WEBVTT 00:00:00.330 --> 00:00:03.181 Meslektaşlarımla yaptığımız sinir bilim türü 00:00:03.181 --> 00:00:05.347 neredeyse hava durumu sunucuları gibi. 00:00:05.347 --> 00:00:08.863 Sürekli fırtınaları kovalıyoruz. 00:00:08.863 --> 00:00:13.746 Fırtınaları görüp ölçmek istiyoruz -- tabii, beyin fırtınalarını. 00:00:13.746 --> 00:00:16.514 Günlük hayatımızda beyin fırtınalarından bahsederiz 00:00:16.514 --> 00:00:19.964 ama çok nadir bir beyin fırtınası görürüz veya dinleriz. 00:00:19.964 --> 00:00:21.598 Dolayısıyla ben bu konuşmalara 00:00:21.598 --> 00:00:24.580 size bir beyin fırtınası tanıtarak başlarım. NOTE Paragraph 00:00:24.580 --> 00:00:28.007 Aslında, ilk kez birden fazla nöronu -- aynı anda yüz 00:00:28.007 --> 00:00:30.230 beyin hücresi-- ilk kaydettiğimizde 00:00:30.230 --> 00:00:32.699 aynı hayvandaki yüz hücrenin 00:00:32.699 --> 00:00:35.379 elektriksel kıvılcımlarını ölçebildik, 00:00:35.379 --> 00:00:37.181 ilk elde ettiğimiz görüntü bu, 00:00:37.181 --> 00:00:39.496 bu kaydın ilk 10 saniyesi. 00:00:39.496 --> 00:00:42.847 Yani ufacık bir düşünce kesitini alıp, 00:00:42.847 --> 00:00:45.752 önümüzde görebildik. NOTE Paragraph 00:00:45.752 --> 00:00:46.764 Öğrencilere hep derim ki 00:00:46.764 --> 00:00:50.870 sinir bilimcilere bir çeşit astronot diyebiliriz çünkü 00:00:50.870 --> 00:00:52.496 uğraştığımız sistemdeki 00:00:52.496 --> 00:00:55.413 hücre sayısı sadece evrendeki galaksilerin 00:00:55.413 --> 00:00:58.349 sayısıyla karşılaştırılabilir. 00:00:58.349 --> 00:01:01.379 Burada da biz, 10 yıl önce 00:01:01.379 --> 00:01:04.197 milyonlarca nörondan yüz tanesini kaydediyoruz. 00:01:04.197 --> 00:01:05.780 Şimdi bine çıkardık. 00:01:05.780 --> 00:01:11.180 Ve insan doğası hakkında temel bir şeyi anlamayı umuyoruz. 00:01:11.180 --> 00:01:13.112 Çünkü, eğer bilmiyorsanız, 00:01:13.112 --> 00:01:18.362 insan doğasını tanımlamak için kullandığımız her şey bu fırtınalardan gelir, 00:01:18.362 --> 00:01:23.013 beyinlerimizin dağları ve vadilerinden yuvarlanan bu fırtınalardan gelir 00:01:23.013 --> 00:01:26.898 ve hatıralarımızı, inançlarımızı, hislerimizi 00:01:26.898 --> 00:01:29.598 ve gelecek için planlarımızı tanımlar. 00:01:29.598 --> 00:01:31.996 Yapmış olduğumuz her şey, 00:01:31.996 --> 00:01:37.063 tüm insanların yaptığı veya yapacağı her şey 00:01:37.063 --> 00:01:42.497 nöron nüfuslarının bu tarz fırtınalar yaratmak için çalışmasını gerektirir. NOTE Paragraph 00:01:42.497 --> 00:01:44.980 Ve beyin fırtınasının sesi de, eğer daha önce duymadıysanız, 00:01:44.980 --> 00:01:48.329 böyle bir şeydir. 00:01:48.329 --> 00:01:51.475 Sesini daha da yükseltebilirsek yükseltelim. 00:01:51.475 --> 00:01:57.878 Oğlum buna "mısır patlatırken tam çekmeyen bir radyo istasyonunu dinlemek" diyor. 00:01:57.878 --> 00:01:59.363 Bu bir beyin. 00:01:59.363 --> 00:02:02.797 Bu elektrik fırtınaları bir hoparlöre yönlendirdiğinizde olan bu 00:02:02.797 --> 00:02:05.663 yüz beyin hücresinin çalışmasını dinliyorsunuz, 00:02:05.663 --> 00:02:10.285 sizin beyninizin sesi böyle -- benim beynimin de, herhangi bir beynin de. 00:02:10.285 --> 00:02:14.047 Sinir bilimciler olarak bizim şu anda yapmak istediğimiz şey, 00:02:14.047 --> 00:02:19.397 bu senfonileri, beyin senfonilerini dinleyip 00:02:19.397 --> 00:02:22.797 taşıdıkları mesajları çıkarmaya çalışmaktır aslında. NOTE Paragraph 00:02:22.797 --> 00:02:25.648 Tam olarak 12 yıl önce 00:02:25.648 --> 00:02:28.696 beyin-makine arayüzü adında bir hazırlık yarattık. 00:02:28.696 --> 00:02:31.398 Burada nasıl çalıştığını gösteren bir şema var. 00:02:31.398 --> 00:02:36.964 Fikir şu; bu fırtınaları, elektriksel atımları dinlemek için sensörler alalım 00:02:36.964 --> 00:02:40.046 ve bu sinyalleri, bu fırtınanın bir hayvanın beyninden çıkıp 00:02:40.046 --> 00:02:45.015 bacaklarına veya kollarına ulaşması için geçen sürede -- 00:02:45.015 --> 00:02:47.879 yaklaşık yarım saniye -- 00:02:47.879 --> 00:02:50.230 okuyup, içindeki motor mesajları 00:02:50.230 --> 00:02:53.630 çıkarıp dijital komutlara 00:02:53.630 --> 00:02:55.902 çevirdikten sonra, o beynin 00:02:55.902 --> 00:02:57.788 gerçek zamanlı 00:02:57.788 --> 00:03:03.681 motor hareketini yaptıracak yapay bir cihaza gönderebiliyor muyuz bakalım. 00:03:03.681 --> 00:03:07.529 Ve bu mesajı, bedenin hareketi nasıl yaptığı ile karşılaştırdığımızda 00:03:07.529 --> 00:03:11.047 ne kadar iyi ilettiğimizi ölçüp ölçemediğimizi görelim. NOTE Paragraph 00:03:11.047 --> 00:03:13.913 Eğer gerçekten artık beynin kontrolünde olan 00:03:13.913 --> 00:03:19.647 bu robot, mekanik, bilgisayar düzenekten geri dönen duyusal sinyalleri 00:03:19.647 --> 00:03:21.898 beyine geri besleme 00:03:21.898 --> 00:03:23.209 sağlayabilirsek 00:03:23.209 --> 00:03:25.330 beyin, yapay bir makine 00:03:25.330 --> 00:03:30.231 parçasından gelen mesajları nasıl alıyor görürüz. NOTE Paragraph 00:03:30.231 --> 00:03:32.552 10 sene önce tam olarak bunu yaptık. 00:03:32.552 --> 00:03:35.513 Bu alanın süperstarlarından biri haline gelen 00:03:35.513 --> 00:03:37.981 Aurora adında süperstar bir maymunla başladık. 00:03:37.981 --> 00:03:40.280 Aurora bilgisayar oyunları oynamayı seviyordu. 00:03:40.280 --> 00:03:41.653 Burada görebileceğiniz gibi, 00:03:41.653 --> 00:03:46.597 bizim gibi, çocuklarımız gibi, bu oyunu joystick kullanarak oynamayı seviyor. 00:03:46.597 --> 00:03:51.268 İyi bir primat olarak, doğru cevabı bulmadan önce hile yapmaya bile çalışıyor. 00:03:51.268 --> 00:03:55.551 Dolayısıyla bu joystick ile kontrol ettiği imlecin üzerinden 00:03:55.551 --> 00:03:58.401 geçmesi gereken hedef görünmeden önce bile 00:03:58.401 --> 00:04:02.352 Aurora nerede olursa olsun hedefi bulmaya çalışıyor. 00:04:02.352 --> 00:04:03.821 Bunu yapmasının sebebi de, 00:04:03.821 --> 00:04:07.135 imleci hedeften her geçirişinde bir damla 00:04:07.135 --> 00:04:10.085 Brezilya portakalı suyu kazanması. 00:04:10.085 --> 00:04:13.035 Size söyleyebilirim ki tüm maymunlara küçük bir damla 00:04:13.035 --> 00:04:16.135 Brezilya portakalı suyu için her şeyi yaptırabilirsiniz 00:04:16.135 --> 00:04:18.866 Aslında tüm primatlara yaptırabilirsiniz. 00:04:18.866 --> 00:04:20.200 Bir düşünün. NOTE Paragraph 00:04:20.200 --> 00:04:23.600 Neyse, Aurora gördüğünüz gibi bu oyunu oynarken 00:04:23.600 --> 00:04:26.035 ve günde bin deneme yapıp 00:04:26.035 --> 00:04:29.918 yüzde 97 doğru tutturup 350 mililitre portakal suyu kazanırken 00:04:29.918 --> 00:04:33.317 biz kafasında oluşan beyin fırtınalarını kaydedip 00:04:33.317 --> 00:04:34.964 Auroranın yaptığı hareketleri 00:04:34.964 --> 00:04:38.835 tekrarlamayı öğrenen bir robot kola gönderiyorduk. 00:04:38.835 --> 00:04:42.618 Çünkü asıl fikir, bu beyin-makine arayüzünü çalıştırıp, 00:04:42.618 --> 00:04:47.318 Aurora'nın oyunu sadece düşünerek ve bedeninin 00:04:47.318 --> 00:04:49.935 müdahalesi olmadan oynamasını sağlamaktı. 00:04:49.935 --> 00:04:52.851 Beyin fırtınaları, imleci hareket ettirip 00:04:52.851 --> 00:04:55.560 hedefin üzerinden geçecek bir kolu oynatacaktı. 00:04:55.560 --> 00:04:58.751 Aurora da tam olarak bunu yaparak bizi şaşırttı. 00:04:58.751 --> 00:05:02.951 Oyunu bedenini hareket ettirmeden oynadı. NOTE Paragraph 00:05:02.951 --> 00:05:05.188 Yani burada gördüğünüz imlecin her hareketi, 00:05:05.188 --> 00:05:08.400 işte bu anladığı ilk an. 00:05:08.400 --> 00:05:10.184 Bu bir beynin amacının, 00:05:10.184 --> 00:05:16.951 bir primat bedeninin fiziksel alanından kurtulup 00:05:16.951 --> 00:05:20.651 dışarıda, o dış dünyada, yapay bir cihazı kontrol 00:05:20.651 --> 00:05:23.617 ederek hareket ettiği ilk an. 00:05:23.617 --> 00:05:28.534 Ve Aurora oyun oynamaya, küçük hedefi bulmaya 00:05:28.534 --> 00:05:32.451 ve istediği, aşerdiği portakal suyunu almaya devam etti. NOTE Paragraph 00:05:32.451 --> 00:05:39.152 Bunu, o sırada yeni bir kol elde ettiği için yaptı. 00:05:39.152 --> 00:05:42.115 Size gösterdiğim ilk videodan 30 gün sonra 00:05:42.115 --> 00:05:44.801 burada hareket ettiğini gördüğünüz robot kol 00:05:44.801 --> 00:05:47.451 Aurora'nın beyninin kontrolü altında 00:05:47.451 --> 00:05:50.619 ve imleci hedefe ulaşmak için hareket ettiriyor. 00:05:50.619 --> 00:05:54.518 Aurora artık oyunu bu robot kolla oynayabileceğini biliyor, 00:05:54.518 --> 00:06:00.234 ancak biyolojik kollarıyla istediğini yapma becerisini de kaybetmiş değil. 00:06:00.234 --> 00:06:04.301 Sırtını kaşıyabilir, bizi kaşıyabilir, başka bir oyun oynayabilir. 00:06:04.301 --> 00:06:05.901 Yani her yönden 00:06:05.901 --> 00:06:10.017 Aurora'nın beyni yapay cihazı, bedeninin bir uzantısı 00:06:10.017 --> 00:06:12.767 olarak dahil etti. 00:06:12.767 --> 00:06:16.300 Aurora'nın aklında kendisinin yansıması 00:06:16.300 --> 00:06:20.384 bir kol daha alacak şekilde genişletildi. NOTE Paragraph 00:06:20.384 --> 00:06:22.734 Bunu 10 yıl önce yaptık. 00:06:22.734 --> 00:06:25.567 Şimdi 10 yıl ileriye gidelim. 00:06:25.567 --> 00:06:30.550 Geçen sene, robot bir cihaza ihtiyaç olmadığını farkettik. 00:06:30.550 --> 00:06:36.034 Sadece sayısal bir beden, bir avatar, bir maymun avatarı oluşturulabilir. 00:06:36.034 --> 00:06:40.284 Ve onu maymunlar için bu avatarla iletişime geçmesi için kullanabilir, 00:06:40.284 --> 00:06:44.723 ya da onları sanal bir dünyada avatarın ilk insan perspektifi olduklarını 00:06:44.723 --> 00:06:47.767 sanmalarını sağlayacak şekilde eğitebilirsiniz 00:06:47.767 --> 00:06:53.418 ve onun beyinsel aktivitesini, avatarın kol ve bacak hareketlerini kontrol etmede kullanabilirsiniz. 00:06:53.418 --> 00:06:56.184 Bizim yaptığımız basitce hayvanlara avatarlarını nasıl kontrol 00:06:56.184 --> 00:06:59.234 edeceklerini ve sanal dünyadaki 00:06:59.234 --> 00:07:03.133 görünen objeleri keşfetmeyi öğretmekti. 00:07:03.133 --> 00:07:05.434 Ve bu objeler görünüş olarak aynı, 00:07:05.434 --> 00:07:09.317 fakat avatar bu objelerin yüzeyleriyle kesişince, 00:07:09.317 --> 00:07:15.717 objenin dokusuna oransal olarak elektriksel bir mesaj yollar, 00:07:15.717 --> 00:07:19.733 ki bu mesaj direkt olarak maymunun beynine gider, 00:07:19.733 --> 00:07:24.785 ve avatarın dokunduğu şeyin ne olduğu hakkında beyni bilgilendirir. 00:07:24.785 --> 00:07:29.550 Ve sadece 4 hafta içinde, beyin bu yeni hissi öğrenir 00:07:29.550 --> 00:07:35.984 ve yeni bir yol elde eder - yeni bir his gibi. 00:07:35.984 --> 00:07:38.400 Ve böylelikle beyni tam anlamıyla özgürleştirmiş olursunuz 00:07:38.400 --> 00:07:42.784 çünkü bu avatarı hareket ettirmek için beynin motor emirler vermesini sağlıyorsunuz. 00:07:42.784 --> 00:07:47.784 Ve avatardan gelen geri bildirimler tenin müdahalesi olmadan 00:07:47.784 --> 00:07:50.217 direkt olarak beyin tarafından işletilir. 00:07:50.217 --> 00:07:52.751 Bu yüzden burada gördüğünüz şey, görevin tasarlanmasıdır. 00:07:52.751 --> 00:07:57.001 Bu üç hedefe basitçe dokunan bir hayvanı göreceksiniz. 00:07:57.001 --> 00:08:01.350 Ve o sadece birini secmek zorunda çünkü sadece biri 00:08:01.350 --> 00:08:03.217 istedikleri portakal suyu ödülüne sahip. 00:08:03.217 --> 00:08:08.850 Ve onu sanal bir kol kullanarak dokunma yardımıyla seçmek zorunda, 00:08:08.850 --> 00:08:10.850 ve bu tamamen yaptıkları şey. 00:08:10.850 --> 00:08:14.285 Bu beynin tamamıyla vücudun fiziksel kısıtlamalarından 00:08:14.285 --> 00:08:18.567 özgürleştirilmesi ve algısal bir vazifeyle görevlendirilmesi. 00:08:18.567 --> 00:08:22.734 Hayvan, hedeflere dokunması icin avatarı kontrol ediyor 00:08:22.734 --> 00:08:28.385 ve o direkt olarak beynin içinde elektriksel bir mesaj alarak dokuyu hissediyor, 00:08:28.385 --> 00:08:32.268 böylece beyin ödülle ilişkilenmiş dokunun ne olduğuna karar veriyor. 00:08:32.268 --> 00:08:36.100 Filmde gördüğünuz açıklamalar maymun için görünmüyor 00:08:36.100 --> 00:08:38.584 ve bu arada, onlar zaten İngilizce okuyamıyor, 00:08:38.584 --> 00:08:43.800 bu yüzden onlar sadece sizin doğru hedefin pozisyon değiştirmekte olduğunu bilmeniz için varlar, 00:08:43.800 --> 00:08:47.734 ve onlar dokunsal bir ayrımla bulabilirler 00:08:47.734 --> 00:08:50.951 basıp seçebilirler. 00:08:50.951 --> 00:08:53.633 Bu yüzden bu hayvanların beyinlerine baktığımızda, 00:08:53.633 --> 00:08:57.300 üst panelde beyinsel aktiviteyle elektriksel fırtınaların hayvan 00:08:57.300 --> 00:09:01.501 bir kumanda kullanıyorken beyindeki 00:09:01.501 --> 00:09:03.568 nöron örneğiyle ne olduğunu 00:09:03.568 --> 00:09:05.684 gösteren 125 hücrenin dizilimini görüyorsunuz 00:09:05.684 --> 00:09:08.284 Ve bu her nörofizyolojistin bileceği bir resim. 00:09:08.284 --> 00:09:13.467 Basit bir dizilim, bu hücrelerin mümkün olan her yönde kodlama yaptığını gösterir. 00:09:13.467 --> 00:09:19.150 Aşağıdaki resim vücut hareket etmeyi durdurduğunda ve hayvan robotik bir araç ya da 00:09:19.150 --> 00:09:25.284 sayısal bir avatarı kontrol ettiğinde ne olduğunu gösteriyor. 00:09:25.284 --> 00:09:28.350 Bilgisayarlarımızı en hızlı bir şekilde yeniden konumlar konumlamaz 00:09:28.350 --> 00:09:34.168 beyinsel aktivite bu yeni aracı sanki bu da primat vücudunun 00:09:34.168 --> 00:09:39.418 bir parçasıymış gibi ifade etmeye başlar. 00:09:39.418 --> 00:09:44.133 Beyin onu da ölçebildiğimiz en hızlı bir şekilde özümsüyor. 00:09:44.133 --> 00:09:47.751 Bu bize, benlik hissimizin vücutlarımızın 00:09:47.751 --> 00:09:51.901 son doku tabakasında bitmediğini, fakat beynimizin emirleriyle oluşan 00:09:51.901 --> 00:09:57.619 araçların elektronlarının son tabakasıyla bittiğini belirtiyor. 00:09:57.619 --> 00:10:02.383 Kemanlarımız, arabalarımız, bisikletlerimiz, futbol toplarımız, giysilerimiz - 00:10:02.383 --> 00:10:09.234 bunların hepsi beyin adı verilen bu tür doyumsuz, şaşırtıcı ve dinamik bir sistem tarafından özümseniyor. 00:10:09.234 --> 00:10:10.933 Bunu ne kadar ileriye götürebiliriz? 00:10:10.933 --> 00:10:15.151 Birkaç yıl önce yaptığımız bir deneyde, bunu denedik. 00:10:15.151 --> 00:10:17.633 Amerika'nın Doğu kıyısında Duke Üniversitesi'nde 00:10:17.633 --> 00:10:19.900 bir bandın üzerinde koşan bir hayvanla, 00:10:19.900 --> 00:10:22.600 hareket etmek için gereken beyin fırtınalarını oluşturduk. 00:10:22.600 --> 00:10:26.691 Kyoto, Tokyo'da ATR Laboratuarı'nda tüm yaşamı boyunca 00:10:26.691 --> 00:10:29.085 bir beyin, bir insan beyni 00:10:29.085 --> 00:10:35.179 ya da bir primat beyni tarafından kontrol edilmeyi hayal eden 00:10:35.179 --> 00:10:38.452 robotik bir aracımız ve insansı bir robotumuz vardı. 00:10:38.452 --> 00:10:43.050 Burada olan şey şu ki, hareketleri meydana getiren beyin aktivitesi 00:10:43.050 --> 00:10:46.517 Japonya'ya transfer edildi ve bu robotu yürüttü 00:10:46.517 --> 00:10:50.584 bu sırada bu yürüyüşün ölçümü de Duke'e gönderildi, 00:10:50.584 --> 00:10:55.817 böylece önünde yürüyen bu robotun bacaklarını maymun görebiliyordu. 00:10:55.817 --> 00:10:59.884 Böylece ödüllendirilmiş oluyordu, fakat bu ödül vücudunun yaptığından dolayı değil 00:10:59.884 --> 00:11:04.845 gezegenin öbür tarafında, beyin aktivitesi tarafından kontrol 00:11:04.845 --> 00:11:07.454 edilen robotun her bir doğru hareketi sebebiyleydi. 00:11:07.454 --> 00:11:14.572 Komik olan, bu dairesel hareket, maymunun kafasından ayrılan 00:11:14.572 --> 00:11:18.722 ve kendi kasına ulaşan beyin fırtınalarından 00:11:18.722 --> 00:11:21.761 20 milisaniye daha az sürmesi. 00:11:22.592 --> 00:11:28.622 Maymun, gezegenin bir ucundan diğer ucuna 6 kat daha büyük olan bir robotu hareket ettiriyordu. 00:11:28.622 --> 00:11:35.022 Bu, robotun tek başına yürüyebildiğini gösteren deneylerden biri. 00:11:35.022 --> 00:11:40.289 Bu Japonya'da bir primatin beyin aktivitesinin kontrolüyle 00:11:40.289 --> 00:11:43.989 gerçekleşen bir rüyadır. 00:11:43.989 --> 00:11:45.978 Peki bunu nereye doğru götürüyoruz? 00:11:45.978 --> 00:11:48.321 Kulaklarımızın arasında sahip olduğumuz 00:11:48.321 --> 00:11:53.989 bu dinamik evrenin özelliklerini çalışmanın yanında, tüm bu araştırmayla ne yapacağız? 00:11:53.989 --> 00:11:58.822 Aslında fikir şu ki, tüm bu teknoloji ve bilgiyi alıp 00:11:58.822 --> 00:12:04.306 dünyada sahip olduğumuz nörolojik problemlerden birini tamir etmeyi denemek. 00:12:04.306 --> 00:12:08.889 Milyonlarca insan bu beyin fırtınalarını 00:12:08.889 --> 00:12:11.005 gerçek hareketlere dönüştürme yetisini kaybetti. 00:12:11.005 --> 00:12:16.239 Beyinleri bu fırtınaları ve hareketler için kodları yaratmaya devam etmesine karşın, 00:12:16.239 --> 00:12:21.406 omuriliklerindeki bir lezyon tarafından yaratılan bariyeri geçemiyorlar. 00:12:21.406 --> 00:12:23.856 Bu yüzden fikrimiz, bir kestirme yol yaratmak 00:12:23.856 --> 00:12:27.888 ve bu sinyallari, sayısal mikromühendisliği kullanan lezyonu 00:12:27.888 --> 00:12:31.938 atlayan, yeniden hareket etme isteğini içeren geniş ölçekli beyin fırtınalarını okuyacak 00:12:31.938 --> 00:12:35.907 beyin-makina arayüzlerini kullanmak 00:12:35.907 --> 00:12:43.021 ve bunu yeni bir vücuda, dış iskelet adı verilen bütün bir vücuda, 00:12:43.021 --> 00:12:48.588 bu hastaların yeni bir vücudu olacak bütün bir robotik takıma göndermek. 00:12:48.588 --> 00:12:52.714 Ve bu birlik tarafından üretilen resmi görebilirsiniz. 00:12:52.714 --> 00:12:56.773 'Yeniden Yürü' adındaki bu proje kâr amacı gütmeyen, 00:12:56.773 --> 00:12:59.556 Avrupa'dan, buradan Amerika'dan ve 00:12:59.556 --> 00:13:01.421 Brezilya'dan inşa edilecek bu yeni vucut, ki bu Aurora 00:13:01.421 --> 00:13:05.938 ve diğer maymunlara beyin-makina arayüzü yoluyla bu araçları kullanmalarına izin veren 00:13:05.938 --> 00:13:09.272 ve günlük hayatımızda kullandığımız gereçleri kapsayan 00:13:09.272 --> 00:13:15.074 aynı plastik mekanizmalara sahip olduğuna inandığımız bu vücut 00:13:15.074 --> 00:13:20.704 üzerinde çalışacak bilim adamlarını bir araya getiren bir birliktir. 00:13:20.704 --> 00:13:24.388 Aynı mekanizma, umuyoruz ki, bu hastalara yapmak istedikleri hareketleri yeniden yapabileceklerini 00:13:24.388 --> 00:13:28.156 hayal etmelerine izin vermekle ve bunları hareketlere 00:13:28.156 --> 00:13:31.363 dönüştürmekle kalmayıp, 00:13:31.363 --> 00:13:38.121 kontrol eden beynin yeni vücudunu özümseyecek bu vücuda dönüştürecek. 00:13:38.121 --> 00:13:41.972 10 yıl önce bana dendi ki, 00:13:41.972 --> 00:13:47.038 bunun olması imkansıza yakın ve hiçbir zaman böyle bir şey olmayacak. 00:13:47.038 --> 00:13:49.489 Bir bilim adamı olarak diyebilirim ki, 00:13:49.489 --> 00:13:52.475 60'lı yılların ortalarında Güney Brezilya'da 00:13:52.475 --> 00:13:57.523 Ay'a gideceğini söyleyen birkaç çılgın adamı izleyerek büyüdüm. 00:13:57.523 --> 00:13:58.984 Ve 5 yaşımda, 00:13:58.984 --> 00:14:03.224 NASA'nın niçin Kaptan Kirk ve Spock'u işe almadığını hiçbir zaman anlamadım, 00:14:03.224 --> 00:14:05.656 sonuçta bu çok kârlı olurdu, 00:14:05.656 --> 00:14:09.106 fakat bir çocuk olarak, 00:14:09.106 --> 00:14:12.091 büyük annemin de söylediği gibi şuna inandım: 00:14:12.091 --> 00:14:14.489 İmkansız, birinin onun gerçekleşmesi için yeterli çabayı yeteri kadar 00:14:14.505 --> 00:14:17.840 göstermemesinden kaynaklanan ama aslında mümkün olan bir şeydir. 00:14:17.840 --> 00:14:21.639 Bu yüzden bana dediler ki, birini yürütmek imkansızdır. 00:14:21.639 --> 00:14:24.890 Sanırım büyük annemin tavsiyesini dinleyeceğim. 00:14:24.890 --> 00:14:26.340 Teşekkürler. 00:14:26.340 --> 00:14:34.369 (Alkışlar)