Japonya'nın yeni altın çağını ortaya koyma | Jesper Koll | TEDxKyoto

Bu konuşma yerel bir TEDx etkinliğinde, TED konferanslarından bağımsız olarak yapılmıştır.

Ekonomist Jesper Koll kendisini "bugünün ekonomik veri gırdabında gizli şablon ve tahminlerinden faydalanarak Japon iyimseri olan en son kişi olduğunu" söylüyor. Coşkulu bir şekilde, Japonya'nın geleceğiyle ilgili kuşkuları baştan sona değiştiriyor. Ekonomist Jesper Koll kendisini "Japonya ile ilgili son iyimser" olarak adlandırıyor ve belki de nedenleri var. Gazetelerde, web sitesi haber başlıklarında ve kahve sohbetlerinde Japonya'nın ekonomik geleceği ile ilgili genel düşünce, şüpheye ve endişeye doğru kayıyor.

Ben bir ekonomistim.

Aynı zamanda Japonya'nın ekonomik
geleceğinden de umutlu biriyim.

Burada, gelecek yıl safi milli
hasılanın %2 ya da %3

artıp artmayacağından
bahsetmeyeceğim.

Gelecek 5, 10 yıldan bahsediyorum.

Japonların yeni bir altın çağın eşiğinde
durduğuna inanıyorum.

(Alkış)

Söylemesi kolay.

Benim işim dünyayı dolaşıp
yatırımcılarla konuşmak.

Oldukça inatçılar çünkü onlardan

paralarını, emeklilik fonlarını
ve tasarruflarını

Japonya'da değerlendirmelerini istiyorum.

Bana yardımcı olun.
Bunu nasıl yapacağız?

Şimdi birazcık para hakkında
konuşmak istiyorum.

Birazcık yenilik hakkında
konuşmak istiyorum.

Demografi ve nüfus hakkında
konuşmak istiyorum

Japonya'nın parlak bir ekonomik
geleceği olacağı konusunda

benimle aynı fikirde olacağınızı umuyorum.

İlk olarak paradan bahsedelim.

Para oldukça karmaşık bir şey.
Para ne yapmaz?

Para zenginlik ve

refah yaratmaz.

Japonya'nın politika yapıcıları,

Merkez Bankası'na 10.000 Yen'lik
banknotların sayısını

iki yıl içinde ikiye katlaması

talimatını veren yeni bir lideri,

yeni bir başbakanı var.

Bu harika. Dolaşımda daha çok para var.

Sizin cebinize giren oldu mu bilmiyorum.

Para karışık bir şey, değil mi?

Bu soru benim 17 yaşındaki
oğlumu andırıyor.

Onun haftalık harçlığını

2.500 Yen'den 5.000 Yen'e yükseltmem

Kyoto ya da Harvard Üniversitesine
girme şansını artırır mı?

Karmaşık değil mi?
Fakat neyin iyi olduğunu biliyor musunuz?

2.500 Yen yerine 5.000 Yen aldığı zaman

daha fazla eğleneceğini biliyorum.

Eğlencenin yaratıcı özler yaratıp
yeniliklere ve yeni fikirlere

olanak sağladığını biliyorum.

Bu Japonya'nın parladığı noktadır.

İnsanlar (Japonca) "Ushinawareata
nijuu nen." den bahsediyor.

"Aman Allah'ım felaket bu."

Bu geriye bakıştır.
Siz ileriye bakmak istiyorsunuz.

Zenginlik, refah ve bu yeni
altın çağı yaratmak için

Japonya harika bir pozisyona sahiptir

çünkü dünyanın yenilik merkezidir.

Şu grafiğe bir bakın, bir veri

sizden %3.4'ü hatırlamanızı istiyorum.

Bu ülke, Japonya GSMH'nın, yani

milli gelirinin %3.4'ünü

araştırma ve geliştirmeye harcıyor.

Grafikten şunu görebilirsiniz

bir önceki nesilden beri,
son 30 yıldan beri

yapısal olarak, araştırma ve
geliştirmeye yapılan yatırımlar

gerçekten artıyor.

Bu çok önemli çünkü

gerçekten Japon şirketleri,
bir ulus olarak Japonya

geleceğe yatırım yapmaya devam ediyor.

Buradaki bazı detaylara baktığınızda bunun
çok güçlü olduğunu görürsünüz.

Ne görüyorsunuz?

Japonya'da

araştırma ve geliştirmeye
yapılan yatırımların %80'inin

özel sektör tarafından
yapıldığını görürsünüz.

Amerika'da %50'si, sizin ve benim
yatırım yapmayacağımız

askeri ve hükümet karması
tarafından yapılmaktadır.

Japonya'da araştırma çalışmalarının
%80'i, sizin ve benim gerçekten

yatırım yapabileceğimiz özel sektör
tarafından yapılmaktadır. Harika.

Baktığınızda geçmiş performansı
gerçekten harikadır.

Bazen şu itirazları
alıyorum: "Of, Jesper!"

"Japonya, Japonya, Japonya!

Sony Walkman'den bu yana yeni
bir şey icat edemeyen ülke."

(Kahkahalar)

Bense: "Gerçekten?!
Hangi marka aracı kullanıyorsun?"

"Oh, Lexus kullanıyorum." Değil mi?

Otomobil sanayine baktığınızda,
Japonya inanılmaz derecede yenilikçi,

risk almaya çok hazır ve
hala küresel liderdir.

Japonya'nın tartışmasız en yenilikçi

ve en yaratıcı olmayı sürdürdüğü
sanayi dalıdır.

Gemi yapımı. Gemi yapımı?
Bu BT(Bilgi Teknolojisi) değil, seksi değil.

19. Yüzyılın "monozukuri"si
fakat son yıldır

Japon gemi yapımcıların
dünyadaki pazar payı,

Çinli'lerden aldıkları pazar payıyla

çok önemli derecede arttı.

Neden?

Çünkü Japon gemi yapım
şirketleri mühendisliğe

özellikle gemi yapım sanayine
yatırım yaptı

petrol fiyatları çok yüksek
ve gemiler gaz bombası gibi.

Gemiler çok miktarda CO2 ve
kirliliğe neden olmakta.

Küresel olarak (Japonca)
"Kinsei kyooka," var,

düzenlemeleri sıkılaştırıyoruz

ve bu da şimdi eko-gemiler
yapmamız anlamına geliyor.

Japonlar çevre dostu yapımında liderdir

ve bu gemiler Çin Halk Cumhuriyeti ya da
diğer yerlerde yapılan gemilerden

%50 daha enerji tasarruflu
ve %50 daha iyi.

Yani araştırma ve geliştirme üzerindeki
bu sürekli odaklanma hiç kaybolmadı.

Bu büyük bir güç.
Size bir başka örnek verebilirim.

Akıllı telefonları bilir misiniz?

İlk jenerasyonda hiç bir parça

Japon firmaları tarafından üretilmedi.

Fakat piyasa yeni çıkan en son
jenerasyona bakınca

%60 parçasının Japon firmalarınca
üretildiğini ve

sahip olduğu hassaslık derecesi
dikkate alındığında

sadece Japon firmalarınca
üretilebileceğine inanıyoruz.

İşte bu.

Japonya yeniliğin çok
güçlü olduğu bir yerdir.

Sahip olunacak güzel bir yerdir.

(Japonca) "Chiteki zaisan," sahipsiniz,

fikri mülkiyete sahipsiniz.

Şimdi, nüfus.

Nüfusla ne yapabiliriz?

Bu sürekli aldığım bir itirazdır.

"Gelecek 350 yıl içinde nüfusu 49
kişi kalacak bir ülke hakkında

nasıl iyimser olabiliyorsun?

(Japonca) "Jinkoo genshoo,"
nüfus azalıyor

fakat ben, siz 350 yıl sonrası
ile ilgilenmiyoruz.

Bu konu dışı; biz gelecek 5, 10
yıl ile ilgileniyoruz.

Şu anda, Japonya demografik
açıdan en etkili noktada.

Tekrar etmeme izin verin:
Demografik açıdan en etkili nokta.

Şu söylentilere inanmayın:

"Oh, aman Tanrım nüfus
azalıyor, bu çok kötü."

Nüfus azalmıyor, temel nokta

Japonya'da elverişli iç
dinamiklerimiz var,

yani nesiller arası geçişler var,
etkin olarak "Dankai"'ye sahipsiniz,

emekli olan Mick Jagger
jenerasyonunuz var

-- John Lennon'u tercih
etmeniz de bana uyar,

fakat maalesef o emekli olamadı --

ve Mick Jagger jenerasyonu emekli
olmaya başladı, değil mi?

Buna karşılık genç jenerasyonunuz
yetersiz.

Japonya'da en sevdiğim istatistiklerden
biri, gelecek 5 yılda

25-35 yaş arasındaki kişi sayısı

her yıl 210.000 kişi azalacak olmasıdır.

Bu harika bir haber!

23 yaşında bir Japon olarak
yeniden doğmak isterim

çünkü az bulunur bir kaynak olurum,
kıtlığın olduğu yerde

fiyat ve değer artmaya başlar.

Japonya'da son 20 yılda

emek piyasasında büyük
bir değişiklik oldu.

Emek piyasasındaki değişiklik

kısmı süreli çalışmada "Hi-seishain
culture." ki gelişmelerdir.

Farkındasınız, bugün maaş ödenen
insanların %40'i

kısmı süreli olarak çalıştırılıyor,

bu 20 yıl öncesine göre %20 fazladır.

Böylece, Japon firmaları
maliyetlerini kurtarıyor.

Bu aynı zamanda genç
jenerasyonun neredeyse

her 2'inden 1'inin asla tam zamanlı iş
bulamadığı anlamına geliyor.

Şimdi neler oluyor?

Japon genç nüfusunun yavaş
ama kesin bir şekilde azalmaya

başlaması nedeniyle genç çalışanlar,

Japonların bu genç jenerasyonuna
ilginin artmasıyla

kısmı süreli çalışma yerine tam zamanlı
çalışma sözleşmeleri teklif edilmektedir.

Son 12 aydan beri bunu görüyorsunuz,

daha çok firma kısmı süreli
çalışanları tam zamanlı olarak

çalıştırmaya başladı.

Bu Japonya'nın şimdiye kadar
sahip olduğu en önemli ve

en efektif dinamiktir.

Bir tahminde bulunacağım.

5 yıl içinde

kısmı süreli çalışan sayısı
%40 olmayacağını

fakat %20'ye ineceğini göreceksiniz.

Her seferinde kısmı süreli bir çalışanın

tam zamanlı çalışmaya başlamasıyla
ne olacağını hatırlayın.

Kısmı süreli çalışan ile tam
zamanlı çalışan arasındaki

ücret farkı ne kadardır?

Neredeyse %50.

Böylece yıllık gelir %50 yükselir.

Neredeyse "Shotoku baizou keikaku," dur,
fakat Bay Abe ile hiç bir ilgisi yok.

Bu Japonya'daki nüfus

dinamiği ile ilgilidir.

Bu çok önemli.

Söylediğim gibi, kısmı süreli çalışan
Japonların tam zamanlı çalışmasıyla

yeni bir orta sınıf ortaya çıkacak.

Çünkü, tam zamanlı bir çalışansanız

iş güvenceniz vardır.

Tam zamanlı bir çalışansanız sadece
biriyle sadece çıkmayı teklif etmeyecek,

fakat erkek ya da bayana

- bayanlar kısmı süreli çalışmadan
tam zamanlı çalışmaya

transfer edileceğinden -

erkeğe evlenme teklifinde
bulunabileceksiniz.

Kısmı süreli çalışanlar
gerçekten evlenmez.

Japonya'daki işçi kıtlığı nedeniyle
erdemli bir döngünün başlangıcında

olduğumuzu düşünüyorum.

Aynı zamanda, kısmı süreli çalışanları

yerel ekonomiye kazandırma
esnekliğine de sahipsiniz.

Bu çok önemli çünkü
başka hiç bir

gelişmiş ekonominin sunamayacağı ve
ihracatta

olanlardan bağımsız olan

yerel talep dinamiğini yaratıyor.

Bana göre, etrafta dolaşan
biraz paranız var

- yani 'eğlence ve iyi
hissetme' faktörü var -

bu araştırma ve geliştirmelerden kaynaklı
bir çok "chiteki zaisan," iniz ve

pek çok fikri mülkiyetiniz var.

Buna ilave olarak yeni bir
orta sınıf yaratacak

iş piyasasında değişen dinamikler.

Başka neye benzemez? Dünya
üzerindeki en büyük ülkedir.

Gerçek neden --
şimdi benim yardımınıza ihtiyacım var.

Çünkü bu ülkenin göze çarpan bir şeyi

su üzerinde yüzen bir paraya sahip olan

tek ülke olmasıdır.

(Kahkahalar)

Eğer bir-yenlik madeni bir
parayı alıp suya atarsanız,

(Kahkahalar)

size meydan okuyorum,

ya beni Japonya hakkındaki iyimserliğim
nedeniyle hatalı olduğuma ikna edersiniz

ya da bana bir Yen'in gerçekten
de favoriniz olan bir suda

yüzdüğünü gösteren
bir resim yollarsınız.

Çok teşekkür ederim.

(Alkış)