Return to Video

Korsan olmanın faydaları

  • 0:01 - 0:03
    Dışarıda olduğumda
  • 0:03 - 0:05
    genellikle bir çocuk bana dik dik bakar.
  • 0:06 - 0:11
    Özellikle de cesursa yaklaşır ve sorar:
  • 0:12 - 0:13
    "Sen bir korsan mısın?"
  • 0:13 - 0:16
    (Kahkahalar)
  • 0:16 - 0:18
    Bir kez daha
  • 0:18 - 0:20
    yanıtlamam gerekir:
  • 0:20 - 0:21
    "Evet."
  • 0:21 - 0:23
    (Kahkahalar)
  • 0:23 - 0:25
    Dürüst olalım:
  • 0:25 - 0:28
    İki kancam, protez bacaklarım var,
    körkütük sarhoş olmaya da meyilliyim.
  • 0:28 - 0:30
    (Kahkahalar)
  • 0:30 - 0:32
    İhtiyacım olan yalnızca
    göz bandı ve papağan.
  • 0:32 - 0:34
    (Kahkahalar)
  • 0:35 - 0:37
    Bir korsan olmayı seviyorum.
  • 0:38 - 0:40
    Bir sakatlığa sahip olmanın
    pek çok avantajını gördüm.
  • 0:41 - 0:44
    Eldivenlerden kurtardığım paraları
    hesaba katmıyorum bile...
  • 0:45 - 0:47
    (Kahkahalar)
  • 0:47 - 0:51
    ya da yemek çubuklarında ustalaşmamak
    için inanılmaz haklı bir bahaneyi.
  • 0:51 - 0:53
    (Kahkahalar)
  • 0:53 - 0:56
    Fiziksel bir güçlük geçirdiğim için
    kazandığımı düşündüğüm
  • 0:56 - 0:58
    gerçek avantajlardan bahsediyorum.
  • 0:58 - 1:01
    19 yaşındayken bir hastalığa yakalandım.
  • 1:01 - 1:04
    Dirseklerime kadar her iki kolumu,
  • 1:04 - 1:06
    dizlerimden aşağı her iki bacağımı aldı.
  • 1:06 - 1:10
    Yüzümde Freddy Krueger'ı bile
    kıskandıracak bu yaraları bıraktı.
  • 1:10 - 1:11
    (Kahkahalar)
  • 1:11 - 1:15
    İşaret diliyle iletişim
    kuramıyor olabilirim
  • 1:15 - 1:18
    ama kararlılığım
    ve problem çözme yeteneğim,
  • 1:18 - 1:21
    çoğu insanın yüzleşmediği
    problemleri aşmak için
  • 1:21 - 1:23
    beni farklı açılardan
    bakmaya zorlayarak arttı.
  • 1:27 - 1:29
    Öğrendiğim ilk derslerden biri
  • 1:30 - 1:35
    zorlu ve sancılı
    yeniden yürümeyi öğrenme göreviydi.
  • 1:35 - 1:38
    Ama hayatımın geri kalanında
    birçok faydasını gördüm.
  • 1:40 - 1:42
    Bu, bir basamağı
    çıkmaya çalıştığımda yaşandı.
  • 1:43 - 1:45
    Şimdilerde bu eylem
    çoğunuza basit gözükse de
  • 1:45 - 1:48
    bir basamağı çıkmak bile
  • 1:48 - 1:50
    ayak bileklerini oynatamayanlar için
    bir mücadeledir.
  • 1:50 - 1:52
    Basamağı her zaman bildiğim haliyle,
  • 1:52 - 1:55
    yüzümü merdivene dönerek çıkmaya çalıştım.
  • 1:55 - 1:56
    Günler boyu,
  • 1:57 - 1:58
    başarısızlıkla.
  • 1:59 - 2:01
    Ta ki bu işi başarmak için
  • 2:01 - 2:03
    harcadığım zaman ve gayretin karşılığında
  • 2:03 - 2:06
    elde edeceklerimin açıkça orantısız
    olduğunu anlayana kadar.
  • 2:06 - 2:10
    (Kahkahalar)
  • 2:10 - 2:14
    Bu yüzden probleme farklı bir
    açıdan yaklaşmaya karar verdim.
  • 2:15 - 2:17
    Eğer basamağı çıkmak için
  • 2:17 - 2:20
    ayak bileğimi, basamağı
    çıkacak kadar kaldıramıyorsam
  • 2:20 - 2:22
    başka bir eklemi kaldırabilirdim.
  • 2:22 - 2:23
    Kalçam gibi.
  • 2:23 - 2:26
    Böylece merdivenlere yan döndüm.
  • 2:26 - 2:28
    Ayağımı basamağa yan koydum
  • 2:28 - 2:30
    ve merdiveni anında çıktım.
  • 2:31 - 2:33
    Beş dakikada bütün merdivenler
  • 2:33 - 2:35
    benim taarruzlarıma karşı
    savunmasız kalmıştı.
  • 2:35 - 2:36
    (Kahkahalar)
  • 2:37 - 2:40
    İşte o gün basamakları üçer üçer çıktım.
  • 2:40 - 2:42
    Etkilenmiştim ve fark ettim ki
  • 2:42 - 2:45
    geri nasıl ineceğimi bilmiyordum.
  • 2:45 - 2:46
    (Kahkahalar)
  • 2:47 - 2:49
    Uzun bir hafta sonu oldu.
  • 2:49 - 2:51
    (Kahkahalar)
  • 2:53 - 2:56
    Geçmişte, engelsiz biri olarak
  • 2:57 - 2:58
    bir gitaristtim.
  • 2:59 - 3:00
    Fena değildim
  • 3:00 - 3:02
    ama hiç ilerletmedim.
  • 3:02 - 3:05
    Hiçbir zaman gerçek manada
    bir grup kurmadım veya konser vermedim.
  • 3:06 - 3:09
    Yine de müzik benim için
    büyük bir tutkuydu.
  • 3:09 - 3:10
    Kollarımı kaybedince
  • 3:10 - 3:13
    müziğin artık hayatımın
    bir parçası olmayacağı fikri
  • 3:13 - 3:15
    yaşama isteğime büyük bir darbe vurmuştu.
  • 3:17 - 3:20
    Fakat taburcu olduktan hemen sonra
  • 3:20 - 3:22
    aklıma gelen fikir şuydu:
  • 3:22 - 3:26
    "Eğer Ray Charles bir yarasa
    kadar körken piyano çalabiliyorsa
  • 3:27 - 3:29
    ben de bu problemi çözmek için
    kolları sıvayabilirim."
  • 3:30 - 3:32
    Böylece bir mühendise danışarak
  • 3:32 - 3:36
    sol kancam için
    bir kayış sistemi tasarladım.
  • 3:36 - 3:40
    Sol ve sağ kancama takılacak
    bir pena tutacağı yaptım.
  • 3:40 - 3:41
    Böylece eğer çalışırsa
  • 3:42 - 3:46
    gitarı, kucağımda açık akortlu bir
    şekilde elimi kaydırarak çalabilirdim.
  • 3:47 - 3:50
    Haftalar süren testlerden
    ve ayarlamalardan sonra
  • 3:50 - 3:53
    sonunda gitarı yeniden çalmamı
    sağlayacak aksesuarlara sahiptim.
  • 3:53 - 3:56
    Tam da ellerimi kaybetmemin
    öncesine dönmüştüm.
  • 3:56 - 3:59
    Alt kattakilerin tavana vileda
    sapıyla vurdukları zamana.
  • 3:59 - 4:00
    (Kahkahalar)
  • 4:01 - 4:03
    Ama bu sefer ileriye taşıdım.
  • 4:04 - 4:06
    Arkadaşlarımla bir grup kurdum.
  • 4:06 - 4:08
    Birlikte şarkılar yazdık ve kayıt aldık.
  • 4:09 - 4:11
    Hatta gerçek insanlara konser verdik.
  • 4:13 - 4:16
    Bu kadar kişiye değil tabii.
  • 4:16 - 4:17
    (Kahkahalar)
  • 4:17 - 4:19
    Küçük bir adım olmasına rağmen
  • 4:19 - 4:23
    tek parçayken başardıklarıma
    kıyasla kocaman bir adımdı.
  • 4:26 - 4:30
    Halihazırda öğrendiğimiz
    her şeyi yeniden öğrenmek
  • 4:30 - 4:33
    çok ağır bir yükmüş gibi görünebilir --
  • 4:34 - 4:36
    ve inanın bana
    kısa vadede gerçekten öyleydi --
  • 4:37 - 4:39
    Ama hiç olmazsa hayatımdaki
    geri kalan her şeye karşı
  • 4:39 - 4:42
    yaklaşımım üzerinde
    olumlu bir etkisi olmuştu.
  • 4:42 - 4:45
    Sadece problem çözme yeteneğimi
    geliştirmekle kalmadı.
  • 4:45 - 4:47
    Aynı zamanda daha pragmatik
    olduğumu hissettim.
  • 4:49 - 4:51
    Engellere karşı daha az duyarlı oldum.
  • 4:51 - 4:53
    Bazı durumlarda da daha sabırlı.
  • 4:54 - 4:56
    Ayrıca büyülü bir şekilde
  • 4:56 - 4:59
    insanların toplu taşımada
    bana yer verme isteklerini de arttırdı.
  • 4:59 - 5:00
    (Kahkahalar)
  • 5:02 - 5:06
    Önemsiz aksaklıklar,
    üstesinden geldiklerime kıyasla
  • 5:06 - 5:07
    belirsizleşmeye başladı.
  • 5:07 - 5:11
    Böylece bana, bu zorluklara
    karşı sabırlı ve ölçülü yaklaşmayı,
  • 5:11 - 5:12
    büyük resmi görmeyi öğretti.
  • 5:13 - 5:16
    Hatta çoğunlukla, onların üstesinden
    gelecek yeni ve gelişmiş yollar buldum.
  • 5:18 - 5:20
    Sadece negatife odaklanmamanın
  • 5:21 - 5:26
    ve sadece eldeki görevi yapmanın
    artısı ortaya çıktı.
  • 5:28 - 5:31
    Hatta beni daha tatmin edici
    kariyerler için cesaretlendirdi
  • 5:31 - 5:33
    ki başka türlü tavsiye bile edilmezdi.
  • 5:35 - 5:37
    Kimin aklına gelirdi ki
    bana uygun bir işin
  • 5:37 - 5:40
    dans müziğini, ona ulaşamayan yerlerdeki
    insanlara ulaştırmak için
  • 5:40 - 5:45
    hassas elektronik cihazları
    alkollüyken yönetmek olduğu?
  • 5:45 - 5:47
    (Kahkahalar)
  • 5:48 - 5:49
    Ben değil.
  • 5:50 - 5:54
    DJ'lerin yeteneklerini sürekli
    geliştirdikleri, sahneye çıkmak
  • 5:54 - 5:57
    zorunda oldukları, kulüplere demolar
    gönderdikleri bu rekabetçi endüstride;
  • 5:57 - 6:00
    en iyi arkadaşımla ben
    olaya farklı yaklaştık
  • 6:00 - 6:01
    ve kendi kulübümüzü açtık.
  • 6:02 - 6:04
    DJ olarak da kendimizi işe aldık.
  • 6:04 - 6:06
    (Kahkahalar)
  • 6:06 - 6:08
    Bir anda manşet olmuştuk.
  • 6:08 - 6:11
    (Kahkahalar)
  • 6:12 - 6:15
    Kulübü açtığımızda DJ'lik yapamıyordum.
  • 6:16 - 6:19
    Kontrolörün başına ilk defa,
    açılış gecemizde
  • 6:20 - 6:21
    yüzlerce insanın önünde geçmiştim.
  • 6:21 - 6:23
    Bildiğim tek şey başlat tuşunun yeriydi.
  • 6:24 - 6:25
    (Kahkahalar)
  • 6:25 - 6:27
    Ama daha önce bir sürü zorluğu aşmış biri
  • 6:27 - 6:31
    yeni durumlara uyum sağlamada
    uyanık olmak zorundadır.
  • 6:32 - 6:34
    Kulüpteki o gece,
  • 6:34 - 6:37
    Sidney'deki diğer kulüplerdekine kıyasla
    en uzun süren gece olmuştu.
  • 6:37 - 6:40
    Sonrasında Avustralya'nın en büyük
    müzik festivalinde DJ'lik yaptık.
  • 6:40 - 6:43
    Sonuç olarak ya ben çabuk öğrendim
  • 6:43 - 6:46
    ya da kulüplerin standartları yerlerde.
  • 6:46 - 6:48
    (Kahkahalar)
  • 6:51 - 6:54
    Ölümle burun buruna gelmek
    eğitici bir deneyim olabilir.
  • 6:57 - 7:00
    Birinin önceliklerinin,
    hemen sonrasında değiştiği
  • 7:00 - 7:02
    kesinlikle doğru.
  • 7:03 - 7:05
    Ayrıca şu da doğru ki
  • 7:05 - 7:07
    bu önceliklerden bazıları
    daha bir aciliyet kazanıyor.
  • 7:09 - 7:12
    Ama göze çarpan başka bir
    farkındalık daha ortaya çıkıyor:
  • 7:13 - 7:16
    Değerimizin ve bilincimizin önemsizliği.
  • 7:18 - 7:21
    Sizi yeni maceralara girişmekten
  • 7:22 - 7:25
    alıkoyan bilinciniz sınırlarını
    tam olarak öğrenmek için
  • 7:25 - 7:27
    normalde almayacağınız
    riskler almalısınız.
  • 7:29 - 7:32
    Kozmik takvimde sadece
    küçük bir andan ibaretiz, değil mi?
  • 7:33 - 7:34
    Buna göre davranın.
  • 7:36 - 7:39
    Bugün sunduğum fikirler
  • 7:39 - 7:42
    talihsiz sayılacak durumlarla
    benimle özdeşleşti.
  • 7:43 - 7:47
    Ama bu düşünceler onlardan faydalanmak
    isteyenlerin hayatlarında uyku halindeler.
  • 7:48 - 7:51
    Eğer hepimizin eşsiz zayıflıkları
    olduğunu kavrar
  • 7:53 - 7:55
    ve ne oldukları konusunda dürüst olursak
  • 7:56 - 7:58
    onlardan en iyi şekilde
    yararlanmayı öğrenebiliriz.
  • 7:59 - 8:03
    Bu zayıflık; bir basamağı çıkmak,
    satış raporu sunmaktan korkmak
  • 8:06 - 8:09
    veya mali durumunu
    yeterince iyi yönetememek olsun --
  • 8:10 - 8:11
    şuradaki arkadaş gibi --
  • 8:11 - 8:13
    (Kahkahalar)
  • 8:14 - 8:17
    altında öğrenme, uyum sağlama
    ve hatta zorluklara verdiğimiz
  • 8:17 - 8:21
    içgüdüsel tepkileri bile
    değiştirebilme yeteneği yatıyor.
  • 8:25 - 8:27
    Zorluklar iyidir,
  • 8:27 - 8:29
    sizi daha güçlü kılma özelliğine sahiptir.
  • 8:30 - 8:32
    Hiç olmazsa
  • 8:33 - 8:36
    bir korsan gibi görünüyorsanız
    çocukların ödünü koparabilirsiniz.
  • 8:36 - 8:38
    Teşekkürler.
  • 8:38 - 8:42
    (Alkış ve tezahürat)
Title:
Korsan olmanın faydaları
Speaker:
Tom Nash
Description:

Bu içten ve mizahsal konuşmada, DJ ve kendini korsan ilan etmiş Tom Nash; güçlüklerin karşısında, sakatlıklarının ona kazandırdığı sabrı, hırsı ve pragmatik yaklaşımları, beklenmedik ve ilham verici şekilde anlatıyor. "Her birimizin eşsiz zayıflıkları var," diyor. "Eğer zayıflıklarımızın ne olduğu konusunda dürüst olursak, onlardan en iyi şekilde yararlanmayı öğrenebiliriz."

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
08:55
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for The perks of being a pirate
Cihan Ekmekçi approved Turkish subtitles for The perks of being a pirate
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for The perks of being a pirate
Ezgisu Karakaya accepted Turkish subtitles for The perks of being a pirate
Ezgisu Karakaya edited Turkish subtitles for The perks of being a pirate
Cihan Ekmekçi rejected Turkish subtitles for The perks of being a pirate
Cihan Ekmekçi edited Turkish subtitles for The perks of being a pirate
Ezgisu Karakaya accepted Turkish subtitles for The perks of being a pirate
Show all

Turkish subtitles

Revisions Compare revisions