[Marina Abramović: Şan Dersi]
Biliyor musunuz, çocukken bir sürü sorunum vardı,
ve bir sürü korkum.
İnanılmaz derecede kendime güvensizdim.
Kameraya çekiyor musun?
Çekiyorum.
Tamam, bebeğim, o zaman...
O zaman, sizden yapmanızı istediğim...
Bu performansı hazırlarken
aslında korkularımı yenmek istedim,
bu birincisi. İkinci olarak,
fiziksel sınırlarımı olabildiğince zorlamak,
bilirsiniz, aklın gücünün
vücudunkinden üstün olduğunu görmek istedim.
[Nora York: Ses Eğitmeni]
Şarkı söylemek için,
akciğerlerinizin altına, gerisine nefes almalısınız.
Tamam.
Nefes alın...
Şimdi, göğüsünüze almak yerine
daha aşağısına almayı deneyin.
Bu şekilde...
[İKİSİ DE NEFES ALIP VERİRLER]
Evet, iyi!
Şimdi, "Life and Death of Maria Abramovich" (" Maria Abramovich'in Yaşamı ve Ölümü")
adlı tiyatrodaki
Bob Wilson'layım.
Ve o yeniden düzenlemeleri yapıyor-
-hayatımı kendi bakış açısıyla düzenliyor.
Performanslarımda bütün kontrol bana aittir.
Ama hayata döndüğümde, kontrolü bırakmayı severim.
Ve kontrölü bırakmak bir sanatçının hayatı boyunca yapabileceği en zor şeydir.
en zor şeydir
Şarkı söylemek için nefes aldığınız zaman,
kaburgalarınız genişler ve hissetmek istediğiniz...
İnsanların şarkı söylemelerini dinlemeyi çok severim
ve bu yeteneği hep kıskanmışımdır.
Kalbinizi açabilir
ve tüm ruhunuzla şarkı söyleyebilirsiniz.
Bunu ben yapamazdım.
Çünkü şarkı söylemek için yaratılmışsınız!
Uygun elmacık kemiklerine sahipsiniz...
[ABRAMOVIC, "LA VIE EN ROSE"'Yİ SÖYLÜYOR]
♪ "Quand il me prend dans te bras" ♪
Oui! Oui! Oui! Oui!
♪ "Je vois tout bas..." ♪
Ah, oui!
Sadece "tuz" deyin...
"Tuz..."
Sesli harfte söyleyin...
"Tuz."
Şimdi, dilin ucu
dişlerinize değecek şekilde.
"Tuz."
Çok küçükken
piyano dersleri almak zorundaydım
ve hatırlıyorum ki... piyano derslerinden nefret ederdim.
Bütün bir yıl boyunca öğretmenin
evimize gidip gelmesini hatırlıyorum,
ve bir yılın sonunda
öğretmenim anneme gidip
"Boşu boşuna paranızı alıyorum." demişti
"Onda yok, ve asla olmayacak"
"Müzik kulağı olmayacak"
... sesi daha ileri....
"Tuz."
Doğru.
Ben de bunu değişmez
ve kesin bir yargı olarak kabullendim,
ve asla şarkı söylemek istemedim,
veya bir daha hiç şarkı söyleyeceğimi düşünmedim.
♪ "Tuz..."
"Yaralarımda tuz"
"Sıradan acıları köreltmek için."
"Olağanüstü bir acı vermek için."
Antony versiyonunu çalabilir miyim?
Evet
Ve eşlik edebilir miyiz?
Antony Hegarty bunun için müzik yapıyor,
ve dokuz tane şarkı yarattı.
[HOPARLÖRLERDEN MÜZİK ÇALAR]
♪ "Yaralarımda tuz."
Sıradan acıları köreltmek için."♪
[ABRAMOVIC, KAMERANIN DIŞINDA] Antony'nin benim için yaptığı
gerçek anlamda benim ruh halim için yapılmış
ve benim eserlerimden ilham almış olanın
adı "Yaralarımda Tuz"...
Böylece, Bob benim bunu söylemem gerektiğine karar verdi
ve tamamen paranoyak oldum.
"Ama ben şarkı söyleyemem. Şarkı söyleyemem" dedim
Bunu dene, eğer bu sesi çıkaracak olsaydın...[TISLAMA SESİ]
Antony bana diyordu ki,
"Sadece Marlene Dietrich'in yaptığı gibi yap."
Ben de "Evet, kötü bir gündeki Marlene Dietrich gibi" dedim. [GÜLER]
[TISLAMA SESİ]
Ve gerçekten ciddiye aldığımda
"Tamam," diye düşündüm
"en azından birkaç şan dersine git,"
"gerçekten yapıp yapamayacağımı anlamak için."
♪ "Köreltmek için..." ♪
♪ "Köreltmek için..." ♪
Her şey nefes almaktan ibaret
ve birçok başka şeyden...
Ama, hala kendime güvenmiyorum
ve işe yaramasını umuyorum.
Şuanki durumum bu.
[ABRAMOVIC]♪ "Tuz..."
"Yaralarımda tuz"
"Sıradan acıları köreltmek için."♪