Kim olursanız olun ya da
nerede yaşarsanız yaşayın,
sanıyorum şu gönderileri iletmeyi seven
en az bir tanıdığınız vardır.
Hangilerinden bahsettiğimi biliyorsunuz
şüpheli iddiaları veya
alt metinli videoları olanlar.
Muhtemelen, böyle gönderiler
paylaştıkları için
onları çoktan Facebook'ta
sessize almışsınızdır.
Bu ortasından garip kırmızı
çarpı işaretinin geçtiği
bir muz görseli.
Ve etrafındaki metin,
böyle görünen meyveleri
yememeleri konusunda uyarıyor,
çünkü bunlara HIV virüsü bulaşmış
kan enjekte edildiğini iddia ediyor.
Ve en üstteki mesaj diyor ki,
"İnsanları kurtarmak için
lütfen paylaşın."
Gerçek denetleyiciler
bunu yıllardır çürütüyorlar
ama bu asla yok olmayacak
söylentilerden biri.
Bir zombi söylentisi.
Elbette ki tamamen yanlış.
Böyle bir örneğe gülmek cazip gelebilir,
"İyi de buna kim inanır ki?"
Bunun bir zombi söylentisi
olmasının sebebi,
insanların kendileri ve sevdiklerinin
güvenliği hakkındaki
en derin korkularına dokunması.
Eğer siz de yanıltıcı bilgileri
incelemeye benim kadar zaman harcıyorsanız
bunun, insanların en derin korkularına
ve kırılganlıklarına dokunan gönderilerin
sıradan bir örneği olduğunu
biliyorsunuzdur.
Instagramda her gün, tüm dünya çapında,
ebeveynleri çocuklarına aşı yaptırmamaya
teşvik eden çok sayıda gönderi görüyoruz.
YouTube'da iklim değişikliğinin aldatmaca
olduğunu söyleyen yeni videolar görüyoruz.
Ve tüm platformlarda, ırk, din
veya cinsellik temelinde
başkalarını şeytanlaştırmak için
tasarlanmış sayısız paylaşım görüyoruz.
Zamanımızın başlıca zorluklarından
birine hoş geldiniz.
Bir yandan yayılan içeriğin
demokrasimize, topluluklarımıza,
fiziksel ve zihinsel sağlığımıza
onarılamaz zararlara
neden olmasını engellerken
diğer yandan da özünde ifade özgürlüğü
olan internet alemini nasıl koruyabiliriz?
Çünkü bilgi çağında yaşıyoruz,
ancak hepimizin dayandığı
temel değer, bilgi,
artık tamamen güvenilir sayılmıyor.
Ve bazen düpedüz tehlikeli görünebiliyor.
Bu, kısmen, yalanların
ve gerçeklerin yan yana durduğu
fakat hiçbir alışılmış güven işaretinin
bulunmadığı yerlerde gezinmemizi sağlayan
sosyal paylaşım platformlarının
kontrolsuz büyümesi yüzünden.
Ve Tanrım- bu konudaki sözcüklerimiz!
korkunç bir şekilde karıştı.
İnsanlar, "sahte haberler"
ifadesine hâlâ takıntılı durumda,
üstelik son derece yararsız olmasına
ve çok farklı şeyleri tanımlamak
için kullanılmasına rağmen;
yalanlar, söylentiler, aldatmacalar,
komplolar ve propaganda gibi.
Dünyanın dört bir yanındaki politikacılar
tarafından ortaklaşa karar kılınmış,
soldan ve sağdan, özgür ve bağımsız
basına saldırmak için
silah olarak kullanılan bu ifadenin
kullanılmasını durdurabilmeyi
gerçekten çok isterdim.
(Alkış)
Çünkü artık profesyonel medyamıza
her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Üstelik, bu içeriğin çoğu
haber kılığına bile girmiyor.
Memler, videolar ve sosyal paylaşımlar
olarak servis ediliyor.
Ve çoğu sahte değil; yanıltıcı.
Biz neyin doğru neyin yanlış olduğunu
saptama eğilimindeyiz.
Ama en büyük endişe aslında
bağlamın silahlandırılması.
Çünkü en etkili yanlış bilgilendirme,
her zaman bir parça yanlışlık
payının olmasıdır.
Mesela, Mart 2017'de, Londra'da
Westminster Köprüsü'ndeki
bir terör olayının ardından
geniş kitlelere yayılan
bir tweet'i örnek olarak ele alalım.
Bu sahte bir fotoğraf değil
gerçek bi fotoğraf.
Fotoğrafta görünen kadınla
daha sonra röportaj yapıldı
ve ciddi bir travma geçirdiğini açıkladı.
Sevdiği birisiyle telefonda görüşüyordu,
rahatsız etmemek için
mağduru seyretmiyordu.
Ama yine de bu fotoğraf
İslamofobi çatısı altında
#İslamıYasaklayın gibi birden fazla
etiketle geniş kitlelere yayıldı.
Twitter'da çalışsaydınız ne yapardınız?
Bu gönderiyi kaldırır mıydınız
yoksa bırakır mısınız?
Benim içinden bu gönderiyi
yok etmek geçiyor.
Bu gönderinin temelindeki
zihniyetten nefret ediyorum.
Fakat ifade özgürlüğü bir insan hakkı
ve bizi rahatsız hissettiren
sesleri bastırmaya başlarsak
başımız belada demektir.
Bu örnek apaçık bir algı
operasyonu gibi görünebilir
fakat çoğu rahatsız edici ses
bu kadar net anlaşılamıyor.
Aradaki sınırın çizilmesi
inanılmaz derecede zordur.
Bir kişiye iyi niyetli gelen bir karar,
bir başkası için katıksız bir sansürdür.
Fakat daha sonra,
''Texas Lone Star'' hesabının,
yayımladığı bu gönderiden
sonra çökmeye başlayan
daha geniş bir Rus yanlış bilgilendirme
sisteminin parçası olduğunu öğrendik.
Bu görüşünüzü değiştirir mi?
Benimkini değiştirir
çünkü şimdi bunun insanlığa nifak tohumu
ekmek amacıyla planlanan
bir harekat olduğunun farkına varıyoruz.
Yapay zekanın tüm sorunlarımızı
çözeceğini düşünenlerinizle
bu gibi gönderileri anlamlandırabilecek
yapay zekalardan çok uzak olduğumuz
noktasında anlaşabileceğimizi düşünüyorum.
Bunu çok karmaşık yapan
üç tane iç içe geçmiş sorunu
ve bu sorunları değerlendirebileceğimiz
bazı yöntemleri açıklamak istiyorum.
İlk olarak, bilgiyle sadece
rasyonel bir ilişkimiz yok
duygusal bir ilişkimiz de var.
Daha fazla gerçeğin her şeyi geçer
kabul ettirdiği doğru değildir.
Çünkü gördüğümüz içeriği
belirleyen algoritmalar
duygusal tepkilerimizin
karşılığını vermek için tasarlandı.
Ve korktuğumuz zaman,
basitleştirilmiş anlatılar,
komplocu açıklamalar
ve başkalarını şeytanlaştıran dil
çok daha etkili olur.
Ayrıca bu şirketlerin çoğunun iş modelinin
insan ilgilerine dayandırılması
bu algoritmaların her zaman
duygulara zıt düşeceği demektir.
İkincisi, yaptığım konuşmanın
çoğu kanuna uygun.
Cinsel çocuk istismarı görüntüleri
veya şiddete teşvik eden içerikler
hakkında konuşsaydım
çok daha farklı olurdu.
Açıkca yalan paylaşım yapmak
tamamen kanuna uygun olabilir.
Son zamanlarda söylevleri yumuşatmak adına
küresel bir düzenleme çağrısı yapan
Mark Zuckerberg de dahil olmak üzere
insanlar, bunların ne olduklarına dair
açık bir tanımları bile olmadan
''sorun yaratan,'' ''zararlı'' içerikleri
kaldırmak hakkında konuşuyorlar.
Ve endişem şu ki
dünyanın dört bir yanında
bizim bağlamımızda çok daha
ciddi sonuçları tetikleyebilecek,
düşüncesizce alınmış politika
kararlarını halka açıklayan
hükûmetler görüyoruz.
Ve eğer hangi söylevi kaldıracağımıza,
hangisine müsade edeceğimize
karar verebilseydik hiç bu kadar
konuşmamış olacaktık.
Her saniye, dünyanın her yerinde insanlar
farklı kültürel bağlamlara sürüklenen,
farklı dillerde
milyonlarca içerik yüklüyorlar.
Basit bir şekilde, söylevleri bu ölçekte
yumuşatabilmek amacıyla
insanlar tarafından ya da teknoloji
tarafından çalıştırılan
etkili bir düzeneğe hiçbir zaman
sahip olamadık.
Üçüncüsü, bu şirketler -
Google, Twitter, Facebook, WhatsApp -
daha geniş bir bilgi
ekosisteminin parçası.
Tüm suçu onların üzerine atmayı seviyoruz
fakat gerçek şu ki
kitlesel medya ve seçimle başa gelen
yetkililer istediklerinde
söylentileri ve gizli planları
derinleştirmekte eşit rol oynayabilirler.
Ve bizler de bölücü ya da yanıltıcı
içerikleri başkalarına gönderdiğimizde
hiç zahmet çekmeden bu rolü oynuyoruz.
Kirliliği arttırıyoruz.
Hepimizin kolay bir çözüm
aradığını biliyorum.
Fakat sadece bir tane çözüm yolu yok.
Herhangi bir çözümün internette
büyük ölçekte halka duyurulması gerekiyor.
Ve evet bahsettiğimiz platformlar
bu ölçekte faaliyetler yapmaya alışıklar.
Fakat sorunumuzu çözmesi için
bu platformlara izin verebilir miyiz?
Vermeli miyiz?
Kesinlikle deniyorlar.
Ama çoğumuz, çevrim içi doğruluğun
ve adaletin gardiyanı olmak için
küresel bir ortaklık istemediğimizi
kabul edecektir.
Ve bahsettiğimiz platformların da
buna katılacağını düşünüyorum.
Şu anda, kendi performanslarını
değerlendiriyorlar.
Bize, açıkladıkları müdahalelerin
çalıştığını söylemekten hoşlanıyorlar
fakat kendi şeffaflık raporlarını
kendileri yazdığı için
bizim gerçekte neler olduğunu bağımsızca
sorgulamamıza imkan bırakmıyorlar.
(Alkış)
Ayrıca açık olalım ki gördüğümüz
değişikliklerin çoğu,
sadece gazeteciler bir araştırmaya girişip
taraflılık delili ortaya çıkardıktan
ya da kendi yönetmenliklerini çiğneyecek
bir içerik bulduktan sonra gerçekleşiyor.
Ve evet, bu şirketler bu süreçte gerçekten
çok önemli bir rol oynamak zorunda.
Ama bunu idare edemiyorlar.
Peki ya hükûmetler?
Birçok insan küresel bir düzenlemenin
bilgi ekosistemimizi temizleyebilmek için
son umudumuz olduğuna inanıyor.
Ama benim gördüğüm
teknolojideki ani gelişmelere ayak uydurma
mücadelesi veren konun koyucular.
Daha da kötüsü, karanlıkta çalışıyorlar
çünkü bu platformlarda neler yaşandığını
anlayabilecekleri verilere erişimleri yok.
Ve yine de bu verilere erişmeleri için
hangi hükûmetlere güvenebiliriz?
Bu soru için ulusal değil,
küresel bir yanıta ihtiyacımız var.
İşte buradaki kayıp halka biziz.
Bu teknolojileri her gün
kullanan insanlar.
Nitelikli bilgileri destekleyebilmek için
yeni bir altyapı tasarlayabilir miyiz?
Yapabileceğimize inanıyorum
ve gerçekte ne yapabileceğimize
dair bir kaç fikrim var.
İlk olarak, toplumu buna dahil etme
konusunda ciddiysek
Wikipedia'dan biraz ilham alabilir miyiz?
Bize neyin mümkün olduğunu gösterdiler.
Evet, mükemmel değiller
ama doğru yapılarla,
küresel bir bakış açısıyla
ve çok ama çok fazla şeffaflıkla
çoğu insanın güvenini kazanabileceğimiz
bir yapı inşa edebileceğimizi gösterdiler.
Çünkü ortak akıldan ve tüm kullanıcıların
deneyimlerinden yararlanabilmek için
bir yol bulmak zorundayız.
Bu durum özellikle kadınlar,
beyaz olmayan kişiler
ve yetersiz temsil edilen
gruplar için geçerli.
Tahmin edin neden?
Söz konusu nefret ve ayrımcılık
olduğunda bu insanlar birer uzman
çünkü çok uzun zamandır
bu söylevlerin hedefindeler.
Ve yıllardır bu sorunu masaya
yatırmak istiyorlar
fakat kimse kulak vermiyor.
Bu durum değişmek zorunda.
Güvenli bir yer oluşturmak için bir çeşit
Wikipedia inşa edebilir miyiz?
Kullanıcıların içgörü kazanabilmelerinin
bir yolunu bulabilir miyiz?
Kullanıcılar uygunsuz içerikleri denetleme
kararlarında içgörü sağlayabilirler.
Platformlar yeni değişiklikler yapmak
istediğinde geri bildirim sağlayabilirler.
İkincisi, insanların bilgiyle olan
deneyimleri kişiselleşti.
Benim Facebook haber akışım
sizinkinden çok farklı.
Sizin YouTube önerileriniz
benimkinden çok farklı.
Bu aslında insanların gördüğü bilgileri
irdelememizi imkansız hale getiriyor.
Öyleyse anonim veriler için
gizlilik ve etik kaygıların yer aldığı,
merkezileştirilmiş bir çeşit açık veri
havuzu geliştirmeyi hayal edebilir miyiz?
Çünkü sosyal verilerini bilime bağışlamak
isteyen ilgili vatandaşlar için
küresel bir ağ oluştursak
neler öğrenebileceğimizi bir hayal edin.
Çünkü insanların tutumları
ve davranışları üzerindeki
nefret ve yanlış bilgilendirmenin
uzun vadeli sonuçları hakkında
aslında çok az şey biliyoruz.
Ve bildiğimiz şey,
bunun küresel bir sorun olmasına rağmen
çoğu nefret ve yanlış bilgilendirmenin
ABD'de yürütülüyor olduğu.
Bunun üzerinde de çalışmamız gerekiyor.
Üçüncüsü, noktaları birleştirmenin
bir yolunu bulabilir miyiz?
Bırakın kâr amacı gütmeyen kuruluşları,
girişimcileri ya da hükûmetleri
hiçbir sektör bunu çözemeyecek.
Fakat dünyanın her yerinde,
basın mensuplarından, sivil toplumdan,
akademisyenlerden ve aktivist
gruplardan bu zorluklar üzerine çalışan
çok zeki insanlar var.
Bazılarını işte burada görebilirsiniz.
Bazıları içerik güvenilirliği
göstergeleri oluşturuyor,
diğerleri bilgilerin doğruluklarını
kontrol ediyorlar ve böylece
yanlış iddialar, videolar ve resimler
platformlar tarafından düşürülüyor.
Kurulmasına yardımcı olduğum,
kar amacı gütmeyen First Draft
araştırmacı ve iş birlikçi programlar
oluşturmak için
tüm dünya genelinde genellikle rekabetçi
haber ajanslarıyla çalışıyor.
Ve bir yazılım mimarı olan Danny Hillis,
insanların ve algoritmaların,
hangi bilginin güvenilir olduğunu
daha iyi yargılayabilmeleri için
gerçek bilgilerin tüm duyurularının
kaynaklarıyla kaydedileceği
The Underlay adında yeni
bir sistem tasarlıyor.
Ve tüm dünyadaki eğitimciler, insanlar
tükettikleri bilgileri eleştirebilsin diye
farklı teknikler deniyorlar.
Tüm bu çabalar harika,
ama bu insanlar tek başlarına çalışıyorlar
ve birçoğu ne yazık ki
yetersiz finanse ediliyorlar.
Ayrıca bu şirketlerde çalışan
çok zeki yüzlerce insan var.
Fakat bu çaba yine de tutarsız gelebiliyor
çünkü aslında hepsi aynı soruna
farklı çözümler geliştiriyorlar.
Peki bu insanları,
bu sorunları hep beraber ama kendi farklı
bakış açılarından ele alabilecekleri
günlerce ya da haftalarca
aynı fiziksel ortamda
bir araya getirmenin yolunu
nasıl bulabiliriz?
Peki bunu yapabilir miyiz?
Ölçeklere ve problemin
karmaşıklığıyla uyuşan
koordineli ve hırslı bir cevap
bulabilir miyiz?
Gerçekten yapabileceğimizi düşünüyorum.
Birlikte bilgi arşivimizi
yeniden inşa edelim.
Teşekkür ederim.
(Alkış)