Aristoteles, ünlü sözünde şöyle der: "Doğa boşluktan korkar." Mutlak bir boşluğun, yani maddeden yoksun bir boşluğun - onu çevreleyen bir maddeyle hemen doldurulacağı için - var olamayacağını iddia ettiğinde neyse ki Aristoteles yanıldı. Boşluk, barometrenin anahtar bir bileşenidir ve hava basıncını ölçen bir aygıttır. Hava basıncı, sıcaklıkla ilintili olduğundan ve içindeki hızlı değişiklikler kasırgalara, hortumlara ve başka sıra dışı hava olaylarına katkıda bulunabileceğinden barometre, hem meteoroloji uzmanları hem de bilim insanları için en elzem aygıtlardan biridir. Bir barometre nasıl çalışır ve nasıl icat edilmiştir? Bu biraz zaman aldı. Aristoteles ile diğer antik filozofların günlük yaşamda boşluğun imkânsızlığını ilgilendiren teorileri geçerli gibi göründüğünden neredeyse 2 bin yıl boyunca çok az kişi bunu ciddiyetle sorguladı. Ta ki bir gereklilik, bunu tartışma konusu hâline getirene dek. 17. yüzyılın başlarında, İtalyan madenciler pompalarının 10,3 metre yükseklikten fazla su çekemediğini fark edince ciddi bir sorunla karşı karşıya kaldılar. Galileo Galilei gibi o zamanın bazı bilim insanları borudan çıkıp havayı emen şeyin, boşluğun yerini almak için suyu yükselttiğini ileri sürdüler. Fakat bunun gücü sınırlıydı ve 10,3 metreden fazla suyu kaldıramazdı. Yine de, boşluğun var olduğuna dair fikir, hâlâ tamamen tartışmalı olarak nitelendiriliyordu ve Galileo'nun alışılmışın dışındaki teorisi üzerindeki coşku, bunun mümkün olduğunu göstermek için Gasparo Berti'nin basit ama harika bir deney yapmasına sebep oldu. Uzun bir tüp suyla doldurulmuştu ve iki ucu tıpalı olarak sığ bir havuza dik biçimde yerleştirilmişti. Sonra, tüpün alt ucu açıldı ve tüpteki su seviyesi 10,3 metre olana dek su havuza doğru aktı. Üstte bir boşluk kaldı ve tüpe hava girişi olmadı. Berti doğrudan sabit bir boşluk yaratmayı başardı. Fakat boşluğun var olma olasılığı kanıtlansa da Galileo'nun fikrinden herkes memnun değildi, bu fikir, boşluğun su üzerinde gizemli fakat sınırlı bir güç ortaya koymasıydı. Galileo'nun genç öğrencisi ve arkadaşı olan Evangelista Torricelli, soruna farklı bir bakış açısından bakmaya karar verdi. Tüpün içindeki boş alana odaklanmak yerine, kendine şunu sordu: "Suyu başka ne etkiliyor olabilir?" Suyla bağlantısı olan tek şey havuzu çevreleyen hava olduğu için bu havadan gelen basıncın, tüpteki su seviyesini daha çok düşürmesini engelleyen tek şey olduğuna inandı. Deneyin sadece boşluk yaratan bir araç olmadığını, tüpün dışındaki su üzerindeki atmosferik basınç ile tüpün içindeki su sütunundan gelen basınç arasında bir denge olduğunu fark etti. Tüpün içindeki su seviyesi iki basınç eşit oluncaya dek düşer, bu da su seviyesi 10,3 metre olduğunda gerçekleşir. Bilindiği üzere, Galileo ve diğerleri atmosferik havanın ağırlığının olmadığını ve basınç uygulamadığını düşündükleri için bu fikir kolaylıkla kabul edilmedi. Torricelli, Berti'nin deneyini su yerine cıvayla tekrar yapmaya karar verdi. Çünkü cıva daha yoğundu, sudan daha fazla çöküyordu ve cıva sütunu sadece 76 santimetre uzunluğunda idi. Bu, Torricelli'nin aygıtı sadece tek parça yapmasını değil, ağırlığın belirleyici faktör olduğu fikrini de destekledi. Deneyde bir farklılık yaparak iki tüpün birinin üstünde geniş bir baloncuk kullandı. Galileo'nun yorumu doğru olsaydı ikinci tüpteki daha büyük olan boşluk daha çok emme gücü uygulardı ve cıvayı daha yukarı kaldırırdı. Fakat iki tüpteki seviye de aynıydı. Torricelli'nin teorisine son destek Blaise Pascal'dan geldi, Pascal, cıva tüpünü bir dağa götürmüş ve yükseklik arttıkça atmosferik basınç azaldığı için cıva seviyesinin düştüğünü göstermişti. 2007’ye kadar, atmosferik basıncı ölçmenin en yaygın yöntemlerinden biri olarak kalan cıvalı barometreler, Torricelli'nin orijinal modelini esas aldı, cıvanın zehirliliği yüzünden kullanımına getirilen kısıtlamalar, artık Avrupa’da üretilmemesine sebep oldu. Yine de, Torricelli'nin buluşu, uzun süreler kabul edilen dogmaları sorgulama isteğini doğurdu, boşluklar ve havanın ağırlığı ile ilgili olan bu dogmalar, farklı açıdan düşünmenin büyük bir etkisi olabileceğinin sıra dışı örneği.