1
00:00:00,760 --> 00:00:03,936
Tıbbın geleceği hakkında sizinle konuşmak
istiyorum...

2
00:00:04,960 --> 00:00:06,080
Fakat bunu yapmadan önce,

3
00:00:06,080 --> 00:00:09,080
sizlere tıbbın geçmişinden bahsetmek isterim.

4
00:00:09,080 --> 00:00:12,696
Tıbbın yakın tarihine boydan boya bakalım.

5
00:00:12,720 --> 00:00:16,536
Hastalıklar ve tedavileri hakkında son

6
00:00:16,560 --> 00:00:19,936
derece basit modellere dayanarak hüküm
veriyorduk.

7
00:00:20,400 --> 00:00:23,096
Aslında, model o kadar basit ki,

8
00:00:23,140 --> 00:00:24,740
6 kelimeyle özetleyebilirsiniz.

9
00:00:25,690 --> 00:00:26,690
Hastasınız!

10
00:00:27,580 --> 00:00:28,660
İlaç alın!

11
00:00:28,660 --> 00:00:30,980
Bir şeyleri öldürün!

12
00:00:32,360 --> 00:00:35,816
Bu modelin egemen olmasının nedeni

13
00:00:35,840 --> 00:00:38,456
gayet tabii antibiyotik devrimidir.

14
00:00:38,480 --> 00:00:41,656
Çoğunuz bunu bilmeyebilir, fakat
antibiyotiklerin ABD'ye

15
00:00:41,680 --> 00:00:45,736
gelişinin 100. yılını kutlamak üzereyiz.

16
00:00:45,760 --> 00:00:47,376
Fakat, antibiyotiklerin dönüşümden

17
00:00:47,400 --> 00:00:51,640
başka bir şey olmadığını biliyorsunuz.

18
00:00:52,880 --> 00:00:56,736
Elinizde doğadan edinilmiş ya da

19
00:00:56,760 --> 00:00:59,496
sentezlenmiş bir kimyasal olduğunu
farz edelim.

20
00:00:59,520 --> 00:01:02,776
Tüm vücudunuzdan geçecek,

21
00:01:02,800 --> 00:01:05,576
hedefini bulacak,

22
00:01:05,600 --> 00:01:07,256
onun içinde kendini kilitleyecek--

23
00:01:07,280 --> 00:01:09,496
bir mikrop ya da mikrobun bir kısmı--

24
00:01:09,520 --> 00:01:12,960
muhteşem bir ustalık ve seçicilik ile

25
00:01:13,960 --> 00:01:17,496
anahtar ve kilidi kapatacaktı.

26
00:01:17,600 --> 00:01:19,660
Böylelikle daha zamanında ölümcül

27
00:01:19,710 --> 00:01:21,540
olarak nitelendirilmiş bir hastalığı -

28
00:01:21,864 --> 00:01:25,000
zatürre, frengi, verem--

29
00:01:25,000 --> 00:01:27,080
ve antibiyotikleri bu hastalıkları

30
00:01:27,080 --> 00:01:30,080
tedavi edilebilir hastalıklara dönüştürdü.

31
00:01:30,080 --> 00:01:31,560
Zatürresiniz diyelim,

32
00:01:32,480 --> 00:01:33,856
penisilin aldınız,

33
00:01:33,880 --> 00:01:35,416
mikrobu öldürdünüz

34
00:01:35,440 --> 00:01:37,576
ve hastalığı tedavi ettiniz.

35
00:01:37,600 --> 00:01:40,536
Bu fikrin karşı konulmaz oluşu,

36
00:01:40,560 --> 00:01:44,736
anahtar ve kilit ile bir şeyleri öldürme
metaforunun

37
00:01:44,760 --> 00:01:46,296
oldukça inandırıcı oluşu,

38
00:01:46,320 --> 00:01:48,336
biyolojide gerçekten hızla yayıldı.

39
00:01:48,360 --> 00:01:50,480
Bu diğerlerine benzemeyen bir dönüşümdü.

40
00:01:52,160 --> 00:01:55,336
Son 100 yılımızı bu modeli,

41
00:01:55,360 --> 00:01:58,816
bulaşıcı olmayan hastalıkların, diyabet

42
00:01:58,840 --> 00:02:00,634
hiper tansiyon ve kalp hastalıkları vb.

43
00:02:00,634 --> 00:02:02,428
kronik hastalıkları tedavi etmek için

44
00:02:02,428 --> 00:02:04,223
defalarca kopyaladık.

45
00:02:05,120 --> 00:02:08,759
İşe yaradı, fakat bir yere kadar.

46
00:02:09,120 --> 00:02:10,776
Size göstermeme izin verin.

47
00:02:10,800 --> 00:02:13,696
Bildiğiniz üzere, insan vücudunda meydana

48
00:02:13,720 --> 00:02:17,216
gelen ve insan vücudunda olabilecek

49
00:02:17,240 --> 00:02:20,536
tüm kimyasal reaksiyonları ele alırsak,


50
00:02:20,560 --> 00:02:23,576
çoğu insan bu sayının yaklaşık
bir milyon olduğunu düşünecektir.

51
00:02:23,600 --> 00:02:24,896
Bir milyon diyelim.

52
00:02:24,920 --> 00:02:26,616
Reaksiyonlardan kaçının,

53
00:02:26,640 --> 00:02:29,296
tüm ezca ve tıbbi kimya dünyası tarafından

54
00:02:29,320 --> 00:02:31,136
fiilen hedef alındığı sorusu

55
00:02:31,160 --> 00:02:35,976
aklınızı kurcalıyordur.

56
00:02:36,000 --> 00:02:38,040
Bu sayı 250.

57
00:02:39,680 --> 00:02:42,216
Geri kalanı ise kimyasal bir belirsizlik.

58
00:02:42,240 --> 00:02:48,416
Diğer bir deyişle, vücudunuzda meydana
gelen tüm kimyasal reaksiyonların %0.025'i

59
00:02:48,440 --> 00:02:52,560
anahtar ve kilit mekanizması ile bilfiil
hedef alınabilir.

60
00:02:53,680 --> 00:02:56,736
İnsan fizyolojisini, birbiriyle etkileşen

61
00:02:56,760 --> 00:03:00,216
ağlar ve parçalar içeren, engin bir

62
00:03:00,240 --> 00:03:04,120
evrensel telefon şebekesi olarak
düşündüğünüzde,

63
00:03:04,600 --> 00:03:07,776
tüm tıbbi kimyamız bu şebekenin

64
00:03:07,800 --> 00:03:10,056
bir kenarındaki veya başka bir kenarındaki

65
00:03:10,080 --> 00:03:12,776
ufak bir köşede işlerini yürütüyor.

66
00:03:12,800 --> 00:03:16,616
İlaçlarla alakalı tüm kimyamız, Wichita,
Kansas'taki,

67
00:03:16,640 --> 00:03:20,416
10 ila 15 telefon hattını tamir eden

68
00:03:20,440 --> 00:03:23,400
bir telefon direği operatörüne benziyor.

69
00:03:24,880 --> 00:03:27,040
Peki, bu yaklaşım hakkında ne yapmalıyız?

70
00:03:28,160 --> 00:03:30,520
Bu yaklaşımı yeniden düzenlesek ne olur?

71
00:03:32,080 --> 00:03:35,456
Aslında, anlaşılan o ki hastalık üzerinde;

72
00:03:35,480 --> 00:03:39,030
doğal yaşam bizlere hastalık, ilaç, hedef

73
00:03:39,030 --> 00:03:42,216
üçlüsünden çok daha farklı bir

74
00:03:42,240 --> 00:03:45,960
yaklaşımda düşünmemize olanak sağlıyor.

75
00:03:47,080 --> 00:03:50,456
Aslında, doğa yukarıya doğru giden
hiyerarşik bir düzende kurulmuş.

76
00:03:50,480 --> 00:03:52,336
Aşağı doğru değil yukarı doğru.

77
00:03:52,360 --> 00:03:58,600
Biz de adına hücre dediğimiz, otomatik,
yarı otonom bir birim ile işe başladık.

78
00:03:59,640 --> 00:04:02,856
Bu otomatik, yarı otonom birimler,

79
00:04:02,880 --> 00:04:07,696
organ adını verdiğimiz otomatik,
yarı otonom başka birimleri,

80
00:04:07,720 --> 00:04:10,720
bu organlar da birleşip insan denen
şeyleri meydana getiriyor.

81
00:04:11,920 --> 00:04:15,816
Bu organizmalar da en nihayetinde
kısmen otomatik ve yarı otonom

82
00:04:15,840 --> 00:04:19,440
özelliği gösteren bir çevrede yaşıyorlar.

83
00:04:20,920 --> 00:04:23,736
Bu hiyerarşik düzenin aşağı değil de


84
00:04:23,760 --> 00:04:26,456
yukarı doğru şekillenmesinin güzel yanı,

85
00:04:26,480 --> 00:04:29,856
hastalıklar hakkında herhangi başka bir
yolla düşünmeye

86
00:04:29,880 --> 00:04:31,214
imkan tanıyor olması.

87
00:04:32,400 --> 00:04:34,520
Kanseri ele alalım.

88
00:04:36,120 --> 00:04:37,416
1950'lerden beri,

89
00:04:37,440 --> 00:04:42,967
kanseri tedavi etmek için, umutsuzca bu
anahtar ve kilit modelini deniyoruz.

90
00:04:42,991 --> 00:04:45,880
Çeşitli kemoterapileri ve hedefe odaklı

91
00:04:45,905 --> 00:04:50,252
tedavileri kullanarak hücreleri
öldürmeyi deniyoruz.

92
00:04:50,276 --> 00:04:52,696
Çoğumuzun bildiği gibi, işe de yaradı.

93
00:04:52,720 --> 00:04:54,578
Lösemi gibi hastalıklarda işe yaradı.

94
00:04:54,602 --> 00:04:56,976
Meme kanserinin bazı formlarında
da işe yaradı.

95
00:04:57,000 --> 00:05:00,736
Ancak sonunda bu yaklaşımın gidebileceği
azami sınıra ulaşmış olduk.

96
00:05:00,760 --> 00:05:03,256
Sadece aşağı yukarı son 10 yıldır,

97
00:05:03,280 --> 00:05:06,416
kanser hücrelerinin bir boşlukta
gelişmediğini hatırlayarak

98
00:05:06,440 --> 00:05:09,536
bağışıklık sistemini kullanmayı
düşünmeye başladık.

99
00:05:09,560 --> 00:05:11,616
Gerçekten insan vücudunda gelişiyorlar.

100
00:05:11,640 --> 00:05:13,936
Kansere saldırtmak üzere insanoğlunun
sahip

101
00:05:13,960 --> 00:05:17,103
olduğu bağışıklık sistemi
kapasitesini kullanır mıydınız?

102
00:05:17,127 --> 00:05:21,327
Bu durum, kanser tedavisinde bazı mükemmel
yeni ilaçların doğmasını sağladı.

103
00:05:22,480 --> 00:05:25,814
Nihayet ortamla eşit yerdeyiz, 
öyle değil mi?

104
00:05:26,160 --> 00:05:29,136
Ortamı değiştirerek kanser olacağımızı
aklımızdan geçirmiyoruz.

105
00:05:29,160 --> 00:05:34,056
Oldukça kanser yapıcı bir ortam
örneğini vermeme izin verin.

106
00:05:34,080 --> 00:05:35,280
Buna hapishane deniyor.

107
00:05:36,160 --> 00:05:41,296
Yalnızsınız, depresyondasınız ve
sınırlandırıldığınızı hissediyorsunuz.

108
00:05:41,320 --> 00:05:42,520
Bir de buna,

109
00:05:43,400 --> 00:05:45,960
küçük beyaz kağıt parçasına sarılmış olan,

110
00:05:47,000 --> 00:05:50,776
en güçlü nörostimulanlardan biri olan
nikotini ekleyin.

111
00:05:50,800 --> 00:05:55,736
Yine bildiğiniz en güçlü bağımlılık
yapıcı maddelerden birisini ekleyin.

112
00:05:55,760 --> 00:05:58,556
Artık kanser yapıcı bir ortamınız var.

113
00:05:59,520 --> 00:06:01,976
Öte yandan kanser önleyici
ortamlarınız da var.

114
00:06:02,000 --> 00:06:04,696
Bir süredir, meme kanseri için
hormonal çevreyi

115
00:06:04,720 --> 00:06:07,482
değiştirmek amaçlı yapılan çok
sayıda girişim oldu.

116
00:06:08,440 --> 00:06:11,856
Kanserin diğer formları için de metabolik
çevreyi değiştirmeye çalışıyoruz.

117
00:06:11,880 --> 00:06:14,296
Ya da depresyon gibi başka bir
hastalığı ele alalım.

118
00:06:14,320 --> 00:06:16,976
Yine, yukarıya doğru bir gidiş var.

119
00:06:17,000 --> 00:06:21,016
1960 ve 1970'lerden beri serotonin
ve dopamin gibi

120
00:06:21,040 --> 00:06:25,216
sinir hücreleri arasında bağlantı
sağlayan molekülleri

121
00:06:25,240 --> 00:06:27,416
umutsuzca devre dışı bırakmaya
ve depresyonu

122
00:06:27,440 --> 00:06:29,256
bu yolla tedavi etmeye çalıştık.

123
00:06:29,280 --> 00:06:31,720
İşe yaradı ancak sonrasında azami
sınırına ulaştı.

124
00:06:33,000 --> 00:06:35,620
Ve biliyoruz ki şimdi yapmamız gereken

125
00:06:35,644 --> 00:06:38,616
beynin, organın fizyolojisini değiştirmek

126
00:06:38,640 --> 00:06:40,776
yeniden döşemek, yeniden yapılandırmak,

127
00:06:40,800 --> 00:06:43,376
ve evet, yapılan araştırmalar gösteryor ki

128
00:06:43,524 --> 00:06:45,139
konuşma terapisi tam olarak bunu yapar,

129
00:06:45,139 --> 00:06:47,395
ve yapılan araştırmalar
yine gösteriyor ki,

130
00:06:47,419 --> 00:06:50,536
ilaç tedavisi konuşma 
terapisiyle birleştirildiğinde

131
00:06:50,560 --> 00:06:52,989
sonuç çok daha etkili oluyor.

132
00:06:53,840 --> 00:06:55,690
Depresyonu yok edecek daha etkili

133
00:06:55,690 --> 00:06:57,440
bir ortam hayal edebiliyor musunuz?

134
00:06:57,440 --> 00:07:01,496
Depresyona yol açan 
sinyalleri durdurabilir misiniz?

135
00:07:01,496 --> 00:07:06,976
Yine, bu hiyerarşik düzende 
yukarıya doğru hareket etmek.

136
00:07:07,760 --> 00:07:10,456
Burda asıl söz konusu olan

137
00:07:10,480 --> 00:07:13,736
tıbbın kendisi değil, aslında bir metafor

138
00:07:13,760 --> 00:07:15,816
Bir şeyleri öldürmekten ziyade,

139
00:07:15,840 --> 00:07:19,066
belki de asıl yapmamız gereken metaforu

140
00:07:19,560 --> 00:07:21,640
-böbrek yetmezliği, hiper tansiyon

141
00:07:21,640 --> 00:07:24,406
kemik erimesi vb.- ciddi kronik hastalıkların

142
00:07:24,406 --> 00:07:25,812
tedavisinde kullanmak için bir şeyleri

143
00:07:25,812 --> 00:07:27,299
büyütme amacı için kullanmaktır.

144
00:07:27,299 --> 00:07:28,954
Ve belki de asıl kilit nokta

145
00:07:28,954 --> 00:07:30,610
tıbba olan bakış acımızı yenilemektir.

146
00:07:31,580 --> 00:07:35,016
Şimdi, bu algıyı değiştirme fikri,

147
00:07:35,016 --> 00:07:36,976
10 yıl önce aklıma kişisel nedenlerden

148
00:07:37,000 --> 00:07:40,296
dolayı geldi.

149
00:07:40,320 --> 00:07:43,096
10 yıl kadar önce --
Hayatımda uzun süre koşmuşumdur --

150
00:07:43,120 --> 00:07:45,096
Bir cumartesi sabahı, koşuya çıktım,

151
00:07:45,120 --> 00:07:47,776
geri geldim ve uyandım
ve hareket edemedim.

152
00:07:47,800 --> 00:07:49,816
Sağ dizim şişmişti ve

153
00:07:49,840 --> 00:07:53,360
kemiklerimin çıtırdağını duyabiliyordum.

154
00:07:54,240 --> 00:07:59,136
Ve hekim olmanın avantajlarından biri de
kendi MR'ınızı yazabilmenizdir.

155
00:07:59,160 --> 00:08:03,136
Bir hafta sonra MR çekildim
ve sonuç buydu.

156
00:08:03,160 --> 00:08:07,456
Sonunda,iki kemiğin arasında bulunan Menisküs

157
00:08:07,480 --> 00:08:10,896
tamamen yırtılmış ve kemik çatlamış.

158
00:08:10,920 --> 00:08:13,376
Eğer bana bakıp üzülüyorsanız

159
00:08:13,400 --> 00:08:15,216
size bir kaç gerçekten bahsedeyim.

160
00:08:15,240 --> 00:08:19,416
Seyircilerin hepsinin MR'ını çeksem

161
00:08:19,440 --> 00:08:21,496
yüzde 60 oranında

162
00:08:21,520 --> 00:08:24,296
bunun gibi kemik ve kıkırdak
dejenerasyonu işaretleri gözükecektir.

163
00:08:24,320 --> 00:08:28,096
70'li yaşlardaki kadınların yüzde 80'i

164
00:08:28,120 --> 00:08:31,376
orta ve aşırı şiddette kıkırdak
dejenerasyonu görülmektedir.

165
00:08:31,400 --> 00:08:33,696
Seyirciler arasındaki erkeklerin
yüzde 50-60 oranında

166
00:08:33,720 --> 00:08:35,056
bu belirtiler olacaktır.

167
00:08:35,080 --> 00:08:36,856
Yani bu çok yaygın bir hastalık.

168
00:08:36,880 --> 00:08:38,976
Hekim olmanın ikinci faydası da

169
00:08:39,000 --> 00:08:42,135
kendi hastalığınız üzerinde
deneyler yapabilmenizdir.

170
00:08:42,159 --> 00:08:44,376
Yaklaşık 10 yıl önce,

171
00:08:44,400 --> 00:08:46,816
bu işlemi laboratuvara getirdik

172
00:08:46,840 --> 00:08:48,856
ve basit deneyler yapmaya başladık

173
00:08:48,880 --> 00:08:51,336
ve mekanik olarak bu dejenerasyonu
onarmaya çalıştık.

174
00:08:51,360 --> 00:08:56,176
Hayvanların diz boşluklarına
kimyasallar enjekte etmeye,

175
00:08:56,200 --> 00:08:58,856
kıkırdak dejenerasyonunu
geri çevirmeye çalıştık,

176
00:08:58,880 --> 00:09:03,416
çok uzun ve acı verici bir işlemi
özetlemek gerekirse

177
00:09:03,440 --> 00:09:05,216
aslında boşa çıktı.

178
00:09:05,240 --> 00:09:06,440
Hiçbir şey olmadı.

179
00:09:06,880 --> 00:09:11,656
Ve yaklaşık yedi yıl önce, Avustralya'dan
bir araştırma öğrencimiz vardı.

180
00:09:11,680 --> 00:09:13,205
Avustralya'lıların en iyi yanı

181
00:09:13,205 --> 00:09:16,521
alışkanlıkları gereği
dünyaya tepetaklak bakmalarıdır.

182
00:09:16,546 --> 00:09:17,703
(Gülüşmeler)

183
00:09:17,727 --> 00:09:21,816
Ve Dan bana "Belki bu mekanik
bir problem değildir.

184
00:09:21,840 --> 00:09:25,840
Belki kimyasal bir problem değildir.
Belki bu bir kök hücre problemidir." dedi.

185
00:09:27,760 --> 00:09:29,656
Diğer bir deyişle, elinde iki hipotez vardı:

186
00:09:29,680 --> 00:09:33,496
Birincisi, iskelet kök hücresi diye bir şey var --

187
00:09:33,520 --> 00:09:37,040
tüm omurga iskelet, kemik, kıkırdak
ve iskeletin lif unsurlarını

188
00:09:37,064 --> 00:09:39,596
inşa eden bir iskelet kök hücresi.

189
00:09:39,620 --> 00:09:41,485
Tıpkı kandaki bir kök hücresi gibi,

190
00:09:41,510 --> 00:09:43,945
tıpkı sinir sistemindeki kök hücresi gibi.

191
00:09:43,969 --> 00:09:47,529
İkincisi, belki de, bu kök hücresinin
dejenerasyonu veya işlev bozukluğu

192
00:09:47,554 --> 00:09:51,056
osteokondral artirite neden olan şeydir.

193
00:09:51,080 --> 00:09:54,296
Yani asıl soru şuydu:

194
00:09:54,320 --> 00:09:56,936
Bir hücre aramamız gerekirken
acaba bir ilaç mı arıyorduk?

195
00:09:56,960 --> 00:09:59,816
Bu nedenle modellerimizi değiştirdik ve

196
00:09:59,840 --> 00:10:02,960
iskelet kök hücrelerine bakmaya başladık.

197
00:10:03,560 --> 00:10:06,056
Ve uzun lafın kısası,

198
00:10:06,080 --> 00:10:09,000
beş yıl önce, bu hücreleri bulduk.

199
00:10:09,800 --> 00:10:12,296
İskeletin içinde yaşıyorlar.

200
00:10:12,320 --> 00:10:15,216
İşte burada onlardan birinin şematiği
ve gerçek fotoğrafı.

201
00:10:15,240 --> 00:10:17,176
Beyaz nesne kemik

202
00:10:17,200 --> 00:10:20,216
ve gördüğünüz bu kırmızı sütun
ve sarı hücreler

203
00:10:20,240 --> 00:10:23,496
tek bir kök hücreden
meydana gelmiş hücrelerdir --

204
00:10:23,520 --> 00:10:26,816
kıkırdak sütunları, kemik sütunları
tek bir hücreden geliyor.

205
00:10:26,840 --> 00:10:30,136
Bu hücreler hayret verici.
Dört özellikleri var.

206
00:10:30,160 --> 00:10:33,936
Birincisi, olmaları beklenen yerde yaşıyorlar.

207
00:10:33,960 --> 00:10:36,336
Kemiğin hemen alt yüzeyinde yaşıyorlar,

208
00:10:36,360 --> 00:10:37,896
kıkırdağın altında.

209
00:10:37,920 --> 00:10:40,540
Biyolojide, mesele konum, konum, konumdur.

210
00:10:40,564 --> 00:10:44,816
Uygun alanlara gider ve
kemik ve kıkırdak oluşturur.

211
00:10:44,840 --> 00:10:46,096
Bu bir.

212
00:10:46,120 --> 00:10:47,656
İlginç bir özellik ise şöyle.

213
00:10:47,680 --> 00:10:50,336
Onları omurgadan alabiliyorsunuz,

214
00:10:50,360 --> 00:10:52,936
laboratuvarda petri kabı içinde
üretebiliyorsunuz

215
00:10:52,960 --> 00:10:54,936
ve kıkırdak oluşturmak için ölüyorlar.

216
00:10:54,960 --> 00:10:57,682
Aşk ve para için kıkırdak ...

217
00:10:57,706 --> 00:10:59,625
Bu hücreler kıkırdak oluşturmak için ölüyor.

218
00:10:59,650 --> 00:11:02,655
Çevreleri özel bir kıkırdakla sarılı.

219
00:11:02,680 --> 00:11:04,296
Onlar aynı zamanda, numara üç,

220
00:11:04,320 --> 00:11:08,496
şimdiye kadar karşılaşabileceğiniz
en iyi tamirciler.

221
00:11:08,520 --> 00:11:09,520
Bu küçük bir kemik,

222
00:11:09,520 --> 00:11:11,840
Kırdığımız ve kendi kendine iyileşmeye

223
00:11:11,840 --> 00:11:13,376
bıraktığımız bir fare kemiği.

224
00:11:13,400 --> 00:11:16,416
Bu kök hücrelere kırığa ulaştı ve nerdeyse

225
00:11:16,440 --> 00:11:19,056
tamamen onardı, sarı-kemik, beyaz -kıkırdak.

226
00:11:19,080 --> 00:11:21,340
O kadar çok ki hücre oluşturdular ki,

227
00:11:21,340 --> 00:11:23,640
eğer florasan bir boyayla onları boyarsanız,

228
00:11:23,640 --> 00:11:24,640
onların acayip bir yapı oluşturduklarını,

229
00:11:24,640 --> 00:11:26,400
adeta hücresek bir yapıştırıcıya dönmelerini

230
00:11:26,400 --> 00:11:28,256
kırığın bulunduğu bölgeye gelmelerini

231
00:11:28,280 --> 00:11:29,280
kırığı tamir ettiklerini ve çalışmayı

232
00:11:29,280 --> 00:11:31,280
bıraktıklarını görebilirsiniz.

233
00:11:31,280 --> 00:11:33,616
Şimdi, dördüncü ve belki de en korkunç

234
00:11:33,640 --> 00:11:37,776
özellikleri ise, bu hücrelerin sayısının

235
00:11:37,800 --> 00:11:42,496
siz yaşlandıkça, aniden, 10 kat, 50 kat azalması.

236
00:11:42,520 --> 00:11:44,096
Ve gerçekten, düşünün bir, ne olur

237
00:11:44,120 --> 00:11:46,976
eğer biz kendimizi bu algısal değişimde bulursak?

238
00:11:47,000 --> 00:11:49,736
Biz ilaç bulmak için yola çıktık,

239
00:11:49,760 --> 00:11:52,256
ama işin sonunda yeni teoriler bulduk.

240
00:11:52,280 --> 00:11:53,496
Ve bir şekilde kendimizi

241
00:11:53,520 --> 00:11:56,136
şu fikri yeniden düşünürken bulduk:

242
00:11:56,160 --> 00:11:59,056
hücreler, organizmalar, çevreler,

243
00:11:59,080 --> 00:12:01,656
çünkü şimdi, kemik kök hücreleri
hakkında düşünüyoruz,

244
00:12:01,680 --> 00:12:05,120
artirite hücresel hastalık olarak bakıyoruz.

245
00:12:05,840 --> 00:12:08,126
Ve sonunda bir sonraki soru
"Organlar var mı?" idi.

246
00:12:08,150 --> 00:12:10,389
Bunu vücut dışında bir organ gibi
inşa edilebilir miyiz?

247
00:12:10,413 --> 00:12:14,256
Travma alanlarına
kıkırdak yerleştirilebilir miyiz?

248
00:12:14,280 --> 00:12:16,256
Ve belki en enteresanı,

249
00:12:16,280 --> 00:12:18,656
yukarı çıkarak çevre oluşturabilir miyiz?

250
00:12:18,680 --> 00:12:21,736
Biliyoruz ki, egzersiz kemikleri
yeniden biçimlendirir

251
00:12:21,760 --> 00:12:24,176
fakat hiçbirimiz egzersiz yapmıyoruz.

252
00:12:24,200 --> 00:12:28,850
O zaman kıkırdağı yeniden yapmak
veya yenilemek adına

253
00:12:28,850 --> 00:12:34,216
kemiği doldurduğunuzu veya
boşaltığınızı hayal edebilir misiniz?

254
00:12:34,240 --> 00:12:36,621
Daha da enteresanı ve de önemlisi,

255
00:12:36,645 --> 00:12:40,096
soru şu ki, bu modeli tıbbın her alanında

256
00:12:40,120 --> 00:12:44,176
uygulayabilir misiniz? İşin temeli,

257
00:12:44,200 --> 00:12:45,640
dediğim gibi öldürmek bir şeyleri büyütmek!

258
00:12:46,280 --> 00:12:49,100
Tabii bu, tıbbın geleceği hakkında nasıl

259
00:12:49,100 --> 00:12:53,640
düşüneceğimizi cevaplandırmaya 
yönelik sorular doğuruyor.

260
00:12:55,040 --> 00:12:57,920
İlacınız hap değil de hücre olabilir mi?

261
00:12:58,840 --> 00:13:01,216
Bu hücreleri nasıl yetiştirebiliriz?

262
00:13:01,240 --> 00:13:04,256
Bu hücrelerin kötü huylu büyümelerini
durdurmak için ne yapacağız?

263
00:13:04,280 --> 00:13:08,176
Kontrolsüz büyüme ile ilgili
problemleri duyuyoruz.

264
00:13:08,200 --> 00:13:10,976
Bu hücrelerin içine büyümelerini engelleyici

265
00:13:11,000 --> 00:13:12,440
intihar genleri koyabilir miyiz?

266
00:13:13,040 --> 00:13:16,530
İlacınız vücudunuz dışında oluşturulan
ve vücudunuza yerleştirilen

267
00:13:16,530 --> 00:13:18,936
bir organ olabilir mi?

268
00:13:18,960 --> 00:13:21,696
Bu, dejenerasyonu durdurabilir mi?

269
00:13:21,720 --> 00:13:23,625
Ya organ hafızaya ihtiyaç duyarsa?

270
00:13:23,649 --> 00:13:28,416
Sinir sistemi hastalıklarında
bazı organların hafızası vardı.

271
00:13:28,440 --> 00:13:30,896
Bu hafızayı nasıl geri aşılayabiliriz?

272
00:13:30,920 --> 00:13:32,736
Bu organları saklayabilir miyiz?

273
00:13:32,760 --> 00:13:35,903
Her bir birey için organ geliştirmek mi

274
00:13:35,927 --> 00:13:38,017
gerekecek ve geri koyabilecek miyiz?

275
00:13:38,520 --> 00:13:41,136
Ve belki daha da karışığı

276
00:13:41,160 --> 00:13:42,970
ilacınız bir çevre olabilir mi?

277
00:13:44,160 --> 00:13:45,816
Bir çevreyi patentleyebilir misiniz?

278
00:13:45,840 --> 00:13:49,296
Bildiğiniz üzere, her kültürde,

279
00:13:49,320 --> 00:13:52,256
şamanlar çevreyi ilaç olarak kullanıyorlardı.

280
00:13:52,280 --> 00:13:54,600
Bunu geleceğimiz için düşünebilir miyiz?

281
00:13:56,080 --> 00:13:59,456
Modeller hakkında çok konuştum.
Konuşmaya modellerle başladım.

282
00:13:59,480 --> 00:14:02,176
Model inşası hakkında birkaç düşünce ile
konuşmamı sonlandırayım.

283
00:14:02,200 --> 00:14:04,296
Bilim adamları olarak bunu yapıyoruz.

284
00:14:04,320 --> 00:14:07,616
Bir mimar model tasarladığında,

285
00:14:07,640 --> 00:14:10,936
dünyayı bir minyatürde göstermeye çalışır.

286
00:14:10,960 --> 00:14:13,856
Fakat bir bilim adamı model geliştirirken,

287
00:14:13,880 --> 00:14:16,404
dünyayı bir metaforda göstermeye çalışır.

288
00:14:17,600 --> 00:14:21,456
Yeni bir bakış açısı bulmaya çalışır.

289
00:14:21,480 --> 00:14:25,600
Öncesi bir ölçek değişimidir.
Diğer ise algısal bir değişimdir.

290
00:14:26,920 --> 00:14:31,110
Antibiyotikler öyle bir algısal değişim

291
00:14:31,110 --> 00:14:35,696
yarattı ki, son 100 yılda
tıbba olan bakış acımız

292
00:14:35,720 --> 00:14:39,640
başarılı olarak değiştirildi.

293
00:14:40,400 --> 00:14:44,816
Fakat, tıpta yeni modellere 
ihtiyacımız var.

294
00:14:44,840 --> 00:14:46,320
İşin özü bu.

295
00:14:47,480 --> 00:14:50,816
Bildiğiniz üzere, dışarda
populer bir mecaz var.

296
00:14:50,840 --> 00:14:54,816
Şimdiye kadar bu dönüştürücü etkiyi

297
00:14:54,840 --> 00:14:56,816
hastalıkların tedavisinde 
kullanmamızın nedeni,

298
00:14:56,840 --> 00:14:59,696
yeterince etkili ilaçların bulunmaması

299
00:14:59,720 --> 00:15:01,080
ve bu kısmen doğru.

300
00:15:02,120 --> 00:15:03,616
Ama belki de asıl neden ilaçlar

301
00:15:03,640 --> 00:15:06,840
hakkında yeterince güçlü düşünemememiz.

302
00:15:08,560 --> 00:15:10,976
Yeni ilaçlara sahip olmanın kulağa

303
00:15:11,000 --> 00:15:14,776
çok hoş geldiği aşikar.

304
00:15:14,800 --> 00:15:19,456
Ama işin özü belki de 3 M'de yatıyor:

305
00:15:19,480 --> 00:15:23,296
Mekanizmalar, Modeller, Metaforlar.

306
00:15:23,320 --> 00:15:24,656
Teşekkürler.

307
00:15:24,680 --> 00:15:31,520
(Alkış)

308
00:15:33,600 --> 00:15:37,016
Chris Anderson: Bu metafor işini gerçekten sevdim.

309
00:15:37,040 --> 00:15:38,576
Nasıl bir bağlantı var?

310
00:15:38,600 --> 00:15:41,736
Ortalıkta bir çok kişileştirilmiş ilaç

311
00:15:41,760 --> 00:15:43,896
tedavisi ve teknolojileriyle ilgili sunumlar var.

312
00:15:43,920 --> 00:15:47,440
Hepimizin elinde bu bilgi var ve gelecekte tedaviler

313
00:15:47,440 --> 00:15:51,856
sizin için özel olacak, genlerine has, bulunduğunuz duruma göre.

314
00:15:51,880 --> 00:15:55,816
Bugün burada sunduğun modele bu uyuyor mu?

315
00:15:55,840 --> 00:15:58,456
Siddhartha Mukjerjee: Çok ilginç bir soru.

316
00:15:58,480 --> 00:16:00,696
Kişileştirmiş terapi üzerinde

317
00:16:00,720 --> 00:16:02,256
gen bilimi bazlı düşündük.

318
00:16:02,280 --> 00:16:04,856
Çünkü gen bayağı baskın bir metafor, yineliyorum,

319
00:16:04,880 --> 00:16:07,856
bugün ki tıpta, bu yüzden genomun

320
00:16:07,880 --> 00:16:11,616
kişileştirilmiş tedaviyi yönlendireceğini düşünüyoruz.

321
00:16:11,640 --> 00:16:14,736
Fakat, tabii ki genom bu uzun zincirin

322
00:16:14,760 --> 00:16:16,510
en altında.

323
00:16:16,510 --> 00:16:22,416
Var olma zincirinin ilk birimi hücre.

324
00:16:22,440 --> 00:16:25,416
Yani, eğer tıbba bu şekilde yaklaşıyorsak,

325
00:16:25,440 --> 00:16:28,256
önce hücresel terapileri 
kişileştirmeyi düşünmeliyiz,

326
00:16:28,280 --> 00:16:31,456
daha sonra organ ve 
organizma tedavileri gelmeli

327
00:16:31,480 --> 00:16:35,296
ve en sonunda çevre için 
kişileştirilmiş terapi geliştirmeyi.

328
00:16:35,320 --> 00:16:38,416
Yani her bir adımda,

329
00:16:38,440 --> 00:16:40,856
bir metafor var, her yerde kamplumbağalar var.

330
00:16:40,880 --> 00:16:43,261
Yani, işin her basamağında
kişileştirilme var.

331
00:16:43,285 --> 00:16:46,176
CA: Yani sen belki ilaç hap değil

332
00:16:46,200 --> 00:16:48,016
hücre olabilir derken, muhtemelen

333
00:16:48,040 --> 00:16:50,170
kişinin kendi hücrelerinden bahsediyordun.

334
00:16:50,320 --> 00:16:51,320
SM: Kesinlikle.

335
00:16:51,320 --> 00:16:53,298
CA: Yani kök hücreye 
dönüştürülmüş hücrelerle

336
00:16:53,298 --> 00:16:54,617
envayi çeşit ilaç veya 
benzeri test edilebilir

337
00:16:54,617 --> 00:16:56,446
ve hazırlanabilir.

338
00:16:57,400 --> 00:16:58,860
SM: Bu bir olasılık değil. Bu bizim şu an yaptığımız.

339
00:16:58,860 --> 00:16:59,816
Bu şu an gerçekleşiyor,
ve evet, yavaş ilerliyoruz,

340
00:16:59,840 --> 00:17:03,576
genomiksten uzaklaşarak değil, genomiksle

341
00:17:03,600 --> 00:17:07,415
hücreler,organlar, ve 
bulundukları çevreler gibi

342
00:17:07,440 --> 00:17:12,175
çoklu-düzene sahip,yarı otonom
ve kendi kendini

343
00:17:12,200 --> 00:17:14,816
yönetebilen sistemleri birleştirerek.

344
00:17:14,829 --> 00:17:16,207
CA: Çok teşekkür ederiz!

345
00:17:16,227 --> 00:17:17,517
SM: Benim için bir zevkti. Teşekkürler!