Hiç, yapılmayı bekleyen çok önemli
bir işiniz olmasına rağmen,
zamanınızı Youtube videoları izleyerek,
Instagram zaman tünelinize göz atarak
veya yiyecek bir şey arayarak
geçirdiğiniz oldu mu?
Ertelemecilikle hepimiz aşinayızdır.
Bugün, işlerimizi ertelerken aklımıza
gelen fikirlerden ve bu fikirleri
hayati bir soruyu cevaplamak için nasıl
kullanabileceğimizden bahsetmek istiyorum.
Bu hayati soru, lisenin sonlarına
doğru karşımıza çıkar.
Kendimize "Ben ne okumak
istiyorum acaba?" ya da
"Ben ne iş yapmak isterim?"
diye sorarız.
Bu sorulara tatmin edici bir cevap
bulmak meşakkatli olabiliyor tabii.
Ama bu meşakkatli yolculuk, bana basit
olduğu kadar etkileyici bir fikir verdi
ve bugün sizlerle bu fikri
paylaşmak istiyorum.
Umarım size de faydası dokunur.
Tabii liseden sonra ne yapmak istediğinizi
keşfetmek için bir sürü farklı yol var.
Ben, ailem ve arkadaşlarıma danıştım,
bir hastanede staj yaptım
ve onlarca ilham verici söz okudum.
Hepimizin bildiği sözler...
"Kalbini dinle."
"Hayallerinin peşinden git."
"Sevdiğin işi yap."
Gelgelelim eğer hayalinizde
ne olduğunu bilmiyorsanız
bu önerilere uymak oldukça zor oluyor.
Ya da bir şeye ilgi duyuyorsunuz belki
ama o alanda bir şeyler üretecek
kadar tutkulu değilsiniz.
Bir de burada Basel'deki kariyer
enstitüsünde bir kariyer testine girdim.
Ama sonuçları "Sen %20 teknolojik,
%50 sosyalsin." gibi bir şey çıktı.
Bu da tatmin edici bir cevap bulmama
yardımcı olmadı.
Bir süre sonra ne zaman bu soruyu
yanıtlamaya çalışsam
düşüncelere dalıp ertelemeye başladım.
Çoğu insan bu düşünceleri
kınamaya meyillidir.
Ama büyüleyici bir şey aslında, değil mi?
Zihnimizde şu an yapmamız gerekenden
daha keyifli etkinliklerle dolup taşan,
sihirli bir kutucuk beliriverir.
Bu yüzden aklıma gelen bütün fikirleri
yazıp analiz etmeye başladım.
Bir süre sonra bütün bunlara
dair bir şey fark ettim.
Fark ettiğim şey oldukça basitti aslında.
Yapmak istemediğiniz bir işi
ne kadar çabuk bitirmeniz gerekiyorsa
o işi ertelerken aklınıza gelen
fikirler de o kadar iyi oluyor.
(Gülme sesleri)
"İyi oluyor"dan kastım, dikkat dağıtan
gereksiz şeyler olmaktan çıkıp
insanı üretkenliğe iten fikirler
olmaya başlıyorlar.
Benim aklıma gelen fikirler, önceden pek
kafa yormadığım meselelerle ilgiliydi.
Mesela insanoğlunun çeşitli sorunları
hakkında düşünmeye başladım
ve onlara farklı çözümler
bulmaya çalıştım.
İşin komik tarafı, beni bu konuşmayı yap-
maya teşvik eden de o fikirlerden biriydi.
Bunların dışında, oyunlar hakkında
da fikirlerim vardı
ve fark ettim ki
ne zaman matematik gibi
konular çalışmam gerekse
aklıma oyun fikirleri geliyordu.
Bazen gerçekten bilgisayar veya strateji
kutu oyunları yaptığım bile oluyordu.
Burada keşfettiğim şey
akademik tercihimi yaparken
bana yol gösterdi.
Şu anda Zürih Güzel Sanatlar
Üniversitesi'nde Oyun Tasarımı okuyorum
ve güzel gidiyor, çok memnunum kararımdan.
O kadar etkilendim ki bu keşfimden
bazı arkadaşlarıma da bu aynı süreci
izlemelerini önerdim.
Onlar da kendilerine göre bir cevap
bulabilecek mi görmek istedim.
Arkadaşlarımdan biri çizim yapmak,
çıkıp amatör olarak fotoğraf çekmek gibi
fikirlerine kulak vererek
Medya ve Görsel Sanatlar bölümünü
okumaya karar verdi.
O da şu an kararından çok memnun
olduğunu söylüyor.
Başka bir arkadaşımın da yazılım
uygulamaları kodlamak veya
çeşitli elektronik aletleri kurcalamak
gibi fikirleri vardı.
Ve şimdi ETH'de Elektrik Elektronik
Mühendisliği okuyor.
Bu süreci tersine çevirmeyi de denedim.
Şarkı söyleyip gitar çalmaya olan
tutkusunu keşfetmiş
ve bu alanda kariyer yapmakta
olan bir arkadaşıma
onun aklına nasıl fikirler
geldiğini sordum.
İşin komik tarafı,
o da Fransızca dil bilgisi sınavına
çalışması gerekirken
ya gitar çalma isteği duyuyormuş ya da
aklına yeni şarkı fikirleri geliyormuş.
Yani ne okumak istediğimize
karar verirken
bu verimli ertelemeleri baz alabiliriz.
Bu yüzden bir daha ders çalışmanız
veya gerçekten yapmak istemediğiniz
bir iş yapmanız gerektiğinde, yanınızda
bir not defteri bulundurun ve aklınıza
gelen bütün fikirleri kağıda dökün.
Hadi gelin bu verimli ertelemelerimizi
boşa harcamayalım.
(Gülme sesleri)
Zihnimizdeki bu sihirli kutucuğun
keyfini çıkaralım ki bundan sonra
karşımıza çıkan hayati sorulara
gönlümüzce cevaplar bulabilelim.
Bu anlamda hepinize
keyifli ertelemeler dilerim!
Teşekkürler.
(Kahkaha) (Alkış)