Herkese merhaba!
Karşılaştırmalı anatomi uzmanıyım.
Karşılaştırmalı anatomi uzmanı,
birçok farklı hayvanın vücut yapıları
üzerinde çalışan kişidir.
Benim favori hayvanım ise balinalar.
Balinalarla çalışmayı seviyorum
çünkü çok ilginçler.
Su yaşamında
eşsiz bir habitata uyum sağlıyorlar.
Size anlatacağım şey ise, balinaların
yüzlerinden gaz çıkararak
nasıl ses çıkardıkları.
Bildiğiniz gibi gaz çıkarmayı
hava boşluğuyla yapıyorlar;
havayı şöyle çıkarıyorlar
ama havayı birçok farklı
şekilde kullanıyorlar.
Ses üretiminde kullanıyorlar
ki bunun üzerinde duracağım
ama baloncuk oluşturmamak için havayı
kan dolaşımından uzak tutmak gibi
havayı kullandıkları
diğer şeyleri de çalışıyorum,
ki bu insan skuba dalgıçları
basınç hastalığına yakalanınca olur.
Ben bu hayvanların
gaz çıkarma sesi hikâyesiyle
başlamak istiyorum.
Bu hikâye, balinalara bakmanın
ne kadar zor olduğunu anlamakla başlıyor
çünkü su altında yaşıyorlar
ve gerçekten büyükler,
bu yüzden incelemesi zor hayvanlar.
Bu fotoğrafta--
ortadaki hayvanı görüyor musunuz?
Bu çoktan bir otobüs büyüklüğüne
ulaşmış bir bebek balina!
Balinalara bakmaya
başlarının tepesinden başlayın,
çünkü burunları dâhili şnorkel gibi
başlarının tepesinde.
Onunla nefes alırlar çünkü memeliler
ve memeliler hava ile nefes alırlar.
Burunları böyle kısarmış gibi
açılıp kapanabilir.
Görebileceğiniz gibi alt çerçevede
kırmızı okların olduğu yerde açık.
Tüm balinaların
iki burun deliği olmayabilir.
Balinalar, yunus
ve domuz balığı gruplarını da içerir
ve yunuslar ve domuz balığının,
küçük balinaların,
sadece başlarının tepesinde
bir burun deliği var
ve özünde bu şekildeki
üst dudaklarını alarak
ve burunlarının üstünde
geri döndürerek, bunun gibi,
burun deliklerini açıp kapatırlar.
Bu şekilde burunlarını açıp kapatırlar.
Yani ses çıkardıklarında yaptıkları şey
basit olarak ağızla
gaz çıkarma sesi yapmak
(Gaz çıkarma sesi)
ki bu biraz gaz çıkarmak gibi, değil mi?
New York'ta dediğimiz gibi
Bronx kahkahası.
Bunu yapma şekilleri
o büyük dolgun bir dudağın
büyük dolgun şeklini alarak
ki bunu bu fotoğrafta da görebilirsiniz,
ki bu yunusun kafasının
ortasında bulunabilir
o büyük dolgun dudak büyük sarı bir alan
ve onu burunlarının tepesinde
ileri geri yuvarlarlar
böylece titretirler
tıpkı bir balondan dışarı
hava vermek
ve onun garip titreşim sesi gibi.
Bu gürültü yaptıklarında çıkan
çıkardıkları ses
(Titreşim sesi)
Duydunuz mu?
Kamerayı görünce tekrar yapacak.
(Titreşim sesi)
Su altında gaz sesi çıkarma sesi gibi.
Bu yunusun asıl yaptığı şeyse ekolokasyon.
Seri şekilde titreşimler yapar
ve bunu yarasa sonarları gibi kullanır.
Bir yarasa radar kullanır
ama su altında bu sonar olur.
Yani bu hayvan dünyasını
sesle görmek için sonar kullanır.
Bunun nasıl çalıştığını anlamak için
bir ses sisteminin
ses arttırıcılarına bakmanız gerek.
Küçük dişli balinalar
basit olarak "tiz hoparlörler"
ve ses ileri geri hareket eden
o küçük burundan
ve alınlarından gelir.
Ama büyük balinalar
ses arttırıcı sistemdeki
büyük "bas hoparlörler" gibiler.
Olan ise sesleri boğazlarından geliyor.
Yani balina sesi çıkarmaya çalışırsanız--
şimdi bir ses yapın ve "ahhhhh" deyin.
Tamam, şimdi elinizi boğazınıza koyun,
adem elmanıza koyun.
Bir titreşim hissediyor musunuz?
Bu sizin için kaybedilmiş enerji,
çünkü bu sizin
iletişim kurma şekliniz değil.
Dudaklarınızla yapıyorsunuz.
Su altındayken ağzınızı açarsanız
kimse sizi duymaz.
Bu enerjiyi alıp
su altında büyütebilmelisiniz.
Balinaların yaptığı bu.
Onların sesini duyduğunuzda--
(Cızırtılı ses)
balondaki havayı gıcırdatmanız gibi.
Yani birçok cızırtı sesi duyarlar
ama aynı zamanda bu ses vardır:
(Titreşim sesi)
Gaz çıkarma sesi gibi, değil mi?
Sanki boğazında şamatalı
bir minder varmış gibi.
Peki bir balinanın
ne yaptığını nasıl bilirsiniz?
Kumsalda ölen, karaya oturmuş
balinalardan bize gelenleri araştırıyoruz.
Yunus ve domuz balıkları gibi
küçük balinalar kolay;
onları laboratuvara alabiliriz.
Büyük balinalarda ise--
laboratuvarı balinaya götürmek lazım.
Bunun görünüşü böyle.
Ben ortadaki kırmızı başlıklıyım.
Uzun bir insan değilim,
balinanın yanımda
nasıl göründüğünü karşılaştırabilirsiniz.
Balina 19,8 m uzunluğunda.
Benim neşterim burada
kenardaki küçük araç.
Ucunda bıçak olan hokey çubuğuna benziyor.
Balina kesimi yapmak çok zor bir süreç.
Cidden işin içine girmek lazım.
Sanki büyük kanlı inşaat alanı gibi.
Kask giyip
ağır makinalarla çalışıyorsunuz.
Bu arada bu durumda
bu mavi balinanın ses kutusu.
Sadece ses kutusu.
Benim boyum 1,52 m --
o ise gördüğünüz gibi 3,65 uzunlukta.
Ne olduğunu nasıl biliyoruz?
Ses kutusuna ya da gırtlağına bakar
ve şunu görürüz-- bu bebek
bir balinaya ait çünkü daha küçük.
Maviyle çizdiğim u-şeklindeki şeye bakın.
Bu titreşen kısım.
Bizim ses tellerimiz gibi.
Oraya elimi koyduğumda,
mavi kolun olduğu yere,
altında bir torba olduğunu görebilirsiniz.
Bu şamatalı minder.
Bu hava balonu ya da balon.
Bu hayvanların yaptığı şey--
ve boğazında büyük siyah bir balon
olduğunu görebilirsiniz
mavi sindirim kanalının
açık mavi solunum kanalıyla buluştuğu yer
ve sağda ortada siyah torba var.
Hayvanlar bu torbayı kullanarak
sesleri çıkarıyorlar.
Bunu titreştirip gönderiyorlar.
Küçük dişli balinaların da hava
torbaları var; hepsi kafalarının üstünde,
yani boş kafalılar gibi.
Bunu olabildiği kadar hava yakalayıp
daldıklarında aşağıya
götürmek için kullanıyorlar
çünkü dalınca basınç artar
ve o zaman mümkün olan hava hacmi azalır.
Fakat en önemlisi,
bu torbanın olmasıyla kullanıp
geri dönüştürdükleri hava mümkün
çünkü hava değerli bir mal.
Daha fazla almak için
yüzeye gitmek istemezsin.
Yani eğer balinaysanız,
su altında ses yaptığınızda --
"ahhh" diye ses yaptığınızı duyalım.
Balinalar ağızlarını kapalı tutarlar,
"ahhhmm" diyelim.
Hepiniz geveliyorsunuz, değil mi?
Balinalar burunlarını
kapalı tutup "mmmm" der.
(Ses yaparlar)
Ne oldu?
Burnunuzu kapatırsanız
artık ses çıkaramazsınız,
çünkü sistemi baskıladınız.
Hava keseleri olan balinalar
sistemi baskılamazlar,
yani hava akımı devam eder
ve eğer burnunuzun sonunda kese olsaydı,
havanın akmasına izin verirdiniz.
Umarım bunu beğendiniz.
Karşılaştırmalı anatomi uzmanları
geçinmek için bunu yapar.
Hayvanların yapılarını inceleriz.
Taklit etmeye uğraşırız;
insan durumlarına tekrar koyarız,
koruma cihazları için
yeni teknolojiler yapabiliriz
veya bu garip çevreleri
taklit eden insan hastalıkları için
ilaçlara yeni işleyişler bile yapabiliriz.
Umarım bunu sevdiniz. Teşekkürler.
(Alkış)