WEBVTT 00:00:09.134 --> 00:00:11.479 Uyanış 00:00:11.479 --> 00:00:15.265 Uyanış, insan gelişiminin bir sonraki doğal aşamasıdır. 00:00:15.497 --> 00:00:20.471 Yani uyanış basitçe öz varlığımızın doğasını tanımaktır. 00:00:20.564 --> 00:00:26.530 Sadece birkaç kişinin yaşayabileceği 00:00:26.530 --> 00:00:28.282 tuhaf, mistik, dini bir deneyim değildir. 00:00:28.282 --> 00:00:30.650 Herkes için mevcuttur. 00:00:30.165 --> 00:00:35.911 Esasen olduğumuz şey zaten tamamen uyanık, tamamen farkında. 00:00:35.911 --> 00:00:38.289 Ve tamamen sınırsızdır. 00:00:38.289 --> 00:00:41.247 Gerçek doğanız, 00:00:41.416 --> 00:00:44.538 size düşündüğünüzden daha yakındır. 00:00:45.214 --> 00:00:48.840 Bilinç, evrenin nihai gerçekliğidir. 00:00:48.895 --> 00:00:53.544 Bilimdeki bir sonraki adım, bilincin asli olduğunu anlamaktır. 00:00:53.792 --> 00:00:55.658 Uyanış nedir ki? 00:00:55.658 --> 00:01:00.954 Biri bana bunu açıklasın. 00:01:05.268 --> 00:01:16.968 Uyanan Zihin Bölüm 1: Kendini Bil 00:01:23.742 --> 00:01:26.211 Uyanış nedir? 00:01:26.628 --> 00:01:32.196 Buna ister gerçek benlik, ister yakın benlik, ister benliksizlik, 00:01:32.405 --> 00:01:37.225 ister Buda doğası, Tao ya da Mesih bilinci deyin. 00:01:37.406 --> 00:01:40.422 Gerçekten fark etmez 00:01:40.422 --> 00:01:45.098 Bu filmde ona farkındalık diyeceğiz. 00:01:45.230 --> 00:01:46.622 Farkındalık 00:01:46.622 --> 00:01:49.750 herhangi bir dinin ürünü değildir. 00:01:49.750 --> 00:01:53.163 Uyanış ya da farkındalığı kavramak 00:01:53.175 --> 00:01:55.599 bir rüyadan uyanmak gibidir. 00:01:56.190 --> 00:01:58.440 Hayat oyunundaki karakterinizin 00:01:58.440 --> 00:02:00.907 rüyası. 00:02:01.440 --> 00:02:03.423 Karakterlerimiz aracılığıyla dünyayı 00:02:03.423 --> 00:02:05.834 tüm güzelliği ve tüm çirkinliğiyle 00:02:05.834 --> 00:02:10.130 deneyimliyoruz. 00:02:10.444 --> 00:02:14.467 Bu deneyimi yaşam ve ölüm ikiliği olarak adlandırabiliriz. 00:02:15.197 --> 00:02:19.885 Karakterlerin düşünce ve hislerinde 00:02:19.885 --> 00:02:22.498 sabitlenmiş bir şekilde dönüp dururuz. 00:02:22.618 --> 00:02:24.123 İyi ve kötü. 00:02:24.123 --> 00:02:25.553 Savaş ve barış. 00:02:25.553 --> 00:02:27.397 Aydınlık ve karanlık. 00:02:27.397 --> 00:02:29.546 Doğum ve ölüm. 00:02:30.016 --> 00:02:31.818 Ta ki uyanıp bu filmdeki karakterin 00:02:31.818 --> 00:02:34.904 biz olmadığımızı anlayana kadar. 00:02:59.787 --> 00:03:03.647 Çağrı 00:03:03.730 --> 00:03:06.428 Bu filmde, gerçek doğanızı, entelektüel olarak değil 00:03:06.458 --> 00:03:10.068 doğrudan deneyimlemeniz, doğrudan keşfetmeniz için 00:03:10.568 --> 00:03:14.652 size bir davet gönderiyoruz. 00:03:15.122 --> 00:03:16.791 Siz kimsiniz? 00:03:17.530 --> 00:03:19.373 Bu daveti 00:03:19.373 --> 00:03:21.814 farklı şekillerde tekrarlayacağız. 00:03:22.535 --> 00:03:25.502 Kim olduğunuzu sorgularken, 00:03:25.983 --> 00:03:29.632 her şeyin tam olarak olduğu gibi olmasına izin verin. 00:03:30.251 --> 00:03:34.319 Zihninizi bir şey olması için 00:03:34.740 --> 00:03:38.211 ya da zihin düzeyinde bir yanıt bulmak için hareket ettirmeyin. 00:03:38.681 --> 00:03:41.939 Ve aynı zamanda zihni uzaklaştırmaya çalışmayın. 00:03:42.616 --> 00:03:46.315 Sadece kim olduğunuzu doğrudan deneyimlemeye niyet edin. 00:03:47.399 --> 00:03:52.785 ‘Bilmeyen’ zihne izin verin. 00:04:02.085 --> 00:04:08.806 Uyanış, dünyanın her seviyesindeki tüm sorunların cevabıdır. 00:04:08.806 --> 00:04:13.569 Ve eğer dünya sorunlarının kökü bir yanılsamadan, 00:04:13.696 --> 00:04:17.645 zihnin temel yanılsamasından kaynaklanıyorsa 00:04:18.045 --> 00:04:21.965 bu yanılsama, benim bu sınırlı karakter olduğumdur. 00:04:22.770 --> 00:04:25.702 Küçük, ayrı bir benlikle yaşadığımızda, 00:04:25.841 --> 00:04:29.917 her zaman bir tür kesintisiz tatminsizlik vardır. 00:04:30.122 --> 00:04:34.118 Bu travma gibi büyük bir tatminsizlik olabileceği gibi 00:04:34.190 --> 00:04:38.081 arka planda hissedilen bir duygu da olabilir. 00:04:38.085 --> 00:04:39.745 Bir şeyler doğru değil. 00:04:39.745 --> 00:04:42.420 Bir şeyler yanlış gibi. Bir şeyleri kaçırıyorum. 00:04:42.760 --> 00:04:47.875 Biraz zevk aldığımda, dünyada bir şeyler başardığımda 00:04:47.875 --> 00:04:51.070 İyi bir ilişkim olduğunda bile. 00:04:51.070 --> 00:04:54.274 Bir an için duraklasam 00:04:54.929 --> 00:04:58.058 izole edilmiş ya da bir şeylerden kopmuşum gibi 00:04:58.589 --> 00:05:02.233 tatminsiz bir his var. 00:05:02.251 --> 00:05:05.680 Dolayısıyla, çoğu insanda varmış gibi görünen bu his, 00:05:05.680 --> 00:05:09.434 doğası bir tür ayrılık kaygısı olan o küçük, 00:05:09.600 --> 00:05:13.479 ayrı benlikten uyanmamız için 00:05:13.479 --> 00:05:18.521 bizi motive edebilir. 00:05:18.681 --> 00:05:24.532 Bu sınırlı karakterin istediği şeyi elde etmeye yönelik bir eğilimi vardır. 00:05:24.532 --> 00:05:28.058 Bu sadece koşullanmış kalıpların toplamıdır; 00:05:28.232 --> 00:05:33.265 istediği şeyi arzulamak ya da istemediği şeyi uzaklaştırmaya çalışmak. 00:05:33.490 --> 00:05:37.628 Bu, haz ilkesi diyebileceğiniz sonsuz bir süreçtir, 00:05:37.628 --> 00:05:42.221 bilirsiniz, hazzın peşinden gitmek, acıdan kaçınmak. 00:05:42.450 --> 00:05:44.635 Ve eğer bu karakter, 00:05:44.927 --> 00:05:48.976 bu koşullanmış kalıp olduğumuza inanırsak, 00:05:49.296 --> 00:05:52.935 o zaman acı çekeriz ve dünyada acı yaratırız. 00:05:53.275 --> 00:05:59.258 Dünya bu egoik bilincin bir yansıması haline gelir. 00:05:59.690 --> 00:06:02.215 Uyanmanın faydası sizin ve 00:06:02.372 --> 00:06:05.232 etrafınızdaki 00:06:05.232 --> 00:06:07.978 insanların daha az acı çekmesidir. 00:06:08.076 --> 00:06:13.067 Tanrı anlayışımla ilk bağlantımın 00:06:13.129 --> 00:06:18.527 hayatımda benim için en büyük uyanış 00:06:18.527 --> 00:06:22.625 olduğuna dair hiç şüphem yok. 00:06:22.735 --> 00:06:27.599 Sanki 50 yıldır gerçekten uyuyormuşum gibi. 00:06:27.988 --> 00:06:32.690 Etrafta bir robot gibi dolaşıyor, gençliğimden beri 00:06:32.980 --> 00:06:36.396 bana öğretilen şeyleri yapıyordum bilirsiniz, tüm formülü biliyordum, 00:06:36.396 --> 00:06:42.157 kızı elde et, arabayı elde et, işi elde et, evi elde et, eşi elde et. 00:06:42.157 --> 00:06:46.624 Hayatın nasıl işlemesi gerektiğini düşündüğüm bir formül. 00:06:46.685 --> 00:06:48.582 Ta ki 53 yaşıma gelene kadar. 00:06:48.582 --> 00:06:53.166 Ve bunların çoğunu yapmış ve profesyonel olarak bir dereceye kadar 00:06:53.496 --> 00:06:59.200 başarılı olmuş olsam da, bunun öneminin olmadığını fark ettim. 00:06:59.200 --> 00:07:03.543 53 yaş civarında uyandım ve 00:07:03.956 --> 00:07:06.620 bunun bir önemi olmadığını fark ettim ve 00:07:06.620 --> 00:07:08.668 gerçekte ne kadar az şey ifade ettiğini 00:07:08.668 --> 00:07:12.144 her şeyin ne kadar anlamsız olduğunu 00:07:12.306 --> 00:07:16.246 görünce şok oldum... 00:07:18.963 --> 00:07:28.863 Kimsin sen? 00:07:29.840 --> 00:07:32.279 Ebeveynlerden, toplumdan ve 00:07:32.279 --> 00:07:34.493 biyolojik koşullanmadan miras kalan, 00:07:35.225 --> 00:07:37.860 karakteriniz için belirlenmiş senaryoyu 00:07:37.917 --> 00:07:40.543 takip etmeyi bıraktığınızda, 00:07:40.903 --> 00:07:44.560 oyun içinde yeni boyutlar açılır. 00:07:45.377 --> 00:07:47.467 Yol açılır ama bu bir 00:07:47.957 --> 00:07:51.499 hedefe ulaşmak için bir yol değildir. 00:07:52.185 --> 00:07:54.917 Bu patikasız bir yoldur, 00:07:54.917 --> 00:07:57.727 tam olarak mevcut anda bulunduğunuz yere varmak için 00:07:57.727 --> 00:08:02.851 illüzyondan sıyrılmaktır. 00:08:10.198 --> 00:08:12.658 Benim adım Rupert Spira. 00:08:12.658 --> 00:08:15.161 Tüm büyük dini ve ruhani geleneklerin temelinde 00:08:15.620 --> 00:08:18.664 yatan ikili olmayan anlayış 00:08:18.706 --> 00:08:22.835 hakkında konuşuyorum. 00:08:23.365 --> 00:08:28.277 Ve bu anlayışın deneyimsel olarak 00:08:28.277 --> 00:08:33.179 tanınmasını amaçlayan 00:08:33.513 --> 00:08:38.151 rehberli meditasyonlar yazıyor, 00:08:38.267 --> 00:08:41.605 yönetiyor ve sohbetler yapıyorum. 00:08:42.396 --> 00:08:44.306 Hepimizin her şeyden çok arzuladığı 00:08:44.306 --> 00:08:46.984 huzur ve mutluluğun, 00:08:46.984 --> 00:08:49.471 tanımı gereği 00:08:49.471 --> 00:08:52.856 asla nesnel deneyimde 00:08:52.856 --> 00:08:57.286 bulunamayacağını anlayın. 00:08:57.854 --> 00:09:00.718 Nesneler, maddeler, eylemler ve ilişkiler 00:09:00.718 --> 00:09:04.161 aracılığıyla asla sağlanamaz. 00:09:04.377 --> 00:09:06.235 Bunu net bir şekilde anlamanızı ve 00:09:07.480 --> 00:09:09.234 hayatınızın geri kalanını, 00:09:09.234 --> 00:09:12.116 bulamayacağınız bir yerde içsel doygunluğun verdiği 00:09:12.116 --> 00:09:16.660 mutluluğu arayarak geçirmemenizi öneririm. 00:09:16.810 --> 00:09:22.478 Bu filmi izleyen herkes 00:09:22.478 --> 00:09:27.049 bunu tam da özlemini duydukları huzur ve mutluluğun 00:09:27.049 --> 00:09:31.375 nesnel deneyimde bulunamayacağını anladıkları 00:09:31.515 --> 00:09:35.116 ya da en azından sezdikleri ve gerçek doğalarına ilişkin 00:09:35.226 --> 00:09:38.588 bu araştırmaya başladıkları için izliyor. 00:09:38.977 --> 00:09:42.312 Bu araştırma, 00:09:42.749 --> 00:09:46.708 kişinin yapabileceği en önemli ve 00:09:46.708 --> 00:09:51.733 mutluluğumuzun bağlı olduğu araştırmadır. 00:09:52.040 --> 00:09:54.883 Hayatımın en büyük sorusu, 00:09:55.000 --> 00:09:59.882 tabii ki çoğu insanın er ya da geç karşılaştığına inandığım, 00:10:00.382 --> 00:10:02.995 amacın ne olduğu? Gerçekten? 00:10:02.995 --> 00:10:05.579 Hayatın amacı nedir? 00:10:05.731 --> 00:10:09.984 Beni çok şaşırtan bir şekilde, 00:10:09.984 --> 00:10:14.907 hayatın amacının yaptığım hiçbir şeyle ilgisi olmadığı söylendi. 00:10:15.448 --> 00:10:17.914 İşimle ilgili değildi, 00:10:17.914 --> 00:10:20.439 kariyerimle ilgili değildi, 00:10:20.439 --> 00:10:24.558 fiziksel hayatımdaki neredeyse hiçbir şeyle ilgili değildi. 00:10:25.119 --> 00:10:28.419 Bunlar hayatımın yönleriydi ama amacı değildi. 00:10:29.378 --> 00:10:32.640 Anladığım kadarıyla hayatımın amacı, 00:10:32.640 --> 00:10:35.717 gerçek kimliğimi deneyimlemem, 00:10:35.717 --> 00:10:39.023 ifade etmem, göstermem ve 00:10:39.525 --> 00:10:42.836 yerine getirmemdi. 00:10:43.689 --> 00:10:45.811 Bence çoğu insanın karşılaştığı en büyük soru, 00:10:45.811 --> 00:10:49.353 neredeyse hiç kimsenin kendisine sormadığı ya da 00:10:49.353 --> 00:10:53.037 asla yanıtlamadığı bir sorudur. 00:10:53.810 --> 00:10:56.543 Benim anlayışıma göre hayatın en büyük sorusu, 00:10:56.543 --> 00:10:59.616 ben kimim? 00:11:00.159 --> 00:11:03.120 Ben kimim? 00:11:04.997 --> 00:11:08.165 Ben sadece gökyüzündeki bir kuş ya da 00:11:08.265 --> 00:11:11.222 denizdeki bir balık gibi fiziksel bir varlık mıyım? 00:11:11.313 --> 00:11:15.936 Belki daha sofistike bir kimlik ama sadece fiziksel bir varlık. 00:11:16.276 --> 00:11:18.855 Doğuyorum, yaşıyorum, ölüyorum. 00:11:18.862 --> 00:11:21.715 Başlangıcı ve sonu. 00:11:21.715 --> 00:11:24.821 Yoksa bundan daha fazlası olmam 00:11:25.059 --> 00:11:27.228 mümkün mü? 00:11:27.269 --> 00:11:30.388 Fiziksel bir deneyim yaşayan 00:11:30.978 --> 00:11:33.780 ruhani bir varlık olmam mümkün mü? 00:11:39.209 --> 00:11:41.975 Hayatınızdaki her deneyim sizi bu tek 00:11:41.975 --> 00:11:45.650 evrensel soruya getirdi. 00:11:46.249 --> 00:11:48.416 Siz kimsiniz? 00:11:50.418 --> 00:11:55.614 Zihninizle bir cevap aramayın. 00:11:56.930 --> 00:12:01.845 Her şeyin tam olarak olduğu gibi olmasına izin verin. 00:12:04.793 --> 00:12:08.655 Zihnin farkında olan kim? 00:12:11.496 --> 00:12:15.725 Karşınıza çıkan her şeyi hissedin. 00:12:17.317 --> 00:12:21.431 Bu duyguların farkında olan kim? 00:12:23.036 --> 00:12:26.900 Sorgulamanızın sonucunda ortaya çıkan her şey hakkında 00:12:26.900 --> 00:12:31.146 eksiksiz bir deneyime sahip olun. 00:12:42.450 --> 00:12:44.699 Ben Donald Hoffman. Irvine'deki Kaliforniya 00:12:44.701 --> 00:12:48.418 Üniversitesi'nde bilişsel bilimler alanında emekli profesörüm. 00:12:48.618 --> 00:12:51.642 İşim öğrencilere ders vermekti, ancak emekli olduğum 00:12:51.648 --> 00:12:54.199 için ders vermiyorum. Şimdi de araştırma yapıyorum. 00:12:54.199 --> 00:12:58.613 Bilincin matematiksel modelleri ve bütün yönüyle matematiksel olarak 00:12:58.613 --> 00:13:02.655 kesin bir bilinç teorisinden fizik ve uzay-zamanın nasıl ortaya 00:13:02.655 --> 00:13:07.978 çıkabileceği üzerine araştırmalar yapıyorum. 00:13:08.570 --> 00:13:11.094 Benim kendi yolculuğum 00:13:11.129 --> 00:13:14.469 hem ruhani hem de bilimsel yönden oldu. 00:13:14.469 --> 00:13:19.792 Babam bir papazdı, köktendinci bir Hıristiyan papazı. 00:13:19.921 --> 00:13:22.727 Pazar günleri bunu, okulda da bilimi öğreniyordum 00:13:22.812 --> 00:13:26.436 ve bunlar birbiriyle çelişiyordu. 00:13:26.486 --> 00:13:30.260 Edindiğim hikayeler de çelişkiliydi. 00:13:30.260 --> 00:13:35.112 Ergenlik çağına geldiğimde bir şeyleri kendi başıma 00:13:35.112 --> 00:13:37.843 çözmem gerektiğini fark ettim. Cevaplamak istediğim 00:13:37.843 --> 00:13:41.445 sorunun şu olduğuna karar verdim: Bizler makine miyiz? 00:13:41.445 --> 00:13:43.624 İnsanlar makine midir yoksa değil midir? 00:13:43.624 --> 00:13:48.473 Fiziksel bakış açısına göre, biz sadece makineydik. 00:13:48.494 --> 00:13:52.610 Ruhani bakış açısıyla, makine olmazdık 00:13:52.155 --> 00:13:54.773 ama kesin olarak ne olduğumuz da söylenemezdi.. 00:13:54.773 --> 00:13:58.357 Bu yüzden soruyu bilimsel olarak sormaya karar verdim, 00:13:58.420 --> 00:14:00.929 biz sadece makine miyiz? 00:14:00.929 --> 00:14:04.743 Ve bunu yapmanın en iyi yolunun yapay zeka çalışmak 00:14:04.743 --> 00:14:07.542 olduğunu düşündüm. Ve MIT'de yapay zeka üzerine 00:14:07.542 --> 00:14:12.041 çalışırken Beyin ve Bilişsel Bölümünde 00:14:12.139 --> 00:14:15.605 insan tarafını inceledim. 00:14:15.605 --> 00:14:17.814 Çünkü her ikisini de yapmak istiyordum. 00:14:17.814 --> 00:14:20.929 Bu soruyu yanıtlamak için makinelerin neler yapabildiğini, 00:14:20.929 --> 00:14:25.800 insanlar ve insan sinirbilimi hakkında, eğer varsa, 00:14:25.800 --> 00:14:28.827 özel olan nelerin manevi gelenekler olduğunu görmek istedim. 00:14:28.827 --> 00:14:31.190 Makinelerden daha fazlası mıyız 00:14:31.190 --> 00:14:34.714 yoksa fizikalist, bilimsel bakış açısı mı doğru? 00:14:34.714 --> 00:14:36.491 Ve biz sadece makineyiz 00:14:36.491 --> 00:14:38.335 bilinç de yalnızca beyin 00:14:38.335 --> 00:14:41.136 aktivitesinin bir eseri. 00:14:43.456 --> 00:14:49.009 Son yüzyılda hakim olan bilimsel materyalist paradigma, 00:14:49.499 --> 00:14:53.021 fiziksel olanın ötesinde, bilimsel yöntemle doğrulanamayan 00:14:53.875 --> 00:14:55.378 herhangi bir şeyin varlığını 00:14:55.378 --> 00:14:57.519 reddetmektedir. 00:14:58.797 --> 00:15:00.954 Bilim bir çıkmazdadır. 00:15:01.384 --> 00:15:06.005 Kuantum fiziği için temel olan ve onu gözlemciyle, 00:15:06.259 --> 00:15:09.042 bilincin kendisiyle yüz yüze getiren 00:15:09.764 --> 00:15:12.589 paradoksun ötesine geçemez. 00:15:12.859 --> 00:15:15.581 Aynı şekilde, dinler de çoğunlukla, kim ve ne 00:15:15.581 --> 00:15:18.892 olduğumuza dair hakikatin doğrudan deneyimlenmesini 00:15:19.332 --> 00:15:24.457 sağlama olan asıl amaçlarını kaybettikleri 00:15:24.457 --> 00:15:27.487 için yalnızca inanç düzeyinde işlev görmektedir. 00:15:28.190 --> 00:15:31.278 Bilim ve maneviyat arasındaki bölünme 00:15:31.470 --> 00:15:33.968 her ikisini de verimsizleştirmiştir. 00:15:34.801 --> 00:15:39.451 Dinler ve ruhani sistemler, uyanışın gerçekleşmesi için gerekli koşulları 00:15:39.586 --> 00:15:43.308 yarattığını gösterebilen sıkı yöntemlere ihtiyaç duymaktadır. 00:15:43.939 --> 00:15:46.788 Bilimin de fiziksel olanın ötesinde bir şeylerin 00:15:46.788 --> 00:15:49.907 olabileceğine dair bir açıklığa umutsuzca ihtiyaç duyar. 00:15:50.537 --> 00:15:53.758 Mesele dinden ya da bilimden vazgeçmek değil, 00:15:53.890 --> 00:15:58.569 daha derine inmek, daha iyi bir araştırma aracı 00:15:58.925 --> 00:16:02.253 olabilmek için kendimizi değiştirmeye istekli olmaktır. 00:16:03.188 --> 00:16:05.937 Deney de, deneyi yapan da 00:16:06.066 --> 00:16:09.462 biziz. 00:16:10.862 --> 00:16:15.181 Din, yazılı hale getirilmiş ve 00:16:15.475 --> 00:16:20.554 nesiller boyunca aktarılmış olan bu meditasyon, 00:16:20.837 --> 00:16:24.108 maneviyat geleneklerinin dili ve 00:16:24.108 --> 00:16:27.630 kabı olmuştur. 00:16:27.786 --> 00:16:32.861 Her şey tam anlamıyla alındığında 00:16:32.861 --> 00:16:35.587 dinleri ve kültürleri bölen 00:16:35.714 --> 00:16:38.711 kesinlikle çok gerçekçi diller vardır. 00:16:39.004 --> 00:16:43.663 Ancak dinin ruhunu hissederseniz, 00:16:44.044 --> 00:16:45.860 hakiki uyanışa giden yolu 00:16:45.860 --> 00:16:49.875 takip edebilirsiniz. 00:16:50.165 --> 00:16:55.380 İster inançlı ister inançsız olsun, herkesin uyanma potansiyeli vardır, 00:16:55.187 --> 00:16:57.975 çünkü uyanış insan bilincimizin doğasında, 00:16:57.975 --> 00:17:02.662 sadece insan olarak doğmamızla vardır. 00:17:02.894 --> 00:17:06.237 Dolayısıyla adına ne derseniz deyin ve hangi dili kullanırsanız kullanın, 00:17:06.680 --> 00:17:10.203 farklı bu dinlerde, 00:17:10.465 --> 00:17:13.765 maneviyat ve meditasyon geleneklerinde 00:17:13.765 --> 00:17:16.705 aynı gibi görünen belirli ilkeler vardır. 00:17:17.036 --> 00:17:19.872 Ben gençken, bu anlayış esas olarak 00:17:19.872 --> 00:17:25.033 Doğu ruhani geleneklerinde mevcuttu, 00:17:25.033 --> 00:17:27.046 ancak bu geleneklerde 00:17:27.046 --> 00:17:31.855 o kadar gizlenmiş ve kodlanmıştı ki 00:17:31.968 --> 00:17:35.505 neredeyse erişilemezdi. 00:17:35.679 --> 00:17:39.764 Benim neslimden pek çok insan bu anlayışı bulmak için 00:17:39.892 --> 00:17:45.467 fiziksel ya da en azından entelektüel olarak 00:17:45.597 --> 00:17:49.639 doğuya gitti ve Doğu kültürü 00:17:49.898 --> 00:17:53.001 Batı kültürüne kıyasla egzotikti. 00:17:53.322 --> 00:17:58.452 Dolayısıyla bu anlayış, ifade edildiği kültürlerden 00:17:58.619 --> 00:18:02.951 egzotik bir tat aldı. 00:18:03.561 --> 00:18:06.197 Ben de dahil olmak üzere pek çok kişi 00:18:07.002 --> 00:18:09.481 bunun sonucunda ikili olmayan anlayışın 00:18:09.481 --> 00:18:13.110 egzotik bir yanı olduğunu ve sıradışı bir yaşam tarzı 00:18:13.110 --> 00:18:17.846 gerektirdiğini düşündü. 00:18:17.846 --> 00:18:21.171 Aile hayatından vazgeçmeniz, 00:18:21.229 --> 00:18:25.415 saç uzatmanız, özel bir isim almanız, bir tür öğretmene 00:18:25.415 --> 00:18:31.678 ya da tuhaf uygulamalara katılmanız gerekiyordu. 00:18:31.678 --> 00:18:35.286 Tüm bu tür şeylerin temel anlayışla hiçbir ilgisi 00:18:35.286 --> 00:18:38.918 yoktu ve bunlar anlayışın 00:18:38.918 --> 00:18:43.326 belirli bir zamanda ifade edildiği kültürle ilgiliydi. 00:18:43.440 --> 00:18:47.796 Dolayısıyla şimdi bu anlayış, birçoğumuzun 00:18:47.914 --> 00:18:54.455 onu ilk kez duyduğu geleneksel kutusundan tamamen çıkarılmış durumda 00:18:54.572 --> 00:18:59.768 ve artık bu temel anlayış, 00:18:59.768 --> 00:19:03.388 hayatlarımızı olduğu gibi sürdürmemizi sağlayacak şekilde mevcut. 00:19:03.426 --> 00:19:07.812 Aile hayatı, iş hayatı. Kişinin hayatında herhangi bir dışsal 00:19:07.903 --> 00:19:13.384 değişiklik yapması gerekli değildir. 00:19:13.560 --> 00:19:16.155 Bu gezegende yaşadığımız zorluk, 00:19:16.155 --> 00:19:19.197 birden fazla hakikat olduğunu 00:19:19.366 --> 00:19:20.791 düşünmemizdir. 00:19:21.501 --> 00:19:22.536 Bu yüzden benim 00:19:22.995 --> 00:19:26.123 dualite olarak adlandırdığım bir dünyada yaşıyoruz. 00:19:26.683 --> 00:19:29.104 erkek ve dişi, siyah ve beyaz. Büyük ve küçük, hızlı ve yavaş 00:19:29.634 --> 00:19:34.006 yukarı ve aşağı orada burada, önce ve sonra. 00:19:34.006 --> 00:19:37.477 Ama aslında sadece tek bir şey vardır. 00:19:38.997 --> 00:19:41.629 Her şey tek bir şeydir. 00:19:42.389 --> 00:19:45.173 Ve sadece tek bir şey vardır. 00:19:45.643 --> 00:19:48.352 Yani her şeye derinlemesine baktığımızda, büyük ve küçük, 00:19:48.352 --> 00:19:53.146 hızlı ve yavaş, yukarı ve aşağı, sol ve sağ, erkek ve dişinin hepsinin 00:19:53.146 --> 00:19:58.342 aynı şey olduğunu, sadece farklı özellikleri ifade ettiğini 00:19:58.482 --> 00:20:02.782 ama hiçbir şekilde birbirlerinden ayrı olmadıklarını görürüz. 00:20:03.421 --> 00:20:05.980 Ben hepimizin 00:20:05.980 --> 00:20:07.915 Tanrı'nın bireyleri 00:20:07.915 --> 00:20:09.374 olduğumuza inanıyorum. 00:20:10.620 --> 00:20:12.461 Tanrı'nın her insanda ve her insan 00:20:12.461 --> 00:20:18.650 aracılığıyla var olduğuna ve bu nedenle de evrendeki her duyarlı 00:20:18.650 --> 00:20:21.094 varlığın içinde var olduğuna inanıyorum. 00:20:21.094 --> 00:20:25.173 O halde bir dalganın okyanusla olan ilişkisi gibi benim de Tanrı ile 00:20:26.380 --> 00:20:28.393 bir ilişkim olduğunu görüyorum. 00:20:28.953 --> 00:20:31.293 Bir dalga okyanustan ayrı değildir. 00:20:31.293 --> 00:20:36.097 O sadece okyanusun bireysel bir biçimde ortaya çıkmasıdır. 00:20:36.631 --> 00:20:39.309 Ve bu bireyselleşme tamamlandığında, dalga başka bir gün 00:20:39.519 --> 00:20:43.025 tekrar ortaya çıkmak üzere geldiği 00:20:43.025 --> 00:20:46.160 okyanusa geri çekilir. 00:20:47.320 --> 00:20:51.705 Bu yüzden hepimizin ilahiliğin bireyleşmeleri 00:20:52.005 --> 00:20:54.809 olduğumuza inanıyorum ve her şeyi 00:20:55.119 --> 00:20:58.087 kutsal olarak gördüğümüzde, her şeyle ilişkimizi değiştiririz 00:20:58.765 --> 00:21:00.948 ve deneyimimizde her şey 00:21:00.948 --> 00:21:03.274 farklılaşır. 00:21:04.255 --> 00:21:08.495 Dünya bu şekilde değişir. 00:21:09.160 --> 00:21:16.055 Bilinç nedir? 00:21:17.275 --> 00:21:21.328 Bilinç evrenin nihai gerçekliğidir, 00:21:21.888 --> 00:21:27.196 o halde şunu sorabiliriz: eğer bilinç evrenin ve her şeyin nihai 00:21:27.196 --> 00:21:31.231 gerçekliğiyse ve herkes öyleyse, o zaman nasıl oluyor da dünya bize ayrık 00:21:33.643 --> 00:21:38.189 ve bağımsız olarak var olan insanların, hayvanların ve madde denen 00:21:38.213 --> 00:21:43.568 şeylerden yapılmış nesnelerin çokluğu ve çeşitliliği olarak görünüyor. 00:21:43.568 --> 00:21:47.582 Bilincin, maddeden yapılmış nesnelerin 00:21:47.582 --> 00:21:52.330 çokluğu ve çeşitliliği olarak göründüğü evrenin nihai gerçekliği 00:21:52.330 --> 00:21:54.757 olduğuna dair bu ifadeyi nasıl 00:21:54.858 --> 00:21:58.640 uzlaştırabiliriz? 00:21:58.676 --> 00:22:02.362 Yani, bilincin temel olduğunu öne sürmek için 00:22:02.362 --> 00:22:06.908 kullandığım kanıtın birçok yönü var. 00:22:07.788 --> 00:22:10.101 Bunlardan biri fiziğin uzay zamanın temel olmadığını söylemesi ve 00:22:10.101 --> 00:22:13.021 evrim teorisinin de uzay, zaman 00:22:13.021 --> 00:22:16.465 ve fiziksel nesnelerin temel gerçeklik olmadığını 00:22:16.465 --> 00:22:19.048 kabul etmesidir. 00:22:19.192 --> 00:22:23.800 Şimdi, bu teorilerin ikisi de bize sadece uzay-zamanın temel olmadığını söylüyor. 00:22:23.800 --> 00:22:26.757 Bize uzay-zamanın ötesinde ne olduğunu söylemiyorlar. 00:22:27.345 --> 00:22:31.853 Bu yüzden benim tezim, fizikçilerin uzay zamanın 00:22:31.903 --> 00:22:34.929 ötesinde buldukları şeyin matematiksel yapılar olduğudur. 00:22:35.134 --> 00:22:37.572 Bunların ne hakkında olduğu gerçekten net değil. 00:22:37.650 --> 00:22:41.421 Uzay zamanın ötesindeki bu alem ne hakkında? Ben de uzay zamanın 00:22:41.671 --> 00:22:46.148 ötesindeki alemin bilinçle ilgili olduğunu öne sürüyorum. 00:22:46.481 --> 00:22:49.492 Ve sonsuz bilincin kendisini çok sayıda ayrı deneyim öznesi 00:22:49.492 --> 00:22:54.655 olarak, yani tüm hissedebilen varlıklar, insanlar veya hayvanlar olarak 00:22:55.039 --> 00:22:58.627 konumlandırma yeteneğine sahip olduğunu öne sürebilirim. 00:22:58.919 --> 00:23:03.423 Her birimiz, sonsuz bilinçte oluşan 00:23:03.423 --> 00:23:08.124 kendi eylemini kendi perspektifinden 00:23:08.339 --> 00:23:11.055 dış dünya olarak gördüğü 00:23:11.055 --> 00:23:14.960 sonsuz bilincin yerel noktalarıyız. 00:23:15.451 --> 00:23:18.845 Dolayısıyla, yerel perspektiflerimizden 00:23:18.920 --> 00:23:24.060 bize maddeden yapılmış bir dünya olarak görünen şey, 00:23:24.178 --> 00:23:28.703 gerçeklik açısından, sadece tek bir sonsuz bilincin faaliyetidir. 00:23:28.821 --> 00:23:33.614 Başka bir deyişle, nihai analizde, ayrı veya bağımsız olarak 00:23:33.614 --> 00:23:37.668 var olan şeyler veya insanlar yoktur. 00:23:38.007 --> 00:23:41.059 Tek bir sonsuz, bölünmez bütün vardır. 00:23:41.211 --> 00:23:45.604 Kişi, kendi eylemine sonlu zihnin 00:23:46.305 --> 00:23:49.824 algılama yetileri aracılığıyla baktığında 00:23:49.983 --> 00:23:54.116 Varlığın birliği, nesnelerin ve şeylerin 00:23:54.331 --> 00:23:56.524 görünürdeki çokluğuna ve çeşitliliğine 00:23:56.651 --> 00:23:58.728 ayrılır. 00:23:59.931 --> 00:24:01.560 Eğer uyanıksak, 00:24:01.560 --> 00:24:05.343 gezegendeki tüm farklı varlıkların kılığına girmiş, 00:24:05.665 --> 00:24:09.802 herkesin gözünde parlayan 00:24:10.078 --> 00:24:13.869 tek bir bilinç olduğunu fark ederiz. 00:24:13.992 --> 00:24:18.577 O zaman başkalarında tam anlamıyla kendimizi görürüz. 00:24:18.691 --> 00:24:22.169 Ve bir ego olarak hareket etme eğilimi, 00:24:22.169 --> 00:24:26.796 kendini bir şey sanma eğilimi ortadan kalkar 00:24:26.961 --> 00:24:30.677 çünkü doğrudan doğruya gerçeğin farkına varırız. 00:24:31.261 --> 00:24:35.431 Gerçek şu ki hepimiz tek bir bilinciz. 00:24:35.765 --> 00:24:39.008 Ruhani benliğimin deneyimi 00:24:39.989 --> 00:24:42.186 yalnızca fiziksel alemde çok iyi bir 00:24:42.186 --> 00:24:44.869 nedenden ötürü mümkündü, çünkü yalnızca fiziksel alemde 00:24:45.419 --> 00:24:49.530 bunun tersi mevcuttu. 00:24:50.388 --> 00:24:53.035 Kendimi deneyimlemek isteseydim, 00:24:53.316 --> 00:24:56.279 metaforik olarak ışığı ele alırsak, 00:24:56.279 --> 00:24:58.889 etrafımda ışıktan başka bir şey olmasaydı 00:24:59.522 --> 00:25:03.345 ışığı deneyimleyemezdim, 00:25:03.548 --> 00:25:06.011 ki bu da ruhani alemin 00:25:06.130 --> 00:25:10.256 mükemmel bir tanımıdır. 00:25:10.576 --> 00:25:14.312 O halde fiziksel alem olarak adlandırdığım, 00:25:14.459 --> 00:25:17.128 ışıktan başka bir şeyin olduğu bir aleme gelirdim. 00:25:17.453 --> 00:25:20.102 Çünkü kendimi bir ışık olarak deneyimlemek istiyorsam, 00:25:20.102 --> 00:25:23.659 sadece kendimi öyle bilmek değil, deneyimlemek istiyorsam, 00:25:23.890 --> 00:25:25.950 bunu ancak ışığın karşıtının 00:25:25.950 --> 00:25:29.311 yani karanlığın olduğu yerde yapabilirdim. 00:25:29.528 --> 00:25:30.904 Böylece kendimi ışığın ve karanlığın aynı anda var olduğu 00:25:30.904 --> 00:25:36.721 fiziksel aleme getirdim ve sonra kendimi ışık olarak dışa doğru 00:25:36.721 --> 00:25:40.658 ifade ederken, 00:25:40.658 --> 00:25:45.383 gerçekte olduğum kişi olabildim. 00:25:46.085 --> 00:25:48.511 Ve bu anlayış, farklılıklarımızın ardında hepimizin aynı olduğunu, 00:25:48.511 --> 00:25:53.936 benzer bir varlık olmadığımızı, ama hepimizin kelimenin tam anlamıyla 00:25:54.160 --> 00:25:59.954 aynı varlık olduğumuzu öne sürer. 00:25:59.954 --> 00:26:05.386 Ve sevgi bu birliğin ya da paylaşılan varlığın 00:26:05.883 --> 00:26:09.420 hissedilen deneyimidir. 00:26:09.413 --> 00:26:15.241 Nihayetinde tek bir bilincin olduğu teorimizin bir teoremidir. 00:26:15.699 --> 00:26:19.850 Yani çok sayıda bilinçli etmenden oluşan bir dinamiğe sahibiz, 00:26:19.850 --> 00:26:22.953 ancak teori bize nihayetinde tüm bu bilinçli etmenlerin 00:26:22.953 --> 00:26:26.814 aslında tek bir bilincin yansımaları olduğunu söylüyor. 00:26:26.814 --> 00:26:30.181 Bilimdeki mevcut paradigma, 00:26:30.583 --> 00:26:33.260 yüzyıllardır uzay ve zamanın, gerçekliğin temel doğası 00:26:33.369 --> 00:26:37.580 olduğu yönündedir. 00:26:37.580 --> 00:26:40.831 İndirgenemezler ve her şeyin temelini oluştururlar. 00:26:40.995 --> 00:26:44.443 Einstein'dan önce uzay ve zaman birbirinden ayrı olarak görülüyordu. 00:26:44.495 --> 00:26:48.347 Şimdi ise uzay ve zaman birlikte, uzay-zaman olarak birleşik bir şekilde 00:26:48.347 --> 00:26:50.204 gerçekliğin temel doğası olarak görülüyor. 00:26:50.204 --> 00:26:52.698 Bilim de uzay-zamandaki nesnelerin 00:26:53.562 --> 00:26:57.510 temel gerçeklik olduğunu varsaymıştır. 00:26:58.196 --> 00:27:01.243 Dolayısıyla, örneğin bilinçten bahsettiğimizde, bilincin kendisi de 00:27:01.870 --> 00:27:06.682 bir şekilde uzay ve zamandaki nesnelerin bir ürünü olmalıdır. 00:27:06.914 --> 00:27:11.457 Bu fizikalist çerçevede, bilinç olmadan 00:27:11.713 --> 00:27:15.828 uzay, zaman ve fiziksel nesneler temel gerçekliktir. 00:27:15.828 --> 00:27:20.584 Ve bilinç evrenin evriminde daha sonra ortaya çıkar, değil mi? 00:27:20.646 --> 00:27:23.214 Yani büyük patlamada bilinç yoktu, 00:27:23.214 --> 00:27:25.289 sadece uzay, zaman ve enerji vardı. 00:27:25.458 --> 00:27:27.818 Enerji birleşerek büyük parçacıklara dönüştü 00:27:28.087 --> 00:27:31.072 ve sonunda kim bilir kaç milyon, yüz milyon ya da 00:27:31.072 --> 00:27:33.239 milyarlarca yıl sonra yaşam ortaya çıktı. 00:27:33.239 --> 00:27:36.584 Bilinç, daha da sonra ortaya çıktı. 00:27:37.857 --> 00:27:41.705 Bu açıdan bakıldığında, öldüğünüzde, bilinci ortaya çıkaran 00:27:41.705 --> 00:27:45.169 fiziksel karmaşıklık çözülür ve böylece bilinciniz de çözülür. 00:27:45.169 --> 00:27:49.408 Ve fiziksel çerçeve gerçekten de bedeniniz öldüğünde 00:27:49.762 --> 00:27:52.577 bilincinizin de birlikte öldüğünü söyleyerek 00:27:52.577 --> 00:27:55.251 bilincin temel bir şey olduğunu ortadan kaldırır. 00:27:56.946 --> 00:27:58.694 Bu diğer bakış açısından, 00:27:58.694 --> 00:28:02.358 meslektaşlarımla evrim teorisini, 00:28:02.358 --> 00:28:05.228 uzay ve zamanın temel olmadığının 00:28:05.228 --> 00:28:08.627 evrim teorisinin bir çıkarımı olduğuna işaret etmek için kullandık. 00:28:08.627 --> 00:28:11.891 Yani evrimin fiziksel yorumu yanlıştır. 00:28:12.320 --> 00:28:15.424 Uzay ve zamanın ve parçacıkların bir şekilde 00:28:15.424 --> 00:28:21.437 insan organizmaları sayesinde evrimleştiği fikri 00:28:21.504 --> 00:28:25.299 yanlış bir çerçevedir çünkü uzay zamanın kendisi temel değildir. 00:28:25.397 --> 00:28:28.457 Biz uzay zamanın ötesinde çok daha zengin 00:28:28.457 --> 00:28:30.313 bilincin dinamiğini, varsayıyoruz. 00:28:30.313 --> 00:28:32.933 Yaptığımız şey eski teorilerimizi bir kenara atmak değil. 00:28:32.933 --> 00:28:35.237 Fizikçiler uzay zamanın sonunun geldiğini söylediğinde, 00:28:35.237 --> 00:28:38.133 bu artık Einstein'ı dikkate almadığımız anlamına gelmez. 00:28:38.133 --> 00:28:40.593 Kesinlikle değil. Einstein'ı dikkate alıyoruz. 00:28:40.802 --> 00:28:45.508 Fizikçilerin bulduğu uzay zaman ötesinde yeni bir teori, uzay zamana projekte 00:28:45.508 --> 00:28:49.632 edilse ve Einstein'ı daha iyi bir kuantum teorisiyle geri verse iyi olur, 00:28:49.632 --> 00:28:50.643 yoksa yanılırsınız. 00:28:50.643 --> 00:28:52.706 Tüm eski teorilerimiz harika, 00:28:52.706 --> 00:28:56.979 harika arkadaşlardır ve onları daha derin bir teorinin 00:28:57.068 --> 00:29:00.160 özel durumları olarak tutacağız. 00:29:00.373 --> 00:29:03.749 Bilinç teorimizde de aynı şeyi yapmak zorundayız. 00:29:03.749 --> 00:29:05.786 İstediğimiz her şeyi öneremeyiz. 00:29:05.786 --> 00:29:08.210 Bize uzay-zamanı geri yansıtan ve geri veren 00:29:08.210 --> 00:29:10.090 bir bilinç teorisine sahip olmalıyız. 00:29:10.090 --> 00:29:13.507 Bu bize kuantum teorisini geri verir, özel ve genel göreliliği geri verir 00:29:13.507 --> 00:29:16.747 ve doğal seçilim yoluyla evrimi geri verir. 00:29:16.917 --> 00:29:20.132 Eğer bunu kesin matematiksel ayrıntılarla yapamazsak, o zaman 00:29:20.264 --> 00:29:24.073 bilim insanlarının bilinç teorimizi ciddiye almaları için hiçbir neden kalmaz. 00:29:24.907 --> 00:29:29.020 Sonsuz bilinç bir sanal gerçeklik başlığı takmış gibi. 00:29:29.070 --> 00:29:32.932 Sonsuz bilinç, düşünme ve algılamadan oluşan bir VR başlığı takar 00:29:33.105 --> 00:29:37.633 ve VR başlığını taktığı anda kendisini kendi 00:29:37.903 --> 00:29:41.932 faaliyeti içinde konumlandırır. 00:29:42.249 --> 00:29:46.743 Ve bu başlık ile sonlu bir zihnin görme, duyma, dokunma, 00:29:46.743 --> 00:29:51.539 tatma ve koklama gibi algılama yetileri aracılığıyla dışarı bakar. 00:29:51.740 --> 00:29:56.328 Ve kendi varlığının birliğini parçalayarak onun 00:29:56.503 --> 00:30:00.289 10.000 şey olarak görünmesini sağlar. 00:30:01.103 --> 00:30:03.109 Benim önerdiğim şey, 00:30:03.609 --> 00:30:08.856 evrende sonlu zihinden çok daha fazlası olduğudur. 00:30:08.856 --> 00:30:14.550 Evrenin yalnızca sonlu zihinlerimizde göründüğünü söylemiyorum. 00:30:14.880 --> 00:30:19.833 Evren, sonlu zihnimizin dışında ama bilincin içinde var olur. 00:30:20.007 --> 00:30:23.420 Ancak evrene görünümünü veren şey 00:30:23.687 --> 00:30:27.459 sonlu zihnimizin sınırlamalarıdır. 00:30:28.417 --> 00:30:32.645 Yani evrene dikkattimizi yoğunlaştırdığımızda, 00:30:32.645 --> 00:30:37.510 algılanmadan önce var olan gerçekliği görüyoruz. 00:30:37.136 --> 00:30:41.551 Ama biz, ona görünümünü veren algılama yetilerimizin 00:30:41.881 --> 00:30:45.593 merceğinden görüyoruz. 00:30:46.363 --> 00:30:51.273 Yani pek çok ruhani gelenekte uyanış fikri, 00:30:51.273 --> 00:30:54.535 gerçeklik olarak aldığımız şeyin, uzay-zamandaki nesnelerin, 00:30:54.644 --> 00:30:58.595 fiziksel bedenlerimizin ve benzerlerinin nihai gerçeklik olmadığı, 00:30:58.898 --> 00:31:03.369 çok daha derin bir gerçeklik olduğu, uzay-zamanı ve fiziksel nesneleri aşan 00:31:03.399 --> 00:31:07.955 bir bilinç gerçekliği olduğu ve 00:31:08.075 --> 00:31:10.830 bu gerçeklikten ayrı olmadığımız fikri olmuştur. 00:31:10.830 --> 00:31:14.615 Bu gerçeklik bir anlamda bizim ne olduğumuzun özüdür. 00:31:14.698 --> 00:31:17.953 Ve böylece uyanış, uzay ve zaman içinde sadece küçük bir 00:31:17.953 --> 00:31:21.671 beden olduğum yanılsamasından, aslında uzay ve zaman içinde 00:31:21.671 --> 00:31:25.696 gördüğüm her şeyin yazarı olduğum baktıkça ve algıladıkça 00:31:25.696 --> 00:31:29.678 onu anında yarattığım gerçeğine uyanmaktır. 00:31:30.243 --> 00:31:36.533 Hakikate nasıl uyanırım? 00:31:37.088 --> 00:31:42.161 Kişi, esasen olduğumuz şeyin zaten tamamen uyanık, 00:31:42.932 --> 00:31:45.945 tamamen farkında, eksiksiz, bütün, 00:31:45.945 --> 00:31:49.032 huzur içinde olduğunu 00:31:49.622 --> 00:31:53.158 idrak ederek uyanır. 00:31:53.328 --> 00:31:56.010 Bu, güneş nasıl aydınlanır diye sormak 00:31:56.043 --> 00:31:59.900 gibi bir şeydir. 00:31:59.926 --> 00:32:01.961 Onun doğası ışıktır. 00:32:01.961 --> 00:32:04.039 Zaten tamamen aydınlatılmıştır. 00:32:04.039 --> 00:32:08.747 Temel varlığımızın doğası zaten huzur ve mutluluktur. 00:32:08.824 --> 00:32:12.456 Bu hepimiz için açık değildir çünkü öz varlığımız 00:32:12.456 --> 00:32:16.465 deneyim içeriğiyle öylesine karışmıştır ki doğuştan gelen 00:32:16.601 --> 00:32:20.658 huzur ve mutluluk deneyim tarafından karartılır. 00:32:20.903 --> 00:32:25.528 Bu nedenle de öz varlığımızın aydınlanmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz 00:32:25.528 --> 00:32:28.327 Güneşin sabahın erken saatlerinde aydınlanmaya ihtiyacı 00:32:28.327 --> 00:32:32.136 olmadığı gibi, temel varlığımızın da aydınlanmaya ihtiyacı yoktur. 00:32:32.533 --> 00:32:35.993 Güneş her zaman aynı parlaklıkla ışıldar. 00:32:35.993 --> 00:32:39.995 Öz varlığımız her zaman aynı huzur ve neşeyle parlar. 00:32:40.139 --> 00:32:43.682 Ancak bu huzur ve neşe, düşüncelerimizi ve duygularımızı 00:32:43.682 --> 00:32:46.957 karakterize eden tedirginlik ve yoksunlukla gölgelenir. 00:32:47.548 --> 00:32:51.511 Uyanan bir kişi yoktur. 00:32:51.817 --> 00:32:55.313 Yani bu Dan bünyesinden uyanan, 00:32:55.598 --> 00:32:57.642 ben, 00:32:57.642 --> 00:33:01.381 bir meditasyon merkezindeydi. 00:33:01.489 --> 00:33:03.314 Bir Zen merkeziydi. 00:33:03.314 --> 00:33:06.374 Uzun ve yoğun bir uygulama olan 00:33:06.374 --> 00:33:10.730 Zen seansı yapıyorduk. 00:33:10.238 --> 00:33:15.748 Yani Zen, kaçışın olmadığı bu koşulların olduğu ortamı 00:33:15.913 --> 00:33:18.786 yaratmak için harikadır. 00:33:19.183 --> 00:33:24.603 Böylece meditasyonu öğrenmiş olan Dan karakteri, 00:33:24.603 --> 00:33:27.853 tüm bu meditasyonu yapan 00:33:28.027 --> 00:33:30.431 Dan karakteri, uyanamayacağını 00:33:30.675 --> 00:33:33.830 fark etti. 00:33:34.109 --> 00:33:37.211 Sanki tüm meditasyon hileleri, öğrenilmiş olan tüm uygulamalar 00:33:37.211 --> 00:33:42.534 hiçbir işe yaramıyordu. 00:33:42.786 --> 00:33:46.085 Öyle bir noktaya geldi ki, 00:33:46.203 --> 00:33:49.179 uyanmaya çalışan o karakter uyanamadı 00:33:49.497 --> 00:33:52.084 ve başarısız olmak zorunda kaldı. 00:33:52.287 --> 00:33:57.217 Yaşadığım karakter, hayatım boyunca oynadığım karakter, 00:33:57.424 --> 00:34:01.840 gitmesine izin vermek ya da ölmek zorundaydı 00:34:02.927 --> 00:34:04.681 ve o karakter 00:34:04.681 --> 00:34:07.951 artık bir şey yapmadığında, meditasyon denen şeyi 00:34:07.951 --> 00:34:10.874 yapan bir meditatör olmadığında, 00:34:10.874 --> 00:34:15.142 geriye kalan şey benim 00:34:15.261 --> 00:34:19.623 gerçek doğamdı. 00:34:19.623 --> 00:34:21.442 Ya da ben, sadece ben. 00:34:21.442 --> 00:34:25.980 Bu küçük, ayrı benlik duygusundan uyandığımızda, 00:34:25.980 --> 00:34:29.165 egoyu öldürüyor 00:34:29.266 --> 00:34:32.293 ya da onunla savaşıyor olmayız. 00:34:32.513 --> 00:34:36.720 Aslında onun ego kimliği görevinden yarı emekli olmasına 00:34:36.885 --> 00:34:39.885 ve ekibimizin bir parçası, 00:34:40.012 --> 00:34:42.861 bilincimizin bir parçası olmak üzere 00:34:42.861 --> 00:34:46.381 rahatlamasına izin veriyoruz. 00:34:47.097 --> 00:34:50.447 Ve bu bize dünyaya küçük bir mercekten bakmadığımız, 00:34:50.447 --> 00:34:54.233 açık kalpli ve açık fikirli olduğumuz, 00:34:54.233 --> 00:34:58.983 geniş ve aynı zamanda daha yakından 00:35:00.711 --> 00:35:06.403 bağlantılı bir özgürlük hissi verir. 00:35:06.728 --> 00:35:10.430 Aydınlanma uyanmış olmakla ilgili değildir. Kimse uyanma 00:35:10.430 --> 00:35:12.632 veya aydınlanma haline dönüşmez. 00:35:12.632 --> 00:35:17.102 Doğası, huzur ve mutluluk olan saf bilgi ışığının tanınmasıdır. 00:35:17.281 --> 00:35:19.365 Ve biz hep böyledik ve 00:35:19.365 --> 00:35:21.927 zaten böyleyiz. 00:35:26.624 --> 00:35:31.114 Benim adım Lisa Natoli uyanış ve dönüşüm hakkında ders veren 00:35:31.239 --> 00:35:34.928 ruhani öğretmen olarak tanınıyorum. 00:35:34.928 --> 00:35:39.042 Uyanış, gerçek doğanızın ve gerçek doğanızın da 00:35:39.413 --> 00:35:44.982 bilinç olduğunun farkına varmanızdır. 00:35:45.207 --> 00:35:49.915 Ve bilinç, insanların farkındalık, 00:35:50.148 --> 00:35:55.927 yaşam, sevgi, Tanrı, ışık için kullandıkları birçok kelimeden 00:35:56.529 --> 00:35:58.114 sadece bir tanesidir. 00:35:59.133 --> 00:36:04.519 Yani benim bu beden olmadığım, asla ölmeyen 00:36:04.863 --> 00:36:09.166 ve asla doğmayan bir şey olduğumun farkına varmak. 00:36:13.107 --> 00:36:16.256 Bu benim için çok zor bir fikirdi. 00:36:16.256 --> 00:36:19.549 1992'den beri ruhani bir yoldayım. 00:36:19.677 --> 00:36:22.295 Mucizeler Kursu ile başladım. 00:36:22.295 --> 00:36:24.918 Dini olarak çalışıyordum. 00:36:24.918 --> 00:36:28.603 Yani kendini bu benliği tanımaya, Tanrı'yı tanımaya, uyanmaya 00:36:28.603 --> 00:36:35.118 adamış biriydim. Bunu anlayamıyordum çünkü uyanışın mistik bir şey olduğuna, 00:36:35.524 --> 00:36:37.509 bir şey olacağına, bir şeyin gerçekleşeceğine 00:36:37.509 --> 00:36:40.701 ve bunun İsa, Buda ya da 00:36:40.996 --> 00:36:45.257 tüm bu aydınlanmış ustalar gibi 00:36:45.703 --> 00:36:48.616 olacağına inanıyordum 00:36:48.616 --> 00:36:51.950 ve bu benim için 00:36:52.460 --> 00:36:54.670 gerçekleşmiyordu. 00:36:54.670 --> 00:36:56.339 Neden bu kadar kararlı, derin huzur, 00:36:56.505 --> 00:37:00.309 mutluluk ve neşe anları yaşadığımı 00:37:01.029 --> 00:37:06.696 ve neden hala mücadele ettiğimi anlayamıyordum? 00:37:06.959 --> 00:37:09.988 Farkındalık olan gerçek doğamızın 00:37:10.061 --> 00:37:13.213 basitliğini fark etmeye başladım. 00:37:13.932 --> 00:37:18.932 Yani şu anda beni dinleyen biri için, farkındalık bu sesi duyduğunu söylüyor, 00:37:19.495 --> 00:37:24.720 işte biz buyuz. 00:37:25.484 --> 00:37:29.375 Ve onun bir yeri yok, cinsiyeti yok, 00:37:29.583 --> 00:37:32.608 rengi yok, bedeni yok 00:37:33.042 --> 00:37:36.141 ve tamamen sınırsız. 00:37:36.587 --> 00:37:40.490 Yani uyanış, 00:37:40.841 --> 00:37:43.585 gerçek doğamıza uyandığımız yerdir. 00:37:43.605 --> 00:37:47.598 Şu anda burada olduğum halimle bu deneyimin 00:37:47.974 --> 00:37:52.586 farkındalığı olduğumu idrak ederek uyanırız. 00:37:53.020 --> 00:37:54.965 Ve bu çok sıradan. 00:37:54.965 --> 00:37:56.790 Bunu kaçırıyoruz. 00:37:56.357 --> 00:37:59.251 Bu kadar basit olamayacağını düşünürüz. 00:37:59.661 --> 00:38:01.657 Gerçek doğamızın farkına varmak 00:38:01.917 --> 00:38:04.029 bizi mutluluğa götürmez. 00:38:04.144 --> 00:38:07.576 Mutluluk budur. Varlığın doğası mutluluğun kendisidir. 00:38:07.876 --> 00:38:10.121 Dolayısıyla gerçek doğamızın tanınması 00:38:10.731 --> 00:38:15.032 mutluluk deneyimidir. 00:38:21.121 --> 00:38:23.769 Bu anın farkında olan kim? 00:38:24.635 --> 00:38:26.301 Zihin bir şey arayacak ya da onu karmaşık 00:38:26.301 --> 00:38:29.244 hale getirmeye çalışacaktır. 00:38:30.255 --> 00:38:32.449 Siz zaten zihnin 00:38:32.449 --> 00:38:37.331 aradığı şeysiniz. 00:38:37.331 --> 00:38:39.528 Zihin bunu her zaman ıskalayacaktır. 00:38:40.340 --> 00:38:43.046 Bu yüzden bir cevap için zihne bakmayın. 00:38:43.815 --> 00:38:46.001 Düşüncelerden kaçmayın 00:38:46.001 --> 00:38:49.535 ve düşüncelere kapılıp gitmeyin. 00:38:49.535 --> 00:38:54.665 Düşüncelere, fikirlere ve inançlara olan ilginizi 00:38:55.124 --> 00:38:57.084 veya bağlılığınızı basitçe bırakın. 00:38:58.283 --> 00:39:01.315 Kim olduğunuzu deneyimlemeye niyet edin. 00:39:01.315 --> 00:39:04.125 Zihni olumsuzlamaya ya da tüm manipülasyonları, 00:39:05.075 --> 00:39:09.793 tüm hareketleri zihin tarafından kontrol edilen 00:39:10.889 --> 00:39:13.874 bir duruma ulaşmaya 00:39:13.874 --> 00:39:17.812 çalışmayın. 00:39:18.645 --> 00:39:24.463 Zihnin olduğu gibi olmasına izin verin. 00:39:28.493 --> 00:39:32.569 Bazen insanlar günlük yaşamlarında bile uyanabilirler. 00:39:32.569 --> 00:39:35.549 Mutlaka bir uygulamaya ihtiyaçları yoktur. 00:39:35.677 --> 00:39:40.222 Bazen yaşamda öyle şeyler olur ki, sizin rutin döngünüzde bir kesinti olur 00:39:40.222 --> 00:39:45.345 ve kendiliğinden bir uyanış yaşanabilir. 00:39:45.575 --> 00:39:50.054 Ancak kişinin yaşamı bir tür robotik veya 00:39:50.054 --> 00:39:52.971 tekrarlayan bir kalıpta devam ediyorsa, 00:39:53.140 --> 00:39:56.756 o zaman bir tür müdahale gereklidir. 00:39:56.756 --> 00:40:03.613 Kişinin, rutin döngülerinin kırıldığı bir uyanış sürecine girmesine 00:40:03.661 --> 00:40:07.428 sadhana ya da ruhani uygulama denir. 00:40:07.571 --> 00:40:10.812 Ve bu uygulamalar her zaman 00:40:10.991 --> 00:40:12.801 koşulludur. 00:40:12.801 --> 00:40:15.954 Zihnin koşullandırılmasıyla öğrendiğimiz şey 00:40:16.041 --> 00:40:20.191 benlik yapısı içindeki bağları gevşeterek 00:40:20.302 --> 00:40:24.080 uyanışın gerçekleşmesini daha olası hale getirebilirler. 00:40:24.159 --> 00:40:29.110 Bazen uyanışın kazara gerçekleştiğini söylerler 00:40:29.269 --> 00:40:32.172 ama pratik sizi kazaya daha yatkın hale getirir. 00:40:32.964 --> 00:40:36.546 Teknikler, uygulamalar sizi kazaya daha yatkın 00:40:36.838 --> 00:40:39.321 hale getirmek için çok faydalı olabilir. 00:40:39.321 --> 00:40:43.316 Fakat belli bir noktada bunların bırakılması gerekir. 00:40:43.524 --> 00:40:48.490 Çünkü zihin sürekli olarak bir uygulama 00:40:48.490 --> 00:40:51.386 ya da başka bir şey yapıyorsa, o zaman dizginler zihnin elindedir, 00:40:51.386 --> 00:40:55.041 sürücü koltuğunda zihin vardır. 00:40:55.207 --> 00:40:59.146 Dolayısıyla pratikler, öz yapıyı daha az yoğun hale getirmek 00:40:59.146 --> 00:41:03.855 veya aydınlatarak gerçek doğamıza 00:41:03.855 --> 00:41:08.441 daha nüfuz edebilen hale getirmek için 00:41:08.582 --> 00:41:11.863 basamak taşları olarak 00:41:11.913 --> 00:41:14.279 çok faydalıdır. 00:41:16.419 --> 00:41:20.935 Pratik yapmakla ilgili paradoks, nihayet uyandığınızda, 00:41:21.041 --> 00:41:23.982 tüm pratiklerin VR oyunundaki karakter olan 00:41:24.510 --> 00:41:26.797 sahte benlik tarafından yapıldığını 00:41:27.216 --> 00:41:30.769 ve gerçek benliğinizin asla bağlı olmadığını 00:41:30.769 --> 00:41:34.515 fark etmenizdir. 00:41:35.905 --> 00:41:39.481 Tek yapmanız gereken egonun tercihlerinden, 00:41:40.340 --> 00:41:43.704 bir şeylere takılıp kalmaktan vazgeçmektir. 00:41:44.366 --> 00:41:49.644 Değişen fenomenler alanındaki herhangi bir şey gerçek benlik değildir. 00:41:50.352 --> 00:41:54.349 Olduğunuzu sandığınız siz, her zaman özdeşleştiğiniz siz 00:41:54.349 --> 00:41:57.178 asla uyanamaz. 00:41:57.477 --> 00:42:00.195 Bu karakterden uyanırsınız. 00:42:00.632 --> 00:42:04.844 Bu koşullanmış karakter olduğunuz yanılsamasından uyanırsınız. 00:42:04.956 --> 00:42:08.597 Dolayısıyla insanlar bu inzivalara geldiklerinde, bilirsiniz, 00:42:08.597 --> 00:42:13.106 bu küçük benin uyanacağını ve harika bir şey olacağını düşünürler. 00:42:13.178 --> 00:42:16.283 Ama belli bir noktada, küçük ben bunu asla yapmayacaktır. 00:42:16.283 --> 00:42:18.743 Vazgeçmek zorundadır, başarısız olmak zorundadır. 00:42:18.805 --> 00:42:20.849 Ve ancak bu başarısızlıkta kim olduğumuzu, 00:42:20.901 --> 00:42:27.208 her zaman farkında olduğumuzu, her zaman var olduğumuzu fark ederiz. 00:42:27.340 --> 00:42:30.991 Biz sadece bu karaktere bağlandık ve 00:42:30.991 --> 00:42:33.181 öyle olduğumuza inandık. 00:42:34.161 --> 00:42:41.661 Direk Yol 00:42:43.501 --> 00:42:49.714