Travmanın sözlük anlamı
aşırı üzücü bir deneyimden kaynaklanan
ağır duygusal şok ve acıdır.
Travmayı yönlendiren belirli durum yoktur.
Ancak, "Unorthodox" dizisinde, biri Berlin'de diğeri Brooklyn de olan iki farklı topluluğun
onları şekillendiren trajedilerle nasıl başa çıktıklarını görürüz.
Ve karşılığında , travmalarımızın üstesinden gelme yollarını öğreniriz.
Brooklyn'de, travma 19 yaşındaki Esty'nin
ve bulunduğu cemaatin kimliğini oluşturur.
Olay Hasidik Yahudilerin bilinmezlikle dolu
Satmar cemaatini takip eder.
Nazi soykırımı boyunca, günümüz Romanya'sına,
Satu Mare'ye kaçmış bir haham tarafından kuruldu.
Satmar cemaati diğer insanlarla katışmaz.
"Unorthodox" dizisinde,
cinsiyete göre ayrılmış olan masanın başında,
antik Mısırdaki kölelikten
kaçmış Yahudiler için her yıl yapılan anma töreni,
Pesah bayramı yemeği,
Esty'nin dedesi amacındaki nedenlerini gösterir.
[Dede] Kendimize
Pesah bayramı hikayesini
acımızı hatırlatması için anlatırız.
Dizi , Sinagoglar üzerindeki
ölümcül saldırılar ve Yahudilerin
sık sık gittiği diğer toplantı yerleri
tüm dünyada yükselirken,
dini töre ve ibadetin
güvenli bir şekilde gerçekleştiği Esty'nin cemaatiyle
güçlü aile ve gelenek bağını
herkese tanıtır.
Cemaat dindar bir şekilde yaşayarak yahudi düşmanlığına karşı koyar.
Bu sahnede, aynı zamanda Satmar Yahudilerinin
cemaat üyelerini dışarının büyük kötülüğünden korkutmak için
geçmiş travmaları nasıl kullandığını görüyoruz .
[Dede] Arkadaşlarımıza
ve komşularımıza güvendiğimizde,
Tanrı bizi cezalandırdı.
Kim olduğumuzu unuttuğumuzda,
Tanrı'nın büyük öfkesine neden oluruz.
Nazi Soykırımı
hayatta kalanlarda post-travmatik stres bozukluğuna neden oldu.
Etkisi sürmeye devam eder.
Auschwitz mücadelecisi, kimyacı ve yazar olan,
Primo Levi şöyle söyler:
"Auschwitz toplama kampı bizden uzaktır,
ama havada dört bir yanımızdadır.
Salgın azaldı ama iltihabı hala durur.
ve reddetmek aptallık olurdu."
BU nesilsel travma Esty'nin soy ağacının
kökenlerinden büyür, ve Estynin kişisel kimliğini şekillendirir.
Cemaatin değerleriyle çelişen tutkularını
keşfetmekten vazgeçirilir.
Piyano dersleri hiç uygun görülmez,
dersleri gizlice almalıdır.
Öğretmeni, Vivian Dropkin,
bir şiksa ve yahudi olmadığı için alay edilir.
Ancak ilginç bir şekilde, dizi ondan asla bahsetmesede,
Dropkin laik bir Yahudidir.
İnancına rağmen, seçimleri Esty'nin dindar cemaati için
yeterince Yahudi değildir.
[Yidçe konuşan adam]
Çoğu Ortodoks Yahudileri, Nazi Soykırımının travmasından
kurtulma yolunun yeniden insan yerleştirmek
olduğuna inandılar.