WEBVTT 00:00:07.617 --> 00:00:12.108 Uzun uzay yolculuğu insan bedeni için ciddi sonuçlar doğurur. 00:00:12.108 --> 00:00:15.558 Sıfır yer çekimi kas ve kemik gelişimine zarar verir, 00:00:15.558 --> 00:00:19.730 yüksek dozda radyasyon da geri döndürülemez mutasyonlara neden olur. 00:00:19.730 --> 00:00:23.719 İnsan türünün uzaya açılmasını ciddi şekilde düşünürken 00:00:23.719 --> 00:00:26.220 büyük bir soru hâlâ cevaplanamıyor. 00:00:26.220 --> 00:00:28.568 Dünya'nın yörüngesinden çıkıp 00:00:28.568 --> 00:00:31.791 yıldızlar arasında uzun süreli yolculuklara adım atsak da 00:00:31.791 --> 00:00:35.429 uzayın aşırı şiddetli koşullarına adapte olabilir miyiz? 00:00:35.429 --> 00:00:38.981 Bu durum insanların şiddetli durumlara adapte olduğu 00:00:38.981 --> 00:00:41.699 ve insanüstü yetilerle evrildikleri ilk şey olmayacaktır. 00:00:41.699 --> 00:00:45.201 Lazer görüşü ve görünmezlik gibi fantastik güçler değil 00:00:45.201 --> 00:00:50.330 zor koşullarda sağ kalmamıza yarayacak fizyolojik adaptasyonlar. 00:00:50.330 --> 00:00:52.861 Örneğin Himalaya Dağları'nda, 00:00:52.861 --> 00:00:56.514 en üst yüksekliğin deniz seviyesinden dokuz km olduğu yerde, 00:00:56.514 --> 00:01:01.201 bu iklime alışık olmayan bir insanda hipoksi semptomları baş gösterecektir, 00:01:01.201 --> 00:01:03.570 diğer adıyla dağ tutması. 00:01:03.570 --> 00:01:07.680 Bu yüksekliklerde insan vücudu genellikle ekstra kırmızı kan hücresi üretir, 00:01:07.680 --> 00:01:10.431 kanın pıhtılaşması artar ve akışkanlığı engellenir. 00:01:10.431 --> 00:01:13.892 Ancak Himalayalılar bu dağlarda binlerce yıl yaşadılar; 00:01:13.892 --> 00:01:17.732 bu süreci es geçerek normal bir kan akışı sağlayacak 00:01:17.732 --> 00:01:19.881 kalıcı mekanizmalarla evrildiler. 00:01:19.881 --> 00:01:25.412 Bu örnekler insanların hayat kurtaran kalıcı yetiler geliştirebildiğine kanıt. 00:01:25.412 --> 00:01:28.142 Fakat tüm insan popülasyonuna ilişkin doğal seçilim 00:01:28.142 --> 00:01:30.853 yüz binlerce yıl sürebilir. 00:01:30.853 --> 00:01:35.113 Son bilimsel ilerlemelerle insan adaptasyonunu 00:01:35.113 --> 00:01:37.291 tek bir jenerasyona hızlandırabiliriz. 00:01:37.291 --> 00:01:40.063 Uzay yolculuğuyla tür olarak gelişmek için 00:01:40.063 --> 00:01:42.001 potansiyel olarak metotlar geliştirerek 00:01:42.001 --> 00:01:45.782 kendimizi koruyucu yeteneklerle hızlı bir şekilde donatabiliriz. 00:01:45.782 --> 00:01:48.882 Bu metotlardan deneme aşamasında olan biri gen terapisi, 00:01:48.882 --> 00:01:52.863 şu an bunu genetik hastalıkları düzeltmek için kullanıyoruz. 00:01:52.863 --> 00:01:55.913 Hızla gelişen gen düzenleme teknolojisi 00:01:55.913 --> 00:01:59.562 bilim insanlarının insan genomunu doğrudan değiştirmesini 00:01:59.562 --> 00:02:04.292 ve istenmeyen süreçleri durdurmasını veya yardımcı maddeler yapmasını sağlıyor. 00:02:04.292 --> 00:02:06.444 Bu istenmeyen süreçlerden bir örnek 00:02:06.444 --> 00:02:11.323 bedenlerimizin iyonlaştırıcı radyasona maruz kaldığı durum. 00:02:11.323 --> 00:02:15.072 Dünya'nınki gibi atmosferik bir bariyer ve manyetik alan olmadan 00:02:15.072 --> 00:02:19.973 çoğu gezegen ve uydular bu atom altı taneciklerle dolup taşıyor. 00:02:19.973 --> 00:02:21.893 Neredeyse her şeyin içinden geçebiliyor 00:02:21.893 --> 00:02:26.548 ve uzay keşifçilerine kanserli DNA hasarı bırakabiliyor. 00:02:26.548 --> 00:02:29.565 Peki radyasyon konusunda durumu tersine çevirebilirsek? 00:02:29.565 --> 00:02:31.984 İnsan cildi melanin adında bir pigment üretiyor, 00:02:31.984 --> 00:02:34.805 bu da bizi Dünya'daki filtrelenmiş radyasyondan koruyor. 00:02:34.805 --> 00:02:38.513 Melanin türler arasında pek çok şekilde görülebiliyor 00:02:38.513 --> 00:02:41.174 ve melanin içeren bazı mantarlar da 00:02:41.174 --> 00:02:45.755 bu pigmenti, radyasyonu kimyasal enerjiye çevirmede kullanıyor. 00:02:45.755 --> 00:02:47.973 İnsan vücudunu korumaya çalışmaktan 00:02:47.973 --> 00:02:49.755 veya hızla hasarı onarmaktansa 00:02:49.755 --> 00:02:51.574 insanlar üzerinde çalışmalar yaparak 00:02:51.574 --> 00:02:57.674 bu melanin bazlı enerji çevirme sistemlerini kendimize uyarlayabiliriz. 00:02:57.674 --> 00:03:02.775 DNA'mız korunurken diğer yandan radyasyonu enerjiye çeviririz. 00:03:02.775 --> 00:03:04.255 Kulağa bilim kurgu gibi geliyor 00:03:04.255 --> 00:03:07.796 ama şu anki teknolojiyle bu aslında mümkün. 00:03:07.796 --> 00:03:10.227 Ancak teknoloji tek engel değil. 00:03:10.227 --> 00:03:12.955 Genetik yapımızda böyle radikal değişiklikler yapmanın 00:03:12.955 --> 00:03:16.736 fiziksel ve etik sonuçları hâlâ tartışma konusu. 00:03:16.736 --> 00:03:18.936 Radyason dışında, 00:03:18.936 --> 00:03:23.566 uzay yolcuları için yer çekimsel güç varyasyonu da başka bir zorluk. 00:03:23.566 --> 00:03:27.611 Bir uzay gemisi veya başka bir gezegende yapay yer çekimi yapmadıkça 00:03:27.611 --> 00:03:32.196 astronotların sıfır yer çekiminde zaman geçireceklerini var sayıyoruz. 00:03:32.196 --> 00:03:35.387 Dünya'da insan kas ve kemik hücreleri 00:03:35.387 --> 00:03:38.640 yer çekiminin aralıksız baskısına yanıt veriyor 00:03:38.640 --> 00:03:43.915 ve tekrar modelleme ve rejenerasyon süreçleriyle eski hücreleri yeniliyor. 00:03:43.915 --> 00:03:46.331 Mars gibi sıfır yer çekiminde ise 00:03:46.331 --> 00:03:49.437 insan kas ve kemik hücreleri bu işarete sahip olamayacak, 00:03:49.437 --> 00:03:53.157 bu da osteoporoz ve kas atrofisi gibi sonuçlar doğuracaktır. 00:03:53.157 --> 00:03:56.245 Peki hücreler için yapay bir sinyal nasıl sağlarız da 00:03:56.245 --> 00:03:59.352 kas ve kemik kaybına karşı koyarız? 00:03:59.352 --> 00:04:00.887 Bu da sadece spekülatif 00:04:00.887 --> 00:04:04.510 ama vücudumuzda biyokimyasal olarak düzenlenmiş mikroplar 00:04:04.510 --> 00:04:09.229 kas ve kemik tekrar modelleme işaret faktörlerini harekete geçirebilir. 00:04:09.229 --> 00:04:11.306 Veya genetik düzenleme yapılarak 00:04:11.306 --> 00:04:14.966 yer çekimi yokluğunda insanların bu sinyalleri üretmeleri sağlanabilir. 00:04:14.966 --> 00:04:17.232 Radyasyona maruz kalma ve sıfır yer çekimi 00:04:17.232 --> 00:04:21.997 uzay yolculuğunun acımasız koşullarında karşılacağımız sorunlardan sadece ikisi. 00:04:21.997 --> 00:04:24.577 Ancak bunları etik olarak kullanmaya hazırsak 00:04:24.577 --> 00:04:28.829 gen editleme ve mikrobiyal mühendislik 00:04:28.829 --> 00:04:31.797 pek çok senaryoda adapte edilebilecek iki esnek araç. 00:04:31.797 --> 00:04:35.117 Yakın gelecekte bu genetik araçları daha da geliştirerek 00:04:35.117 --> 00:04:39.168 uzayda yaşamanın zorlu koşullarına ayarlanması söz konusu olabilir.