WEBVTT 00:00:15.389 --> 00:00:17.103 (İspanyolca: iyi akşamlar) 00:00:17.653 --> 00:00:19.678 Matematik dersine hoş geldiniz. 00:00:20.274 --> 00:00:23.965 Önümüzdeki 9000 saniye, benim olacaksınız. 00:00:24.393 --> 00:00:25.342 (Kahkahalar) 00:00:25.507 --> 00:00:26.707 Tamam, şaka yaptım. 00:00:27.132 --> 00:00:29.047 Ama matematiği seviyorsanız elinizi kaldırın. 00:00:29.604 --> 00:00:32.578 Oh, bu bayağı fazla. Hımm. (Kahkalar) 00:00:32.922 --> 00:00:35.633 Hımm, bu zor olacak. (Kahkahalar) 00:00:39.580 --> 00:00:46.741 Gelin sizi M.Ö. 2600 yılına, Mezopotamya'ya götüreyim. 00:00:47.989 --> 00:00:51.184 Babilliler, sadece ilk edebi metinlerlerden olan 00:00:51.184 --> 00:00:53.972 Gılgamış Destanı'nı yaratmakta 00:00:53.972 --> 00:00:56.132 iyi değildiler, aslında 00:00:56.132 --> 00:00:59.095 matematikte de gayet iyiydiler. 00:00:59.095 --> 00:01:03.442 Gılgamış Destanı kil tablet üzerine çivi yazısıyla yazılmıştı. 00:01:03.442 --> 00:01:06.886 Fakat dediğim gibi, matematikte de iyiydiler 00:01:06.886 --> 00:01:10.409 çünkü Pisagor Teoremi'ni biliyorlardı. 00:01:10.409 --> 00:01:12.885 Bu gayet dikkate değer bir şey, 00:01:12.885 --> 00:01:15.688 çünkü Pisagor henüz doğmamıştı. 00:01:15.688 --> 00:01:17.254 (Kahkahalar) 00:01:17.678 --> 00:01:20.198 Ayrıca, ikinci dereceden denklemlerle 00:01:20.198 --> 00:01:22.592 başa çıkabiliyor ve çözebiliyorlardı. 00:01:22.592 --> 00:01:25.702 İkinci derece denklemler için genel bir formülleri vardı. 00:01:25.702 --> 00:01:29.938 Hatta, bazı üçüncü dereceden denklemlerle bile uğraşabiliyorlardı. 00:01:29.938 --> 00:01:35.090 Bir denklemi çözdüğünüzde çoğu zaman negatif çözümler bulursunuz. 00:01:35.650 --> 00:01:38.730 Negatif sayılar çok da kolay değildir. 00:01:39.685 --> 00:01:41.466 Bir örnek vereyim. 00:01:41.466 --> 00:01:46.305 İki tenis topum varsa ve üç top vereceksem, 00:01:47.036 --> 00:01:50.340 veriyorum, bir, iki, 00:01:50.650 --> 00:01:53.084 sonra? 00:01:54.748 --> 00:01:57.769 Hayali bir top yaratalım -bu hayali bir top. 00:01:58.574 --> 00:02:02.115 Bunu da verdiğimde ne kalır? 00:02:03.536 --> 00:02:06.160 Eksi bir hayali top! 00:02:06.348 --> 00:02:08.013 (Kahkahalar) 00:02:08.690 --> 00:02:13.129 Yunan matematikçiler uzunluk, alan ve hacimle uğraşıyorlardı. 00:02:13.129 --> 00:02:16.048 O yüzden negatif sayılara gerek duymadılar, 00:02:16.048 --> 00:02:18.053 sadece pozitif sayıları tuttular. 00:02:18.384 --> 00:02:22.143 Yaptıkları şey negatif sayıları elemekti. 00:02:23.125 --> 00:02:25.809 Sorunlarla uğraşmak için harika bir yol, değil mi? 00:02:26.442 --> 00:02:29.274 Hesabınızdaki para miktarını düşünün. 00:02:29.599 --> 00:02:34.430 Negatif sayıları eleyebilseydik 00:02:34.430 --> 00:02:36.443 bu harika olurdu. 00:02:36.443 --> 00:02:38.453 Evet. 00:02:39.954 --> 00:02:43.527 Negatif sayılar, Avrupa'da ancak 15. yüzyılda 00:02:43.527 --> 00:02:48.020 ortaya çıkmaya başladı. O da bilginler, İslami ve Bizans kaynaklarını 00:02:48.020 --> 00:02:51.763 çevirip üzerinde çalıştıkları için. 00:02:52.433 --> 00:02:55.765 e sayısını bulan Büyük Euler, 00:02:55.821 --> 00:02:58.962 dahi Euler bile, ve hatta bir çokları 00:02:58.962 --> 00:03:01.609 negatif sayıları tam olarak 00:03:01.609 --> 00:03:04.803 bizim bugünkü anladığımız gibi anlayamadılar. 00:03:05.055 --> 00:03:10.367 Sonunda, John Wallis adında bir adam, bir İngiliz matematikçi. 00:03:10.367 --> 00:03:12.459 Harika bir fikri vardı. 00:03:12.459 --> 00:03:17.260 Yaptığı şey sayı doğrusunu sola doğru uzatmaktı. 00:03:19.085 --> 00:03:20.856 Bu kadar basit. 00:03:20.861 --> 00:03:23.665 Ondan sonra bir negatif sayının ne olduğu daha iyi anlaşıldı. 00:03:23.665 --> 00:03:29.760 Çünkü ikiden üç çıkarırsanız, eksi biri bulursunuz. 00:03:31.071 --> 00:03:32.329 Bu da gayet açıktı. 00:03:32.926 --> 00:03:34.915 Peki ya karmaşık sayılar? 00:03:35.482 --> 00:03:38.633 Bir Yunan matematikçi vardı, İskenderiye'li Heron. 00:03:39.021 --> 00:03:40.377 Güzel bir fikri vardı. 00:03:41.831 --> 00:03:47.686 Çalışmasında karekök içinde eksi 63 çıkmıştı, 00:03:47.686 --> 00:03:51.109 ve o da bu sayıyı 63'ün kareköküyle değiştirdi. 00:03:51.513 --> 00:03:56.356 Yani eksiyi artıyla değiştirdi. Bu daha da iyi, değil mi? 00:03:56.356 --> 00:03:58.450 Hesabınızdaki parayı düşünün şimdi. 00:03:58.450 --> 00:04:01.965 Eksiyi artıyla değiştirebilseydik harika olurdu! 00:04:03.105 --> 00:04:06.191 Evet, Yunanlılar sayılar konusunda çok yaratıcıydılar. 00:04:07.471 --> 00:04:09.528 (Kahkahalar) 00:04:10.338 --> 00:04:11.868 Hala da öyleler. 00:04:11.868 --> 00:04:13.547 (Alkışlar) 00:04:13.547 --> 00:04:16.040 Belki, belki, belki, 00:04:16.040 --> 00:04:20.322 Belki, bilmiyorum, belki bu onların şu anki ekonomik sorunu, 00:04:20.322 --> 00:04:21.958 bilmiyorum. 00:04:24.719 --> 00:04:27.854 Karmaşık sayıların hikayesiyle devam edersek, 00:04:27.854 --> 00:04:30.261 zamanda yolculuk yapıp 16. yüzyıla, Rönesans İtalya'sındaki 00:04:30.261 --> 00:04:32.112 Bolonya'ya gitmemiz gerekir. 00:04:32.112 --> 00:04:35.270 Tartaglia adında bir adam var, 00:04:35.270 --> 00:04:37.970 ve bir matematik yarışması kazanmıştı. 00:04:37.970 --> 00:04:42.327 Üçüncü dereceden bir denklemin çözümü ile ilgili yazı yazmıştı, 00:04:42.891 --> 00:04:47.478 ve bu çok iyiydi, çünkü zamanın matematikçileri bunun 00:04:47.478 --> 00:04:48.918 imkansız olduğunu düşünüyordu, 00:04:48.918 --> 00:04:51.768 çünkü bu, karekök içinde negatif değerdeki bir sayıyı 00:04:51.768 --> 00:04:54.160 anlamayı gerektiriyordu. 00:04:54.653 --> 00:04:58.504 Hatta çözümünü şiir şeklinde kodladı. 00:04:59.927 --> 00:05:06.135 İtalyancam iyi değildir ama ilk iki dizeyi bir deneyeyim. Şöyle bir şeydi: 00:05:06.792 --> 00:05:09.372 (İtalyanca) "Quando chel cubo con le cose appresso, 00:05:09.680 --> 00:05:12.953 se agguaglia à qualche numero discreto." 00:05:13.874 --> 00:05:16.026 Uzun bir şiirdi, 00:05:16.524 --> 00:05:19.756 başka matematikçilerin çözümünü çalmasını 00:05:19.756 --> 00:05:22.277 engellemek için yapmıştı bunu. 00:05:23.370 --> 00:05:28.705 Ama maalesef şiir Cardano'ya sızdırıldı. 00:05:29.315 --> 00:05:34.569 O da bu ispatı, 1545'te kitabı "Ars Magna"da yayımladı. 00:05:35.446 --> 00:05:37.277 Ama bunu yapmayacağına söz vermişti. 00:05:39.682 --> 00:05:43.067 Kitapta, Tartaglia'dan da bahsediliyordu, takdir de ediliyordu. 00:05:43.067 --> 00:05:45.882 Ama o onaylamadı, böylece... 00:05:46.380 --> 00:05:49.590 Bu kitap yüzünden Tartaglia, Cardano'yla 00:05:49.591 --> 00:05:51.877 on yıl süren bir kavgaya girişti, 00:05:51.906 --> 00:05:54.780 ve asıl sorun, bu Cardano denen adamın 00:05:54.780 --> 00:05:58.035 kitabında ne yazdığını bile anlamamış olması, 00:05:58.035 --> 00:06:02.424 çünkü bu hayali sayıları "akılsal işkence" olarak niteliyordu. 00:06:03.712 --> 00:06:09.568 Daha sonra, Bombelli diye başka bir adam vardı, şu alttaki, 00:06:09.568 --> 00:06:11.983 karmaşık sayılarla ilgili gerçekten 00:06:11.983 --> 00:06:14.678 birşeyler anlayan ilk kişiydi. 00:06:14.678 --> 00:06:18.885 Gerçek sayılarla -normal sayılar, 1, 2, 3, 4- 00:06:18.885 --> 00:06:21.686 karmaşık sayılar arasında bir ilişki kurabilmişti. 00:06:22.033 --> 00:06:23.288 İlk o yapmıştı. 00:06:23.948 --> 00:06:27.972 Şimdi kullandığımız i sembolünü ilk olarak o kullandı, 00:06:27.972 --> 00:06:30.770 ve işlemler için bazı kurallar getirdi. 00:06:31.587 --> 00:06:36.098 17. ve 18. yüzyıllarda karmaşık sayılarla 00:06:36.098 --> 00:06:37.799 çalışan birçok matematikçi vardı, 00:06:37.799 --> 00:06:41.520 ama hiçbiri aslında ne olup bittiğini anlamıyordu. 00:06:42.730 --> 00:06:44.833 Ve sonra başka bir adam geldi, 00:06:45.322 --> 00:06:49.235 ve karmaşık sayıların geometrik bir yorumunu yaptı. 00:06:49.720 --> 00:06:53.556 Sizi detaylarla uğraştırmayacağım -bu ev ödeviniz-, 00:06:54.293 --> 00:06:55.751 detay vermeyeceğim, 00:06:55.751 --> 00:06:59.981 bu gece ya da yarın eve gittiğinizde kendiniz bulun, ben karışmam. 00:07:00.142 --> 00:07:01.338 (kahkalar) 00:07:01.861 --> 00:07:08.358 Yaptığı şey şuydu, geometrik bir yorum verdi, 00:07:08.358 --> 00:07:13.961 hayali bir top yaratmadı, hayır, hayali bir eksen yarattı, 00:07:13.961 --> 00:07:19.846 bu dikey ekseni, yani hayali ekseni 00:07:21.376 --> 00:07:23.986 Ondan sonra ne olduğu daha çok netleşti. 00:07:23.986 --> 00:07:29.725 Karmaşık bir sayı, iki boyutlu bir sayıydı: a + ib. 00:07:30.213 --> 00:07:32.640 Birden herkes ne olup bittiğini anladı. 00:07:32.640 --> 00:07:34.306 Karşılaştırınca denebilir ki 00:07:34.306 --> 00:07:38.698 Karmaşık sayılar sadece karmaşık değil, anlamsız da, 00:07:38.698 --> 00:07:41.414 ta ki biri geometrik yorumunu yapana kadar. 00:07:43.458 --> 00:07:46.819 Ben, bir matematik öğretmeni ve yazarım, 00:07:47.349 --> 00:07:51.938 bu az görülen ya da garip bir kombinasyon olarak görülebilir ama değil. 00:07:52.309 --> 00:07:55.370 Hikayeler okumayı da yazmayı da severim. 00:07:55.370 --> 00:08:00.545 Matematik yapmaktan hoşlanırım. Hayal edilebilecekleri hayal etmekten de. 00:08:00.965 --> 00:08:03.354 Birkaç yıl önce 00:08:03.354 --> 00:08:07.607 Şu ispatı okudum, güzel şiir, değil mi? 00:08:08.049 --> 00:08:10.795 Sesli okursanız ritmi hissedebilirsiniz. 00:08:10.795 --> 00:08:12.683 Kesinlikle eminim ki 00:08:12.683 --> 00:08:15.234 yazarlar şiirin yapısı hakkında çok düşünmüş. 00:08:15.826 --> 00:08:21.031 Her sözcük, her harf özenerek yazılmış. 00:08:22.442 --> 00:08:25.766 Bu şiir "Principia Mathematica"dan alıntı, 20. yüzyılın başı. 00:08:26.113 --> 00:08:28.795 Alfred North Whitehead ve edebiyatta Nobel ödülü alan 00:08:28.795 --> 00:08:31.366 Bertrand Russell tarafından yazılmış. 00:08:32.908 --> 00:08:36.831 360 sayfadan fazla tutmuş. 00:08:36.831 --> 00:08:40.859 1 + 1 = 2'yi ispat etmeleri. 00:08:42.480 --> 00:08:44.906 Yani, o kadar da kolay değil. 00:08:45.985 --> 00:08:49.922 Matematik ve edebiyatın ortak bir noktası var. 00:08:49.922 --> 00:08:53.949 Bin yıllarca kültürümüzün bir parçası olmuşlar. 00:08:54.365 --> 00:08:57.581 Birbirleriyle ilgileri düşündüğünüzden de fazla, 00:08:57.581 --> 00:09:00.395 ve bence matematik edebiyattan birşeyler kapabilir. 00:09:02.141 --> 00:09:04.937 Size karmaşık sayının tanımını 00:09:04.937 --> 00:09:08.571 ve birkaç hesap kuralını vermek yerine 00:09:08.571 --> 00:09:10.314 size bir hikaye anlattım. 00:09:12.861 --> 00:09:15.552 Konuşmamda sonsuz cebir alıştırmaları yerine 00:09:15.552 --> 00:09:21.386 matematik eğitiminde hikayeler anlatmanın yararlarını anlattım. 00:09:22.058 --> 00:09:23.598 Hikayeler olmayınca 00:09:23.598 --> 00:09:26.454 matematik belki sıkıcı olabilir, 00:09:26.454 --> 00:09:28.919 hikayeler olmayınca 00:09:28.919 --> 00:09:33.304 matematiğin bazı önemli noktaları öğretim programının dışında kalıyor. 00:09:33.435 --> 00:09:37.646 Matematiğin tarihini, felsefesini düşünün. 00:09:37.646 --> 00:09:40.366 Matematiğin uygulamalarını düşünün bir. 00:09:41.939 --> 00:09:44.300 Sadece öğrettiğimiz yöntem yüzünden 00:09:44.300 --> 00:09:48.746 birçok öğrencinin matematiği bıraktığını gördüm. 00:09:49.763 --> 00:09:52.145 Ve bu, bayanlar ve baylar, 00:09:52.145 --> 00:09:54.993 sadece hikayeler anlatmakla geliştirilebilir. 00:09:54.993 --> 00:09:56.580 Teşekkürler. 00:09:56.580 --> 00:09:58.803 (Alkışlar)