0:00:04.480,0:00:05.820 Merhabalar, ben Tony 0:00:05.820,0:00:07.750 ve "Every Frame a Painting"desiniz. 0:00:08.300,0:00:09.930 Sinema dilinde karşımıza çıkan 0:00:09.930,0:00:11.540 en temel şey muhtemelen şudur: 0:00:12.100,0:00:12.799 Çekim 0:00:13.750,0:00:14.520 Karşı çekim 0:00:15.560,0:00:17.230 İzlediğiniz neredeyse her şey bun... 0:00:21.720,0:00:24.290 İzlediğiniz neredeyse her şey[br]bununla dolu olacaktır. 0:00:24.330,0:00:27.710 Çoğu yönetmen de bunu diyalogları kaydetmek[br]için basit bir yöntem olarak görüyor. 0:00:28.110,0:00:29.540 Oyuncuları yerlerinde tutup, 0:00:29.570,0:00:32.610 birden fazla kamera ile on çekim yapıp[br]kullanılacakları sonradan seçerek. 0:00:33.960,0:00:36.030 Ama bence çekim-karşı çekim[br]hakkı verildiğinde 0:00:36.030,0:00:37.490 hâlâ güçlü bir şey. 0:00:37.985,0:00:40.605 Buna iyi bir örnekse[br]Joel & Et.han Coen'in işleridir 0:00:41.500,0:00:42.500 - "Sizin 0:00:42.940,0:00:43.889 kurbağaya dönüştüğünüzü... 0:00:45.169,0:00:46.790 ...sanmıştık." 0:00:47.839,0:00:50.000 Çünkü Coenler diyalog sahnelerin ustaları 0:00:50.000,0:00:53.860 ve bunu çekimlerini gayet basit[br]ama keskin yaparak başarıyorlar. 0:00:54.180,0:00:55.990 - "Sizinle bir şey paylaşabilir miyim?" 0:00:56.690,0:00:59.230 Öyleyse gelin bugün çekim-karşı çekimi ele alalım: 0:00:59.600,0:01:01.970 Coenlerin çekim yönteminden ne öğrenebiliriz? 0:01:02.290,0:01:03.950 - "Ama izin ver bir şey sorayım: 0:01:04.239,0:01:05.418 Bir embesil... 0:01:05.590,0:01:07.240 ...böyle bir şey tasarlayabilir mi?" 0:01:10.000,0:01:12.660 Coenlerle ilgili dikkat etmeniz [br]gereken şeylerin ilki şu: 0:01:12.660,0:01:16.310 Diyalogları konuşmaların içinden [br]çekmeyi seviyorlar. 0:01:16.600,0:01:19.759 Bu kameranın çoğu zaman [br]iki karakterin arasında olması 0:01:19.770,0:01:21.460 her iki karakterin de [br]ayrı ayrı çekimler alması demek. 0:01:22.400,0:01:24.100 - "Yeterince açık olabildim mi? 0:01:24.650,0:01:27.230 Bir başka deyişle,[br]çok fazla bir başına insan çekiyorlar. 0:01:27.750,0:01:29.220 - "Pardon, dinlemiyordum..." 0:01:32.170,0:01:33.550 Paul Greengrass gibi diğer yönetmenlerse 0:01:33.550,0:01:35.800 kamerayı karakterlerin arkasına [br]yerleştirmeyi tercih ederler. 0:01:35.800,0:01:39.250 Çoğu zaman uzun merceklerle yaparlar, [br]böylece onları gözetliyormuş hissine kapılırsınız. 0:01:39.260,0:01:40.210 - "Neler olduğunu bilmek istiyorum." 0:01:40.210,0:01:43.400 - "Ne mi oldu? Jason Bourne oldu. [br]Dosyalar sende. 0:01:44.510,0:01:46.000 Zırvayı keselim." 0:01:46.200,0:01:48.500 Coenler ve Roger Deakins ise bunu yapmaz. 0:01:48.790,0:01:51.500 Hatta filmlerini neredeyse[br]sadece geniş merceklerle çekerler. 0:01:51.650,0:01:54.590 - "Evet, mercekler ve kişiliklerle alakalı güçlü[br]hislerim mevcut. 0:01:54.660,0:01:58.510 Burada oturuyor seninle konuşuyorum [br]ve sen beni şuradan filme alıyorsun 0:01:58.600,0:02:00.580 omuz hizasından, [br]muhtemelen bir başkasının omzundan. 0:02:00.600,0:02:02.400 Yani, ben neredeyse hiç yapmam bunu. 0:02:02.400,0:02:05.680 Çünkü, bilirsiniz, bence kamera burada olmak, [br]bana bakmak ister, 0:02:05.700,0:02:07.500 ben insanları bir başlarına [br]tam buradan çekerim." 0:02:07.500,0:02:08.500 Ki bunu yapar 0:02:08.500,0:02:11.340 kameranın merceğini daha geniş [br]bir tanesiyle değiştirir ve kamerayı yaklaştırırsanız 0:02:11.360,0:02:12.300 bu şöyle hissettirir... 0:02:12.530,0:02:13.810 - "Böyle farklı, değil mi? 0:02:13.810,0:02:18.320 Hani burada bir bulunma duygusu mevcut[br]burada bir dahil olma var, -miş gibi değil. 0:02:18.350,0:02:21.000 Bence psikolojik olarak bu[br]tamamiyle farklı etkiliyor." 0:02:21.800,0:02:23.300 Peki ne bu psikolojik etki? 0:02:23.350,0:02:25.650 Eğer uzun mercekler size [br]gözetliyormuşsunuz hissi veriyorsa 0:02:25.650,0:02:27.190 geniş mercekler size [br]neyin hissini veriyor? 0:02:27.740,0:02:29.690 - "Bana bak,[br]bir şeyi yanlış yapıyorsunuz! 0:02:30.200,0:02:32.200 Santana Abraxas falan istemiyorum. 0:02:32.300,0:02:34.800 Daha az önce[br]felaket bir trafik kazası yaptım." 0:02:37.230,0:02:38.450 İki his uyandırdığını söyleyebilirim: 0:02:38.550,0:02:40.200 biraz rahatsız edici... 0:02:43.000,0:02:44.660 ve biraz da eğlenceli. 0:02:45.000,0:02:46.550 Ve olması gerektiği gibi. 0:02:46.660,0:02:49.835 Çünkü Coenler, insanları [br]hiçbir şekilde kontrollerinin olmadığı 0:02:49.885,0:02:51.983 durumlara sokarak onları [br]soyutlamayı seviyorlar. 0:02:53.750,0:02:55.200 İşte bu yüzden mercekler de tam da burada... 0:02:55.300,0:02:57.700 - "Bir anlaşma yapmıştık.[br]Anlaşma anlaşmadır." 0:02:57.700,0:02:58.940 - "Öyle mi Jerry? 0:02:58.940,0:03:01.930 Anlaşmanın, anlaşma olup olmadığını[br]Brainerd'daki o üç zavallıya sor bakalım." 0:03:01.940,0:03:03.609 ...onlarla sıkışıp kalmışsınızdır. 0:03:03.800,0:03:05.250 Bir diğer etkisi de görsel. 0:03:05.610,0:03:08.910 Coenler çoğunlukla[br]27mm ya da 32mm mercekle ile çekim yapıyor 0:03:08.910,0:03:12.550 ve çoğunlukla kamerayı oyuncuya doğru,[br]yüzlerin belli bir kısmını büyütmek için itiyorlar. 0:03:12.890,0:03:15.589 - "Kayınbiraderim Frank Raffo başberberdi... 0:03:15.700,0:03:17.390 ...ve bir insan ancak[br]bu kadar çok konuşabilirdi." 0:03:18.290,0:03:20.429 Geniş mercekler kullanmak [br]sadece yüzü büyütmekle de kalmaz 0:03:20.700,0:03:25.200 kameranın ileriye hareketini de büyütür,[br]kamerayı taşıyarak yakın çekim yapılıyormuş gibi. 0:03:25.800,0:03:28.000 - Öte yandan bir hareket algısı da katar. [br]Şöyle ki eğer elimi 0:03:28.000,0:03:30.400 kameranın daha yakınına getirir [br]ya da daha uzağına götürürsem 0:03:30.400,0:03:32.340 geniş açılı mercek daha büyük[br]bir etki yaratacaktır. 0:03:32.890,0:03:34.940 Şu kadarcık kaysam bile... 0:03:36.300,0:03:38.950 - "Belkiler öyle olduğunu göstermez." 0:03:39.500,0:03:41.300 ...böylesi daha canlı, daha belirgin hissettirecektir. 0:03:43.300,0:03:46.330 - "Ne? Şaka mı yapıyorsun?[br]Burada bir aileyiz!" 0:03:46.700,0:03:48.860 İnsanları böyle bir şekilde çekmenin üçüncü etkisi ise... 0:03:50.200,0:03:51.399 ...çevresel. 0:03:52.100,0:03:55.190 Böyle çekimler, [br]karakter ile etrafındaki her şey arasında 0:03:55.190,0:03:56.690 iyi bir dengeye sahip oluyor. 0:03:57.290,0:04:00.350 - "Şüphelimiz Brainerd'dan[br]olsa çok şaşırırdım doğrusu." 0:04:00.450,0:04:01.450 - "Evet." 0:04:01.700,0:04:02.860 Ayrıca bize, oldukça küçük rollerin 0:04:02.860,0:04:04.570 çabuk bir okumasını yapmamızda [br]yardımcı oluyor. 0:04:04.800,0:04:07.500 Bu kadını sadece giydikleri ve çalıştığı ortamdan 0:04:07.500,0:04:09.240 nasıl da çok iyi kavrayabildiğinizi bir düşünün. 0:04:09.790,0:04:12.480 - "Dışarıya bilgi veremeyiz." 0:04:15.290,0:04:17.279 Ama Coenleri diğerlerinden gerçekten de ayıran... 0:04:17.490,0:04:19.279 ...asıl şey, onların kesme ritimleridir. 0:04:19.350,0:04:20.370 - "Hisselerin değerini düşüreceğiz. 0:04:20.470,0:04:22.330 - Yüzde 50'sini alabileceğimiz noktaya. 0:04:22.330,0:04:23.200 - Yüzde 51. 0:04:23.200,0:04:24.400 - Asma katı saymazsak. 0:04:24.450,0:04:25.396 - İşe yarayabilir. 0:04:25.396,0:04:26.283 - İşe yaramalı. 0:04:26.283,0:04:27.013 - İşe yarayacaktır. 0:04:27.013,0:04:28.110 - İşe yarıyor bile!" 0:04:28.530,0:04:31.639 Çoğu kişi ritmin diyaloglardan geldiğini düşünecektir 0:04:31.980,0:04:33.600 ama ritim aslında sözsüz. 0:04:42.909,0:04:44.169 Kimi zaman, ritimi hissedebilmek için 0:04:44.169,0:04:45.970 onun kötü yapılmışını görmeniz gerekir. 0:04:45.970,0:04:48.200 Bu Coenlerin yazdığı ama yönetmediği bir film. 0:04:48.200,0:04:51.579 Diyaloğun iki dizesinin arasındaki o tuhaf duruşa iyi bakın: 0:04:52.000,0:04:53.479 - "Yargıladığımdan değil elbette. 0:04:53.960,0:04:55.279 - Ne kadar da ilginç... 0:04:56.279,0:04:59.819 ...ama sormak istediğim,[br]çeşitli kabadayılıkların yer aldığı bir turnuva yok mu?" 0:04:59.819,0:05:01.330 Bu sadece "kopuk" hissettiriyor. 0:05:02.430,0:05:04.510 Şimdi de Coenlerce çekilmiş şu sahneye bir bakın: 0:05:06.100,0:05:07.200 - "Sigara? 0:05:10.610,0:05:11.520 Tabii." 0:05:12.000,0:05:13.000 Ve işte bu ritim, 0:05:13.000,0:05:15.200 Coenlerin onca filminin altında yatan, 0:05:15.200,0:05:18.770 sözsüz anlarda buldukları ve[br]diğer yönetmenlerin bakmadıkları şeydir. 0:05:24.380,0:05:26.580 Peki bunca şey toplandığında ne ediyor? 0:05:26.840,0:05:28.400 Bence bu özel bir dil yaratıyor. 0:05:28.650,0:05:31.689 Çünkü bir yerde,[br]Coenler sizden bu insanlara gülmenizi istiyorlar. 0:05:36.090,0:05:39.670 Sonuçta geniş lensler kullanıp, [br]yüzü ve bu yüzlerin yer aldığı zamanı büyütüyorlar 0:05:39.710,0:05:41.210 bununla komediyi var ediyorlar. 0:05:47.539,0:05:51.059 Bir başka konumdaysa, [br]Coenler, sizden, bu karakterlerle empati kurmanızı istiyorlar. 0:05:51.270,0:05:53.520 Çevreyi görebileceğiniz kadar geniş bir çekim yapıp 0:05:54.000,0:05:55.850 merceği insanların hemen yanına, 0:05:55.850,0:05:56.860 diplerine yerleştiriyorlar. 0:05:58.000,0:05:59.100 - "Ölüyorum. 0:06:01.200,0:06:02.200 Bir şey yap. 0:06:02.790,0:06:03.640 Yardım et bana." 0:06:04.200,0:06:05.200 Eski bir söz vardır: 0:06:05.200,0:06:07.339 Trajedi yakın çekimken 0:06:07.339,0:06:09.900 komedi uzak çekimdir. 0:06:11.239,0:06:14.190 Ama Coenler için bu ayrımlar değişmiştir. 0:06:14.390,0:06:16.123 Tradejiyi de komediyi de 0:06:16.123,0:06:17.809 kişilerin yakınlarında oynatırlar. 0:06:18.300,0:06:19.900 - "Mike'ı özlüyorum." 0:06:20.600,0:06:22.440 İşte etkileyici olan şey bu. 0:06:22.770,0:06:25.860 Çünkü diyalog sahneleri,[br]konuşulanların kaydedilmesinden ibaret değildir 0:06:25.909,0:06:28.400 aynı zamanda [br]sözsüz davranışları da içerirler. 0:06:28.800,0:06:30.789 - "Sanırım bu senin için bir şey ifade etmiyor. 0:06:31.000,0:06:32.689 - Lanet olsun, tabii ki sana hikâyeler anlatabilirim. 0:06:32.700,0:06:33.700 - Konu bu. 0:06:34.410,0:06:36.689 Hepimizin hikâyeleri var." 0:06:36.689,0:06:38.339 Ve kamerayı buraya koyarak, 0:06:38.469,0:06:39.589 geniş mercekler kullanarak 0:06:39.619,0:06:41.009 ve özel bir ritmi takip ederek 0:06:41.479,0:06:43.309 Coenler oldukça ilginç bir yaklaşım buldular, 0:06:43.309,0:06:44.719 en temel tekniklerden birine: 0:06:45.289,0:06:46.438 Çekim 0:06:47.650,0:06:49.349 Karşı çekim'e. 0:06:51.460,0:06:54.460 Çeviri: Taner Frudi