[Script Info] Title: [Events] Format: Layer, Start, End, Style, Name, MarginL, MarginR, MarginV, Effect, Text Dialogue: 0,0:00:11.89,0:00:16.79,Default,,0000,0000,0000,,Benim adın Steve Pinker ve ben Harvard Üniversitesi'nde Psikoloji Profesörü'yüm. Dialogue: 0,0:00:16.79,0:00:22.68,Default,,0000,0000,0000,,Bugün size dilden bahsediyor olacağım. Aslında ben bir dil bilimci değilim, Dialogue: 0,0:00:22.68,0:00:28.16,Default,,0000,0000,0000,,bilişsel bilimciyim. Benim dil konusuna olan ilgim, dilin Dialogue: 0,0:00:28.16,0:00:32.49,Default,,0000,0000,0000,,insan beynine açılan bir pencere olmasıyla, sınırlı. Dil konusu, Dialogue: 0,0:00:32.49,0:00:38.03,Default,,0000,0000,0000,,insan bilimlerinin ana konularından biri. Dil kullanma becerisi, insanları Dialogue: 0,0:00:38.03,0:00:45.03,Default,,0000,0000,0000,,diğer türlerden çarpıcı şekilde ayıran bir özellik. Dil, insanların iş birliği yapabilmeleri için elzem; kelimeleri kullanarak, Dialogue: 0,0:00:45.03,0:00:52.24,Default,,0000,0000,0000,,bilgilerimizi paylaşıyor ve eylemlerimizi koordine hale getiriyoruz ve böylece harika işler başarabiliyoruz. Dialogue: 0,0:00:52.24,0:00:58.77,Default,,0000,0000,0000,,Tabii dil konusu, içinde bir çok bilimsel sır da barındırıyor: Dil, nasıl insan türü için evrim geçirdi? Beyin, dili nasıl işliyor? Dialogue: 0,0:00:58.77,0:01:05.61,Default,,0000,0000,0000,,Ayrıca dilin insan hayatında ne kadar merkezi bir yeri olduğu düşünüldüğünde, dilin bir çok pratik kullanımı olması Dialogue: 0,0:01:05.61,0:01:11.02,Default,,0000,0000,0000,,şaşırtıcı değil. Dil bizim için o kadar doğal bir şey ki, Dialogue: 0,0:01:11.02,0:01:16.42,Default,,0000,0000,0000,,onun ne kadar ilginç ve mucizevi bir şey olduğunu unutuyoruz. Şimdi, Dialogue: 0,0:01:16.42,0:01:21.10,Default,,0000,0000,0000,,bir sonraki saat boyunca ne yapıyor olacağınızı düşünün. Bir adamın, nefes alıp Dialogue: 0,0:01:21.10,0:01:26.50,Default,,0000,0000,0000,,bazı sesler çıkarmasını, sabırla dinliyor olacaksınız. Neden böyle bir şey yapasınız? Dialogue: 0,0:01:26.50,0:01:31.75,Default,,0000,0000,0000,,Ben çıkaracağım seslerin çok hoş olduğunu iddia edemem, ama çıkaracağım "ss" ve "hmm" ve "vaak" ve "pap" seslerinin Dialogue: 0,0:01:31.75,0:01:38.33,Default,,0000,0000,0000,,arasına, bazı bilgileri kodladığımı söyleyebilirim. Dialogue: 0,0:01:38.33,0:01:44.72,Default,,0000,0000,0000,,İşte, sizlerin bu ses akıntısı içindenden bilgiyi çıkartma beceriniz var; bu da bizim Dialogue: 0,0:01:44.72,0:01:49.62,Default,,0000,0000,0000,,fikirlerimizi paylaşmamızı sağlıyor. İşte bugün paylaşacağımız fikirler Dialogue: 0,0:01:49.62,0:01:55.33,Default,,0000,0000,0000,,bu yeteneğimizle, dil yeteneğimizle ilgili. Ancak farklı bir biçimde "hs" ve "vaak" sesleri çıkararak, Dialogue: 0,0:01:55.33,0:02:01.08,Default,,0000,0000,0000,,sizin, en sevdiğiniz realite şovunda olan bitenden, evrenin oluşuma ait olan teorilere kadar, Dialogue: 0,0:02:01.08,0:02:06.90,Default,,0000,0000,0000,,bir çok farklı konuda düşünmenizi sağlayabilirim. Dialogue: 0,0:02:06.90,0:02:13.76,Default,,0000,0000,0000,,İşte ben dilin mucizesi olarak bunu görüyorum; onun geniş ifade gücünü. Dialogue: 0,0:02:13.76,0:02:19.44,Default,,0000,0000,0000,,35 senedir dil konusu üzerine çalışıyor olmama rağmen beni hala merakla dolduran bir konu. Dialogue: 0,0:02:19.44,0:02:31.54,Default,,0000,0000,0000,,Ve işte, dil biliminin açıklamaya çalıştığı ana fenomen de bu. Dialogue: 0,0:02:31.54,0:02:35.41,Default,,0000,0000,0000,,Dilin, insan hayatının merkezinde olması şaşırtıcı değil. İncil'deki Babil Kulesi hikayesi, Dialogue: 0,0:02:35.41,0:02:39.76,Default,,0000,0000,0000,,insanların bilgilerini ve niyetlerini, dili kullanarak paylaştıklarını ve Dialogue: 0,0:02:39.76,0:02:46.21,Default,,0000,0000,0000,,bu sayede harika işler başardıklarını anlatmaktadır. Dil ayrıca Dialogue: 0,0:02:46.21,0:02:53.34,Default,,0000,0000,0000,,belirli bir kültüre özgü değildir; antropologlar tarafından incelenen her kültürde mevcuttur. Dialogue: 0,0:02:53.34,0:02:58.64,Default,,0000,0000,0000,,Dünyada bugün konuşulan 6.000 dil var. Dialogue: 0,0:02:58.64,0:03:05.32,Default,,0000,0000,0000,,Bu dillerin hepsi komplekstir; kimse kompleks dile sahip olmayan bir insan toplumu keşfetmemiştir. Dialogue: 0,0:03:05.32,0:03:10.57,Default,,0000,0000,0000,,İşte bu ve benzeri sebeplerden dolayı, Charles Darwin demiştir ki: " İnsanoğlunun doğasında konuşma iç gdüsü vardır; Dialogue: 0,0:03:10.57,0:03:16.62,Default,,0000,0000,0000,,bunu küçük çocukların agulamalarında görebilirsiniz, oysa hiçbir çocuğun içgüdüleri onu Dialogue: 0,0:03:16.62,0:03:21.02,Default,,0000,0000,0000,,yemek yapmaya, alkol mayalamaya ya da yazı yazmaya yöneltmez." Dialogue: 0,0:03:21.02,0:03:25.49,Default,,0000,0000,0000,,Dil, çetrefilli bir beceridir ve dil biliminin de karmaşık bir bilim dalı olması Dialogue: 0,0:03:25.49,0:03:30.49,Default,,0000,0000,0000,,şaşırtıcı değildir. Bu dal, dilin kendisinin incelenmesini içerir: Dialogue: 0,0:03:30.49,0:03:38.09,Default,,0000,0000,0000,,dilbilgisi, kelimelerin, kelime öbeklerinin ve cümlelerin sıralanması; fonoloji, yani seslerin incelenmesi, Dialogue: 0,0:03:38.09,0:03:45.13,Default,,0000,0000,0000,,anlambilim, yani anlamın incelenmesi ve edimbilgisi, yani dilin konuşma esnasında nasıl kullandığını, Dialogue: 0,0:03:45.13,0:03:49.18,Default,,0000,0000,0000,,inceler. Dil konusunu inceleyen bilim kişileri ayrıca Dialogue: 0,0:03:49.18,0:03:54.99,Default,,0000,0000,0000,,dilin gerçek zamanlı olarak nasıl işlendiğini, çocuklar tarafından nasıl algılandığını ve dil öğrenmenin nasıl gerçekleştiğini Dialogue: 0,0:03:54.99,0:03:59.54,Default,,0000,0000,0000,,inceler; bu alana, psikolinguistik denir. Ayrıca bazıları da beyin tarafından dilin Dialogue: 0,0:03:59.54,0:04:02.22,Default,,0000,0000,0000,,nasıl işlendiğini inceler; bu alana da nörolinguistik denir. Dialogue: 0,0:04:02.22,0:04:11.59,Default,,0000,0000,0000,,Şimdi başlamada önce, dilin, dille yakından ilişkisi olan üç diğer şeyle karşılaştırılmaması Dialogue: 0,0:04:11.59,0:04:18.25,Default,,0000,0000,0000,,çok önemlidir. Bunların ilki yazı dilidir. Tarih boyunca varolan tüm insan kültürlerinde bulunan, Dialogue: 0,0:04:18.25,0:04:23.52,Default,,0000,0000,0000,,konuşma dilinin aksine, yazı, insan tarihinin yalnızca Dialogue: 0,0:04:23.52,0:04:29.50,Default,,0000,0000,0000,,ufak bir kısmı boyunca var olmuştur; yazı 5000 sene önce icat edilmiştir. Dialogue: 0,0:04:29.50,0:04:35.47,Default,,0000,0000,0000,,Sayfadaki her bir işaretin bir sesli ya da sessiz harfi temsil ettiği alfabetik yazı, bir sefer mahsus olmak üzere, Dialogue: 0,0:04:35.47,0:04:40.22,Default,,0000,0000,0000,,yaklaşık 3.700 sene önce, Kenan Ülkesi'nde yaşayanlar tarafından icat edilmiştir. Dialogue: 0,0:04:40.22,0:04:47.80,Default,,0000,0000,0000,,Darwin'in de söylediği gibi, çocukların içgüdüsel olarak yazı yazma eğilimleri yoktur Dialogue: 0,0:04:47.80,0:04:51.85,Default,,0000,0000,0000,,ancak bunu eğilim okul sırasında inşa edilir. Dialogue: 0,0:04:51.85,0:04:58.06,Default,,0000,0000,0000,,Dille karıştırılmaması gereken bir diğer şey de, düzgün dilbilgisidir. Dilbilimciler, Dialogue: 0,0:04:58.06,0:05:05.14,Default,,0000,0000,0000,,betimlemeli dilbilgisiyle, yani insanların nasıl konuşması gerektiğini açıklayan kurallar ile, kuralcı dilbilgisini, yani Dialogue: 0,0:05:05.14,0:05:11.26,Default,,0000,0000,0000,,insanların dikkatlice düzyazı yazdıklarında uymaları gerekenleri tanımlayan kurallar, arasında bir fark yaratmışlardır. Dialogue: 0,0:05:11.26,0:05:15.69,Default,,0000,0000,0000,,Size dilbilimine ilişkin bir sır vermemi isterseniz, o da, bu iki grup kuralın, Dialogue: 0,0:05:15.69,0:05:22.24,Default,,0000,0000,0000,,aynı olmadığı ve dilin kuralcı dilbilgisi kurallarının, aslında çok da mantık üzerine kurulu olmadığıdır. Dialogue: 0,0:05:22.24,0:05:27.64,Default,,0000,0000,0000,,Mesela bu kurallardan en meşhuruna bakalım: mastarlıkları ikiye bölmeme kuralı. Dialogue: 0,0:05:27.64,0:05:31.54,Default,,0000,0000,0000,,Bu kurala göre, Kaptan Kirk, Enterprise gemisinin Dialogue: 0,0:05:31.54,0:05:36.93,Default,,0000,0000,0000,,görevinin " başka kimsenin gitmediği yere, gitmek cesurca" dediğinde, çok büyük bir dilbilgisi Dialogue: 0,0:05:36.93,0:05:41.99,Default,,0000,0000,0000,,hatası yapmış bulunmaktadır. Editörlere göre, onun aslen Dialogue: 0,0:05:41.99,0:05:48.80,Default,,0000,0000,0000,,"Başka kimsenin gitmediği yere, cesurca gitmek" demesi gerekmekteydi. Dialogue: 0,0:05:48.80,0:05:54.91,Default,,0000,0000,0000,,Ancak, bu İngilizce dilinin ritmiyle ve vurgusuyla çatışmaktadır. Aslında, bu kuralcı kural, Dialogue: 0,0:05:54.91,0:06:00.66,Default,,0000,0000,0000,,Latince'de, mastarın ayrılamaması kuralı temel alınarak yapılmıştır; Dialogue: 0,0:06:00.66,0:06:05.91,Default,,0000,0000,0000,,çünkü mastar orada, tek kelimedir: "Facare", yani "yapmak." Julius Sezar, istese de Dialogue: 0,0:06:05.91,0:06:12.94,Default,,0000,0000,0000,,mastarı ikiye ayıramazmış. Bu kural, İngilizce'ye tamamen taşınmış Dialogue: 0,0:06:12.94,0:06:17.26,Default,,0000,0000,0000,,ancak aslında taşınmaması gerekirmiş. Bir diğer kuralcı dilbilgisi kuralı da, Dialogue: 0,0:06:17.26,0:06:23.14,Default,,0000,0000,0000,,aynı cümle içinde iki negatifin kullanılmamasıdır. Mick Jagger'in " Hiçbir tatmin alamıyorum" dememesi gerekirmiş. Dialogue: 0,0:06:23.14,0:06:27.64,Default,,0000,0000,0000,,Bunun yerine, "Herhangi bir tatmin alamıyorum" demesi gerekirmiş. Dialogue: 0,0:06:27.64,0:06:34.68,Default,,0000,0000,0000,,Şimdi, bu kuralın genellikle mantığa uyduğu söylenir, ancak düşünürseniz " -mıyorum" ve "herhangi" kelimeleri de, Dialogue: 0,0:06:34.68,0:06:40.42,Default,,0000,0000,0000,," -mıyorum" ve "hiç" ikilisi gibi, aslında çifte negatif içermektedir. Dialogue: 0,0:06:40.42,0:06:44.60,Default,,0000,0000,0000,,Bizim " Herhangi bir tatmin alamıyorum"u, "Hiçbir tatmin alamıyorum"a tercih etmemizin tek sebebi, Dialogue: 0,0:06:44.60,0:06:50.14,Default,,0000,0000,0000,,17. yüzyılda Güney İngiltere'de konuşulan lehçenin, Dialogue: 0,0:06:50.14,0:06:53.73,Default,,0000,0000,0000,," -mıyorum" ve "herhangi" ikilisini, ikilisine tercih etmesi yüzündendir. Dialogue: 0,0:06:53.73,0:06:57.07,Default,,0000,0000,0000,,Eğer İngiltere'nin başkenti, ülkenin güneyinde değil de kuzeyinde Dialogue: 0,0:06:57.07,0:07:01.40,Default,,0000,0000,0000,,olsaydı, "-mıyorum" ve "hiçbir" doğru, Dialogue: 0,0:07:01.40,0:07:03.33,Default,,0000,0000,0000,," -mıyorum" ve "herhangi" ikilisine yanlış olacaktı. Dialogue: 0,0:07:03.33,0:07:08.41,Default,,0000,0000,0000,,Bir dilde, standart olarak seçilen ağzın herhangi bir özelliği yoktur. Dialogue: 0,0:07:08.41,0:07:14.89,Default,,0000,0000,0000,,Aslında, biz lehçe adı verilen farklı dil versiyonlarını karşılaştırırsak, Dialogue: 0,0:07:14.89,0:07:20.91,Default,,0000,0000,0000,,hepsinin farklı şekillerde kompleks olduğunu görürüz. Mesela, Afro-Amerikan konuşma dilini, yani Dialogue: 0,0:07:20.91,0:07:27.54,Default,,0000,0000,0000,,Siyani İngilizce'yi ya da Zenci sokak dilini ele alalım. Afro-Amerikan dilinde, Dialogue: 0,0:07:27.54,0:07:33.46,Default,,0000,0000,0000,," He be workin" [O var çalışma] dediğinizde, bu aslında Standart İngilizce'nin katledilmesi anlamına gelmez, Dialogue: 0,0:07:33.46,0:07:38.67,Default,,0000,0000,0000,,ama "He workin" [O çalışıyor] dan farklı bir anlam taşıyan, başka bir cümle kurulduğu anlamına gelir. Dialogue: 0,0:07:38.67,0:07:45.68,Default,,0000,0000,0000,,İlki, o insanın bir işe sahip olduğunu belirtir, Dialogue: 0,0:07:45.68,0:07:51.18,Default,,0000,0000,0000,,ikincisi ise, o kişinin, bizim şu anda bu konuşmayı yaptığımız esnada, çalışıyor olduğunu belirtir. Dialogue: 0,0:07:51.18,0:07:53.32,Default,,0000,0000,0000,,Şimdi, Afro-Amerikan dilinde yapılan ancak Standart İngilizce'de var olmayan Dialogue: 0,0:07:53.32,0:07:59.48,Default,,0000,0000,0000,,bu fark, farklı lehçelerin, standart dille aynı karmaşıklıkta ve aynı ölçüde kompleks Dialogue: 0,0:07:59.48,0:08:05.62,Default,,0000,0000,0000,,bir dizi kurala sahip olabileceğinin göstergesidir. Dialogue: 0,0:08:05.62,0:08:10.71,Default,,0000,0000,0000,,Şimdi üçüncü bir şey de, dili, düşünce ile karıştırmamak gerektiğidir. Dialogue: 0,0:08:10.71,0:08:17.21,Default,,0000,0000,0000,,Bir çok insan, düşünürken dil kullandığını söyler ama, bilişsel Dialogue: 0,0:08:17.21,0:08:23.22,Default,,0000,0000,0000,,psikologlar, bir çok düşüncenin, cümle biçiminde gerçekleşmediğini Dialogue: 0,0:08:23.22,0:08:24.01,Default,,0000,0000,0000,,göstermiştir. Dialogue: 0,0:08:24.01,0:08:25.67,Default,,0000,0000,0000,,[(1.) Bebekler (ve diğer memeliler) konuşmadan iletişim kurarlar.] Dialogue: 0,0:08:25.67,0:08:31.98,Default,,0000,0000,0000,,Örneğin, bebeklerin konuşmadan önceki halleri ya da diğer Dialogue: 0,0:08:31.98,0:08:38.72,Default,,0000,0000,0000,,hayvanlar üzerinde yapılan bazı harika deneyler göstermiştir ki, bu varlıkların biliş düzeyleri üst seviyededir; Dialogue: 0,0:08:38.72,0:08:45.43,Default,,0000,0000,0000,,sebep sonuç ilişkisi kurabilir ve insanların amaçlarını ve niyetlerini okuyabilirler ve bütün bunları konuşma becerieri Dialogue: 0,0:08:45.43,0:08:48.28,Default,,0000,0000,0000,,olmadan yapabilmektedirler. [(2.) Bazı düşünce türleri dil olmadan da sürer-- görsel düşünme] Dialogue: 0,0:08:48.28,0:08:50.34,Default,,0000,0000,0000,,Biz ayrıca, dili kullanan varlıkların, yani yetişkin insanların Dialogue: 0,0:08:50.34,0:08:56.86,Default,,0000,0000,0000,,dilin dışındaki biçimlerle de düşünmeye devam ettiğini biliyoruz, Dialogue: 0,0:08:56.86,0:09:03.19,Default,,0000,0000,0000,,örneğin, görsel imgelemeyle. Eğer sizden yukarıda gördüğünüz üç boyutlu figürlere bakmanızı Dialogue: 0,0:09:03.19,0:09:09.11,Default,,0000,0000,0000,,ve onları aynı mı, farklı mı olduğunu söylemenizi istesem? İnsanlar, Dialogue: 0,0:09:09.11,0:09:15.19,Default,,0000,0000,0000,,bu problemi çözerken, küp dizilerini tarif etmek yerine, Dialogue: 0,0:09:15.19,0:09:21.63,Default,,0000,0000,0000,,görüntülerin birini alıp, diğerini de, ilkiyle aynı yöne çevirirler. İşte bu, dil harici düşünceye örnektir. Dialogue: 0,0:09:21.63,0:09:22.31,Default,,0000,0000,0000,,[(3.) Bizler, dili anlamak için üstü örtülü bilgi kullanırız ve sonra, olaylara özünü hatırlarız.] Dialogue: 0,0:09:22.31,0:09:25.31,Default,,0000,0000,0000,,İşte bu yüzden, dili anlasanız da, Dialogue: 0,0:09:25.31,0:09:31.16,Default,,0000,0000,0000,,sonra aklınızda kalan duyduğunuz dilin kendisi değildir. Dialogue: 0,0:09:31.16,0:09:37.77,Default,,0000,0000,0000,,Bilişsel psikolojinin önemli bulgularından biri de, sözel içerikleri uzun vadeli hafızaya atarken, Dialogue: 0,0:09:37.77,0:09:44.87,Default,,0000,0000,0000,,insanların kelimeleri birebir kopyalamak yerine, içeriğin özünü ya da anlamını saklıyor olmalarıdır. Dialogue: 0,0:09:44.87,0:09:48.50,Default,,0000,0000,0000,,Mesela, sizin son 10 dakika içinde söylediklerimin bir kısmını Dialogue: 0,0:09:48.50,0:09:53.94,Default,,0000,0000,0000,,hafızanıza aldığınızı varsayıyorum. Ama sanırım eğer Dialogue: 0,0:09:53.94,0:09:59.77,Default,,0000,0000,0000,,ağzımdan çıkan bir tek cümleyi bile aynen söylemenizi istesem, bunu yapamazsınız. Dialogue: 0,0:09:59.77,0:10:07.13,Default,,0000,0000,0000,,Hafızamıza kaydolan, cümlelerin aslından çok daha soyut bir şeydir. Dialogue: 0,0:10:07.13,0:10:11.79,Default,,0000,0000,0000,,İşte biz buna anlam, içerik ya da semantik diyoruz. Dialogue: 0,0:10:11.79,0:10:17.99,Default,,0000,0000,0000,,Aslında, bir cümleyi anlamaya çalıştığımızda, kelimelerin anlamı Dialogue: 0,0:10:17.99,0:10:25.15,Default,,0000,0000,0000,,aslında devasa bir buz dağının görünen kısmı gibidir. Anlam verme, dilin kendisine Dialogue: 0,0:10:25.15,0:10:30.18,Default,,0000,0000,0000,,anlam vermek için gerekli olan, hızlı, dile ait olmayan, bilinçaltı bir işlem gerektirir. Şimdi şampuan şişesinde, şiir gibi yazan bir Dialogue: 0,0:10:30.18,0:10:37.13,Default,,0000,0000,0000,,kaç kelimeyi okuyacağım. "Saçı ıslatın, köpürtün, durulayın, tekrarlayın." Dialogue: 0,0:10:37.13,0:10:39.82,Default,,0000,0000,0000,,Şimdi dilin bu kadar küçük bir kısmını anlarken bile, Dialogue: 0,0:10:39.82,0:10:44.61,Default,,0000,0000,0000,,bazı şeyleri biliyor olmanız lazım: mesela işlemi ikinciye tekrar ettiğinizde, Dialogue: 0,0:10:44.61,0:10:49.07,Default,,0000,0000,0000,,saçınızı tekrar ıslatmanıza gerek yok, çünkü zaten ıslak. Ve işlem bittiğinde, Dialogue: 0,0:10:49.07,0:10:53.88,Default,,0000,0000,0000,,ve "tekrar edin" kelimesini gördüğünüzde, işlemi sonsuza dek tekrar etmenize gerek yok. Dialogue: 0,0:10:53.88,0:10:59.97,Default,,0000,0000,0000,,Burada, "tekrar edin" , "yalnızca bir kere tekrar edin" demek. Bu örtük bilgiyi yazanlar, Dialogue: 0,0:10:59.97,0:11:06.40,Default,,0000,0000,0000,,bu yazıyı anlamak için dil bilmek gerektiğini, ancak yazdıkları şeyin "dil" olmadığını, biliyorlardı. Dialogue: 0,0:11:06.40,0:11:07.86,Default,,0000,0000,0000,,[(4.) Eğer dil düşünce ise, o halde nereden geldi?) Dialogue: 0,0:11:07.86,0:11:10.71,Default,,0000,0000,0000,,Şimdi, eğer dil, düşünce ise, Dialogue: 0,0:11:10.71,0:11:15.32,Default,,0000,0000,0000,,ve dil, dil olmadan düşünemiyorsa, o halde "dil nereden gelmiştir?" Dialogue: 0,0:11:15.32,0:11:20.55,Default,,0000,0000,0000,,sorusu karşımıza çıkar.Sonuçta, İngilizce dili dünyaya gelen Dialogue: 0,0:11:20.55,0:11:26.60,Default,,0000,0000,0000,,bir Marslı komitesi tarafından icat edilip, bize bahşedilmemiştir. Dialogue: 0,0:11:26.60,0:11:33.32,Default,,0000,0000,0000,,Dil, aslında halkın yarattığı doğal bir olaydır. Yüzlerce, binlerce insanın Dialogue: 0,0:11:33.32,0:11:39.71,Default,,0000,0000,0000,,katkıda bulunabileceği, yeni kelime yapıları, jargon ve argo kelimeler ekleyebileceği bir ansiklopedi gibidir. Dialogue: 0,0:11:39.71,0:11:46.18,Default,,0000,0000,0000,,Ve işte bu eklemeler, insanlar fikirlerini ifade etmeye çalışırken yeni yollar aradıkça, dile eklenir ve Dialogue: 0,0:11:46.18,0:11:51.07,Default,,0000,0000,0000,,dil en başta böyle oluşur. Dialogue: 0,0:11:51.07,0:11:59.16,Default,,0000,0000,0000,,Şimdi, bu durum, dilin düşünceyi etkileyebileceğini inkar ettiğimiz anlamına gelmez.