Bu videoda Newton'un Kanunlarından bahsedeceğim. Ve bu Newton'un Principia'sının Latinceden İngilizce'ye çevrilmiş halidir. Birini kural şöyle: Her cisim sabit olma halini devam ettirme eğilimindedir. Yani, sabit olma durumu ya da sabit sür'atle hareket sadece başka bir kuvvet etkisi gerçekleşirse değişir. Yani, bunu söylemenin başka bir yolu ise eğer bütün cisimler için sürdürdükleri bir şey varsa bu her şey sabit hızda ve veya sabit kalmaya devam ediceklerdir demektir. Ancak: başka bir güç tarafından durumunu değiştirmeye zorlanmazsa Ancak: başka bir kuvvetin etkisinde kalmazsa özellikle bir dengesiz kuvvetin, bunun ne olduğunu açıklayacağım hemen. Yani, eğer bir şey tamamen sabitse Şimdi, bir, bir, bu daha önce gördüğümüz bir şey. Diyelim ki bir taşım var. Bir yerde bir taşım var ve bu taş çim üzerinde duruyor. Bu taşı gözlemlemeye devam edebilirim çünkü üzerine etkiyen bir şey olmadığını var sayarsak kıpırdaması pek olası değil. Eğer bu taşın üzerine etkiyen bir kuvvet yoksa, taş orada kalacaktır. Yani ilk kısım baya bariz: her cisim kendi durumunda kalma eğilimindedir. İkinci kısmı yapmayacağım, eğer etkiyen kuvvet yoksa. Açıkça, bir taş üzerine etkiyen kuvvet yoksa sabit kalır. Tabi eğer, bu cismi iten çeken döndüren veya başka bir şey yapan bir cisim yoksa. Birinci kanunla ilgili anlaşılması zor olan şey ikinci kısımdır. Her cisim sabit olma ya da sabit hızla hareket etme eğilimindedir. Eğer tabi ki başka bir güç tarafından durumunu değiştirmeye zorlanmadı ise. Böylelikle bu Newton'un ilk kanunudur, sanırım burada bir durmak lazım. Çünkü tam buradaki Newton'dur. Ve eğer bu Newton'un ilk kuralıysa, neden bu adamın büyük bir resmi var burada. Şimdi Newton'un ilk kanunu bu adamın söylediği şeyin tekrarıdır aslında. Ve bu adam, başka bir eşitlik tanrısı, Galileo Galliei'dir. Ve eylemsizlik kuralını bulan kişidir. Ve Newton bu fikri tekrar etti ve bir kaç tane daha kuralla harmanladı. Ama başka pek pek pek pek pek çok farklı şeyler de yaptı. Yani kesinlikle Gallieo'ya Newton'un birinci kanunu için takdirlerinizi sunmanız gerekiyor. O yüzden onu burda daha büyük yaptı. Ama o bir fikrin tam ortasındaydı. Yani biz bir şey sabitse, başka bir kuvvet etki etmediği takdirde sabit kalmaya devam edecektir ifadesini anladık. Bazı tanımlarda "eğer dengelenmemiş kuvvetler varsa" ifadesini göreceksiniz. Ve "dengelenmemiş" deme nedenleri şudur ki aynı şeye etki eden iki kuvvetiniz olabilir ve bunlar birbirlerini götürebilir. Örneğin taşın bu kısmından belli bir kuvvetle ittiririm Ve eğer siz taşın bu kısmından aynı kuvvetle ittirir seniz taş hareket etmez. Hareket etmesini tek yolu bir tarafta diğerinde olduğundan daha dazla kuvvet olmasıdır. Yani eğer dengelenmemiş bir kuvvetiniz varsa Diyelim ki bir ton, ve belki taş yanlış bir analoji oldu. Buzu göz önüne alalım çünkü buzu hareket ettirmek daha kolaydır. Ya da buz üstünde buz Yani tam burada bir buz var ve bu buzun üzerinde bir başka buz var. Yani bir kez daha şu fikirle karşılaştık: eğer üzerine etkiyen bir kuvvet yoksa, buz kıpırdamayacak. Ama ben bu buzu belli bir kuvvetle bu taraftan ittirirsem ne olur. Ve aynı anda buzu bu köşeden aynı kuvvetle ittiriseniz? Buz hala hareket etmez. Yani tam burada bir dengelenmiş kuvvet olacak. Bir dengelenmiş kuvvet. Yani buzun sabit durumunu değiştirmenin tek yolu dengelenmemiş kuvvettir. Yani eğer bu tarafa birazcık kuvvet eklersek böylelikle buz daha fazla dengelenmiş olmayacaktır. Sonra buz blokunun harekete başladığını göreceksiniz, bu yönde ivmelenmeye başlayacak. Ama ben bu kısmın açık olduğunu düşünüyorum: eğer bir şey sabitse başka bir kuvvet tarafından etkilenmediği sürece sabit kalacaktır veya başka bir deyişle bir dengelenmemiş kuvvetin etkisinde olmadığı sürece. Bu konuda daha az belirgin olan şey ise sabit hızlı hareket. Bir başka deyişle sabit hızlı hareket. Sabit sür'atli. Söylediği şey şuydu ki bir sabit hız sonsuza kadar aynı hızlı gitme eğilimindedir Eğer bir dengelenmemiş kuvvetin etkisinde değilse... Bu sezilmesi daha güç bir şeydir, çünkü insan tecrübesindeki her şey eğer ben bir blok buzu bile ittirseydim, zamanla duracaktı. bu sonsuza kadar gitmeyecektir, buzdan yüzeyin sonsuz olduğunu varsaysak bile. Bu buz zamanla duracaktır. Ya da bir tenis topu fırlatırsam, bu top zamanla duracaktır. Zamanla duracaktır. ya da eğer bir bowling topu yuvarlarsam, ya da başka bir şey Biz insan deneyimlerimizle her şeyin durduğunu gözlemledik. Yani bu sezilmesi zor bir şey: hareket halinde olan bir şey sonsuza kadar hareket edecektir. İnsan sezisinde olan her şey der ki eğer bir şeyin hareketinin devamını istiyorsan Daima güç uygulaman gerekir, daha fazla enerji uygulaman gerekir ki hareket etsin. Araban mazot yakmasa araç sonsuza kadar hareket edemez. Neyse neden bahsediyorduk Şimdi bütün bu örneklerde, ve bence bu hepsi için açıklayıcı bir ön bilgi oldu, bütün her şey sonsuza kadar devam edebilir. Top sonsuza kadar gidebilir, bu kütlesi gidebilir. Eğer tabi onları durduracak dengelenmemiş kuvvetler yoksa. Şimdi buz konusunda, buz-buz kombinasyonunda fazla sürtünme olmamasına rağmen Aralarında biraz sürtünme var. Ve yani elinizde, bu durumda, sürtünme kuvveti hareketin tersi yönündedir. Ve sürtünme gerçekten atomik bir seviyededir. Yani eğer kristal biçimde dizilmiş buz parçaları varsa elinizde Ve sonra burada bu buzdan denizde bulunan buz parçaları var. Birbirlerine çarpıp aşındırıyorlar. İkisi de pürüssüz olduğu halde, burada bazı muntazam olmayan şeyler var. ikisi de çarpıp sürtünüyorlar ve ısı üretiyorlar. Ve zamanla enerjiye karşı kullanılıyorlar. Yani eğer ortada bir sürtünme kuvveti varsa, bu durmanın nedenidir. ve sadece sürtünme kuvveti değil, aynı zamanda hava direnci de var. Buz blok çeşitli hava tanecikleriyle çarpışıyor olacak. Başka fark edilmeyebilir olabilir, ama sonsuza kadar gitmesini kesinlikle engelleyecektir. Havayla temas eden topta da aynı şey geçerlidir. Bir noktadan sonra yere yer çekimi yüzünden çarpacaktır ve topa etki eden tek kuvvet odur. Ama yere çarptıktan sonra bile sonsuza kadar yuvarlanmaz, sürtünme yüzünden. Bildiğiniz gibi eğer şurada bir çim varsa, bu çim onun hareketini engelleyecektir. Ve hatta havadayken bile yavaşlayacaktır, sabit hıza sahip olacaktır. Çünkü bütün bu çarpışan hava taneciklerine sahipsiniz. Ve bir dış güç onu daha da yavaşlatacak. Bu adamlar hakkında zekice olan şey şu ki onlar bir gerçekliği hayal edebiliyorlar. Yer çekimi olmayan bir yerde, cisimleri yavaşlatan bir hava olmayan yerde.. Ve onlar bu şartlar altında bir cismin hareketini aynen sürdüreceğini fark ettiler. Ve Gallileo'nun bu konuda doğru düşünmesinin muhtemel nedeni onun gezegen yörüngeleri üzerine çalışmasıydı. Ve o muhtemelen uzayda hava olmadığını teorize etti. Ve bu belki de gezegenlerin neden yörüngeleri etrafında dönmeye devam etmediklerinin nedenidir. Ve ben hızları demeliyim, çünkü yönleri değişiyor. hızları asla yavaşlamaz, çünkü uzayda bu gezegenleri yavaşlatacak bir güç yok aslında. Her neyse, umarım siz de bunları en az benim kadar büyüleyici buldunuz. Çünkü bir aşamada bu müthiş süper bir şekilde belli ama başka bir aşamada kesinlikle açık değil. Özellikle bu " sabit hızla ileri doğru hareket" kısmı. Sadece görüşü açık yapmak için, eğer yer çekimi kaybolursa hava olmaz. Ve eğer bir top fırlatsaydınız gerçekten sonsuza kadar harekete devam ederdi. Eğer ona etkiyen bir dengelenmemiş kuvvet olmazsa. Bunu düşünmenin bir başka yolu, ve bu günlük hayatta gördüğünüz bir şey eğer ben bir uçaktaysam, ve bu uçak sabit sür'atle hareket ediyorsa ve kesinlikle trübülans yoksa Yani ben uçakta oturuyorum ve bu uçak sabit hızla seyahat ediyor. Tamamen pürüzsüz, türbülans yok. Benim için kapıların kitli olup olmamasına bakılmasızın gerçekten uçaktan düşme imkanı yok, Uçakta cam olmadığını var sayalım ve sabit hızla gittiği bir durumu göz önüne almayalım Ve trübülans yok, ve diyelim ki hiçbir şey duyamıyorum Makineleri bile duyamıyorum Benim için uçağın gittiğini hissetmenin hiçbir yolu yoktur. Çünkü benim bakış açımdan, bu hareket tamamen aynıdır. Ve eğer aynı uçağı yerden test ediyor olsaydım. Ve bu da bu olayın sezilebilir bir durum olduğunu kanıtlar. Sabit hızla hareket etmek ya da durağan olmak Gerçekten hangisinde olduğunu söylemezsin.