Christopher McDougall: Koşmak için mi yaratıldık?
-
0:00 - 0:03Koşmak: Basit. Sağ, sol, sağ, sol -- değil mi?
-
0:03 - 0:05Yani, bunu iki milyon yıldır yapıyoruz.
-
0:05 - 0:08Uzun zaman önce söylenmemiş ya da yapılmamış
-
0:08 - 0:10birşeyler söyleyeceğimi
-
0:10 - 0:13varsaymak biraz küstahça görünebilir.
-
0:13 - 0:15Ama keşfettim ki, koşmakla ilgili güzel şey şu;
-
0:15 - 0:17bu etkinlik sırasında sürekli
-
0:17 - 0:19acayip birşeyler oluyor.
-
0:19 - 0:22Örnekle anlatayım: Birkaç ay önce, New York City Maratonu'nu gördüyseniz,
-
0:22 - 0:24garanti ederim ki,
-
0:24 - 0:27hiç kimsenin daha önce görmediği birşey gördünüz.
-
0:27 - 0:29Derartu Tulu adında Etiyopyalı bir kadın
-
0:29 - 0:31başlama çizgisinde göründü.
-
0:31 - 0:3337 yaşındaydı,
-
0:33 - 0:358 yıl içinde herhangi bir maraton filan kazanmamıştı,
-
0:35 - 0:37ve daha birkaç ay önce
-
0:37 - 0:39bebek doğururken neredeyse ölüyordu.
-
0:39 - 0:42Derartu Tulu sporu bırakıp emekli olmaya hazırdı.
-
0:42 - 0:44Ama dişini tırnağına takıp
-
0:44 - 0:46son bir hesaplaşma için
-
0:46 - 0:48büyük bir koşuda şansını denemeye karar verdi.
-
0:48 - 0:50New York City Maratonu'nda.
-
0:50 - 0:53Ancak -- Derartu Tulu için kötü haber -- aynı hedefe sahip başkaları da vardı.
-
0:53 - 0:55Örneğin, Olimpiyat altın madalyası sahibi
-
0:55 - 0:58Paula Radcliffe -- o bir canavardı.
-
0:58 - 1:02Açık arayla, gelmiş geçmiş en hızlı kadın maratoncu.
-
1:02 - 1:04Erkekler dünya rekorunun sadece 10 dakika gerisinde.
-
1:04 - 1:07Diyebiliriz ki Paula Radcliffe, geçilemez.
-
1:07 - 1:09Girdiği yarış buydu.
-
1:09 - 1:12Tabanca patladığında, kaybetmeye mahkum demeye bile gerek yok.
-
1:12 - 1:14Mahkumdan daha mahkumdu.
-
1:14 - 1:16Ama, bizim mahkum-mahkum sıkı çıkar.
-
1:16 - 1:1926 millik (42 km) yarışın 22. milinde
-
1:19 - 1:21Derartu Tulu
-
1:21 - 1:23lider grup içindedir.
-
1:23 - 1:26İşte acayip şey, orada olur.
-
1:26 - 1:29Paula Radcliffe, büyük ödül çekini
-
1:29 - 1:32Derartu Tulu'nun kaybeden ellerinden alıp eve götürmesi kesin olan kişi
-
1:32 - 1:35birden bire bacağını tutar ve geride kalmaya başlar.
-
1:35 - 1:37Böyle bir durumda yapmamız gerekeni hepimiz biliyoruz, öyle değil mi?
-
1:37 - 1:39Dirseğinizle çenesine şöyle bir çarpıp
-
1:39 - 1:41bitiş çizgisine doğru uçarsınız.
-
1:42 - 1:44Derartu Tulu, bu senaryoyu çöpe attı.
-
1:44 - 1:46Uçup gitmek yerine,
-
1:46 - 1:48o da geride kalır, Paula Radcliffe'i tutar
-
1:48 - 1:50ve der ki, "Haydi. Bizimle gel. Yapabilirsin."
-
1:50 - 1:52Ve Paula Radcliffe, maalesef, bunu başarır.
-
1:52 - 1:54Lider grubu yakalar
-
1:54 - 1:56ve bitiş çizgisine doğru hamle yapar.
-
1:56 - 1:58Ama sonra, yeniden geriye düşer.
-
1:58 - 2:00İkinci kez, Derartu Tulu onu yakalar ve çekmeye çalışır.
-
2:00 - 2:02Ve o noktada Paula Radcliffe der ki,
-
2:02 - 2:04"Ben bittim. Koş."
-
2:04 - 2:07Bu masal gibi bir hikaye, ve sonunu hepimiz biliriz.
-
2:07 - 2:09Çeki kaybeder,
-
2:09 - 2:11ama eve daha büyük ve daha önemli birşeyle döner.
-
2:11 - 2:14Ancak, Derartu Tulu senaryoyu bir kez daha bozar.
-
2:14 - 2:17Kaybetmek yerine, lider grubu da geride bırakır ve kazanır.
-
2:17 - 2:19New York City Maratonu'nu kazanır
-
2:19 - 2:21ve eve büyük bir ödül çekiyle döner.
-
2:21 - 2:23Kalbimizi ısıtan bir hikaye bu.
-
2:23 - 2:25Ama biraz daha derine bakarsanız,
-
2:25 - 2:28orada olan biteni merak edebilirsiniz.
-
2:28 - 2:30Bir aykırılık, aynı organizma içinde iki kez tekrar ediyorsa,
-
2:30 - 2:32bu tesadüf değildir.
-
2:32 - 2:35Yarıştaki herkesten daha yarışçı ve daha şefkatli birisi varsa
-
2:35 - 2:38yine, bu tesadüf değildir.
-
2:38 - 2:41Bana ayakları perdeli ve solungaçlı bir yaratık gösterirseniz,
-
2:41 - 2:43bir şekilde suyla ilgisi olduğunu bilirim.
-
2:43 - 2:46Öyle bir kalbi olan birisi varsa, ortada bir tür bağlantı olmalı.
-
2:46 - 2:48Ve bunun cevabı, bence
-
2:48 - 2:51Meksika'daki Bakır Kanyonlar'da bulunabilir.
-
2:51 - 2:53Orada, uzak bir kabile,
-
2:53 - 2:55Tarahumara yerlileri yaşıyor.
-
2:55 - 2:58Tarahumaralar, üç konuda dikkat çekiciler.
-
2:58 - 3:00Birincisi,
-
3:00 - 3:02son 400 yıl içinde
-
3:02 - 3:04temel hiçbir değişim geçirmemişler.
-
3:04 - 3:07İspanyol istilacılar Kuzey Amerika'ya ulaştığında, iki seçenek vardı:
-
3:07 - 3:10Ya savaşıp karşı koymak, ya da kaçıp uzaklaşmak.
-
3:10 - 3:12Mayalar ve Aztekler savaştılar.
-
3:12 - 3:15Bu nedenle bugün çok az Maya ve Aztek var.
-
3:15 - 3:17Tarahumaralar'ın farklı bir stratejisi vardı.
-
3:17 - 3:19Kaçtılar ve saklandılar.
-
3:19 - 3:21Labirent yapıdaki
-
3:21 - 3:23kanyonlardan oluşan örümcek ağı sisteminde,
-
3:23 - 3:25Bakır Kanyonlar'da.
-
3:25 - 3:28Ve 1600'lerden beri orada kaldılar,
-
3:28 - 3:32hep oldukları şekilde.
-
3:32 - 3:35Tarahumaralar hakkındaki ikinci dikkat çekici şey şu ki,
-
3:35 - 3:38ilerleyen yaşlarında dahi -- 70-80 yaşlarında --
-
3:38 - 3:40maratonlar değil
-
3:40 - 3:42mega-maratonlar koşuyorlar.
-
3:42 - 3:4426 mil (42 km) değil,
-
3:44 - 3:47her seferinde 100-150 mil (160-240 km) koşuyorlar,
-
3:47 - 3:50hem de bir sakatlık ya da sorun yaşamadan.
-
3:50 - 3:52Tarahumaralar hakkındaki son dikkat çekici şey de şu ki,
-
3:52 - 3:54bugün üzerinde konuşacağımız tüm şeylerden,
-
3:54 - 3:56-- çözmeye çalışmak için
-
3:56 - 3:59tüm teknolojimiz ve beyin gücümüzle uğraştığımız
-
3:59 - 4:01kalp hastalığı, kolesterol ve kanser,
-
4:01 - 4:04suç, savaş, şiddet ve klinik depresyon --
-
4:04 - 4:07tüm bunlardan Tarahumaralar'ın haberi bile yoktur.
-
4:07 - 4:09Onlar özgürdür
-
4:09 - 4:11tüm bu 'modern' hastalıklardan.
-
4:11 - 4:13Peki bağlantısı nedir?
-
4:13 - 4:15Yine, aykırılıklardan bahsediyoruz.
-
4:15 - 4:17Burada bir tür neden - sonuç ilişkisi olmalı.
-
4:17 - 4:19Bilim insanlarından oluşan takımlar,
-
4:19 - 4:21Harvard ve Utah üniversitelerinde
-
4:21 - 4:23beyinlerini sonuna kadar zorlayarak
-
4:23 - 4:26Tarahumaraların her zaman bilegeldiği şeyi anlamaya çalışıyorlar.
-
4:26 - 4:29Aynı tür gizemleri çözmeye çalışıyorlar.
-
4:29 - 4:32Ve bir kez daha, gizem gizem içinde.
-
4:32 - 4:35Belki de Derartu Tulu ve Tarahumaralar da
-
4:35 - 4:38üç başka gizem içine sarmalanmış, ve böyle sürüp gidiyor:
-
4:38 - 4:40Üç şey -- eğer yanıtlarını biliyorsanız, gelin ve mikrofonu alın.
-
4:40 - 4:42Çünkü başka hiç kimse bilmiyor.
-
4:42 - 4:45Eğer siz biliyorsanız, dünyadaki herkesten daha akıllısınız.
-
4:45 - 4:47Birinci gizem şu:
-
4:47 - 4:50İki milyon yıl önce, insan beyni boyut olarak bir patlama yaşadı.
-
4:50 - 4:52Australopithecus'un bezelye boyutlarında minik bir beyni vardı.
-
4:52 - 4:54Birden insanlar sahneye çıktı -- Homo erectus --
-
4:54 - 4:56büyük, eski koca kafa.
-
4:56 - 4:58O büyüklükte bir beyne sahip olmak için,
-
4:58 - 5:01yoğunlaştırılmış bir enerji kaynağına ihtiyacınız vardır.
-
5:01 - 5:03Diğer bir deyişle, ilk insanlar ölü hayvanları yiyiyordu.
-
5:03 - 5:05Tartışma yok, bu bir gerçek.
-
5:05 - 5:07Tek sorun şu ki,
-
5:07 - 5:10ilk keskin silahlar ancak 200,000 yıl kadar önce ortaya çıktı.
-
5:10 - 5:13Yani bir şekilde, neredeyse iki milyon yıl boyunca
-
5:13 - 5:16hayvanları herhangi bir silah kullanmadan öldürdük.
-
5:16 - 5:18Kullandığımız şey kuvvetimiz de değildi
-
5:18 - 5:20çünkü biz ormandaki en büyük süt çocuklarıydık.
-
5:20 - 5:22Tüm diğer hayvanlar bizden daha güçlüdür.
-
5:22 - 5:25Sivri dişleri, pençeleri vardır. Çevik ve hızlıdırlar.
-
5:25 - 5:28Biz Usain Bolt'un hızlı olduğunu sanırız. Bir sincap bile Usain Bolt'a dersini verebilir.
-
5:28 - 5:30Hızlı değiliz.
-
5:30 - 5:32Şu Olimpik bir oyun olabilirdi: Bir sincabı salıverin,
-
5:32 - 5:35kim yakalarsa altın madalya alsın.
-
5:35 - 5:38Yani silah yok, hız yok, kuvvet yok, sivri diş yok, pençe yok.
-
5:38 - 5:41Bu hayvanları nasıl öldürüyorduk? Birinci gizem.
-
5:41 - 5:43İkinci gizem:
-
5:43 - 5:46Kadınlar uzun süredir Olimpiyatlara katılıyorlar.
-
5:46 - 5:48Ama tüm kadın kısa mesafe koşucularının dikkat çekici özelliği,
-
5:48 - 5:50hepsi kötüdür, berbattırlar.
-
5:50 - 5:52Bu gezegene hızlı bir kadın yoktur
-
5:52 - 5:54ve asla da olmamıştır.
-
5:54 - 5:571 mili (1.6 km) en kısa sürede koşan kadın, 4.15'te koştu.
-
5:57 - 5:59Şuradan hangi liseli genci çevirsem
-
5:59 - 6:014.15'ten daha iyi koşar.
-
6:01 - 6:03Bir nedenle, gerçekten yavaşsınız!
-
6:03 - 6:05(Gülüşmeler)
-
6:05 - 6:08Ama az önce bahsettiğimiz maratona geldiğinizde --
-
6:08 - 6:10maraton koşmanıza sadece 20 yıldır izin veriliyor.
-
6:10 - 6:12Çünkü 1980'lerden önce
-
6:12 - 6:15tıp bilimi derdi ki, eğer bir kadın 26 mil (42 km) koşmayı denerse --
-
6:15 - 6:1726 mil koşmayı denerseniz ne olacaktı, bilen var mı?
-
6:17 - 6:211980'lerden önce maraton koşmanızın neden yasak olduğunu?
-
6:21 - 6:24(Bir dinleyici: Rahmi yırtılırdı.) Rahmi yırtılırdı.
-
6:24 - 6:26Evet. Üreme organlarınız yırtılırdı.
-
6:26 - 6:29Rahmi vücudundan düşecekti, kelimenin tam anlamıyla.
-
6:29 - 6:31Çok sayıda maratonda bulundum,
-
6:31 - 6:33ama henüz düşeni görmedim.
-
6:33 - 6:36(Gülüşmeler)
-
6:36 - 6:39Sonuçta, sadece 20 yıldır kadınların maraton koşmasına izin veriliyor.
-
6:39 - 6:41Bu çok kısa öğrenme eğrisinde,
-
6:41 - 6:44sizler yırtılan organlardan kalkıp,
-
6:44 - 6:4610 dakika yakınına kadar geldiniz
-
6:46 - 6:48erkek dünya rekorunun.
-
6:48 - 6:50Sonra 26 milin ötesine geçersek,
-
6:50 - 6:53tıp biliminin insanlar için ölümcül olduğunu söylediği mesafelere --
-
6:53 - 6:55hatırlayın, Pheidippides 26 mil koştuğunda öldü --
-
6:55 - 6:5750 ve 100 mile (80-160 km) geldiğinizde,
-
6:57 - 6:59birden oyun değişir.
-
6:59 - 7:02Ann Trason, Nikki Kimball ya da Jenn Shelton gibi bir koşucuyu alıp,
-
7:02 - 7:0550 ya da 100 millik bir mesafede yarıştırıp, rakip dünyada kim olursa olsun
-
7:05 - 7:07kimin kazanacağına dair bahse girebilirsiniz.
-
7:07 - 7:09Size bir örnek vereceğim.
-
7:09 - 7:11Birkaç yıl önce, Emily Baer
-
7:11 - 7:13Hardrock 100 adlı bir yarışa katıldı. (100 mil=160 km)
-
7:13 - 7:16Yarışın adı herşeyi açıklıyor.
-
7:16 - 7:18Bu yarışı bitirmeniz için size 48 saat veriyorlar.
-
7:18 - 7:20Emily Baer, 500 koşucu içinde yarışı
-
7:20 - 7:22ilk 10 içinde, sekizinci olarak bitirdi.
-
7:22 - 7:24Hem de her bir yardım noktasında durup
-
7:24 - 7:27bebeğini emzirdiği hâlde -- yarış sırasında.
-
7:27 - 7:29Ve buna rağmen, 492 kişiyi geçti.
-
7:29 - 7:31Son gizem: Nasıl oluyor da kadınlar
-
7:31 - 7:33mesafe arttıkça güçleniyor?
-
7:33 - 7:35Üçüncü gizem şu:
-
7:35 - 7:38Utah Üniversitesi'nde, maraton koşanların
-
7:38 - 7:40bitiriş zamanlarını izlemeye başladılar.
-
7:40 - 7:42Buldular ki,
-
7:42 - 7:44eğer maraton koşmaya 19 yaşında başlarsanız,
-
7:44 - 7:46her yıl gittikçe hızlanırsınız,
-
7:46 - 7:4827 yaşınızda zirvenize ulaşıncaya kadar.
-
7:48 - 7:50Bundan sonra,
-
7:50 - 7:52zamanla geri düşer
-
7:52 - 7:54ve yavaşlamaya başlarsınız,
-
7:54 - 7:5719 yaşınızda koştuğunuz hıza geri gelene kadar.
-
7:57 - 7:59Yani yaklaşık 7-8 yılda zirvenize ulaşır,
-
7:59 - 8:01sonra yavaşça zirveden iner,
-
8:01 - 8:04başladığınız noktaya dönersiniz.
-
8:04 - 8:07Bu hıza dönmenizin de yine 8 yıl süreceğini düşünebilirsiniz,
-
8:07 - 8:10ya da 10 yıl -- hayır, cevap 45 yıldır.
-
8:10 - 8:1264 yaşında erkekler ve kadınlar
-
8:12 - 8:1519 yaşlarında koştukları kadar hızlı koşarlar.
-
8:15 - 8:18Başka hangi fiziksel etkinlikte
-
8:18 - 8:22-- lütfen golf demeyin, zor birşey olsun --
-
8:22 - 8:24ileri yaştaki yaşlılar
-
8:24 - 8:27delikanlı performansı sergiler?
-
8:27 - 8:29İşte size üç gizem.
-
8:29 - 8:31Bu bulmacada öyle bir parça olabilir mi ki,
-
8:31 - 8:33tüm bunları açıklasın?
-
8:33 - 8:35Ne zaman biri tarih öncesine bakarak
-
8:35 - 8:38size küresel bir yanıt vermeyi denerse gerçekten dikkatli olmalısınız.
-
8:38 - 8:40Çünkü, ne de olsa tarih öncesi olduğundan,
-
8:40 - 8:42canınız ne isterse söyleyip sıvışabilirsiniz.
-
8:42 - 8:44Ama ben size şunu sunacağım:
-
8:44 - 8:46Bu bulmacanın tam ortasına öyle bir parça koyabilirsiniz ki,
-
8:46 - 8:49birdenbire tutarlı bir resim oluşmaya başlar.
-
8:49 - 8:51Eğer merak ediyorsanız, Tarahumaralar neden savaşmıyor
-
8:51 - 8:53ve kalp hastalığından ölmüyor,
-
8:53 - 8:56neden Derartu Tulu adlı fakir bir Etiyopyalı kadın
-
8:56 - 8:59aynı anda hem en şefkatli, hem de en yarışçı kişi olabiliyor,
-
8:59 - 9:01ve nasıl bir şekilde
-
9:01 - 9:03silahlarımız olmadan yiyecek bulabiliyoruz?
-
9:03 - 9:05Belki bunların nedeni,
-
9:05 - 9:08biz her ne kadar kendimizi evrenin hâkimleri saysak da,
-
9:08 - 9:10aslında sadece
-
9:10 - 9:12bir av köpeği sürüsü olmak üzere evrimleşmiş olmamızdır.
-
9:12 - 9:14Belki evrimimiz,
-
9:14 - 9:16bir av sürüsü hayvanı olmaktı.
-
9:16 - 9:18Çünkü vahşi doğada sahip olduğumuz tek avantaj,
-
9:18 - 9:20-- sivri dişlerimiz, pençelerimiz ya da hızımız değil --
-
9:20 - 9:23gerçekten iyi yaptığımız tek şey, terlemektir.
-
9:23 - 9:26Terli ve kokmuş olmakta gerçekten iyiyiz.
-
9:26 - 9:29Dünyadaki tüm diğer memelilerden daha iyi terleriz.
-
9:29 - 9:31Bu durum
-
9:31 - 9:33sosyal hayatta biraz rahatsızlık yaratsa da,
-
9:33 - 9:35iş koşmaya geldiğinde,
-
9:35 - 9:38yüksek sıcaklıklarda yapılan uzun mesafelerde
-
9:38 - 9:41fevkaladeyiz, dünyanın en iyisiyiz.
-
9:41 - 9:43Sıcak bir günde bir atı çıkarın,
-
9:43 - 9:455-6 mil sonra, atın önünde bir seçim vardır.
-
9:45 - 9:48Ya nefes alacak, ya da serinleyecektir.
-
9:48 - 9:50Ancak ikisini birden yapamaz -- biz yapabiliriz.
-
9:50 - 9:53Peki ya bir av sürüsü hayvanı olarak evrimleştiysek?
-
9:53 - 9:57Bu dünyadaki tek doğal avantajımız,
-
9:57 - 9:59bir grup olarak biraraya gelip
-
9:59 - 10:02Afrika bozkırlarında bir antilop seçip
-
10:02 - 10:05sürü hâlinde onun ölümüne kadar koşmaksa?
-
10:05 - 10:07Tüm yapabildiğimiz budur;
-
10:07 - 10:09sıcak bir günde gerçekten uzağa koşabiliriz.
-
10:09 - 10:12Eğer bu doğruysa, doğru olması gereken birkaç şey daha var.
-
10:12 - 10:15Bir av sürüsünün kilit kavramı "sürüdür"
-
10:15 - 10:17Tek başınıza gider de bir antilop kovalamaya kalkarsanız,
-
10:17 - 10:20Size garanti ederim ki, bozkırda iki ceset olacaktır.
-
10:20 - 10:22Birlikte çalışmak için bir sürüye ihtiyacınız var.
-
10:22 - 10:24Orada 64-65 yaşındakilere ihtiyacınız var,
-
10:24 - 10:26bu işi uzun süredir yapanlar onlar.
-
10:26 - 10:28Hangi antilobu yakalamaya çalışacağınızı onlar anlar.
-
10:28 - 10:31Antiloplar patlayıp dağılır, sonra yeniden toplanır.
-
10:31 - 10:33O uzman izcilerin sürünün bir parçası olması gerekir.
-
10:33 - 10:3510 mil geride olamazlar.
-
10:35 - 10:37Kadınların ve ergenlerin orada olması gerekir.
-
10:37 - 10:40Çünkü hayatınızda hayvan proteininden en çok yararlandığınız iki zaman
-
10:40 - 10:43emziren bir anne ya da gelişen bir ergen olduğunuz zamandır.
-
10:43 - 10:45Antilop orada ölü yatarken,
-
10:45 - 10:47onu yemek isteyen insanların 50 mil (80 km) uzakta olması anlamsız.
-
10:47 - 10:49Onların da sürünün parçası olması gerekli.
-
10:49 - 10:51O gücünün zirvesindeki, 27 yaşındaki
-
10:51 - 10:53avı indirmeye hazır gençlere de ihtiyacınız var.
-
10:53 - 10:55Ve o yeni yetmelere de ihtiyacınız var,
-
10:55 - 10:57tüm süreci yaşayarak öğrenmeleri için.
-
10:57 - 10:59Sürü birarada kalır.
-
10:59 - 11:02Doğru olması gereken bir başka şey: bu sürü gerçekten maddeci olamaz.
-
11:02 - 11:05Antilobu kovalamaya çalışırken, tüm ıvır zıvırınızı peşinizde sürükleyemezsiniz.
-
11:05 - 11:08Huzursuz bir sürü olamazsınız, kin güdemezsiniz.
-
11:08 - 11:10Mesela "O herifin antilobunu kovalamıyorum.
-
11:10 - 11:12Beni gıcık etti. Gitsin kendi kovalasın." diyemezsiniz.
-
11:12 - 11:15Sürü, egosunu yutabilmeli,
-
11:15 - 11:17işbirliği içinde çalışabilmeli.
-
11:17 - 11:20Sonuçta ortaya çıkan, diğer bir deyişle,
-
11:20 - 11:22dikkat çekici derecede benzer
-
11:22 - 11:24Tarahumaralar'a.
-
11:24 - 11:26Öyle bir kabile ki değişmeden kalmış
-
11:26 - 11:28taş devrinden beri.
-
11:28 - 11:30Gerçekten geçerli bir iddia şu ki,
-
11:30 - 11:32belki de Tarahumaralar'ın yaptığı,
-
11:32 - 11:35hepimizin iki milyon yıl boyunca yaptığı şeydir.
-
11:35 - 11:38Modern zamanda yoldan çıkmış olanlar bizleriz.
-
11:38 - 11:41Bilirsiniz, koşmaya uzak, yabancı birşey gibi bakarız.
-
11:41 - 11:44Önceki gece pizza yediğiniz için yerine getirmeniz gereken bir ceza.
-
11:44 - 11:46Ama belki de başka birşeydir.
-
11:46 - 11:49Belki de sahip olduğumuz bu doğal avantajımızı alıp
-
11:49 - 11:51bozan bizleriz.
-
11:51 - 11:54Nasıl bozuyoruz? Herhangi birşeyi nasıl bozarız?
-
11:54 - 11:56Ondan para kazanmaya çalışarak.
-
11:56 - 11:58Kutulayıp, paketleyip daha iyi hâle getirmeye
-
11:58 - 12:00ve insanlara satmaya çalışırız.
-
12:00 - 12:02Olan da budur
-
12:02 - 12:04bizler o süslü-yastıklı şeyleri yaratmaya başladığımızda.
-
12:04 - 12:07Koşu ayakkabısı denen, koşmayı daha iyi hâle getirecek şeyleri.
-
12:07 - 12:10Koşu ayakkabılarının şahsen beni sinirlendirmesinin nedeni,
-
12:10 - 12:13onlardan bir milyon tane almış ve sakatlanıp durmuş olmamdır.
-
12:13 - 12:15Ve sanırım, eğer burada koşan birileri varsa --
-
12:15 - 12:17daha az önce Carol ile bir konuşmam oldu;
-
12:17 - 12:20iki dakika konuştuk ve konu plantar fasciitis'e (taban rahatsızlığı) geldi.
-
12:20 - 12:23Bir koşucuyla konuşursanız, garanti ederim ki 30 saniyede
-
12:23 - 12:25konu sakatlığa gelir.
-
12:25 - 12:28Peki eğer insanlar koşucu olarak evrimleştiyse, bu bizim tek doğal avantajımızsa,
-
12:28 - 12:31neden bu kadar kötüyüz? Neden sakatlanıp duruyoruz?
-
12:31 - 12:33Koşu ve koşu sakatlıkları hakkındaki ilginç şey,
-
12:33 - 12:36koşu sakatlıklarının zamanımıza özgü, yeni oluşudur.
-
12:36 - 12:38Eğer halk hikayeleri ve mitoloji okursanız,
-
12:38 - 12:40her tür destanda, uzun hikayede
-
12:40 - 12:42koşmak her zaman
-
12:42 - 12:45özgürlük, canlılık, gençlik ve sonsuz zindelik ile ilişkilendirilir.
-
12:45 - 12:47Sadece bizim zamanımızda
-
12:47 - 12:49koşmak korku ve acıyla ilişkili olmuştur.
-
12:49 - 12:51Geronimo derdi ki,
-
12:51 - 12:54"Tek dostlarım bacaklarımdır. Sadece bacaklarıma güvenirim."
-
12:54 - 12:56Nedeni şuydu ki, Apaçi triatlonunda
-
12:56 - 12:58çölde uçtan uca 50 mil (80 km) koşar,
-
12:58 - 13:00yumruk yumruğa dövüşür, birkaç at çalar
-
13:00 - 13:02ve silah çekerdiniz eve dönmek için.
-
13:02 - 13:04Geronimo asla şunu demedi: "Ah, biliyor musun,
-
13:04 - 13:07şu aşillerim -- Bitiyorum, bu hafta bir ara vermem gerek"
-
13:07 - 13:09ya da "Biraz farklı tür çalışmalıyım.
-
13:09 - 13:12Yogamı yapmadım. Hazır hissetmiyorum."
-
13:12 - 13:14İnsanlar her zaman koştular, koştular.
-
13:14 - 13:16Bugün buradayız. Dijital teknolojiye sahibiz.
-
13:16 - 13:18Tüm bilimimiz,
-
13:18 - 13:20atalarımız
-
13:20 - 13:22her gün olağanüstü birşey yapabildikleri için mümkün oldu.
-
13:22 - 13:24Bu da, sadece çıplak ayaklarına ve bacaklarına güvenerek
-
13:24 - 13:26uzun mesafeler koşmalarıydı.
-
13:26 - 13:28Peki buna nasıl geri döneceğiz?
-
13:28 - 13:30Size söyleyeceğim ilk şey,
-
13:30 - 13:33tüm ambalajdan, satışlardan, pazarlamadan kurtulun.
-
13:33 - 13:35Tüm o pis kokulu koşu ayakkabılarından kurtulun.
-
13:35 - 13:37Şehir maratonlarına odaklanmaktan vazgeçin.
-
13:37 - 13:40Orada 4 saatte koşarsanız berbatsınızdır,
-
13:40 - 13:423.59.59'da koşarsanız harikasınızdır,
-
13:42 - 13:44çünkü bir diğer yarışa girmeye hak kazanmışsınızdır.
-
13:44 - 13:47O oyun ve keyif hissine geri dönmemiz gerekli.
-
13:47 - 13:50Ve bence bir de çıplaklığa.
-
13:50 - 13:52Bu, Tarahumaralar'ı
-
13:52 - 13:55zamanımızın en sağlıklı ve rahat kültürlerinden biri yapmıştır.
-
13:55 - 13:57Peki ne yararı var? Ne olacak?
-
13:57 - 14:00Önceki gece yediğiniz dondurmayı yakmanızı mı sağlayacak?
-
14:00 - 14:03Ama belki burada başka bir yarar daha vardır.
-
14:03 - 14:06Bunda uç bir noktaya gitmeden,
-
14:06 - 14:08bir dünya hayal edin ki
-
14:08 - 14:10herkes kapısından dışarı çıkıp
-
14:10 - 14:12öyle bir egzersiz yapabilse ki,
-
14:12 - 14:15bu onları daha dingin, daha rahat,
-
14:15 - 14:17daha sağlıklı yapsa.
-
14:17 - 14:19Streslerinizi yaksa,
-
14:19 - 14:21artık ofisinize öfke saçan bir manyak gibi gelmeseniz,
-
14:21 - 14:23eve üzerinizde yine bir sürü stresle dönmeseniz.
-
14:23 - 14:26Belki bizim bugünkü hâlimizle
-
14:26 - 14:29Tarahumaralar arasında birşey vardır.
-
14:29 - 14:31Bakır Kanyon'a geri dönelim
-
14:31 - 14:34ve Tarahumaralar gibi mısır yiyerek yaşayalım demiyorum.
-
14:34 - 14:36Ama belki arada bir yer vardır.
-
14:36 - 14:38Ve onu bulursak,
-
14:38 - 14:41belki orada büyük, kocaman bir Nobel Ödülü vardır.
-
14:41 - 14:44Çünkü eğer birisi
-
14:44 - 14:46varlığımızın büyük bölümü boyunca keyfini sürdüğümüz
-
14:46 - 14:48o doğal yeteneği yeniden kurmak için bir yol bulsa,
-
14:48 - 14:50-- 1970'lere kadar tadını çıkardığımız gibi --
-
14:50 - 14:52bunun sosyal ve fiziksel,
-
14:52 - 14:55ve politik, ve zihinsel
-
14:55 - 14:57yararları hayret verici olurdu.
-
14:57 - 15:00Bugün benim gördüğüm, giderek büyüyen bir alt kültür var.
-
15:00 - 15:03Çıplak ayaklı koşucular, ayakkabılarından kurtulmuş insanlar.
-
15:03 - 15:05Her birinin bulduğu şey,
-
15:05 - 15:08ayakkabılardan kurtulunca, stresten kurtulursunuz.
-
15:08 - 15:10Sakatlıklardan ve hastalıklardan kurtulursunuz.
-
15:10 - 15:12Ve bulduğunuz şey,
-
15:12 - 15:14Tarahumaraların çok uzun süredir bildiği birşey:
-
15:14 - 15:16Bunun çok eğlenceli olabildiği gerçeği.
-
15:16 - 15:18Kendim bizzat deneyimledim.
-
15:18 - 15:21Tüm hayatım boyunca sakatlandım, ve sonra kırklarımın başında ayakkabılarımdan kurtuldum
-
15:21 - 15:23ve koşu hastalıklarım da kayboldu.
-
15:23 - 15:25Umarım ki, bu hepimizin yarar göreceği birşeydir.
-
15:25 - 15:28Ve hikayeyi dinleyen sizlere minnettarım. Çok teşekkürler.
-
15:28 - 15:30(Alkışlar)
- Title:
- Christopher McDougall: Koşmak için mi yaratıldık?
- Speaker:
- Christopher McDougall
- Description:
-
Christopher McDougall, insanın koşma arzusunun gizemlerini araştırıyor. Koşmak ilk insanların hayatta kalmasına nasıl yardımcı oldu -- ve ilkel atalarımızın dürtüleri bugün bizi nasıl motive ediyor? TEDxPennQuarter'da, McDougall altın kalpli bir maratoncunun, beklenmedik bir ultra-koşucunun ve Meksika'da yaşamak için koşan kabilenin hikayelerini anlatıyor.
- Video Language:
- English
- Team:
- closed TED
- Project:
- TEDTalks
- Duration:
- 15:31