Eğer zıplarsam heyecanıma iyi geleceğini düşündüm
ama aslında mantıksız bir tepki içindeyim
ve bu kötü bir fikirdi.
Her neyse, bu daveti aldığım için çok memnun oldum
besteci olarak sizlere müziğimi
ve yaptığım işleri göstereceğim
galiba bu benim şöhretime ve
bolca olan narsizmime iyi geliyor. (Gülüşmeler)
Ve şaka yapmıyorum. Ben sadece düşünüyorum ki
bunu söylemeliyiz ve önümüze bakmalıyız. (Gülüşmeler)
Sorun şu ki, hemen ikilem oluşuyor
müzikten sıkıldığıma ve
besteci rolünden sıkıldığıma dair
ve ben de bugün size sunumumda bu sıkılma fikrine
odaklanmaya karar verdim.
Ve bugün sizinle müziğimi paylaşacağım. Umarım
bir hikaye anlatacak şekilde sunabilirim
sıkıntıyı bir katalizör gibi nasıl kullandığımı anlatan bir hikaye
yaratıcılık ve buluş olarak, ve
sıkıntının beni nasıl temel bir soruya yönlendirdiğiyle alakalı
disiplinime sorduğum bir soru
bir bakıma sıkıntının beni nasıl bir besteci olmanın
en dar ve geleneksel tanımı olan
bir rol elde etmeye doğru ittiğiyle alakalı.
Bugün yapmak istediğim şey şu, piyanoda
size alıntı bir müzik ile başlamak istiyorum.
(Müzik)
Evet, bunu ben yazdım. (Gülüşmeler)
Yok hayır. (Alkış) Oh teşekkürler.
Hayır, hayır bunu ben yazmadım.
Aslında bu Beethoven'dan bir parçaydı
ve bu durumda besteci olarak hiçbir şey yapmadım.
Şu anda sadece yorumcu olarak size bunu çaldım
işte burda yorumcuyum.
Neyin yorumcusuyum? Bir parça müzik değil mi?
Şu soruyu sorabiliriz: "Ama bu müzik midir?"
Ve bunu söz bilimle ilgili olarak söyleyebilirim, çünkü
herhangi bir standarda göre kabul etmeliyiz
ve bu tabi ki de bir müzik parçasıdır
bunu buraya koydum çünkü
bir anlığına kafanızda şekillendirmek için
bu soruya geri döneceğiz
Biz sunuma göz atarken
biraz geri durmak gibi olacak.
Evet şimdi Beethoven'ın müziğini dinledik
ve benim bu müzikle problemim şu, bu çok sıkıcı
Yani... Şöyle... Şey... (Gülüşmeler)
Bu Beethoven! Bunu nasıl diyebilirsin?
Bilmiyorum ben bu müziğe çok aşinayım.
Çocukken bununla sürekli alıştırma yapmak zorundaydım
ve bundan çok bunaldım. Bu yüzden...(Gülüşmeler)
Nasıl bir şey yapabilirim diye düşündüm,
bir şekilde değiştirebilirim, kişiselleştirebilirim
ve açılışı şöyle yapabilirim...
(Müzik)
ve sonra şöyle değiştirebilirim. (Müzik)
Bu melodinin üstüne şöyle doğaçlama yapabilirim
şöyle de geliştirebilirim. (Müzik)
(Müzik)
Ve artık şöyle bir şey olur. Oh teşekkürler.
(Alkış)
Benim yapacağım bu tarz bir şey bu olurdu,
Beethoven'dan daha iyi olmasına gerek yok.
Aslında, bence ondan daha iyi değil. Ama, (Gülüşmeler)
benim ilgimi daha çok çeker. Benim için daha az sıkıcı.
Ben gerçekten kendime güveniyorum çünkü zaman akıp giderken
hangi kararları alacağım diye düşünmek zorundayım
Beethoven'ın notaları aklımdan geçerken,
ve aynı zamanda ona nasıl değişiklikler yapacağımı
düşünüyorum.
Ve böylelikle bu benim için merak uyandıran bir girişim.
Burada birinci tekil şahıs durumuna çok sıcak bakıyorum ve
şimdi yüzüm ikinci kez görülüyor böylelikle sanırım şu noktada anlaşabiliriz
bu solipsist bir girişim.(Gülüşmeler)
Ama bu merak uyandırıcı, ve bana göre enteresan
sadece bir süre için... Sonra yine sıkıldım, beni sıktı.
Piyanoyu kastediyorum, çünkü
o çok tanıdık bir enstrüman, ses tını aralığı
çok sıkışık, en azından piyanoda çalınca
tabi sonrasında onu ateşe verip dinlemek gibi
şeyler yapmıyorsanız
Biraz sıkıcı olmaya başlıyor, ve çok yakında
başka enstrümanlara geçiyorum, onlar da çok bilindik hale geliyor
ve sonunda kendimi tasarlarken ve imal ederken buldum.
benim kendi enstrümanım, ve bugün bunu da getirdim
sizin için biraz çalarım diye düşündüm
böylelikle sesini duyabilirsiniz.
(Müzik)
Kapı durdurucuları var, bunlar çok önemli. (Gülüşmeler)
Bir de taraklarım var. Sahip olduğum tek taraklar bunlar. (Müzik)
Benim enstrümanıma monteli hepsi. (Gülüşmeler)
(Müzik)
Her türlü şey yapabilirim aslında.
Keman yayıyla çalabilirim. Bu çubukları kullanmak zorunda değilim.
Böylelikle şu ses çıkıyor. (Müzik)
Elektronik müzik setiyle
sesi tamamıyla değiştirebilirim. (Müzik)
(Müzik)
Şöyle ve... Böyle. (Müzik)
Vesaire vesaire.
Bu size enstrümanımın yapısı hakkında biraz da olsa
bilgi verdi sanırım. Ki bence çok ilginç bir yapısı var.
Ve bu beni mucit rolüne bürüdü, ve bunun iyi yanı.
Bu enstrümanın adı Mouseketeer (Gülüşmeler)
ve havalı olan şey de
ben dünyanın en iyi Mouseketeer çalan kişisiyim. (Gülüşmeler)
Değil mi? (Alkış)
O bakımdan bu,
var olmanın ayrıcalıklarından biri
ve işte başka bir rol, mucit. Ve bu arada
dünyanın en iyisi olduğumu söylediğimde
eğer sayıyorsanız, narsizm ve bencillik de var
ve şimdi de yeterli dozda benmerkezcilik var.
Biliyorum bazılarınız "Evet bingo!" dediniz. Ya da demediniz.(Gülüşmeler)
Neyse, bu da eğlenceli rollerden biri.
Hem de kabul etmeliyim ki ben dünyanın en kötü Mouseketeer çalan kişisiyim
ve bu sınırdayken
en çok endişelendiğim kısım
Onu geçtiğime sevindim. Bunun ayrıntısına gitmeyeceğiz.
İçten içe ağlıyorum. Hala izleri var.
Neyse, sanırım amacım şu bütün bu girişimler
çeşitlilikleriyle beni meraklandırıyor, ama ben bunları size sunarken
bunlar tek başına girişimlerdi,
ve yakın bir zaman içinde bunları başka insanlarla da konuşmak istedim
onlar için besteler yapmaya başladığım için memnun oldum.
Bazen solistler için yazdım ve tek kişiyle çalıştım
bazen bütün orkestra için, ve bu durumda çok fazla kişiyle çalıştım
bu da yaratıcılıkla alakalı
muhtemelen profesyonel olarak tanındığım rol.
Evet, besteci olarak notlarımın bir kısmı şöyle gözüküyor,
diğerleri böyle,
ve bazıları da şöyle,
ve bunların hepsini ellerimle yaptım, bu gerçekten çok meşakkatli.
Bu notaları yapabilmek çok çok uzun zaman alıyor
ve şu anda 180 sayfa uzunluğunda
bir parça üzerinde çalışıyorum.
Bu hayatımda büyük bir adım, ve ben saçımı başımı yoluyorum.
Çok fazla olduğu için, sanırım bu iyi bir şey. (Gülüşmeler)
Ve bu benim için çok sıkıcı ve yorucu bir hal almaya başladı
nota yazma süreci sadece sıkıcı bir şey değil
ama bir süre sonra onu enteresan hale getirmek istedim.
Bu da beni başka projeler yapmaya itti, örneğin bunun gibi.
Bu "Nota Yazmanın Metafiziği"
diye adlandırılan notadan bir alıntı.
Parçanın tamamı 72 fit uzunluğunda.
Bu çılgın bir grafiksel nota yazımı.
Şurada bir kısma odaklanalım.
Daha detaylı olduğunu görebilirsiniz. Bunun hepsini taslak bir kalıptan çıkardım
keskin kenarlarıyle, fransız eğrisiyle, hepsini el yazısı olarak
ve bu 72 fit çapı 12 fit olan
ve şu anda Cantor Sanat Merkezi Müzesindeki lobi balkonunda
panellere bölündü
müzede bir yıl boyunca sergilendi
ve o yıl boyunca, görsel sanat olarak görüldü
haftanın çoğu zamanlarında , ama resimde gördüğünüz gibi
cuma günleri öğlenden 1'e kadar sadece o zaman boyunca
çeşitli sanatçılar geldi ve bu tanımlanamayan ve
tuhaf glifleri yorumladılar. (Gülüşmeler)
Bu benim için çok heyecan verici bir deneyimdi.
Bu müziğe kendini kaptırmaktı, ama bence
daha önemli olan şey şuydu evet heyecan vericiydi çünkü ben başka bir kimliğe
bürünmeye başladım, özellikle de müzede sergilendiği için
ve bu da görsel sanatlardı. (Gülüşmeler)
Hepsini dolduracağız merak etmeyin. (Gülüşmeler)
Ben birçok şeyim. (Gülüşmeler)
Şimdi bazı insanlar diyecekler ki
"oh, çok sanat meraklısısın"
ve belki de bu doğru. Neden olduğunu anlayabiliyorum
çünkü görsel sanatlar üzerine temelim yok
ve hiçbir şekilde eğitimim de yok, ama besteci olmama ek olarak
bu yapmak istediğim bir şeydi
yaratıcı dürtünün devamı olarak.
Soruyu anlayabilirim aslında. "Ama bu müzik mi?"
Yani, geleneksel notalar yok burada.
Bunun bir çeşit dolaylı yoldan eleştiri olduğunu da anlayabilirim
bu parçada "S-tog" benim Kopenhag'da yaşarken yaptığım bir şey
Kopenhag'ın metro haritasını aldım ve
bütün istasyonların isimlerini müziksel terimlere çevirdim
çalgıcıları da kronometrelerle senkronize ettim
listelenmiş saatlerde sefer sürelerini takip ettiler
Bu bir şeye adapte olma durumudur,
ya da bir şeyi çalma,
ve sonrasında onu müziksel notalara dönüştürme.
Başka bir adaptasyon şu parça olabilir.
Kol saati fikrini aldım ve onu müziksel notalara çevirdim.
Kendi yüzlerimi yaptım ve bir şirkete onları üretmeleri için verdim
ve çalgıcılar bu notaları takip edecekler.
Saniye ibresini takip edecekler ve birçok sembol geçerken
çalgıcılar müziksel olarak buna cevap verecekler.
Ve başka bir parçadan bir tane daha örnek,
ve sonrasında farkına varma.
Ve bu iki durumda, çöpçülük yaptım
bu alma durumda da, metro haritasında olduğu gibi,
hırsız oldum belki de ve kol saati yapma durumunda da
aynı zamanda tasarımcı oldum.
Ve yine söylüyorum, bu benim için enteresan.
Bürünmeyi sevdiğim başka bir rol de gösteri sanatçılığı.
Parçalarımın bazıları bu tarz tiyatral öğeler içeriyor,
ve sık sık onları canlandırıyorum. Ve size "Ekolali" isimli
parçadan bir klip göstermek istiyorum.
Bu aslında Brian McWhorter tarafından sergileniyor
o çok sıra dışı bir oyuncu.
Hadi birazını seyredelim, ve lütfen enstrümantasyona dikkat edelim
(Müzik)
Evet, hepinizi gergin bir biçimde gülerken duyabiliyorum
çünkü matkabın biraz şiddetli olduğunu duydunuz
ses tonu biraz tartışılabilir. (Gülüşmeler)
Başka bir klip izleyelim.
(Müzik)
Gördüğünüz gibi kargaşa devam ediyor, ve burada da
klarnet ve trompet yok
ya da flüt ve keman... Ve başka bir parça
ve bu daha olağandışı, daha tuhaf bir enstrüman.
Bu "Tlön" üç bestecisi var ve hiçbir çalgıcısı yok. (Gülüşmeler)
Bu iki insanın işaret dilinde kavga etmesini
ve hiç ses çıkarmadan desibeli olmayan bir sesle
izleme deneyimine dayanır.
Ama etkili, psikolojik ve çok fazla sesli bir deneyim.
Evet, anladım. Tuhaf araçlarla ve
alışılagelmiş enstrümanların yokluğuyla
bol miktarda bestecilerle, insanlar şunu merak edebilir
Evet. " Bu müzik midir?"
Ama açıkça kendim gibi davrandığım bir parçaya geçelim,
ve bu "Orkestra Konçertosu".
Bu klipte birçok geleneksel enstrüman
duyacaksınız. (Müzik)
(Müzik)
Bu aslında parçanın başlığı değil.
Biraz afacandım. Aslında bunu daha ilginç yapmak için
buraya boşluk koydum ve işte bu parçanın asıl başlığı.
Aynı alıntıyla devam edelim.
(Müzik)
Bir çiçekçiyle daha güzel oldu değil mi? (Gülüşmeler) (Müzik)
Ya da en azından az sıkıcı. Hadi biraz daha izleyelim.
(Müzik)
Ve bütün bu tiyatral unsurlar beni farklı bir role bürüdü,
ve bu rol de, muhtemelen drama yazarı.
Kurallara göre davrandım. Orkestra bölümleri yazdım değil mi?
Bir de başka şeyler vardı değil mi?
Çiçekçi vardı. Bunu anlayabilirim,
bir kez daha müziğin ontolojisine baskı yapıyoruz
geleneksel olarak bildiğimiz gibi.
Bugün sizinle paylaşacağım son parçaya göz atalım.
Bu parça "Afazi" olarak adlandırılacak
ve el hareketlerinin senkronize bir müzikle
ve bu beni başka bir role bürüyor, sizinle paylaşacağım
son rol, ve bu da koreograf.
Bu parçanın notaları şöyle,
ve bu da beni icracı olarak görevlendiriyor
belirli zamanlarda çeşitli el hareketleri yaparak
sadece sesli örneklerden oluşturulan
ses bandıyla senkronize olarak.
Muhteşem bir şarkıcının sesini kayda aldım
ve bilgisayarımda onun sesini kaydettim
şimdi duyacağınız sesi oluşturmak için
sesini sayısız yolla çarpıttım.
Ve burada size "Afazi" örneği sergileyeceğim. Tamam mı?
(Müzik)
İşte bu size bir parça fikir vermiştir. (Alkış)
Evet, böyle garip bir şey.
Bu müzik midir? İşte şimdi bunu sonuçlandırmak istiyorum.
En sonunda bunun yanlış soru olduğuna karar verdim,
önemli olan soru bu değil.
Soru şu: "İlgi çekici mi?"
Ben bu sorunun peşindeyim. "Bu müzik mi?" diye hiç kafa yormuyorum.
Ya da yapmakta olduğum şeyin tanımı hakkında da kafa yormuyorum.
Benim ilgimi çeken yönlere itmesi için
yaratıcılığıma izin veriyorum,
ve sonucun nasıl olduğuyla ilgilenmiyorum
bir müzik parçasının nasıl olabileceğiyle ilgili
bazı fikirler, bazı örnekler
ve bu gerçekten beni teşvik etti,
bir anlamda bir dizi farklı rollere bürünmek
ve sizden düşünmenizi istediğim şu
temel soruyu değiştirmek için neler yapabilirsiniz
kendi disiplininizle alakalı ve evet
buraya ekstradan bir dipnot eklemek istiyorum
çünkü, ben size bahsettiğim bazı psikolojik rahatsızlıkları
daha önceden fark ettim, ve hepimiz hayatımız boyunca
biraz da olsa saplantı haline gelmiş davranışlara sahip oluyoruz
ve bazıları da kuruntulu davranışlar, ve buna benzer şeyler
düşünüyorum ki, bunu kendinden nefret etme
ve bir tür şizofreni olarak söyleyebiliriz
en azından genelde kullanıldığı haliyle
ve çoklu kişi rahatsızlığı olarak, evet. (Gülüşmeler)
Her neyse, bu risklere rağmen size tavsiyem
işinizde farklı bir şekilde rol alabileceğiniz ihtimalleri düşünün
profesyonel kimliğinizle alakalı olabilir
ya da çok farklı bir şey de olabilir.
Ve bu kadar. Çok teşekkür ederim. (Alkış)
(Alkış)