Return to Video

Ağlamanın ruh halini yükseltici gücü

  • 0:01 - 0:04
    Amerikan Oftalmoloji Akademisine göre,
  • 0:04 - 0:07
    bir yılda 56 ile 113 litre
    gözyaşı meydana getiriyoruz.
  • 0:07 - 0:10
    Bana yüksek-hacimli
    üretici diyebilirsiniz.
  • 0:10 - 0:14
    Yaşlandıkça daha az gözyaşı
    üretmemize rağmen,
  • 0:14 - 0:16
    80 yaşına gelene kadar
  • 0:16 - 0:19
    muhtemelen ortalama boyuttaki
    40 küveti doldurmuş olacağım.
  • 0:20 - 0:21
    Peki ya ilk yıllarımda ağladıklarım?
  • 0:21 - 0:23
    Bu övüneceğim bir şey değil.
  • 0:23 - 0:25
    Beş yaşındayken
  • 0:25 - 0:29
    evin bir tarafına adımı yazmaya çalışmanın
    iyi bir fikir olduğunu düşünmüştüm.
  • 0:29 - 0:30
    Evin dışına.
  • 0:30 - 0:32
    Annem benimle aynı fikirde değildi.
  • 0:32 - 0:33
    Bana bir diş fırçası verdi
  • 0:33 - 0:35
    ve "Hadi, temizle" dedi.
  • 0:35 - 0:36
    Ben de temizledim.
  • 0:36 - 0:39
    Yemek masasında otururdum,
    bir ömür geçmiş gibi hissettirirdi.
  • 0:39 - 0:41
    Sebzelerimi yemek istemezdim.
  • 0:41 - 0:44
    O hissi muhtemelen biliyorsunuz.
  • 0:44 - 0:47
    Tüm favori programlarımı kaçırır
    ve deli gibi ağlardım.
  • 0:48 - 0:51
    Ağlamak daima
    kötü bir şeyle bağdaştırılırdı.
  • 0:51 - 0:53
    Neyse ki büyüdüm.
  • 0:53 - 0:56
    Duvarlara yazmayı bıraktım,
    sebzelerimi yemeye başladım
  • 0:56 - 0:58
    ve anneliğin muhteşem dünyasına girdim.
  • 0:58 - 1:01
    Size şunu söyleyeyim,
    ağlamak bambaşka bir boyut aldı.
  • 1:02 - 1:05
    Dokuz aylık hamileydim
    ve koltukta oturuyordum,
  • 1:05 - 1:08
    hazır bavullarımın durduğu
    ön kapıya bakıyordum,
  • 1:08 - 1:09
    beni bekliyorlardı
  • 1:09 - 1:11
    çünkü bugünün o gün
    olacağından umutluydum.
  • 1:11 - 1:13
    Birazcık daha yerleştim
  • 1:13 - 1:16
    ve kendi kendime düşündüm:
    "Uzaya insan gönderebiliyoruz
  • 1:16 - 1:19
    ama bebeğin ne zaman doğacağını
    çözmüş gibi görünmüyoruz."
  • 1:19 - 1:22
    Sonra göğsümde
    bir baskının arttığını hissettim,
  • 1:22 - 1:24
    boğazım düğümlendi
  • 1:24 - 1:27
    ve gözyaşlarına boğuldum.
  • 1:28 - 1:29
    Biliyor musunuz,
  • 1:29 - 1:31
    neden ağladığıma dair hiçbir fikrim yoktu.
  • 1:31 - 1:33
    O zaman nedenini bilmemek
  • 1:33 - 1:35
    beni daha da üzdü
  • 1:35 - 1:37
    ve en sonunda sadece
    üzgün olduğum için üzgündüm.
  • 1:37 - 1:39
    Derin bir nefes aldım -- (Nefes alır)
  • 1:39 - 1:41
    ve nefes verdim -- (Nefes verir)
  • 1:41 - 1:43
    Bunun yardımcı olacağını düşündüm
    ama hayır, yardımcı olmadı.
  • 1:44 - 1:47
    Sonra ağabeyim sırıtarak içeri girdi
  • 1:47 - 1:49
    ve "Senin neyin var?" dedi.
  • 1:49 - 1:51
    Ben de "Hiçbir şey,
    beni yalnız bırak" dedim.
  • 1:51 - 1:54
    Öyle de yaptı,
    elinden geldiğince hızla kaçtı.
  • 1:54 - 1:56
    Gittiğinde tahmin edin ne yaptım.
  • 1:57 - 1:58
    Daha da çok ağladım.
  • 1:58 - 2:02
    Tıpkı çocukken olduğum gibi utanmıştım.
  • 2:04 - 2:06
    Ne şanslıyım ki ön kapıda duran o bavula
  • 2:06 - 2:08
    sadece dokuz gün daha
    bakmak zorunda kaldım,
  • 2:08 - 2:10
    beklenen doğum tarihimden hemen önceydi.
  • 2:10 - 2:13
    Sonunda vücudum zamanın geldiğini söyledi.
  • 2:13 - 2:18
    Vücudumun neredeyse
    bir bowling topu büyüklüğündeki
  • 2:18 - 2:21
    bu küçük insanı çıkarmaya çalışmasını
    18 saat kadar hissettikten
  • 2:21 - 2:22
    ve saatlerce ıkınmadan sonra,
  • 2:22 - 2:27
    bu bebeğin hiç şüphesiz
    sıkıştığını düşündüm
  • 2:27 - 2:35
    ve o anda güzel kızım
    Jennifer dünyaya geldi.
  • 2:35 - 2:38
    Ona baktım, ağlıyordu
  • 2:38 - 2:40
    ve ben de ağlamaya başladım.
  • 2:41 - 2:46
    Saniyeler öncesinde içimde biriken
    tüm o baskı ve duygular
  • 2:46 - 2:49
    hayatımda daha önce hissetmediğim
  • 2:49 - 2:53
    en sevinçli bir rahatlama duygusuyla
    anında yer değiştirdi.
  • 2:53 - 2:57
    Korku, endişe ve kontrolden çıkmış
    çılgın hormonlar yüzünden
  • 2:57 - 3:00
    dokuz ay boyunca ağlamak
  • 3:00 - 3:05
    yerini anında hayatımın en anlamlı,
  • 3:05 - 3:10
    en içten, en mutlu ağlayışına bırakmıştı
  • 3:11 - 3:13
    ve üzerinde hiçbir kontrolüm yoktu.
  • 3:13 - 3:16
    Gerçekten zor gözyaşlarıydı,
  • 3:16 - 3:18
    mutluluk gözyaşlarıydı,
  • 3:18 - 3:20
    çok yoğun bir sevincin gözyaşlarıydı,
  • 3:20 - 3:22
    akmaktan başka yapabilecekleri
    bir şey yoktu.
  • 3:23 - 3:27
    Üç küçük mucizeyi daha doğurmamı
  • 3:27 - 3:28
    ve başkalarının da kendi mucizelerine
  • 3:28 - 3:31
    sahip olmalarına yardımcı olmaya
    başlamamı sağlayan
  • 3:31 - 3:33
    o anki gözyaşlarıydı.
  • 3:33 - 3:35
    Doğum eğitmeni oldum
  • 3:35 - 3:38
    ve gözyaşlarıyla
    yepyeni bir ilişkim başladı.
  • 3:39 - 3:41
    30 yıllık öğretmenliğimin ilk yıllarında
  • 3:41 - 3:44
    kalbime dokunan bir sınıfım oldu.
  • 3:44 - 3:45
    Gecenin konusu --
  • 3:45 - 3:48
    hamilelikteki duygulardı,
    çık bakalım işin içinden!
  • 3:48 - 3:53
    Sınıfın ilk olarak hamilelik sırasındaki
    duygusal değişimleri ve tepkileri
  • 3:53 - 3:57
    ve ağladığımızda vücudumuzun
    ekstra duyguları atmaya çalışıyormuş gibi
  • 3:57 - 3:59
    hissettiğimizi öğrenmesi çok önemliydi,
  • 3:59 - 4:02
    tıpkı içinde tutamayacağı şeyi
    yönlendiriyormuş gibi.
  • 4:02 - 4:04
    Tıpkı egzoz çıkışı gibiydi.
  • 4:04 - 4:11
    Günler sonra hissedilen aşırı üzüntü,
    sevinç ve hatta rahatlama hissi,
  • 4:11 - 4:15
    o sihirli anın beklentisiyle geçen yıllar.
  • 4:16 - 4:21
    Kelimenin tam anlamıyla
    vücudunuz tüm bu duyguları
  • 4:21 - 4:24
    gözlerinizden akan su formunda
    dışarı atıyormuş gibi hissettiriyor.
  • 4:24 - 4:26
    Gözyaşlarımızla hissettiriyor.
  • 4:27 - 4:30
    Derslerim sırasında gözyaşları
    her zaman beklenirdi.
  • 4:30 - 4:33
    Bu sefer benim değil,
    yeni annelerin sırası.
  • 4:33 - 4:36
    Bu sınıfta o gece,
  • 4:36 - 4:37
    durum çok farklıydı.
  • 4:38 - 4:41
    Hamilelikteki duygusal değişimler
    hakkında konuşmayı yeni bitirmiştim
  • 4:41 - 4:44
    ve "couvade sendromu"ndan
    bahsetmeye başladım.
  • 4:44 - 4:47
    "Couvade" kelimesi
    Fransız terim "couver"den gelir,
  • 4:47 - 4:49
    "kuluçkaya yatmak" anlamına gelir,
  • 4:49 - 4:52
    yuvayı koruyan kuşlara benzer.
  • 4:52 - 4:57
    Yuvayı bebek bekleyen annenin
    eşinden daha iyi kim koruyabilir ki?
  • 4:58 - 5:00
    Aynı zamanda babalık sendromu da denir
  • 5:00 - 5:03
    ve gerçek hayatta yaşanan bir olgudur,
  • 5:03 - 5:06
    hamile olmayan eş
    hamilelik özelliklerini alır,
  • 5:06 - 5:11
    örneğin ruh halindeki ani değişimler,
    uyku kaybı, kilo alımı
  • 5:11 - 5:16
    ve bazıları içinse
    yeni bir spor araba almak gibi
  • 5:16 - 5:18
    yeni ve beklenmedik bir şey yapma
  • 5:18 - 5:21
    veya gurme yemekler yapmak gibi
    yeni bir hobi edinme arzusu.
  • 5:21 - 5:23
    Sınıf çoğu zaman buna biraz güler
  • 5:23 - 5:25
    ve konu kapanır.
  • 5:26 - 5:27
    Dersi bitirirdik.
  • 5:27 - 5:29
    Ama orada bitmedi.
  • 5:29 - 5:31
    Cümlemi bitirdiğimde
  • 5:31 - 5:35
    cüsseli, iri yarı baba adayı ayağa kalktı,
  • 5:35 - 5:38
    kesin gidiyor diye düşündüm.
  • 5:38 - 5:42
    Ama bunun yerine oldukça aksi,
    emredici bir şekilde şöyle dedi:
  • 5:42 - 5:44
    "Tamamdır beyler, bu şey sırasında,
  • 5:44 - 5:48
    eşinizin hamileliği sırasında
    kaçınız ağladı?
  • 5:49 - 5:52
    Herkesin iyi olduğundan
    emin olmak için sınıfa baktım.
  • 5:52 - 5:53
    Sorun yoktu,
  • 5:53 - 5:56
    sonrasında ne olacağını merak ediyorlardı.
  • 5:56 - 6:00
    Sonra bir beyefendi elini kaldırdı
    ve "Ben ağladım" dedi.
  • 6:01 - 6:02
    Sonrasında biri daha
  • 6:02 - 6:05
    ve hikâyeler akıp gitti.
  • 6:06 - 6:09
    Şu çok sessiz sakin kız bile --
  • 6:09 - 6:12
    hamile annelerden birinin nişanlısıydı --
  • 6:12 - 6:18
    ona bakıp "Gördün mü? Benim ağlamamın da
    normal olduğunu sana söylemiştim" dedi.
  • 6:18 - 6:20
    Sınıf birbirleriyle bağ kurdu,
  • 6:20 - 6:22
    birbirlerini doğruladılar
  • 6:22 - 6:25
    ve o gece hepimiz
    hamile olmayan eşler için
  • 6:25 - 6:27
    yeni bir bakış açısıyla oradan ayrıldık.
  • 6:27 - 6:31
    Benim açımdan bu, gözyaşlarını
    benimseme tutkumu pekiştirdi.
  • 6:32 - 6:34
    Daha sonrasında daha da iyiye gitti.
  • 6:34 - 6:38
    Aynı altı haftalık sınıfın son akşamında
  • 6:38 - 6:40
    hamile annelerden biri yanıma geldi.
  • 6:40 - 6:43
    Benimle özel olarak konuşmak istedi
    ve ben de "tabii ki" dedim,
  • 6:43 - 6:45
    bir köşeye geçtik
  • 6:45 - 6:46
    ve şöyle söyledi:
  • 6:46 - 6:49
    "İlişkimi kurtardığınız için
    size teşekkür etmek istiyorum."
  • 6:51 - 6:53
    Devam etmesini istedim,
  • 6:53 - 6:56
    bana eşinin ruh halindeki ani değişimler,
    kontrol edilemeyen ağlamaları
  • 6:56 - 6:59
    ve eşinin hamilelik sırasındaki
    siniri ve kargaşa yüzünden
  • 6:59 - 7:02
    eşinin ondan ayrılmayı
    düşündüğünü söyledi.
  • 7:03 - 7:05
    Ama ayrılmadı.
  • 7:05 - 7:10
    Ağlamanın normal olduğunu fark ettiklerini
  • 7:11 - 7:16
    ve eşinin ona ağladığında o kadar da
    kızgın hissetmediğini söylediğini anlattı.
  • 7:17 - 7:18
    Vay canına!
  • 7:18 - 7:22
    Ağlamak yalnızca sınıfımı
    bir araya getirmedi,
  • 7:22 - 7:24
    aynı zamanda çiftleri de bir arada tuttu.
  • 7:25 - 7:28
    Öfke konusundaki yorumu
    benim gerçekten de ilgimi uyandırdı,
  • 7:28 - 7:31
    ben de biraz araştırma yaptım
  • 7:31 - 7:35
    ve beklenildiği gibi
    evrimsel psikolog Dr. Oren Hasson'ın
  • 7:35 - 7:39
    gözyaşlarımız görüşümüzü
    bulanıklaştırdığında
  • 7:39 - 7:46
    bazen o öfkeye tepki verme kabiliyetimizi
    azalttığına dair bazı teorileri vardı.
  • 7:48 - 7:49
    Ancak gözyaşlarımız öfke değil,
  • 7:49 - 7:52
    daha çok tahliye vanası gibi.
  • 7:53 - 7:58
    Birçoğumuz gözyaşlarımızı
    tutmaya çalışsak da
  • 7:58 - 8:01
    onları bırakmak aslında
    daha iyi bir hareket olabilir.
  • 8:01 - 8:06
    Gözyaşlarımızı tutmak öfke
    veya üzüntü duygularımızı arttırabilir.
  • 8:07 - 8:09
    Gözyaşlarımızı bıraktığımızda
  • 8:09 - 8:12
    içimizdeki hormonlar
    yüksek alarma geçerler
  • 8:12 - 8:17
    ve bunu biyokimyacı
    Dr. William Frey sayesinde biliyoruz.
  • 8:17 - 8:19
    Duygusal gözyaşlarımızın içinde --
  • 8:19 - 8:21
    günlük, esneme gözyaşları gibi değil,
  • 8:21 - 8:23
    onun yerine duygusal gözyaşları --
  • 8:23 - 8:26
    yüksek oranda stres hormonları,
  • 8:26 - 8:27
    leu-enkephalin,
  • 8:27 - 8:30
    daha kolay telaffuz edebileceğim şekilde,
    endorfin bulunuyor.
  • 8:30 - 8:34
    Stres hormonları
    vücutlarımıza yardım ederken
  • 8:34 - 8:37
    endorfinler,
    şu iyi hissettiren kimyasallar,
  • 8:37 - 8:41
    ruh halimizi yükseltmek için
    ağrı kesici görevi görüyorlar.
  • 8:41 - 8:43
    Kim bunu istemez ki?
  • 8:44 - 8:49
    Çoğumuz açısından endorfin
    salınımı için iki tetikleyici var.
  • 8:49 - 8:51
    Stres ve acı.
  • 8:52 - 8:53
    Doğum yapan bir kadın için,
  • 8:54 - 8:57
    hem stres hem de acı içindeler,
  • 8:57 - 8:59
    endorfinler tıpkı bir armağan.
  • 9:00 - 9:01
    Doğum ilerledikçe
  • 9:01 - 9:05
    bu endorfinler olası bir uzun doğumda
    ona yardımcı olmak için artacaktır.
  • 9:06 - 9:07
    Sonuç olarak
  • 9:07 - 9:10
    anne daha iyi üstesinden gelebiliyor
  • 9:10 - 9:13
    ve doğum sonrasında daha uyanık
    ve neredeyse öforik hissediyor.
  • 9:14 - 9:18
    Ağlamak gerçekten de harika.
  • 9:18 - 9:20
    Keşke daha iyi bir kelime olsaydı.
  • 9:20 - 9:25
    Ağlamak bize fiziksel rahatlama fırsatı
  • 9:25 - 9:28
    ve iki birey arasında samimiyet sunuyor
  • 9:28 - 9:32
    ve nihayetinde fiziksel
    ve ruhsal sağlığı destekliyor.
  • 9:34 - 9:42
    En yoğun içsel insani deneyiminin
    bir ifadesi olarak
  • 9:43 - 9:45
    utanmaya hiç gerek yok,
  • 9:46 - 9:48
    mahcup olmaya hiç gerek yok,
  • 9:48 - 9:50
    kaçmaya hiç gerek yok.
  • 9:51 - 9:54
    Ağlamakla sağlıklı bir ilişkimiz olmalı
  • 9:54 - 9:56
    ve gözyaşlarına bakış şeklimizi
    değiştirmeliyiz.
  • 9:56 - 10:00
    Onları bunaltıcı, korkutucu
    ve kafa karıştırıcı olarak görüyoruz
  • 10:00 - 10:05
    ama aslında çok güzel,
    rahatlatıcı ve yatıştırıcılar.
  • 10:05 - 10:10
    Bir terslik olduğunu gösteren
    bir alarm çanı olarak görülmemeliler,
  • 10:10 - 10:17
    aksine harika vücutlarımızın doğal
    bir işlevselliği olarak görülmeliler.
  • 10:18 - 10:22
    Ağlamak benim için
    nefes almak kadar gerekli bir şey.
  • 10:22 - 10:27
    Ağlamak konusunda istediğinden
    çok daha fazla şey öğrenmek zorunda kalan
  • 10:27 - 10:31
    harika eşim tarafından
    koltukta ağlarken yakalanırsam
  • 10:31 - 10:33
    eşim kaçmıyor.
  • 10:33 - 10:35
    Neden ağladığımı sorar
  • 10:35 - 10:38
    ve ona sadece rahatlamaya
    ihtiyacım olduğunu söylerim.
  • 10:39 - 10:41
    Elimi tutar
  • 10:42 - 10:44
    ve tahmin edin ne yaparım?
  • 10:44 - 10:45
    Gözyaşlarına boğulurum.
  • 10:47 - 10:54
    Sonrasında sadece
    gözyaşlarımın verebileceği
  • 10:54 - 10:57
    yoğun bir samimiyet
  • 10:57 - 11:00
    ve olağanüstü bir rahatlama
    hissine kapılırım.
  • 11:01 - 11:02
    Teşekkür ederim.
Title:
Ağlamanın ruh halini yükseltici gücü
Speaker:
Kathy Mendias
Description:

İşte gözyaşları ve ağlamanın neden korkulması veya utanılması gereken bir şey olmadığı hakkında bir konuşma. Doğum ve emzirme eğitmeni Kathy Mendias, ağlamanın ruh halini yükseltici gücünün arkasındaki bilimi keşfederek gözyaşlarının nasıl fiziksel ve ruhsal sağlığı arttırdığını ve kendinizle ve diğerleriyle olan ilişkinizi nasıl derinleştirdiğini gösteriyor.

more » « less
Video Language:
English
Team:
closed TED
Project:
TEDTalks
Duration:
11:17

Turkish subtitles

Revisions