Chris Anderson: Elon, selam TED'e yeniden hoş geldin. Seni burada ağırlamak güzel. Elon Musk: Çağırdığınız için teşekkürler. CA: Gelecek yarım saatte heyecanlı bir geleceğin nasıl olabileceğine dair vizyonunu keşfetmeye zaman harcayacağız, ki bu ilk soruyu sanırım biraz ironik yapıyor: Neden kazıyorsun? EM: Evet. Bunu kendime sıkça sorarım. LA'in altını [trafik] sıkışıklığını azaltmak için ve umarım, sonunda 3B tünel ağlarının da başlangıcı olabilmesi için kazmaya çalışıyoruz. Şu an trafik insanı en bezdiren şeylerden biri. Dünyanın her yanındaki insanları etkiliyor. Hayatınızdan çok fazlasını götürüyor. Bu korkunç. Özellikle de LA'de korkunç. (Gülüşmeler) CA: Sanırım yanında bunu gösteren ilk görselleri getirdin. Bunu gösterebilir miyim? EM: Evet, tabii ki. Bu ilk kez -- Neden bahsettiğimizi göstermek için. Yani 3B tünel ağına sahip olmak için önemli olan birkaç ana nokta. Öncelikle, tünelin giriş ve çıkışını şehrin dokusuna belirgin olmadan entegre edebilmeniz lazım. Yani bir asansörle, asansöre konmuş bir nevi bir araba kızağıyla, sadece iki park yerini kullanarak tünel ağının giriş ve çıkışlarını entegre edebilirsiniz. Ve sonra araba raya gelir. Burada bir hız limiti yok, bu yüzden saatte 200 kilometre ile çalışabilecek şekilde tasarlıyoruz. CA: Ne kadar? EM: Saatte 200 kilometre veya saatte yaklaşık 130 mil. Yani mesela Westwood'dan LAX'e altı dakikada -- beş, altı dakikada gidebileceksiniz. (Alkış) CA: O zaman muhtemelen ilk yapıldığında, bir nevi paralı yol esasında olacak. EM: Evet. CA: Bu da sanırım trafiğin bir kısımını üst yollardan da azaltacaktır. EM: Bilmiyorum videoda fark edilebildi mi ama kaç seviye tünel olabileceğinin tam bir sınırı yok. Yukarıya gidebileceğinizden çok daha derine inebilirsiniz. En derindeki madenler en yüksek binalardan daha derindedir, o zaman 3B tünel ağı ile isteğe bağlı herhangi bir seviyede şehir tıkanıklığını azaltabiliyorsunuz. Bu çok önemli bir nokta. Tünel denemelerinde muhalif düşünce şudur: Eğer tek bir seviye tünel eklerseniz, sıkışıklığı biraz azaltsa da bu giderek biter, sonra başladığınız noktaya dönersiniz, [trafik] sıkışıklığıyla başbaşa kalırsınız. Ama herhangi sayıda seviye ve istediğiniz sayıda tünel kazabilirsiniz. CA: Ama insanlar -- geleneksel olarak kazmanın pahalı olduğunu düşünebilir ve bu da fikre engel olur. EM: Evet. Aslında haklılar. Örnek vermek gerekirse, LA metro uzantısı, ki -- sanırım iki buçuk mil uzunluğunda bir uzantı iki milyar dolara ancak tamamlandı. Yani LA'de metro uzantısı yapmak kabaca mil başına bir milyar dolar. Bu dünyadaki en üstün metro hizmeti de değil. Yani evet, normalde tünel kazmak oldukça zor. Tünel kazma maliyetinde mil başına en az on kat iyileştirme yapmamız gerektiğini düşünüyorum. CA: Peki buna nasıl ulaşacaksın? EM: Aslında eğer sadece iki şey yaparsanız, bir kat iyileştirme sağlayabilirsiniz ve bunun da ötesine gidebilirsiniz. Yani yapılması gereken ilk şey, tünel çapını iki veya daha fazla kat azaltmak. Yönetmeliklere göre tek şeritli yol olan bir tünelin çapı 26 fit (7,9 m), belki 28 fit (8,5 m) olmalı, bu da çarpmalara ve acil durum araçlarına izin vermek ve yanmalı motorlu araçlara yeterli havalandırma sağlamak için. Ama eğer bu çapı bizim yapmak istediğimiz kadar küçültürseniz, yani 12 fit (3,65 m), bu bir elektrikli kızağı geçirmek için yeterlidir, böylece çapı iki kat kadar ve kesit alanını da dört katı kadar azaltmış olursunuz. Tünel açma maliyeti de kesit alanı ile ölçeklidir. Yani bu da yaklaşık yarım kat bir iyileştirmeye denk geliyor. Tünel kazma makineleri zamanın yarısında tünel açar, durur ve geri kalan zamanda da tünel duvarlarına destek koyarlar. Ama bu makineleri sürekli kazmak ve destek koymak için tasarlarsanız, bu size iki katı iyileştirme sağlar. Bunu du birleştirince sekiz kat oluyor. Aynı zamanda bu makineler güç ve termal sınırlarının çok uzağındalar, bu yüzden makineye büyük oranda güç yükleyebilirsiniz. Bence bunun üstüne de en az iki kat, belki dört veya beş kat iyileştirme elde edebilirsiniz. Yani bence mil başına maliyeti bir kat iyileştirmenin üzerinde bir yerlere gelmek için oldukça açık bir dizi adım bulunuyor ve bizim hedefimiz de aslında -- Gary adında evcil bir salyangozumuz var, kendisi "South Park"taki salyangoz Gary, pardon "SüngerBob KareŞort"taki demek istedim. (Gülüşmeler) Gary şunu yapabiliyor -- şu an tünel açma makinesinden 14 kat hızlı gidebiliyor. (Gülüşmeler) CA: Gary'i geçmek istiyorsunuz. EM: Gary'i geçmek istiyoruz. (Gülüşmeler) Pek sabırlı bir arkadaş değil ve bu bir zafer olur. Zafer salyangozu geçmek olur. CA: Ama birçok insan gelecek şehirleri hayal ederken, çözümün aslında uçan arabalar, dronlar, vb. olduğunu düşünüyorlar. Yer üstüne çıkılıyor. Bu neden daha iyi bir çözüm değil? Tüm tünel kazma maliyetinden tasarruf etmiş oluyorsunuz. EM: Doğru. Daha çok uçan şeyleri seviyorum. Açıkçası roketler yapıyorum, uçan şeyler yapıyorum. Uçan şeylere karşı doğal bir önyargı değil ama uçan arabaların oldukça gürültülü olacağına ilişkin bir sorun var, oluşan rüzgâr gücü çok yüksek olacak. Diyelim ki başınızın üzerinde bir şeyler uçuyor, her yerde bir sürü uçan araba var, bu endişe azaltıcı bir durum değil. (Gülüşmeler) Kendi kendinize şöyle düşünmezsiniz, "Bugün kendimi daha iyi hissediyorum." Şöyle düşünürsünüz, "Jantlarına baktırdılar mı, yoksa gelip kafamı mı uçuracak?" Bunun gibi şeyler. CA: Yer altında zengin 3B tünel ağlarının olduğu, gelecekteki şehirlerin vizyonuna sahipsin. Bunun Hyperloop'la bir bağlantısı var mı? Birkaç yıl önce ortaya koyduğun Hyperloop fikrinin kullanımını bu tünellere uygulayabilir misin? EM: Evet, bir süredir Hyperloop fikriyle oyalanıp duruyoruz. SpaceX'in yanına bir öğrenci yarışması için Hyperloop test pisti inşa ettik. ulaşımda yenilikçi fikirleri teşvik etmek için. Sonunda hacim olarak hakikaten Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'ndan sonra dünyadaki en büyük vakum odası oldu. Sonuçta bunu yapmak eğlenceliydi, ama bir nevi hobi gibiydi ve sonra şöyle düşündük belki -- böylece öğrenci gruplarını itmek üzere küçük itici arabalar inşa ettik, ama bir şeyleri itmeden, iticinin ne kadar hızlı gidebileceğini görmeyi deneyeceğiz. Dünyanın en hızlı sürat treninden 0,8 mil kadar daha hızlı olacağımız konusunda ihtiyatlı bir şekilde iyimseriz. CA: Vay be. İyi frenler. EM: Evet, tabii öyle -- evet. Ya paramparça olacak ya da oldukça hızlı gidecek. CA: Ama o zaman Hyperloop'un bir tünelde oldukça uzun mesafeler aldığını hayal edebiliyorsun. EM: Tamamen öyle. Ve tünel kazma teknolojisine bakarsak, tünel yapmak için şunu yapmanız lazım -- su tablasını sızdırmaz yapmak için tünel duvarını tipik olarak yaklaşık beş veya altı atmosfer olacak kadar iyi tasarlamanız lazım. Vakum olmasını sağlamak veya vakuma yaklaşık olmak sadece bir atmosfer. Yani aslında otomatik olarak su tablasına dayanacak kadar iyi bir su tablası inşa ederseniz, otomatik olarak vakum tutmaya muktedir oluyor. CA: Ha. EM: Evet, öyle. CA: Yani aslında Elon'un gelecekte Hyperloop'u işletmek için ne kadar uzunlukta bir tüneli olacağını hayal edebiliyorsun? EM: Bence gerçek bir uzunluk sınırı yok. İstediğiniz kadar kazabilirsiniz. Bence eğer DC'den New York'a Hyperloop yapmak isterseniz, tamamıyla yer altından gitmek istemeniz muhtemel, çünkü yüksek yoğunluklu bir alan. Bir sürü bina ve evin altından gidiyorsunuz ve eğer yeterince derinden giderseniz, tüneli saptayamazsınız. Bazen insanlar evlerinin altında tünel kazılmasının oldukça can sıkıcı olduğunu düşünüyor. Eğer o tünel evinizin altında üç ya da dört tünel çapından altta kazılırsa, kazıldığını hiç fark edemeyeceksiniz bile. Aslında tünelin kazıldığını fark edecek olursanız, kullandığınız cihaz her neyse, Hamas'ın tünellerini saptamaya çalışan İsrail ordusundan ve uyuşturucu tünellerini saptamaya çalışan ABD Gümrük ve Sınır Devriyesi'nden bir sürü para alabilirsiniz. Yani gerçek şu ki toprak titreşimleri emmekte inanılmaz iyi ve tünel derinliği belli bir seviyenin altında olduktan sonra saptanamıyor. Belki çok hassas sismik araçlarınız varsa, onu saptayabilirsiniz. CA: Bunu yapmak için The Boring Company adında yeni bir şirket kurdunuz. Çok iyi. Çok komik. (Gülüşmeler) EM: Bunun nesi komik? (Gülüşmeler) CA: Bu ne kadar zamanınızı alıyor? EM: Belki... yüzde iki ya da üç. CA: Bir hobi satın aldınız. Elon Musk'ın hobisi işte böyle olur. (Gülüşmeler) EM: Yani gerçekten, şöyle -- Gerçekten stajyerler ve çalışanların yarı zamanlı yaptığı bir iş. İkinci el makineler aldık. Biraz oyalanıyoruz ama iyi bir şekilde ilerliyoruz da -- CA: O zaman zamanının daha büyük bir kısmı Tesla ile arabaları elektrikli hâle getirmek ve ulaşımla geçiyor. Tünel kazma projesindeki motivasyonlardan biri, aslında arabaların elektrikli ve kendi kendine giden olduğu bir dünyada yollarda şimdi olduğundan çok daha fazla arabanın olması ile sonuçlanabileceğini fark etmek mi? EM: Evet, aynen. Birçok insan arabaları otonom yaptığınızda, daha hızlı gideceklerini ve bunun sıkışıklığı önleyeceğini düşünüyor. Ve bir dereceye kadar bu doğru ama arabayla gitmenin daha ucuz olduğu ve bir noktadan bir noktaya gidilebildiği ortak bir otonomi olunca, arabayla gitmek otobüsle gitmekten daha hesaplı hâle gelecek. Bir otobüs biletinden daha ucuz olacak. Yani ortak otonomiyle daha çok sürüş miktarı olacak ve trafik de daha kötü hâle gelecek. CA: Tesla'yı elektrikli olmanın otomobilin geleceği olduğuna dünyayı ikna etmek amacıyla başlattın ve birkaç sene önce insanlar sana gülüyordu. Şimdiyse pek değil. EM: Tamam. (Gülüşmeler) Bilmiyorum. Bilmiyorum. CA: Ancak her otomobil üreticisinin kısa ve orta vadede ciddi bir elektrikli hâle getirme planı olduğunu duyurması doğru değil mi? EM: Evet. Evet. Bence neredeyse her otomobil üreticisinin bir elektrikli araç programı var. Ciddiyet seviyeleri değişiyor. Bazıları tamamen elektrikliye geçmekte çok ciddi ve bazıları sadece amatörce uğraşıyor. Ve bazıları çok ilginç şekilde hâlâ yakıt hücreleri peşinde ama bence bu fazla uzun sürmeyecek. CA: Ancak Elon şimdi zafer ilan edip "Başardık" diyebileceğine dair bir his yok mu? Bırak dünya elektrikli hâle gelsin ve sen de gidip başka şeylere odaklan. EM: Evet. Çok uzak bir gelecekte dahi Tesla'da bulunmak istiyorum ve bir sürü heyecan verici şeyler çıkarmak üzereyiz. Tabii ki Model 3 yakında çıkıyor. Tesla Semi kamyoneti de piyasaya çıkarıyoruz. CA: Tamam, bu konuya geleceğiz. Model 3, Temmuz gibi çıkıyor olacak. EM: Evet, Temmuz'da üretime başlar gibi görünüyor. CA: Vay be. İnsanların çok heyecan duyduğu şeylerden biri de, otopilota sahip olması. Ve bir süre önce teknolojinin neye benzeyeceğine dair bir videoyu gösterdiniz. EM: Evet. Açıkçası şu an Model S'de otopilot var. Burada ne görüyoruz? EM: Evet, bu sadece kameraları ve GPS'i kullanıyor. Burada LIDAR (lazer tarama) veya radar kullanılmıyor. Bir kişinin kullanımı için gerekli olan pasif optikleri kullanıyor. Tüm yol sistemi pasif optikler veya kameralarla yönlendirilmek durumunda ve kameralar veya görüşü çözdüğünüzde, otonomi çözülmüş oluyor. Görüşü çözmezseniz, çözülmüş olmuyor. Bu yüzden ağırlıklı olarak odaklandığımız şey, yol durumları için çok efektif olan bir görüş nöral ağa sahip olmak. CA: Doğru. Çoğu insan LIDAR yolundan gidiyor. İstediğiniz şey çoğunlukla kameralar artı radar. EM: Sadece kameralarla bile insanüstü olabilirsiniz. Sadece kameralarla insanların yapabileceğinin on katını muhtemelen yaparsınız. CA: Şu an yeni satılan arabaların içinde sekiz kamera bulunuyor. Ancak gösterdiği şeyi henüz yapamıyorlar. Ne zaman bunu yapabilecekler? EM: LA'den New York'a kadar yıl sonuna kadar tamamen otonom olarak gitme planımızda hâlâ ilerlemekteyiz. CA: Tamam, yıl sonuna dek diyorsun ki biri direksiyona dokunmadan Tesla'sında oturup New York'a gidebilecek. EM: Evet. CA: Direksiyona dokunmak zorunda kalmadan -- 2017'nin sonuna doğru. EM: Evet. Aslında bu yılın Kasım veya Aralık ayında, Kaliforniya'daki bir park alanından New York'taki bir park alanına dek tüm seyahat boyunca herhangi bir tuşa dokunmadan dümdüz gidebilmemiz lazım. (Alkış) CA: İnanılmaz. Ancak bunun bir kısmı bu yollarda sürülmekte olan Tesla sürüsüne sahip olduğun için mümkün oluyor. Bu ulusal yol sisteminden çok miktarda veri topluyorsun. EM: Evet ama ilginç olan şey, yolu dinamik olarak değiştirsen bile o yolu yine de gidebileceğine aslında oldukça güveniyor olmam. Yani bu oldukça kolay -- Eğer belirli bir yolda gerçekten iyi olduğunu söylersen, bu da bir şeydir, ama herhangi bir ülkedeki otoyol sistemine girdiğinde o yol sistemindeki herhangi bir yere gidebilecek seviyede gerçekten çok iyi olmalı. Yani LA'den New York'a gitmekle sınırlı değil. Bu yolculuğu değiştirip o gün, gerçek zamanlı olarak Seattle-Florida yapabiliriz. Yani LA'den New York'a gidiyorken, şimdi de LA'den Toronto'ya gidebilirsin. CA: Bir anlığına regülasyonu bir kenara bırakırsak, yalnız teknoloji açısından, birisi arabalarınızdan birini alıp sahiden elini direksiyondan çekerek uykuya dalıp, uyanıp vardığını anladığı ve bunu da güvenli yapabildikleri bir zaman ne kadar uzağımızda? EM: Sanırım iki yıl kadar. Bu işin sırrı onu yüzde 99,9 çalışır yapmak değil, çünkü eğer bir araba binde bir olasılıkla çarparsa, o zaman uykuya dalmakta kendinizi hâlâ rahat hissetmeyeceksiniz. Gerçekten de öyle olmamalısınız. (Gülüşmeler) Hiçbir zaman mükemmel olmayacak. Hiçbir sistem mükemmel olmayacak ama diyelim ki belki -- arabanın yüz hayat veya bin hayat boyunca çarpması muhtemel değil, o zaman insanlar diyecek ki, vay be, eğer bin hayatım olsa ve hâlâ kaza yapma ihtimalim muhtemel olmasa, o zaman bunu yapmamda bir sakınca yok. CA: Yani uyumak için. Sanırım senin en büyük endişen, insanların aslında bunun güvenli olduğunu düşünerek çok erken gaza gelmesi ve işleri geriletebilecek kötü bir olay gerçekleşmesi. EM: Bence otonomi sisteminin nadir vakalar haricinde, çarpmaları azaltması muhtemel. Araç güvenliği konusunda memnun olunacak şey bunun olasılıklara bağlı olması. Yani her ne zaman insan sürücünün direksiyon başına geçip kendi hataları olan bir kaza yapmaları mümkün. Hiçbir zaman sıfır değil. O zaman otonomi için ana eşik ona güvenmeden önce otonominin bir insandan ne kadar iyi olması gerektiği? CA: Ama bir kez güvenli dokunmadan sürüş yapılabildikten sonra, bunun tüm endüstriyi değiştirme gücü çok büyük, çünkü o noktada artık insanların bu arabayla işlerine bırakıldıktan sonra arabanın gidip diğer insanlara bir nevi Uber benzeri bir hizmet sağlayabilen, size para kazandırabilen belki arabanın maliyetini de arabayı kiralayarak çıkarabilen ve böylece arabayı da bir nevi bedaya getirebilen insanlardan bahsediyoruz . Bu gerçekten mümkün mü? EM: Evet. Kesinlikle olacak olan şey bu. Alacağınız aracın tercihlerinize göre sadece arkadaşlarınız ve aileniz tarafından veya sadece beş yıldız almış diğer sürücüler tarafından kullanılmasını seçebileceğiniz paylaşılan otonomi filosu olacak. Aracı her zaman değil, bazı zamanlarda paylaşmayı seçebilirsiniz. Yüzde 100 olacak olan bu. Asıl soru ne zaman olacağı. CA: Vay be. Semi'den bahsettin ve onu Eylül'de açıklamayı düşünüyorsun sanırım, ancak bugün bize gösterebileceğin bir şey var mı merak ediyorum? EM: Kamyonetin bir tanıtımını gösterebilirim. (Gülüşmeler) Canlı. CA: Tamam. EM: Otonomi özellikleri hakkında dikkatli olmak istediğimiz bir durum bu kesinlikle. Evet. (Gülüşmeler) CA: Çok fazla bir şey görmüyoruz ama küçük, canayakın mahalle kamyonetine pek benzemiyor. Sert bir çocuğa benziyor. Ne tür bir kasasız kamyonet bu? EM: Bu ağır hizmet için, uzun menzilli bir kasasız kamyonet. Yani bu en fazla ağırlık kapasitesi ve en uzun menzili olanı. Yani esas olarak, ağır hizmet kamyonet yükünü azaltmak için. İnsanların bugün mümkün olmadığını düşündükleri bir şey. Kamyonetin yeterli gücü veya yeterli menzili olmadığını düşünüyorlar ama Tesla Semi ile biz elektrikli bir kamyonetin aslında herhangi kasasız bir dizelden daha fazla torku olabileceğini göstermek istiyoruz. Eğer ki şiddetli bir rekabete girerseniz, Tesla Semi, kasasız bir dizeli yokuşta geçer. (Gülüşmeler) (Alkış) CA: Bu oldukça harika. Ve kısa vadede bunlar sürücüsüz değil. Bunlar kamyon sürücülerinin sürmek istediği kamyonlar olacak. EM: Evet. Bununla ilgili gerçekten eğlenceli olan şey, elektrikli motorla düz tork RPM (dakikada devir sayısı) eğriniz var, buna karşın bir dizel motor veya herhangi bir içten yanmalı motorlu araçla bir tepe gibi görünen tork RPM eğriniz olur. Yani bu bayağı çevik bir kamyonet olacak. Aynı bir spor araba gibi sürebilirsiniz. Vites yok. Tek devirli gibi. CA: Bununla iyi bir film yapılabilir. Ne olduğunu ve iyi bitip bitmeyeceğini bilmiyorum ama harika bir film. (Gülüşmeler) EM: Oldukça garip bir test sürüşüydü. İlk kamyonet için test prototipini sürüyordum. Gerçekten garip, çünkü etrafta sürüyorsun, bu koskoca kamyonetin içindesin ve çok çeviksin. CA: Bekle, şimdiden bir prototipini sürdün mü? EM: Evet, park alanında sürdüm ve bu çılgınca diye düşündüm. CA: Vay be. Bu asparagas değil. EM: Bu büyük kamyoneti sürüp çılgın manevraları yapabiliyorsun. CA: Bu harika. Tamam, gerçekten sert bir resimden bir nevi daha az sert bir resme bakıyoruz. Bu Umutsuz Ev Kadınları'ndaki şirin evlerden biri gibi. Burada neler oluyor? EM: Bu resim nesnelerin nasıl gelişeceğini düşündüğüm şekliyle geleceğin fotoğrafını gösteriyor. Garaj yolunda bir elektrikli arabanız var. Elektrikli araba ile ev arasına bakarsan, evin kenarına dizilmiş üç [Powerwall] güç duvarı var ve evin çatısı ise solar. Yani bu aslında solar cam çatı. CA: Tamam. EM: Bu resim gerçek bir -- itiraf ediyorum, gerçekten imitasyon bir ev. Bu bir gerçek imitasyon ev. (Gülüşmeler) CA: Bu çatı kiremitleri, bazılarının içinde solar güç var ve kabiliyetleri -- EM: Evet. Solar cam kiremitlerle doku ve rengi tam istediğiniz seviyeye ayarlayabilirsiniz ve sonra camda mikropanjurlar var, öyle ki çatıya cadde seviyesinden veya cadde seviyesine yakın bir yerden baktığınızda, bütün kiremitler ardında solar hücre olsun, olmasın aynı görünür. Böylece zemin seviyesinde tek bir renginiz olur. Eğer bir helikopterden baksaydınız, gerçekten bazı cam tuğlaların ardında solar hücrelerin olduğunu, bazılarında ise olmadığını görebilirdiniz. Bunu cadde seviyesinde göremezsiniz. CA: Çok güneş görmesi muhtemel olanlara koyarsınız ve bu o çatıları çok uygun fiyatlı yapar, değil mi? Çatıya kiremit dizmekten daha pahalı değiller. EM: Evet. Eminiz ki çatı maliyeti artı elektrik maliyeti -- Solar cam çatı, normal bir çatı maliyetinden az olacaktır, artı elektrik maliyeti. Yani başka bir deyişle, bunu ekonomik olarak fazla düşünmek gerekmiyor, harika görüneceğini düşünüyoruz ve ömrü -- Garantisini sonsuz yapmayı düşündük ama sonra insanlar biz bunu söyleyince saçmalıyor olabileceğimizi düşündüler ama aslında bu sertleştirilmiş cam. Aslında ev çöktükten ve orada bir şey kalmadıktan sonra bile, cam kiremitler hâlâ orada olacak. (Alkış) CA: Bu çok hoş. Sanırım bunu birkaç hafta içinde, dört farklı çatı kaplama şekliyle çıkaracaksınız. EM: Evet, ilk başta iki, iki tane ile başlıyoruz ve diğer ikisi de gelecek yılın başında olacak. CA: Buradaki hırsın ölçüsü ne? Kaç tane evin bu tip bir çatısı olacağını düşünüyorsunuz? EM: Bence sonunda bütün evlerin solar çatısı olacak. Burada zaman birimini muhtemelen yaklaşık 40 ila 50 yıl olarak olarak düşünmek gerekiyor. Bir çatı ortalama olarak 20 ila 25 senede bir değişir. Ancak tüm çatıları hemen değiştirmeye başlamazsınız. Ama sonunda, diyelim ki, bundan 15 sene sonrasına gittik, solar olmayan bir çatı olması garip olur. CA: Burada insanların anlamadığı bir zihinsel model falan mı var, çünkü maliyetlerdeki değişimle, solar gücün ekonomikliği ile çoğu evin çatısında bütün ihtiyaçlarına güç sağlayacak kadar güneş ışığı mevcut. Eğer gücü elde edebilirseniz, bütün ihtiyaçları hemen hemen karşılar. Mesela şebekeye bağınızı kesebilirsiniz. EM: Bu çatı alanına göreli olarak nerede olduğunuza ve ev büyüklüğüne bağlı, ama ABD'deki çoğu evin, evdeki tüm ihtiyacı karşılayacak kadar çatı alanına sahip olduğunu söylemek adil bir beyan olur. CA: Arabaların, Semi'nin, bu evlerin ekonomik olmasının anahtarı, Tesla ile büyük bir iddiaya girdiğiniz lityum iyon pillerin düşen fiyatları. Birçok yönden, bu neredeyse temel yetkinlik alanı. Ve bu yetkinliği gerçekten elde etmek için, bu şeyle dünyadaki lityum iyon pillerin arzını iki katına çıkarmak için dünyanın en büyük üretim fabrikasını inşa etmek gerektiğine karar verdiniz. Bu nedir? EM: Evet, işte bu Gigafactory, Gigafactory'deki şimdiye kadarki ilerleme. Sonunda, genel görünümün bir nevi pırlanta şeklinde olduğunu kabaca görebilirsiniz ve tamamı bitince kocaman bir pırlantaya benzeyecek veya ardındaki fikir bu ve gerçek kuzeyle hizalı. Küçük bir detay. CA: Sonuç olarak yılda yüz gigavat saat pil üretimi yapabilecek. EM: Yüz gigavat saat. Daha fazla olduğunu düşünüyoruz ama evet. CA: Ve esasında şu an üretilmekteler. EM: Şu anda üretimdeler. CA: Sizler bu videoyu yaptınız. Peki bu hızlandırılmış mı? EM: Bu yavaşlatılmış versiyonu. (Gülüşmeler) CA: Aslında ne kadar hızlı gidiyor? EM: Tam hızda gidince, elektronik flaş olmadan hücreleri göremezsiniz. Yalnızca bulanıklık olur. (Gülüşmeler) CA: Heyecan verici bir geleceği kuran ana fikirlerinden biri, Elon, enerji hakkında daha fazla suçlu hissetmediğimiz bir gelecek. Bunu hayal etmemize yardım et. Bizi oraya götürecek kaç tane Gigafactory olması lazım? EM: Kabaca yüz kadar. On değil, bin değil. Yüz olması muhtemel. CA: Bak, bunu harika buldum. Dünyayı bu koca fosil olayından kurtarmak nasıl bir şey hayal edebilirsiniz. Birini kurmak, beş milyar dolara mal oluyor ya da her neyse, beş ila on milyar dolar. Bu projeyi kafanda canlandırabilmen harika bir şey. Tesla'da yapmayı planladığınız şey -- bu sene diğer ikisini ilan etmek. EM: Bu sene sonunda iki ila dört Gigafactory'nin yerlerini duyuracağımızı düşünüyorum. Evet, sanırım dört. CA: Vay be. (Alkış) Burası için daha fazla şaka yok mu? Mesela -- nerede, hangi kıtada? Hayır diyebilirsin. EM: Küresel bir pazara hitap etmemiz lazım. CA: Peki. (Gülüşmeler) Bu harika. Bence konuşmamız gereken -- Aslında altını iyice çizelim. Sana politika hakkında bir soru soracağım, sadece bir. Politikadan biraz bıktım ama sana bunu sormak istiyorum. Şu an birine tavsiye veren bir kuruldasın -- EM: Kim? CA: İklim değişikliğine sahiden inanmayan biri olduğunu söyledi ve bunu yapmaman gerektiğini düşünen bir sürü insan var. Bu kuruldan uzaklaşman gerektiğini düşünüyorlar. Onlara ne söylemek istersin? EM: Bence öncelikle, sadece formatının odaya gelip insanlara konular hakkında fikirleri sorulan iki tavsiye kurulundayım ve her ay veya iki ayda bir toplantı oluyor. Tüm katkım bundan ibaret. Ama bence odada iklim değişimine veya sosyal meselelere dair bir şeyler yapmak lehine tartışan insanlar olması noktasında, şimdiye kadar bu toplantıları göç ve iklim değişimi lehine konuşmak için kullandım. (Alkış) Ve eğer bunu yapmasaydım, başta ajandada olan konular değillerdi. Yani belki bir şey olmayacak ama en azından bazı şeyler söylendi. CA: Peki. (Alkış) O zaman SpaceX ve Mars hakkında konuşalım. En son buradayken, inanılmaz hırslı bir hayal olarak görülen bir şey olan tekrar kullanılabilen roket geliştirmek üzerine konuşmuştun. Ve bunu gidip gerçekleştirdin. EM: Sonunda. Uzun zaman aldı. CA: Bize bundan bahset. Burada neden bahsediyoruz? EM: Bu uzaydan hızla geri gelen besleme roketlerimizden biri. Yüksek hızda üst kademeyi henüz gerçekleştirdi. Üst kademenin gerçekleştirilmesi sanırım 7 Mach hızında olabilir. (Alkış) CA: Bu hızlandırılmış hâli -- EM: Bu yavaşlatılmış versiyondu. (Gülüşmeler) CA: Bunun hızlandırılmış versiyon olduğunu düşündüm. Yani inanılmazdı ve bunun nasıl yapılacağını sonunda anlamadan önce birkaç tanesi başarısız oldu ama bunu artık yaptın, hem de beş ya da altı kez değil mi? EM: Sekiz veya dokuzdayız. CA: İlk kez olarak inen roketlerden birini de tekrar uçurdun. EM: Evet, besleme roketini indirdik ve sonra tekrar uçuşa hazırladık ve tekrar uçurduk, yani tekrar uçurmanın uygun olduğu yörüngesel ek motorun ilk tekrar uçuşu. Yani tekrar kullanımın, sadece hızlı ve tamsa uygun olduğunu kavramak önemli. Yani bir uçak veya bir araba gibi, tekrar kullanım hızlı ve tamdır. Uçuşlar arasında uçağınızı Boeing'e göndermezsiniz. CA: Doğru. Yani bu birçok ama birçok insanı Mars'a kabaca 10 ila 20 yıl arasında, göndermek üzerine olan gerçekten hırslı fikri hayal etmenizi sağlıyor, tahmin ederim. EM: Evet. CA: Bunu yapmak için bu müthiş roketi tasarladınız. Bu şeyin ölçeğini anlamamıza yardımcı ol. EM: Görsel olarak bunun bir insan olduğunu görebilirsiniz. Evet ve bu da araç. (Gülüşmeler) CA: Eğer bu bir gökdelen olsaydı, 40 katlı bir gökdelen mi olurdu? EM: Muhtemelen biraz daha fazla, evet. Bunun itki seviyesi gerçekten -- Bu konfigürasyon Saturn V ay roketinden dört kat fazla itkiye sahip. CA: İnsanlığın daha önce yaptığı en büyük roketin itkisinden dört kat fazla. EM: Evet. Evet. CA: Birilerinin yaptığı gibi. EM: Evet. (Gülüşmeler) 747 biriminden, bir 747 sadece yaklaşık bir milyon librelik itkinin dörtte biridir, yani her 10 milyon librelik itki için, 40 tane 747 var. Yani bu tüm motorları çalışan 120 tane 747'nin itkisine eşdeğerdir. CA: Dünyanın yer çekiminden kaçmak üzere tasarlanan bir makine ile bile sanırım en son bana bu şeyin aslında tam yüklü bir 747'i, insanı, kargoyu, her şeyi yörüngeye alabileceğini söylemiştin. EM: Aynen. Bu araç, tam yüklü bir 747'i, maksimum yakıtla, maksimum yolcuyla, maksimum kargoyla alır -- kargo olarak alır. CA: Yani buna dayanarak, bu şekilde görünen Gezegenler Arası Ulaşım Sistemi'ni geçenlerde tanıttınız. Bu sahnenin 30 sene içinde mi olacağını düşünüyorsunuz? 20 sene içinde mi? İnsanların bu rokete girmesinden bahsediyorum. EM: Ümit ediyorum ki daha çok sekiz ila on senelik bir süreç. İstediğimiz hedef bu. İç hedeflerimiz daha da agresif ama düşünüyorum da -- (Gülüşmeler) CA: Tamam. EM: Araç oldukça büyük görünse de ve diğer roketlere oranla büyük olsa da, bunun geleceğin uzay gemilerinin yanında bir kayık gibi görüneceğini düşünüyorum. Geleceğin uzay gemileri gerçekten devasa olacak. CA: Neden Elon? Neden yaşadığın sürede Mars'a milyonlarca insanın oturduğu bir şehir kurman gerekiyor, ki bunu yapmayı çok istediğini söylemiştin sanırım? EM: Bence ilham verici ve cazip bir geleceğimiz olması önemli. Sabahları kalkıp yaşamanız için sebeplerinizin olması gerektiğini düşünüyorum sadece. Mesela neden yaşamak istiyorsun? Sebep ne? Sana ne ilham veriyor? Gelecekle ilgili neyi seversin? Ve eğer orada değilsek, eğer gelecek orada yıldızlar arasında olmamızı içermiyorsa ve birden fazla gezegenli bir tür değilsek eğer sahip olacağımız gelecek bu değilse, bunu son derece üzücü buluyorum. (Alkış) CA: İnsanlar bunu konumlamak istiyor veya şu an gezegende öylesine vahim şeyler oluyor ki iklimden yoksulluğa kadar, bilirsin, meseleyi sen seç artık. Ve bu dikkat dağıtıyor gibi. Bunları düşünmemek lazım. Şimdi olan biteni çözümlemek lazım. Ve adil olmak gerekirse, sürdürebilir enerji konusundaki çalışmalarınla aslında bu konuda bir şeyler yaptın. Ama neden sadece bunu yapmıyorsun? EM: Bence şu var -- Geleceğe olasılıklar açısından bakıyorum. Bu sanki dallanan bir olasılıklar akıntısı gibi ve bu olasılıkları etkileyen veya bir şeyi hızlandıran veya diğer bir şeyi yavaşlatan eylemleri yapabiliriz. Olasılık akıntısına yeni bir şeyler sunabilirim. Sürdürebilir enerji ne olursa olsun gerçekleşecek. Eğer Tesla olmasaydı, Tesla hiç gerçekleşmeseydi, ihtiyaçtan dolayı bu yine de olmak zorunda olurdu. Bu totolojik. Eğer sürdürülebilir enerjiniz yoksa, bu sürdürülebilir olmayan enerjiniz olduğu anlamında. Sonunda bunun sonu gelecek ve ekonomi kuralları kaçınılmaz olarak medeniyeti sürdürülebilir enerjiye doğru sürükleyecek. Tesla gibi bir şirketin temel değeri, sürdürülebilir enerjinin ilerleyişini olmayışına kıyasla hızlandırabilme derecesidir. Yani Tesla gibi bir şirketin temel iyiliği nedir diye düşündüğümde, umarım ki şöyle derim, eğer bunu on yıl kadar hızlandırdıysa, muhtemelen on yıldan fazla, bu oldukça iyi bir şey. Bunu Tesla'nın temelde tutkuyla yaptığı iyilik olarak düşünürüm. Sonra birden fazla gezegenli bir tür ve uzayda seyahat eden bir medeniyet olabilmemiz var. Bu kaçınılmaz değil. Kaçınılmaz olmadığını takdir etmek çok önemli. Bence sürdürülebilir enerjinin geleceği büyük oranda kaçınılmaz, ama uzayda seyahat eden bir medeniyet olmak kesinlikle kaçınılmaz değil. Uzaydaki ilerlemelere bakarsanız, 1969'da birini aya gönderebiliyordunuz. 1969. Sonra Uzay Mekiği'ne sahip olduk. Uzay Mekiği insanları sadece alçak Dünya yörüngesine çıkarabiliyordu. Sonra Uzay Mekiği emekli oldu ve Amerika Birleşik Devletleri kimseyi yörüngeye götüremedi. Yani trend bu. Trend neredeyse hiçe doğru. İnsanlar teknolojinin otomatik olarak geliştiğini düşündüklerinde yanılıyorlar. Otomatik olarak gelişmez. Sadece bir sürü insan daha iyi olması için çok çalışırsa gelişir ve bence kendi kendine kalırsa geriler. Eski Mısır gibi büyük bir medeniyete bakıp piramitleri yapabildiklerini görüyorsunuz ve bunu nasıl yaptıklarını unutmuşlar. Sonra Romalılar bu inanılmaz su kemerlerini yapmışlar. Nasıl yaptıklarını unutmuşlar. CA: Elon, öyle görünüyor ki, seni dinlemek ve yaptığın farklı şeylere bakmakla, çok ilginç bulduğum, her şeyde o eşsiz ikili motivasyona sahipsin. Biri insanlığın uzun dönemli iyiliği için çalışma isteği. Diğeri ise heyecan verici bir şeyler yapma isteği. Ve sık sık birini ilerletmek için diğerine ihtiyaç olduğunu hissettiriyorsun. Tesla'yla sürdürülebilir enerji olmasını istediğinden, bu süper seksi, heyecan verici arabaları yaptın. Solar enerji, oraya varmamız lazım, yani bu güzel çatıları yapmamız lazım. Zamanımız olmadığı için en yeni projenden henüz bahsetmedik, ama insanlığı kötü yapay zekâdan kurtarmak istiyorsun ve o yüzden bütün o sonsuz hafıza, telepati vb. şeyleri vermek için gerçekten havalı bir beyin makine-arayüzünü yaratacaksın. Mars'la ilgili söylediğin şey, evet, insanlığı kurtarmamız ve yedek bir plana sahip olmamız lazım, ama aynı zamanda insanlığa ilham olmamız lazım ve ilham olma yolu bu. EM: Bence güzellik ve ilhamın değeri şüphe yok ki çokça küçümseniyor. Ama açık olmak istiyorum. Kimsenin kurtarıcısı olmak istemiyorum. Bu öyle değil -- Sadece gelecekle ilgili düşünürken üzülmek istemiyorum. (Alkış) CA: Güzel bir ifade. Bence buradaki herkes hemfikir olur ki bunlar böyle değil -- Bunların hiçbiri kaçınılmaz şekilde olmayacak. Gerçek şu ki kafanda bu şeyleri hayal ediyorsun, kimsenin cesaret edemeyeceği şeyleri hayal ediyorsun veya senin gibi karmaşık seviyede hayal etmeye başkası muktedir değil. Senin bunları yapman, Elon Musk, gerçekten kayda değer bir şey. Bize biraz daha büyük hayaller kurdurduğun için teşekkürler. EM: Ama gerçekten çılgın olmaya başlarsa haber verirsin değil mi? (Gülüşmeler) CA: Teşekkürler, Elon Musk. Bu gerçekten ama gerçekten harikaydı. Gerçekten harikaydı. (Alkış)