Değerli Thay, değerli ve sevgili topluluk
bugün Haziranın 12'si 2022 yılında
ve Assembly of Stars Meditasyon Salonundayız
Lower Hamlet'de, Plum Village'da
Haziran inzivamızın kaçıncı olduğunu bilmediğim günde
ve bir arada olmak büyük bir mutluluk
bugün travma hakkında biraz paylaşımda bulunmam istendi
Plum Village pratiği travma ile nasıl ilişkilenir?
ve travma terapisiyle?
ve bu konu üzerinde paylaşım yapmaya davet edilmiş olmam çok güzel
çünkü birkaç yıl önce bu mümkün olmayabilirdi
demek ki bir Sangha olarak büyüyoruz ve gelişiyoruz
artık o kelimeden korkmuyoruz
geleneğimizde sıkıca köklenmiş olmak ile
öğrenmeye ve büyümeye açık olmak arasında bir denge bulabiliyoruz
ve onu güncelleştirebiliyor ve incelikli hale getirebiliyor
ve pratiğimizin güncelliğini koruduğundan emin olabiliyoruz
ve etkili olduğundan
bu yüzden bunu bir tehdit olarak görmemize gerek yok
pratiğimizin bütünlüğüne tehdit olarak görmemiz gerekmiyor
pratiğin dışında da şeylerin var olduğu ve bunların içeri getirmenin uygun olduğunu
sıkıca köklenmiş kaldıkça ve pratiğimizi anladığımız sürece
bu yüzden sanırım bana bugün ki niyetimin ne olduğunu soracak olursanız
niyetim budur.
gerçekten sığınabilelim, Thay'ın bize sunduğu pratiğe ve öğretiye
gerçekten sığınma bulabilelim
ve aynı zamanda büyümeye devam etmesine izin verelim
çünkü Thay her zaman Dharma'nın büyümesine izin veriyordu
her zaman yaratıcıydı ve her zaman yeni
pratikler getiriyordu bu yüzden eğer
biz bunu yapmazsak Thay'ı onurlandırmış olmayız
onu muhafaza etmeyi ve olduğu gibi tutmaya çalışırsak
o zaman Thay'ın iyi öğrencileri olduğumuzu düşünmüyorum
ama her şeyi camdan dışarı atar
ve her şeyi değiştirirsek
o zamanda Thay'ın iyi öğrencileri değiliz.
bu yüzden bir denge olmalı
neyi dikkatle muhafaza etmemiz ve korumamız gerektiği
ve nerede mütevazi olmaya devam edip gelişmeye alan bulunduğunu bilmeye devam etmek arasında
2009 yılında
yirmi bir günlük inzivada Thay'ın
zamanımızın ıstırabı hakkında paylaşımda bulunduğunu hatırlıyorum
klasik Budizm'de belirli tür ıstıraplardan bahsederler
günümüzde artık güncelliğini yitirmiş olabilen
tipik olarak doğumun ıstırabı
ölüm, hastalık ve yaşlılığın ıstırabından bahsedilir
ama
belki doğum halen ıstıraba yol açabilir ama
ama eskiden olduğundan çok daha güvenli
bebek ölümlerindeki oran tüm dünyada büyük ölçüde azaldı
çok sevinçli bir şey olabilir
bildiğimiz üzere
bu yüzden ıstırap sayılmak zorunda değil
ölüm Thay'ın bize gösterdiği üzere,
hiç ıstırap olmak zorunda değil
ve Thay bize aynı zamanda ileri yaşın
çok güzel olabileceğini gösterdi
Thay bize ileri yaşından büyük keyif aldığını
hatırlatıyordu bize
çok huzurluydu çok rahattı
ve hastalık daha kısa bir zaman önce
kolektif olarak hastalığın ıstırabını deneyimledik
ve halen bunu deneyimlemekteyiz
ve aynı zamanda belki de
tıp, ilaca erişim artık daha iyi
ve Buda'nın zamanında olduğu kadar savunmasız değiliz hastalığa karşı
ve düşünüyorum ki
genel olarak uzun bir yaşam deneyimleyebiliriz
şanslıysak, oldukça iyi bir sağlıkla
bu yüzden sahip olduğumuz en acil tasamız olmayabilir
elbette ki halen oldukça zorlayıcı olabilir
fakat Thay başka şeyler tanımladı
öğretiyi güncellememizi istediği
İklim değişikliğine dair farkındalığımızın getirdiği ıstıraptan
konuşmamızı istedi
bu 2009 yılındaydı şimdi buna İklim Acil durumu diyebiliriz
ve iklim endişesi
bu yüzden güncellemeye devam etmeliyiz
biliyoruz ki
değişen iklimimizin ve çevrenin yıkımına dair endişe
ve artarak devam etmekte olan hava kirliliği ve doğal alanların tahribatı
bir milyona yakın canlı türünün yok olma riski altında bulunması
tüm bu şeyler
içimizde çok büyük ölçüde endişe yaratıyor
farkında olalım ya da olmayalım
ve özellikle genç insanlar için bugün büyüyen
bu akıllarında olmalı,
ve felç edici olabiliyor
dehşet verici
nasıl bir geleceğe sahip olacağız?
Thay 2009 yılında terör hakkında konuşmuştu
ve belki bu halen bir tehdit fakat
şimdi savaşın yıkımına şahit oluyoruz
savaşlar her zaman var oldu
eşitsizliğin sebep olduğu ıstırap var
yükselişte olan eşitsizlik
çok zengin ve çok fakir olanın arasındaki uçurum
sadece geçinebilmek için artmakta olan mücadele
orada da endişe var, baskı var
ayrımcılığın yol açtığı ıstırabın açıkça farkındayız
ırksal adaletsizliğin
tüm şekilleriyle ayrımcılığın
farklı cinsiyetlere karşı ayrımcılık veya
cinsel eğilime karşı
farklı cinsiyet kimliklerinin tanınmasının redediliyor olması
veya bu kimlikleri yok etme girişimi ve onların var olmadıklarını iddia etmek
bu ıstıraptır, gerçek travmatik ıstıraptır
ve bu yüzden tüm bu şeyleri nasıl ele alacağımızı bilmeliyiz
ve pratiğimizin güncel olduğunu kontrol etmeye devam etmeliyiz
ve zamanımıza uygun olduğunu
bu yüzden sorabiliriz hatta dün
birisi bana sordu travma ve ıstırabın arasındaki fark nedir
ne de olsa ıstırap daima var olmuştur
bu yüzden neden travma hakkında konuşmaya ihtiyaç var
bu iyi bir soru
ve düşünüyorum ki şunu hatırlamak yardımcı olacaktır
travma ve travma terapisi yalnızca bir çerçevedir
yani mutlak gerçek olmak zorunda değil
çok yardımcı olabilir ama onu ne zaman serbest bırakacağımızı da bilmeliyiz
kendimizi anlamanın bir yolu olarak ve
dünyayı anlamanın bir yolu olarak
bu yüzden travmaya dair farkındalık ve
travmanın toplumumuz üzerindeki
etkisine dair farkındalık
artış göstermiştir, muhtemelen en az
birinci dünya savaşından beri
büyük büyük babam
birinci dünya savaşından geri geldi
büyük büyük babalarımdan biri ve
deneyimi hakkında konuşamıyordu
hatta devlet tarafından deneyimi
hakkında konuşması engellenmişti
dönen askerler özel bir askeri kampta izole edildi
İskoçya'da
ve olukça uzun bir süre orada tutuldular
topluma dönmelerine izin verilmeden önce
çünkü devletin öyle bir korkusu
vardı hangi hikayeleri anlatacaklar
ve deneyimlemiş oldukları dehşetler
bunun sivil itaatsizliğe
yol açacağından endişeleniyorlardı
bu yüzden İskoçya'da her ne olduysa
sonrasında hiç bir zaman
hakkında konuşmadı
ömrü boyunca
ve hatta, onunla hiç tanışmadım
ama büyükannem ve babamdan duyduğuma göre
neredeyse tamamen donukmuş,
çok az konuşurmuş
etkileşimden kaçınmaya meyilliymiş
ve duygusal olarak çok kapalıymış
çok soğuk ve kayıtsızmış
ve gerçekten keyif alabildiği tek şey
büyüttüğü domateslerine bakmakmış
serada, ve orada sevgisini ve şefkatini
ifade edebiliyormuş
ama insanlara karşı soğuk ve kayıtsızmış.
ve o günlerde onun deneyimine bombardıman şoku deniyordu
bombaların sürekli patlamasını duymak ve sürekli
duyulan havaya uçurulma korkusunun
sinir sistemine ve beyinde bir tür karışıklığa sebep olduğu düşünülüyordu.
ama doğru şekilde anlaşılamadı ve
büyük ölçüde rededdildi çünkü
devlet halen insanların savaşa
gidebilmesini ve
dönen askerlerin bakımı için az kaynak vardı
bu yüzden ıstırapları çoğu zaman görmezden gelindi
ve bu devam etti ikinci dünya savaşı
Vietnam'dan Kore'den dönen askerler
hatta Irak ve Afganistan'dan bile
ve yavaşça ancak belki özellikle
Vietnam'dan gelen asker nesliyle Amerikaya
örüntüler belirmeye başladı ve
fark etmeye başladılar ki
sanki fazla gelen bir ıstırap
donabiliyor sinir sisteminin içerisine
ve insanları saplanmış bırakır
ve yaşamdan kopuk
ve hakkında daha fazla şey
öğrendikçe hakkında anlamaya
başladığımız şey, sinir sistemimizin
fazla gelen tehdit ve tehlike ile
baş etmek için yalnızca birkaç yola
sahip olduğu ve hepimiz temelinde aynı
sinir sistemine sahibiz şu anlamda
tehdit ne olursa olsun
sinir sisteminin tepkisi ancak birkaç şekilde olabiliyor
ister trafik kazası olsun ya da saldırı
hatta duygusal istismar veya savaş ya da
korkunç bir kazaya şahit olmak veya ona benzer bir şey
sinir sisteminin yapabileceği şeyler sayılıdır
ve sorabilirsiniz, dün arkadaşımın sorduğu gibi
neden Buda bundan bahsetmedi
neden bu yeni bir fenomenmiş
gibi görünüyor?
ve bu kısmen bilim insanların hakkında öğrendikleri ve araştırdıkları konu
örneğin gördükleri vahşi hayvanların travma yaşamadıkları
bu çok ilginç
donmazlar yani saldırıya uğramış olan bir geyik
bir yırtıcı hayvan tarafından ya da bir antilop
bir aslanın saldırısına uğradığında
bir daha aslanla karşılaştığında donmaz
çünkü donarsa yenir
halen kaçabilmeye ihtiyacı var
saplanıp kalamaz o fazla gelme halinde
ve bu yüzden bilim insanlarının
gözlemlediği üzere vahşi doğadaki hayvanlar
yaşamlarını tehdit eden bir olayla baş ederken
ve hayatta kalmayı başarırken
fark ettikleri şey hayvanın
tehlike geçtikten sonra ayağa kalkıp
titremeye başladığı tüm bedeninde
bu titreme bütün bedeninden geçer
ve sonrada başını kaldırır ve etrafına
ufka doğru baktığını ve yönünü tespit ettiğini ve sonra da
gayet iyi bir şekilde yürüyüp gittiğini
travmaya uğramadan
öyle görünüyor ki vahşi hayvanlar
halen hatırlayabiliyor halen doğal, kalıtsal olarak
bir erişime bir yola sahipler travmatik olayları
ve yaşamı tehdit eden durumlarla baş edebilmek için
ve bir şekilde sanki biz
bu kabiliyeti kaybettik gibi
görünüyoruz
ama ona sahiptik
ve aslında ona sahibiz
ve aynı bilim insanları
bu fenomeni araştırmış olanların gözlemlediği
yerli toplumlarda, kabile toplumlarında halen
bu zekaya sahip oldukları onlar baş etmeyi biliyor
travmayla, ve muhtemelen biz de biliyorduk
çok ta uzun olmayan bir zaman öncesinde
daha sıkı bir bağlılığa sahip toplumlarda yaşadığımızda
halen
kesintiye uğramamış manevi geleneklere sahip olduğumuzda
ve ritüeller ve atalarımızdan aktarımlar
bir toplum olarak bir araya gelebiliyor ve
dans edebiliyor ve şarkı söyleyebiliyor
ve arınabiliyorduk bilirsin ateşin etrafında dans etmek
bunu romantikleştirmek istemiyorum
ama öyle görünüyor ki birçok toplumda
bu halen mümkün ve halen titremeyi görürsün
ve insanlar halen kendini kaybetmemiş ve travma tarafından felce uğramamış görünüyor
öyleyse, biz bunu neden unuttuk?
bunun birçok sebebi var
bedenimizden giderek artan kopukluğumuza bakabiliriz
bedenlerimize yabancılaşmamız toplumumuzdan kopmuş olmamız
atalarımıza özgü pratiklerimizden kopmuş olmamız
ve bilgelikten ve zekadan
ve aslında daha ilginç olan soru şu
bununla ilgili ne yapabiliriz?
nasıl yeniden öğrenebiliriz travmanın sistemimizde ne yollarla
kaldığını ve bunu nasıl çözeceğimizi
bunu anlamamızın önemli olduğuna inanıyorum ve Thay
sinir sisteminin nasıl işlediğini öğrenmemiz konusunda ısrarlıydı
Pratiğimiz bedenlenmiş bir pratik
ve neyin olabileceğini bilmemiz gerekiyor
çok yardımcı olacak çerçevelerden biri
sinir sistemimizin farklı kollarını anlamak olacaktır
bir çoğunuz bunu zaten biliyordur
sempatik sinir sistemimiz var ve parasempatik sinir sistemi
sempatik olan savaş ya da kaç moduna girdiğimizde aktive olandır
kan uzuvlarımıza gitmeye meyilli olur
çok hızlı koşabiliriz savaşmaya hazırız ve kan
sindirim sistemimizden çekilir ve gövdeden
hızlı nefes alıp vermeye ağızdan solumaya meyilli oluruz
çok hızlı bir şekilde çok enerji sarf etmeye hazır halde oluruz
ve hayatı tehdit eden bir durumda yapacağımız ilk şey budur
veya hayatı tehdit edici olarak algıladığımız bir durumda
gerçekte hayatı tehdit edici olması gerekmez.
yalnızca aşırı olarak deneyimlediğimiz bir durum aşırı tehlike aşırı tehdit.
terlemeye başlayabilirsin, aniden
nefesin hızlanır
kalbin çok hızlı atar bir adrenalin patlaması yaşarsın
ama belki de tehdit aslında yaşamsal değildir
belki yalnızca nezaket göstermeyen birisidir
birisi sana sertçe konuşuyordur ama tepkin
sanki bir boz ayının saldırısına uğramış gibi
bunu yalnızca fark edebilmek iyidir
sinir sistemimizin nasıl aşırı uyarılıma geçtiğini fark etmek
savunmaya hazır korumaya hazır
bazen doğru tepkidir bazen doğru tepki değildir
bedenimiz elindekilerle en iyisini yapmaya çalışıyor
ve zihnimizle fark ederek ona yardımcı olabiliriz
a ben hayatı tehdit eden bir durumda değilim gibi
a bu insan gerçekten ıstırap çekiyor
çok öfkeli ve sinirli ama ben iyiyim
hayatım tehlikede değil
ne güzel
rahatlayabilirsin
ve parasempatik sinir sistemini harekete geçirmiş olursun
sinir sisteminin diğer kolunu
bazen dinlen ve sindir olarak ta adlandırılan
bu vagus siniri tarafından denetlenir
sanırım bu bedendeki en uzun sinirlerden biri
kendimizi güvende hissettiğimiz zaman aktif olur
rahatlayabildiğimizde
nefesimiz yavaşlayabilir
sindirim sistemimize enerji verebiliriz
kaslarımız hepsi rahatlayabilir aynen şu anda olduğu gibi
bu çok güzel
parasempatik sinir sistemini etkinleştirebilirsin
ve bunu etkinleştirmenin yollarından biri
dikkatimizi nefesimize vermektir
burundan nefes almak
gülümsemek
yer ile temasımızı hissetmek
duyularımızın farkına varmak
tenimizin üzerindeki hava
güvende olduğumuzu hatırlamak ve fark etmek
bu harikulade bir şey hatta etrafına bakabilirsin
soluna bak sağına bak
ve tüm bu harika insanlara bak
onlara gülümseyebilirsin
onlar sana gülümseyebilir
nezaket dolu insanlarla çevreli olduğumuzu tanımak harikuladedir
şefkati destekleyen ve besleyen bir toplulukta olduğumuzu
tolerans, saygı, sevgi
bu çok iyi hissedebilir
ve bizim rahatlamamıza izin verir
ve gerçekten rahatlamaya ihtiyacımız var
bu yüzden sinir sistemimizi nasıl düzenleyeceğimizi öğreniyoruz
kendimizi nasıl yatıştıracağımızı
memeliler olarak inanılmaz bir kapasiteye sahibiz
birbirimizi yatıştırmaya
nezaket dolu bir bakışla
bir gülümsemeyle, nazik bir dokunuşla
bu harika birbirimizi yatıştırabiliyoruz
ve kendimizi yatıştırabiliyoruz
nefesimizin farkına vararak
ve etrafımızın güvenli olduğunu fark ederek
bizi çevreleyen güzelliği hatırlayarak
ağaçları, üstümüzdeki gökyüzünü
altımızda yeryüzünün muhteşem mevcudiyetini
bizi destekleyen, bizi besleyen, devamımızı sağlayan
kendimize Çan'ın sesinden keyif almaya izin verebiliriz
eğer aşırı tehlike durumunda ne olduğu hakkında düşünecek olursak
eğer fazla geliyorsa, eğer durum bizim için fazlaysa
fiziksel olarak gücümüz yeterli değilse
tehdide karşı çıkmak için
bu biz çok küçüksek olabilir, çocuk isek
genel olarak savaşmamız mümkün olmayacaktır
hatta kaçmamız bile mümkün olmayabilir
ve bu bir trafik kazasında da olabilir
bir yetişkin olarak bile bir arabayla savaşamazsın
istediğin kadar güçlü ol
bir arabayı durduracak güçte olmayacaksın
yapabileceğimiz bir sonraki şey
donmaktır, ölü taklidi yapmaktır
bu parasempatik sistemin aşırı uyarılmasıdır
dinlen ve sindirden sonra
donmaya geçer aşırı yüklendiğinde
ve bu da bazı durumlarda
çok etkili bir hayatta kalma stratejisidir
çoğu etoburlar, yırtıcılar
bir kadavra yemeği sevmez çünkü
bunun onları hasta edebileceğini biliyorlar
bu yüzden sıkça bir hayvan kaçamayacağını fark ettiğinde
bir sonraki yapacağı şey kendini yere atmak ve ölü taklidi yapmaktır
ve bu olağanüstü ve hakkında
filmler izleyebilirsin aslanın veya
kaplanın bazen yaklaşır ve koklar
ve onu orada bırakır
çünkü zaten ölmüş olan bir şeyi
yemeye karşı bir tiksinti duyar
bu yüzden ölü taklidi yapmak işe yarayabilir
ve bu sinir sistemimizin
yapabileceği bir sonraki şeydir
ama bazı durumlarda çok etkili
olmayacağı açıkça bellidir
trafik kazalarında ölü taklidi yapmak işe yaramaz
duygusal şiddet ve istismar durumlarında pek etkili olmaz
ama elimizdekiler bundan ibaret
ve bedenimiz buraya gider
bu yüzden travma ile olan şey
eğer bunu titreyerek atamıyorsak
eğer erişimimiz yoksa o kalıtsal yetiye
travmayı hızlıca ve etkin bir şekilde işleme almayı
toplumumuzla, dostlarımızla
eğer şoku baskılamayı denersek
ve titreme tepkisini
ve böyle oluyor sağlık ekipleri öyle eğitiliyor ki
eğer birisinin ambülansta bir trafik kazasından sonra
titremeye başladığını ve şoka girdiğini görürlerse
ona yatıştırıcı verirler
toplumumuzda titreme tepkisinden korkuyoruz
ve onu baskılamaya meyilli oluruz
çünkü belki kalp krizi veya felç geçirirler diye düşünürüz
belki bir atak geçiriyordur ve onu durdurmalıyız
çünkü tehlikeli
yani unuttuk bunun belki de, bedenin
doğal bir hareket etme şekli olabileceğini
enerjiyi sistemin içinden geçirmeye yarayan
bunu büyük ölçüde unutmuş olduğumuz için
ve travmayı işleme almak için
var olan kalıtımsal süreçlere artık erişimimiz olmadığından
sinir sistemi bir yere saplanıp kalabiliyor gibi
ya aşırı çalışıyor halen savaş ve kaç modunda
halen her şeyi bir tehdit olarak görüyor
şimdi her şeyi bir tehdit olarak algılıyorsun
veya çok kolay tetiklenebiliyorsun
tehdit algılamaya yönelik
beden çok hızlı bir şekilde o moda girebiliyor
savaş ve kaç moduna
bunu kendimizde nasıl tanıyabiliriz?
ve birbirimizde
kendini çok yüksek, gergin enerji olarak gösterebilir
yüksek bir gerginlik seviyesi olarak
kolayca paniğe kapılırlar veya
sürekli olarak kuşku duyarlar
buna hiper tetikte olma diyebiliriz
her zaman tetiktesin bir ses duyarsın
yerinden zıplarsın
duygusal patlamalar olabilir
sürekli olarak tetikte olma algısı mevcut
rahatlamakta zorluk, uyumakta zorluk çekebilirsin
sindirmekte güçlük çekebilirsin
kolaylıkla öfkelenir veya düşmanlık duyarsın
ve agresivite
bu tabi ki her zaman öyle olduğun anlamına gelmiyor
ama kolayca tetikleniyor muyuz bunu fark etmeliyiz
ara vermeye davet edildim konuşmacılar
dışarıda yeniden düzenlenebilsin diye
harika bir yağmur aramız var
Çan'ın sesini dinleyebiliriz
içeri dışarı derin yavaş sakince gülümseyerek
mevcut an harika an
ne güzel, acele etmemiz gerekmiyor
çok önemli
sinir sistemimize neler olabileceği hakkında konuşurken
sürekli olarak kendimize dönmeli ve bu
bana nasıl hissettiriyor diye sormalı
ve bu şeylerden bazılarını
kendimizde tanıyorsak
utanç hissetmemek önemlidir ya da
bir şey yanlışmış gibi
aslında sinir sistemimiz çok zekidir
ve bu harika sinir sistemimiz bizi
hayatta tutmaya yardımcı oluyor
bizi hayatta tutmakta yardımcı oldu
halen buradayız
hepimiz hayatta kalanlarız
ve eğer bu şeylerden bahsediyorsam
bu bizim fark etmemiz
kendimizi daha iyi anlamamız için
birbirimizi daha iyi anlamamız için
ve korkmamamız için sinir sistemimizin
gidebildiği yerlerden
ve nasıl düzenleyeceğimizi bilmek
nasıl gözeteceğimizi o enerjilerle
nasıl dost olacağımızı bilmek
kendimizde ve birbirimizle
dostlarımızla, ailemizle, iş arkadaşlarımızla
ve Sangha üyelerimizle
bu yalnızca mindfulness
fark etmek
belirli durumlarda bize ne oluyor
ne kadar hızlı tehdit alında hissedebildiğimiz
ve bu rahatsızlık, kendimizi aşina
olmadığımız bir durumda hissetmek
rahat hissetmemek
ne yapmaya meyilli oluruz
spektrumun bir tarafında
aşırı tetikte olmaya meyilliyiz çok tetikte
ve sistemimizin diğer baş etme yolu
donmamız gerektiyse hayatta kalabilmek için
tehdit edici her ne olmuşsa
o zaman sistemimiz o modda
saplanıp kalabilir belli bir yere kadar
büyük veya küçük ölçüde
ve bu alışkanlık haline gelmiş
bir tepki olabilir rahatsızlık veya
tehdit durumlarına karşı
kapanırız
bunu kendimizde nasıl tanıyabiliriz
ve birbirimizde?
sıkça kendimizi uyuşmuş hissedebiliriz
sosyal durumlardan ve
aşina olmadığımız durumlardan
geri çekiliyor olabiliriz
fiziksel duyumsamalarımızdan kopuk hissedebiliriz
veya hiç bir şey hissedemeyebiliriz
insanlar inzivalarda duygularınla
temasa geçmek hakkında konuştuklarında
bu bazı insanlar için çok gizemlidir
ne demek istiyorsun ben hiç bir şey hissetmiyorum
belki yalnızca uyumak isteriz çokça
kendimizi çok halsiz hissedebiliriz
depresyon olarak ortaya çıkabilir
düşük mod düşük enerji
düşük motivasyon
bazen bu tekdüze duygulanım
olarak adlandırdığımız şekilde ortaya çıkar
bunun anlamı çok az duygusal tepkin olur
her zaman biraz boş görünürsün
otomatik pilotta olabiliriz
zamanın büyük çoğunluğunda
ve erişilmez duygusal olarak erişilmez
ve bu hepimizin başına gelebilir
arada bir, bazen daha çok bazen daha az
bunun bir potansiyel olduğunu
gidebildiğimiz bir yer olduğunu bilmek iyidir
tehdit veya rahatsızlık durumlarının
bizi buraya itebildiğini
ve bu eğilimi ne kadar tanırsak
onu o kadar sevebiliriz
ve ona hassasiyetimizi ve kabul
sunabiliriz ve kendimize
duygusal tepkilerimizi düzenlemenin
yollarını bulabiliriz
sinir sistemimizi düzenlemek için
kendimizi bu iki aşırı ucun arasındaki alana
geri getirebilmek
bu gerçekten aslında bir nevi derin mindfulness
alışkanlık halini almış tepkilerimizi bilmek
tehdit veya rahatsızlık durumlarına verdiğimiz
ve arada dengenin bulunduğu bir alan vardır
sempatik ve parasempatik uyarılmanın arasında
sempatik sinir sistemine ihtiyacımız var
sempatik sinir sistemi kötü değil
biraz kas tonuna biraz enerjiye biraz canlılığa ihtiyacın var
kendimizi matlaştırmak uykuya dalmak için burada değiliz
dinginliği pratik ediyor olabiliriz
ancak dinginlik çok dinamik olabiliyor
yaşam dolu, canlılık dolu
berraklık dolu
bu Sangha'da farkında olabileceğimiz bir şey
birbirimize pratiğe ve Sangha'ya
sığınmaya yardımcı olurken
ister keşişler topluluğunda
ister halk topluluğunda olsun
buradaki herkes muthemelen
bir Sangha kolaylaştırıcısı olmuştur
ve topluluğumuzda bir risk var
o düşük uyarılımın, tekdüze duygulanımın
aşırı derecede pasif olmanın
yanlışlıkla çok derin pratik olarak algılanabilir
bilmemiz gerekiyor
sırf biri sürekli olarak gözleri kapalı
bir şekilde oturuyor diye
bu pratik yaptıkları anlamına gelmiyor
ve bu bazen bizim için de geçerli olabilir
bu yüzden bilmeliyiz nasıl tanıyacağımızı
Thay'ı düşündüğümde
Thay çok dingin olurdu çok sessiz
ama göz göze gelirsen wow öyle bir canlılık
bir duruma tepki vermekte öyle hızlı
mutlak sessizlikten bir espiri patlatmaya
ve herkesi güldürmeye geçebiliyordu
bütün topluluğu rahatlatırdı
ve diğer ucu düşünürsen, yüksek uyarılımda
yüksek tepkide olma potansiyelini
hatırlıyorum bir seferinde bu alanda
oturuyordum ve salonun arkasındaki
plastik sandalyelerden biri aniden çatladı ve çöktü
üzerinde oturmakta olan kişiye talihsiz bir şekilde
ve salonda oturanların çoğu şöyle yaptı
ve büyük bir tepkileri oldu
kolektif bir tepki
ve Thay bir kartal gibiydi
burada oturuyordu ve gözleri anında
sandalyenin çöktüğü yere gitti
ve hiç bir şey yoktu
durgun bir su birikintisi gibi
tepki yok
ve bu ölçülebiliyor, uzun süredir
meditasyon yapanlar üzerine
yapılan bilimsel araştırmalarda
şaşırtıcı uyarıcılara nasıl tepki verdiklerine dair
ve küçük bir tepki oluyor
fakat toparlanma süresi çok ama çok hızlı
kendilerini kaybetmiyorlar
paniğe kapılmıyorlar
neredeyse anında dinginliğe dönebiliyorlar
birkaç çerçeve sunabilirim
bize yardımcı olabilecek
çünkü zaman çok hızlı akıyor
bir anlamda travmaya duyarlı mindfulness
hakkında öğreniyoruz
travma bilinçli mindfulness
bu tanışık olmamız gereken çok önemli bir terim halini alıyor
ve kendimize bir topluluk olarak sorabiliriz
pratiğimiz travma bilinçli mı?
travmaya duyarlı mıyız? risklerin farkında mıyız
bugün online mindfulness'ın verebileceği
potansiyel zarar üzerine birçok makale bulabilirsiniz
pratiğin, meditasyon pratiğinin
ve topluluk olarak bize de sorular gelmeye başladı
insanlar bize geliyor ve diyor ki
meditasyon yapmak istiyorum
ama bu makaleleri okudum ve çok ürkütücü geliyor
belki meditasyon benim geçmişime sahip olan
birisi için iyi değildir
geçmişimde travmam olabilir
meditasyon beni tümüyle kendime dair
takıntılı mı yapacak, panik ataklar geçirip endişe mi duyacağım
ve kişilik kopukluğu duyacağım episodlar mı geçireceğim
bu soru bana soruldu
kolektif olarak buna nasıl tepki vereceğimizi bilmeliyiz
benim için cevabı biraz.. pratiğimiz travma bilinçli mi
bazen
olabiliyor
travma bilinçli değil mi? bazen
tehlikeli mi?
bazen, belki
genelde değil, genel olarak Thay'ın
inzivalarımızı oluşturma şekli
Sangha pratiğimiz
çok ama çok güvenli
ama neden güvenliği olduğunu bilmek önemli
ve bizi koruyanın ne olduğunu bilmek
potansiyel risklerden, çünkü o zaman
çerçeveye sahip olduğumuzda
bu güvenin yeteri kadar bulunmadığı
zamanın farkında olabiliriz ve ona
nasıl vurgu yapılabileceğini
ve nasıl tekrar oluşturulabileceğini
bü yüzden
tahtaya bir şeyler yazalım
tolerans penceresi yazdım
bir anlamda bundan zaten bahsediyordum
sinir sistemimizin aşırı uyarılmaya gidebildiğini biliyoruz
bu sempatik sinir sisteminin etkinleşmesi
ya da aşırı düşük uyarılıma girebilir
bu da kapanma, donma tepkisidir
ve bu çerçeve tolerans penceresi
Dan Siegel tarafından tanıtılmıştır
karmaşık sistemlerin enerji ile nasıl baş ettiklerini
anlamak için
ve sonra da insan sinir sistemine uyarlandı
ve fikir şu aşırı yüksek uyarılma
ve aşırı düşük uyarılma arasında
bir dengeli halin bulunduğu
parasempatik ile sempatik
uyarımın arasında yer alan bir denge
ve bu aynı zamanda,
nörobilimin bir kolu polivagal teorisini tanıttı
bu tartışmalı, herkes bunun doğru bir analiz
olduğu konusunda hemfikir değil
fakat bilim insanı Stephen Porges
bu teoriyi tanıtırken vagus sinirinin
bedenin önüne ait bir kolunun olduğunu
ve arkaya ait bir kolunun olduğunu söyler
ve araştırmasına göre önde bulunan
frontal vagus siniri sosyal etkileşimi düzenliyor
ona göre sosyal etkileşim bu orta alanda
kalabilmek için çok önemli
ve ona göre vagus sinirinin arkaya ait
dorsal kolu sistemimizin dinlen ve sindir
ve kapanma potansiyelini düzenliyor
bu çerçevelerin herhangi birinde
takılı kalmak mecburiyetinde değiliz
ama onların farkında olmak yardımcı olabilir
yararlı olabilirler fakat bu bilimin henüz
çok yeni olduğunu hatırlamalıyız
kısa zaman önce öne atıldı ve yanlış olabilir
veya halen geliştirilebilir
bu yüzden pratiğimizi ve geleneğimize
böyle bir çerçeve ile yaklaştığımızda
eşitlik bileşiğine karşı temkinli olmalıyız
çünkü pratiğimiz zamana karşı
dayanaklılığını kanıtladı
2500 yıldan uzun bir süre
Budist öğreti işlevselliğini sürdürdü
çok iyi bir şekilde, ve bu teori çok yeni
ve bizim pratiklerimiz kadar iyi test edilmiş olmayabilir
aynı zamanda üstünlük kompleksine
düşmek istemeyiz ya da fazla kibirli olup
en iyi pratiğin bizimkisi olduğunu düşünmek
bu da bir tuzak olurdu
ama şöyle olabilir, Sangha'da
kök salmaya başladığımızda
ve bir uygulayıcı olarak
yolculuğumuza başladığımızda
bazen bir şeyin bizim için
işlevsel olmadığını bulabiliriz
kendimizi saplanmış hissederiz
ve o zaman atlayıp ah
pratik işe yaramıyor
demek çok kolaydır
başka bir şeye ihtiyacım var
farklı bir şeye ihtiyacım var
ve bu çok normaldir
çünkü içimizde çok sabırsız olan bir şey var
hızlı onarım istiyoruz
ve pratik ile etkileşime girebilmek için bile
çokça sabra ihtiyacımız var
çokça inada belki de
çokça kararlılığa
çünkü pes etmek ve başka yere bakmak
çok kolaydır
benim yapmayı tercih ettiğim şey
Thay'ın bize öğrettiği pratikte
tümüyle köklenmiş kalmak
ama bu pratiğin zenginleştirilme
olasılığına açık kalmak
ve büyütülmesine
travmaya duyarlı mindfulness'ten bahsettiğimiz zaman
bize sunulan beş prensip vardır
ve ilki pencerede kalmaktır
tolerans penceresinde kal
ve ilginçtir çünkü bu aslında hedef değildir
öyle değil mi, ama onu nasıl
yapacağımızı öğrenmemiz lazım
çünkü bazı durumlar vardır ki
tolerans penceremizin genişlemesine
izin vermemiz gerekir, biraz da olsa
rahatsızlığa giriş yapabilmek için
ve bununla barışık olmak
kendimize izin vermek
acımızı tanımaya, hüznümüzü,
öfkemizi, pişmanlığımızı
orada olmasına izin vermek
yani her zaman tümüyle rahat
olmak zorunda değiliz
eğer yalnızca rahatlık alanımızda kalırsak
tolerans penceremiz darlaşacaktır
ve genişlemesini istiyoruz
pencerede kalmakla ilgili nokta
orada her zaman kalıyoruz anlamına gelmiyor
o pencerede nasıl kalacağımızı biliyoruz
anlamına geliyor
peki bunu bir Sangha olarak nasıl yaparız?
pek çok yolu olduğunu düşünüyorum
Dharma paylaşımını düşünebiliriz
Dharma paylaşımı ortak-düzenleme
için sahip olduğumuz çok önemli bir pratiktir
eğer kırılgan hissediyorsan
ve kolayca tetiklenebilir,
ama bu pratikte deneyim sahibi olan insanlarla
çemberde oturursan
ve birisinin ıstırabı paylaştığını görürsen
ve seni tetikliyorsa ve şöyle hissediyorsan
hayır bu benim için çok fazla
şimdi kendi travmama girerim
benim için travma dolu şeyleri yüzeye çıkartacak
bu benim için iyi değil
bu tehlikeli bir durum
ama o an kolaylaştırıcına bakarsın ve onun
-umarım ki- tetiklenmediğini fark edersin
onlar halen pencerelerindeler
duygusal olarak kapanmış değiller
halen açık, şefkat dolu, nezaket dolular
paniğe kapılmıyorlar, aşırı yüksek uyarılıma maruz değiller
birisi ıstırap paylaşmaya başladığı an
aceleyle Çan'ı davet etmiyorlar
bu olabilir, ıstıraba alerjimiz olabilir
veya bir korku duyuyor olabiliriz
çünkü bazen ne yapacağımı bilemem
birisi derin ıstıraba girdiğinde
bu yüzden hemen Çan'ı davet et
bir şarkı söyleyin
Dharma kolaylaştırıcıları var bunu bölebilecek
ıstırap mı aman çok ağır çok ağır diyerek
bir şarkı şöyle mutlu mutlu her şey yolunda
niyet iyi
ama belki de en maharetli yol değil
bu yüzden korkusuz olmalıyız
ıstırabın karşısında, ve bunun yapmanın tek yolu
kendi ıstırabımızla karşılaşmış olmaktır
ve kendi ıstırabımıza karşı da
korkusuz olmalıyız
iyi bir kolaylaştırıcının bulunduğu durumda
ve en azından bazılarının pratiklerinde
sağlam oldukları bir çemberde
fark edeceğiniz şu olacaktır
dur bir dakika ben paniğe kapılıyorum
ya da ben kapanıyorum
ya da ben kopuyorum
ama onlar değil
ve böylesine sosyal varlıklar olduğumuzdan
birimizi aynalarız
ve bir iki üç dört kişi bulunuyorsa grupta
kendini kaybetmeyen, dinleyebilen
açıklıkla, nezaketle, şefkatle
o zaman şöyle yapabilirsin
a belki de bu tehlikeli değil
ve senin sinir sistemin
onların sinir sistemi tarafından düzenlenir
ortak-düzenleme yaparız
ve bunu sürekli olarak yapıyoruz
şu anda bunu yapıyoruz
güvenli bir çevrede bulunarak
kendilerini kaybetmeyen insanlarla
bu bizim kendimizi
kaybetmememize yardımcı olur
bu çok güzel
yürüyüş meditasyonu ortak-düzenlemedir
gerçekten adımlarında mevcut olan
birisini gördüğünüzde
gerçekten varmış, gerçekten evinde
hiç bir şeyin arkasından koşmayan
yaşamın mucizeleriyle temasta olan
bu harika bir davettir
sinir sistemini o aynı kanala ayarlamak için
bu çok doğal bir şekilde olur, çabasızca
ve Thay'ın bizim için tasarladığı buydu
ve çok ilginçtir, bazı insanlar
inzivalarımıza gelir ve derler ki
a bu yeterince derin değil
kendi başıma pratik yapmayı seviyorum
ve bu yüzden yürüyüş meditasyonunu atlarlar
ben yalnız başıma
yürüyüş meditasyonu yapacağım
derler, ormanda
bu çok kısa bir zaman önce oldu
a yok ben Sangha'yla oturmayı sevmiyorum
kendi başıma oturmayı seviyorum
ve inzivaya geldiğimde
uzunca oturmayı severim bu yüzden
Dharma konuşmasına katılmayacağım
ben yalnızca oturma meditasyonu
pratiği yapmak istiyorum
Plum Village'a geliyorlar ama Plum Village'a gelmeden
Plum Village'i atlıyorlar
çünkü Plum Village bir yer değil
Plum Village yapılan pratiktir, Sangha'dır
ve biz de bazen bunu yaparız
sunulana direniyor, ret ediyoruz
ve daha iyisini bildiğimizi sanıyoruz
bu yüzden alçakgönüllü olmak iyidir
ve kalbimizde biraz açıklık bırakmak
Thay'ın bize sunduklarına karşı
en azından şu soru bulunsun sizde
belki Thay doğru bir noktaya değiniyor
belki
en azından deneyin
tüm kalbinle dene
sosyal etkileşim aracılığıyla
bolca ortak-düzenleme yer almakta
ve bu sosyal etkileşim
konuşmak olmak zorunda değil
çok sessiz olabilir
birisinin bilinçli farkındalıkla
yemeğini keyifle yemesini izlemek olabilir
gerçekten yediklerinden keyif alan, bilinçli farkındalıkta
birisinin bulaşıklarını yıkarken görmek olabilir
nihai boyutta
kaçımız bunu gerçekten yapıyor?
kaçımız bunu hala yapıyor?
yoksa konuşuyor muyuz
bulaşık yıkama sırasında
bulaşıklarımızı yıkarken
travmaya duyarlı mindfulness'in ilk prensibi
pencerede kal
ya da pencerede nasıl kalındığını bil
tam olarak aynı şey değil
bakın bu pencere
öyleyse kendimize şunu sorabiliriz
bir topluluk olarak,
pencerede nasıl kalınacağını biliyor muyuz?
evet
pencerede kalmamıza yardımcı olacak
pratiklerimiz var mı?
kesinlikle
her zaman pencerede kalıyor muyuz?
hayır
pratiklerimiz daima işe yarar mı?
hayır
yanlış ta gidebilir
ama bu çerçeveye sahipsek
tekrar bakmak güzeldir
burada ne yaptığımıza ve burada sunulanlara
ve bunu yapmamıza nasıl yardımcı olduğuna
bu bize daha da çok inanç verebilir
Thay'ın bize sunduğu pratiğe dair
sunulan ikinci prensip
dikkatimizi başka yere yöneltebilmek
istikrarı desteklemek için
başka bir çerçevede,
çoğunuzun muhtemelen bildiği
somatik deneyimleme çerçevesinde
bu muhtemelen salınım olarak adlandırılır
bizim pratiğimizde doğru gayret
olarak adlandırılır
tam olarak uyuşmaz
fakat bu ne anlama gelir
istikrarı desteklemek için
dikkatimizi başka yere yöneltmek
anlamı şu dur çok fazla geldiğinde
bunu biliriz
hepimiz ıstırabımızı anlama isteğine sahibiz
ve dünyanın kolektif ıstırabını anlamaya
ama şunu da biliyoruz ki bazen
ıstırabımızla temasta olmanın
kendisi bile fazla gelebilir
eğer yara fazla tazeyse
veya fazla derinse
veya fazlasıyla uzun bir süredir oradaysa
öyle olabiliyor ki ona ne zaman dokunsak
farkındalığımızı tamamen kapsar
aciz bırakılmış hissederiz
gerçekliğimizi devralabilir
ona flash back (geçmişe dönmek) deriz
ve bu istemsiz gerçekleşebilir ve fazla gelebilir
ve bu bana oldu
ve ne yapacağını bilmek çok zordur
çünkü o koşul altında belli pratikler
daha önceki kadar iyi çalışmayabilir
bu yüzden bu bana olduğunda
oturma meditasyonu yapmak çok zorlaştı
hatta imkansızdı, gözlerimi kapatamıyordum
gözlerimi kapattığımda geçmişten görüntüler gelirdi
ve devralırdı
travmanın akla gelişi çok hamdı, aniydi,
bilincimden fışkırarak çıkıyordu
çocukluğumda farkında olmadığım bir şeydi
birden ortaya çıktı, çok güçlü
ve biraz zorluk çekiyordum
tam olarak ne yapacağımı bilmiyordum
manevi kardeşlerimden destek istedim
fark ettim ki bir rehber olarak rolüme devam etmem çok zor olacaktı
yeni adayların rehberliğinde
kendimi fazla hassas, fazla kırılgan hissediyordum
ve düşünüyorum ki eğer bu rolde devam etseydim
potansiyel olarak benim için
çok zarar verici olacaktı
bir koşulda mış gibi yapacaktım
iyi olduğumu rehberlik edebileceğimi
istikrar ve destek sunacaktım
içimdeyse kendimi parçalara ayrılmış hissediyordum
yönünü kaybetmiş, kırılgan
bu yüzden manevi kardeşlerime gittim
ve bu rolden geri çekilmeyi istedim
ve zaman verilmesini, kırılgan olmak için
ve dağılmam için kendime izin vermek için
ve bunu yapmaya iznimiz var
bunu yapabilirsin
bunu yapmak çok zordur çünkü sıkça
travmayla birlikte gelen
özellikle erken çocukluk travmalarında
fazla gelen utanç duygularıdır
bu yüzden bir Sangha olarak ta kabiliyetli olmalıyız
birisi bize bir koşulla geldiğinde
utançlarına utanç eklememe konusunda
onları kötü hissettirmemek konusunda
ve dürüst olmalıyız, bazen bunu yaparız
bazen tepkimiz, neyse pratiğini arttırmalısın
gerçekten pratik yapıyor olsaydın
böyle ıstırap çekmezdin
böyle bir şey duydum
ve bu tepki ne yapacağımızı
bilme yoksunluğundan gelir
ve nasıl yardım edeceğimizi bilmemek
bu yalnızca bir refleks
o tepkiye karşı da şefkat gösterebiliriz
ne yapacağımızı bilmemek te olabiliyor
ve bunu kabullenmek daha iyi olurdu
ve merak duymak çünkü o
pratiğe devam
daha fazla otur
git pratik yap
bir anlamda bu kapanmaktır
duygusal olarak erişilemez olmak
nezaket dolu değildir, şefkat dolu değildir
geleneğimizde harika bir Dharma öğretmeni bulunur
Jo-Ann Rosen o da bunun hakkında öğretiyor
fakat bunu tolerans penceresi
olarak adlandırmıyor, fırsat penceresi
olarak adlandırıyor
ve bunun çok güzel olduğunu düşünüyorum
çünkü yalnızca her şeye tolerans
göstermekle ilgilenmiyoruz
ama fırsat penceresi meraklı olabileceğimiz yerdir
burası farkındalık sahibi olabileceğimiz yerdir
açık olabileceğimiz
şefkat dolu olabileceğimiz
kapandığımızda şefkat dolu değiliz
eğer aşırı uyarıldıysak
kuşku duyarız, tehdit hissederiz
o da şefkat dolu değildir, meraklı değildir,
nezaket dolu değildir
ne mutlu bana ki manevi kardeşlerim
çok şefkat dolu, çok merak dolu
nezaket doluydu
ve bana bolca alan sundular
ve sana nasıl destek olabilirz
neye ihtiyacın var dediler
benim acelem vardı
yaşamımdaki bu aksaklıkla
bu travma patlamasıyla
baş etme konuşunda
onu geri koymak istiyordum
onu anlamak, dahil etmek, hızlıca
ve bu kültürümüzde özdeşleşebileceğimiz
bir şeydir, bu meyil, biz batı eğitimli
insanlar olarak Budist geleneğine
yaklaşımda bulunduğumuzda
çıkarım yönüne giden
bir zihin yapısına sahip olabiliriz
ve hızlı çözümler arayışında olmak
bu bir nevi bizim hızlı çözüm
ihtiyacımızı tatmin etmemiz için
pratiğin ona göre uyarlamasını yapmaktır
bazen kırılmış hissederiz, toplumumuz kırılmış,
kapitalizm kırılmış, ama onu nasıl
çözeceğimizi bilmiyoruz bu yüzden
daha iyi hissetmek için hızlı bir çözüm isteriz
devam edebilelim diye
doruk deneyimler arayışında da olabiliriz
çok yoğun olan deneyimler
bir anlamda travmam ortaya çıktığında
düşündüm ki tamam yeterince
derinine inmeliyim ve diğer taraftan da çıkmalıyım
kara deliğin içine dal ve bilirsin işte
belki bir solucan deliğine dönüşür
ve diğer taraftan çıkarım ve her şey iyi olur
aslında yoğunluk arayışındaydım
ama ihtiyacım olan bu olmayabilirdi
ihtiyaç duyduğum salınım idi
veya istikrarı desteklemek için
dikkatimi başka yere yöneltmeye
bu ne anlama geliyor bunun anlamı
derin bir ıstırap ile temas halinde
olduğumuz zaman sınırımızı biliriz
bizi pencereden dışarı ittiğinde, bunu biliriz
ve dikkatimizi başka bir şeye
yönlendirmeyi biliriz
geleneğimizde buna sahip miyiz?
evet kesinlikle sahibiz
mindfulness'in 16 nefes egzersizinde
beşinci ve altıncı egzersiz
ıstırabımıza derin bakışa geçmeden önce
besleriz ve biliriz neşe hissinin
nasıl oluşturulacağını, mutluluk
hissinin nasıl oluşturulacağını
Thay bize sürekli olarak hatırlatıyor
yaşamın mucizeleriyle temasta olmayı
bu salınımdır, bu ıstıraba temas edebilme yetisidir
ortaya çıkmasına izin vermek
birazcık, girdapın merkezine dalmak için değil
yalnızca ona temas etmek için
kendimi iyi hissedebilecek miyim
diye bakmak için
bu ıstırabın bir kısmı ortaya çıkarken
halen iyi olabiliyor muyum?
ve kendimi iyi hissetmemeye
başladığım an, odağımı değiştiririm
besleyici olan, güvenli olan bir şeye dönerim
bu gayet basit bir şey olabilir
ruhani kardeşim olabilir, yanımda
ve uzanıp elini tutabilirim
bu harika bir şey, gözlerimi açabilirim
etrafa bakabilirim
eğer bu oturma meditasyonunda
olur da bir gün başınıza gelirse
bir şeyler fazla gelmeye başlarsa
paniğe kapılmaya başlarsan, çok fazlaysa
gözlerini aç
başını çevir, etrafında bak
tüm bu huzur dolu mutlu insanlar
herhangi bir tehlike altında değilim
aktif bir şekilde bunu kendimize hatırlatabliriz
ben iyiyim
bu durum tehlikeli değil
güvendeyim
yaşamın mucizeleri ile temasa geçebiliriz
tam buradalar, daima erişimimizde
yalnızca bir düşünce uzaklıkta
yıldızlar, oradalar
zihnin o enginlikle temasa geçebilir
uzayın harikalığıyla, bir an içinde
bu kısmın bir alışkanlık haline
gelmesi gerekiyor
bedenimizde güvenli hoş duyuları
bulmayı öğrenmemiz gerekiyor
bazen paniğe kapılmaya başladığımız yerde
nefes en güvenli yer olmayabilir
nefes çok dar hissetmeye başlayabilir
nefes alamıyorum gibi hissedilebilir
iyi hissetmez
meditasyon eğitmenleri olarak
nefesin her zaman güvenli bir
sığınak olmayabileceğini de bilmeliyiz
meditasyon uygulayıcıları olarak ta
bunu bilmemiz gerekiyor
bedenimde başka nereye gidebilirim
ellerimin nasıl hissettiğine odaklanabilir miyim
çoğunlukla gayet nötr, hatta,
dikkatini vermeye başladığında, keyifli
sıcak ya da serin
biraz titreşim, karıncalanma
parmak uçlarında
elini alnına götürebilirsin
annenin sana çocukken
hasta olduğun zaman yaptığı gibi
ve eğer bu senin için güvenli bir ilişkiyse
annenin gelmesine izin ver
ve senin şefkatin tükendiğinde
bu olabiliyor
annenin şefkatini ver kendine
ve eğer annen değilse
belki başka birisidir
bir öğretmen, bir baba, bir dost
veya elini kalbine koy
Plum Village'a ilk geldiğim zaman
manevi büyüklerimden biri, annemi yakın
zamanda kaybetmiş olmamın travmasını
bana fazla geldiği anlarda,
siyah bir yas dalgası gibi yükselirdi
yalnız kalır kalmaz, boğuluyordum
insanlarla bir aradayken iyi olurdum
yalnız kalır kalmaz
katlanılamaz oluyordu
ve bana yalnızca şunu öğretti
dedi ki sende, senin içinde
bir annenin ve bir babanın enerjisi var
senin babanın veya annenin demedi
bu ince bir ayırım görüyor musun?
dedi ki sende bir annenin ve bir babanın
enerjisi var, her ne oluyorsa olsun
sen bunu kucaklayacak kapasiteye sahipsin
ve bu pratiğe öyle bir güven duyuyordu ki
onu orada bana aktarmış oldu
ve ben aldım
o bana bunu söylemeden önceki an
şöyle düşünecek olurdum
bu benim kucaklayamayacağım kadar fazla
ben bunu kucaklayamam bu fazla geliyor
ve birden bana benliğimin öyle bir
alanına erişim sağladı ki
o kısım kucaklayabiliyor
ve bana şunu öğretti
dedi ki o dalga yükselmeye başladığında
fiziksel olarak kendine sarıl
ve bu kucaklama kapasitesi ile
temasa geç ve de ki her şey yolunda
her şey yolunda
ve işe yaradı
o gece çadırıma döndüğümde
elbette yas geldi ve fazla geldi
ama ona yeterince güveniyordum
deneyecek kadar, ve işe yaradı
ve içimde sahip olduğumu
bilmediğim bir şey keşfettim
olumlu bir zihinsel şekillenme olmadığında
olumlu zihinsel şekillenmeyi nasıl
oluşturacağımızı biliyoruz
bilincimizdeki mindfulness
tohumuna nasıl dokunacağımızı biliyoruz
şefkatin tohumuna nasıl dokunacağımızı
yumuşaklığa, hayret edişe, neşeye,
affedicilik, hepsi potansiyel olarak
erişimimizdeler
ve orada olduklarında onları nasıl
devam ettireceğimizi biliyoruz
bu doğru gayret
fazla gelen bir ıstırap hissi geldiğinde
onu nasıl yumuşaklıkla
kucaklayabileceğimizi ve tekrar uykuya
dönmesine yardım edebileceğimizi biliyoruz
onu zorlama arzusundan nasıl
sakınacağımızı biliyoruz
ıstırabın fazla derinine inmekten sakınmayı
bunun getirdiği riski biliyoruz
ölçülülük kanununu biliyoruz
ıstırabımız konusunda
ben bunu zor yoldan
öğrenmek zorunda kaldım
tam hız gitmek istedim ve çöktüm
başımı belaya soktum
çünkü fazla hızlı gitmeye çalıştım
çünkü yapmam gereken şeylerin
olduğunu düşünüyordum
bu etkinliği düzenleyen olmak için
hemen iyileşmem gerekiyordu
yani yalnızca iki haftan var
bunu çözmem lazım
hızlandırılmış travma entegrasyon programı
wow, ne kadar şiddet dolu
ve ne kadar sabırsızca
sanırım manevi kardeşlerim bana bakıp
ne yapıyor bu diyorlardı ama neyse ki
aynı zamanda beni toparlamak için
oradalardı ve daha güvenli bir yol bulmamda bana yardım ettiler
ve biraz sabır öğrendim
o durumdayken oturma meditasyonu halen
benim için güvenli değildi
ama bu ah Plum Village pratiği işe yaramıyor
Budizm işe yaramıyor, Thay'ın öğretisi
işe yaramıyor, ve her neyse
demek için bir sebep değildi
hayır, sığınabileceğim başka
bir pratik bulabildim
benim için bu yavaş yürüyüş meditasyonuydu
bir şekilde aklımda bir söz vardı
Thay'ın bir zamanlar söylediği
kendini yalnızca yürüyüş
meditasyonuyla iyileştirebilirsin
ve oradaydı, öylece aklıma geldi
ve ben inanmaya hazırdım
Thay dediyse, muhtemelen doğrudur
en azından denemeliyim
ve bir şekilde bu benim için
gözler kapalı bir şekilde
oturmaktan daha iyi geldi
biraz hareket, gözler soldan sağa
hareket edebiliyor o durumdayken
anılar yükselemiyordu
ve gözlerini kapattığın anda
o anılar sistemi kapsayabilir
gözler açık, çevreyle etkileşimde,
hareket halinde, aynı şekilde çalışmıyor
hatta hafızamızın işleyiş şeklini değiştiriyor
beynimizin anılara erişim şeklini
o benim için çok güvenli bir limandı
sığınabileceğim
ama kendimi hemen neşe dolu hissetmedim
kendimi perişan hissediyordum
ama kararlıydım ve azimli
Thay bunun işe yaradığını söylüyorsa
ben bunu yapacağım
ve işe yarıyormuş gibi gelmiyor
ama yine de yapacağım
ve zihnim almış başını gidiyor,
dikkattim her yere dağılmış durumda
ve kendimi perişan hissediyorum
ama yine de yapacağım
gün be gün be gün
ve o zaman yanımda bulunmuş
olan kardeşlerime sorabilirsin
teyit edeceklerdir, onlarla konuşmazdım
etkileşime girmek istemedim,
başka hiç bir şey yapmak istemedim
sabahtan akşama kadar yalnızca
yavaş yürüyüş meditasyonu yapıyordum
ve bir gün neşem geri döndü
o anı hatırlıyorum Deer Park'taydım
tozlu patikada tek başıma
yürüyordum,
ve birden dünya geri döndü
birden yeniden görebiliyordum
beni çevreleyen ihtişamı ve güzelliği
bundan tamamen kopmuştum
birden ayaklarımı yerde
hissedebiliyordum ve bu sığınağın
güvenliliğini hissedebiliyordum
birden neşeyi, nefesimin sade keyfini
hissedebiliyordum
ve gülümsedim ve gözyaşları geldi
ve ortada özel hiç bir şey yoktu
ama mucizeviydi
o anda o kadar çok minnet doldum ki
Thay'a karşı
bu pratiği bana aktarmış olduğu için
böylece ona ihtiyacım olduğunda oradaydı
ve ıstırabımın fazla derininde
olmaktan neşemle temasta
olamamış olmama karşın
o pratiğe bir ipe tutunur gibi tutundum
o söze tutundum 'kendini yalnızca yürüyüş
meditasyonu yaparak iyileştirebilirsin'
başka hiç bir şeyim yoktu
yalnızca tutundum
ve atalarıma şükranlarımı sunmak durumundayım
o inanç tohumunun yükselmesine
sebep olan
benim yaşamımda pek
geliştirilmiş olduğu söylenemez
daha çok şüphecilik ve kuşku geliştirdim
ama bir şekilde inanç hala orada
inanılmaz bir inanç
ve pratik işe yarayana kadar
onu yapmaya devam ettim
bu yüzden işe yaramadığını söylemeyin
en azından hemen değil
bazen zaman alır
ve sabırlı olman gerekir
sunulanı reddetmeden önce
bunu nasıl yapacağımızı biliyoruz
üçüncü prensip
bedeni zihinde tutmaktır
aslında ben zihni bedende tutmayı tercih ederim
bu pratiğimizin vücud bulduğu anlamına geliyor
sürekli olarak bedene bakıyor
ve fiziksel duyumlarımıza dikkatimizi veriyoruz
bazı meditasyon pratikleri vardır
bizim geleneğimizde çok fazla yoktur
bazı meditasyon pratikleri görselleştirme
aracılığıyla bizi uzaklara götürür
çok yoğun zihin hallerine götürür
değişime uğramış zihin hallerine
ve orada beden farkındalığımızı yititiriz
ama bizim pratiğimiz daima vücud bulmuş
bir zihin olmaya yöneliktir
vücud bulmuş bir bilinç
hassas ve farkında kalmak,
değişen duyumları fark etmek,
değişen gerginlik ve rahatlama seviyelerini
rahatlık, rahatsızlık, hoş, nötr, hoş olmayan duyumları
ve tüm bunlar da nerede bulunduğumuzu
takip etmektir, tolerans penceresinde
olanak penceresinde
halen bu pratiğe devam edecek kadar rahat mıyım
yoksa beni fazla gergin bir hale mi getiriyor
durma hakkımız var
eğer oturma meditasyonu katlanılamazsa
gözlerini açma etrafına bakma
omuzlarına masaj yapmaya hakkın var
ve sessizlikte oturmak bile fazla geliyorsa
o zaman ayağa kalkabilirsin ve
sessiz ve yavaş bir şekilde
dışarıya çıkabilirsin
bu sorun değil
kendini kapana kısılmış hissetmene gerek yok
ve bu gerekli olursa birbirimizi yargılamamalıyız
dördüncü prensip
ilişkide pratik yapmak, bu konuda oldukça iyiyiz
bu güvenlik ve ortak-düzenleme hakkında
Dharma paylaşımı kapsamında konuştuğumuz gibi
benim, gerçekten ıstırap duyduğumda
kendimi izole etmenin riskinin
farkında olmam gerekiyordu
kendimi gerçekten izole etmek istiyordum
o kadar çok utanç duyuyordum ki
her sosyal etkileşimin potansiyel olarak
fazla geleceğini ve tehdit edici
olduğunu hissediyordum
hiç kimseyle konuşmak istemiyorum
hiç kimseyi görmek istemiyorum
günümün tamamını yalnız geçirmek istiyorum
kendimi izole edeceğim
ama ne mutlu bana ki Sangha'm
bunu yapmama izin vermedi
ikinci bir dostum vardı
ve o benimle kaldı, tüm dönem boyunca
ona kızmama rağmen, onu itip
uzaklaştırmaya çalışmama rağmen,
onu suçlamama rağmen
her şey için
benimle kaldı
hatta birkaç erkek ve kız kardeşim
benimle kaldılar
ben onları iterek uzaklaştırmak
istediğimde bile
benim için oradalardı
ve ihtiyaç duyduğum güvenliliği yarattılar
ihtiyaç duyduğum ortak-düzenlemeyi yaptılar
ve beni güvende tuttular
bize sunulan beşinci prensip
sosyal bağlamı anlamak
bunun anlamı bizim sunduğumuz
öğreti ve pratiklerin
farklı insanlarda farklı algılanabilir
koşullarına göre
ve yeteri kadar ilgiye sahip olmalıyız
birbirimizin kültürü hakkında daha
fazla şey öğrenmek için
birbirimizin geçmişi
birbirimizin çocukluğu hakkında
belirli bir pratiğin bu kişi için nasıl
deneyimlenebileceğini anlamak için
herkes için aynı değil,
deneyimlerine göre
cinsiyetlerine göre
cinsel eğilimlerine göre
ırklarına, geldikleri yere, tarihlerine göre
nelerle baş ediyorlar
ataların aktarımlarına göre, ıstırap,
neşe, yetenek aktarımları,
alışkanlıkların
kabiliyetli olmalı ve uyum sağlamalıyız
bu aynı zamanda meraklı kalmakla ilgili
bu yalnızca küçük bir kesit
çok önemli bir Dharma kapısı var
bize açık olan
şimdiden Dharma konuşmalarında bahsi geçen
Mutlu bir şekilde bu anda bulunmak
travma çerçevesini tanıttığımızda
bu birden fazla geliyor hissini oluşturabilir
ve şöyle düşünmeye meyilli olabiliriz
aa wow, şimdi travmamın tamamıyla
baş etmek zorundayım
ve yalnızca kendi travmam değil
aynı zamanda atalarımdan gelen travma
ve yalnızca atalarımdan gelen travma değil
aynı zamanda kolektif travma
bağlantılı oluş boyutunda
insan olmayan kardeşlerimizin travması
varlıklar, ormanlar, okyanuslar, gezegenimiz
kozmosun tamamı
birden yapacak çok işimiz oluyor
bu biraz fazla gelebilir
bu yüzden bunun yalnızca
bir çerçeve olduğunu hatırlamak önemlidir
ve bir anlamda bu göreceli bir gerçektir
bu tarihsel bir boyut, anlayış
bize şeyler oldu zor gelen, fazla gelen
halen yankılamakta olan veya
sinir sistemlerimizde donmuş olan
ve onu anlamalı ve dahil etmeliyiz
mutlu ve özgür olabilmek için
ama ne mutlu bize ki bir de
mutlak gerçeğe sahibiz
ve çok şanslıyız çünkü var olan birçok
çerçeve bunu öğretmiyor
bu yüzden şunu hatırlamalıyız
seküler mindfulness biraz rahatlamanın
ve yavaşça dahil etmeyi öğretir
ama Thay'ın bize sunduğu
ve Buda'nın bize sunduğu
özgürleşme olanağıdır
aşkınlık olanağını
bunu hatırlamalıyız
ama Dharma poker oyununda
nihai boyut bir as kartı değildir
birisi gerçekten ıstırap çekiyorsa
ona 'ne olacak nihai olan ile temasa geç'
demek şiddet doludur,
her şey yolunda ahbap
mutlu bir şekilde bu anda bulunuyoruz
her şey harika
pek şefkat dolu değil
bu gerçekten çok hoşnutsuz hissettirebilir
karanlık bir yerdeysen
kabiliyetli bir şekilde sunulmazsa
şunu bilmeliyiz nihai gerçek
adı nihai gerçek olsa da
tek gerçek değildir
yalnızca tek bir taraftır,
tek bir bakış şeklidir
tarihsel olanın üstünde değildir
tarihsel olan eşit derecede doğrudur
her çiftçi sana bunu söyleyebilir
tarlaya kışın gidersin ve dersin ki
ah şimdiden buğday hasadını görebiliyorum
o da der ki elbette ama yine de
ekmen gerekecek
bu yüzden dengeye sahip olmalıyız
akıcı bir şekilde nihai ile göreceli
olanın arasında hareket etmeliyiz
ve bu bizi eylem boyutuna yerleştirir
bize barış, özgürlük, neşeyi vermesi için
nihai olana erişimimiz var
ve bu oyunda kalabilmemizi sağlar
kapanmamak için, bağlantı kesmemiz için
manevi bypass uygulamayalım diye,
şefkat dolu kalmak, ıstırapla birlikte
kalmak için
katılımda bulunmaya devam etmek için
bizim geleneğimiz katılımlı Budizm
bu inziva katılımlı Budizm
kültürümüzde bulunan ıstırabın kökenlerine
katılım sağlıyoruz
belki gelecekteki bir savaşı durduruyoruz
kök sebeplerle baş ederek,
ayrı olma illüzyonuyla, bireysellik,
rekabet, mücadele
kökleriyle baş ediyoruz
bunu söylemişken, bu anda yaşamanın
gerçeğine temas edebilme yetisi
mutlu bir şekilde bu anda bulunmanın
mümkün olması
bir merhemdir
iyileştiricidir
kronik ağrıyla uzun bir süre
ıstırap çektim, bedenimde aşırı düzeyde
gerilim bulunuyordu, yıllar boyu sürdü
bir keşiş olarak ilk yıllarımda bile
benim bir mağdur gibi davranmama
sebep oluyordu, Sangha bana iyi bakmıyor
diye düşünmeme sebep oluyordu
acı içindeyim ve beni bir mindere
oturtuyorlar bu durumu daha da
kötü hale getiriyor
iyileşmeye giden bir yolun
bulunmadığını anlamam biraz zaman aldı
iyileşmek yolun kendisidir
ve iyileşme şu andır
daha sonrası değil
bu travma çerçevesiyle
varmamız gereken bir noktanın
olduğu yanılgısına düşme riski var
ve ancak o zaman iyi oluruz
ancak o zaman iyi hissederiz ,
iyi hissettiğimizde huzurda oluruz,
ancak huzurlu olduğumuzda
sunacaklarımız olur
ben tüm bunları çözene kadar
beni rahat bırakın
kendimle ilgilenmem gerekiyor
bu yalnızca kısmen doğru
bu sözle uzun zaman uğraştım
mutlu bir şekilde bu anda bulunmak
çünkü
Thay derdi ki White Clad Disciple Sutrasında
sanırım, Thay iş insanlarına öğretirken
bu cümleyi beş defa dile getiriyor
Buda'da bu sözü beş defa öğretmiş
bende dedim ki kulağa harika geliyor
ama nasıl?
o bu mümkün diyor sadece
mutlu bir şekilde bu anda bulunmak
ben de öyle zorlanırdım ki
Thay nasıl yapacağımızı açıklamıyorsun
ama olay bu zaten
eğer doğruysa mutlu bir şekilde
bu anda bulunmak bunun anlamı
bu andır
nasılı yok
bir nasılı olsaydı bu daha sonra olurdu
gelecekte
eğer bu andaysa nasılı yoktur
şimdide, zaten var
bunun işlemesine izin verin
bu inanılmaz, öyle garip ki
hiç mantıklı değil
tamamen çılgınca
tüm zanlarımıza tamamen ters düşüyor
çok çalışmam gerekiyor,
çok pratik yapmam gerekiyor
anlamam gerekiyor, iyileşmem gerekiyor
gerekiyor da gerekiyor
on bin yaşam boyunca
nasılı arıyoruz, diyoruz ki bunu
yapacağım, doğru gayretle yapacağım
ders çalışacağım, bunu çözeceğim
ve bakıyordum, bakıyordum, bakıyordum...
peki ne anlama geliyor
bırak, bakmayı bırak
aramayı bırak
wow, beklemene gerek yok
uğraşmana gerek yok
bunu biraz evirip çevirmek gerekebilir
biraz Koan'a benzer, gıcık edici olmalı
seni gıcık etmesine izin ver,
onu hissedebilene kadar
onun gerçekleştirebilene kadar
bu entelektüel bir şey değil,
bu bir bırakma, bir teslim olma
bu bir gerçekleşim ve bir sığınma
ve bazen tekrar unuturuz ve yine
yapılacak çok şeyin olduğuna inanmaya döneriz
ama bu sığınma daha sağlam bir hal alınca
daha kolay erişilir hale gelince
o zaman bize eylem halinde olmaya
izin verir; nihainin perspektifi ile beraber
nihai olanın özgürlüğü ve tazeliği ile
bu demek olmuyor ki
yaşamımızın geri kalanı boyunca
hareket etmeden oturacağız
hiç bir şey yapmayarak
bunun anlamı bu özgürlük perspektifinden
hareketle eyleme geçebileceğiz
teşekkür ederim değerli dostlarım
pratik ettiğiniz, dinlediğiniz için
birlikte devam ediyoruz.
şunu da bildirmeliyim,
travmaya duyarlı mindfulness
çerçevesinin bize harika araştırmacı
olan David Treleaven tarafından sunulmuştur
bir çok harika konuşması
ve podcast'ı bulunuyor
online ve eğitim veriyor
çok faydalı
ama bizde zaten var