Return to Video

Bir ebeveynin dönüşümü ve oğlunun aydınlanma hikâyesi

  • 0:01 - 0:06
    Paula Stone Williams: Büyük, kâr amacı
    gütmeyen dini bir kuruluşun CEO'suydum,
  • 0:06 - 0:10
    Amerika'nın en büyük kiliselerinde
    konuşmalar yaptım,
  • 0:10 - 0:14
    70'ten faklı piyasada televizyona çıktım
  • 0:14 - 0:16
    ama hepsinden daha çok
  • 0:16 - 0:19
    iyi bir ebeveyn olmak istiyordum.
  • 0:20 - 0:21
    Üç çoçuğuma da şunu derdim,
  • 0:21 - 0:23
    "Yolculuk zorlaştığında
  • 0:23 - 0:26
    daha az gidilen yolu seçmen gerek,
  • 0:26 - 0:28
    dar olan yolu."
  • 0:28 - 0:33
    Bunun ne kadar zor olacağına dair
    hiçbir fikrim yoktu.
  • 0:33 - 0:36
    Üç veya dört yaşımdan beri
  • 0:36 - 0:38
    transseksüel olduğumu biliyordum.
  • 0:38 - 0:42
    Cinsel kimliğimi açıklarsam
    her şeyi kaybedeceğimi de biliyordum.
  • 0:42 - 0:46
    Özgünlüğe giden yol kutsaldır
  • 0:46 - 0:48
    ve herkesin iyiliği için
  • 0:48 - 0:53
    gerçeğin sadece sizi değil
  • 0:53 - 0:56
    herkesi özgür kılacağına
    güvenmenizi ister.
  • 0:56 - 0:58
    Hayatımı bu amaca adamaya
    karar verdim.
  • 0:59 - 1:00
    Bu yüzden açıkladım.
  • 1:01 - 1:03
    Görünen o ki hayatınızın çoğunu
  • 1:03 - 1:05
    muhafazakâr, dini dünyada
    çalışarak geçirirseniz
  • 1:05 - 1:09
    transseksüel olarak açılmanız
    kariyeriniz için hiç de iyi değil.
  • 1:09 - 1:11
    (Kahkahalar)
  • 1:12 - 1:13
    Kim bilebilirdi ki?
  • 1:13 - 1:15
    (Kahkahalar)
  • 1:16 - 1:21
    Yedi gün içinde
    işlerimin her birini kaybettim.
  • 1:22 - 1:25
    Ailem destekliyor
    fakat mücadelede ediyordu.
  • 1:25 - 1:27
    Arkadaşlarımın çoğu
    ve iş ortaklarım beni kabullenmedi;
  • 1:27 - 1:29
    diğerlerinin ise kafası karışıktı.
  • 1:29 - 1:33
    Arkadaşımın biri dedi ki
    "Benimle gerçekten dalga geçtin."
  • 1:34 - 1:36
    Ben de "Evet. Sıraya gir" dedim.
  • 1:36 - 1:42
    Dediler ki "Benim tanıdığım
    tek nazik alfa erkektin."
  • 1:42 - 1:45
    Ben de "Ah. Haklısın" dedim.
  • 1:45 - 1:47
    Ben bir alfa erkektim.
  • 1:47 - 1:49
    Ve naziktim.
  • 1:50 - 1:52
    Onun için bu çok zorsa
  • 1:52 - 1:56
    öz oğlum için bu ne kadar zor olurdu?
  • 1:57 - 2:00
    Jonathan Williams:
    Uzaklaşmak bir seçenek değildi.
  • 2:00 - 2:03
    Babalar günüydü
    ve kızım bana craft birayla
  • 2:03 - 2:05
    ev yapımı bir kavanoz turşu verdi ki
    bu bana göre
  • 2:05 - 2:07
    harika bir babalar günü hediyesiydi.
  • 2:07 - 2:08
    (Kahkahalar)
  • 2:08 - 2:10
    Ancak bir sorun vardı:
  • 2:10 - 2:12
    Babamı aramalı mıydım?
  • 2:12 - 2:15
    Onu aramak ve bu inkâr
    döngüsüne devam etmek,
  • 2:15 - 2:17
    babam hâlâ...
  • 2:17 - 2:19
    ...babammış gibi davranmak.
  • 2:19 - 2:23
    Aramamak ise her şeyin
    değiştiğini kabullenmekti.
  • 2:23 - 2:28
    Demek istediğim yıllarca acı,
    yas ve üzüntü içindeydim
  • 2:28 - 2:31
    ama eninde sonunda
    kabullenmeyi bekliyordum.
  • 2:32 - 2:35
    30 küsur yıllık babanızın
    cinsiyet değişimiyle ilgili
  • 2:35 - 2:37
    ne yapacağınızı anlatan bir kitap yok.
  • 2:38 - 2:40
    Fakat babam bana bir şey öğretmişti.
  • 2:40 - 2:44
    Kefaret yolunun daima
    dar patikayı seçmekten geçtiğini söylerdi.
  • 2:45 - 2:47
    Bu yüzden o gün aramamaya karar verdim.
  • 2:47 - 2:51
    Ve bir kaç ay sonra Paula
    bir otelde eşim ve benimle tanışmak için
  • 2:51 - 2:52
    New York'a geldi.
  • 2:52 - 2:55
    Kapıyı çaldım ve bir kadın açtı.
  • 2:55 - 2:57
    Kesinlikle babam değildi.
  • 2:58 - 2:59
    "Seni görmek çok güzel." dedi.
  • 3:00 - 3:02
    Babamın sesi gibi de değildi?
  • 3:02 - 3:05
    Öğlen yemeğe çıktık ve garson
    siparişlerimizi almaya geldi.
  • 3:05 - 3:07
    "Önce hanımlardan başlayalım." dedi.
  • 3:07 - 3:09
    Fakat masada bir tane kadın vardı
    ve o da benim eşimdi
  • 3:09 - 3:12
    ve... Tanrım, masada iki kadın var.
  • 3:12 - 3:14
    Babam yeşil salata gibi
    bir şey sipariş etti,
  • 3:14 - 3:16
    benim tabağımda patates kızartması vardı.
  • 3:16 - 3:19
    Babam patates kızartması sever miydi?
    Hatırlamıyorum.
  • 3:19 - 3:22
    Sanırım severdi.
  • 3:22 - 3:23
    Ama onlardan yemiyordu.
  • 3:25 - 3:28
    Buradaki kadın benim hakkımda
    her şeyi biliyor
  • 3:28 - 3:30
    ve ben onun hakkında
    hiçbir şey bilmiyordum.
  • 3:31 - 3:33
    Hoşça kal dediğimi bile hatırlamıyorum.
  • 3:35 - 3:37
    PSW: O gün tek düşünebildiğim,
  • 3:37 - 3:39
    New York'ta Eylül ayının sonu
  • 3:39 - 3:41
    ve beyaz bir kot pantolon giyiyor olduğum.
  • 3:41 - 3:42
    (Kahkahalar)
  • 3:43 - 3:46
    New York'ta İşçi Bayramı sonrası
    beyaz giymiyorsunuz.
  • 3:47 - 3:48
    Kapı çalmıştı
  • 3:48 - 3:52
    ve tek düşünebildiğim burada
    yanlış kot pantolonla duruyor olduğumdu.
  • 3:52 - 3:54
    Sonra da çok sevdiğim o büyük,
    mavi gözleri gördüm
  • 3:54 - 3:57
    ve bana şüpheyle bakıyorlardı.
  • 3:57 - 4:01
    Bende "Bu hiç kolay olmayacak."
    diye düşündüm.
  • 4:02 - 4:05
    Bir ailede cinsiyet değiştiren
    bir kişi olduğunda
  • 4:05 - 4:08
    bütün aile istesin ya da istemesin
    değişim geçiriyor.
  • 4:09 - 4:11
    Bu marjinaller için oldukça kolaydı.
  • 4:12 - 4:14
    Liberallar "Harika!
  • 4:14 - 4:16
    Kendini buldu, nasıl da mutlu." dedi.
  • 4:16 - 4:19
    Muhafazakârlar
    "Bu saçmalık, gidelim." dediler.
  • 4:19 - 4:20
    (Kahkahalar)
  • 4:20 - 4:24
    Ailem için bu aşırılıklar
    hiçbir işe yaramayacaktı.
  • 4:24 - 4:27
    Onların öfkesi, onların kızgınlığı,
  • 4:27 - 4:30
    onların sevgisi ve sadakati...
  • 4:30 - 4:34
    Bütün hepsi bu yargılama sürecinden
    geçmek zorundaydı.
  • 4:35 - 4:37
    JW: Her şey yalan mıydı?
  • 4:37 - 4:40
    Ön bahçedeki her yakalamaç oyunu,
    Mets takımının sezonluk biletleri
  • 4:40 - 4:43
    babamla mıydı yoksa onunla mıydı?
  • 4:44 - 4:46
    Bir keresinde hatırlıyorum,
  • 4:46 - 4:49
    babam beni bisiklet sürüşüne
    Heckscher park'a götürüp
  • 4:49 - 4:50
    seks konusunu anlatmıştı.
  • 4:50 - 4:55
    Şimdi biliyorum ki onun vücudunda
    olmasını istemediği bölümleri anlatmıştı.
  • 4:56 - 4:59
    Babam hiç var olmuş muydu?
  • 5:00 - 5:01
    Acı...
  • 5:01 - 5:02
    Acı kuralsızdır.
  • 5:03 - 5:05
    Size sormadan arabanızı ödünç alır,
  • 5:05 - 5:07
    onu parçalar
  • 5:07 - 5:08
    ve sonra özür dilemez.
  • 5:08 - 5:10
    Ve ben yıkılmıştım.
  • 5:10 - 5:11
    Çok ağırdı.
  • 5:11 - 5:12
    Kendi köşeme çekildim.
  • 5:12 - 5:14
    Kızgındım.
  • 5:14 - 5:16
    İhanete uğramış gibiydim.
  • 5:16 - 5:19
    Ve beni Mets fanı olmak için
    cesaretlendirdiğin gerçeğinden
  • 5:19 - 5:22
    beni hayatın büyük hayal kırıklıklarına
    hazırladığını anlamalıydım.
  • 5:22 - 5:23
    (Kahkahalar)
  • 5:23 - 5:24
    Bu doğru.
  • 5:26 - 5:28
    Yine de yakalamaç oyunları,
  • 5:28 - 5:29
    sezonluk maç biletleri
  • 5:29 - 5:32
    ve Long Island'ın en iyi çörekçisinde
    her Cumartesi pastırmalı, yumurtalı
  • 5:32 - 5:34
    ve peynirli sandviçler vardı.
  • 5:34 - 5:36
    Babam yaşamayı istemeden
    bu hayatı yaşamıştı
  • 5:36 - 5:40
    fakat bir babam
    olabilmesi için bunu yaşadı.
  • 5:41 - 5:43
    Babam hiç var olmuş muydu
    diye düşünmekten vazgeçtim.
  • 5:44 - 5:49
    O kasten, isteyerek, bile bile
  • 5:49 - 5:51
    büyüdüğüm her an
    ve her günde yanımdaydı.
  • 5:52 - 5:53
    Bunun için minnettarım.
  • 5:54 - 5:58
    Paula'nın vücudu artık onundu
    ve onun dönüşümü tamamlanmıştı
  • 5:58 - 6:00
    fakat benim dönüşümüm
    daha yeni başlıyordu.
  • 6:00 - 6:05
    Başka bir yol, başka bir yolculuk,
    babamın tavsiyesine uymak ayrı bir seçenek
  • 6:05 - 6:08
    ve bu dar yolda devam ediyorum.
  • 6:09 - 6:12
    PSW: Bu yüzden çoğu gün
    Tanrı'nın varlığına inanırım.
  • 6:12 - 6:15
    Salı ve Perşembe günleri zor olabilir
  • 6:15 - 6:17
    ve New Jersey Turnpike'ta
    herhangi bir günde.
  • 6:17 - 6:18
    Gerçekten, biliyor muydunuz?
  • 6:18 - 6:20
    (Kahkahalar)
  • 6:20 - 6:23
    Ruhunuz yanlış bir bedendeyken
    Tanrı'ya inanmak zor.
  • 6:24 - 6:26
    Bir şekilde kendimi
    papazlık mesleğinde buldum.
  • 6:26 - 6:29
    Tüm işlerimi kaybettiğimde
    hiçbir şey kişisel sebepten değildi.
  • 6:29 - 6:32
    Dini toplulukların yaptığı da budur.
  • 6:32 - 6:35
    Topluluğu hayatta tutmak için
    bir düşmanın olması gerektiğine inanır,
  • 6:35 - 6:37
    bu yüzden de var olmayan
  • 6:37 - 6:39
    bir tane yaratırlar.
  • 6:39 - 6:42
    Şu an cinsel azınlıklar düşman;
  • 6:42 - 6:44
    benim ayrılışım da hızlı ve netti.
  • 6:45 - 6:47
    Oğlumun papaz olabilmek için
  • 6:47 - 6:51
    Batı Philadelphia'daki eğitmenlik
    işini bırakmasına şaşırmıştım.
  • 6:51 - 6:53
    Bunun olacağını görememiştim.
  • 6:54 - 6:56
    Merak ediyordum:
  • 6:56 - 6:58
    O ne yapacaktı?
  • 6:58 - 7:01
    Cevabı öğrenmek için fazla
    beklemek zorunda kalmadım.
  • 7:01 - 7:04
    İlk ziyaretten altı ay sonra
  • 7:04 - 7:07
    beni New York'a davet etti.
  • 7:07 - 7:09
    JW: Brooklyn Köprüsü tasarımcıları
  • 7:09 - 7:11
    kötü şanslarından paylarını aldılar.
  • 7:11 - 7:15
    John Roebling, köprü inşaatı başladıktan
    kısa bir süre sonra öldü.
  • 7:15 - 7:16
    Oğlu Washington işi devraldı
  • 7:16 - 7:19
    ancak o da dekompresyon
    rahatsızlığı yaşadı.
  • 7:19 - 7:22
    Karısı Emily, köprünün
    tamamlanmasını denetleyen
  • 7:22 - 7:24
    vekil idari mühendis oldu.
  • 7:24 - 7:26
    Baba ve oğul
  • 7:26 - 7:27
    -John ve Washington-
  • 7:27 - 7:29
    işlerinin başında tükendiler.
  • 7:30 - 7:31
    Mayıs ayı güneşli bir günde
  • 7:31 - 7:34
    babam ve ben Brooklyn köprüsü
    gölgesinde oturuyorduk.
  • 7:35 - 7:37
    Hayatımızı Roebling'lerin izinden giderek
  • 7:37 - 7:40
    -baba ve oğul- işimiz başında
    tüketecek miyiz?
  • 7:41 - 7:43
    Babam kilisedeki arkadaşlarının
  • 7:43 - 7:45
    onun dönüşümünü kabullenebileceğine inandı
  • 7:45 - 7:47
    ama onlar kabullenmediler.
  • 7:47 - 7:49
    Onu çukura ittiler ve bana tutundular.
  • 7:49 - 7:52
    Brooklyn'de yeni bir kilisenin papazıydım.
  • 7:52 - 7:54
    İleri görüşlü insanlardan oluşan
    bu harika grup
  • 7:54 - 7:58
    yine mali olarak gerçekten
    muhafazakâr kiliselere bağlıydı.
  • 7:58 - 8:03
    Paula'yı aramıza almak kilisenin gelirini
    riske atmak anlamına geliyordu.
  • 8:03 - 8:07
    Bu dünyalar savaşında
    iki sınır arasında kalmıştım.
  • 8:07 - 8:08
    Bu yüzden babama dedim ki
  • 8:08 - 8:11
    ''Baba, hâlâ senin eski dünyanda
    yaşıyor ve çalışıyorum.
  • 8:11 - 8:14
    Amacıma ulaşmak için senin
    bir zeytin dalı uzatman mümkün mü?''
  • 8:15 - 8:19
    Ve tepkisi sert oldu.
  • 8:20 - 8:24
    Bana dedi ki "En sonunda en yakın
    arkadaşlarına kendini açıklamanın
  • 8:24 - 8:26
    ve seni hiç kabullenmemelerinin
  • 8:26 - 8:29
    nasıl bir his olduğu hakkında
    fikrin var mı?
  • 8:29 - 8:30
    Bir yalanı yaşamak için mi?
  • 8:30 - 8:32
    Bunun nasıl bir his olduğunu
    biliyor musun?''
  • 8:33 - 8:36
    Nasıl bir his olduğunu bilmiyordum.
  • 8:36 - 8:39
    Fakat bir karar almam
    gerektiğini biliyordum.
  • 8:39 - 8:43
    Geceleri o dar patikada yürümeye
    devam etmeye karar verdim
  • 8:43 - 8:45
    ancak ilk defa
  • 8:45 - 8:47
    bir ışık yakaladım.
  • 8:48 - 8:52
    Onun kendisinden başka hiçbir şey
    olmasını isteyemezdim.
  • 8:54 - 8:58
    (Alkışlar)
  • 9:00 - 9:03
    PSW: O gün nehir kenarında otururken
  • 9:03 - 9:09
    Jonathan acısından, ızdırabından,
    kederinden, şaşkınlığından bahsetti.
  • 9:09 - 9:13
    Onun bu sohbette
    kendiyle iligili söyledikleri
  • 9:15 - 9:17
    beni içten parçalamıştı,
  • 9:19 - 9:22
    bu kadar acıya sebep olmak.
  • 9:25 - 9:28
    Ama o konuşmaya devam ederken
    sözlerinde bir çıkış yolu vardı,
  • 9:28 - 9:31
    gerginlikle ama imkânlarla dolu,
  • 9:31 - 9:34
    o dar patika içerisinde.
  • 9:35 - 9:39
    Dedi ki "Bu her zaman zor olacak.
  • 9:39 - 9:41
    Her zaman olduğu gibi.
  • 9:41 - 9:42
    Ama baba,
  • 9:43 - 9:44
    seni seviyorum."
  • 9:45 - 9:49
    Oğlum benden daha iyidir.
  • 9:49 - 9:52
    Cesur ve güçlü,
  • 9:52 - 9:54
    duyarlı ve düşünceli.
  • 9:55 - 9:57
    Sanırım şunu diyebilirsiniz,
  • 9:58 - 10:01
    O nazik bir alfa erkeği.
  • 10:03 - 10:06
    JW: Sıra kızlarımı Paula ile
    tanıştırmaya gelmişti.
  • 10:06 - 10:07
    Daireme geri döndük,
  • 10:07 - 10:10
    kızlarım yemek masasında
    boyama yapıyorlardı
  • 10:10 - 10:12
    ve masada garip bir sessizlik oldu.
  • 10:12 - 10:16
    Nihayetinde küçük kızım
    tek bir net soru sordu:
  • 10:16 - 10:19
    "Büyükbaba, senin penisin var mı?"
  • 10:20 - 10:22
    (Kahkahalar)
  • 10:22 - 10:25
    Gerginliğin azalmasından sonra
    gülüşmeler de azaldı,
  • 10:25 - 10:28
    kızlarım büyükbabasını kendi
    odalarına götürdü
  • 10:28 - 10:29
    yeni oyuncaklarını gösterdiler
  • 10:29 - 10:31
    ve ona yeni bir isim koydular.
  • 10:31 - 10:33
    Ona "Büyük Paula" dediler.
  • 10:33 - 10:36
    (Kahkahalar)
  • 10:38 - 10:42
    PSW: Geçtiğimiz yaz beş torunumun hepsiyle
  • 10:42 - 10:44
    Rocky dağlarının eteklerindeki
    evimde birlikteydik.
  • 10:44 - 10:47
    Küçük kasabamızın içinde akan
    nehrin soğuk sularında
  • 10:47 - 10:48
    yüzmeye gittik.
  • 10:48 - 10:50
    Ve bir gün Jonathan'ın
    kızlarından biri bana
  • 10:50 - 10:54
    "Grand Paula, nehirde
    tubing yapmaya gidebilir miyiz?"
  • 10:54 - 10:56
    Ben de dedim ki: "Biliyorsun,
  • 10:56 - 10:58
    bunun için baban buraya gelene
    kadar bekleyeceğim.
  • 10:58 - 11:01
    Bu kararı onun vermesi
    gerektiğini düşünüyorum."
  • 11:01 - 11:05
    Ve o da bana, "Grand Paula,
  • 11:05 - 11:07
    zaten o da senin aldığın kararın
    aynısını alacak.
  • 11:07 - 11:10
    O da aynı senin gibi."
  • 11:10 - 11:11
    (Kahkahalar)
  • 11:11 - 11:16
    Evet. Sanırım o da benim gibi,
  • 11:16 - 11:20
    ikimizde dar patika yolu bulmak
  • 11:20 - 11:24
    ve şafağın ışığına giden yol boyunca
    uzun, karanlık gecede
  • 11:24 - 11:27
    yolu izlemeye kararlıyız.
  • 11:28 - 11:29
    JW: Güvende olduğunu bilen çocuğun,
  • 11:29 - 11:32
    sevildiğini bilen bir çocuğun
  • 11:32 - 11:33
    dans ettiğini hiç fark ettiniz mi?
  • 11:34 - 11:36
    Kollarını sallarlar,
  • 11:36 - 11:38
    sadece kendi duyabildikleri
    bu müzikle tepinirler.
  • 11:38 - 11:40
    İşte bu müzik...
  • 11:40 - 11:45
    güven içinde ve tamamen
    sevilen bir çocuğun müziği.
  • 11:45 - 11:48
    Çocuklarım Grand Paula ile
    tanıştıktan sonraki gün
  • 11:48 - 11:49
    onları donat almaya götürdü
  • 11:49 - 11:52
    ve caddede yürürken onları izledim
  • 11:52 - 11:53
    ve kızlarım babamın kollarından tutmuş
  • 11:53 - 11:55
    ve dans ediyorlardı.
  • 11:56 - 11:58
    Babamın kolları sertçe sallanıyordu.
  • 11:59 - 12:02
    Sen onlara birden fazla donat aldın
    çünkü bunu hep yaparsın...
  • 12:02 - 12:03
    (Kahkahalar)
  • 12:03 - 12:06
    Büyük kızımın donattan
    büyük bir ısırık alışını
  • 12:06 - 12:08
    ve ardından iki zıplayış
    ve bir dönüşünü izledim.
  • 12:08 - 12:10
    Harikaydı.
  • 12:11 - 12:12
    Bu dar patika,
  • 12:12 - 12:15
    daima kendi sorumluluk
    ve zorluklarına sahip.
  • 12:16 - 12:20
    Fakat bunu kurtuluşa kadar
    yaşayacağımızdan emindim.
  • 12:21 - 12:22
    Babama baktım,
  • 12:22 - 12:26
    Donat yiyen ve dans eden kızlarıma baktım
  • 12:26 - 12:28
    ve yüksek sesle dikkat çekmeden dedim ki
  • 12:28 - 12:30
    "Bu...
  • 12:31 - 12:33
    Bu Tanrı'nın babamı yaratış şekliydi."
  • 12:34 - 12:36
    Babam yeniden doğmuştu.
  • 12:37 - 12:40
    Ve kurtuluşa giden bu dar patikayı seçerek
  • 12:40 - 12:42
    ben de onunla yeniden doğdum.
  • 12:42 - 12:43
    Teşekkürler.
  • 12:44 - 12:51
    (Alkışlar ve Tezahüratlar)
Title:
Bir ebeveynin dönüşümü ve oğlunun aydınlanma hikâyesi
Speaker:
Paula Stone Williams ve Jonathan Williams
Description:

Paula Stone Williams genç yaşta bir transseksüel olduğunu biliyordu. Ancak o bir ebeveyn ve önde gelen Evenjelist papaz oldukça, açılmanın onun için herşeyi kaybetmek anlamına geldiğinden korkuyordu. Bu hareket Paula ve oğlu Jonathan Williams'ın kişisel anlatımları, Paula'nın ailesi için geçirdiği cinsiyet değişiminin ne anlama geldiği ve onların aydınlama yolu üzerine. Jonathan dediği gibi "Babamdan kendisinden başka birisi olmasını isteyemem."

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
13:12

Turkish subtitles

Revisions Compare revisions