1 00:00:00,286 --> 00:00:02,807 Chris Anderson: Pekâlâ, öyle tahmin ediyorum ki 2 00:00:02,807 --> 00:00:05,268 hayatın hakkında konuşacağız 3 00:00:05,268 --> 00:00:08,426 ve benimle paylaştığınız bazı resimleri kullanacağız. 4 00:00:08,426 --> 00:00:11,375 Sanırım şu fotoğrafla başlamalıyız. 5 00:00:11,375 --> 00:00:13,743 Peki, kim bu? 6 00:00:14,423 --> 00:00:19,492 Martine Rothblatt: Bu benim en büyük oğlumuz Eli ile birlikte. 7 00:00:19,492 --> 00:00:21,382 Beş yaşlarındaydı. 8 00:00:21,382 --> 00:00:23,495 Bu fotoğraf Nijerya'da çekilmişti, 9 00:00:23,495 --> 00:00:27,489 Washington, D.C. baro sınavının hemen ertesinde çekilmişti. 10 00:00:27,489 --> 00:00:31,064 CA: Peki ama bu çok da Martine'e benzemiyor. 11 00:00:32,084 --> 00:00:39,841 MR: Evet. Bu benim erkekkenki hâlim, büyütülüş şeklimdeki gibi. 12 00:00:39,841 --> 00:00:43,733 Erkekten kadına, Martin'den Martine'e dönüşümümden önce. 13 00:00:43,733 --> 00:00:45,762 CA: Martin Rothblatt olarak yetiştirildin. 14 00:00:45,762 --> 00:00:46,807 MR: Doğru. 15 00:00:46,807 --> 00:00:51,431 CA: Bu resmin çekilmesinden yaklaşık bir yıl sonra güzel bir kadınla evlendin. 16 00:00:51,431 --> 00:00:53,947 İlk görüşte aşk mıydı? Ne oldu? 17 00:00:53,947 --> 00:00:55,757 MR: İlk görüşte aşktı. 18 00:00:55,757 --> 00:01:00,170 Bina'yı Los Angeles'da bir diskotekte gördüm 19 00:01:00,170 --> 00:01:03,653 ve sonra birlikte yaşamaya başladık 20 00:01:03,653 --> 00:01:07,484 ama onu ilk gördüğüm anda onun etrafındaki enerjiyi gördüm. 21 00:01:07,484 --> 00:01:09,156 Ona dans etmeyi teklif ettim. 22 00:01:09,156 --> 00:01:12,058 O da bana benim etrafımda bir enerji gördüğünü söyledi. 23 00:01:12,058 --> 00:01:15,753 Ben bekâr ve çocuklu bir erkektim. O da bekâr ve çocuklu bir kadındı. 24 00:01:15,753 --> 00:01:18,928 Birbirimize çocuklarımızın resimlerini gösterdik 25 00:01:18,928 --> 00:01:22,298 ve yaklaşık 33 yıldır mutlu bir evlilik sürdürüyoruz. 26 00:01:22,298 --> 00:01:26,832 (Alkış) 27 00:01:26,832 --> 00:01:29,890 CA: O zamanlarda, uydular hakkında çalışan 28 00:01:29,890 --> 00:01:31,585 yetenekli bir girişimciydin. 29 00:01:31,585 --> 00:01:33,847 Sanırım iki tane başarılı şirketin vardı 30 00:01:33,847 --> 00:01:35,951 ve sonra radyoları dönüştürmek için uyduları 31 00:01:35,951 --> 00:01:40,162 nasıl kullanabileceğimize ilişkin problemi ele almıştın. 32 00:01:40,162 --> 00:01:41,825 Biraz bundan bahset. 33 00:01:41,825 --> 00:01:44,241 MR: Evet. Her zaman uzay teknolojisini sevmişimdir 34 00:01:44,241 --> 00:01:47,092 ve uydular, bana, atalarımızın 35 00:01:47,092 --> 00:01:50,021 kanoları ilk defa suya itmeleri gibi gelmiştir. 36 00:01:50,021 --> 00:01:53,388 Yani, gökyüzü okyanusunda seyrüseferin 37 00:01:53,388 --> 00:01:55,826 bir parçası olmak benim için çok heyecan vericiydi 38 00:01:55,826 --> 00:02:00,354 ve farklı uydu iletişim sistemlerini geliştirdikçe, 39 00:02:00,354 --> 00:02:05,655 yaptığım temel şey daha büyük ve daha güçlü uyduları fırlatmaktı, 40 00:02:05,655 --> 00:02:09,316 bunun sonu olarak da alıcı antenlerin 41 00:02:09,316 --> 00:02:11,290 daha küçük olabileceğiydi 42 00:02:11,290 --> 00:02:15,144 ve doğrudan televizyon yayınının ardından 43 00:02:15,144 --> 00:02:18,678 eğer daha güçlü bir uydu yapabilirsek 44 00:02:18,678 --> 00:02:21,418 alıcı çanağın daha küçük olabileceği fikri aklıma geldi. 45 00:02:21,418 --> 00:02:24,710 Öyle ki bu çanak parabolik çanağın sadece bir parçası, 46 00:02:24,710 --> 00:02:28,449 bir otomobilin üstüne yerleştirilecek küçük düz bir parça olabilirdi 47 00:02:28,449 --> 00:02:32,350 ve ulusal uydu radyosuna sahip olabilirdi 48 00:02:32,350 --> 00:02:34,904 ve şu an bu sistem: Sirius XM. 49 00:02:34,904 --> 00:02:36,924 CA: Vay be. Kimler Sirius'u kullandı? 50 00:02:36,924 --> 00:02:39,506 (Alkış) 51 00:02:39,506 --> 00:02:41,684 MR: Aylık abonelikleriniz için teşekkür ediyorum. 52 00:02:41,684 --> 00:02:44,447 (Gülüşmeler) 53 00:02:44,447 --> 00:02:48,649 CA: Yani o zamanlardaki tüm tahminlere karşı başarılı oldu. 54 00:02:48,649 --> 00:02:50,878 Çok büyük bir ticari başarıydı 55 00:02:50,878 --> 00:02:55,197 ancak ondan kısa bir süre sonra 1990'ların başında 56 00:02:55,197 --> 00:02:59,713 hayatındaki bu büyük dönüşüm başladı ve sen Martine olmaya başladın. 57 00:02:59,713 --> 00:03:03,300 MR: Doğru. CA: Anlatsana, nasıl oldu? 58 00:03:05,010 --> 00:03:11,877 MR: Bina ve dört güzel çocuğumuzla bir toplantı yaptık 59 00:03:11,877 --> 00:03:16,749 ve her birine tek tek ruhumun 60 00:03:16,749 --> 00:03:22,739 her zaman bir kadın gibi hissettiğini 61 00:03:22,739 --> 00:03:27,334 ama eğer bunu söylersem insanların bana güleceğinden korktuğumu, 62 00:03:27,334 --> 00:03:29,863 bu yüzden hep saklı tuttuğumu 63 00:03:29,863 --> 00:03:32,998 ve sadece erkeksi tarafımı gösterdiğimi söyledim. 64 00:03:32,998 --> 00:03:36,016 Her biri bu konuya farklı yaklaştı. 65 00:03:36,016 --> 00:03:40,497 Bina: "Ben senin ruhunu seviyorum, 66 00:03:40,497 --> 00:03:44,073 dışı Martin ya da Martine benim için fark etmez, 67 00:03:44,073 --> 00:03:46,488 senin ruhunu seviyorum." dedi. 68 00:03:46,488 --> 00:03:50,320 Oğlum: "Eğer bir kadın olursan 69 00:03:50,320 --> 00:03:54,150 hâlâ benim babam olmaya devam edecek misin?" dedi. 70 00:03:54,150 --> 00:03:57,377 Ben de: "Evet her zaman senin baban olarak kalacağım." dedim 71 00:03:57,377 --> 00:04:00,675 ve hâlâ da onun babasıyım. 72 00:04:00,675 --> 00:04:05,226 En küçük kızım mükemmel bir beş yaş tepkisi verdi. 73 00:04:05,226 --> 00:04:08,667 Bana dedi ki: "Ben babamı seviyorum 74 00:04:08,667 --> 00:04:11,897 ve o (kadın) da beni seviyor.". 75 00:04:11,897 --> 00:04:16,432 Şöyle ki kızımın cinsiyetleri karıştırma konusunda hiçbir problemi yoktu. 76 00:04:16,432 --> 00:04:19,349 CA: Bu olaydan sonra şu kitabı yayınladın: 77 00:04:19,349 --> 00:04:21,229 "Cinsiyet Ayrımı". 78 00:04:21,229 --> 00:04:23,458 Bu kitaptaki iddian neydi? 79 00:04:23,458 --> 00:04:27,800 MR: Benim bu kitaptaki iddiam, dünyada yedi milyar insanın yaşadığı 80 00:04:27,800 --> 00:04:33,117 ve aslında bir cinsiyeti ifade etmenin yedi milyar farklı yolu olduğuydu. 81 00:04:33,117 --> 00:04:39,549 Her ne kadar insanların bir erkek veya bir kadın cinsel organı olsa da 82 00:04:39,549 --> 00:04:42,591 cinsel organlar sizin cinsiyetinizi 83 00:04:42,591 --> 00:04:45,400 ve hatta gerçekte cinsel kimliğinizi belirlemez. 84 00:04:45,400 --> 00:04:47,095 Bu sadece bir vücut yapısı 85 00:04:47,095 --> 00:04:48,526 ve üreme yollarıdır 86 00:04:48,526 --> 00:04:51,641 ve insanlar istedikleri cinsiyeti seçebilirler, 87 00:04:51,641 --> 00:04:54,477 eğer ki toplum tarafından 88 00:04:54,477 --> 00:04:57,477 erkek veya kadın kategorisini seçmeye zorlanmazlarsa, 89 00:04:57,477 --> 00:04:58,778 aynen Güney Afrika'nın 90 00:04:58,778 --> 00:05:01,778 insanları siyah veya beyaz kategorisini seçmeye zorladığı gibi. 91 00:05:01,778 --> 00:05:05,980 Antropoloji bilimden gelen bilgimizle biliyoruz ki; ırk bir kurgudur, 92 00:05:05,980 --> 00:05:08,782 her ne kadar ırkçılık çok çok gerçek olsa da 93 00:05:08,782 --> 00:05:11,382 ve şimdilerde ise toplumsal çalışmalardan biliyoruz ki 94 00:05:11,382 --> 00:05:15,140 ayrı erkek ve kadın cinsiyetleri yaratılmış bir kurgudur. 95 00:05:15,570 --> 00:05:18,335 Gerçek olan ise cinsiyetin değişkenliğidir 96 00:05:18,335 --> 00:05:22,225 ki bu da erkekten kadına bütün bir süreçte kesişmektedir. 97 00:05:22,225 --> 00:05:25,784 CA: Sen kendini her zaman yüzde yüz kadın hissetmiyorsun. 98 00:05:25,784 --> 00:05:28,019 MR: Doğru. Bazı açılardan cinsiyetimi 99 00:05:28,019 --> 00:05:31,920 aynen saç stilimi değiştirdiğim gibi değiştirdiğimi söyleyebilirim. 100 00:05:31,920 --> 00:05:39,142 CA: (Gülüşmeler) Peki, şimdi, bu senin mükemmel kızın, Jenesis. 101 00:05:39,142 --> 00:05:43,525 Oldukça kötü bir şey meydana geldiğinde yaklaşık bu yaşlardaydı. 102 00:05:43,525 --> 00:05:48,800 MR: Evet, evimizde kendi yatak odasına çıkan merdivenleri 103 00:05:48,800 --> 00:05:50,611 çıkamadığını fark etti 104 00:05:50,611 --> 00:05:52,813 ve doktorlarla geçirdiğimiz birkaç aydan sonra 105 00:05:52,813 --> 00:05:54,267 çok nadir görülen 106 00:05:54,267 --> 00:05:57,267 hemen hemen değişmeyecek şekilde ölümcül bir hastalık olan 107 00:05:57,267 --> 00:06:01,338 pulmoner arteriyel hipertansiyon teşhisi konuldu. 108 00:06:01,338 --> 00:06:03,639 CA: Peki buna nasıl tepki verdiniz? 109 00:06:03,639 --> 00:06:07,398 MR: Şey, öncelikle onu götürebileceğimiz en iyi doktorlara götürmeye çalıştık. 110 00:06:07,398 --> 00:06:08,415 Kendimizi en sonunda 111 00:06:08,415 --> 00:06:11,415 Washington, D.C.'deki Ulusal Çocuk Hastanesi'nde bulduk. 112 00:06:11,415 --> 00:06:13,621 Çocuk kardiyolojisinin başındaki kişi, 113 00:06:13,621 --> 00:06:18,105 kızımı akciğer nakline yönlendireceğini 114 00:06:18,105 --> 00:06:19,984 ama umutlu olmamamız gerektiğini, 115 00:06:19,984 --> 00:06:22,096 çünkü uygun akciğerin, özellikle de çocuklar için, 116 00:06:22,096 --> 00:06:23,861 çok az olduğu söyledi. 117 00:06:23,861 --> 00:06:28,319 Bize, bu teşhisin konulduğu herkesin öldüğünü söyledi 118 00:06:28,319 --> 00:06:32,309 ve aranızda "Lorenzo'nun yağı" filmini izleyenleriniz varsa, 119 00:06:32,309 --> 00:06:34,843 ana karakterin ağlayarak merdivenlerden aşağı indiği 120 00:06:34,843 --> 00:06:41,089 ve oğlunun kaderine üzüldüğü bir sahne vardır, 121 00:06:41,089 --> 00:06:44,456 işte bizim de Jenesis için tam olarak hissettiğimiz şey buydu. 122 00:06:44,456 --> 00:06:48,078 CA: Ama sen bunu yapabileceklerinin bir sınırı olarak kabul etmedin. 123 00:06:48,078 --> 00:06:49,915 Araştırmaya ve bu hastalığı 124 00:06:49,915 --> 00:06:52,915 tedavi edecek bir yol bulmak için çalışmaya başladın. 125 00:06:52,915 --> 00:06:56,739 MR: Doğru. O dönemde haftalarca yoğun bakımda kaldı 126 00:06:56,739 --> 00:07:00,709 ve Bina ve ben hastanede kalacakları seçtik, 127 00:07:00,709 --> 00:07:03,101 diğeri ise çocuklarla ilgilenecekti 128 00:07:03,101 --> 00:07:05,678 ve ben hastanedeyden ve o uyuyorken, 129 00:07:05,678 --> 00:07:07,373 hastanenin kütüphanesine gittim. 130 00:07:07,373 --> 00:07:12,221 Pulmoner hipertansiyon hakkında bulabildiğim tüm makaleleri okudum. 131 00:07:12,221 --> 00:07:15,680 Okulda bile hiç biyoloji dersi almamıştım, 132 00:07:15,680 --> 00:07:19,137 bu yüzden temel biyoloji kitaplarından 133 00:07:19,137 --> 00:07:22,137 üniversite seviyesindeki kitaplara kadar gittim 134 00:07:22,137 --> 00:07:25,572 ve sonra tıbbi ders kitaplarına ve ardından dergi makalelerine, git gel, 135 00:07:25,572 --> 00:07:29,635 sonunda birilerinin, bir tedavi bulma ihtimali olabileceğini düşünmek için 136 00:07:29,635 --> 00:07:31,400 yeterli bilgiyi elde etmiştim. 137 00:07:31,400 --> 00:07:35,254 Böylece kâr amacı gütmeyen bir dernek kurduk. 138 00:07:35,254 --> 00:07:39,597 İnsanlara bağış yapmaları için bir talepte bulundum 139 00:07:39,597 --> 00:07:42,336 ve böylece tıbbi araştırmayı karşılayabilecektik. 140 00:07:42,336 --> 00:07:45,981 Konu hakkında uzmanlaşmıştım-- doktorlar bana, Martine, 141 00:07:45,981 --> 00:07:49,696 bize sağladığın tüm destekler için çok minnetarız 142 00:07:49,696 --> 00:07:53,736 ama kızını kurtabilecek bir tedaviyi 143 00:07:53,736 --> 00:07:55,431 zamanında bulamayacağız dedi. 144 00:07:55,431 --> 00:08:02,652 Fakat, Burroughs Wellcome Şirketi tarafından geliştirilen 145 00:08:02,652 --> 00:08:05,764 hastalığın seyrini kesebilecek bir ilaç var 146 00:08:05,764 --> 00:08:10,570 fakat Burroughs Wellcome, Glaxo Wellcome tarafından alındı. 147 00:08:10,570 --> 00:08:12,723 Nadir ve seyrek görülen hastalıklar için 148 00:08:12,723 --> 00:08:16,015 hiçbir ilaç geliştirmeme kararı aldılar 149 00:08:16,015 --> 00:08:20,612 ve belki sen uydu iletişimleri alanındaki bilgini 150 00:08:20,612 --> 00:08:25,181 pulmoner hipertansyion için bir tedavi geliştirmek için kullanabilirsin. 151 00:08:25,191 --> 00:08:28,254 CA: Nasıl olur da bu ilaca erişebilirsin? 152 00:08:28,254 --> 00:08:30,428 MR: Glaxo Wellcome'a gittim 153 00:08:30,428 --> 00:08:35,907 ve üç kez reddedilişimden ve kapının yüzüme kapanmasından sonra, 154 00:08:35,907 --> 00:08:39,415 çünkü ilaç üzerindeki lisans hakkını 155 00:08:39,415 --> 00:08:42,208 bir uydu iletişimleri uzmanına vermeyeceklerdi, 156 00:08:42,208 --> 00:08:48,213 hiç kimseye ilacı vermeyeceklerdi 157 00:08:48,213 --> 00:08:51,682 ve benim bu alanda uzman olmadığımı düşündüler, 158 00:08:51,682 --> 00:08:58,276 en sonunda küçük bir grubu benimle birlikte çalışmaya ikna edebildim 159 00:08:58,276 --> 00:09:00,644 ve yeterli güvenirliliği oluşturabildik. 160 00:09:00,644 --> 00:09:02,525 Onların direncini zayıflattım 161 00:09:02,525 --> 00:09:05,995 ve bu arada bu işin başarılı olabileceğine dair hiçbir inançları yoktu, 162 00:09:05,995 --> 00:09:08,963 bana "zamanını boşa harcıyorsun. Kızın hakkında çok üzgünüz." 163 00:09:08,963 --> 00:09:10,414 demeye çalıştılar. 164 00:09:10,414 --> 00:09:13,432 Ancak en nihayetinde, 25.000 dolara 165 00:09:13,432 --> 00:09:17,900 ve elde edilen gelirlerin yüzde 10'u dâhil, 166 00:09:17,900 --> 00:09:21,200 bana bu ilacın dünya çapındaki haklarını verme konusunda anlaştık. 167 00:09:22,310 --> 00:09:28,616 CA: Yani sen bu ilacı mükemmel bir şekilde piyasaya sürdün, 168 00:09:28,616 --> 00:09:33,354 temelde parasal dengeyi saptayıp bir değer biçerek yaptın. 169 00:09:33,354 --> 00:09:37,185 MR: Ah evet Chris ama bu benim nihai sonucum değildi-- 170 00:09:37,185 --> 00:09:40,180 onlara 25.000 dolarlık bir çek yazdıktan sonra, 171 00:09:40,180 --> 00:09:42,990 onlara "Peki, Jenesis için olan ilaç nerede?" dedim. 172 00:09:42,990 --> 00:09:46,041 Onlar bana "Ah, Martine, Jenesis için uygun bir ilaç yok. 173 00:09:46,041 --> 00:09:48,487 Bu bizim sadece farelerde denediğimiz bir şey." dediler. 174 00:09:48,487 --> 00:09:52,092 Bana, içinde az miktarda toz olan 175 00:09:52,092 --> 00:09:53,977 kilitlenebilir plastik torbada bir şey verdiler. 176 00:09:53,977 --> 00:09:56,457 Bana "Bunu hiçbir insana verme" dediler 177 00:09:56,457 --> 00:10:00,265 ve bana patent olduğu söylenilen bir kâğıt parçası verdiler, 178 00:10:00,265 --> 00:10:04,096 ondan sonra bu ilacı hayata geçirecek bir yol bulmak zorundaydık. 179 00:10:04,096 --> 00:10:07,481 Birleşik Devletler'de en iyi üniversitelerde çalışan yüz kimyacı, 180 00:10:07,481 --> 00:10:11,830 bu küçük patenti bir ilaca dönüştürmenin mümkün olmadığına yemin ettiler. 181 00:10:11,830 --> 00:10:15,125 Eğer ilaç ortaya çıkarsa, bu ilaç alınamaz, 182 00:10:15,125 --> 00:10:18,352 çünkü ilaç sadece 45 dakikalık bir yarılanma ömrüne sahipti. 183 00:10:18,352 --> 00:10:22,810 CA: Ve fakat, bir veya iki yıl sonra elinde Jenesis için işe yarayan 184 00:10:22,810 --> 00:10:26,967 bir ilaç vardı. 185 00:10:26,967 --> 00:10:30,671 MR: Chris, mükemmel olan şey, 186 00:10:30,671 --> 00:10:33,654 bu değersiz toz parçasının sadece Jenesis için değil 187 00:10:33,654 --> 00:10:37,717 diğer insanların yaşamaları için de bir umut ışığı taşımasıdır, 188 00:10:37,717 --> 00:10:42,964 ne var ki; bu toz, yıllık 189 00:10:42,964 --> 00:10:47,097 bir buçuk milyar dolar gelir getiriyor. 190 00:10:47,097 --> 00:10:49,753 (Alkış) 191 00:10:49,753 --> 00:10:53,454 CA: Bak işte yaptın. 192 00:10:53,454 --> 00:10:57,007 Bu yüzden bu şirketi halka açtın değil mi? 193 00:10:57,007 --> 00:10:59,537 Bundan büyük bir servet elde ettin. 194 00:10:59,537 --> 00:11:03,531 Peki Glaxo'ya kaç para ödemiştin, unutmadan, 25.000 doların yanısıra? 195 00:11:03,531 --> 00:11:07,339 MR: Evet, yani, her yıl onlara 1,5 milyar doların yüzde 10'unu ödüyoruz. 196 00:11:07,339 --> 00:11:10,754 150 milyon dolar, geçen yıl 100 milyon dolar. 197 00:11:10,754 --> 00:11:12,644 Bu onlar için hayatları boyunca yaptıkları 198 00:11:12,644 --> 00:11:14,165 en büyük yatırımdı. (Gülüşmeler) 199 00:11:14,165 --> 00:11:16,232 CA: Sanırım en iyi haber ise 200 00:11:16,232 --> 00:11:18,089 şudur. 201 00:11:18,089 --> 00:11:22,362 MR: Evet. Jenesis tamamıyla mükemmel genç bir kız. 202 00:11:22,362 --> 00:11:24,985 Hâlâ hayatta, 30 yaşında ve sağlıklı. 203 00:11:24,985 --> 00:11:27,447 Beni, Bina'yı ve Jenesis'i görüyorsunuz. 204 00:11:27,447 --> 00:11:30,326 Jenesis hakkındaki en muhteşem şey, 205 00:11:30,326 --> 00:11:33,228 onun hayatta her şeyi yapabilecek olmasıydı 206 00:11:33,228 --> 00:11:36,774 ve inanın ki, eğer insanların sizin yüzünüze karşı 207 00:11:36,774 --> 00:11:39,846 ölümcül bir hastalığa yakalandığınızı söyleyerek yetiştiyseniz, 208 00:11:39,846 --> 00:11:41,559 muhtemelen Tahiti'ye giderdim, 209 00:11:41,559 --> 00:11:44,559 bunu da sadece kimseyle karşılaşmamak için yapardım. 210 00:11:44,559 --> 00:11:47,694 Bunun yerine o, United Therapeutics'de çalışmayı yeğledi. 211 00:11:47,694 --> 00:11:51,134 Nadir görülen hastaların ilaç alabilmesi için 212 00:11:51,134 --> 00:11:53,522 elinden gelen her şeyi yapmak istediğini söylüyor 213 00:11:53,522 --> 00:11:58,212 ve bugün o bizim telekonferans etkinliklerimizin proje lideri. 214 00:11:58,222 --> 00:12:01,821 Bu telekonferanslarda, pulmoner hipertansiyon için tedavi bulmak amacıyla 215 00:12:01,821 --> 00:12:04,880 tüm şirketin dijital olarak bir araya gelmesine yardımcı oluyor. 216 00:12:04,880 --> 00:12:07,987 CA: Ancak bu hastalığa yakalanan herkes o kadar da şanslı değil. 217 00:12:07,987 --> 00:12:12,442 Birçok insan bu sebeple ölüyor ve siz de bununla uğraşıyorsunuz. Peki nasıl? 218 00:12:12,442 --> 00:12:16,496 MR: Kesinlikle Chris. Bu hastalıktan ölmeye devam edenler 219 00:12:16,496 --> 00:12:19,805 sadece Birleşik Devletler'de yılda takriben 3.000 kişi, 220 00:12:19,805 --> 00:12:21,960 dünya çapında ise belki de bunun 10 katı, 221 00:12:21,960 --> 00:12:24,490 çünkü ilaçlar süreci yavaşlatıyor 222 00:12:24,490 --> 00:12:26,185 ama onu durdurmuyor. 223 00:12:26,185 --> 00:12:30,924 Pulmoner hipertansiyon, pulmoner fibroz, 224 00:12:30,924 --> 00:12:33,360 kistik fibroz, amfizem 225 00:12:33,360 --> 00:12:36,355 ve Leonard Nimoy'ın ölme sebebi olan koah için 226 00:12:36,355 --> 00:12:38,863 tek çare akciğer nakli 227 00:12:38,863 --> 00:12:40,823 ama maalesef ki akciğer nakli için 228 00:12:40,823 --> 00:12:43,525 Birleşik Devletler'de yılda 229 00:12:43,525 --> 00:12:46,525 sadece 2.000 insan için yeterli sayıda akciğer var 230 00:12:46,525 --> 00:12:49,822 ancak yılda yaklaşık yarım milyon insan 231 00:12:49,822 --> 00:12:52,121 akciğer yetersizliğinin son aşamasında ölüyor. 232 00:12:52,121 --> 00:12:54,815 CA: Peki bu konuda nasıl hareket ediyorsunuz? 233 00:12:54,815 --> 00:12:57,299 MR: Ben aynen binaların ve makina parçalarının 234 00:12:57,299 --> 00:13:00,712 sınırsız kaynağı ile arabaları ve uçakları 235 00:13:00,712 --> 00:13:03,104 ve binaları elimizde tuttuğumuz gibi, 236 00:13:03,104 --> 00:13:07,331 neden insanları, özellikle de akciğer hastalığı olanları, 237 00:13:07,331 --> 00:13:10,631 süresiz olarak hayatta tutacak organ nakli için sınırsız bir kaynak 238 00:13:10,631 --> 00:13:15,939 yapmayalım ihtimalini zihnimde canlandırıyorum. 239 00:13:16,106 --> 00:13:19,092 Böylece, insan genomunu çözen Craig Venter 240 00:13:19,092 --> 00:13:20,902 ve X ödülünün kurucusu olan 241 00:13:20,902 --> 00:13:23,444 Peter Diamandis ile birlikte kurduğu bir şirketle, 242 00:13:23,444 --> 00:13:26,950 domuzun genetiğini değiştirmek için 243 00:13:26,950 --> 00:13:30,566 bir takım oluşturduk, 244 00:13:30,711 --> 00:13:35,216 böylece domuzun organları insan vücudu tarafından reddedilmeyecek 245 00:13:35,216 --> 00:13:38,327 ve dolayısıyla da nakledilebilir organlar için 246 00:13:38,327 --> 00:13:40,742 sınırsız bir kaynak sağlamış olacağız. 247 00:13:40,742 --> 00:13:43,714 Bunu şirketimiz, United Therapeutics, aracılığıyla yapıyoruz. 248 00:13:43,714 --> 00:13:46,779 CA: Yani sen, neydi, bir on yıl içinde 249 00:13:46,779 --> 00:13:51,260 bu kişilerle, nakledilebilir akciğer sıkıntısını çözeceğinize inanıyorsun. 250 00:13:51,260 --> 00:13:52,839 MR: Kesinlikle, Chris. 251 00:13:52,839 --> 00:13:56,531 Direkt televizyon yayını, Sirius XM'de başarılı olduğumuz kadar 252 00:13:56,531 --> 00:13:59,619 bunda da başarılı olacağımızdan eminim. 253 00:13:59,619 --> 00:14:01,825 Aslına bakarsan bu atla deve değil. 254 00:14:01,825 --> 00:14:05,284 Bu, bir genden diğerine kadar uzak olan, kolay bir mühendislik. 255 00:14:05,284 --> 00:14:08,666 Genom dizilimlemenin rutin olduğu 256 00:14:08,666 --> 00:14:12,285 ve Synthetic Genomics'deki mükemmel insanların 257 00:14:12,285 --> 00:14:14,723 domuz genomu üzerinde sıfırlama yapabildiği, 258 00:14:14,723 --> 00:14:17,249 problemli genleri bulabildiği ve onu düzeltebildiği 259 00:14:17,249 --> 00:14:20,321 bir dönemde doğduğumuz için çok şanslıyız. 260 00:14:20,321 --> 00:14:23,360 CA: Ancak bu sadece vücutta değil -- bu tabii ki muhteşem. 261 00:14:23,360 --> 00:14:26,681 (Alkış) 262 00:14:26,681 --> 00:14:30,976 Bu, şu an için sizin ilginizi çeken dayanıklı vücutlar değil sadece. 263 00:14:30,976 --> 00:14:33,008 Bu dayanıklı zihinler de demek. 264 00:14:33,008 --> 00:14:38,848 Sanırım bu grafik size oldukça etkili bir şey söylüyor. 265 00:14:38,848 --> 00:14:40,032 Bu ne anlama geliyor? 266 00:14:40,032 --> 00:14:43,680 MR: Bu grafiğin söylediği şey, Ray Kurzweil'dan geliyor, 267 00:14:43,680 --> 00:14:46,230 bilgisayarın donanım, 268 00:14:46,230 --> 00:14:51,293 aygıt ve yazılımını işleme sürecindeki 269 00:14:51,293 --> 00:14:54,288 oran eğri boyunca artıyor, 270 00:14:54,288 --> 00:14:58,460 2020 yıllarında, bugün önceki sunumlarda da gördüğümüz gibi, 271 00:14:58,460 --> 00:15:01,625 bilgiyi ve etrafımızdaki dünyayı 272 00:15:01,625 --> 00:15:07,068 insan zihni ile aynı oranda işleyen bilgi teknolojileri olacak. 273 00:15:08,333 --> 00:15:12,027 CA: Böyle olunca da, beynimizin içeriğini elde edeceğinize 274 00:15:12,027 --> 00:15:16,114 ve onu sonsuza kadar saklayacağınıza inanarak 275 00:15:16,114 --> 00:15:22,457 aslında dünya için hazır olmuş mu olacaksınız? 276 00:15:22,457 --> 00:15:24,287 Bunu nasıl ifade edersin? 277 00:15:24,287 --> 00:15:28,728 MR: Şey, Chris, üzerinde çalıştığımız şey; 278 00:15:28,728 --> 00:15:31,213 insanların, kişisel özelliklerinin, 279 00:15:31,213 --> 00:15:35,221 kişiliklerinin, hatıralarının, duygularının, inançlarının, 280 00:15:35,221 --> 00:15:37,101 davranışlarının ve değerlerinin, 281 00:15:37,101 --> 00:15:40,147 bizim bugün Google'a, Amazon'a, Facebook'a yüklediğimiz her şeyin 282 00:15:40,147 --> 00:15:44,999 bütününden oluşan bir zihin dosyası yaratabileceği bir durum oluşturmak. 283 00:15:44,999 --> 00:15:51,174 Orada depolanmış olan tüm bilgi, gelecek birkaç on yıl içinde 284 00:15:51,174 --> 00:15:55,560 yazılımın bilinci yineleyebildiği zaman geldiğinde, 285 00:15:55,560 --> 00:16:00,474 zihin dosyamızda olması muhtemel bilinci hayata döndürebilecek. 286 00:16:00,474 --> 00:16:03,039 CA: Şimdi sen sadece bununla boşa uğraşıp durmuyorsun. 287 00:16:03,039 --> 00:16:06,160 Sen ciddisin. Yani, kim bu? 288 00:16:06,160 --> 00:16:10,549 MR: Bu benim sevgili eşim, Bina'nın bir robot versiyonu. 289 00:16:10,549 --> 00:16:13,010 Biz ona Bina 48 diyoruz. 290 00:16:13,010 --> 00:16:16,609 Teksas'ta Hanson Robotics tarafından programlandı. 291 00:16:16,609 --> 00:16:19,581 National Geographic dergisinin orta sayfası 292 00:16:19,581 --> 00:16:22,251 o ve bakıcılarından birisiyle, 293 00:16:22,251 --> 00:16:24,294 kendisi internette geziniyor 294 00:16:24,294 --> 00:16:29,548 ve Bina'nın kişisel özelliklerinin, kişiliklerinin yüzlerce saatine sahip. 295 00:16:29,548 --> 00:16:31,794 O, sanki iki yaşında bir çocuk gibi 296 00:16:31,794 --> 00:16:34,975 ama insanları şaşkına çeviren şeyler söylüyor, 297 00:16:34,975 --> 00:16:37,610 bunu en iyi ifade eden belki de 298 00:16:37,610 --> 00:16:40,928 Bina'nın cevaplarının genellikle sinir bozucu olduğunu 299 00:16:40,928 --> 00:16:42,188 ama diğer zamanlarda ise 300 00:16:42,188 --> 00:16:44,316 daha önce röportaj yaptığı 301 00:16:44,316 --> 00:16:47,316 kanlı canlı insanlar kadar inandırıcı olduğunu söyleyen 302 00:16:47,316 --> 00:16:50,195 Pulitzer ödülü sahibi, New York Times gazetecisi Amy Harmon. 303 00:16:50,195 --> 00:16:54,593 CA: Yani burada senin düşüncen, umudunun bir parçası, 304 00:16:54,593 --> 00:16:59,918 Bina'nın bu versiyonunun veya ileride daha üst bir versiyonunun 305 00:16:59,918 --> 00:17:03,150 sonsuza kadar yaşayacağı mı? 306 00:17:03,150 --> 00:17:05,456 MR: Evet. Sadece Bina değil, herkes. 307 00:17:05,456 --> 00:17:07,553 Bilirsin, sanal olarak zihin dosyalarımızı 308 00:17:07,553 --> 00:17:10,233 Facebook'da, Instagram'da, neye sahipsek onda tutmak 309 00:17:10,233 --> 00:17:12,779 bize bedavaya mal oluyor. 310 00:17:12,779 --> 00:17:16,842 Sosyal medya, bence, zamanımızın en mükemmel buluşu 311 00:17:16,842 --> 00:17:20,836 ve bize Siri'den daha iyi Siri'yi çıkaran, gittikçe daha iyisine imkân sağlayan 312 00:17:20,836 --> 00:17:23,924 ve bilinç işletim sistemlerini geliştiren 313 00:17:23,924 --> 00:17:26,571 uygulamalar kullanışlı hâle geldikçe 314 00:17:26,571 --> 00:17:29,473 dünyadaki herkes, milyarlarca insan, 315 00:17:29,473 --> 00:17:33,211 kendilerinin zihin klonlarını geliştirebilecek, 316 00:17:33,211 --> 00:17:35,765 bunların internette kendi yaşamları olacak. 317 00:17:35,765 --> 00:17:37,219 CA: Yani mesele şu Martine, 318 00:17:37,219 --> 00:17:41,342 herhangi normal bir konuşma içinde bu kulağa çok delice geliyor 319 00:17:41,342 --> 00:17:44,686 ama hayat açısından yaptığınız şey, 320 00:17:44,726 --> 00:17:46,786 bu hafta burada duyduğumuz şeyler, 321 00:17:46,786 --> 00:17:49,272 zihinlerimizin verdiği inşa edilmiş gerçeklikler, 322 00:17:49,272 --> 00:17:52,776 diyorum ki, buna karşı bahse giremezsin. 323 00:17:52,776 --> 00:17:55,632 MR: Yani, sanırım gerçekten benden gelen bir şey yok. 324 00:17:55,632 --> 00:18:02,296 Bilakis, belki ben, Çin'de, Japonya'da, Hindistan'da, 325 00:18:02,296 --> 00:18:05,686 Birleşik Devletler'de, Avrupa'daki mükemmel şirketlerin 326 00:18:05,686 --> 00:18:09,006 yürüttüğü olayların birazcık da olsa haber vericisiyim. 327 00:18:09,006 --> 00:18:13,709 İnsan bilincimizin gittikçe artan yönlerini tanımlayan kodu 328 00:18:13,709 --> 00:18:17,424 yazma üzerine çalışan onlarca milyon insan var 329 00:18:17,424 --> 00:18:22,509 ve bütün bu bağlantıların bir araya geleceğini 330 00:18:22,509 --> 00:18:26,641 ve sonunda insan bilincini oluşturacağını görmek için dâhi olmaya gerek yok 331 00:18:26,641 --> 00:18:28,847 ve bu da bizim değer verdiğimiz bir şey. 332 00:18:28,847 --> 00:18:30,975 Hayatta yapacak çok fazla şey var 333 00:18:30,975 --> 00:18:32,448 ve eğer kitapları işlememize, 334 00:18:32,448 --> 00:18:35,888 alışveriş yapmamıza, en iyi arkadaşımız olmasına yardımcı olacak, 335 00:18:35,888 --> 00:18:38,785 kendimizin bir dijital tıpatıp aynısına sahip olabilirsek, 336 00:18:38,785 --> 00:18:40,705 inanıyorum ki zihin klonlarımız, 337 00:18:40,705 --> 00:18:41,705 kendimizin dijital versiyonları 338 00:18:41,705 --> 00:18:43,787 bizim nihai en iyi arkadaşlarımız olacak 339 00:18:43,787 --> 00:18:46,378 ve kişisel olarak benim için, Bina için 340 00:18:46,378 --> 00:18:48,398 yine kişisel olarak, 341 00:18:48,398 --> 00:18:50,186 birbirimizi deli gibi seviyoruz. 342 00:18:50,186 --> 00:18:51,982 Her gün, diyoruz ki; 343 00:18:51,982 --> 00:18:54,517 "Vay be, seni 30 yıl öncekinden daha çok seviyorum. 344 00:18:54,517 --> 00:18:57,663 Bizim için, zihin klonlarının 345 00:18:57,663 --> 00:18:59,587 ve iyileştirilmiş vücutların beklentisi 346 00:18:59,587 --> 00:19:02,827 bizlerin gönül ilişkisidir Chris, sonsuza kadar gidebilecek bir aşk. 347 00:19:02,827 --> 00:19:05,999 Biz hiç birbirimizden sıkılmıyoruz. Eminim ki sıkılmayacağız da. 348 00:19:05,999 --> 00:19:08,531 CA: Sanırım Bina burada, değil mi? MR: Evet, burada. 349 00:19:08,531 --> 00:19:11,554 CA: Çok olabilir, bilmiyorum, mikrofonumuz var mı? 350 00:19:11,554 --> 00:19:15,246 Bina, seni sahneye davet edebilir miyiz? Sana bir soru sormak istiyorum. 351 00:19:15,246 --> 00:19:16,894 Ayrıca seni görmeliyiz. 352 00:19:16,894 --> 00:19:19,843 (Alkış) 353 00:19:23,442 --> 00:19:24,998 Teşekkürler, teşekkürler. 354 00:19:24,998 --> 00:19:27,691 Gel hadi, Martine'e katıl. 355 00:19:27,691 --> 00:19:32,544 Yani, bak, evlendiğinde, 356 00:19:32,544 --> 00:19:35,633 biri sana, birkaç yıl içinde, 357 00:19:35,633 --> 00:19:37,931 evlendiğin adam, kadın olacak, 358 00:19:37,931 --> 00:19:41,283 bundan sonraki birkaç yıl içinde de sen bir robot olacaksın deseydi-- 359 00:19:41,283 --> 00:19:43,898 (Gülüşmeler) -- 360 00:19:43,898 --> 00:19:46,763 Nasıl olurdu? Nasıl düşünürdün? 361 00:19:46,763 --> 00:19:49,479 Bina Rothblatt: Çok heyecanlı bir maceraydı 362 00:19:49,479 --> 00:19:52,089 ve o zamanlar bunun olacağını hiç düşünmezdim, 363 00:19:52,089 --> 00:19:55,676 fakat yeni hedefler bulmaya ve bu hedefleri değerlendirmeye 364 00:19:55,676 --> 00:19:57,197 ve bunları başarmaya başladık 365 00:19:57,197 --> 00:20:00,074 ve farkına varmadan daha ileriye sürekli ileri gidiyorduk 366 00:20:00,074 --> 00:20:02,311 ve hâlâ da durmuş değiliz, bu muhteşem bir şey. 367 00:20:02,311 --> 00:20:05,376 CA: Martine bana gerçekten çok güzel bir şey söyledi, 368 00:20:05,376 --> 00:20:08,135 aslında buraya gelmeden önce Skype üzerinden, 369 00:20:08,135 --> 00:20:13,966 zihin dosyası olarak yüzlerce yıl yaşamak istediğini 370 00:20:13,966 --> 00:20:16,292 söyledi 371 00:20:16,752 --> 00:20:19,424 ama sensiz değil. 372 00:20:19,424 --> 00:20:21,502 BR: Doğru, bunu birlikte yapmak istiyoruz. 373 00:20:21,502 --> 00:20:23,462 Biz aynı zamanda dondurulmuş canlılarız 374 00:20:23,462 --> 00:20:25,275 ve birlikte uyanmak istiyoruz. 375 00:20:25,275 --> 00:20:27,741 CA: İşte gördüğünüz gibi, benim bakış açımla, 376 00:20:27,741 --> 00:20:30,936 bu sadece benim duyduğum en mükemmel hayatlardan bir tanesi değil, 377 00:20:30,936 --> 00:20:33,940 o, benim duyduğum en mükemmel aşk hikâyelerinden birisi. 378 00:20:33,940 --> 00:20:36,300 İkinizi de TED'de görmüş olmak büyük bir mutluluk. 379 00:20:36,300 --> 00:20:37,646 Çok teşekkür ederim. 380 00:20:37,646 --> 00:20:39,968 MR: Teşekkür ederim. 381 00:20:39,968 --> 00:20:46,609 (Alkış)