Ben...
...senden çok hoşlanıyorum.
Ben de senden çok hoşlanıyorum.
Oisín bana yardım eder misin?
Ah Tanrım!
Misafirin varmış.
Tamam.
Siz devam edin.
Devam edin.
Anne!
Ben burada yokum.
Anne!
Tamam. Ne izliyoruz?
Ben burada yokum.
Sadece geçiyorum.
Rahat olun.
Bir şey almaya geldim.
Bir şey arıyordum.
Burada bir zarf olacaktı.
Anne.
Bulmalıyım.
Evet.
Gittim ben.
Nerelisin Justine?
Dunshaughlinliyim.
Dunshaughlin, tamam.
Dunshaughlin'de bir cenazeye katılmıştım.
Çok üzücüydü.
Tanrım, burası çok karanlık.
Şunu açayım.
Hayır anne, böyle iyi. Gerek yok.
Şimdi birbirinizi görebilirsiniz.
Evet.
Tamam.
Biliyor musun Justine
eve getirdiği ilk kızsın.
Akşam yemeğine kalıyor musun Justine?
Ah hayır.
Hayır kalmayacağım.
Size bir şeyler hazırlarım.
Ne? Hayır.
Bir misafirimizin olacağını söylememiştin.
Ev dağınık halde.
Berbat.
Rezil.
Felaket.
Bomba atılmış gibi.
Açık çöplük gibi.
Anne, böyle iyi.
İyi değil.
Affedersin. Affedersin Justine.
Burada kırıntı bırakmışsın.
Anne! Anne!
Bu kadar. Affedersiniz.
Şimdi gidiyorum.
Annen dost canlısı görünüyor.
Öyle değil mi?
Burada ilk komünyonu için takım giyiyor.
Sevimli değil mi?
Evet.
Burada anadan doğma çıplak koşuyor.
Tamam.
Soğuk bir gündü.
Biri bana mı seslendi?
Hayır anne.
Ben burada yokum.
Sana takıntılı.
Gece gündüz
Justine şöyle, Justine böyle diyor.
Umutsuzca telefonun başında bekliyor.
Burada bir galip var, Justine.
Şimdi tuvaleti temizledim. Artık kullanılabilir.
Anne.
Neden söz ettiğimi bilmiyorsun Justine.
Anne.
İki hafta önce, onun yüzünden tesisatçı çağırmam gerekti.
Anne!
Onun adına özür dilerim.
Hayır, annen çok sevimli.
Ne?
Geldiğin için teşekkürler.
Evet, güzeldi.
Gidiyor musun Justine?
Evet Bayan Flanagan.
Bana Anne diyebilirsin.
Teşekkürler Anne.
Hoşça kal Oisín.
Hoşça kal.
Çok sevimli bir kız.
Bir daha ne zaman gelecek?
Bence asla geri gelmeyecek.
Onu buraya asla tekrar getirmeyeceğim.
Güzel geçtiğini düşündüm.
Senden nefret ediyorum!
Hormonlar!
Doomdah