WEBVTT 00:00:09.983 --> 00:00:13.741 Bağımlılık hakkında konuşacağım, bağımlılığın gücünden 00:00:13.871 --> 00:00:16.299 ve ayrıca güç bağımlılığından. 00:00:16.679 --> 00:00:19.797 Vancouver, Kanada'da çalışan bir tıp doktoruyum 00:00:19.967 --> 00:00:22.658 ve bazı çok, çok ağır bağımlı hastalara bakıyorum, 00:00:22.658 --> 00:00:26.091 bilinen her tür uyuşturucuyu kullanan 00:00:26.091 --> 00:00:31.224 eroin, kokain enjekte eden, alkol, kristal meth içen kişiler 00:00:31.374 --> 00:00:33.247 ve bu kişiler ızdırap içinde. 00:00:33.387 --> 00:00:38.310 Bir doktorun başarısı hastalarının hayatta kalma süresiyle ölçülürse 00:00:38.310 --> 00:00:39.900 ben başarısızım. 00:00:39.900 --> 00:00:43.860 Benim hastalarım çok genç ölür, görece olarak. 00:00:43.860 --> 00:00:47.443 Aids'den, hepatit C'den ölürler, 00:00:47.553 --> 00:00:50.056 kalp kapakçığı enfeksiyonundan ölürler, 00:00:50.206 --> 00:00:53.767 beyin enfeksiyonundan, omurilik, kalp, 00:00:53.887 --> 00:00:56.198 kan dolaşımı enfeksiyonundan ölürler. 00:00:56.198 --> 00:01:01.960 İntihar, aşırı doz, şiddet ve kaza sonucu ölürler. 00:01:02.390 --> 00:01:04.581 Onlara bakınca 00:01:04.861 --> 00:01:09.422 büyük Mısırlı yazar Necip Mahfuz'un sözlerini hatırlarsın: 00:01:09.492 --> 00:01:15.095 "Acı bir hayatın yaptıklarını, hiçbir şey insan bedeni kadar çarpıcı anlatamaz." 00:01:15.445 --> 00:01:17.392 Bu insanlar her şeyini kaybeder, 00:01:17.392 --> 00:01:20.314 sağlıklarını kaybeder, güzelliklerini kaybeder, 00:01:20.314 --> 00:01:23.736 dişlerini kaybeder, servetlerini kaybeder, 00:01:23.736 --> 00:01:25.905 sevdiklerini, arkadaşlarını kaybeder 00:01:25.905 --> 00:01:28.504 en nihayetinde, çoğu kez hayatlarını da. 00:01:28.504 --> 00:01:31.503 Fakat hiçbir şey onları bağımlılıktan koparamaz. 00:01:31.503 --> 00:01:34.708 Hiçbir şey onlara bunu bıraktıramaz. 00:01:34.708 --> 00:01:38.715 Bağımlılıkları güçlüdür, peki neden? 00:01:38.715 --> 00:01:40.856 Bir hastamın bana dediği gibi: 00:01:40.856 --> 00:01:45.387 "Ölmekten değil, aslında yaşamaktan korkuyorum." 00:01:45.387 --> 00:01:50.248 Sormamız gereken soru şu: İnsan yaşamaktan niçin korkar? 00:01:50.538 --> 00:01:53.529 Bağımlılığı anlamak istiyorsan 00:01:53.529 --> 00:01:56.043 bağımlılıkta neyin yanlış olduğuna değil 00:01:56.043 --> 00:01:58.353 neyin doğru olduğuna bakman gerekir. 00:01:58.353 --> 00:02:00.910 Diğer bir ifadeyle, kişi bağımlılıkta ne bulur? 00:02:00.910 --> 00:02:03.730 Başka yerde bulamadığı ne bulur? 00:02:03.730 --> 00:02:07.880 Bağımlı, orada acılarına çare, 00:02:07.880 --> 00:02:12.341 huzur, kontrol hissi bulur 00:02:12.971 --> 00:02:16.192 sükunet bulur, çok çok kısa sürse bile. 00:02:16.192 --> 00:02:19.826 Öyleyse sıradaki soru: Hayatlarında bunlar neden yok, 00:02:19.826 --> 00:02:21.810 onların başına ne gelmiş? 00:02:22.210 --> 00:02:26.634 Eroin benzeri uyuşturuculara bakarsan, 00:02:26.634 --> 00:02:31.514 morfin, kodein, kokain ve alkole bakarsan 00:02:31.514 --> 00:02:33.524 bunların hepsi ağrı kesicidir, 00:02:33.754 --> 00:02:36.306 şu ya da bu biçimde hepsi ağrıyı dindirir. 00:02:36.306 --> 00:02:38.643 Öyleyse bağımlılıkla ilgili asıl soru 00:02:38.643 --> 00:02:42.260 "Neden bağımlı oluyorlar?" değil "Neden acı çekiyorlar?'' sorusudur. 00:02:42.570 --> 00:02:46.009 Keith Richards'ın biyografisini okumayı yeni bitirdim, 00:02:46.009 --> 00:02:48.228 Rolling Stones'un gitaristi 00:02:48.468 --> 00:02:50.672 ve muhtemelen bildiğiniz gibi, 00:02:50.672 --> 00:02:53.696 herkes onun hâlâ nasıl yaşadığına şaşıyor 00:02:53.696 --> 00:02:56.901 çünkü uzun süredir ağır eroin bağımlısı. 00:02:57.031 --> 00:03:00.360 Biyografisinde bağımlılığı ile ilgili şunu yazmış; 00:03:00.710 --> 00:03:05.019 bağımlılık bir unutma çabasıydı tamamen bir unutma arayışıydı. 00:03:05.019 --> 00:03:08.215 "Birkaç saat kendimiz olmamak için 00:03:08.215 --> 00:03:11.411 baş vurduğumuz çarpıklık" diyor. 00:03:11.751 --> 00:03:14.347 Ve ben bu sözleri çok iyi anlıyorum 00:03:14.347 --> 00:03:16.907 çünkü o huzursuzluğu ben de bilirim. 00:03:16.907 --> 00:03:20.297 Kendinden huzursuz olmayı bilirim, 00:03:20.297 --> 00:03:23.987 o kendi zihninden kaçma arzusunu da. 00:03:24.147 --> 00:03:29.709 Büyük İngiliz Psikiyatristi R.D. Laing şöyle der: 00:03:29.709 --> 00:03:32.551 "İnsanlar üç şeyden korkar: 00:03:32.551 --> 00:03:37.573 Ölümden, diğer insanlardan ve kendi aklındakilerden korkar" 00:03:37.953 --> 00:03:42.183 Uzun yıllar boyu ben de dikkatimi kafamdakilerden uzaklaştırmak istedim 00:03:42.183 --> 00:03:44.333 çünkü onlarla baş başa kalmaya korkuyordum. 00:03:44.333 --> 00:03:46.284 Peki dikkatimi nasıl dağıttım? 00:03:46.284 --> 00:03:50.321 Hiç uyuşturucu kullanmadım ama dikkatimi çalışarak 00:03:50.951 --> 00:03:53.748 ve bir şeyler yaparak dağıttım. 00:03:53.968 --> 00:03:57.071 Kendimi alışverişe vurarak yaptım. 00:03:57.421 --> 00:04:01.694 Benim tarzım klasik müzik plakları ve diskleri toplamaktı. 00:04:01.694 --> 00:04:03.851 Fakat bu konuda tam bir bağımlıydım. 00:04:03.851 --> 00:04:06.968 Klasik müzik plaklarına bir haftada 8.000 dolar harcadım, 00:04:06.968 --> 00:04:08.487 istediğimden değil, 00:04:08.487 --> 00:04:11.416 tekrar tekrar mağazaya gitmeyi bırakamadığımdan. 00:04:11.636 --> 00:04:14.707 Bir tıp doktoru olarak eskiden çok doğuma girerdim 00:04:14.707 --> 00:04:17.640 ve bir defasında, doğum hâlindeki bir kadını bırakıp 00:04:17.640 --> 00:04:21.303 klasik müzik almaya gittim. 00:04:22.073 --> 00:04:25.758 Yine de hastaneye zamanında yetişebilirdim 00:04:25.758 --> 00:04:28.007 ama mağazaya girince çıkamıyorsun, 00:04:28.007 --> 00:04:32.536 reyondaki klasik müzik tezgahtarları cin gibi: 00:04:32.536 --> 00:04:36.620 "Dostum, Mozart'ın son çıkan senfoni bandını dinlemiş miydin? 00:04:36.620 --> 00:04:38.314 "Dinlemedin mi? Ya..." 00:04:38.314 --> 00:04:40.360 Sonuçta o doğuma yetişemedim 00:04:40.360 --> 00:04:42.546 ve eve gelip karıma yalan söyledim. 00:04:42.546 --> 00:04:46.320 İş ve müzik saplantım yüzünden her bağımlı gibi yalan söylüyor 00:04:46.320 --> 00:04:49.854 ve kendi çocuklarımı ihmal ediyordum. 00:04:49.854 --> 00:04:53.098 Yani kendinden kaçmak nedir bilirim. 00:04:53.098 --> 00:04:54.984 Benim bağımlılık tarifim; 00:04:54.984 --> 00:05:01.270 geçici bir rahatlama veya zevk veren 00:05:01.270 --> 00:05:05.046 ama uzun dönemde zararı ve bazı olumsuz sonuçları olan 00:05:05.046 --> 00:05:09.055 ama bu olumsuz sonuçlarına rağmen bırakamadığın her hangi bir davranıştır. 00:05:09.325 --> 00:05:12.326 Bu bakış açısıyla, 00:05:12.326 --> 00:05:16.077 pek çok bağımlılık olduğunu görebilirsin. 00:05:16.077 --> 00:05:18.266 Evet, uyuşturucu ve ilaç bağımlılığı var 00:05:18.266 --> 00:05:20.845 ama ayrıca tüketim bağımlılığı var 00:05:21.055 --> 00:05:25.327 seks bağımlılığı var, internet bağımlılığı var, 00:05:25.697 --> 00:05:29.179 alışveriş ve yeme bağımlılığı var. 00:05:29.959 --> 00:05:33.243 Budistlerin bir aç hayaleti var. 00:05:33.243 --> 00:05:36.703 Bu aç hayaletler, büyük ve boş karınları olan yaratıklar 00:05:36.703 --> 00:05:39.573 ama boyunları çöp gibi ve ağızları da minicik 00:05:39.573 --> 00:05:41.527 bu yüzden asla yeteri kadar yiyemiyor 00:05:41.527 --> 00:05:43.911 ve asla içlerindeki o boşluğu dolduramıyorlar. 00:05:43.911 --> 00:05:46.557 Bu toplumda hepimiz aç hayaletleriz 00:05:46.557 --> 00:05:48.743 hepimizin içinde aynı boşluk var 00:05:48.743 --> 00:05:52.419 ve çoğumuz bu boşluğu dışarıdan doldurmaya çalışıyoruz, 00:05:52.419 --> 00:05:57.101 bu boşluğu dışarıdan doldurmaya çabalamak bağımlılıktır. 00:05:57.851 --> 00:06:03.275 Eğer bu insanların neden acı çektiğini merak ediyorsan, 00:06:03.275 --> 00:06:05.714 bakman gereken yer genleri değil. 00:06:06.004 --> 00:06:08.203 Hayatlarına bakman gerekir. 00:06:08.203 --> 00:06:11.531 Hastalarımı örmek verirsem, benim ağır bağımlı hastalarımı, 00:06:11.791 --> 00:06:14.339 acı çekme nedenleri çok açık. 00:06:14.339 --> 00:06:16.675 Bütün hayatları boyunca istismar edildiler, 00:06:16.675 --> 00:06:18.941 istismar çocuklukta başladı. 00:06:18.941 --> 00:06:22.529 12 yıl boyunca baktığım bütün kadınlar, yüzlerce kadın 00:06:22.529 --> 00:06:24.977 hepsi de çocukken tecavüze uğramıştı. 00:06:24.977 --> 00:06:26.955 Erkekler de travmalar yaşamıştı. 00:06:26.955 --> 00:06:30.255 Erkekler de tecavüze uğramış ve ihmal edilmişlerdi, 00:06:30.255 --> 00:06:32.908 fiziksel istismar, terk edilme 00:06:32.908 --> 00:06:36.441 ve duygulsal olarak tekrar tekrar incinmişlerdi. 00:06:36.441 --> 00:06:38.029 İşte bu nedenle acı çekiyorlar. 00:06:38.029 --> 00:06:42.217 Burada başka bir şey daha var: İnsan beyni. 00:06:42.217 --> 00:06:45.443 Zaten bildiğiniz gibi, 00:06:45.443 --> 00:06:47.819 insan beyni çevreyle bir etkileşim kurar. 00:06:47.819 --> 00:06:50.346 Bu sadece bir genetik program değildir. 00:06:50.346 --> 00:06:53.081 Çocuğun içinde bulunduğu çevre 00:06:53.081 --> 00:06:56.486 beyninin gelişimini biçimlendirir. 00:06:56.786 --> 00:07:00.371 Size farelerle yapılan iki deney anlatayım. 00:07:00.591 --> 00:07:03.932 Küçük bir fareyi alıp ağzına yiyecek koyuyorsun 00:07:03.932 --> 00:07:07.273 ve fare bunu zevkle yiyip yutuyor 00:07:07.273 --> 00:07:10.614 ama yiyeceği farenin birkaç santim uzağına koyuyorsun 00:07:10.614 --> 00:07:12.781 gidip yemiyor, 00:07:12.781 --> 00:07:16.318 yiyeceği yemeyip açlıktan ölüyor. 00:07:16.318 --> 00:07:17.657 Peki neden? 00:07:17.657 --> 00:07:21.741 Çünkü bu farenin beynindeki dopamin denen kimyasalın 00:07:21.741 --> 00:07:23.615 reseptörleri devre dışı bırakılmıştı. 00:07:23.615 --> 00:07:26.131 Dopamin istek ve güdü kimyasalıdır. 00:07:26.131 --> 00:07:29.366 Ne zaman bir şey istesek heyecanlansak, canllılık 00:07:29.366 --> 00:07:33.081 veya merak hissetsek yiyecek veya seks partneri arasak 00:07:33.081 --> 00:07:35.526 dopamin salgılanır. 00:07:35.526 --> 00:07:37.888 Dopamin olmadan istek duymayız. 00:07:37.888 --> 00:07:39.775 Bağımlı ne peşinde sanıyorsun? 00:07:39.775 --> 00:07:41.766 Bağımlı kokain kullandığında 00:07:41.766 --> 00:07:44.647 kristal meth kullandığında veya herhangi bir uyuşturucu 00:07:44.647 --> 00:07:47.140 beyninde bir dopamin patlaması olur. 00:07:47.140 --> 00:07:48.625 Ama soru şu; 00:07:48.625 --> 00:07:52.370 peki, onların beynine en başta ne olmuştu? 00:07:52.370 --> 00:07:55.546 Uyuştucunun bağımlılık yaptığı boş bir efsanedir. 00:07:55.546 --> 00:07:57.656 Uyuşturucunun kendisi bağımlılık yapmaz, 00:07:57.656 --> 00:08:00.866 uyuşturucuyu deneyen çoğu kişi hiç bağımlı olmaz. 00:08:00.866 --> 00:08:02.260 O zaman soru şu: 00:08:02.260 --> 00:08:05.174 Bazı insanlar bağımlılığa neden daha yatkın? 00:08:05.174 --> 00:08:08.439 Yiyecekler de bağımlılık yapmaz ama bazı insanlar için yapar, 00:08:08.439 --> 00:08:11.115 alışveriş bağımlılık yapmaz ama bazılarına yapar, 00:08:11.115 --> 00:08:13.831 televizyon bağımlılık yapmaz ama bazılarına yapar. 00:08:13.831 --> 00:08:17.008 Öyleyse soru, bu yatkınlık neden? 00:08:19.247 --> 00:08:21.611 Diğer küçük fare deneyi, 00:08:21.611 --> 00:08:23.503 bebek farelerle. 00:08:23.503 --> 00:08:27.655 Bebek fareler annelerinden ayrılıyorlar ama annelerini çağırmıyorlar. 00:08:27.655 --> 00:08:29.549 Bunun doğadaki sonucu ne olur? 00:08:29.549 --> 00:08:31.157 Sonunda bebek fareler ölür 00:08:31.157 --> 00:08:34.205 çünkü onları sadece anneleri korur ve sadece anneleri bakar. 00:08:34.205 --> 00:08:35.453 Neden çağırmadılar? 00:08:35.453 --> 00:08:38.385 Çünkü genetik yollarla beyinlerindeki endorfin reseptörleri, 00:08:38.385 --> 00:08:42.497 kimyasal bağlama bölgeleri devre dışı bırakılmıştı. 00:08:42.497 --> 00:08:46.960 Endorfinler, morfin benzeri doğal maddelerdir, 00:08:46.960 --> 00:08:50.130 endorfinler beynimizin doğal ağrı kesicileridir. 00:08:50.130 --> 00:08:56.130 Morfin ve endorfinin diğer bir işi de sevgi hissetmeyi mümkün kılarlar, 00:08:56.130 --> 00:08:59.262 ebeveynlere bağlanma duygusunu sağlarlar 00:08:59.262 --> 00:09:01.564 ve ebeveynlerin çocuklara bağlanmasını. 00:09:01.564 --> 00:09:05.180 Yani beyninde endorfin reseptörü olmayan bu küçük fareler 00:09:05.180 --> 00:09:07.366 doğal olarak annelerini çağırmıyorlar. 00:09:07.366 --> 00:09:08.694 Diğer bir deyişle, 00:09:08.694 --> 00:09:14.352 uyuşturuculara ve şüphesiz eroin ve morfine olan bağımlılık, 00:09:14.352 --> 00:09:17.894 onların endorfin sistemine yaptığı etki nedeniyledir, 00:09:17.894 --> 00:09:19.966 böyle çalışırlar. 00:09:19.966 --> 00:09:23.045 Öyleyse soru şudur; 00:09:23.045 --> 00:09:27.354 insanlara ne oluyor da, bu kimyasallara dışarıdan ihtiyaç duyuyorlar? 00:09:27.354 --> 00:09:30.411 Olan şey şu; çocukluklarında istismar ve tecavüze uğruyorlar 00:09:30.411 --> 00:09:33.008 ve beyinlerinde o devreler gelişmiyor. 00:09:33.768 --> 00:09:36.372 Eğer çok çok küçük yaşlardayken 00:09:36.372 --> 00:09:38.376 hayatında sevgi ve bağlanma olmazsa 00:09:38.376 --> 00:09:41.872 o zaman bu önemli beyin devrelerin doğru dürüst gelişemez. 00:09:41.872 --> 00:09:46.406 Ve istismar ve tecavüz durumunda doğru gelişim olmaz 00:09:46.406 --> 00:09:51.599 ve bu tür kişilerin beyni, uyuşturucu kullandıklarında yatkınlık gösterir. 00:09:51.599 --> 00:09:54.484 O zaman normal hissederler acılarının azaldığını hissederler 00:09:54.484 --> 00:09:56.069 ve sevgi hissederler. 00:09:56.069 --> 00:10:00.116 Hastalarımdan biri şöyle demişti: "Eroini ilk kullandığımda 00:10:00.116 --> 00:10:05.474 sıcak, yumuşak bir kucaklanma hissi geldi, bir annenin bebeğini kucaklaması gibi" 00:10:06.410 --> 00:10:12.738 Şimdi, hastalarım kadar olmasa da aynı boşluğu ben de hissetmiştim. 00:10:12.738 --> 00:10:16.883 Bana olan şey şuydu; 1944 yılında, Yahudi bir ailede, 00:10:16.883 --> 00:10:19.358 Macaristan, Budapeşte'de doğmuşum, 00:10:19.358 --> 00:10:22.054 Almanların, Macaristan'ı işgalinden hemen önce. 00:10:22.054 --> 00:10:25.419 Doğu Avrupadaki Yahudilere ne olduğunu bilirsiniz. 00:10:25.759 --> 00:10:29.857 Almanlar Budapeşte'ye girdiğinde iki aylıkmışım. 00:10:29.857 --> 00:10:33.789 İşgalin ertesi günü, annem çocuk doktorunu arar 00:10:33.789 --> 00:10:35.053 ve şöyle der; 00:10:35.053 --> 00:10:38.747 "lütfen gelip Gabor'a bakabilir misiniz? sürekli ağlıyor. 00:10:38.747 --> 00:10:41.903 Çocuk doktoru şu cevabı verir, "Tabii, gelip çocuğa bakayım 00:10:41.903 --> 00:10:45.345 ama şunu söyleyeyim, benim Yahudi bebeklerin hepsi ağlıyor." 00:10:45.515 --> 00:10:46.787 Peki, niçin? 00:10:46.787 --> 00:10:51.089 Bebeklerin Hitler, soykırım ve savaştan haberi mi vardı? 00:10:51.089 --> 00:10:52.331 Hiç yoktu. 00:10:52.331 --> 00:10:55.728 Ama huzursuzluğu, dehşeti ve annelerimizin 00:10:55.728 --> 00:10:57.995 sıkıntısını algılıyorduk 00:10:57.995 --> 00:11:02.522 ve bir çocuğun beynini bunlar biçimlendirir. 00:11:02.522 --> 00:11:07.585 Ve tabii ki o zaman bundan aldığım mesaj, 00:11:07.585 --> 00:11:10.478 dünyanın beni istemediği idi, 00:11:10.478 --> 00:11:12.684 çünkü annem mutlu değildi 00:11:12.684 --> 00:11:15.340 ve beni istemiyor olmalıydı. 00:11:15.340 --> 00:11:17.886 Daha sonra neden mi işkolik oldum? 00:11:17.886 --> 00:11:21.741 Çünkü beni istemiyorlarsa bile, en azından bana ihtiyaç duymalılardı. 00:11:21.741 --> 00:11:24.801 Önemli bir doktor olacaktım ve bana ihtiyaç duyacaklardı 00:11:24.801 --> 00:11:26.081 ve böylece, 00:11:26.081 --> 00:11:29.411 başlangıçtaki istenmeme duygusunu telafi edebilecektim. 00:11:29.411 --> 00:11:31.123 Bunun anlamı neydi? 00:11:31.123 --> 00:11:33.342 Bunun anlamı sürekli çalışacaktım 00:11:33.342 --> 00:11:38.321 ve çalışmadığım zamanlar kendimi müzik toplamaya verecektim. 00:11:38.321 --> 00:11:40.432 Çocuklarım hangi mesajı aldı? 00:11:40.432 --> 00:11:43.450 Çocuklarım da aynı, istenmedikleri mesajını aldı. 00:11:43.450 --> 00:11:46.503 İşte bunu böyle aktarırız travmaları böyle aktarırız 00:11:46.503 --> 00:11:49.315 ve farkına varmadan acıları da aktarırız, 00:11:49.315 --> 00:11:52.467 bir kuşaktan diğerine. 00:11:52.867 --> 00:11:56.049 Görünüşe göre, bu boşluğu doldurmanın pek çok yolu var 00:11:56.049 --> 00:11:59.382 ve bu boşluğu doldurmanın yolu kişilere göre de değişiyor 00:11:59.382 --> 00:12:01.647 ancak bu boşluk daima geriye, 00:12:01.647 --> 00:12:07.002 küçükken alamadığımız şeye gider. 00:12:07.702 --> 00:12:11.097 Sonra bir uyuşturucu bağımlısına bakıp şöyle deriz 00:12:11.097 --> 00:12:13.546 "Bunu kendine nasıl yapabilirsin? 00:12:13.546 --> 00:12:17.121 Bu berbat maddeyi vücuduna nasıl enjekte edebililirsin? 00:12:17.121 --> 00:12:18.956 Bu seni öldürebilir." 00:12:18.956 --> 00:12:21.423 Ama dünyaya yaptığımız şeye bakın. 00:12:21.423 --> 00:12:24.141 Atmosfere, okyanuslara ve çevreye 00:12:24.141 --> 00:12:27.749 bizi öldüren, dünyayı öldüren 00:12:27.749 --> 00:12:30.488 her tür maddeyi enjekte ediyoruz. 00:12:30.488 --> 00:12:32.821 Hangi bağımlılık daha büyük? 00:12:33.131 --> 00:12:35.951 Petrol bağımlılığı mı yoksa tüketim mi? 00:12:36.191 --> 00:12:38.319 Hangisi daha çok zarar veriyor? 00:12:38.499 --> 00:12:40.621 Ve kalkıp uyuşturucu bağımlısını yargılıyoruz 00:12:40.621 --> 00:12:43.562 çünkü aslında onun da bizim gibi olduğunu görüyoruz 00:12:43.562 --> 00:12:45.673 ama bu hoşumuza gitmiyor. 00:12:45.673 --> 00:12:49.242 Ona şöyle diyoruz "Sen bizden farklısın, sen bizden kötüsün" 00:12:49.242 --> 00:12:53.431 (Alkışlar) 00:12:55.831 --> 00:13:00.730 9 Temmuzda, uçakla Sao Paulo 00:13:00.730 --> 00:13:03.789 ve Rio de Jenerio'ya giderken New York Times'ı okuyordum 00:13:03.789 --> 00:13:06.220 ve Brezilya ile ilgili bir yazı vardı 00:13:06.220 --> 00:13:10.199 ve yazı Nisio Gomes adındaki bir adamla ilgiliydi, 00:13:10.199 --> 00:13:14.178 Amazon'daki Guarani kabilesinin bir lideriydi 00:13:14.178 --> 00:13:18.628 ve geçen Kasım Ayında öldürüldü, muhtemelen duymuşsunuzdur. 00:13:18.628 --> 00:13:21.919 Onu öldürdüler, çünkü o, 00:13:21.919 --> 00:13:25.210 Brazilya'daki Yerlilerin vatanı olan 00:13:25.210 --> 00:13:28.613 yağmur ormanlarını ele geçiren ve yok eden 00:13:28.613 --> 00:13:32.410 büyük çiftçiler ve şirketlere karşı halkını koruyordu. 00:13:32.410 --> 00:13:36.342 Bir Kanadalı olarak, aynı şeyin orada da yaşandığını söyleyebilirim. 00:13:36.342 --> 00:13:39.731 Hastalarım çoğu aslında İlk Ulus, Yerli insanlar, 00:13:39.731 --> 00:13:43.503 Kanada'nın Yerlilerinden ve ağır bağımlılar. 00:13:43.503 --> 00:13:47.085 Nüfustaki yüzdeleri küçük 00:13:47.085 --> 00:13:50.296 ama hapishanelerdeki yüzdeleri çok büyük, 00:13:50.296 --> 00:13:51.667 bu insanlar bağımlı, 00:13:51.667 --> 00:13:53.610 bu insanlar akıl hastası, 00:13:53.610 --> 00:13:55.518 bu insanlar intihar ediyor, neden? 00:13:55.518 --> 00:13:57.696 Çünkü toprakları ellerinden alındı, 00:13:57.696 --> 00:14:02.946 çünkü nesiller ve nesiller boyunca öldürüldüler ve suistimal edildiler. 00:14:02.946 --> 00:14:04.466 Ama benim sorduğum soru şu: 00:14:04.466 --> 00:14:07.216 Tamam, bu Yerli insanların çektiklerini anlayabiliyorsun 00:14:07.216 --> 00:14:11.768 ve bu ızdırabın onları bağımlılıkta acılarına çare aramaya nasıl ittiğini de 00:14:11.768 --> 00:14:14.017 ama ya o suçları işleyen insanlar? 00:14:14.017 --> 00:14:15.516 Onların bağımlığı neydi? 00:14:15.516 --> 00:14:17.511 Şey, onlar güce bağımlıydı, 00:14:17.511 --> 00:14:19.421 onlar servete bağımlıydı, 00:14:19.421 --> 00:14:21.201 onlar elde etmeye bağımlıydı. 00:14:21.201 --> 00:14:23.493 Kendilerini daha büyük göstermek istiyorlardı. 00:14:23.493 --> 00:14:26.310 Güç bağımlılığını anlamaya çalışırken 00:14:26.310 --> 00:14:28.977 tarihteki en güçlü kişilerin bazılarını inceledim. 00:14:28.977 --> 00:14:33.569 Büyük İskender'e baktım, Napolyon'a baktım, Hitler'e baktım, 00:14:33.569 --> 00:14:35.862 Cengiz Han'a baktım, Stalin'e baktım. 00:14:35.862 --> 00:14:38.705 Bütün bu adamlara bakarsanız, bir şeyler çok ilginç. 00:14:38.705 --> 00:14:41.898 Birincisi, güce neden bu kadar çok ihtiyaçları vardı? 00:14:41.898 --> 00:14:43.686 Çok ilginç, 00:14:43.686 --> 00:14:46.431 fiziksel olarak hepsi ufak tefek adamlardı, 00:14:46.431 --> 00:14:52.216 benim kadar, hatta daha ufak. 00:14:52.216 --> 00:14:56.483 Hepsi de kenar gruplardandı, 00:14:56.483 --> 00:14:59.422 hiç biri nüfusun ana kütlesine mensup değildi. 00:14:59.422 --> 00:15:04.483 Stalin bir Gürcüydü, Rus değildi, Napolyan Korsikalıydı, Fransız değildi, 00:15:06.043 --> 00:15:13.103 İskender Makedonyalıydı, Yunan değildi ve Hitler Avusturyalıydı, Alman değildi. 00:15:13.683 --> 00:15:16.664 Yani gerçek bir güvensizlik ve aşağılık kompleksi. 00:15:16.664 --> 00:15:19.704 Ve kendilerini iyi hissetmek için güce ihtiyaçları vardı, 00:15:19.704 --> 00:15:21.454 daha büyük olmalıydılar. 00:15:21.454 --> 00:15:24.606 Bu gücü elde etmek için savaş yapmaya da çok istekliydiler 00:15:24.606 --> 00:15:28.634 ve iktidarı sürdürmek için pek çok insan öldürmeye de. 00:15:29.354 --> 00:15:32.363 İktidar hırsı sadece ufak tefek adamlarda olur demiyorum 00:15:32.363 --> 00:15:34.923 ama bu örneklere bakınca durum ilginç, 00:15:34.923 --> 00:15:38.573 çünkü güç, güç bağımlılığı daima boşluk duygusuyla ilgilidir 00:15:38.573 --> 00:15:40.993 ve bu boşluğu dışarıdan doldurmaya çalışırsın. 00:15:40.993 --> 00:15:45.217 Napolyon, St.Helena Adasında sürgündeyken iktidarı kaybettikten 00:15:45.217 --> 00:15:50.039 sonra bile "Gücü çok seviyorum, iktidarı çok seviyorum" demişti. 00:15:50.039 --> 00:15:52.906 Kendini güç olmadan düşünemiyordu. 00:15:52.906 --> 00:15:57.153 Dışarıdan güçle beslenmezse bir benlik duygusu oluşturamıyordu. 00:15:57.153 --> 00:16:01.049 Ve böylesi adamları Buda ve Hz.İsa gibi insanlarla 00:16:01.049 --> 00:16:03.465 karşılaştırtıdığınızda çok ilginç. 00:16:03.465 --> 00:16:05.913 Yani, Buda ve Hz. İsa'nın hayatına bakarsanız 00:16:05.913 --> 00:16:09.005 her ikisini de şeytan baştan çıkarmaya çalışmıştır 00:16:09.005 --> 00:16:14.307 ve şeytanın teklif ettiği şeylerden biri dünyevi iktidar ve güçtür 00:16:14.307 --> 00:16:16.510 ama ikisi de bunu reddetmiştir. 00:16:16.510 --> 00:16:18.333 Peki neden reddettiler? 00:16:18.333 --> 00:16:22.994 Reddettiler, çünkü onların kendi içlerinde güçleri vardı 00:16:22.994 --> 00:16:25.415 ve dışarıdan gelecek güce ihtiyaçları yoktu. 00:16:25.415 --> 00:16:28.748 Her ikisi de teklifi reddetti çünkü insanları yönetmek istemiyorlardı, 00:16:28.748 --> 00:16:31.383 insanlara öğretmek istiyorlardı. 00:16:31.383 --> 00:16:36.815 İnsanlara misallerle, hoş, latif sözlerle, bilgelikle öğretmek istiyorlardı 00:16:36.815 --> 00:16:41.477 zorla değil, bu nedenle iktidarı reddettiler. 00:16:41.477 --> 00:16:44.592 Ve bu konuda söyledikleri de çok ilginç. 00:16:46.292 --> 00:16:53.484 Hz. İsa güç ve hakikatin dışarıda değil, kendi içinizde olduğunu söylemiştir. 00:16:53.484 --> 00:16:56.587 Tanrı'nın Kralllığı içinizdedir demiştir. 00:16:57.377 --> 00:17:01.359 Ve Buda ölümünden hemen önce rahipleri yas tutup ağlarken 00:17:01.359 --> 00:17:02.971 ve keder içindelerken 00:17:02.971 --> 00:17:06.644 şöyle demiştir "Benim için yas tutmayın ve bana tapmayın 00:17:06.644 --> 00:17:12.854 İçinizdeki feneri bulun ve kendinizi ışıtın, içinizdeki ışığı bulun." 00:17:12.854 --> 00:17:16.918 Bu zor dünyaya ve çevrenin kaybedilmesine, küresel ısınmaya 00:17:16.918 --> 00:17:21.970 ve okyanusların yağmalanmasına bakınca 00:17:21.970 --> 00:17:25.162 bunu güç sahibi, iktidardaki kişilerin düzeltmesini beklemeyelim 00:17:25.162 --> 00:17:28.756 çünkü maalesef, iktidar sahibi insanlar çoğu zaman 00:17:28.756 --> 00:17:31.299 dünyadaki en boş insanlardır 00:17:31.299 --> 00:17:33.392 ve bizim için bir şeyler yapmayacaklar. 00:17:33.392 --> 00:17:35.838 O ışığı kendi İçimizde bulmak zorundayız. 00:17:35.838 --> 00:17:38.356 Işığı topluluklarımızda bulmak zorundayız 00:17:38.356 --> 00:17:41.814 kendi bilgeliğimiz ve yaratıcılığımızla. 00:17:41.814 --> 00:17:45.012 iktidardaki insanların işleri bizim için düzeltmesini bekleyemeyiz 00:17:45.012 --> 00:17:49.192 çünkü bunu asla yapmazlar, biz onlara yaptırmadıkça. 00:17:53.022 --> 00:17:58.494 İnsan doğasının rekabetçi olduğu söylenir ve insan doğasının saldırgan olduğu 00:17:58.494 --> 00:18:00.749 ve insan doğasının bencil olduğu. 00:18:00.749 --> 00:18:03.964 Tam tersi doğrudur, insan doğası gerçekte iş birliğini sever 00:18:03.964 --> 00:18:09.499 insan doğası gerçekte cömerttir, insan doğası gerçekte toplumu düşünür. 00:18:09.499 --> 00:18:13.614 Bu konferansta bilgiyi paylaşan insanlar görüyoruz 00:18:13.614 --> 00:18:17.289 insanlar bilgi alıyor ve daha iyi bir dünya için kararlılar, 00:18:17.289 --> 00:18:19.084 bu insanın gerçek doğasıdır. 00:18:19.084 --> 00:18:20.626 Size söyleyeceğim söz; 00:18:20.626 --> 00:18:23.825 eğer içindeki ışığı bulursan, eğer gerçek doğanı bulursan 00:18:23.825 --> 00:18:25.714 o zaman kendine daha nazik 00:18:25.714 --> 00:18:27.915 ve doğaya da daha nazik davranırsın. 00:18:27.915 --> 00:18:29.317 Teşekkür ederim. 00:18:29.317 --> 00:18:32.408 (Tezahürat) (Alkışlar)