak ebeveynlik
    yapmaya karar verdik.
  • 7:17 - 7:19
    Tecrübe ettiğimiz,
  • 7:19 - 7:22
    tekrar eden bu kötü düzeni bozmak adına
  • 7:22 - 7:26
    ailelerin aslında unuttuğu
    ama bizim için en önemli olan şeye,
  • 7:26 - 7:27
    çocuğumuza, odaklandık.
  • 7:27 - 7:30
    Onlar ilişkilerinin yarattığı
    üzüntünün araya girmesine izin veriyor
  • 7:30 - 7:33
    Ama günün sonunda, aynı takımdayız
  • 7:33 - 7:34
    ve bu Sekou'nun takımı.
  • 7:36 - 7:37
    Kabul etmem gerekiyor ki
  • 7:37 - 7:39
    birçok insanın anlamadığı,
  • 7:39 - 7:42
    alışılmadık bir ilişkimiz var.
  • 7:42 - 7:45
    Ebeveyn veya insan olarak mükemmel değiliz
  • 7:45 - 7:48
    ama Sekou'nun hayatındaki
    rolümüze saygı gösteriyoruz.
  • 7:50 - 7:52
    Ebeveynlerimizin,
  • 7:52 - 7:55
    asla izin vermeyeceği şeyleri
    yapmasına izin veriyoruz.
  • 7:55 - 7:59
    Korkularımızın,
    onu sınırlamasını istemiyoruz.
  • 8:00 - 8:03
    Evren hakkındaki merakını
    ve dünyayla olan ilişkisini
  • 8:03 - 8:06
    beslemeye çalışıyoruz.
  • 8:06 - 8:09
    İş yerinde geçirdiğimiz
    uzun bir günden sonra eve geldiğimizde
  • 8:09 - 8:13
    Sekou'nun dışarıda bir çamur birikintisi
  • 8:13 - 8:14
    bulduğunu hatırlıyorum.
  • 8:14 - 8:18
    Üstünde baştan aşağı
    yepyeni bir Levi's kıyafet vardı.
  • 8:18 - 8:22
    Çamur birikintisini
    bulduktan sonra yaklaşıp
  • 8:22 - 8:25
    ona dokunmak istedi
    ve biz bunu yapmasına izin verdik.
  • 8:25 - 8:28
    Hayır deme isteğimize direndik
  • 8:28 - 8:30
    ve gidip ona bir kürek aldık.
  • 8:30 - 8:32
    Dünyanın güzelliklerini hissetmesine
  • 8:32 - 8:35
    ve istediği kadar keşfetmesine
    izin verdik.
  • 8:35 - 8:37
    O oynadıkça daha da mutlu oldu.
  • 8:37 - 8:38
    (Kahkaha)
  • 8:38 - 8:40
    Kıyafetin yıkanabileceğini,
  • 8:40 - 8:43
    banyo yapmanın tüm kiri
    temizleyebileceğini fark ettik,
  • 8:43 - 8:46
    ama o anın heyecanı,
  • 8:46 - 8:47
    daha önce hiç keşfetmediği
  • 8:47 - 8:51
    bu şeye dokunabilmesi
    ve bundan zevk alması
  • 8:51 - 8:55
    yıkanabilir kıyafetlerden
    veya kirden daha değerliydi.
  • 8:57 - 9:01
    Ebeveynlik söz konusu olduğunda
    neyin doğru neyin yanlış olduğunu
  • 9:01 - 9:03
    düşünmeye devam ediyoruz.
  • 9:03 - 9:06
    Sekou bize her gün meydan okuyor.
  • 9:06 - 9:10
    Kanepelere tırmanmasına,
  • 9:10 - 9:14
    kıyafetlerini ve ayakkabılarını çizmesine,
  • 9:14 - 9:17
    mağazada koşturmasına izin veriyoruz.
    En azından ben izin veriyorum.
  • 9:18 - 9:22
    Bana kötü kötü bakan,
    çocukların her zaman sessiz
  • 9:22 - 9:26
    ve iyi huylu olması gerektiğini
    düşünen anneler oluyor.
  • 9:26 - 9:29
    Yargılayıcı birçok soru sormalarına rağmen
  • 9:29 - 9:31
    bunları hiç önemsemiyorum
  • 9:31 - 9:33
    Çünkü, günün sonunda
  • 9:33 - 9:38
    amacımız Sekou'yu yönetmek değil,
  • 9:38 - 9:40
    ona hayat rehberliği etmektir.
  • 9:40 - 9:43
    Dünyadaki yerini bulmasına,
  • 9:43 - 9:47
    yeteneklerini ortaya çıkarmasına,
  • 9:47 - 9:49
    neden doğduğunu keşfetmesine
    yardım etmek için buradayız.
  • 9:49 - 9:51
    Siyahların neşesini
    hor gören bir dünyada
  • 9:51 - 9:54
    özgür bir siyah çocuk yetiştiriyoruz
  • 9:54 - 9:57
    ve dünyanın koyduğu sınırları
    koymayı reddediyoruz.
  • 10:00 - 10:03
    SS: Ebeveynliğimiz,
  • 10:03 - 10:07
    iki ihtimali olan
    bir bozuk para gibi görülebilir.
  • 10:07 - 10:08
    Bir tarafta,
  • 10:09 - 10:13
    siyah erkeklerin, siyah bedenlerin
  • 10:13 - 10:17
    ve siyah yaşamların sadece kârlı
    veya tek kullanımlık olarak görüldüğü
  • 10:17 - 10:20
    bir toplumda siyah bir çocuk
    yetiştirme gerçeği varken,
  • 10:22 - 10:23
    diğer tarafta,
  • 10:24 - 10:27
    artık birlikte olmamasına rağmen
  • 10:27 - 10:30
    birbirini destekleyen, seven
  • 10:30 - 10:33
    ve oğullarıyla olan ilişkilerini
    onurlandıracak şekilde
  • 10:33 - 10:36
    sevgisini açıkça gösteren
    iki ebeveyn var.
  • 10:38 - 10:40
    Daha da önemlisi,
  • 10:40 - 10:44
    bütün bu savunmasız anlarda
    birbirini destekleyecek güçte olmaları.
  • 10:44 - 10:46
    Bir keresinde
  • 10:46 - 10:49
    Sekou'yu okuldan almam gerekiyordu.
    Hatırlıyor musun?
  • 10:50 - 10:52
    Birinci sınıfa gidiyordu.
    Onu aldım ve yürürken
  • 10:52 - 10:54
    başka bir ebeveynle karşılaştım.
  • 10:54 - 10:57
    Yanıma gelip, "Hey Shaka.
  • 10:57 - 11:00
    Oprah Winfrey dün gece CNN'de
  • 11:00 - 11:01
    senden bahsediyordu" dedi.
  • 11:02 - 11:05
    Söylerken heyecanlı gözüküyordu,
    hatta çok neşeliydi.
  • 11:06 - 11:08
    Çok utanmıştım.
  • 11:08 - 11:12
    Diğer ebeveynlere söylediğinde
    ne olacaktı?
  • 11:12 - 11:14
    Onlar da başkalarına söyleyeceklerdi.
  • 11:14 - 11:17
    Herkes beni araştırdığında
  • 11:17 - 11:18
    ikinci derece cinayetten
  • 11:18 - 11:20
    hapse girdiğimi öğreneceklerdi.
  • 11:20 - 11:23
    Sonra çocukları da bunu duyunca
  • 11:23 - 11:26
    okula geldiklerinde Sekou'ya
  • 11:26 - 11:29
    "Baban birini öldürmüş" diyeceklerdi.
  • 11:31 - 11:34
    Sekou’nun hızla uzaklaşmasını izlerken
  • 11:34 - 11:36
    Ebony’i aramam gerektiğini biliyordum.
  • 11:37 - 11:40
    Onu aradığımda ne olduğunu anlattım.
  • 11:40 - 11:42
    Ebony, "Bunu onunla konuşmalısın" dedi.
  • 11:44 - 11:47
    Sekou'yu eve götürdüm,
  • 11:47 - 11:49
    yatması için hazırladım
  • 11:49 - 11:51
    ve yarım saat boyunca konuştuk.
  • 11:52 - 11:54
    Ona neden hapse gittiğimi
    anlattıktan sonra
  • 11:54 - 11:57
    onun söylediklerini dinledim.
  • 11:57 - 12:00
    Sonra annesini aradık
    ve her gece yaptığımız gibi
  • 12:00 - 12:02
    beraber dua edip
  • 12:02 - 12:05
    olumlu düşüncelerimizi paylaştık.
  • 12:05 - 12:08
    Onu sıkıca tuttuğumu hatırlıyorum.
  • 12:08 - 12:12
    Kendimiz hakkında söylediğimiz
    olumlu düşüncelerin önemini fark ettim.
  • 12:12 - 12:15
    Zor olan bir dünyada bunu
    bir yol haritası olarak, rehber olarak
  • 12:15 - 12:20
    diğer ebeveynlerin çocuklarını korumak
  • 12:20 - 12:22
    ve güçlendirmek için yaptığı
  • 12:22 - 12:26
    temel bir şey olarak görüyorum.
  • 12:26 - 12:30
    Bizim için ebeveynlik,
  • 12:30 - 12:32
    ne giyeceğine,
  • 12:32 - 12:34
    ne yiyeceğine karar verip
  • 12:34 - 12:37
    buluşma zamanlarını, oyun buluşmalarını
    planlamaktan çok daha fazlası.
  • 12:37 - 12:40
    Bizim için bu,
  • 12:40 - 12:42
    oğlumuzu onurlandıracak şekilde
  • 12:42 - 12:46
    dünyanın yükünü omuzlarımızda taşırken
    birbirimize yardımcı olmak ve her zaman
  • 12:46 - 12:48
    birbirimizin yanında olmakla ilgili.
  • 12:48 - 12:51
    Bu yüzden, olumlu
    düşüncelerimizi dile getiriyoruz.
  • 12:52 - 12:55
    ER: Burada olacağımızı hiç düşünmezdik
  • 12:55 - 12:56
    ama işte buradayız.
  • 12:56 - 13:00
    Umuyoruz ki, Sekou’nun
    ve birbirimizin yanında durma şeklimiz,
  • 13:00 - 13:01
    başarılı ebeveynliğin
  • 13:01 - 13:05
    neye benzeyebileceğinin bir örneğidir.
  • 13:05 - 13:09
    Hepinizin Shaka'nın Sekou ile
    her gece yatmadan önce yaptığı
  • 13:09 - 13:12
    bu gece ritüelini dinlemenizi istiyoruz.
  • 13:15 - 13:16
    SS: Merhaba
  • 13:16 - 13:22
    (Alkış)
  • 13:24 - 13:25
    SS: Harikayım.
    Sekou: Harikayım.
  • 13:25 - 13:27
    SS: Muhteşemim.
    Sekou: Muhteşemim.
  • 13:27 - 13:29
    SS: İnanılmazım.
    Sekou: İnanılmazım.
  • 13:29 - 13:31
    SS: Düşünceliyim.
    Sekou: Düşünceliyim.
  • 13:31 - 13:33
    SS: İyiyim.
    Sekou: İyiyim.
  • 13:33 - 13:34
    SS: Sevgi doluyum.
    Sekou: Sevgi doluyum.
  • 13:34 - 13:36
    SS: Şefkatliyim.
    Sekou: Şefkatliyim.
  • 13:36 - 13:38
    SS: Komiğim.
    Sekou: Komiğim.
  • 13:38 - 13:39
    SS: Zekiyim.
    Sekou: Zekiyim.
  • 13:39 - 13:41
    SS: Cesurum.
    Sekou: Cesurum.
  • 13:41 - 13:43
    SS: Güçlüyüm.
    Sekou: Güçlüyüm.
  • 13:43 - 13:45
    SS: Savaşçıyım.
    Sekou: Savaşçıyım.
  • 13:45 - 13:47
    SS: Sekou'yum.
    Sekou: Sekou'yum.
  • 13:47 - 13:53
    (Sevinç çığlıkları ve alkış)
  • 13:53 - 13:54
    ER: Harikaydın tatlım.
Title:
Düşman değil de dost olarak nasıl ortak ebeveyn olunur
Speaker:
Ebony Roberts, Shaka Senghor
Description:

Shaka Senghor ve Ebony Roberts ilişkilerini sonlandırdıklarında, oğullarını bunun sonuçlarından korumak için bir anlaşma yaptılar. Ortaya çıkan şey, bir çocuğu birlikte ama ayrı büyütmenin ne anlama geldiğine dair şiirsel bir düşünceydi. Bu hareketli ve derinden kişisel konuşmada, Senghor ve Roberts, ebeveynlikle ilgili yaklaşımlarını paylaşıyor – çocuklarına ilgi ve iyi niyetle rehberlik etmenin sevincine dayanan, zorluklara göğüs geren, eşit ve aktif bir ortaklıktan bahsediyorlar.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
14:07

Turkish subtitles

Revisions