Bir yandan bu videoyu bir dolabın içinde çekmek istedim ki "dolabın içinden, dolabın içinden tuhaf hikayeler" olsun ama sonra bunun çok uğraştıracağını düşündüm. Ve muhtemelen bacağıma kramp girerdi ve klostrofobik hissederdim. O yüzden lütfen sadece düşünmemi takdir edin. Genç, gizli bir gey olmanın nasıl bir şey olduğu (güler) ve bununla birlikte gelen tüm o tuhaf anlar hakkında konuştuğum bir video yaptım. Ve bir sürü kişi yorumlarda "DAHA FAZLA!" diyordu. O yüzden, beynimi didikledim ve bastırdığım, gerçekten lanetli bazı anılar buldum ve onları sizinle paylaşmaya geldim. (müzik) [Dolaptan tuhaf hikayeler 2] Hipnoz Tamam, 13 yaşında falandım ve bir arkadaşım vardı. Bir arkadaş! Bunun nasıl bir şey olduğunu hatırlıyor musunuz? (güler) Ve ona Dwayne diyeceğiz, ya da Kuzey'de olsaydım (kuzeyli aksanıyla) Dwayne olurdu. Sürekli evinde yatıya kalmam için beni rahatsız eden türden bir çocuktu. Ben de sürekli bahaneler uydururdum, (şüpheli müzik) "Atım hamile." gibi. (at kişnemesi) Sonunda, pes edip "Tamam, Dwayne. Evinde kalacağım." dedim. En kötü ne olabilirdi ki? (gergin müzik) Meşhur son sözler. (güler) Bir okul gününden sonra, Dwayne'in evine yuvarlandım... "yuvarlanmak" diye bir kelime var mı? Dwayne'in evine gittim ve işler o zaman tuhaflaştı. Bana, internette, insanları hipnoz etmek için tamamen gerçek bir yöntem bulduğunu söyledi. Evet. Bir durup şunu anlayalım. Evine gittiğimde bana söylediği ilk şeylerden biri oydu. "Tost ister misin?" falan değil. (kalın ve yavaşlatılmış) "İnsanları hipnoz etmenin gerçek yolunu buldum." Ben, "tavanda sazan yazıyor" deseniz tavana bakacak türden bir insanım. O yüzden (güler) o yaşta tabii ki ona inandım! Yüzde 100. Ama başlamadan önce, bana bakıp dedi ki: "Hipnoz olduğumda bana her şeyi yaptırabilirsin. Bana kendini öptürebilirsin falan, ki bu iğrenç olurdu, ama hipnoz olduğum için yaparım ve sonra hatırlamam." Peki. Ben de tamamen hiçbir şeyden haberi olmayan sazan olarak, çocuğun şansını denediğini ve onu öpmemi istediğini ve bunun, onun gey bariyerinden geçmek için seçtiği tuhaf yol olduğunu anlamadım. "Olur tamam, sana her şeyi yaptırabilirim. Çünkü bu tamamen gerçek." diye düşünüyordum. Sonra hipnoz kısmına geldik, ki acayip tuhaftı. Bunu o mu yazdı yoksa gerçekten internette bulduğu tuhaf bir şey miydi bilmiyorum. Sanırım sadece 5 dakika boyunca birbirimize bakmamızla başlıyordu, ki biraz tuhaftı, sonra şunlar gibi şeyler vardı: (rahatlatıcı müzik) "Deniz kenarında olduğunu hayal et." "Bir kumdan kale olduğunu hayal et." "Bir kum olduğunu hayal et." Sonra Dwayne, iyi bir oyunculukla aslında, şaşı olmaya başladı, (rahatlatıcı müzik) "Ooo Phil, galiba işe yarıyor." gibi. Ve sonra birkaç kumdan kaleli söz sonrasında yatak odasının ortasında durup gözlerini kapayıp hipnoz olmuş gibi davrandı, şey gibi... (cırcırböceği sesleri) Muhtemelen içinden şey düşünüyordu: "O an bu an. (cırcırböceği sesleri) Öpücüğümü alacağım!" Ve ben dedim ki... "Koyun ol." (korna sesi) Evet, (güler) dört ayak üstüne eğil ve koyun gibi davran. Ona da aferin, buna tamamen ayak uydurdu. Yatak odasında dört ayak üstünde gezip göğe meledi (meleme sesi) 5 dakika falan. Muhtemelen içinden şey düşünüyordu: "Böyle olmaması gerekiyordu!" Yani evet, sanırım hipnoz oyunuyla yapmaya çalıştığı şey bu değildi. (güler) Ve bir daha evinde yatıya kalmadım. Acaba hâlâ bunu düşünüyor mudur? Belki bu videoyu izler. Merhaba Dwayne. Bu, benden çok onun dolaptan tuhaf bir hikayesi olmuş gibime geliyor. (güler) Belki bu videoyu o yapıyor olmalı. Trendeki Çocuk Bu, YouTube'un ilk zamanlarındaydı ve trenle Manchester'dan York'a, üniversiteye dönüyordum ve yolculuğun sonlarına doğru vagonda trende sadece ben ve (müzik) alternatif görünümlü tatlı bir çocuk kalmıştı. Ona Blaine diyeceğiz. Tek hatırladığım, dudak piercingi vardı ve şu dört kişilik koltuklardan birinde oturuyordu ve ben dört koltuk falan arkasında, muhtemelen telefonumda Doodle Jump oynuyordum. Doodle Jump'ı kim hatırlıyor? Basit zamanlardı ya, neyse. York'a bir saat falan kalmıştı ve birdenbire başını masasından kaldırıp "Hey, bu tren de ne uzun sürdü, değil mi?" dedi. (romantik müzikle cümleyi yavaşlatılmış bir şekilde tekrarlar) İçedönük Phil de "Kiminle konuşuyor?" diye düşünüp başkası olduğunu umarak arkasına falan baktı. Ama hayır, benimle konuşuyordu. Biraz muhabbet ettik ve nedense beynim ve ağzım ilk defa birbirleriyle iletişim halindeydiler. O yüzden aslında epey eğlenceli ve hoş oldu, çünkü normalde şey olurum O yüzden normalde olduğumdan daha havalı olduğum izlenimini vermiş olabilirim. Onunla oturup bira içmek ister miyim diye sordu. Beni biraz tuhaf bir duruma sokmuş oldu, yani hayır dediğimi düşünsenize. [(trende bize yeni bira aldı o yüzden güvenli olduğunu biliyordum!!)] Neyse, cesur ben, onunla oturdum ve trende bir bira içtik ve aslında epey iyi anlaşıyorduk. Havalı gözükmeye çalışıyordum ama içten içe "Olamaz birdenbire sana aşık oldum." diyordum. Şimdi, erkeklerden hoşlanıp hoşlanmadığını bilmemin hiçbir yolu yok, bana bira içmek ister miyim diye sorması dışında, ki bu ayrıca epey heteroseksüel bir aktivite, dürüst olalım. O yüzden birkaç Sherlockça soru sormayı denedim, "aa o duvar kağıdındaki kız kim, sevgilin mi?" gibi. Ve o da "hayır sadece arkadaşım" falan dedi. Bana bir şeyler ver Blaine! Öğrenemedim çünkü insanlara direkt cinsel yönelimini sormamalısınız. O yüzden bir minik Sherlockça soru daha sorup bırakmaya karar verdim. Ne olduğu belirsiz, hoş bir tren yolculuğu geçirdik ve sonra sohbet esnasında öğrendim ki benim üniversite evimden beş bina aşağıda yaşıyormuş. Nasıl bir hayran kurgusu gerçekliğine girdim, neden her şey mükemmel ilerliyordu? Daha da çılgınca bir şey olarak, aynı taksiyle üniversiteye dönmemizi önerdi. Yan not, seri katil olabilirdi ama taksi şoförü beni korur diye düşündüm. Neyse, takside birbirimize yakın oturup biraz daha sohbet ettik. Bariz bir şekilde ben hâlâ içten içe "Sana aşığım ve hayatımın geri kalanını seninle geçireceğim." diyordum. Yine de gey mi değil mi anlamaya yaklaşamadım. Ve sonra caddemize geldik ve ters köşe, taksiden inmeden önce dedi ki: (romantik müzik) "Hey, o zaman numaranı alabilir miyim?" Ne?! Bunu gerçekten söyledi mi yoksa ben tuhaf bir hayal alemine mi daldım? Ama hayır, numaramı istedi, gerçekten oluyordu bu. Hetero kankalar bir yabancıyla taksiye bindikten sonra birbirinin numarasını alır mı? Bilmiyorum, belki. Sadece yeni bir arkadaş isteyebilirler. Sonra eve döndüm ve muhtemelen hayatım boyunca yaptığım en cesur şeylerden birini yaptım. [Kasıtsızca Yapılan Dramatik An] Evet. Birkaç saat bekledim ve sonra ona şöyle bir mesaj attım: "Hey, seninle tanıştığıma memnun oldum. Yanlış anladıysam özür dilerim ama numaramı 'hey hadi arkadaş olalım' şeklinde mi yoksa 'bir ara kahve içmek ister misin ;D' şeklinde mi istedin?" Ki bu benim belli etmeden "♪ gey şeyler yapmak mı istedin ♪" deme şeklimdi. Neyse, tahmin edin ne oldu? Cevap vermedi. Ve bu benim yüzümü yırtıp atmak istememe sebep oldu. (şüpheli? müzik) 24 saat sonra hâlâ cevap yok ve artık bu noktada ben ismimi değiştirip İsveç'e taşınmak istiyorum. Ama tam ben İsveç pasaportum hakkında düşünürken, İsveç için pasaporta ihtiyacım var mı, belki vardır, sağol Brexit, neyse, (bildirim sesi) telefonum çınlamaya başladı. Bu mesajı açarken epey gergindim. Ve o şey demiş: "Aa kardeşim kusura bakma, gururum okşandı ama ben tamamen heteroyum, sadece bir arada takılabiliriz diye düşünmüştüm." Yani, abazan bana cevap verdiği için ona aferin. (güler) Bu yeterince hoştu yani. Neyse, bundan sonra onunla arkadaş olduk gibi. Ve benim üniversitedeki Cadılar Bayramı partime geldi ve tutkulu bir şekilde öpüştü... ...benim kız ev arkadaşımla, bütün gece gözümün önünde. Bu da bir kazançtı... o kız için. Gizemli Mesaj Bu biraz tuhaf. Yani hipnoz olan da tamamen normal değildi ama bu farklı bir şekilde tuhaf. Üniversitenin sonlarına doğru, üçüncü yılımda birisi beni ya MSN'de ya da Facebook'ta ekledi, hatırlayamıyorum. Ama boş bir hesaptı ve sadece "Yorkdelikanlısı27" gibi bir isim vardı. Şöyle bir mesaj aldım: "Hey, erkeklerden hoşlanıyor musun diye merak ediyordum." Biraz kafam karışmıştı çünkü ilk olarak, beni nasıl eklediğini bilmiyordum ve ikincisi, sahte hesap (*catfish: kedi balığı) gibiydi, ya da bir bot, ya da bir kedi balığı botu. (bipleme sesi) O yüzden şüpheliydim ama sıkılıyordum da. O yüzden yarım saat falan sohbet ettik ve sonra aynı üniversiteye gittiğimizi itiraf etti. (alarm sesi) Gey alarmları çalıyor. Gey alarmın sesi nasıl olurdu? Belki Buffy'nin jenerik müziği falan. Yemin ederim Buffy'yi izleyen herkes en az %1 geydi. Aynı üniversiteye gidiyorduk. Yani öyle dedi, kim olduğunu bilmiyordum. Bir ay üssünden konuşan 97 yaşında ürkütücü bir tip olabilirdi. Ama yine de ilgimi çekti. "Buluşmak istemiyorum, sadece burada konuşmak istiyorum." dedi. Kafam karışmıştı, neden üniversiteden bu rastgele kişi beni ekleyip yüzünü çıkarmak istemediğini söyledi ki? Yüzünü çıkarmak- (güler) Yüzünü göstermek istemediğini. Sadece "orada konuşmak" istiyordu. Ayrıca mesajlarda iyi birine de benziyordu ama kampüste gezerken bana (gergin müzik) paranoyak tuhaf bir his de veriyordu, yani ya sabah 9'da bir derste her yerime bulaştırarak sosisli yememi izliyorsa? Bu kimseye seksi gözükmez. Yani belki birilerine gözüküyordur. Yani, herkesin ilgisini çeken şeyler var. O yüzden "artık bu kişiyle konuşmayacağım, onu engelleyeceğim" dedim ama sonra aklıma galaksi beyinli Sherlockumsu bir fikir geldi: Email adresini Google'da aramak. Neden bu daha önce aklıma gelmedi bilmiyorum ama o an aklıma geldi. (güler) Sonra Google'da aradım ve ne bulabileceğime baktım. Bir "catfish" gibi. Biraz aptaldı sanırım, çünkü o email adresi internetteki başka bir sayfasına bağlıydı, neydi bilmiyorum, ve orada onun bir resmi de vardı. (gergin müzik) Ve ben şok olmuştum. Onu tanıyordum, kim olduğunu biliyordum. Birkaç derste yanına oturmuştum, hiç konuşmamıştım ama onu tanıyordum ve sanırım sabahları arkadaşça merhaba falan demişimdir. Ayrıca biraz rahatlamıştım çünkü demek ki yalan söylemiyormuş. Evet ona Bane diyelim. Üniversitede gey olduğumu bilen bazı insanlar vardı, o yüzden sanırım hafif gizli bir gey olduğumu biliyordu. O yüzden belki ben, tanışması iyi bir insan olurdum. Aradaki buzları eritip gerçek Facebook'una mesaj atayım dedim, "Hey, email adresini Google'da aradım ve kim olduğunu biliyorum, haberin olsun" falan dedim. (güler) Sırf ne diyeceğini görmek için. Ve sonra panik oldu, epey kötü hissettim çünkü "ben gey değilim, lütfen kimseye söyleme, sadece öylesine takılmıştım, gülmek içindi, çok özür dilerim" falan diyordu. Ben de "tamam tamam sakin ol, sadece söyleyeyim dedim, hem belki internette daha fazla gizemli gey aktiviteler yapmak istersen email adresini değiştir" falan diyordum. Sonra beni engelledi. Gerçekten mi? Hadi ama kardeşim. Ve yılın geri kalanında benimle göz teması kurmasın diye amfide benim tam zıt kutbumda oturdu ve ben de kendimi kötü hissettim, çünkü muhtemelen zor şeyler yaşıyordu ve henüz açılmaya hazır değildi falan. O yüzden onu kendi haline bıraktım ve kimseye bir şey söylemedim. Tuhaftı, yazık da oldu, çünkü ben hayır demezdim... (nefes alıp verme sesi) ...belki biraz flört etmeye. Şimdi, tuhaf tesadüf, hazır mısınız? (şüpheli müzik) Birkaç yıl sonra ona Londra'da rastladım ve benimle aynı caddede yaşıyordu. Onu görür görmez kırmızı alarm vermeye başladım, beni Londra'ya kadar takip etti ve yan dairemde yaşıyor ve duvardan benim videomu çekiyor falan. Ama sonra erkek arkadaşıyla el ele tutuştuğunu gördüm, ve aynı yerde yaşaması sadece bir tesadüfmüş. Yani demek ki her ne sorunu vardıysa çözmüş. Ne güzel. (başarı ses efekti) Bence bugünlük bu kadar utanç yeter. Bundan keyif aldıysanız lütfen videoyu beğenin. Önceki dolaptan tuhaf anlarımı buraya bıraktım, eğer daha fazla isterseniz. Ayrıca kendiniz de yorumlara yazmayı unutmayın, çünkü onları okumak ilginç oluyor. Lütfen abone olun, zilimi çalın, (çınlama sesi) tüm o şeyleri yapın (güler) ve çok yakında görüşürüz. Hoşçakalın.