Tam şu anda, dışarıda bir yerde, sınıfına zihin açan bir ders veren bir eğitimci var. Adam Savage: Buraya odaklanmanızı istiyorum. Chris Anderson: Dünyamızın muazzam büyüklüğünü anlamaya çalışıyorum. Logan Smalley: Fakat bu ders sadece sınıftaki çocuklara erişiyor. Bu dersi kaydedebilseydik nasıl olurdu? AS: Bu bir dişli çark. LS: Eğer profesyonel animatörler ve görüntü sanatçıları bu dersi hayata geçirseydi nasıl olurdu? CA: Her gün gördüğümüz, kelimenin tam anlamıyla bir milyon Dünya'yı kapsayan bir nesne. AS: Bir sürü çentiğe ve bir sürü dişe sahip. Bu Fizeau'nun çözümüydü. LS: Bu ders alındığında, merak duygusu ateşlenir. CA: Büyüklüğü inanılmaz. AS: İlginç şeyler oluyor. CA: Bu muazzam düzende, bu sadece bir iğne deliği. AS: Kapak göze geri gelen ışına yakınlaşmaya başlıyor. LS: Artık bu öğrenci grubu her öğretmenin hayatı boyunca öğrencilerinden beklediği şeye bir düşünce daha yakındı: yaşam boyu öğrenci olmak. AS: İki yer arasındaki uzaklığa bağlı olarak... CA: Bilme ve anlama isteği hiçbir zaman körelmez. AS: Işığın hızını sadece yüzde iki hatayla hesapladı. CA: Ne kadar çok bilirseniz, dünya o kadar hayret verici görünür. TED-Ed in asıl görevi budur: dünyanın en iyi eğitimcilerinin sesini yakalamak ve yaymak. AS: Bunu 1849 yılında yapmış. CA: Bu çılgın ihtimaller denizi, cevaplanmamış sorular, bizi ileriye götüren bunlar. Yani, meraklı kalın. TED-Ed: Paylaşmaya Değer Dersler.