Stevie ile Büyük Proje Yazan: Kiki Prottsman Çizen: Jenny Lang Stevie, pek becerikli bir sincap. Sınıfının en hızlı koşanı da o, okulunda hecelemede en iyilerden biri de. Fakat bugün Stevie mutlu değil! Bir proje üzerinde çalışıyor fakat hiçbir şeyi düzgün yapamıyor gibi. "Ah, hayır." diye düşündü Stevie. "Bu hiç iyi olmadı!" Stevie yüzünün kızardığını hissedebiliyordu. Birinin ona bakıp da projesini yapamadığını görünce kendisini artık sevmeyeceklerinden endişe ediyordu. "Çok kızgınım!" diye haykırdı Stevie. "Bu projeye kızgınım. Öğretmenime kızgınım. Kendime de kızgınım! Böylelikle Stevie projesini bir hışım alıp yere çarptı. Paramparça olan projeyi ayaklarının altında paralamaya başladı. Tam o sırada Laurel neler oluyor diye bakmaya gelmişti. "Stevie, sorun nedir?" "Bu projeden nefret ediyorum, bu dersten nefret ediyorum!" "Ah, Stevie." dedi Laurel tatlılıkla. "Hüsrana uğramışsın anlaşılan." "Hüsran mı?" diye sordu Stevie, kafası karışmıştı. "Evet, hüsran." diye onayladı Laurel. "Hüsrana uğramak kızgın olmak gibi, fakat daha çok bir şeyin şu anda senin istediğin gibi gitmediğine kızgın olmak demek. Öğretmenine, kendine veya projene kızgın olduğunu düşünebilirsin. Hatta öfken için şu makasları veya bir parça bandı bile suçlayabilirsin. Her şeye kızdığını, daha fazla katlanamayacağını hissetmeye başladığında işte bu hüsrandır." "Peki bununla nasıl başa çıkacağım?" diye sordu Stevie. "Bir daha asla böyle hissetmek istemiyorum." "Pek çok şey hüsrana uğratır, Stevie. Püf noktası, hüsranın iyi bir şey olduğunu anlamak." "İyi bir şey mi?" Stevie'nin ağzı açık kalmıştı. "Evet! Hüsran, bir şey öğrenmek üzere olduğumuzu anlamamızı sağlar. Hüsrana uğradığında bir şeyler senin istediğin gibi gitmiyor demektir. Nasıl olmasını istediğini bulup düzeltebilirsen bir sonraki sefere sana yardımcı olabilecek bir şey öğrenmiş olursun. "Anladığımı sanmıyorum." diye dudak büzdü Stevie. "Bir düşün. Bisikletini sürmeyi öğrenirken ne oldu?" diye yanıtladı Laurel. "Bisikletime bindim, birkaç kere pedal çevirip düştüm." dedi Stevie. "Peki bu sana nasıl hissettirdi?" diye sordu Laurel. "Moralim bozulmuştu! Ağlayıp anneme yapamayacağımı söyledim!" deyip kaş çattı Stevie. "Sonra ne oldu?" diye yapıştırdı Laurel. "Derin bir nefes alıp tekrar denememi söyledi. Birkaç sefer sonra başardım!" derken yüzü parladı Stevie'nin. "Peki o zaman nasıl hissettin?" diye sordu Laurel. "Harika hissettim!" dedi Stevie sevinçle. "Kendimle gurur duydum." "İlk denediğinde bırakıp bisiklet sürmeyi öğrenemeseydin şimdi nasıl hissederdin sence?" diye sordu Laurel. "Muhtemelen kendime kızardım. Hüsrana uğrardım! Bisiklet süren birini her gördüğümde şimdi bile hüsrana uğrardım." "Kesinlikle." dedi Laurel. "Hüsran, muhteşem bir şey öğrenmek üzere olduğumuza gerçek bir işarettir. O dersi öğrenmeden pes edersen kendini berbat ve üzgün hissedersin." "Sanırım ısrardan da söz ediyorsun." diye ekledi Jorge. "Israr, pes etmemenin bir diğer adıdır. Bir sorunu çözmeyi birçok yöntemle yeterince denersen önünde sonunda başarırsın!" "Fakat başarana dek sekiz kez denersem yedi kez başarısız olmuşumdur!" dedi Stevie. "Başarısız olmanın kötü bir şey olduğunu nereden çıkarıyorsun? diye sordu Stevie. "Bir şeyi başarmadan önce herkes başarısız olur, tıpkı bisiklet hikayendeki veya bir bebeğin yürümeyi öğrenmesi gibi. Başarısızlığı, öğrenmeye çalışmanın bir yolu olarak düşünmeye başlamalısın." "Hiç böyle düşünmemiştim!" dedi Stevie. "Fakat unutma," diye başladı Laurel, "hüsrana uğramış hissettiğinde pes etme. Daha iyi hissedip ısrarında devam edebilmen için birkaç ipucu: 10'a kadar yavaş yavaş say, derin derin nefes al, endişelerini defterine yaz, duyguların hakkına bir arkadaşınla konuş ve yardım iste." "Sakinleştiğinde" diye ekledi Jorge, "ısrarcı olmaya ve neyin yanlış gittiğini anlamaya odaklanabilirsin. Israrcı olmanı sağlayacak birkaç ipucu: Denediklerinin kaydını tut. Ne olduğunu anlamaya çalış. Ne olması gerektiğini anla. Sana ne anlattığına bak. Değişiklik yapıp tekrar dene." "İkinize de teşekkürler." diye haykırdı Stevie. "Artık hüsrana uğramış hissetmiyorum. Son denediğimde projemde neyin yanlış gittiğini anladım. Şimdi ısrarcı olmaya ve daha iyisini yapmaya hazırım. Yeni bir tutumla Stevie projesini tamamladı ve dersin geri kalanını arkadaşlarıyla testler yaparak geçirdi. Son.