0:00:00.286,0:00:02.807 Chris Anderson: Pekâlâ, [br]öyle tahmin ediyorum ki 0:00:02.807,0:00:05.268 hayatın hakkında konuşacağız 0:00:05.268,0:00:08.426 ve benimle paylaştığınız[br]bazı resimleri kullanacağız. 0:00:08.426,0:00:11.375 Sanırım şu fotoğrafla başlamalıyız. 0:00:11.375,0:00:13.743 Peki, kim bu? 0:00:14.423,0:00:19.492 Martine Rothblatt: Bu benim[br]en büyük oğlumuz Eli ile birlikte. 0:00:19.492,0:00:21.382 Beş yaşlarındaydı. 0:00:21.382,0:00:23.495 Bu fotoğraf Nijerya'da çekilmişti, 0:00:23.495,0:00:27.489 Washington, D.C. baro sınavının [br]hemen ertesinde çekilmişti. 0:00:27.489,0:00:31.064 CA: Peki ama bu çok da [br]Martine'e benzemiyor. 0:00:32.084,0:00:39.841 MR: Evet. Bu benim erkekkenki hâlim,[br]büyütülüş şeklimdeki gibi. 0:00:39.841,0:00:43.733 Erkekten kadına, Martin'den Martine'e [br]dönüşümümden önce. 0:00:43.733,0:00:45.762 CA: Martin Rothblatt olarak yetiştirildin. 0:00:45.762,0:00:46.807 MR: Doğru. 0:00:46.807,0:00:51.431 CA: Bu resmin çekilmesinden yaklaşık [br]bir yıl sonra güzel bir kadınla evlendin. 0:00:51.431,0:00:53.947 İlk görüşte aşk mıydı? Ne oldu? 0:00:53.947,0:00:55.757 MR: İlk görüşte aşktı. 0:00:55.757,0:01:00.170 Bina'yı Los Angeles'da [br]bir diskotekte gördüm 0:01:00.170,0:01:03.653 ve sonra birlikte yaşamaya başladık 0:01:03.653,0:01:07.484 ama onu ilk gördüğüm anda[br]onun etrafındaki enerjiyi gördüm. 0:01:07.484,0:01:09.156 Ona dans etmeyi teklif ettim. 0:01:09.156,0:01:12.058 O da bana benim etrafımda [br]bir enerji gördüğünü söyledi. 0:01:12.058,0:01:15.753 Ben bekâr ve çocuklu bir erkektim.[br]O da bekâr ve çocuklu bir kadındı. 0:01:15.753,0:01:18.928 Birbirimize çocuklarımızın [br]resimlerini gösterdik 0:01:18.928,0:01:22.298 ve yaklaşık 33 yıldır [br]mutlu bir evlilik sürdürüyoruz. 0:01:22.298,0:01:26.832 (Alkış) 0:01:26.832,0:01:29.890 CA: O zamanlarda, [br]uydular hakkında çalışan 0:01:29.890,0:01:31.585 yetenekli bir girişimciydin. 0:01:31.585,0:01:33.847 Sanırım iki tane başarılı şirketin vardı 0:01:33.847,0:01:35.951 ve sonra radyoları [br]dönüştürmek için uyduları 0:01:35.951,0:01:40.162 nasıl kullanabileceğimize ilişkin [br]problemi ele almıştın. 0:01:40.162,0:01:41.825 Biraz bundan bahset. 0:01:41.825,0:01:44.241 MR: Evet. Her zaman uzay [br]teknolojisini sevmişimdir 0:01:44.241,0:01:47.092 ve uydular, bana, atalarımızın 0:01:47.092,0:01:50.021 kanoları ilk defa [br]suya itmeleri gibi gelmiştir. 0:01:50.021,0:01:53.388 Yani, gökyüzü okyanusunda seyrüseferin 0:01:53.388,0:01:55.826 bir parçası olmak benim için [br]çok heyecan vericiydi 0:01:55.826,0:02:00.354 ve farklı uydu iletişim [br]sistemlerini geliştirdikçe, 0:02:00.354,0:02:05.655 yaptığım temel şey daha büyük [br]ve daha güçlü uyduları fırlatmaktı, 0:02:05.655,0:02:09.316 bunun sonu olarak da alıcı antenlerin 0:02:09.316,0:02:11.290 daha küçük olabileceğiydi 0:02:11.290,0:02:15.144 ve doğrudan televizyon yayınının ardından 0:02:15.144,0:02:18.678 eğer daha güçlü bir uydu yapabilirsek[br] 0:02:18.678,0:02:21.418 alıcı çanağın daha küçük [br]olabileceği fikri aklıma geldi. 0:02:21.418,0:02:24.710 Öyle ki bu çanak parabolik [br]çanağın sadece bir parçası, 0:02:24.710,0:02:28.449 bir otomobilin üstüne yerleştirilecek [br]küçük düz bir parça olabilirdi 0:02:28.449,0:02:32.350 ve ulusal uydu radyosuna sahip olabilirdi 0:02:32.350,0:02:34.904 ve şu an bu sistem: Sirius XM. 0:02:34.904,0:02:36.924 CA: Vay be. Kimler Sirius'u kullandı? 0:02:36.924,0:02:39.506 (Alkış) 0:02:39.506,0:02:41.684 MR: Aylık abonelikleriniz için [br]teşekkür ediyorum. 0:02:41.684,0:02:44.447 (Gülüşmeler) 0:02:44.447,0:02:48.649 CA: Yani o zamanlardaki [br]tüm tahminlere karşı başarılı oldu. 0:02:48.649,0:02:50.878 Çok büyük bir ticari başarıydı 0:02:50.878,0:02:55.197 ancak ondan kısa bir süre [br]sonra 1990'ların başında 0:02:55.197,0:02:59.713 hayatındaki bu büyük dönüşüm başladı[br]ve sen Martine olmaya başladın. 0:02:59.713,0:03:03.300 MR: Doğru.[br]CA: Anlatsana, nasıl oldu? 0:03:05.010,0:03:11.877 MR: Bina ve dört güzel [br]çocuğumuzla bir toplantı yaptık 0:03:11.877,0:03:16.749 ve her birine tek tek ruhumun 0:03:16.749,0:03:22.739 her zaman bir kadın gibi hissettiğini 0:03:22.739,0:03:27.334 ama eğer bunu söylersem insanların [br]bana güleceğinden korktuğumu, 0:03:27.334,0:03:29.863 bu yüzden hep saklı tuttuğumu 0:03:29.863,0:03:32.998 ve sadece erkeksi tarafımı [br]gösterdiğimi söyledim. 0:03:32.998,0:03:36.016 Her biri bu konuya farklı yaklaştı. 0:03:36.016,0:03:40.497 Bina: "Ben senin ruhunu seviyorum, 0:03:40.497,0:03:44.073 dışı Martin ya da Martine [br]benim için fark etmez, 0:03:44.073,0:03:46.488 senin ruhunu seviyorum." dedi. 0:03:46.488,0:03:50.320 Oğlum: "Eğer bir kadın olursan 0:03:50.320,0:03:54.150 hâlâ benim babam [br]olmaya devam edecek misin?" dedi. 0:03:54.150,0:03:57.377 Ben de: "Evet her zaman [br]senin baban olarak kalacağım." dedim 0:03:57.377,0:04:00.675 ve hâlâ da onun babasıyım. 0:04:00.675,0:04:05.226 En küçük kızım mükemmel bir [br]beş yaş tepkisi verdi. 0:04:05.226,0:04:08.667 Bana dedi ki: "Ben babamı seviyorum[br] 0:04:08.667,0:04:11.897 ve o (kadın) da beni seviyor.". 0:04:11.897,0:04:16.432 Şöyle ki kızımın cinsiyetleri karıştırma [br]konusunda hiçbir problemi yoktu. 0:04:16.432,0:04:19.349 CA: Bu olaydan sonra şu kitabı yayınladın: 0:04:19.349,0:04:21.229 "Cinsiyet Ayrımı". 0:04:21.229,0:04:23.458 Bu kitaptaki iddian neydi? 0:04:23.458,0:04:27.800 MR: Benim bu kitaptaki iddiam, [br]dünyada yedi milyar insanın yaşadığı 0:04:27.800,0:04:33.117 ve aslında bir cinsiyeti ifade etmenin [br]yedi milyar farklı yolu olduğuydu. 0:04:33.117,0:04:39.549 Her ne kadar insanların bir erkek [br]veya bir kadın cinsel organı olsa da 0:04:39.549,0:04:42.591 cinsel organlar sizin cinsiyetinizi 0:04:42.591,0:04:45.400 ve hatta gerçekte [br]cinsel kimliğinizi belirlemez. 0:04:45.400,0:04:47.095 Bu sadece bir vücut yapısı 0:04:47.095,0:04:48.526 ve üreme yollarıdır 0:04:48.526,0:04:51.641 ve insanlar istedikleri [br]cinsiyeti seçebilirler, 0:04:51.641,0:04:54.477 eğer ki toplum tarafından 0:04:54.477,0:04:57.477 erkek veya kadın kategorisini [br]seçmeye zorlanmazlarsa, 0:04:57.477,0:04:58.778 aynen Güney Afrika'nın 0:04:58.778,0:05:01.778 insanları siyah veya beyaz [br]kategorisini seçmeye zorladığı gibi. 0:05:01.778,0:05:05.980 Antropoloji bilimden gelen bilgimizle [br]biliyoruz ki; ırk bir kurgudur, 0:05:05.980,0:05:08.782 her ne kadar ırkçılık [br]çok çok gerçek olsa da 0:05:08.782,0:05:11.382 ve şimdilerde ise toplumsal [br]çalışmalardan biliyoruz ki 0:05:11.382,0:05:15.140 ayrı erkek ve kadın cinsiyetleri [br]yaratılmış bir kurgudur. 0:05:15.570,0:05:18.335 Gerçek olan ise cinsiyetin değişkenliğidir 0:05:18.335,0:05:22.225 ki bu da erkekten kadına [br]bütün bir süreçte kesişmektedir. 0:05:22.225,0:05:25.784 CA: Sen kendini her zaman [br]yüzde yüz kadın hissetmiyorsun. 0:05:25.784,0:05:28.019 MR: Doğru. Bazı açılardan cinsiyetimi 0:05:28.019,0:05:31.920 aynen saç stilimi değiştirdiğim gibi [br]değiştirdiğimi söyleyebilirim. 0:05:31.920,0:05:39.142 CA: (Gülüşmeler) Peki, şimdi, [br]bu senin mükemmel kızın, Jenesis. 0:05:39.142,0:05:43.525 Oldukça kötü bir şey meydana [br]geldiğinde yaklaşık bu yaşlardaydı. 0:05:43.525,0:05:48.800 MR: Evet, evimizde kendi [br]yatak odasına çıkan merdivenleri 0:05:48.800,0:05:50.611 çıkamadığını fark etti 0:05:50.611,0:05:52.813 ve doktorlarla geçirdiğimiz [br]birkaç aydan sonra 0:05:52.813,0:05:54.267 çok nadir görülen 0:05:54.267,0:05:57.267 hemen hemen değişmeyecek [br]şekilde ölümcül bir hastalık olan 0:05:57.267,0:06:01.338 pulmoner arteriyel [br]hipertansiyon teşhisi konuldu. 0:06:01.338,0:06:03.639 CA: Peki buna nasıl tepki verdiniz? 0:06:03.639,0:06:07.398 MR: Şey, öncelikle onu götürebileceğimiz [br]en iyi doktorlara götürmeye çalıştık. 0:06:07.398,0:06:08.415 Kendimizi en sonunda 0:06:08.415,0:06:11.415 Washington, D.C.'deki Ulusal[br]Çocuk Hastanesi'nde bulduk. 0:06:11.415,0:06:13.621 Çocuk kardiyolojisinin başındaki kişi, 0:06:13.621,0:06:18.105 kızımı akciğer nakline yönlendireceğini 0:06:18.105,0:06:19.984 ama umutlu olmamamız gerektiğini, 0:06:19.984,0:06:22.096 çünkü uygun akciğerin, [br]özellikle de çocuklar için, 0:06:22.096,0:06:23.861 çok az olduğu söyledi. 0:06:23.861,0:06:28.319 Bize, bu teşhisin konulduğu [br]herkesin öldüğünü söyledi 0:06:28.319,0:06:32.309 ve aranızda "Lorenzo'nun yağı" [br]filmini izleyenleriniz varsa, 0:06:32.309,0:06:34.843 ana karakterin ağlayarak [br]merdivenlerden aşağı indiği 0:06:34.843,0:06:41.089 ve oğlunun kaderine [br]üzüldüğü bir sahne vardır, 0:06:41.089,0:06:44.456 işte bizim de Jenesis için [br]tam olarak hissettiğimiz şey buydu. 0:06:44.456,0:06:48.078 CA: Ama sen bunu yapabileceklerinin [br]bir sınırı olarak kabul etmedin. 0:06:48.078,0:06:49.915 Araştırmaya ve bu hastalığı 0:06:49.915,0:06:52.915 tedavi edecek bir yol bulmak [br]için çalışmaya başladın. 0:06:52.915,0:06:56.739 MR: Doğru. O dönemde [br]haftalarca yoğun bakımda kaldı 0:06:56.739,0:07:00.709 ve Bina ve ben [br]hastanede kalacakları seçtik, 0:07:00.709,0:07:03.101 diğeri ise çocuklarla ilgilenecekti 0:07:03.101,0:07:05.678 ve ben hastanedeyden[br]ve o uyuyorken, 0:07:05.678,0:07:07.373 hastanenin kütüphanesine gittim. 0:07:07.373,0:07:12.221 Pulmoner hipertansiyon hakkında [br]bulabildiğim tüm makaleleri okudum. 0:07:12.221,0:07:15.680 Okulda bile hiç biyoloji dersi almamıştım, 0:07:15.680,0:07:19.137 bu yüzden temel biyoloji kitaplarından [br] 0:07:19.137,0:07:22.137 üniversite seviyesindeki [br]kitaplara kadar gittim 0:07:22.137,0:07:25.572 ve sonra tıbbi ders kitaplarına[br]ve ardından dergi makalelerine, git gel, 0:07:25.572,0:07:29.635 sonunda birilerinin, bir tedavi bulma [br]ihtimali olabileceğini düşünmek için 0:07:29.635,0:07:31.400 yeterli bilgiyi elde etmiştim. 0:07:31.400,0:07:35.254 Böylece kâr amacı [br]gütmeyen bir dernek kurduk. 0:07:35.254,0:07:39.597 İnsanlara bağış yapmaları [br]için bir talepte bulundum 0:07:39.597,0:07:42.336 ve böylece tıbbi araştırmayı [br]karşılayabilecektik. 0:07:42.336,0:07:45.981 Konu hakkında uzmanlaşmıştım--[br]doktorlar bana, Martine, 0:07:45.981,0:07:49.696 bize sağladığın tüm [br]destekler için çok minnetarız 0:07:49.696,0:07:53.736 ama kızını kurtabilecek bir tedaviyi 0:07:53.736,0:07:55.431 zamanında bulamayacağız dedi. 0:07:55.431,0:08:02.652 Fakat, Burroughs Wellcome [br]Şirketi tarafından geliştirilen 0:08:02.652,0:08:05.764 hastalığın seyrini [br]kesebilecek bir ilaç var 0:08:05.764,0:08:10.570 fakat Burroughs Wellcome, [br]Glaxo Wellcome tarafından alındı. 0:08:10.570,0:08:12.723 Nadir ve seyrek görülen hastalıklar için 0:08:12.723,0:08:16.015 hiçbir ilaç geliştirmeme kararı aldılar 0:08:16.015,0:08:20.612 ve belki sen uydu [br]iletişimleri alanındaki bilgini 0:08:20.612,0:08:25.181 pulmoner hipertansyion için bir [br]tedavi geliştirmek için kullanabilirsin. 0:08:25.191,0:08:28.254 CA: Nasıl olur da bu ilaca erişebilirsin? 0:08:28.254,0:08:30.428 MR: Glaxo Wellcome'a gittim 0:08:30.428,0:08:35.907 ve üç kez reddedilişimden ve kapının [br]yüzüme kapanmasından sonra, 0:08:35.907,0:08:39.415 çünkü ilaç üzerindeki lisans hakkını 0:08:39.415,0:08:42.208 bir uydu iletişimleri [br]uzmanına vermeyeceklerdi, 0:08:42.208,0:08:48.213 hiç kimseye ilacı vermeyeceklerdi 0:08:48.213,0:08:51.682 ve benim bu alanda [br]uzman olmadığımı düşündüler, 0:08:51.682,0:08:58.276 en sonunda küçük bir grubu [br]benimle birlikte çalışmaya ikna edebildim 0:08:58.276,0:09:00.644 ve yeterli güvenirliliği oluşturabildik. 0:09:00.644,0:09:02.525 Onların direncini zayıflattım 0:09:02.525,0:09:05.995 ve bu arada bu işin başarılı [br]olabileceğine dair hiçbir inançları yoktu, 0:09:05.995,0:09:08.963 bana "zamanını boşa harcıyorsun. [br]Kızın hakkında çok üzgünüz." 0:09:08.963,0:09:10.414 demeye çalıştılar. 0:09:10.414,0:09:13.432 Ancak en nihayetinde, 25.000 dolara 0:09:13.432,0:09:17.900 ve elde edilen gelirlerin [br]yüzde 10'u dâhil, 0:09:17.900,0:09:21.200 bana bu ilacın dünya çapındaki [br]haklarını verme konusunda anlaştık. 0:09:22.310,0:09:28.616 CA: Yani sen bu ilacı mükemmel [br]bir şekilde piyasaya sürdün, 0:09:28.616,0:09:33.354 temelde parasal dengeyi [br]saptayıp bir değer biçerek yaptın. 0:09:33.354,0:09:37.185 MR: Ah evet Chris ama bu [br]benim nihai sonucum değildi-- 0:09:37.185,0:09:40.180 onlara 25.000 dolarlık [br]bir çek yazdıktan sonra, 0:09:40.180,0:09:42.990 onlara "Peki, Jenesis için [br]olan ilaç nerede?" dedim. 0:09:42.990,0:09:46.041 Onlar bana "Ah, Martine, Jenesis [br]için uygun bir ilaç yok. 0:09:46.041,0:09:48.487 Bu bizim sadece farelerde [br]denediğimiz bir şey." dediler. 0:09:48.487,0:09:52.092 Bana, içinde az miktarda toz olan 0:09:52.092,0:09:53.977 kilitlenebilir plastik torbada[br]bir şey verdiler. 0:09:53.977,0:09:56.457 Bana "Bunu hiçbir insana verme" dediler 0:09:56.457,0:10:00.265 ve bana patent olduğu söylenilen [br]bir kâğıt parçası verdiler, 0:10:00.265,0:10:04.096 ondan sonra bu ilacı hayata geçirecek [br]bir yol bulmak zorundaydık. 0:10:04.096,0:10:07.481 Birleşik Devletler'de en iyi [br]üniversitelerde çalışan yüz kimyacı, 0:10:07.481,0:10:11.830 bu küçük patenti bir ilaca dönüştürmenin [br]mümkün olmadığına yemin ettiler. 0:10:11.830,0:10:15.125 Eğer ilaç ortaya çıkarsa,[br]bu ilaç alınamaz, 0:10:15.125,0:10:18.352 çünkü ilaç sadece 45 dakikalık [br]bir yarılanma ömrüne sahipti. 0:10:18.352,0:10:22.810 CA: Ve fakat, bir veya iki yıl sonra[br]elinde Jenesis için işe yarayan 0:10:22.810,0:10:26.967 bir ilaç vardı. 0:10:26.967,0:10:30.671 MR: Chris, mükemmel olan şey, 0:10:30.671,0:10:33.654 bu değersiz toz parçasının [br]sadece Jenesis için değil 0:10:33.654,0:10:37.717 diğer insanların yaşamaları [br]için de bir umut ışığı taşımasıdır, 0:10:37.717,0:10:42.964 ne var ki; bu toz, yıllık 0:10:42.964,0:10:47.097 bir buçuk milyar dolar gelir getiriyor. 0:10:47.097,0:10:49.753 (Alkış) 0:10:49.753,0:10:53.454 CA: Bak işte yaptın. 0:10:53.454,0:10:57.007 Bu yüzden bu şirketi halka açtın değil mi? 0:10:57.007,0:10:59.537 Bundan büyük bir servet elde ettin. 0:10:59.537,0:11:03.531 Peki Glaxo'ya kaç para ödemiştin,[br]unutmadan, 25.000 doların yanısıra? 0:11:03.531,0:11:07.339 MR: Evet, yani, her yıl onlara[br]1,5 milyar doların yüzde 10'unu ödüyoruz. 0:11:07.339,0:11:10.754 150 milyon dolar,[br]geçen yıl 100 milyon dolar. 0:11:10.754,0:11:12.644 Bu onlar için hayatları [br]boyunca yaptıkları 0:11:12.644,0:11:14.165 en büyük yatırımdı. (Gülüşmeler) 0:11:14.165,0:11:16.232 CA: Sanırım en iyi haber ise 0:11:16.232,0:11:18.089 şudur. 0:11:18.089,0:11:22.362 MR: Evet. Jenesis tamamıyla [br]mükemmel genç bir kız. 0:11:22.362,0:11:24.985 Hâlâ hayatta, 30 yaşında ve sağlıklı. 0:11:24.985,0:11:27.447 Beni, Bina'yı ve Jenesis'i görüyorsunuz. 0:11:27.447,0:11:30.326 Jenesis hakkındaki en muhteşem şey, 0:11:30.326,0:11:33.228 onun hayatta her şeyi [br]yapabilecek olmasıydı 0:11:33.228,0:11:36.774 ve inanın ki, eğer insanların [br]sizin yüzünüze karşı 0:11:36.774,0:11:39.846 ölümcül bir hastalığa yakalandığınızı [br]söyleyerek yetiştiyseniz, 0:11:39.846,0:11:41.559 muhtemelen Tahiti'ye giderdim, 0:11:41.559,0:11:44.559 bunu da sadece kimseyle [br]karşılaşmamak için yapardım. 0:11:44.559,0:11:47.694 Bunun yerine o, United Therapeutics'de [br]çalışmayı yeğledi. 0:11:47.694,0:11:51.134 Nadir görülen hastaların [br]ilaç alabilmesi için 0:11:51.134,0:11:53.522 elinden gelen her şeyi [br]yapmak istediğini söylüyor 0:11:53.522,0:11:58.212 ve bugün o bizim telekonferans [br]etkinliklerimizin proje lideri. 0:11:58.222,0:12:01.821 Bu telekonferanslarda, pulmoner [br]hipertansiyon için tedavi bulmak amacıyla 0:12:01.821,0:12:04.880 tüm şirketin dijital olarak [br]bir araya gelmesine yardımcı oluyor. 0:12:04.880,0:12:07.987 CA: Ancak bu hastalığa yakalanan [br]herkes o kadar da şanslı değil. 0:12:07.987,0:12:12.442 Birçok insan bu sebeple ölüyor ve siz de [br]bununla uğraşıyorsunuz. Peki nasıl? 0:12:12.442,0:12:16.496 MR: Kesinlikle Chris. Bu hastalıktan [br]ölmeye devam edenler 0:12:16.496,0:12:19.805 sadece Birleşik Devletler'de [br]yılda takriben 3.000 kişi, 0:12:19.805,0:12:21.960 dünya çapında ise belki de bunun 10 katı, 0:12:21.960,0:12:24.490 çünkü ilaçlar süreci yavaşlatıyor 0:12:24.490,0:12:26.185 ama onu durdurmuyor. 0:12:26.185,0:12:30.924 Pulmoner hipertansiyon, pulmoner fibroz, 0:12:30.924,0:12:33.360 kistik fibroz, amfizem 0:12:33.360,0:12:36.355 ve Leonard Nimoy'ın ölme [br]sebebi olan koah için 0:12:36.355,0:12:38.863 tek çare akciğer nakli 0:12:38.863,0:12:40.823 ama maalesef ki akciğer nakli için 0:12:40.823,0:12:43.525 Birleşik Devletler'de yılda 0:12:43.525,0:12:46.525 sadece 2.000 insan için [br]yeterli sayıda akciğer var 0:12:46.525,0:12:49.822 ancak yılda yaklaşık yarım milyon insan 0:12:49.822,0:12:52.121 akciğer yetersizliğinin [br]son aşamasında ölüyor. 0:12:52.121,0:12:54.815 CA: Peki bu konuda [br]nasıl hareket ediyorsunuz? 0:12:54.815,0:12:57.299 MR: Ben aynen binaların [br]ve makina parçalarının 0:12:57.299,0:13:00.712 sınırsız kaynağı ile [br]arabaları ve uçakları 0:13:00.712,0:13:03.104 ve binaları elimizde tuttuğumuz gibi, 0:13:03.104,0:13:07.331 neden insanları, özellikle de [br]akciğer hastalığı olanları, 0:13:07.331,0:13:10.631 süresiz olarak hayatta tutacak [br]organ nakli için sınırsız bir kaynak 0:13:10.631,0:13:15.939 yapmayalım ihtimalini [br]zihnimde canlandırıyorum. 0:13:16.106,0:13:19.092 Böylece, insan genomunu [br]çözen Craig Venter 0:13:19.092,0:13:20.902 ve X ödülünün kurucusu olan 0:13:20.902,0:13:23.444 Peter Diamandis ile birlikte[br]kurduğu bir şirketle, 0:13:23.444,0:13:26.950 domuzun genetiğini değiştirmek için 0:13:26.950,0:13:30.566 bir takım oluşturduk, 0:13:30.711,0:13:35.216 böylece domuzun organları [br]insan vücudu tarafından reddedilmeyecek 0:13:35.216,0:13:38.327 ve dolayısıyla da [br]nakledilebilir organlar için 0:13:38.327,0:13:40.742 sınırsız bir kaynak sağlamış olacağız. 0:13:40.742,0:13:43.714 Bunu şirketimiz, United Therapeutics, [br]aracılığıyla yapıyoruz. 0:13:43.714,0:13:46.779 CA: Yani sen, neydi, bir on yıl içinde 0:13:46.779,0:13:51.260 bu kişilerle, nakledilebilir akciğer [br]sıkıntısını çözeceğinize inanıyorsun. 0:13:51.260,0:13:52.839 MR: Kesinlikle, Chris. 0:13:52.839,0:13:56.531 Direkt televizyon yayını, Sirius XM'de [br]başarılı olduğumuz kadar 0:13:56.531,0:13:59.619 bunda da başarılı olacağımızdan eminim. 0:13:59.619,0:14:01.825 Aslına bakarsan bu atla deve değil. 0:14:01.825,0:14:05.284 Bu, bir genden diğerine kadar [br]uzak olan, kolay bir mühendislik. 0:14:05.284,0:14:08.666 Genom dizilimlemenin rutin olduğu [br] 0:14:08.666,0:14:12.285 ve Synthetic Genomics'deki [br]mükemmel insanların 0:14:12.285,0:14:14.723 domuz genomu üzerinde [br]sıfırlama yapabildiği, 0:14:14.723,0:14:17.249 problemli genleri bulabildiği [br]ve onu düzeltebildiği 0:14:17.249,0:14:20.321 bir dönemde doğduğumuz için çok şanslıyız. 0:14:20.321,0:14:23.360 CA: Ancak bu sadece vücutta değil --[br]bu tabii ki muhteşem. 0:14:23.360,0:14:26.681 (Alkış) 0:14:26.681,0:14:30.976 Bu, şu an için sizin ilginizi çeken [br]dayanıklı vücutlar değil sadece. 0:14:30.976,0:14:33.008 Bu dayanıklı zihinler de demek. 0:14:33.008,0:14:38.848 Sanırım bu grafik size oldukça [br]etkili bir şey söylüyor. 0:14:38.848,0:14:40.032 Bu ne anlama geliyor? 0:14:40.032,0:14:43.680 MR: Bu grafiğin söylediği şey, [br]Ray Kurzweil'dan geliyor, 0:14:43.680,0:14:46.230 bilgisayarın donanım, 0:14:46.230,0:14:51.293 aygıt ve yazılımını işleme sürecindeki 0:14:51.293,0:14:54.288 oran eğri boyunca artıyor, 0:14:54.288,0:14:58.460 2020 yıllarında, bugün önceki [br]sunumlarda da gördüğümüz gibi, 0:14:58.460,0:15:01.625 bilgiyi ve etrafımızdaki dünyayı 0:15:01.625,0:15:07.068 insan zihni ile aynı oranda işleyen [br]bilgi teknolojileri olacak. 0:15:08.333,0:15:12.027 CA: Böyle olunca da, beynimizin [br]içeriğini elde edeceğinize 0:15:12.027,0:15:16.114 ve onu sonsuza kadar [br]saklayacağınıza inanarak 0:15:16.114,0:15:22.457 aslında dünya için [br]hazır olmuş mu olacaksınız? 0:15:22.457,0:15:24.287 Bunu nasıl ifade edersin? 0:15:24.287,0:15:28.728 MR: Şey, Chris, üzerinde çalıştığımız şey; 0:15:28.728,0:15:31.213 insanların, kişisel özelliklerinin, 0:15:31.213,0:15:35.221 kişiliklerinin, hatıralarının, [br]duygularının, inançlarının, 0:15:35.221,0:15:37.101 davranışlarının ve değerlerinin, 0:15:37.101,0:15:40.147 bizim bugün Google'a, Amazon'a, [br]Facebook'a yüklediğimiz her şeyin 0:15:40.147,0:15:44.999 bütününden oluşan bir zihin dosyası [br]yaratabileceği bir durum oluşturmak. 0:15:44.999,0:15:51.174 Orada depolanmış olan tüm bilgi, [br]gelecek birkaç on yıl içinde 0:15:51.174,0:15:55.560 yazılımın bilinci yineleyebildiği [br]zaman geldiğinde, 0:15:55.560,0:16:00.474 zihin dosyamızda olması muhtemel [br]bilinci hayata döndürebilecek. 0:16:00.474,0:16:03.039 CA: Şimdi sen sadece bununla [br]boşa uğraşıp durmuyorsun. 0:16:03.039,0:16:06.160 Sen ciddisin. Yani, kim bu? 0:16:06.160,0:16:10.549 MR: Bu benim sevgili eşim, Bina'nın[br]bir robot versiyonu. 0:16:10.549,0:16:13.010 Biz ona Bina 48 diyoruz. 0:16:13.010,0:16:16.609 Teksas'ta Hanson Robotics [br]tarafından programlandı. 0:16:16.609,0:16:19.581 National Geographic dergisinin [br]orta sayfası 0:16:19.581,0:16:22.251 o ve bakıcılarından birisiyle, 0:16:22.251,0:16:24.294 kendisi internette geziniyor 0:16:24.294,0:16:29.548 ve Bina'nın kişisel özelliklerinin, [br]kişiliklerinin yüzlerce saatine sahip. 0:16:29.548,0:16:31.794 O, sanki iki yaşında bir çocuk gibi 0:16:31.794,0:16:34.975 ama insanları şaşkına [br]çeviren şeyler söylüyor, 0:16:34.975,0:16:37.610 bunu en iyi ifade eden belki de 0:16:37.610,0:16:40.928 Bina'nın cevaplarının genellikle [br]sinir bozucu olduğunu 0:16:40.928,0:16:42.188 ama diğer zamanlarda ise 0:16:42.188,0:16:44.316 daha önce röportaj yaptığı 0:16:44.316,0:16:47.316 kanlı canlı insanlar kadar [br]inandırıcı olduğunu söyleyen 0:16:47.316,0:16:50.195 Pulitzer ödülü sahibi, [br]New York Times gazetecisi Amy Harmon. 0:16:50.195,0:16:54.593 CA: Yani burada senin düşüncen, [br]umudunun bir parçası, 0:16:54.593,0:16:59.918 Bina'nın bu versiyonunun veya [br]ileride daha üst bir versiyonunun 0:16:59.918,0:17:03.150 sonsuza kadar yaşayacağı mı? 0:17:03.150,0:17:05.456 MR: Evet. Sadece Bina değil, herkes. 0:17:05.456,0:17:07.553 Bilirsin, sanal olarak [br]zihin dosyalarımızı 0:17:07.553,0:17:10.233 Facebook'da, Instagram'da, [br]neye sahipsek onda tutmak 0:17:10.233,0:17:12.779 bize bedavaya mal oluyor. 0:17:12.779,0:17:16.842 Sosyal medya, bence, [br]zamanımızın en mükemmel buluşu 0:17:16.842,0:17:20.836 ve bize Siri'den daha iyi Siri'yi çıkaran, [br]gittikçe daha iyisine imkân sağlayan 0:17:20.836,0:17:23.924 ve bilinç işletim sistemlerini geliştiren 0:17:23.924,0:17:26.571 uygulamalar kullanışlı hâle geldikçe 0:17:26.571,0:17:29.473 dünyadaki herkes, milyarlarca insan, 0:17:29.473,0:17:33.211 kendilerinin zihin [br]klonlarını geliştirebilecek, 0:17:33.211,0:17:35.765 bunların internette [br]kendi yaşamları olacak. 0:17:35.765,0:17:37.219 CA: Yani mesele şu Martine, 0:17:37.219,0:17:41.342 herhangi normal bir konuşma içinde[br]bu kulağa çok delice geliyor 0:17:41.342,0:17:44.686 ama hayat açısından yaptığınız şey, 0:17:44.726,0:17:46.786 bu hafta burada duyduğumuz şeyler, 0:17:46.786,0:17:49.272 zihinlerimizin verdiği [br]inşa edilmiş gerçeklikler, 0:17:49.272,0:17:52.776 diyorum ki, buna karşı bahse giremezsin. 0:17:52.776,0:17:55.632 MR: Yani, sanırım gerçekten[br]benden gelen bir şey yok. 0:17:55.632,0:18:02.296 Bilakis, belki ben, Çin'de, [br]Japonya'da, Hindistan'da, 0:18:02.296,0:18:05.686 Birleşik Devletler'de, [br]Avrupa'daki mükemmel şirketlerin 0:18:05.686,0:18:09.006 yürüttüğü olayların [br]birazcık da olsa haber vericisiyim. 0:18:09.006,0:18:13.709 İnsan bilincimizin gittikçe [br]artan yönlerini tanımlayan kodu 0:18:13.709,0:18:17.424 yazma üzerine çalışan [br]onlarca milyon insan var 0:18:17.424,0:18:22.509 ve bütün bu bağlantıların [br]bir araya geleceğini 0:18:22.509,0:18:26.641 ve sonunda insan bilincini oluşturacağını [br]görmek için dâhi olmaya gerek yok 0:18:26.641,0:18:28.847 ve bu da bizim değer verdiğimiz bir şey. 0:18:28.847,0:18:30.975 Hayatta yapacak çok fazla şey var 0:18:30.975,0:18:32.448 ve eğer kitapları işlememize, [br] 0:18:32.448,0:18:35.888 alışveriş yapmamıza, en iyi [br]arkadaşımız olmasına yardımcı olacak, 0:18:35.888,0:18:38.785 kendimizin bir dijital tıpatıp [br]aynısına sahip olabilirsek, 0:18:38.785,0:18:40.705 inanıyorum ki zihin klonlarımız, 0:18:40.705,0:18:41.705 kendimizin dijital versiyonları 0:18:41.705,0:18:43.787 bizim nihai en iyi arkadaşlarımız olacak 0:18:43.787,0:18:46.378 ve kişisel olarak benim için, Bina için 0:18:46.378,0:18:48.398 yine kişisel olarak, 0:18:48.398,0:18:50.186 birbirimizi deli gibi seviyoruz. 0:18:50.186,0:18:51.982 Her gün, diyoruz ki; 0:18:51.982,0:18:54.517 "Vay be, seni 30 yıl [br]öncekinden daha çok seviyorum. 0:18:54.517,0:18:57.663 Bizim için, zihin klonlarının 0:18:57.663,0:18:59.587 ve iyileştirilmiş vücutların beklentisi 0:18:59.587,0:19:02.827 bizlerin gönül ilişkisidir Chris, [br]sonsuza kadar gidebilecek bir aşk. 0:19:02.827,0:19:05.999 Biz hiç birbirimizden sıkılmıyoruz.[br]Eminim ki sıkılmayacağız da. 0:19:05.999,0:19:08.531 CA: Sanırım Bina burada, değil mi?[br]MR: Evet, burada. 0:19:08.531,0:19:11.554 CA: Çok olabilir, bilmiyorum,[br]mikrofonumuz var mı? 0:19:11.554,0:19:15.246 Bina, seni sahneye davet edebilir miyiz?[br]Sana bir soru sormak istiyorum. 0:19:15.246,0:19:16.894 Ayrıca seni görmeliyiz. 0:19:16.894,0:19:19.843 (Alkış) 0:19:23.442,0:19:24.998 Teşekkürler, teşekkürler. 0:19:24.998,0:19:27.691 Gel hadi, Martine'e katıl. 0:19:27.691,0:19:32.544 Yani, bak, evlendiğinde, 0:19:32.544,0:19:35.633 biri sana, birkaç yıl içinde, 0:19:35.633,0:19:37.931 evlendiğin adam, [br]kadın olacak, 0:19:37.931,0:19:41.283 bundan sonraki birkaç yıl içinde de[br]sen bir robot olacaksın deseydi-- 0:19:41.283,0:19:43.898 (Gülüşmeler) -- 0:19:43.898,0:19:46.763 Nasıl olurdu? Nasıl düşünürdün? 0:19:46.763,0:19:49.479 Bina Rothblatt: Çok [br]heyecanlı bir maceraydı 0:19:49.479,0:19:52.089 ve o zamanlar bunun [br]olacağını hiç düşünmezdim, 0:19:52.089,0:19:55.676 fakat yeni hedefler bulmaya [br]ve bu hedefleri değerlendirmeye 0:19:55.676,0:19:57.197 ve bunları başarmaya başladık 0:19:57.197,0:20:00.074 ve farkına varmadan[br]daha ileriye sürekli ileri gidiyorduk 0:20:00.074,0:20:02.311 ve hâlâ da durmuş değiliz,[br]bu muhteşem bir şey. 0:20:02.311,0:20:05.376 CA: Martine bana gerçekten [br]çok güzel bir şey söyledi, 0:20:05.376,0:20:08.135 aslında buraya gelmeden [br]önce Skype üzerinden, 0:20:08.135,0:20:13.966 zihin dosyası olarak yüzlerce[br]yıl yaşamak istediğini 0:20:13.966,0:20:16.292 söyledi 0:20:16.752,0:20:19.424 ama sensiz değil. 0:20:19.424,0:20:21.502 BR: Doğru, bunu birlikte [br]yapmak istiyoruz. 0:20:21.502,0:20:23.462 Biz aynı zamanda [br]dondurulmuş canlılarız 0:20:23.462,0:20:25.275 ve birlikte uyanmak istiyoruz. 0:20:25.275,0:20:27.741 CA: İşte gördüğünüz gibi,[br]benim bakış açımla, 0:20:27.741,0:20:30.936 bu sadece benim duyduğum en mükemmel [br]hayatlardan bir tanesi değil, 0:20:30.936,0:20:33.940 o, benim duyduğum en mükemmel [br]aşk hikâyelerinden birisi. 0:20:33.940,0:20:36.300 İkinizi de TED'de görmüş [br]olmak büyük bir mutluluk. 0:20:36.300,0:20:37.646 Çok teşekkür ederim. 0:20:37.646,0:20:39.968 MR: Teşekkür ederim. 0:20:39.968,0:20:46.609 (Alkış)