Return to Video

LIFE BEYOND II: The Museum of Alien Life (4K)

  • 0:17 - 0:19
    Kâinatın tamamında,
  • 0:19 - 0:25
    Kâinatın tamamında,
    bilinen tek bir hayat ağacı bulunmaktadır.
  • 0:31 - 0:34
    Yalnız başına mıdır peki?
  • 0:34 - 0:41
    Yalnız başına mıdır peki?
    Yoksa engin bir kozmik yabanın parçası mıdır?
  • 0:46 - 0:53
    Kâinattaki her çeşit yaşam
    formunu barındıran bir müze hayal edin.
  • 0:58 - 1:01
    Böyle bir müzede ne tür
    acayip şeyler bulunabilir?
  • 1:16 - 1:19
    Doğa kanunları kapsamında
    neler mümkün olabilir?
  • 1:40 - 1:41
    öᴛᴇᴅᴇᴋi
  • 1:41 - 1:46
    öᴛᴇᴅᴇᴋi ʏᴀşᴀᴍ
  • 1:49 - 1:50
    BÖLÜM II
  • 1:50 - 1:56
    BÖLÜM II
    ᴅüɴʏᴀ ᴅışı ʏᴀşᴀᴍ ᴍüᴢᴇsi
  • 1:57 - 2:00
    ᴛüʀᴋçᴇ çᴇᴠiʀi:
    @yigithan.kilinc
  • 2:00 - 2:02
    İyi Seyirler
  • 2:03 - 2:07
    Dünya dışı yaşam bulmayı umut ediyorsak,
    önce ne aramamız gerektiğini bilmeliyiz.
  • 2:12 - 2:14
    Ama nereden başlamalıyız?
  • 2:15 - 2:20
    Sonsuzmuş gibi gözüken
    olasılıkları nasıl daraltabiliriz?
  • 2:27 - 2:29
    Kesin bildiğimiz bir şey var:
  • 2:31 - 2:33
    Doğa, kendi koyduğu kurallara
    göre oynamak zorundadır.
  • 2:37 - 2:40
    Dünya dışı yaşam ne kadar
    acayip yapıda olursa olsun...
  • 2:40 - 2:45
    ...bizimle aynı fiziksel ve kimyasal
    yasalarla sınırlanmış olacaktır.
  • 2:52 - 2:53
    Üstüne üstlük...
  • 2:53 - 2:58
    ...her dünya dışı ortam, oralarda ne tür canlıların
    evrimleşebileceğini daha da sınırlandıracaktır.
  • 3:07 - 3:09
    Bu doğal sınırlamalara rağmen...
  • 3:09 - 3:12
    ...olasılıkları hayal bile etmesi sarsıcıdır.
  • 3:14 - 3:16
    Trilyonlarca gezegenin hepsi...
  • 3:16 - 3:21
    ...kendi karmaşık evrimlerini geçiren benzersiz
    kimyasallarla dolu kaynayan bir kazan gibidir.
  • 3:28 - 3:30
    Düşüncelerimize rehberlik etmesi için...
  • 3:30 - 3:34
    ...bu dünya dışı yaşam müzesi
    iki tane sergiye ayrılacaktır:
  • 3:36 - 3:41
    ı. sᴇʀɢi
    ʙiʟᴅiɢ̆iᴍiᴢ ʜᴀʟiʏʟᴇ ʏᴀşᴀᴍ
    Bizimkine benzer biyokimyaya sahip varlıklar.
  • 3:42 - 3:48
    ıı. sᴇʀɢi
    ʙiʟᴍᴇᴅiɢ̆iᴍiᴢ ʜᴀʟiʏʟᴇ ʏᴀşᴀᴍ
    Yaşam kavramımıza meydan okuyan varlıklar.
  • 3:54 - 3:57
    Bilinmeyene doğru çok
    derine gitmeden evvel...
  • 3:57 - 3:59
    ...kendimize şunu sormalıyız:
  • 4:00 - 4:03
    “Ya dünya dışı yaşam, düşündüğümüzden
    daha da fazla bize benzer yapıdaysa?”
  • 4:11 - 4:13
    ı. sᴇʀɢi
  • 4:13 - 4:15
    ı. sᴇʀɢi
    ʙiʟᴅiɢ̆iᴍiᴢ ʜᴀʟiʏʟᴇ ʏᴀşᴀᴍ
  • 4:15 - 4:15
    ı. sᴇʀɢi
    ʙiʟᴅiɢ̆iᴍiᴢ ʜᴀʟiʏʟᴇ ʏᴀşᴀᴍ
    ᴋᴀʀʙᴏɴ & sᴜ ʙᴀᴢʟı
  • 4:16 - 4:20
    Bu müzedeki diğer örneklerle
    bizi birleştiren bir özellik varsa...
  • 4:20 - 4:21
    ...o da karbondur.
  • 4:22 - 4:25
    ᴋᴀʀʙᴏɴ
    ᴇᴠʀᴇɴᴅᴇᴋi ᴇɴ ʙᴏʟ ᴅöʀᴅüɴᴄü ᴇʟᴇᴍᴇɴᴛ
    ᴘᴇʀiʏᴏᴛ: 2 ɢʀᴜᴘ: 14
    ᴀᴛᴏᴍ ᴀɢ̆ıʀʟıɢ̆ı: 12.011
  • 4:25 - 4:30
    Karbon her yerde bulunur, evrendeki
    en yaygın elementlerden birisidir...
  • 4:30 - 4:33
    ...ve büyük kararlı moleküller
    oluşturmada çok başarılıdır.
  • 4:37 - 4:40
    Karbon, diğer elementlerle
    dört yönlü bağ oluşturma...
  • 4:41 - 4:45
    ...ve uzun kararlı zincirler hâlinde kendisine
    bağlanma gibi ender bir yeteneğe sahiptir.
  • 4:46 - 4:50
    Bu da, dev kompleks moleküllerin
    oluşmasına olanak sağlamaktadır.
  • 4:56 - 5:01
    Bu çok yönlülük, karbonu yaşamın moleküler
    mekanizmasının merkez parçası hâline getirir.
  • 5:03 - 5:08
    Ve bizim de kullandığımız karbon
    bileşikleri, Dünya'dan çok uzakta...
  • 5:09 - 5:10
    ...göktaşlarının üzerinde...
  • 5:12 - 5:16
    ...ve çok uzaktaki kozmik toz bulutlarının
    arasında süzülüyor hâlde bulunmuştur.
  • 5:19 - 5:20
    Kâinatta kar misali sürüklenen...
  • 5:21 - 5:24
    ...yaşamın yapı taşları.
  • 5:30 - 5:35
    Ve eğer dünya dışı yaşam, biyokimyası için
    başka karbon bileşiklerini seçmek isterse...
  • 5:36 - 5:37
    ...önlerinde bir sürü seçenek olacaktır.
  • 5:42 - 5:48
    Bilim insanları, yakın zamanda DNA'ya
    1 milyondan fazla olası alternatif tanımladılar.
  • 5:49 - 5:50
    Bunların hepsi de karbon bazlı.
  • 5:58 - 6:01
    Eğer bir gün başka karbon bazlı
    yaşam formları keşfedersek...
  • 6:02 - 6:04
    ...onlarla temelde akraba olurduk.
  • 6:08 - 6:10
    Bizim 'kozmik kardeşlerimiz' olurlardı.
  • 6:13 - 6:16
    Bize benzerler miydi ama?
  • 6:20 - 6:22
    Eğer ki Dünya'ya benzeyen bir
    gezegende bulunuyorlarsa...
  • 6:23 - 6:27
    ...sadece biyokimyamızdan çok
    daha fazla ortak noktamız olabilir.
  • 6:30 - 6:33
    Yaşam diğer gezegenlerde
    evrimleşseydi nasıl olurdu?
  • 6:34 - 6:36
    Bugün Dünya'daki gibi mi olurdu?
  • 6:37 - 6:40
    Yoksa tamamen farklı mı?
  • 6:40 - 6:45
    Bazı kişiler “yakınsak evrim”
    argümanına dayanarak...
  • 6:45 - 6:48
    ...diğer gezegenlerdeki koşullar
    burayla benzer olduğu takdirde...
  • 6:48 - 6:50
    ...oldukça benzer yaşam formlarıyla
    karşılaşacağımızı ileri sürmekte.
  • 6:55 - 6:58
    Yani çok tanıdık görünen hayvan
    ve bitki benzeri organizmalarla.
  • 7:12 - 7:17
    Dünya'da görme, ekolokasyon ve
    uçma gibi belli başlı özellikler...
  • 7:17 - 7:21
    ...farklı türlerde bağımsız olarak
    pek çok defa ortaya çıkmıştır.
  • 7:24 - 7:27
    Bu yakınsak evrim süreci...
  • 7:27 - 7:32
    ...canlıların benzer çevresel baskılarla yüzleştiği
    Dünya benzeri gezegenlerde de gerçekleşebilir.
  • 7:36 - 7:41
    Kesinliği yok, fakat yaşamın belli
    başlı evrensel özellikleri olabilir.
  • 7:44 - 7:49
    Kâinatın dört bir köşesinde tekerrür
    eden evrimin en büyük başarıları.
  • 7:58 - 8:01
    Her özellik, bulunduğu ortamla uyumlu olurdu.
  • 8:03 - 8:04
    Yarı aydınlık gezegenlerde...
  • 8:04 - 8:10
    ...ekstra ışık toplayabilmek için büyük gözlere
    sahip olan gece memelileri gibi canlılar olurdu.
  • 8:14 - 8:17
    Bazı kişiler, söylemlerinde öyle ileri gitmiştir ki...
  • 8:17 - 8:22
    ...insan benzeri organizmaların, yani humanoidlerin
    başka gezegenlerde de oluşacağını iddia etmiştir.
  • 8:26 - 8:30
    Bizi meydana getiren uzun karmaşık
    olaylar zinciri göz önüne alınınca...
  • 8:30 - 8:34
    ...insan benzeri başka organizmaların
    varlığı pek de olası görünmemektedir.
  • 8:35 - 8:37
    Ama yine de bu olasılığı göz ardı edemeyiz.
  • 8:41 - 8:46
    100 trilyon Dünya benzeri gezegenden yalnızca
    bir tanesi bile insan benzeri bir form oluştursa...
  • 8:46 - 8:50
    ...yine de evrende bize benzer
    binlerce yaratık olabilir.
  • 9:03 - 9:07
    Ancak gerçekte, besin zincirinin altında yer
    alan canlılar bulma ihtimalimiz daha çoktur.
  • 9:10 - 9:14
    Yakınsak evrim bitki yaşamında da yaygındır...
  • 9:14 - 9:19
    ...ve C₄ fotosentezi, bağımsız olarak
    kırktan fazla kez ortaya çıkmıştır.
  • 9:22 - 9:26
    Dünya dışı bitkiler bizimkilere mi benzerdi
    yoksa tamamen farklı yapıda mı olurdu peki?
  • 9:37 - 9:43
    Dünya'da bitkiler yeşil renklidir, çünkü Güneş'in
    ışık spektrumundaki öbür dalga boylarını emerler.
  • 9:46 - 9:48
    Ancak, yıldızlar birçok renkte oluşabilir.
  • 9:53 - 9:57
    Dünya dışı bitkiler de, yıldızlarının eşsiz spektrumuna
    adapte olabilmek için değişik pigmentler geliştirirdi.
  • 10:04 - 10:12
    Sıcak yıldızlardan beslenen bitkiler, enerji açısından
    zengin mavi ışığı emerek daha kırmızı görünebilir.
  • 10:20 - 10:22
    Soluk kırmızı cüce yıldızların etrafındaysa...
  • 10:22 - 10:29
    ...bitkiler, görünür ışığın bütün dalga boylarını
    emecek şekilde adapte olarak siyah olabilir.
  • 10:45 - 10:48
    Klorofilin öncüsü olan “retinal”
    denen bir pigment sebebiyle...
  • 10:48 - 10:53
    ...bir zamanlar Dünya da
    mora bürünmüş olabilir.
  • 10:55 - 11:01
    Bazıları, retinalin moleküler basitliğinin, onu daha
    evrensel bir pigment yapabileceğini düşünmekte.
  • 11:04 - 11:05
    Eğer öyleyse...
  • 11:05 - 11:07
    ...yaşamın en sevdiği renk...
  • 11:08 - 11:10
    ...mor olabilir.
  • 11:20 - 11:24
    Ancak dünya dışı bitkilerin rengi
    bir meraktan çok daha fazlasıdır...
  • 11:26 - 11:30
    ...ışık yılları uzaklıktan tespit
    edilebilen kimyasal bilgidir.
  • 11:34 - 11:39
    Dünya'daki bitkiler gezegenimizden
    yansıyan ışıkta belirgin bir iz bırakır.
  • 11:40 - 11:46
    Başka bir dünyadan benzer bir sinyal bulmak
    bize dünya dışı bitki örtüsünü işaret edebilir.
  • 11:50 - 11:59
    Belki de bu, başka bir dünyadan gelen
    yaşamın renklerine ilk bakışımız olacaktır.
  • 12:12 - 12:20
    Ancak yaşam üzerindeki en büyük etkiyi yıldız değil,
    yaşamın bulunduğu gezegen yapacaktır.
  • 12:21 - 12:24
    Bir gezegenin gün uzunluğunu
    değiştirirseniz ne olur?
  • 12:24 - 12:26
    Bir gezegenin eğimini
    değiştirirseniz ne olur?
  • 12:26 - 12:28
    Yörüngenin şeklini
    değiştirirseniz ne olur?
  • 12:28 - 12:31
    Bir gezegenin yerçekimini
    değiştirirseniz ne olur?
  • 12:35 - 12:39
    Uzun eliptik yörüngeleri olan gezegenler
    zorlayıcı mevsimler geçirirlerdi.
  • 12:41 - 12:48
    Binlerce senedir ölü gibi görünüp
    ansızın canlanan dünyalar olabilir.
  • 13:03 - 13:08
    Şimdiye kadar keşfedilmiş karasal gezegenlerin
    çoğu dev boyutlarda “süper dünyalar” olmuştur.
  • 13:09 - 13:13
    GJ 357 D
    sᴜ̈ᴘᴇʀ ᴅᴜ̈ɴʏᴀ
    ᴜᴢᴀᴋʟıᴋ: 31 ışıᴋ ʏıʟı
    ᴋᴜ̈ᴛʟᴇ: 7x ᴅᴜ̈ɴʏᴀ
    sıᴄᴀᴋʟıᴋ: -53°C
  • 13:13 - 13:16
    Yaşam, bu dünyalarda nasıl evrimleşirdi peki?
  • 13:19 - 13:22
    Denizlerin içerisinde, yerçekiminin
    o kadar da büyük önemi olmayabilir.
  • 13:30 - 13:33
    Yerçekimi yüksek bir gezegenin her yerinde
    yüksek yerçekimi olacak diye bir şart yoktur.
  • 13:34 - 13:38
    Yaşamın başladığı yer olan denizlerde
    neredeyse hiç yerçekimi yoktur...
  • 13:38 - 13:40
    ...çünkü yoğunluğunuz, etrafınızı saran
    şeyinkiyle (suyla) aşağı yukarı aynıdır.
  • 13:43 - 13:47
    Canlılar ancak karaya çıktıkları
    vakit yerçekimini hissederler.
  • 13:52 - 13:53
    Yüksek yerçekimi...
  • 13:53 - 13:58
    ...karadaki kompleks canlıların, büyük kemikler
    ve kas kütlesi oluşturmasını gerekli kılardı.
  • 14:00 - 14:04
    Ayrıca daha dayanıklı bir dolaşım
    sistemine de ihtiyaç duyarlardı.
  • 14:05 - 14:11
    Ve yüksek yerçekimi nedeniyle bitkiler, besinleri
    daha zor taşıyabildiklerinden çok büyüyemezdi.
  • 14:17 - 14:22
    Düşük yerçekimine sahip olan gezegenler ise
    atmosferlerini uzaya daha kolay kaybeder...
  • 14:22 - 14:26
    ...ve kozmik ışınlardan korunmak için
    bir manyetik alandan yoksun olurdu.
  • 14:36 - 14:40
    Ancak ufak dünyalar, saklı vahalara
    ev sahipliği yapıyor olabilir:
  • 14:46 - 14:50
    Yaşam için sığınak olabilecek
    devasa mağara sistemlerine.
  • 15:02 - 15:07
    Yaşam, sabit sıcaklıklar ve
    kozmik ışınlardan korunmayla...
  • 15:07 - 15:11
    ...ölümcül yüzeylere sahip olan
    gezegenlerde yeraltında gelişebilir.
  • 15:27 - 15:34
    En küçük yaşanabilir gezegenlerin, Dünya'nın
    kütlesinin %2.5'inde olduğu tahmin ediliyor.
  • 15:35 - 15:38
    Yaşam, bu dünyaların yüzeyinde gelişirse...
  • 15:39 - 15:41
    ...görülmeye değer bir manzara ortaya çıkabilir.
  • 15:45 - 15:51
    Bitkiler, düşük yerçekiminde besinleri tepelere daha
    kolay taşıyabileceğinden çok daha fazla uzayabilirdi.
  • 15:59 - 16:03
    Ayrıca büyük iskeletler ve kas
    kütlesine gerek olmayınca...
  • 16:03 - 16:07
    ...hayvanlar insanı hayrete düşüren
    vücut biçimlerinde olabilirdi.
  • 16:22 - 16:24
    Hevesli hayal gücümüze rağmen...
  • 16:24 - 16:28
    ...dev kompleks canlılar, muhtemelen
    evrende çok ender bulunuyordur.
  • 16:32 - 16:38
    Dünya'da, evrimin kompleks bitki ve hayvan
    yaşamı oluşturması 3 milyar yıl sürmüştür.
  • 16:40 - 16:45
    Basit organizmalar daha dayanıklı,
    daha uyumlu ve daha yaygındır.
  • 16:48 - 16:53
    Dünya dışı yaşam müzesindeki en
    büyük koleksiyon muhtemelen...
  • 16:53 - 16:55
    ...mikropların salonu olurdu.
  • 17:10 - 17:15
    En ufak dünya dışı mikrobu bulmak
    bile çok büyük bir keşif olurdu ama.
  • 17:31 - 17:34
    Ve çok küçük yaşam formları
    büyük bir ayak izi bırakabilir.
  • 17:36 - 17:38
    Tıpkı Dünya'daki stromatolitler gibi...
  • 17:38 - 17:42
    ...mikrop katmanları zamanla büyük
    kaya tepecikleri hâline gelerek...
  • 17:42 - 17:44
    ...arkalarında ürkütücü yapılar bırakabilir.
  • 17:49 - 17:54
    Hatta yeterince büyük miktarlarda toplanmış bazı
    bakteriler belirgin bir biyolojik işaret bırakabilirdi.
  • 17:56 - 18:02
    Bunu, oksijen ve metan gibi doğal olarak bir
    arada bulunmayan gazları yayarak yaparlardı.
  • 18:07 - 18:09
    Yaşam olmadan oksijen
    oluşması mümkündür.
  • 18:09 - 18:11
    Yaşam olmadan metan
    oluşması da mümkündür.
  • 18:11 - 18:13
    Ancak atmosferde beraberce bulunmaları...
  • 18:13 - 18:17
    ...yüzeyde onları üreten bir biyoloji
    yoksa şayet neredeyse imkânsızdır.
  • 18:18 - 18:21
    Ve bunun da, gezegenin renk
    spektrumunda bir etkisi olurdu.
  • 18:23 - 18:27
    Yeni nesil uzay teleskopları böyle bir sinyali...
  • 18:28 - 18:31
    ...Dünyamızdan çok da uzakta
    olmayan bir gezegende bulabilir.
  • 18:32 - 18:38
    Yaşama elverişli bölgesinde Dünya benzeri bir
    ötegezegen olan en yakın Güneş benzeri yıldız...
  • 18:38 - 18:43
    ...büyük olasılıkla yalnızca 20 ışık yılı
    uzaktadır ve çıplak gözle görülebilir.
  • 18:46 - 18:52
    Ancak, ufak Dünya benzeri gezegenlerden bile
    bulması daha kolay bir hedef olabilir.
  • 18:55 - 19:02
    Kahverengi cüceler: Yıldız olmak için çok küçük,
    gezegen olmak için ise çok büyük olan gök cisimleri.
  • 19:06 - 19:10
    Çoğu kahverengi cüce, bildiğimiz hâliyle
    yaşamı destekleyebilmek için çok sıcaktır.
  • 19:11 - 19:13
    Ama bazıları yeterince soğuktur.
  • 19:14 - 19:23
    WISE 0855-0714
    ᴋᴀʜᴠᴇʀᴇɴɢi ᴀʟᴛᴄᴜ̈ᴄᴇ
    ᴜᴢᴀᴋʟıᴋ: 7 ışıᴋ ʏıʟı
    ᴋᴜ̈ᴛʟᴇ: ᴊᴜ̈ᴘiᴛᴇʀ'iɴ 3 iʟᴀ 10 ᴋᴀᴛı
    sıᴄᴀᴋʟıᴋ: -50 / -13ºC
  • 19:24 - 19:29
    Yaşam için gerekli tüm önemli elementler
    atmosferlerinin içerisinde tespit edilmiştir.
  • 19:32 - 19:33
    Üstelik bu bulutların içerisinde...
  • 19:33 - 19:38
    ...bazı katmanlar, yaşanabilirlik için
    ideal sıcaklık ve basıncı sağlayabilir.
  • 19:46 - 19:53
    Bu göklerde, rüzgârların onları uçurmasıyla
    havada kalan fotosentetik planktonlar olabilir.
  • 19:58 - 20:03
    Ve yeterli kuvvetle, bu rüzgârlar daha büyük,
    daha kompleks yaşamı bile destekleyebilir:
  • 20:06 - 20:07
    Yırtıcıları.
  • 20:15 - 20:20
    Sadece galaksimizde bile 25 milyardan
    fazla kahverengi cüce bulunmaktadır...
  • 20:20 - 20:24
    ...ve boyutları, araştırma için onları
    daha kolay bir hedef yapmaktadır.
  • 20:27 - 20:35
    Yaşam müzesindeki keşfedeceğimiz ilk örnek
    bir gezegenden bile gelmeyebilir.
  • 20:44 - 20:46
    Bu, çok önemli bir soruyu gündeme getiriyor:
  • 20:48 - 20:51
    “Ya hep yanlış yerlere bakıyorduysak?”
  • 20:53 - 20:56
    “Ya doğanın başka fikirleri varsa?”
  • 20:59 - 21:01
    ıı. sᴇʀɢi
  • 21:01 - 21:03
    ıı. sᴇʀɢi
    ʙiʟᴍᴇᴅiɢ̆iᴍiᴢ ʜᴀʟiʏʟᴇ ʏᴀşᴀᴍ
  • 21:03 - 21:08
    ıı. sᴇʀɢi
    ʙiʟᴍᴇᴅiɢ̆iᴍiᴢ ʜᴀʟiʏʟᴇ ʏᴀşᴀᴍ
    ᴇɢᴢᴏᴛiᴋ ʙiʏᴏᴋiᴍʏᴀʟᴀʀ
  • 21:21 - 21:22
    Evrenin çoğu kısmı...
  • 21:22 - 21:29
    ...sıvı su ve bildiğimiz hâliyle yaşamı oluşturan
    biyokimya için ya çok soğuk ya da çok sıcaktır.
  • 21:32 - 21:34
    Ama ön yargılarımızın bizleri
    yanıltmadığından emin olmak adına...
  • 21:35 - 21:37
    ...bakış açımızı genişletmeliyiz.
  • 21:39 - 21:46
    Yaşanabilir bölgenin dışına, bize düşmanca
    ve ölümcül görünen yerlere bakmalıyız.
  • 21:50 - 21:54
    Egzotik ortamlar, egzotik
    biyokimyalar gerektirecektir.
  • 21:54 - 21:57
    Ve karbonun çok yönlülüğüyle
    hiçbir element yarışamasa da...
  • 21:57 - 21:59
    ...ona çok yakın olan bir yarışmacı mevcuttur:
  • 22:00 - 22:08
    SİLİSYUM
    ᴇᴠʀᴇɴᴅᴇᴋi ᴇɴ ʙᴏʟ 8. ᴇʟᴇᴍᴇɴᴛ
    ᴘᴇʀiʏᴏᴛ: 3 / ᴘ-ʙʟᴏᴋ
    ᴀᴛᴏᴍ ᴀɢ̆ıʀʟıɢ̆ı: 28.086
    ᴇʀiᴍᴇ ɴᴏᴋᴛᴀsı: 1687 ᴋᴇʟᴠiɴ
    ᴋᴀʏɴᴀᴍᴀ ɴᴏᴋᴛᴀsı: 3538 ᴋᴇʟᴠiɴ
    ᴏ̈ᴢ ᴋᴜ̈ᴛʟᴇ: 2.3290 G/CM3
  • 22:08 - 22:11
    Silisyum, ilk bakışta karbona benzeyebilir.
  • 22:13 - 22:17
    Aynı dört yollu bağları o da oluşturur,
    ayrıca evrende bol miktarda bulunur.
  • 22:19 - 22:24
    Ancak daha yakından bakıldığında, bu iki
    elementin sahte ikizler olduğu ortaya çıkar.
  • 22:27 - 22:33
    Silisyum bağları daha zayıftır ve büyük kompleks
    moleküller oluşturmaya daha az meyillidir.
  • 22:36 - 22:41
    Buna rağmen, daha geniş bir
    sıcaklık aralığına dayanabilir...
  • 22:41 - 22:44
    ...ve acayip olasılıklar ortaya çıkarabilirler.
  • 22:47 - 22:54
    Karbon yerine silisyum bazlı yaşam,
    aşırı soğuğa daha dayanıklı olurdu.
  • 22:55 - 22:58
    Bu da, yepyeni bir sürü acayip form
    olabileceği anlamına gelmektedir.
  • 23:01 - 23:03
    Ancak silisyumun bir sorunu vardır:
  • 23:05 - 23:09
    Oksijenin varlığında kayaç hâline gelir.
  • 23:10 - 23:16
    Silisyumdan varlıklar, kayaca dönüşmekten
    kaçınmak için oksijensiz ortamlarda bulunabilir.
  • 23:16 - 23:19
    Satürn'ün donmuş uydusu Titan gibi mesela.
  • 23:19 - 23:23
    TİTAN
    sᴀᴛᴜ̈ʀɴ'ᴜ̈ɴ ᴜʏᴅᴜsᴜ
    ᴜᴢᴀᴋʟıᴋ: 1.2 ᴍiʟʏᴏɴ ᴋᴍ
    ᴋᴜ̈ᴛʟᴇ: 0.023x ᴅᴜ̈ɴʏᴀ
    sıᴄᴀᴋʟıᴋ: ~ -179ºC
  • 23:23 - 23:26
    Geniş sıvı metan ve etan gölleri...
  • 23:26 - 23:32
    ...silisyum bazlı yaşam veya diğer radikal
    biyokimyalar için ideal bir ortam olabilir.
  • 23:37 - 23:43
    Bol güneş ışığı olmayınca, Titan gibi dünyalardaki
    varlıklar büyük olasılıkla kemosentetik olur...
  • 23:43 - 23:46
    ...ve enerjilerini kayaçları
    parçalayarak elde ederdi.
  • 24:02 - 24:05
    Böylesi yaşam formları,
    aşırı yavaş metabolizmaya...
  • 24:05 - 24:08
    ...ve milyonlarca yıllık ömür
    sürelerine sahip olurdu.
  • 24:16 - 24:21
    Üstelik donmuş dünyalar egzotik
    yaşam için tek olası barınak değildir.
  • 24:23 - 24:26
    CoRoT-7B
    sᴜ̈ᴘᴇʀ ᴅᴜ̈ɴʏᴀ
    ᴜᴢᴀᴋʟıᴋ: ~ 520 ışıᴋ ʏıʟı
    ᴋᴜ̈ᴛʟᴇ: ~ 8x ᴅᴜ̈ɴʏᴀ
    sıᴄᴀᴋʟıᴋ: 1026-1526ºC
  • 24:26 - 24:32
    Yüksek sıcaklıklarda, sert silisyum-oksijen
    bağları daha esnek ve reaktif hâle gelir.
  • 24:33 - 24:35
    Bu da, daha dinamik bir kimyaya neden olur.
  • 24:40 - 24:43
    Bu, oldukça tuhaf bir düşünce öne sürüyor:
  • 24:44 - 24:49
    “Eriyik silisyum kayalarının içinde yaşayan
    silisyum bazlı yaşam formları olabilir.”
  • 25:01 - 25:06
    Teorik olarak bu canlı formları bir
    “gölge biyosferinin” parçası olarak...
  • 25:06 - 25:09
    ...Dünya'nın derinlerindeki magma
    odalarının içinde bile bulunabilir.
  • 25:12 - 25:13
    Eğer öyleyse...
  • 25:14 - 25:17
    ...uzaylılar tam da burnumuzun dibindedir.
  • 25:21 - 25:23
    Başka gölge biyosferlerinin de
    varlığı ileri sürülmüştür:
  • 25:24 - 25:28
    Yanımızda yaşayan, burada olduğunu
    dahi bilmediğimiz yaşam formlarının.
  • 25:28 - 25:34
    Buna, mevcut araçlarla tespit edilemeyecek
    kadar küçük olan RNA bazlı yaşam da dahildir.
  • 25:47 - 25:52
    Boş uzaydaki toz bulutları, yaşayan bir şeyler
    bulmayı bekleyeceğiniz son yer gibi görünebilir.
  • 25:54 - 25:59
    Ancak kozmik tozlar, bir tür iyonize gaz
    olan plazma ile temas kurduğunda...
  • 25:59 - 26:01
    ...tuhaf bir şey meydana gelir.
  • 26:06 - 26:07
    Simüle edilmiş koşullarda...
  • 26:07 - 26:14
    ...toz parçacıklarının kendiliğinden DNA'yı
    andıran sarmal yapılara dönüştüğü görülmüştür.
  • 26:19 - 26:23
    Bu plazma kristalleri, canlılara benzeyen
    davranışlar sergilemeye bile başlamıştır:
  • 26:24 - 26:29
    Çoğalma, daha kararlı formlara
    evrilme ve bilgi aktarma gibi.
  • 26:36 - 26:39
    Bu kristaller canlı kabul edilebilir mi peki?
  • 26:42 - 26:44
    Bazı araştırmacılara göre...
  • 26:44 - 26:49
    ...inorganik yaşam formu olarak nitelendirilmek
    için gerekli olan tüm kriterleri karşılamaktalar.
  • 26:52 - 26:57
    Şimdiye dek bunları sadece bilgisayar
    simülasyonlarında gözlemleyebildik.
  • 26:58 - 27:05
    Ancak bazı kişiler, onları Uranüs'ün halkalarındaki
    buz parçacıklarında bulabileceğimizi düşünmekte.
  • 27:12 - 27:16
    Plazma, maddenin evrendeki en yaygın hâlidir.
  • 27:18 - 27:23
    Kompleks evrilen plazma kristalleri gerçekten
    varsa ve yaşam olarak kabul edilebilirse eğer...
  • 27:23 - 27:26
    ...yaşamın en yaygın formu olabilirler.
  • 27:38 - 27:47
    Veya belki de yaşam, tam zıt bir ortamda,
    ölü yıldızların kalbinde gizleniyor olabilir.
  • 27:51 - 27:53
    Dev yıldızlar patladığında...
  • 27:53 - 27:58
    ...bazıları içlerine çökerek “nötron yıldızı”
    denen aşırı yoğun çekirdeklere dönüşür.
  • 27:58 - 28:02
    İyice sıkıştırılmış, aşırı ağır olan
    atom çekirdekleridir bunlar.
  • 28:02 - 28:06
    PSR B1509-58
    ɴᴏ̈ᴛʀᴏɴ ʏıʟᴅıᴢı
    ᴜᴢᴀᴋʟıᴋ: 17.000 ışıᴋ ʏıʟı
    ᴅᴏ̈ɴᴜ̈ş ᴏʀᴀɴı: sᴀɴiʏᴇᴅᴇ 7 ᴅᴇғᴀ
  • 28:06 - 28:08
    Yüzeylerindeki koşullar akıllara
    durgunluk verecek seviyededir.
  • 28:09 - 28:13
    Yerçekimleri, Dünya'nınkinden
    100 MİLYAR kat daha güçlüdür!
  • 28:16 - 28:20
    Fakat demirden oluşan kabuklarının
    altında tuhaf bir şey yer almaktadır:
  • 28:21 - 28:26
    Nötronlar ve atomaltı parçacıklardan
    oluşan sıcak ve yoğun bir okyanus.
  • 28:34 - 28:37
    Elektron kabuklarından sıyrılan bu çekirdekler...
  • 28:37 - 28:40
    ...tamamıyla değişik kimya
    kanunlarına boyun eğerdi.
  • 28:41 - 28:43
    Bu kimya, elektromanyetik kuvvete değil...
  • 28:43 - 28:47
    ...çekirdekleri birbirlerine kaynaştıran
    güçlü nükleer kuvvete dayanırdı.
  • 28:50 - 28:55
    Teorik olarak, bu parçacıklar daha büyük
    makro çekirdekler oluşturmak için birleşip...
  • 28:55 - 28:59
    ...sonrasında da, daha bile büyük
    süper çekirdeklere dönüşebilirler.
  • 29:07 - 29:12
    Eğer öyleyse, bu hayret verici ortam
    yaşamın temel koşullarını taklit edebilir.
  • 29:13 - 29:17
    Karmaşık bir parçacık okyanusunda
    yüzen ağır nükleon molekülleri.
  • 29:23 - 29:26
    Bilim insanlarının bazıları hayal dahi
    edilemeyecek şeyler öne sürmüştür:
  • 29:27 - 29:31
    “Tuhaf parçacık denizinde sürüklenen...
  • 29:31 - 29:36
    ...akıl almaz derecede hızlı yaşayan, gelişen
    ve ölen egzotik yaşam formları var olabilir.”
  • 29:56 - 30:01
    Böylesi tuhaf varlıkları keşfedebilmenin
    mümkünatı yoktur herhalde.
  • 30:03 - 30:08
    Fakat bunlardan bile daha egzotik bir
    yaşam formu bulabilme umudu olabilir.
  • 30:19 - 30:23
    Yaşam, doğal yollarla evrimleşmek
    zorunda olan bir şey değildir.
  • 30:26 - 30:28
    Tasarlanabilir.
  • 30:42 - 30:46
    Ve evrimsel sürecin içine
    zekâ da dahil edilince...
  • 30:46 - 30:49
    ...Pandora'nın kutusu açılır.
  • 31:06 - 31:09
    Tipik biyolojik sınırlamalardan kurtulunca...
  • 31:09 - 31:14
    ...sentetik ve makine bazlı yaşam, diğer tüm
    yaşam formlarından daha başarılı olabilir.
  • 31:17 - 31:21
    Uzay boşluğu da dahil olmak üzere
    neredeyse her yerde gelişebilir.
  • 31:21 - 31:26
    Bunun sonucunda, biyolojik canlılar tarafından
    ulaşılamayan büyük olasılıklar ortaya çıkabilir.
  • 31:32 - 31:35
    Üstelik doğal seçilimin düşük
    hızıyla karşılaştırıldığında...
  • 31:35 - 31:42
    ...teknolojik evrim katlanarak hızlı büyümeye,
    uyarlanabilirliğe ve dirençliliğe olanak sağlar.
  • 31:56 - 31:57
    Bazı tahminlere göre...
  • 31:57 - 32:04
    ...kendini kopyalayan otonom makineler, bir galaksiyi
    1 milyon yıl gibi çok kısa bir sürede kolonileştirebilir.
  • 32:19 - 32:23
    Hiper zekâya sahip yaşamın, kendisine nasıl
    bir vücut belirleyeceğini tahmin edemeyiz.
  • 32:27 - 32:30
    Fakat teorik olarak, yakınsak
    evrim eylem hâlinde olabilir.
  • 32:32 - 32:38
    Elektriksel nitelikleri, silisyumu makine
    zekâsı için evrensel bir dayanak kılabilir.
  • 32:39 - 32:42
    Bu, biyolojik yetersizlikleri için bir telafi olabilir.
  • 33:03 - 33:05
    Tüm potansiyel avantajlarıyla,
  • 33:05 - 33:08
    Tüm potansiyel avantajlarıyla, mekanik
    yaşam evrensel bir son nokta olabilir:
  • 33:08 - 33:16
    Evrimsel sürecin doruk noktası.
  • 33:48 - 33:49
    13.8 MiLYAR YIL
    ᴅüɴʏᴀ'ᴅᴀᴋi ʏᴀşᴀᴍ
  • 33:49 - 33:53
    ᴅüɴʏᴀ'ᴅᴀᴋi ʏᴀşᴀᴍ
  • 33:53 - 33:55
    Kâinat yaşlandıkça...
  • 33:55 - 33:58
    ...belki de makine zekâsı, hâkim güç olacak...
  • 33:59 - 34:04
    ...ve doğal olarak meydana gelen biyolojik yaşam,
    ilginç bir başlangıç noktası olarak görülecektir.
  • 34:10 - 34:13
    Belki de bu geçişe biz öncülük edeceğiz...
  • 34:13 - 34:15
    ...ve insanoğlunun bu büyük deneyi...
  • 34:15 - 34:20
    ...her yere yayılmış olan galaksiler arası bir
    yaşam zincirinin sadece ilk halkası olacaktır.
  • 34:51 - 35:02
    Tüm bunların sonunda, dünya dışı yaşam
    müzesinde bildiğimiz tek canlılar hâlâ biziz.
  • 35:07 - 35:10
    Kendimizi gerçekten tanımak için şunu bilmemiz gerek:
  • 35:10 - 35:14
    Kendimizi gerçekten tanımak için şunu bilmemiz gerek:
    Bir tek biz mi varız?
  • 35:28 - 35:30
    Loren Eiseley'in şöyle bir sözü vardır:
  • 35:30 - 35:37
    “İnsan, başka bir gözden kendi yansımasını
    görünceye dek kendisi ile tanışmış olmaz.”
  • 35:39 - 35:43
    “Günün birinde o göz, belki de
    akıllı bir uzaylıya ait olabilir.”
  • 35:46 - 35:51
    “Ve dar evrim görüşümüzden
    ne kadar çabuk kurtulursak...
  • 35:52 - 36:00
    ...nihai kökenlerimizi ve varış noktalarımızı
    o kadar çabuk hakiki şekilde keşfedebiliriz.”
  • 36:04 - 36:08
    Nelerle karşılaşabileceğimizi gördük.
  • 36:10 - 36:13
    Üstelik onları nasıl bulabileceğimizi de biliyoruz.
  • 36:16 - 36:18
    Geriye yapacak tek bir şey kaldı.
  • 36:22 - 36:26
    Arayışa başlamak.
  • 36:27 - 36:31
    ᴛüʀᴋçᴇ çᴇᴠiʀi:
    @yigithan.kilinc
  • 36:33 - 36:49
    ᴍᴇʟᴏᴅʏsʜᴇᴇᴘ ᴛᴀʀᴀғıɴᴅᴀɴ ʜᴀᴢıʀʟᴀɴᴍışᴛıʀ
  • 36:49 - 36:52
    sᴇsʟᴇɴᴅiʀᴇɴ:
    Will Crowley
  • 36:52 - 36:55
    ᴋᴏɴsᴇᴘᴛ, ᴍüᴢiᴋ & ɢöʀsᴇʟʟᴇʀ:
    Melodysheep (John D. Boswell)
  • 36:55 - 37:00
    ᴇᴋsᴛʀᴀ ɢöʀsᴇʟʟᴇʀ:
    Lynn Huberty
    Tim Stupak
    NASA
    Evolve
  • 37:00 - 37:05
    ᴋᴏɴᴜşᴍᴀᴄıʟᴀʀ:
    Nick Lane
    Jonathan Losos
    Caleb Scharf
    Jack Cohen
    Jil Tarter
  • 37:05 - 37:12
    öᴢᴇʟ ᴏʟᴀʀᴀᴋ ᴛᴇşᴇᴋᴋüʀʟᴇʀ:
    Juan Benet
    Rowdy Jansen
    Lynn Huberty
    Tim Stupak
    Joel Edwards
    Patreon destekçilerim
  • 37:12 - 37:16
    Projeyi buradan destekleyin:
    patreon.com/melodysheep
  • 37:30 - 37:38
    öᴛᴇᴅᴇᴋi ʏᴀşᴀᴍ'ıɴ sᴏɴʀᴀᴋi ʙöʟüᴍüɴᴅᴇ:
    • ᴢᴇᴋi ʏᴀşᴀᴍʟᴀ ʙᴀɢ̆ʟᴀɴᴛıʏᴀ ɢᴇçᴍᴇ
    • ɢᴀʟᴀᴋsiʟᴇʀ ᴀʀᴀsı ᴜʏɢᴀʀʟıᴋʟᴀʀ
    • ᴇᴠʀᴇɴiɴ sᴏɴᴜɴᴅᴀ ʜᴀʏᴀᴛᴛᴀ ᴋᴀʟᴍᴀ
  • 37:39 - 37:46
    Müzikler çok yakında tüm
    büyük platformlarda.
  • 37:47 - 37:54
    Sonraki bölümü buradan destekleyin:
    patreon.com/melodysheep
Title:
LIFE BEYOND II: The Museum of Alien Life (4K)
Description:

more » « less
Video Language:
English
Duration:
38:00

Turkish subtitles

Revisions Compare revisions