WEBVTT 00:00:07.319 --> 00:00:10.244 Abigail DeVille: Mücadele yoksa ilerleme de yoktur. 00:00:14.013 --> 00:00:18.770 Özgürlüğün tarafında olduğunu iddia ederken çalkantıları küçümseyenler 00:00:19.341 --> 00:00:22.970 toprağı işlemeden mahsul almak isteyen erkeklerdir, 00:00:24.802 --> 00:00:27.850 gök gürültüsü ve yıldırım olmadan yağmur yağsın isterler. 00:00:30.838 --> 00:00:34.810 Okyanus olsun ama dehşetli gürlemesin isterler. 00:00:38.384 --> 00:00:41.838 Frederick Douglass, 4 Ağustos 1857. 00:00:41.838 --> 00:00:45.588 [Abigail DeVille: "Light of Freedom"] 00:00:55.543 --> 00:00:58.309 [Madison Square Park] 00:01:00.922 --> 00:01:04.705 Önce Frederick Douglass'ın bir sözünü buldum 00:01:04.705 --> 00:01:09.280 ve sadece ben bu yaz olup bitenleri 00:01:09.280 --> 00:01:12.248 çevredeki ögelerle birlikte hızlıca ele almayı düşündüm. 00:01:14.020 --> 00:01:16.780 Bence o ögeler onun yaptığı resimlerdi. 00:01:17.260 --> 00:01:20.399 Yalpalayan dalgaları düşünüp durdum. 00:01:21.060 --> 00:01:24.320 Dalgalar halindeki insanlar kol kola girdiler, 00:01:24.320 --> 00:01:28.044 global bir salgının ortasındayken 00:01:28.765 --> 00:01:30.750 ölümün karşısında durup 00:01:30.750 --> 00:01:33.870 protesto yürüyüşü yaptılar 00:01:33.870 --> 00:01:36.958 ve bu ulusun asıl kuruluş amacını savunmak için savaştılar. 00:01:59.620 --> 00:02:04.409 Bu, Black Lives Matter hareketi, 00:02:04.409 --> 00:02:09.782 protestolar ve 400 yıldır bu kıtada yaşayan siyahiler için bir anma. 00:02:12.830 --> 00:02:14.780 Heykelin kollarını yerleştirirken 00:02:14.780 --> 00:02:19.139 her şeyin çok daha farklı olabileceğini düşünüyordum. 00:02:19.139 --> 00:02:22.949 New York ve ülke tarihinde 00:02:22.949 --> 00:02:27.814 periyodik olarak kaçırılan anlar ve fırsatlar vardı. 00:02:28.955 --> 00:02:31.260 Bunlar gelişim yolundaki anlardı 00:02:31.260 --> 00:02:35.933 veya olanak dahilinde oyun alanının eşitlendiği anlardı. 00:02:41.218 --> 00:02:43.960 Dördüncü sınıf öğretmenim harika birisiydi. 00:02:43.960 --> 00:02:45.579 Adı Hammond idi. 00:02:45.579 --> 00:02:47.169 Harikulade bir insandı. 00:02:47.169 --> 00:02:49.660 Tarihi adeta yaşatarak önümüze seriyordu. 00:02:49.660 --> 00:02:52.310 Martin Luther King'in "I Have A Dream" konuşmasını 00:02:52.310 --> 00:02:54.290 bize plaktan dinletmişti 00:02:54.290 --> 00:02:57.590 ve o sırada sınıfta yere yaprak düşse duyulurdu. 00:02:57.590 --> 00:02:59.950 Sıranın altından en iyi arkadaşımın elini 00:02:59.950 --> 00:03:02.060 sürekli tuttuğumu hatırlıyorum. 00:03:02.060 --> 00:03:03.730 Çünkü Martin Luther King'in 00:03:03.730 --> 00:03:06.519 kendini ifade etme gücünden çok etkilenmiştim. 00:03:07.420 --> 00:03:10.050 Hepimizin bu tarihe ortak olduğumuzu düşünerek 00:03:11.597 --> 00:03:16.108 büyük şeylerin temelini attı. 00:03:18.195 --> 00:03:22.010 Parkta Özgürlük Anıtı'nı ve meşale tutan elinin resimlerini görünce şöyle dedim: 00:03:22.010 --> 00:03:24.010 "Pekâlâ, artık bakmayabilirim buna, 00:03:24.010 --> 00:03:25.190 bu kadarı yeter. 00:03:25.190 --> 00:03:27.420 Bu, düşündüğüm şeyin ta kendisi, 00:03:27.420 --> 00:03:29.409 konuşmak istediğim her şey bu." 00:03:30.000 --> 00:03:33.699 Özgürlük Anıtı ve meşale tutan el 00:03:33.699 --> 00:03:39.480 1876'dan 1882'ye kadar bu parkta kalmış, 00:03:39.480 --> 00:03:42.919 bu sırada da Özgürlük Anıtı'nın kaidesi için 00:03:42.919 --> 00:03:44.567 fon toplama arayışı sürmüş. 00:03:50.290 --> 00:03:52.440 Ben iskele kurmaya bayılırım. 00:03:52.440 --> 00:03:56.254 Bu iş New York'ta çok yaygın. 00:03:56.810 --> 00:03:59.757 Sürekli bir şeyler inşa ediliyor ya da sökülüyor. 00:03:59.757 --> 00:04:03.770 Özgürlük kavramı, sürekli yapım aşamasında 00:04:03.770 --> 00:04:08.550 ve nesilden nesile yeniden inşa ediliyor. 00:04:13.110 --> 00:04:16.340 Çanlar ise özgürlüğün diğer bir simgesi 00:04:16.340 --> 00:04:19.510 fakat sonradan bu meşaleyle kafese kapatılmış 00:04:19.510 --> 00:04:22.088 ve artık çan sesi çıkaramıyor. 00:04:23.830 --> 00:04:26.870 Bu da meşalenin yakıtı 00:04:26.870 --> 00:04:30.030 ve mavi ateş, oradaki en sıcak ateş. 00:04:39.180 --> 00:04:40.980 Toplum bizi ayrıştırmaya çalıştı 00:04:40.980 --> 00:04:43.340 ya da bedenlerimizle, yaşadığımız yerle, 00:04:43.340 --> 00:04:46.883 sosyoekonomik konumumuzla, eğitimimizle, 00:04:46.883 --> 00:04:49.536 her şeyimizle tanımlamaya çalıştı. 00:04:53.590 --> 00:04:56.790 Daha sonra kitlesel şekilde kol kola verip 00:04:56.790 --> 00:05:00.015 hakkımızı nasıl savunabildiğimizi gördük. 00:05:08.470 --> 00:05:11.470 Bence bu işi yapmak 00:05:11.470 --> 00:05:13.940 geleceğe dair bir şey için 00:05:13.940 --> 00:05:16.400 dua etmek ya da umutlanmak 00:05:16.400 --> 00:05:20.109 ve bazı isimleri geçmişten bugüne taşımak. 00:05:20.470 --> 00:05:24.450 Sonraki nesilleri yaşatmak ve kolektif yapıyı onurlandırmak için 00:05:24.450 --> 00:05:27.781 görevi başkalarına devretmek.