Değerli Thay, değerli ve sevgili topluluk bugün Haziranın 12'si 2022 yılında ve Assembly of Stars Meditasyon Salonundayız Lower Hamlet'de, Plum Village'da Haziran inzivamızın kaçıncı olduğunu bilmediğim günde ve bir arada olmak büyük bir mutluluk bugün travma hakkında biraz paylaşımda bulunmam istendi Plum Village pratiği travma ile nasıl ilişkilenir? ve travma terapisiyle? ve bu konu üzerinde paylaşım yapmaya davet edilmiş olmam çok güzel çünkü birkaç yıl önce bu mümkün olmayabilirdi demek ki bir Sangha olarak büyüyoruz ve gelişiyoruz artık o kelimeden korkmuyoruz geleneğimizde sıkıca köklenmiş olmak ile öğrenmeye ve büyümeye açık olmak arasında bir denge bulabiliyoruz ve onu güncelleştirebiliyor ve incelikli hale getirebiliyor ve pratiğimizin güncelliğini koruduğundan emin olabiliyoruz ve etkili olduğundan bu yüzden bunu bir tehdit olarak görmemize gerek yok pratiğimizin bütünlüğüne tehdit olarak görmemiz gerekmiyor pratiğin dışında da şeylerin var olduğu ve bunların içeri getirmenin uygun olduğunu sıkıca köklenmiş kaldıkça ve pratiğimizi anladığımız sürece bu yüzden sanırım bana bugün ki niyetimin ne olduğunu soracak olursanız niyetim budur. gerçekten sığınabilelim, Thay'ın bize sunduğu pratiğe ve öğretiye gerçekten sığınma bulabilelim ve aynı zamanda büyümeye devam etmesine izin verelim çünkü Thay her zaman Dharma'nın büyümesine izin veriyordu her zaman yaratıcıydı ve her zaman yeni pratikler getiriyordu bu yüzden eğer biz bunu yapmazsak Thay'ı onurlandırmış olmayız onu muhafaza etmeyi ve olduğu gibi tutmaya çalışırsak o zaman Thay'ın iyi öğrencileri olduğumuzu düşünmüyorum ama her şeyi camdan dışarı atar ve her şeyi değiştirirsek o zamanda Thay'ın iyi öğrencileri değiliz. bu yüzden bir denge olmalı neyi dikkatle muhafaza etmemiz ve korumamız gerektiği ve nerede mütevazi olmaya devam edip gelişmeye alan bulunduğunu bilmeye devam etmek arasında 2009 yılında yirmi bir günlük inzivada Thay'ın zamanımızın ıstırabı hakkında paylaşımda bulunduğunu hatırlıyorum klasik Budizm'de belirli tür ıstıraplardan bahsederler günümüzde artık güncelliğini yitirmiş olabilen tipik olarak doğumun ıstırabı ölüm, hastalık ve yaşlılığın ıstırabından bahsedilir ama belki doğum halen ıstıraba yol açabilir ama ama eskiden olduğundan çok daha güvenli bebek ölümlerindeki oran tüm dünyada büyük ölçüde azaldı çok sevinçli bir şey olabilir bildiğimiz üzere bu yüzden ıstırap sayılmak zorunda değil ölüm Thay'ın bize gösterdiği üzere, hiç ıstırap olmak zorunda değil ve Thay bize aynı zamanda ileri yaşın çok güzel olabileceğini gösterdi Thay bize ileri yaşından büyük keyif aldığını hatırlatıyordu bize çok huzurluydu çok rahattı ve hastalık daha kısa bir zaman önce kolektif olarak hastalığın ıstırabını deneyimledik ve halen bunu deneyimlemekteyiz ve aynı zamanda belki de tıp, ilaca erişim artık daha iyi ve Buda'nın zamanında olduğu kadar savunmasız değiliz hastalığa karşı ve düşünüyorum ki genel olarak uzun bir yaşam deneyimleyebiliriz şanslıysak, oldukça iyi bir sağlıkla bu yüzden sahip olduğumuz en acil tasamız olmayabilir elbette ki halen oldukça zorlayıcı olabilir fakat Thay başka şeyler tanımladı öğretiyi güncellememizi istediği İklim değişikliğine dair farkındalığımızın getirdiği ıstıraptan konuşmamızı istedi bu 2009 yılındaydı şimdi buna İklim Acil durumu diyebiliriz ve iklim endişesi bu yüzden güncellemeye devam etmeliyiz biliyoruz ki değişen iklimimizin ve çevrenin yıkımına dair endişe ve artarak devam etmekte olan hava kirliliği ve doğal alanların tahribatı bir milyona yakın canlı türünün yok olma riski altında bulunması tüm bu şeyler içimizde çok büyük ölçüde endişe yaratıyor farkında olalım ya da olmayalım ve özellikle genç insanlar için bugün büyüyen bu akıllarında olmalı, ve felç edici olabiliyor dehşet verici nasıl bir geleceğe sahip olacağız? Thay 2009 yılında terör hakkında konuşmuştu ve belki bu halen bir tehdit fakat şimdi savaşın yıkımına şahit oluyoruz savaşlar her zaman var oldu eşitsizliğin sebep olduğu ıstırap var yükselişte olan eşitsizlik çok zengin ve çok fakir olanın arasındaki uçurum sadece geçinebilmek için artmakta olan mücadele orada da endişe var, baskı var ayrımcılığın yol açtığı ıstırabın açıkça farkındayız ırksal adaletsizliğin tüm şekilleriyle ayrımcılığın farklı cinsiyetlere karşı ayrımcılık veya cinsel eğilime karşı farklı cinsiyet kimliklerinin tanınmasının redediliyor olması veya bu kimlikleri yok etme girişimi ve onların var olmadıklarını iddia etmek bu ıstıraptır, gerçek travmatik ıstıraptır ve bu yüzden tüm bu şeyleri nasıl ele alacağımızı bilmeliyiz ve pratiğimizin güncel olduğunu kontrol etmeye devam etmeliyiz ve zamanımıza uygun olduğunu bu yüzden sorabiliriz hatta dün birisi bana sordu travma ve ıstırabın arasındaki fark nedir ne de olsa ıstırap daima var olmuştur bu yüzden neden travma hakkında konuşmaya ihtiyaç var bu iyi bir soru ve düşünüyorum ki şunu hatırlamak yardımcı olacaktır travma ve travma terapisi yalnızca bir çerçevedir yani mutlak gerçek olmak zorunda değil çok yardımcı olabilir ama onu ne zaman serbest bırakacağımızı da bilmeliyiz kendimizi anlamanın bir yolu olarak ve dünyayı anlamanın bir yolu olarak bu yüzden travmaya dair farkındalık ve travmanın toplumumuz üzerindeki etkisine dair farkındalık artış göstermiştir, muhtemelen en az birinci dünya savaşından beri büyük büyük babam birinci dünya savaşından geri geldi büyük büyük babalarımdan biri ve deneyimi hakkında konuşamıyordu hatta devlet tarafından deneyimi hakkında konuşması engellenmişti dönen askerler özel bir askeri kampta izole edildi İskoçya'da ve olukça uzun bir süre orada tutuldular topluma dönmelerine izin verilmeden önce çünkü devletin öyle bir korkusu vardı hangi hikayeleri anlatacaklar ve deneyimlemiş oldukları dehşetler bunun sivil itaatsizliğe yol açacağından endişeleniyorlardı bu yüzden İskoçya'da her ne olduysa sonrasında hiç bir zaman hakkında konuşmadı ömrü boyunca ve hatta, onunla hiç tanışmadım ama büyükannem ve babamdan duyduğuma göre neredeyse tamamen donukmuş, çok az konuşurmuş etkileşimden kaçınmaya meyilliymiş ve duygusal olarak çok kapalıymış çok soğuk ve kayıtsızmış ve gerçekten keyif alabildiği tek şey büyüttüğü domateslerine bakmakmış serada, ve orada sevgisini ve şefkatini ifade edebiliyormuş ama insanlara karşı soğuk ve kayıtsızmış. ve o günlerde onun deneyimine bombardıman şoku deniyordu bombaların sürekli patlamasını duymak ve sürekli duyulan havaya uçurulma korkusunun sinir sistemine ve beyinde bir tür karışıklığa sebep olduğu düşünülüyordu. ama doğru şekilde anlaşılamadı ve büyük ölçüde rededdildi çünkü devlet halen insanların savaşa gidebilmesini ve dönen askerlerin bakımı için az kaynak vardı bu yüzden ıstırapları çoğu zaman görmezden gelindi ve bu devam etti ikinci dünya savaşı Vietnam'dan Kore'den dönen askerler hatta Irak ve Afganistan'dan bile ve yavaşça ancak belki özellikle Vietnam'dan gelen asker nesliyle Amerikaya örüntüler belirmeye başladı ve fark etmeye başladılar ki sanki fazla gelen bir ıstırap donabiliyor sinir sisteminin içerisine ve insanları saplanmış bırakır ve yaşamdan kopuk ve hakkında daha fazla şey öğrendikçe hakkında anlamaya başladığımız şey, sinir sistemimizin fazla gelen tehdit ve tehlike ile baş etmek için yalnızca birkaç yola sahip olduğu ve hepimiz temelinde aynı sinir sistemine sahibiz şu anlamda tehdit ne olursa olsun sinir sisteminin tepkisi ancak birkaç şekilde olabiliyor ister trafik kazası olsun ya da saldırı hatta duygusal istismar veya savaş ya da korkunç bir kazaya şahit olmak veya ona benzer bir şey sinir sisteminin yapabileceği şeyler sayılıdır ve sorabilirsiniz, dün arkadaşımın sorduğu gibi neden Buda bundan bahsetmedi neden bu yeni bir fenomenmiş gibi görünüyor? ve bu kısmen bilim insanların hakkında öğrendikleri ve araştırdıkları konu örneğin gördükleri vahşi hayvanların travma yaşamadıkları bu çok ilginç donmazlar yani saldırıya uğramış olan bir geyik bir yırtıcı hayvan tarafından ya da bir antilop bir aslanın saldırısına uğradığında bir daha aslanla karşılaştığında donmaz çünkü donarsa yenir halen kaçabilmeye ihtiyacı var saplanıp kalamaz o fazla gelme halinde ve bu yüzden bilim insanlarının gözlemlediği üzere vahşi doğadaki hayvanlar yaşamlarını tehdit eden bir olayla baş ederken ve hayatta kalmayı başarırken fark ettikleri şey hayvanın tehlike geçtikten sonra ayağa kalkıp titremeye başladığı tüm bedeninde bu titreme bütün bedeninden geçer ve sonrada başını kaldırır ve etrafına ufka doğru baktığını ve yönünü tespit ettiğini ve sonra da gayet iyi bir şekilde yürüyüp gittiğini travmaya uğramadan öyle görünüyor ki vahşi hayvanlar halen hatırlayabiliyor halen doğal, kalıtsal olarak bir erişime bir yola sahipler travmatik olayları ve yaşamı tehdit eden durumlarla baş edebilmek için ve bir şekilde sanki biz bu kabiliyeti kaybettik gibi görünüyoruz ama ona sahiptik ve aslında ona sahibiz ve aynı bilim insanları bu fenomeni araştırmış olanların gözlemlediği yerli toplumlarda, kabile toplumlarında halen bu zekaya sahip oldukları onlar baş etmeyi biliyor travmayla, ve muhtemelen biz de biliyorduk çok ta uzun olmayan bir zaman öncesinde daha sıkı bir bağlılığa sahip toplumlarda yaşadığımızda halen kesintiye uğramamış manevi geleneklere sahip olduğumuzda ve ritüeller ve atalarımızdan aktarımlar bir toplum olarak bir araya gelebiliyor ve dans edebiliyor ve şarkı söyleyebiliyor ve arınabiliyorduk bilirsin ateşin etrafında dans etmek bunu romantikleştirmek istemiyorum ama öyle görünüyor ki birçok toplumda bu halen mümkün ve halen titremeyi görürsün ve insanlar halen kendini kaybetmemiş ve travma tarafından felce uğramamış görünüyor öyleyse, biz bunu neden unuttuk? bunun birçok sebebi var bedenimizden giderek artan kopukluğumuza bakabiliriz bedenlerimize yabancılaşmamız toplumumuzdan kopmuş olmamız atalarımıza özgü pratiklerimizden kopmuş olmamız ve bilgelikten ve zekadan ve aslında daha ilginç olan soru şu bununla ilgili ne yapabiliriz? nasıl yeniden öğrenebiliriz travmanın sistemimizde ne yollarla kaldığını ve bunu nasıl çözeceğimizi bunu anlamamızın önemli olduğuna inanıyorum ve Thay sinir sisteminin nasıl işlediğini öğrenmemiz konusunda ısrarlıydı Pratiğimiz bedenlenmiş bir pratik ve neyin olabileceğini bilmemiz gerekiyor çok yardımcı olacak çerçevelerden biri sinir sistemimizin farklı kollarını anlamak olacaktır bir çoğunuz bunu zaten biliyordur sempatik sinir sistemimiz var ve parasempatik sinir sistemi sempatik olan savaş ya da kaç moduna girdiğimizde aktive olandır kan uzuvlarımıza gitmeye meyilli olur çok hızlı koşabiliriz savaşmaya hazırız ve kan sindirim sistemimizden çekilir ve gövdeden hızlı nefes alıp vermeye ağızdan solumaya meyilli oluruz çok hızlı bir şekilde çok enerji sarf etmeye hazır halde oluruz ve hayatı tehdit eden bir durumda yapacağımız ilk şey budur veya hayatı tehdit edici olarak algıladığımız bir durumda gerçekte hayatı tehdit edici olması gerekmez. yalnızca aşırı olarak deneyimlediğimiz bir durum aşırı tehlike aşırı tehdit. terlemeye başlayabilirsin, aniden nefesin hızlanır kalbin çok hızlı atar bir adrenalin patlaması yaşarsın ama belki de tehdit aslında yaşamsal değildir belki yalnızca nezaket göstermeyen birisidir birisi sana sertçe konuşuyordur ama tepkin sanki bir boz ayının saldırısına uğramış gibi bunu yalnızca fark edebilmek iyidir sinir sistemimizin nasıl aşırı uyarılıma geçtiğini fark etmek savunmaya hazır korumaya hazır bazen doğru tepkidir bazen doğru tepki değildir bedenimiz elindekilerle en iyisini yapmaya çalışıyor ve zihnimizle fark ederek ona yardımcı olabiliriz a ben hayatı tehdit eden bir durumda değilim gibi a bu insan gerçekten ıstırap çekiyor çok öfkeli ve sinirli ama ben iyiyim hayatım tehlikede değil ne güzel rahatlayabilirsin ve parasempatik sinir sistemini harekete geçirmiş olursun sinir sisteminin diğer kolunu bazen dinlen ve sindir olarak ta adlandırılan bu vagus siniri tarafından denetlenir sanırım bu bedendeki en uzun sinirlerden biri kendimizi güvende hissettiğimiz zaman aktif olur rahatlayabildiğimizde nefesimiz yavaşlayabilir sindirim sistemimize enerji verebiliriz kaslarımız hepsi rahatlayabilir aynen şu anda olduğu gibi bu çok güzel parasempatik sinir sistemini etkinleştirebilirsin ve bunu etkinleştirmenin yollarından biri dikkatimizi nefesimize vermektir burundan nefes almak gülümsemek yer ile temasımızı hissetmek duyularımızın farkına varmak tenimizin üzerindeki hava güvende olduğumuzu hatırlamak ve fark etmek bu harikulade bir şey hatta etrafına bakabilirsin soluna bak sağına bak ve tüm bu harika insanlara bak onlara gülümseyebilirsin onlar sana gülümseyebilir nezaket dolu insanlarla çevreli olduğumuzu tanımak harikuladedir şefkati destekleyen ve besleyen bir toplulukta olduğumuzu tolerans, saygı, sevgi bu çok iyi hissedebilir ve bizim rahatlamamıza izin verir ve gerçekten rahatlamaya ihtiyacımız var bu yüzden sinir sistemimizi nasıl düzenleyeceğimizi öğreniyoruz kendimizi nasıl yatıştıracağımızı memeliler olarak inanılmaz bir kapasiteye sahibiz birbirimizi yatıştırmaya nezaket dolu bir bakışla bir gülümsemeyle, nazik bir dokunuşla bu harika birbirimizi yatıştırabiliyoruz ve kendimizi yatıştırabiliyoruz nefesimizin farkına vararak ve etrafımızın güvenli olduğunu fark ederek bizi çevreleyen güzelliği hatırlayarak ağaçları, üstümüzdeki gökyüzünü altımızda yeryüzünün muhteşem mevcudiyetini bizi destekleyen, bizi besleyen, devamımızı sağlayan kendimize Çan'ın sesinden keyif almaya izin verebiliriz eğer aşırı tehlike durumunda ne olduğu hakkında düşünecek olursak eğer fazla geliyorsa, eğer durum bizim için fazlaysa fiziksel olarak gücümüz yeterli değilse tehdide karşı çıkmak için bu biz çok küçüksek olabilir, çocuk isek genel olarak savaşmamız mümkün olmayacaktır hatta kaçmamız bile mümkün olmayabilir ve bu bir trafik kazasında da olabilir bir yetişkin olarak bile bir arabayla savaşamazsın istediğin kadar güçlü ol bir arabayı durduracak güçte olmayacaksın yapabileceğimiz bir sonraki şey donmaktır, ölü taklidi yapmaktır bu parasempatik sistemin aşırı uyarılmasıdır dinlen ve sindirden sonra donmaya geçer aşırı yüklendiğinde ve bu da bazı durumlarda çok etkili bir hayatta kalma stratejisidir çoğu etoburlar, yırtıcılar bir kadavra yemeği sevmez çünkü bunun onları hasta edebileceğini biliyorlar bu yüzden sıkça bir hayvan kaçamayacağını fark ettiğinde bir sonraki yapacağı şey kendini yere atmak ve ölü taklidi yapmaktır ve bu olağanüstü ve hakkında filmler izleyebilirsin aslanın veya kaplanın bazen yaklaşır ve koklar ve onu orada bırakır çünkü zaten ölmüş olan bir şeyi yemeye karşı bir tiksinti duyar bu yüzden ölü taklidi yapmak işe yarayabilir ve bu sinir sistemimizin yapabileceği bir sonraki şeydir ama bazı durumlarda çok etkili olmayacağı açıkça bellidir trafik kazalarında ölü taklidi yapmak işe yaramaz duygusal şiddet ve istismar durumlarında pek etkili olmaz ama elimizdekiler bundan ibaret ve bedenimiz buraya gider bu yüzden travma ile olan şey eğer bunu titreyerek atamıyorsak eğer erişimimiz yoksa o kalıtsal yetiye travmayı hızlıca ve etkin bir şekilde işleme almayı toplumumuzla, dostlarımızla eğer şoku baskılamayı denersek ve titreme tepkisini ve böyle oluyor sağlık ekipleri öyle eğitiliyor ki eğer birisinin ambülansta bir trafik kazasından sonra titremeye başladığını ve şoka girdiğini görürlerse ona yatıştırıcı verirler toplumumuzda titreme tepkisinden korkuyoruz ve onu baskılamaya meyilli oluruz çünkü belki kalp krizi veya felç geçirirler diye düşünürüz belki bir atak geçiriyordur ve onu durdurmalıyız çünkü tehlikeli yani unuttuk bunun belki de, bedenin doğal bir hareket etme şekli olabileceğini enerjiyi sistemin içinden geçirmeye yarayan bunu büyük ölçüde unutmuş olduğumuz için ve travmayı işleme almak için var olan kalıtımsal süreçlere artık erişimimiz olmadığından sinir sistemi bir yere saplanıp kalabiliyor gibi ya aşırı çalışıyor halen savaş ve kaç modunda halen her şeyi bir tehdit olarak görüyor şimdi her şeyi bir tehdit olarak algılıyorsun veya çok kolay tetiklenebiliyorsun tehdit algılamaya yönelik beden çok hızlı bir şekilde o moda girebiliyor savaş ve kaç moduna bunu kendimizde nasıl tanıyabiliriz? ve birbirimizde kendini çok yüksek, gergin enerji olarak gösterebilir yüksek bir gerginlik seviyesi olarak kolayca paniğe kapılırlar veya sürekli olarak kuşku duyarlar buna hiper tetikte olma diyebiliriz her zaman tetiktesin bir ses duyarsın yerinden zıplarsın duygusal patlamalar olabilir sürekli olarak tetikte olma algısı mevcut rahatlamakta zorluk, uyumakta zorluk çekebilirsin sindirmekte güçlük çekebilirsin kolaylıkla öfkelenir veya düşmanlık duyarsın ve agresivite bu tabi ki her zaman öyle olduğun anlamına gelmiyor ama kolayca tetikleniyor muyuz bunu fark etmeliyiz ara vermeye davet edildim konuşmacılar dışarıda yeniden düzenlenebilsin diye harika bir yağmur aramız var Çan'ın sesini dinleyebiliriz içeri dışarı derin yavaş sakince gülümseyerek mevcut an harika an ne güzel, acele etmemiz gerekmiyor çok önemli sinir sistemimize neler olabileceği hakkında konuşurken sürekli olarak kendimize dönmeli ve bu bana nasıl hissettiriyor diye sormalı ve bu şeylerden bazılarını kendimizde tanıyorsak utanç hissetmemek önemlidir ya da bir şey yanlışmış gibi aslında sinir sistemimiz çok zekidir ve bu harika sinir sistemimiz bizi hayatta tutmaya yardımcı oluyor bizi hayatta tutmakta yardımcı oldu halen buradayız hepimiz hayatta kalanlarız ve eğer bu şeylerden bahsediyorsam bu bizim fark etmemiz kendimizi daha iyi anlamamız için birbirimizi daha iyi anlamamız için ve korkmamamız için sinir sistemimizin gidebildiği yerlerden ve nasıl düzenleyeceğimizi bilmek nasıl gözeteceğimizi o enerjilerle nasıl dost olacağımızı bilmek kendimizde ve birbirimizle dostlarımızla, ailemizle, iş arkadaşlarımızla ve Sangha üyelerimizle bu yalnızca mindfulness fark etmek belirli durumlarda bize ne oluyor ne kadar hızlı tehdit alında hissedebildiğimiz ve bu rahatsızlık, kendimizi aşina olmadığımız bir durumda hissetmek rahat hissetmemek ne yapmaya meyilli oluruz spektrumun bir tarafında aşırı tetikte olmaya meyilliyiz çok tetikte ve sistemimizin diğer baş etme yolu donmamız gerektiyse hayatta kalabilmek için tehdit edici her ne olmuşsa o zaman sistemimiz o modda saplanıp kalabilir belli bir yere kadar büyük veya küçük ölçüde ve bu alışkanlık haline gelmiş bir tepki olabilir rahatsızlık veya tehdit durumlarına karşı kapanırız bunu kendimizde nasıl tanıyabiliriz ve birbirimizde? sıkça kendimizi uyuşmuş hissedebiliriz sosyal durumlardan ve aşina olmadığımız durumlardan geri çekiliyor olabiliriz fiziksel duyumsamalarımızdan kopuk hissedebiliriz veya hiç bir şey hissedemeyebiliriz insanlar inzivalarda duygularınla temasa geçmek hakkında konuştuklarında bu bazı insanlar için çok gizemlidir ne demek istiyorsun ben hiç bir şey hissetmiyorum belki yalnızca uyumak isteriz çokça kendimizi çok halsiz hissedebiliriz depresyon olarak ortaya çıkabilir düşük mod düşük enerji düşük motivasyon bazen bu tekdüze duygulanım olarak adlandırdığımız şekilde ortaya çıkar bunun anlamı çok az duygusal tepkin olur her zaman biraz boş görünürsün otomatik pilotta olabiliriz zamanın büyük çoğunluğunda ve erişilmez duygusal olarak erişilmez ve bu hepimizin başına gelebilir arada bir, bazen daha çok bazen daha az bunun bir potansiyel olduğunu gidebildiğimiz bir yer olduğunu bilmek iyidir tehdit veya rahatsızlık durumlarının bizi buraya itebildiğini ve bu eğilimi ne kadar tanırsak onu o kadar sevebiliriz ve ona hassasiyetimizi ve kabul sunabiliriz ve kendimize duygusal tepkilerimizi düzenlemenin yollarını bulabiliriz sinir sistemimizi düzenlemek için kendimizi bu iki aşırı ucun arasındaki alana geri getirebilmek bu gerçekten aslında bir nevi derin mindfulness alışkanlık halini almış tepkilerimizi bilmek tehdit veya rahatsızlık durumlarına verdiğimiz ve arada dengenin bulunduğu bir alan vardır sempatik ve parasempatik uyarılmanın arasında sempatik sinir sistemine ihtiyacımız var sempatik sinir sistemi kötü değil biraz kas tonuna biraz enerjiye biraz canlılığa ihtiyacın var kendimizi matlaştırmak uykuya dalmak için burada değiliz dinginliği pratik ediyor olabiliriz ancak dinginlik çok dinamik olabiliyor yaşam dolu, canlılık dolu berraklık dolu bu Sangha'da farkında olabileceğimiz bir şey birbirimize pratiğe ve Sangha'ya sığınmaya yardımcı olurken ister keşişler topluluğunda ister halk topluluğunda olsun buradaki herkes muthemelen bir Sangha kolaylaştırıcısı olmuştur ve topluluğumuzda bir risk var o düşük uyarılımın, tekdüze duygulanımın aşırı derecede pasif olmanın yanlışlıkla çok derin pratik olarak algılanabilir bilmemiz gerekiyor sırf biri sürekli olarak gözleri kapalı bir şekilde oturuyor diye bu pratik yaptıkları anlamına gelmiyor ve bu bazen bizim için de geçerli olabilir bu yüzden bilmeliyiz nasıl tanıyacağımızı Thay'ı düşündüğümde Thay çok dingin olurdu çok sessiz ama göz göze gelirsen wow öyle bir canlılık bir duruma tepki vermekte öyle hızlı mutlak sessizlikten bir espiri patlatmaya ve herkesi güldürmeye geçebiliyordu bütün topluluğu rahatlatırdı ve diğer ucu düşünürsen, yüksek uyarılımda yüksek tepkide olma potansiyelini hatırlıyorum bir seferinde bu alanda oturuyordum ve salonun arkasındaki plastik sandalyelerden biri aniden çatladı ve çöktü üzerinde oturmakta olan kişiye talihsiz bir şekilde ve salonda oturanların çoğu şöyle yaptı ve büyük bir tepkileri oldu kolektif bir tepki ve Thay bir kartal gibiydi burada oturuyordu ve gözleri anında sandalyenin çöktüğü yere gitti ve hiç bir şey yoktu durgun bir su birikintisi gibi tepki yok ve bu ölçülebiliyor, uzun süredir meditasyon yapanlar üzerine yapılan bilimsel araştırmalarda şaşırtıcı uyarıcılara nasıl tepki verdiklerine dair ve küçük bir tepki oluyor fakat toparlanma süresi çok ama çok hızlı kendilerini kaybetmiyorlar paniğe kapılmıyorlar neredeyse anında dinginliğe dönebiliyorlar birkaç çerçeve sunabilirim bize yardımcı olabilecek çünkü zaman çok hızlı akıyor bir anlamda travmaya duyarlı mindfulness hakkında öğreniyoruz travma bilinçli mindfulness bu tanışık olmamız gereken çok önemli bir terim halini alıyor ve kendimize bir topluluk olarak sorabiliriz pratiğimiz travma bilinçli mı? travmaya duyarlı mıyız? risklerin farkında mıyız bugün online mindfulness'ın verebileceği potansiyel zarar üzerine birçok makale bulabilirsiniz pratiğin, meditasyon pratiğinin ve topluluk olarak bize de sorular gelmeye başladı insanlar bize geliyor ve diyor ki meditasyon yapmak istiyorum ama bu makaleleri okudum ve çok ürkütücü geliyor belki meditasyon benim geçmişime sahip olan birisi için iyi değildir geçmişimde travmam olabilir meditasyon beni tümüyle kendime dair takıntılı mı yapacak, panik ataklar geçirip endişe mi duyacağım ve kişilik kopukluğu duyacağım episodlar mı geçireceğim bu soru bana soruldu kolektif olarak buna nasıl tepki vereceğimizi bilmeliyiz benim için cevabı biraz.. pratiğimiz travma bilinçli mi bazen olabiliyor travma bilinçli değil mi? bazen tehlikeli mi? bazen, belki genelde değil, genel olarak Thay'ın inzivalarımızı oluşturma şekli Sangha pratiğimiz çok ama çok güvenli ama neden güvenliği olduğunu bilmek önemli ve bizi koruyanın ne olduğunu bilmek potansiyel risklerden, çünkü o zaman çerçeveye sahip olduğumuzda bu güvenin yeteri kadar bulunmadığı zamanın farkında olabiliriz ve ona nasıl vurgu yapılabileceğini ve nasıl tekrar oluşturulabileceğini bü yüzden tahtaya bir şeyler yazalım tolerans penceresi yazdım bir anlamda bundan zaten bahsediyordum sinir sistemimizin aşırı uyarılmaya gidebildiğini biliyoruz bu sempatik sinir sisteminin etkinleşmesi ya da aşırı düşük uyarılıma girebilir bu da kapanma, donma tepkisidir ve bu çerçeve tolerans penceresi Dan Siegel tarafından tanıtılmıştır karmaşık sistemlerin enerji ile nasıl baş ettiklerini anlamak için ve sonra da insan sinir sistemine uyarlandı ve fikir şu aşırı yüksek uyarılma ve aşırı düşük uyarılma arasında bir dengeli halin bulunduğu parasempatik ile sempatik uyarımın arasında yer alan bir denge ve bu aynı zamanda, nörobilimin bir kolu polivagal teorisini tanıttı bu tartışmalı, herkes bunun doğru bir analiz olduğu konusunda hemfikir değil fakat bilim insanı Stephen Porges bu teoriyi tanıtırken vagus sinirinin bedenin önüne ait bir kolunun olduğunu ve arkaya ait bir kolunun olduğunu söyler ve araştırmasına göre önde bulunan frontal vagus siniri sosyal etkileşimi düzenliyor ona göre sosyal etkileşim bu orta alanda kalabilmek için çok önemli ve ona göre vagus sinirinin arkaya ait dorsal kolu sistemimizin dinlen ve sindir ve kapanma potansiyelini düzenliyor bu çerçevelerin herhangi birinde takılı kalmak mecburiyetinde değiliz ama onların farkında olmak yardımcı olabilir yararlı olabilirler fakat bu bilimin henüz çok yeni olduğunu hatırlamalıyız kısa zaman önce öne atıldı ve yanlış olabilir veya halen geliştirilebilir bu yüzden pratiğimizi ve geleneğimize böyle bir çerçeve ile yaklaştığımızda eşitlik bileşiğine karşı temkinli olmalıyız çünkü pratiğimiz zamana karşı dayanaklılığını kanıtladı 2500 yıldan uzun bir süre Budist öğreti işlevselliğini sürdürdü çok iyi bir şekilde, ve bu teori çok yeni ve bizim pratiklerimiz kadar iyi test edilmiş olmayabilir aynı zamanda üstünlük kompleksine düşmek istemeyiz ya da fazla kibirli olup en iyi pratiğin bizimkisi olduğunu düşünmek bu da bir tuzak olurdu ama şöyle olabilir, Sangha'da kök salmaya başladığımızda ve bir uygulayıcı olarak yolculuğumuza başladığımızda bazen bir şeyin bizim için işlevsel olmadığını bulabiliriz kendimizi saplanmış hissederiz ve o zaman atlayıp ah pratik işe yaramıyor demek çok kolaydır başka bir şeye ihtiyacım var farklı bir şeye ihtiyacım var ve bu çok normaldir çünkü içimizde çok sabırsız olan bir şey var hızlı onarım istiyoruz ve pratik ile etkileşime girebilmek için bile çokça sabra ihtiyacımız var çokça inada belki de çokça kararlılığa çünkü pes etmek ve başka yere bakmak çok kolaydır benim yapmayı tercih ettiğim şey Thay'ın bize öğrettiği pratikte tümüyle köklenmiş kalmak ama bu pratiğin zenginleştirilme olasılığına açık kalmak ve büyütülmesine travmaya duyarlı mindfulness'ten bahsettiğimiz zaman bize sunulan beş prensip vardır ve ilki pencerede kalmaktır tolerans penceresinde kal ve ilginçtir çünkü bu aslında hedef değildir öyle değil mi, ama onu nasıl yapacağımızı öğrenmemiz lazım çünkü bazı durumlar vardır ki tolerans penceremizin genişlemesine izin vermemiz gerekir, biraz da olsa rahatsızlığa giriş yapabilmek için ve bununla barışık olmak kendimize izin vermek acımızı tanımaya, hüznümüzü, öfkemizi, pişmanlığımızı orada olmasına izin vermek yani her zaman tümüyle rahat olmak zorunda değiliz eğer yalnızca rahatlık alanımızda kalırsak tolerans penceremiz darlaşacaktır ve genişlemesini istiyoruz pencerede kalmakla ilgili nokta orada her zaman kalıyoruz anlamına gelmiyor o pencerede nasıl kalacağımızı biliyoruz anlamına geliyor peki bunu bir Sangha olarak nasıl yaparız? pek çok yolu olduğunu düşünüyorum Dharma paylaşımını düşünebiliriz Dharma paylaşımı ortak-düzenleme için sahip olduğumuz çok önemli bir pratiktir eğer kırılgan hissediyorsan ve kolayca tetiklenebilir, ama bu pratikte deneyim sahibi olan insanlarla çemberde oturursan ve birisinin ıstırabı paylaştığını görürsen ve seni tetikliyorsa ve şöyle hissediyorsan hayır bu benim için çok fazla şimdi kendi travmama girerim benim için travma dolu şeyleri yüzeye çıkartacak bu benim için iyi değil bu tehlikeli bir durum ama o an kolaylaştırıcına bakarsın ve onun -umarım ki- tetiklenmediğini fark edersin onlar halen pencerelerindeler duygusal olarak kapanmış değiller halen açık, şefkat dolu, nezaket dolular paniğe kapılmıyorlar, aşırı yüksek uyarılıma maruz değiller birisi ıstırap paylaşmaya başladığı an aceleyle Çan'ı davet etmiyorlar bu olabilir, ıstıraba alerjimiz olabilir veya bir korku duyuyor olabiliriz çünkü bazen ne yapacağımı bilemem birisi derin ıstıraba girdiğinde bu yüzden hemen Çan'ı davet et bir şarkı söyleyin Dharma kolaylaştırıcıları var bunu bölebilecek ıstırap mı aman çok ağır çok ağır diyerek bir şarkı şöyle mutlu mutlu her şey yolunda niyet iyi ama belki de en maharetli yol değil bu yüzden korkusuz olmalıyız ıstırabın karşısında, ve bunun yapmanın tek yolu kendi ıstırabımızla karşılaşmış olmaktır ve kendi ıstırabımıza karşı da korkusuz olmalıyız iyi bir kolaylaştırıcının bulunduğu durumda ve en azından bazılarının pratiklerinde sağlam oldukları bir çemberde fark edeceğiniz şu olacaktır dur bir dakika ben paniğe kapılıyorum ya da ben kapanıyorum ya da ben kopuyorum ama onlar değil ve böylesine sosyal varlıklar olduğumuzdan birimizi aynalarız ve bir iki üç dört kişi bulunuyorsa grupta kendini kaybetmeyen, dinleyebilen açıklıkla, nezaketle, şefkatle o zaman şöyle yapabilirsin a belki de bu tehlikeli değil ve senin sinir sistemin onların sinir sistemi tarafından düzenlenir ortak-düzenleme yaparız ve bunu sürekli olarak yapıyoruz şu anda bunu yapıyoruz güvenli bir çevrede bulunarak kendilerini kaybetmeyen insanlarla bu bizim kendimizi kaybetmememize yardımcı olur bu çok güzel yürüyüş meditasyonu ortak-düzenlemedir gerçekten adımlarında mevcut olan birisini gördüğünüzde gerçekten varmış, gerçekten evinde hiç bir şeyin arkasından koşmayan yaşamın mucizeleriyle temasta olan bu harika bir davettir sinir sistemini o aynı kanala ayarlamak için bu çok doğal bir şekilde olur, çabasızca ve Thay'ın bizim için tasarladığı buydu ve çok ilginçtir, bazı insanlar inzivalarımıza gelir ve derler ki a bu yeterince derin değil kendi başıma pratik yapmayı seviyorum ve bu yüzden yürüyüş meditasyonunu atlarlar ben yalnız başıma yürüyüş meditasyonu yapacağım derler, ormanda bu çok kısa bir zaman önce oldu a yok ben Sangha'yla oturmayı sevmiyorum kendi başıma oturmayı seviyorum ve inzivaya geldiğimde uzunca oturmayı severim bu yüzden Dharma konuşmasına katılmayacağım ben yalnızca oturma meditasyonu pratiği yapmak istiyorum Plum Village'a geliyorlar ama Plum Village'a gelmeden Plum Village'i atlıyorlar çünkü Plum Village bir yer değil Plum Village yapılan pratiktir, Sangha'dır ve biz de bazen bunu yaparız sunulana direniyor, ret ediyoruz ve daha iyisini bildiğimizi sanıyoruz bu yüzden alçakgönüllü olmak iyidir ve kalbimizde biraz açıklık bırakmak Thay'ın bize sunduklarına karşı en azından şu soru bulunsun sizde belki Thay doğru bir noktaya değiniyor belki en azından deneyin tüm kalbinle dene sosyal etkileşim aracılığıyla bolca ortak-düzenleme yer almakta ve bu sosyal etkileşim konuşmak olmak zorunda değil çok sessiz olabilir birisinin bilinçli farkındalıkla yemeğini keyifle yemesini izlemek olabilir gerçekten yediklerinden keyif alan, bilinçli farkındalıkta birisinin bulaşıklarını yıkarken görmek olabilir nihai boyutta kaçımız bunu gerçekten yapıyor? kaçımız bunu hala yapıyor? yoksa konuşuyor muyuz bulaşık yıkama sırasında bulaşıklarımızı yıkarken travmaya duyarlı mindfulness'in ilk prensibi pencerede kal ya da pencerede nasıl kalındığını bil tam olarak aynı şey değil bakın bu pencere öyleyse kendimize şunu sorabiliriz bir topluluk olarak, pencerede nasıl kalınacağını biliyor muyuz? evet pencerede kalmamıza yardımcı olacak pratiklerimiz var mı? kesinlikle her zaman pencerede kalıyor muyuz? hayır pratiklerimiz daima işe yarar mı? hayır yanlış ta gidebilir ama bu çerçeveye sahipsek tekrar bakmak güzeldir burada ne yaptığımıza ve burada sunulanlara ve bunu yapmamıza nasıl yardımcı olduğuna bu bize daha da çok inanç verebilir Thay'ın bize sunduğu pratiğe dair sunulan ikinci prensip dikkatimizi başka yere yöneltebilmek istikrarı desteklemek için başka bir çerçevede, çoğunuzun muhtemelen bildiği somatik deneyimleme çerçevesinde bu muhtemelen salınım olarak adlandırılır bizim pratiğimizde doğru gayret olarak adlandırılır tam olarak uyuşmaz fakat bu ne anlama gelir istikrarı desteklemek için dikkatimizi başka yere yöneltmek anlamı şu dur çok fazla geldiğinde bunu biliriz hepimiz ıstırabımızı anlama isteğine sahibiz ve dünyanın kolektif ıstırabını anlamaya ama şunu da biliyoruz ki bazen ıstırabımızla temasta olmanın kendisi bile fazla gelebilir eğer yara fazla tazeyse veya fazla derinse veya fazlasıyla uzun bir süredir oradaysa öyle olabiliyor ki ona ne zaman dokunsak farkındalığımızı tamamen kapsar aciz bırakılmış hissederiz gerçekliğimizi devralabilir ona flash back (geçmişe dönmek) deriz ve bu istemsiz gerçekleşebilir ve fazla gelebilir ve bu bana oldu ve ne yapacağını bilmek çok zordur çünkü o koşul altında belli pratikler daha önceki kadar iyi çalışmayabilir bu yüzden bu bana olduğunda oturma meditasyonu yapmak çok zorlaştı hatta imkansızdı, gözlerimi kapatamıyordum gözlerimi kapattığımda geçmişten görüntüler gelirdi ve devralırdı travmanın akla gelişi çok hamdı, aniydi, bilincimden fışkırarak çıkıyordu çocukluğumda farkında olmadığım bir şeydi birden ortaya çıktı, çok güçlü ve biraz zorluk çekiyordum tam olarak ne yapacağımı bilmiyordum manevi kardeşlerimden destek istedim fark ettim ki bir rehber olarak rolüme devam etmem çok zor olacaktı yeni adayların rehberliğinde kendimi fazla hassas, fazla kırılgan hissediyordum ve düşünüyorum ki eğer bu rolde devam etseydim potansiyel olarak benim için çok zarar verici olacaktı bir koşulda mış gibi yapacaktım iyi olduğumu rehberlik edebileceğimi istikrar ve destek sunacaktım içimdeyse kendimi parçalara ayrılmış hissediyordum yönünü kaybetmiş, kırılgan bu yüzden manevi kardeşlerime gittim ve bu rolden geri çekilmeyi istedim ve zaman verilmesini, kırılgan olmak için ve dağılmam için kendime izin vermek için ve bunu yapmaya iznimiz var bunu yapabilirsin bunu yapmak çok zordur çünkü sıkça travmayla birlikte gelen özellikle erken çocukluk travmalarında fazla gelen utanç duygularıdır bu yüzden bir Sangha olarak ta kabiliyetli olmalıyız birisi bize bir koşulla geldiğinde utançlarına utanç eklememe konusunda onları kötü hissettirmemek konusunda ve dürüst olmalıyız, bazen bunu yaparız bazen tepkimiz, neyse pratiğini arttırmalısın gerçekten pratik yapıyor olsaydın böyle ıstırap çekmezdin böyle bir şey duydum ve bu tepki ne yapacağımızı bilme yoksunluğundan gelir ve nasıl yardım edeceğimizi bilmemek bu yalnızca bir refleks o tepkiye karşı da şefkat gösterebiliriz ne yapacağımızı bilmemek te olabiliyor ve bunu kabullenmek daha iyi olurdu ve merak duymak çünkü o pratiğe devam daha fazla otur git pratik yap bir anlamda bu kapanmaktır duygusal olarak erişilemez olmak nezaket dolu değildir, şefkat dolu değildir geleneğimizde harika bir Dharma öğretmeni bulunur Jo-Ann Rosen o da bunun hakkında öğretiyor fakat bunu tolerans penceresi olarak adlandırmıyor, fırsat penceresi olarak adlandırıyor ve bunun çok güzel olduğunu düşünüyorum çünkü yalnızca her şeye tolerans göstermekle ilgilenmiyoruz ama fırsat penceresi meraklı olabileceğimiz yerdir burası farkındalık sahibi olabileceğimiz yerdir açık olabileceğimiz şefkat dolu olabileceğimiz kapandığımızda şefkat dolu değiliz eğer aşırı uyarıldıysak kuşku duyarız, tehdit hissederiz o da şefkat dolu değildir, meraklı değildir, nezaket dolu değildir ne mutlu bana ki manevi kardeşlerim çok şefkat dolu, çok merak dolu nezaket doluydu ve bana bolca alan sundular ve sana nasıl destek olabilirz neye ihtiyacın var dediler benim acelem vardı yaşamımdaki bu aksaklıkla bu travma patlamasıyla baş etme konuşunda onu geri koymak istiyordum onu anlamak, dahil etmek, hızlıca ve bu kültürümüzde özdeşleşebileceğimiz bir şeydir, bu meyil, biz batı eğitimli insanlar olarak Budist geleneğine yaklaşımda bulunduğumuzda çıkarım yönüne giden bir zihin yapısına sahip olabiliriz ve hızlı çözümler arayışında olmak bu bir nevi bizim hızlı çözüm ihtiyacımızı tatmin etmemiz için pratiğin ona göre uyarlamasını yapmaktır bazen kırılmış hissederiz, toplumumuz kırılmış, kapitalizm kırılmış, ama onu nasıl çözeceğimizi bilmiyoruz bu yüzden daha iyi hissetmek için hızlı bir çözüm isteriz devam edebilelim diye doruk deneyimler arayışında da olabiliriz çok yoğun olan deneyimler bir anlamda travmam ortaya çıktığında düşündüm ki tamam yeterince derinine inmeliyim ve diğer taraftan da çıkmalıyım kara deliğin içine dal ve bilirsin işte belki bir solucan deliğine dönüşür ve diğer taraftan çıkarım ve her şey iyi olur aslında yoğunluk arayışındaydım ama ihtiyacım olan bu olmayabilirdi ihtiyaç duyduğum salınım idi veya istikrarı desteklemek için dikkatimi başka yere yöneltmeye bu ne anlama geliyor bunun anlamı derin bir ıstırap ile temas halinde olduğumuz zaman sınırımızı biliriz bizi pencereden dışarı ittiğinde, bunu biliriz ve dikkatimizi başka bir şeye yönlendirmeyi biliriz geleneğimizde buna sahip miyiz? evet kesinlikle sahibiz mindfulness'in 16 nefes egzersizinde beşinci ve altıncı egzersiz ıstırabımıza derin bakışa geçmeden önce besleriz ve biliriz neşe hissinin nasıl oluşturulacağını, mutluluk hissinin nasıl oluşturulacağını Thay bize sürekli olarak hatırlatıyor yaşamın mucizeleriyle temasta olmayı bu salınımdır, bu ıstıraba temas edebilme yetisidir ortaya çıkmasına izin vermek birazcık, girdapın merkezine dalmak için değil yalnızca ona temas etmek için kendimi iyi hissedebilecek miyim diye bakmak için bu ıstırabın bir kısmı ortaya çıkarken halen iyi olabiliyor muyum? ve kendimi iyi hissetmemeye başladığım an, odağımı değiştiririm besleyici olan, güvenli olan bir şeye dönerim bu gayet basit bir şey olabilir ruhani kardeşim olabilir, yanımda ve uzanıp elini tutabilirim bu harika bir şey, gözlerimi açabilirim etrafa bakabilirim eğer bu oturma meditasyonunda olur da bir gün başınıza gelirse bir şeyler fazla gelmeye başlarsa paniğe kapılmaya başlarsan, çok fazlaysa gözlerini aç başını çevir, etrafında bak tüm bu huzur dolu mutlu insanlar herhangi bir tehlike altında değilim aktif bir şekilde bunu kendimize hatırlatabliriz ben iyiyim bu durum tehlikeli değil güvendeyim yaşamın mucizeleri ile temasa geçebiliriz tam buradalar, daima erişimimizde yalnızca bir düşünce uzaklıkta yıldızlar, oradalar zihnin o enginlikle temasa geçebilir uzayın harikalığıyla, bir an içinde bu kısmın bir alışkanlık haline gelmesi gerekiyor bedenimizde güvenli hoş duyuları bulmayı öğrenmemiz gerekiyor bazen paniğe kapılmaya başladığımız yerde nefes en güvenli yer olmayabilir nefes çok dar hissetmeye başlayabilir nefes alamıyorum gibi hissedilebilir iyi hissetmez meditasyon eğitmenleri olarak nefesin her zaman güvenli bir sığınak olmayabileceğini de bilmeliyiz meditasyon uygulayıcıları olarak ta bunu bilmemiz gerekiyor bedenimde başka nereye gidebilirim ellerimin nasıl hissettiğine odaklanabilir miyim çoğunlukla gayet nötr, hatta, dikkatini vermeye başladığında, keyifli sıcak ya da serin biraz titreşim, karıncalanma parmak uçlarında elini alnına götürebilirsin annenin sana çocukken hasta olduğun zaman yaptığı gibi ve eğer bu senin için güvenli bir ilişkiyse annenin gelmesine izin ver ve senin şefkatin tükendiğinde bu olabiliyor annenin şefkatini ver kendine ve eğer annen değilse belki başka birisidir bir öğretmen, bir baba, bir dost veya elini kalbine koy Plum Village'a ilk geldiğim zaman manevi büyüklerimden biri, annemi yakın zamanda kaybetmiş olmamın travmasını bana fazla geldiği anlarda, siyah bir yas dalgası gibi yükselirdi yalnız kalır kalmaz, boğuluyordum insanlarla bir aradayken iyi olurdum yalnız kalır kalmaz katlanılamaz oluyordu ve bana yalnızca şunu öğretti dedi ki sende, senin içinde bir annenin ve bir babanın enerjisi var senin babanın veya annenin demedi bu ince bir ayırım görüyor musun? dedi ki sende bir annenin ve bir babanın enerjisi var, her ne oluyorsa olsun sen bunu kucaklayacak kapasiteye sahipsin ve bu pratiğe öyle bir güven duyuyordu ki onu orada bana aktarmış oldu ve ben aldım o bana bunu söylemeden önceki an şöyle düşünecek olurdum bu benim kucaklayamayacağım kadar fazla ben bunu kucaklayamam bu fazla geliyor ve birden bana benliğimin öyle bir alanına erişim sağladı ki o kısım kucaklayabiliyor ve bana şunu öğretti dedi ki o dalga yükselmeye başladığında fiziksel olarak kendine sarıl ve bu kucaklama kapasitesi ile temasa geç ve de ki her şey yolunda her şey yolunda ve işe yaradı o gece çadırıma döndüğümde elbette yas geldi ve fazla geldi ama ona yeterince güveniyordum deneyecek kadar, ve işe yaradı ve içimde sahip olduğumu bilmediğim bir şey keşfettim olumlu bir zihinsel şekillenme olmadığında olumlu zihinsel şekillenmeyi nasıl oluşturacağımızı biliyoruz bilincimizdeki mindfulness tohumuna nasıl dokunacağımızı biliyoruz şefkatin tohumuna nasıl dokunacağımızı yumuşaklığa, hayret edişe, neşeye, affedicilik, hepsi potansiyel olarak erişimimizdeler ve orada olduklarında onları nasıl devam ettireceğimizi biliyoruz bu doğru gayret fazla gelen bir ıstırap hissi geldiğinde onu nasıl yumuşaklıkla kucaklayabileceğimizi ve tekrar uykuya dönmesine yardım edebileceğimizi biliyoruz onu zorlama arzusundan nasıl sakınacağımızı biliyoruz ıstırabın fazla derinine inmekten sakınmayı bunun getirdiği riski biliyoruz ölçülülük kanununu biliyoruz ıstırabımız konusunda ben bunu zor yoldan öğrenmek zorunda kaldım tam hız gitmek istedim ve çöktüm başımı belaya soktum çünkü fazla hızlı gitmeye çalıştım çünkü yapmam gereken şeylerin olduğunu düşünüyordum bu etkinliği düzenleyen olmak için hemen iyileşmem gerekiyordu yani yalnızca iki haftan var bunu çözmem lazım hızlandırılmış travma entegrasyon programı wow, ne kadar şiddet dolu ve ne kadar sabırsızca sanırım manevi kardeşlerim bana bakıp ne yapıyor bu diyorlardı ama neyse ki aynı zamanda beni toparlamak için oradalardı ve daha güvenli bir yol bulmamda bana yardım ettiler ve biraz sabır öğrendim o durumdayken oturma meditasyonu halen benim için güvenli değildi ama bu ah Plum Village pratiği işe yaramıyor Budizm işe yaramıyor, Thay'ın öğretisi işe yaramıyor, ve her neyse demek için bir sebep değildi hayır, sığınabileceğim başka bir pratik bulabildim benim için bu yavaş yürüyüş meditasyonuydu bir şekilde aklımda bir söz vardı Thay'ın bir zamanlar söylediği kendini yalnızca yürüyüş meditasyonuyla iyileştirebilirsin ve oradaydı, öylece aklıma geldi ve ben inanmaya hazırdım Thay dediyse, muhtemelen doğrudur en azından denemeliyim ve bir şekilde bu benim için gözler kapalı bir şekilde oturmaktan daha iyi geldi biraz hareket, gözler soldan sağa hareket edebiliyor o durumdayken anılar yükselemiyordu ve gözlerini kapattığın anda o anılar sistemi kapsayabilir gözler açık, çevreyle etkileşimde, hareket halinde, aynı şekilde çalışmıyor hatta hafızamızın işleyiş şeklini değiştiriyor beynimizin anılara erişim şeklini o benim için çok güvenli bir limandı sığınabileceğim ama kendimi hemen neşe dolu hissetmedim kendimi perişan hissediyordum ama kararlıydım ve azimli Thay bunun işe yaradığını söylüyorsa ben bunu yapacağım ve işe yarıyormuş gibi gelmiyor ama yine de yapacağım ve zihnim almış başını gidiyor, dikkattim her yere dağılmış durumda ve kendimi perişan hissediyorum ama yine de yapacağım gün be gün be gün ve o zaman yanımda bulunmuş olan kardeşlerime sorabilirsin teyit edeceklerdir, onlarla konuşmazdım etkileşime girmek istemedim, başka hiç bir şey yapmak istemedim sabahtan akşama kadar yalnızca yavaş yürüyüş meditasyonu yapıyordum ve bir gün neşem geri döndü o anı hatırlıyorum Deer Park'taydım tozlu patikada tek başıma yürüyordum, ve birden dünya geri döndü birden yeniden görebiliyordum beni çevreleyen ihtişamı ve güzelliği bundan tamamen kopmuştum birden ayaklarımı yerde hissedebiliyordum ve bu sığınağın güvenliliğini hissedebiliyordum birden neşeyi, nefesimin sade keyfini hissedebiliyordum ve gülümsedim ve gözyaşları geldi ve ortada özel hiç bir şey yoktu ama mucizeviydi o anda o kadar çok minnet doldum ki Thay'a karşı bu pratiği bana aktarmış olduğu için böylece ona ihtiyacım olduğunda oradaydı ve ıstırabımın fazla derininde olmaktan neşemle temasta olamamış olmama karşın o pratiğe bir ipe tutunur gibi tutundum o söze tutundum 'kendini yalnızca yürüyüş meditasyonu yaparak iyileştirebilirsin' başka hiç bir şeyim yoktu yalnızca tutundum ve atalarıma şükranlarımı sunmak durumundayım o inanç tohumunun yükselmesine sebep olan benim yaşamımda pek geliştirilmiş olduğu söylenemez daha çok şüphecilik ve kuşku geliştirdim ama bir şekilde inanç hala orada inanılmaz bir inanç ve pratik işe yarayana kadar onu yapmaya devam ettim bu yüzden işe yaramadığını söylemeyin en azından hemen değil bazen zaman alır ve sabırlı olman gerekir sunulanı reddetmeden önce bunu nasıl yapacağımızı biliyoruz üçüncü prensip bedeni zihinde tutmaktır aslında ben zihni bedende tutmayı tercih ederim bu pratiğimizin vücud bulduğu anlamına geliyor sürekli olarak bedene bakıyor ve fiziksel duyumlarımıza dikkatimizi veriyoruz bazı meditasyon pratikleri vardır bizim geleneğimizde çok fazla yoktur bazı meditasyon pratikleri görselleştirme aracılığıyla bizi uzaklara götürür çok yoğun zihin hallerine götürür değişime uğramış zihin hallerine ve orada beden farkındalığımızı yititiriz ama bizim pratiğimiz daima vücud bulmuş bir zihin olmaya yöneliktir vücud bulmuş bir bilinç hassas ve farkında kalmak, değişen duyumları fark etmek, değişen gerginlik ve rahatlama seviyelerini rahatlık, rahatsızlık, hoş, nötr, hoş olmayan duyumları ve tüm bunlar da nerede bulunduğumuzu takip etmektir, tolerans penceresinde olanak penceresinde halen bu pratiğe devam edecek kadar rahat mıyım yoksa beni fazla gergin bir hale mi getiriyor durma hakkımız var eğer oturma meditasyonu katlanılamazsa gözlerini açma etrafına bakma omuzlarına masaj yapmaya hakkın var ve sessizlikte oturmak bile fazla geliyorsa o zaman ayağa kalkabilirsin ve sessiz ve yavaş bir şekilde dışarıya çıkabilirsin bu sorun değil kendini kapana kısılmış hissetmene gerek yok ve bu gerekli olursa birbirimizi yargılamamalıyız dördüncü prensip ilişkide pratik yapmak, bu konuda oldukça iyiyiz bu güvenlik ve ortak-düzenleme hakkında Dharma paylaşımı kapsamında konuştuğumuz gibi benim, gerçekten ıstırap duyduğumda kendimi izole etmenin riskinin farkında olmam gerekiyordu kendimi gerçekten izole etmek istiyordum o kadar çok utanç duyuyordum ki her sosyal etkileşimin potansiyel olarak fazla geleceğini ve tehdit edici olduğunu hissediyordum hiç kimseyle konuşmak istemiyorum hiç kimseyi görmek istemiyorum günümün tamamını yalnız geçirmek istiyorum kendimi izole edeceğim ama ne mutlu bana ki Sangha'm bunu yapmama izin vermedi ikinci bir dostum vardı ve o benimle kaldı, tüm dönem boyunca ona kızmama rağmen, onu itip uzaklaştırmaya çalışmama rağmen, onu suçlamama rağmen her şey için benimle kaldı hatta birkaç erkek ve kız kardeşim benimle kaldılar ben onları iterek uzaklaştırmak istediğimde bile benim için oradalardı ve ihtiyaç duyduğum güvenliliği yarattılar ihtiyaç duyduğum ortak-düzenlemeyi yaptılar ve beni güvende tuttular bize sunulan beşinci prensip sosyal bağlamı anlamak bunun anlamı bizim sunduğumuz öğreti ve pratiklerin farklı insanlarda farklı algılanabilir koşullarına göre ve yeteri kadar ilgiye sahip olmalıyız birbirimizin kültürü hakkında daha fazla şey öğrenmek için birbirimizin geçmişi birbirimizin çocukluğu hakkında belirli bir pratiğin bu kişi için nasıl deneyimlenebileceğini anlamak için herkes için aynı değil, deneyimlerine göre cinsiyetlerine göre cinsel eğilimlerine göre ırklarına, geldikleri yere, tarihlerine göre nelerle baş ediyorlar ataların aktarımlarına göre, ıstırap, neşe, yetenek aktarımları, alışkanlıkların kabiliyetli olmalı ve uyum sağlamalıyız bu aynı zamanda meraklı kalmakla ilgili bu yalnızca küçük bir kesit çok önemli bir Dharma kapısı var bize açık olan şimdiden Dharma konuşmalarında bahsi geçen Mutlu bir şekilde bu anda bulunmak travma çerçevesini tanıttığımızda bu birden fazla geliyor hissini oluşturabilir ve şöyle düşünmeye meyilli olabiliriz aa wow, şimdi travmamın tamamıyla baş etmek zorundayım ve yalnızca kendi travmam değil aynı zamanda atalarımdan gelen travma ve yalnızca atalarımdan gelen travma değil aynı zamanda kolektif travma bağlantılı oluş boyutunda insan olmayan kardeşlerimizin travması varlıklar, ormanlar, okyanuslar, gezegenimiz kozmosun tamamı birden yapacak çok işimiz oluyor bu biraz fazla gelebilir bu yüzden bunun yalnızca bir çerçeve olduğunu hatırlamak önemlidir ve bir anlamda bu göreceli bir gerçektir bu tarihsel bir boyut, anlayış bize şeyler oldu zor gelen, fazla gelen halen yankılamakta olan veya sinir sistemlerimizde donmuş olan ve onu anlamalı ve dahil etmeliyiz mutlu ve özgür olabilmek için ama ne mutlu bize ki bir de mutlak gerçeğe sahibiz ve çok şanslıyız çünkü var olan birçok çerçeve bunu öğretmiyor bu yüzden şunu hatırlamalıyız seküler mindfulness biraz rahatlamanın ve yavaşça dahil etmeyi öğretir ama Thay'ın bize sunduğu ve Buda'nın bize sunduğu özgürleşme olanağıdır aşkınlık olanağını bunu hatırlamalıyız ama Dharma poker oyununda nihai boyut bir as kartı değildir birisi gerçekten ıstırap çekiyorsa ona 'ne olacak nihai olan ile temasa geç' demek şiddet doludur, her şey yolunda ahbap mutlu bir şekilde bu anda bulunuyoruz her şey harika pek şefkat dolu değil bu gerçekten çok hoşnutsuz hissettirebilir karanlık bir yerdeysen kabiliyetli bir şekilde sunulmazsa şunu bilmeliyiz nihai gerçek adı nihai gerçek olsa da tek gerçek değildir yalnızca tek bir taraftır, tek bir bakış şeklidir tarihsel olanın üstünde değildir tarihsel olan eşit derecede doğrudur her çiftçi sana bunu söyleyebilir tarlaya kışın gidersin ve dersin ki ah şimdiden buğday hasadını görebiliyorum o da der ki elbette ama yine de ekmen gerekecek bu yüzden dengeye sahip olmalıyız akıcı bir şekilde nihai ile göreceli olanın arasında hareket etmeliyiz ve bu bizi eylem boyutuna yerleştirir bize barış, özgürlük, neşeyi vermesi için nihai olana erişimimiz var ve bu oyunda kalabilmemizi sağlar kapanmamak için, bağlantı kesmemiz için manevi bypass uygulamayalım diye, şefkat dolu kalmak, ıstırapla birlikte kalmak için katılımda bulunmaya devam etmek için bizim geleneğimiz katılımlı Budizm bu inziva katılımlı Budizm kültürümüzde bulunan ıstırabın kökenlerine katılım sağlıyoruz belki gelecekteki bir savaşı durduruyoruz kök sebeplerle baş ederek, ayrı olma illüzyonuyla, bireysellik, rekabet, mücadele kökleriyle baş ediyoruz bunu söylemişken, bu anda yaşamanın gerçeğine temas edebilme yetisi mutlu bir şekilde bu anda bulunmanın mümkün olması bir merhemdir iyileştiricidir kronik ağrıyla uzun bir süre ıstırap çektim, bedenimde aşırı düzeyde gerilim bulunuyordu, yıllar boyu sürdü bir keşiş olarak ilk yıllarımda bile benim bir mağdur gibi davranmama sebep oluyordu, Sangha bana iyi bakmıyor diye düşünmeme sebep oluyordu acı içindeyim ve beni bir mindere oturtuyorlar bu durumu daha da kötü hale getiriyor iyileşmeye giden bir yolun bulunmadığını anlamam biraz zaman aldı iyileşmek yolun kendisidir ve iyileşme şu andır daha sonrası değil bu travma çerçevesiyle varmamız gereken bir noktanın olduğu yanılgısına düşme riski var ve ancak o zaman iyi oluruz ancak o zaman iyi hissederiz , iyi hissettiğimizde huzurda oluruz, ancak huzurlu olduğumuzda sunacaklarımız olur ben tüm bunları çözene kadar beni rahat bırakın kendimle ilgilenmem gerekiyor bu yalnızca kısmen doğru bu sözle uzun zaman uğraştım mutlu bir şekilde bu anda bulunmak çünkü Thay derdi ki White Clad Disciple Sutrasında sanırım, Thay iş insanlarına öğretirken bu cümleyi beş defa dile getiriyor Buda'da bu sözü beş defa öğretmiş bende dedim ki kulağa harika geliyor ama nasıl? o bu mümkün diyor sadece mutlu bir şekilde bu anda bulunmak ben de öyle zorlanırdım ki Thay nasıl yapacağımızı açıklamıyorsun ama olay bu zaten eğer doğruysa mutlu bir şekilde bu anda bulunmak bunun anlamı bu andır nasılı yok bir nasılı olsaydı bu daha sonra olurdu gelecekte eğer bu andaysa nasılı yoktur şimdide, zaten var bunun işlemesine izin verin bu inanılmaz, öyle garip ki hiç mantıklı değil tamamen çılgınca tüm zanlarımıza tamamen ters düşüyor çok çalışmam gerekiyor, çok pratik yapmam gerekiyor anlamam gerekiyor, iyileşmem gerekiyor gerekiyor da gerekiyor on bin yaşam boyunca nasılı arıyoruz, diyoruz ki bunu yapacağım, doğru gayretle yapacağım ders çalışacağım, bunu çözeceğim ve bakıyordum, bakıyordum, bakıyordum... peki ne anlama geliyor bırak, bakmayı bırak aramayı bırak wow, beklemene gerek yok uğraşmana gerek yok bunu biraz evirip çevirmek gerekebilir biraz Koan'a benzer, gıcık edici olmalı seni gıcık etmesine izin ver, onu hissedebilene kadar onun gerçekleştirebilene kadar bu entelektüel bir şey değil, bu bir bırakma, bir teslim olma bu bir gerçekleşim ve bir sığınma ve bazen tekrar unuturuz ve yine yapılacak çok şeyin olduğuna inanmaya döneriz ama bu sığınma daha sağlam bir hal alınca daha kolay erişilir hale gelince o zaman bize eylem halinde olmaya izin verir; nihainin perspektifi ile beraber nihai olanın özgürlüğü ve tazeliği ile bu demek olmuyor ki yaşamımızın geri kalanı boyunca hareket etmeden oturacağız hiç bir şey yapmayarak bunun anlamı bu özgürlük perspektifinden hareketle eyleme geçebileceğiz teşekkür ederim değerli dostlarım pratik ettiğiniz, dinlediğiniz için birlikte devam ediyoruz. şunu da bildirmeliyim, travmaya duyarlı mindfulness çerçevesinin bize harika araştırmacı olan David Treleaven tarafından sunulmuştur bir çok harika konuşması ve podcast'ı bulunuyor online ve eğitim veriyor çok faydalı ama bizde zaten var