1 00:00:00,890 --> 00:00:03,240 İnsanlar ağaçları görmezler. 2 00:00:03,240 --> 00:00:05,500 Her gün yanımızdan geçerler. 3 00:00:05,500 --> 00:00:09,531 Gölgemizde oturup uyurlar, sigara içip piknik yaparlar 4 00:00:09,531 --> 00:00:11,910 ve gizlice öpüşürler. 5 00:00:11,934 --> 00:00:15,436 Yapraklarımızı koparırlar ve meyvelerimizi atıştırırlar. 6 00:00:15,460 --> 00:00:17,186 Dallarımızı kırarlar 7 00:00:17,190 --> 00:00:21,230 ya da sevgililerinin adını gövdemize bıçakla kazırlar 8 00:00:21,230 --> 00:00:23,493 ve sonsuz aşk yemini ederler. 9 00:00:24,130 --> 00:00:26,640 İğnelerimizden kolyeler örerler 10 00:00:26,640 --> 00:00:29,410 ve sanat eserleri çiçeklerimizi betimler. 11 00:00:29,410 --> 00:00:32,750 Evlerini ısıtmak için bizi kütüklere bölerler 12 00:00:32,750 --> 00:00:36,630 ve bazen sırf görüşlerini engellediğimizi düşündükleri için 13 00:00:36,630 --> 00:00:38,266 bizi keserler. 14 00:00:38,266 --> 00:00:43,476 Bizden beşik, şarap mantarları, sakız, rustik mobilyalar 15 00:00:43,476 --> 00:00:46,970 ve dünyanın en güzel müziğini yaparlar. 16 00:00:47,360 --> 00:00:51,540 Ve bizi soğuk kış gecelerinde gömüldükleri 17 00:00:51,540 --> 00:00:53,270 kitaplara dönüştürürler. 18 00:00:53,270 --> 00:00:57,120 Hayatları sona erdiğinde bulundukları tabutları yapmak için 19 00:00:57,120 --> 00:00:58,630 ahşabımızı kullanırlar. 20 00:00:58,630 --> 00:01:02,860 Hatta en romantik şiirlere ilham veririz, 21 00:01:02,860 --> 00:01:07,380 onlara göre yer ve gök arasındaki bağ biziz. 22 00:01:07,380 --> 00:01:09,923 Yine de bizi görmezler. 23 00:01:12,790 --> 00:01:16,540 Hikâye anlatma sanatının birçok güzelliğinden biri, 24 00:01:16,540 --> 00:01:20,566 kendinizi başkasının sesinde hayal etmektir. 25 00:01:20,590 --> 00:01:25,330 Ama biz yazarlar hikâyeleri ve kelimeleri sevdiğimiz kadar, 26 00:01:25,330 --> 00:01:29,630 sessizliklerle de ilgilenmemiz gerektiğine inanıyorum: 27 00:01:29,630 --> 00:01:33,860 Toplumlarımızda kolay kolay konuşamayacağımız konular, 28 00:01:33,860 --> 00:01:36,970 ötekileştirilenler, güçsüz kılınanlar. 29 00:01:36,970 --> 00:01:41,050 Bu anlamda edebiyat, umuyoruz ki 30 00:01:41,050 --> 00:01:43,840 dışarıda kalanı merkeze getirebilir, 31 00:01:43,840 --> 00:01:46,660 görünmez olanı biraz daha görünür kılar, 32 00:01:46,660 --> 00:01:49,440 duyulmayanları biraz daha duyulur hale getirebilir, 33 00:01:49,440 --> 00:01:51,454 empati ve anlayış, 34 00:01:51,454 --> 00:01:55,974 demagoji ve kayıtsızlıktan daha gür sesle konuşabilir. 35 00:01:55,974 --> 00:01:58,589 Hikayeler bizi birleştirir. 36 00:01:58,589 --> 00:02:03,560 Anlatılmamış hikâyeler ve inatçı sessizlikler bizi uzaklaştırır. 37 00:02:04,130 --> 00:02:08,626 Ancak ister siyasi, ister sosyal, ister ekolojik düzeyde olsun 38 00:02:08,630 --> 00:02:12,700 kolektif olarak deneyimleyeceğimiz şeyin emsalinin olmadığı 39 00:02:12,700 --> 00:02:16,580 gezegenimizin yandığı bir zamanda 40 00:02:16,580 --> 00:02:20,863 insanlık ve doğa hikâyeleri nasıl anlatılır? 41 00:02:21,500 --> 00:02:23,030 Ancak bunları anlatmalıyız 42 00:02:23,030 --> 00:02:27,670 çünkü dünyamıza her şeyden çok zarar veren bir şey varsa, 43 00:02:27,670 --> 00:02:29,300 o da hissizlik. 44 00:02:29,300 --> 00:02:35,076 İnsanların birbirlerinden koptukları, duyarsızlaştıkları, kayıtsız kaldıkları, 45 00:02:35,080 --> 00:02:38,563 dinlemeyi bıraktıkları, öğrenmeyi bıraktıkları 46 00:02:38,563 --> 00:02:44,516 ve burada, orada ve her yerde olanları umursamayı bıraktıkları an. 47 00:02:48,430 --> 00:02:52,220 Ağaçlar ve insanlar olarak zamanı farklı ölçeriz. 48 00:02:52,220 --> 00:02:54,090 İnsanların zamanı doğrusaldır -- 49 00:02:54,090 --> 00:02:56,787 bittiği ve tamamlandığı varsayılan bir geçmişten, 50 00:02:56,787 --> 00:03:01,755 bozulmamış, dokunulmamış olduğu varsayılan geleceğe doğru uzanan 51 00:03:01,755 --> 00:03:04,860 düzenli bir süreklilik. 52 00:03:05,240 --> 00:03:07,293 Ağaçların zamanı daireseldir. 53 00:03:07,293 --> 00:03:12,086 Hem geçmiş hem de gelecek şimdiki anda nefes alır. 54 00:03:12,090 --> 00:03:15,560 Ve şimdiki zaman tek bir yönde hareket etmez. 55 00:03:15,560 --> 00:03:19,170 Bunun yerine, bizi kestiğinizde bulacağınız halkalar gibi, 56 00:03:19,170 --> 00:03:23,063 dairelerin içine daireler çizer. 57 00:03:23,790 --> 00:03:26,336 Bir dahaki sefere bir ağacın yanından geçtiğinizde 58 00:03:26,336 --> 00:03:31,570 yavaşlamayı ve dinlemeyi deneyin çünkü her birimiz rüzgârda fısıldarız. 59 00:03:31,570 --> 00:03:32,768 Bize bakın. 60 00:03:32,768 --> 00:03:35,420 Sizden ve sizin türünüzden daha yaşlıyız. 61 00:03:35,420 --> 00:03:37,793 Söylemek zorunda olduklarımızı dinleyin 62 00:03:37,793 --> 00:03:43,700 çünkü hikâyemizin içinde saklı insanlığın geçmişi ve geleceği.