1
00:00:01,833 --> 00:00:31,044
[sakin caz müzik]
2
00:00:31,044 --> 00:00:34,526
Derinizin renginden nefret etmeyi kim öğretti size?
3
00:00:34,526 --> 00:00:38,461
Saçınızın yapısından nefret etmeyi kim öğretti size?
4
00:00:38,461 --> 00:00:43,473
Size, burnunuzun şeklinden, dudaklarınızın şeklinden nefret etmeyi kim öğretti ?
5
00:00:43,473 --> 00:00:49,461
Baştan aşağı, taa tabanlarınıza kadar nefret etmeyi kim öğretti size?
6
00:00:49,461 --> 00:00:52,357
Kendi türünüzden nefret etmeyi kim öğretti size?
7
00:00:52,357 --> 00:00:55,720
Size, birbirinizin yanında olmayı istemeyecek kadar
8
00:00:55,720 --> 00:00:59,222
ait olduğunuz ırktan nefret etmeyi kim öğretti?
9
00:00:59,222 --> 00:01:05,135
Sizler Bay Mohammad'in nefret öğretip öğretmediğini sormadan önce,
10
00:01:05,135 --> 00:01:11,386
kendinize sormalısınız: size, Tanrı'nın yarattığı şeklinizden nefret etmeyi kim öğretti?
11
00:01:11,386 --> 00:01:14,755
Bizler, siyahi insanlar, ya da bizi adlandırdıkları şekilde, 'zenci'ler,
12
00:01:14,755 --> 00:01:16,890
gerçekten özgür olduğumuzu sanıyorduk.
13
00:01:16,890 --> 00:01:24,710
Ancak bilinçaltımızda, kurtulduğumuzu sandığımız o zincirler hala duruyordu
14
00:01:24,710 --> 00:01:30,463
Ve bizi hayatın bir çok alanında, gerçekten motive eden şey,
15
00:01:30,463 --> 00:01:35,694
beyaz adam tarafından sevilme arzumuzdu.
16
00:01:35,694 --> 00:01:39,445
Malcolm, bu aşağılık hissin yok etmek istiyordu.
17
00:01:39,445 --> 00:01:40,442
Bunun, acı vereceğini biliyordu.
18
00:01:40,442 --> 00:01:42,594
İnsanların, bu yüzden onu öldürebileceğini biliyordu,
19
00:01:42,594 --> 00:01:50,235
ama bu riski almaya cesaret etti.
20
00:01:50,235 --> 00:01:58,515
O, kendi zamanındaki liderlerin söylediklerinden daha üstün bir şey söylüyordu.
21
00:01:58,515 --> 00:02:05,073
Diğer liderler, onlara zulmedenlerin evine girmek için yalvarıyorlarken,
22
00:02:05,073 --> 00:02:10,545
Malcolm, size kendi evinizi inşa etmenizi söylüyordu.
23
00:02:10,545 --> 00:02:13,779
Afro-Amerikanlar için, korkuyu kovdu.
24
00:02:13,779 --> 00:02:16,459
Dedi ki: "Ben, sizin düşüncelerinizi sesli olarak söyleyeceğim."
25
00:02:16,459 --> 00:02:21,829
Ve dedi ki, " Bakın, insanlar bizi duyacaklar ve bize zarar vermeyecekler, tamam mı?
26
00:02:21,829 --> 00:02:25,001
Ancak, bunu toplumun tümüne söylemeyeceğim." *********
27
00:02:25,001 --> 00:02:30,886
İşte bunları, çok güçlüce söylüyordu, erkekçe söylüyordu,
28
00:02:30,886 --> 00:02:34,239
" Sizin bunca yıldır düşündüklerinizi dile getirmekten korkmuyorum" diyen bir tarzla söylüyordu.
29
00:02:34,239 --> 00:02:36,150
Ve işte, biz onu bu yüzden sevdik.
30
00:02:36,150 --> 00:02:38,853
Bunları yüksek sesle söyledi, kapalı kapılar ardında değil.
31
00:02:38,853 --> 00:02:43,624
Bizim adımıza, Amerika'yla savaştı.
32
00:02:43,624 --> 00:02:49,026
Ben, bir Müslüman olarak, beyaz adamın yeterince zeki olduğuna inanıyorum.
33
00:02:49,026 --> 00:02:53,689
Eğer kendisini, Siyahi insanların aslında nasıl hissettiğini fark ettirirsek,
34
00:02:53,689 --> 00:02:58,110
ve sürekli taviz vermemizi gerektiren, o eski tatlı dilli konuşmasından nasıl bıktığımızı bilse.
35
00:02:58,110 --> 00:03:00,903
Ama işleri zorlaştıran siz kendinizsiniz.
36
00:03:00,903 --> 00:03:03,922
Beyaz adam, siz o tatlı dilli konuşmaları sürdürdükçe, siz doğru söylüyorsunuz zannediyor.
37
00:03:03,922 --> 00:03:07,039
Çünkü o sizi buraya getirdiğinden beri, onunla tatlı dille konuşuyorsunuz.
38
00:03:07,039 --> 00:03:08,670
Tatlı dili bırakın!
39
00:03:08,670 --> 00:03:10,453
Ona nasıl hissettiğinizi söyleyin!
40
00:03:10,453 --> 00:03:23,652
Ona azarlanmaktan bıktığınızı söyleyin. Ona, eğer kendi evini kendisi temizlemeye hazır değilse,
41
00:03:23,652 --> 00:03:30,863
o zaman ev sahibi olmamasını söyleyin! [dinleyiciler: Evet, doğru!] O zaman o ev yansın, kül olsun...
42
00:03:30,863 --> 00:03:39,340
[alkışlar]
43
00:03:39,340 --> 00:03:51,162
[davul ve vokal eşliğinde Afrika müziği]
44
00:03:51,162 --> 00:03:56,916
Harlem'in bu sokak köşelerinde, bu yüzyılın büyük bir kısmında, Siyahi insanlar kültürlerini anmış
45
00:03:56,916 --> 00:04:02,114
ve Amerika'daki ırk konusunu tartışmışlardır.
46
00:04:02,114 --> 00:04:09,610
İşte, Malcolm burada, Harlem'in umuduna ve kızgınlığına ses veren sokak konuşmacılarına katılmıştır.
47
00:04:09,610 --> 00:04:20,294
Ben ulusalcılık dersi verdim ve bu demek ki ben, bu beyaz adamın ülkesinden dışarı çıkmak istiyorum çünkü ırklar arası
48
00:04:20,294 --> 00:04:23,738
birleşme hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. Siz hayatta olduğunuz sürece, asla
49
00:04:23,738 --> 00:04:29,470
beyaz adamın sistemine dahil olmayacaksınız.
50
00:04:29,470 --> 00:04:31,982
100. ve 25. caddelerin köşesi ile, Yedinci Bulvar,
51
00:04:31,982 --> 00:04:38,758
siyahi sokak konuşmacılarının eylem merkezi haline gelmişti.
52
00:04:38,758 --> 00:04:42,613
Malcolm buraya geldiğinde, onun kendine ait bir köşesi yoktu. [New York Şehri, devriye polisi]
53
00:04:42,613 --> 00:04:51,935
İşte o zaman, tabiri caizse, üssünü, Elder Michaux'nun kitapevi'nin önüne kurmuştu.
54
00:04:51,935 --> 00:05:09,314
Malcolm o küçük sahneye çıktığında, ilk dört beş dakika konuşamazdı.
55
00:05:09,314 --> 00:05:15,750
Dinleyenler ona öylesine bir tezahurat yaparlardı ki,
56
00:05:15,750 --> 00:05:20,425
o orada bekler, hakkı olan bu övgüyü kabul ederdi.
57
00:05:20,425 --> 00:05:24,518
İşte sonra konuşmaya başlardı.
58
00:05:24,518 --> 00:05:28,661
Bay Mohammed'in nefret öğretmeni olduğunu söylüyorlar,
59
00:05:28,661 --> 00:05:32,295
çünkü sizin uyuşturucudan ve alkolden nefret etmenize sebep oluyor.
60
00:05:32,295 --> 00:05:36,088
Bay Mohammed için, bir 'Siyahi Üstüncüsü' diyorlar,
61
00:05:36,088 --> 00:05:40,075
çünkü o size ve bana, bizim beyaz adam kadar iyi olduğumuzu değil,
62
00:05:40,075 --> 00:05:44,970
ondan daha iyi olduğumuzu, söylüyor.
63
00:05:44,970 --> 00:05:47,854
Evet, beyaz adamdan daha iyi.
64
00:05:47,854 --> 00:05:49,875
Sizler beyaz adamdan daha iyisiniz.
65
00:05:49,875 --> 00:05:51,905
Ve bu herhangi bir cümle değil.
66
00:05:51,905 --> 00:05:55,091
Bu, beyaz adamla eşit olduğumuzu söylemiyor yalnızca.
67
00:05:55,091 --> 00:05:57,585
O kim ki, biz onunla eşit olmaya çalışalım?
68
00:05:57,585 --> 00:05:59,136
Onun cildine bakın.
69
00:05:59,136 --> 00:06:01,626
Siz kendi cildinizi onunkiyle kıyaslayamazsınız.
70
00:06:01,626 --> 00:06:09,493
Sizinkisi, onunkinin yanında altın gibi kalır.
71
00:06:09,493 --> 00:06:13,417
Bizim, beyaz insanlara hayran olduğumuz bir zaman vardı.
72
00:06:13,417 --> 00:06:17,576
Onların güzel olduğunu düşünüyorduk, çünkü biz kördük, akılsızdık.
73
00:06:17,576 --> 00:06:19,716
Biz onları, oldukları gibi göremiyorduk.
74
00:06:19,716 --> 00:06:24,563
Ama sayın Elijah Muhammed geldi ve bize İslam dinini öğrettiği,
75
00:06:24,563 --> 00:06:28,808
bizi temizledi ve böylece biz kendi gözlerimizle
76
00:06:28,808 --> 00:06:33,532
o silik renkli şeyi, gerçekten olduğu gibi görebiliyoruz.
77
00:06:33,532 --> 00:06:40,960
Değersiz, silik bir şey olarak.
78
00:06:40,960 --> 00:06:43,997
Ben onu dinleyince, o toplantının hissi içimde kaldırdı.
79
00:06:43,997 --> 00:06:45,968
Onu bir kere dinlendiniz mi, [Harlem sakini]
80
00:06:45,968 --> 00:06:50,811
eskiden olduğunuz yere asla dönmezdiniz.
81
00:06:50,811 --> 00:06:56,654
Pozisyonunuzu değiştirmeseniz bile, en azından gözden geçirirdiniz.
82
00:06:56,654 --> 00:06:58,763
Biz, bizim şeytan olduğumuzu duymaya alışkın değildik. [Gazeteci]
83
00:06:58,763 --> 00:07:04,095
Ve bizim harika kuzey şehirlerimizde, aslında bizim de zulum uygulayıcılar olduğumuzu.
84
00:07:04,095 --> 00:07:09,210
O, sessiz bir grup siyahi insanı temsilen konuşuyordu
85
00:07:09,210 --> 00:07:18,524
***** Ve işte bu savaş demekti.
86
00:07:18,524 --> 00:07:22,486
Sahneden indiğinde, ben de dinleyicilerin arasından sıyrıldım [Harlem aktivisti]
87
00:07:22,486 --> 00:07:27,095
ve ona doğru yürüdüm. Tabii ben ona yaklaştığımda, bodyguard'ları
88
00:07:27,095 --> 00:07:30,654
öne doğru atıldılar ama o, onları ittirdi.
89
00:07:30,654 --> 00:07:33,266
Onun karşısına dikildim ve elimi uzattım.
90
00:07:33,266 --> 00:07:41,742
Dedim ki: "Dediklerinin bir kısmı çok hoşuma gitti. Bütün söylediklerine katılmıyorum ama bir kısmını çok sevdim."
91
00:07:41,742 --> 00:07:45,609
O da bana baktı ve elimi kibarca tutarak,
92
00:07:45,609 --> 00:07:52,943
"Bir gün bana katılacaksın, Kızkardeşim. Bir gün katılacaksın."
93
00:07:52,943 --> 00:07:58,529
Mesajını netleştirmek için, Malcolm kendi hayatını, tüm Siyahi Amerikalılar'a örnek teşkil etmesi için kullandı.
94
00:07:58,529 --> 00:08:04,029
Hayatını hikayeleştirerek tavsiyelerde bulundu.
95
00:08:04,029 --> 00:08:07,264
Sonra, hayat hikayesini Alex Haley'le birlikte yazarken de,
96
00:08:07,264 --> 00:08:13,962
Hayatının, gelecekte nasıl yorumlanacağına ilişkin söz sahibi olmak istedi.
97
00:08:13,962 --> 00:08:19,027
Ben, onun kendinden bahsederken kullandığı bir tabirden çok etkilenmiştim. [otobiyografi yazarı]
98
00:08:19,027 --> 00:08:21,959
Derdi ki, "Ben karşılaştıklarımın hepsinin bir parçasından oluşmaktayım."
99
00:08:21,959 --> 00:08:27,945
Yani, hayatının erken yıllarında karşılaştığı şeyler,
100
00:08:27,945 --> 00:08:31,016
ona şu ya da bu şekilde bir beceri kazandırmıştır ve
101
00:08:31,016 --> 00:08:39,692
bu beceriler Malcolm'un kişiliğini oluşturarak, onun İslam halkı için bir temsilci olmasını sağlamıştır.
102
00:08:39,692 --> 00:08:41,432
Siz Omaha'da doğmuştunuz, değil mi?
103
00:08:41,432 --> 00:08:42,026
Evet, efendim.
104
00:08:42,026 --> 00:08:44,861
Sonra, siz bir yaşındayken aileniz Omaha'yı terk etmişti?
105
00:08:44,861 --> 00:08:46,477
Sanırım bir yaşındayken.
106
00:08:46,477 --> 00:08:47,746
Neden Omaha'dan ayrılmışlar?
107
00:08:47,746 --> 00:08:54,649
Benim anladığım kadarıyla, Klu Klux Klan, Omaha'daki evlerinden birini yakmış.
108
00:08:54,649 --> 00:08:55,605
Orada çok Klu Klux Klan aktivitesi varmış.
109
00:08:55,605 --> 00:08:57,585
Eminim, bu olay ailenizi çok mutsuz etmiştir.
110
00:08:57,585 --> 00:08:59,496
Mutsuz değilse de, güvensiz hissettirmiş.
111
00:08:59,496 --> 00:09:01,446
O halde, sizin şahsi olarak, önyargılı
112
00:09:01,446 --> 00:09:02,894
bir fikriniz olmalı.
113
00:09:02,894 --> 00:09:07,123
Yani, bu olaya, geniş, akademik bir bakış açısıyla bakamazsınız, değil mi?
114
00:09:07,123 --> 00:09:10,334
Ben buna katılmıyorum çünkü Omaha'da başımıza gelen o olaydan sonra,
115
00:09:10,334 --> 00:09:13,734
Lansing, Michigan'a taşındığımızda, evimiz tekrar yakıldı.
116
00:09:13,734 --> 00:09:15,942
Hatta, babamı Klu Klux Klan öldürdü.
117
00:09:15,942 --> 00:09:21,000
Ve, buna rağmen, kimsenin beyaz insanlarla benim kadar iç içe yaşadığını sanmıyorum.
118
00:09:21,000 --> 00:09:24,606
Kimsenin benim kadar, beyazların oluşturduğu toplumlarda benim gibi yaşadığını sanmıyorum.
119
00:09:24,606 --> 00:09:28,369
Biz, mahalledeki tek siyahi çocuklardık. [En büyük abisi]
120
00:09:28,369 --> 00:09:33,041
Bizim evin arkasında ormanlık bir alan vardı.
121
00:09:33,041 --> 00:09:36,620
Beyaz çocuklar bizim eve gelirler ve sonra da ormana oyun oynamaya giderdik.
122
00:09:36,620 --> 00:09:39,786
Malcolm derdi ki "Hadi, Robin Hood oynayalım".
123
00:09:39,786 --> 00:09:43,622
O zaman, Robin Hood oynamaya oraya giderdik.
124
00:09:43,622 --> 00:09:47,108
Ve Robin Hood, Malcolm'du. [kahkaha atar]
125
00:09:47,108 --> 00:09:53,154
Bu çocuklar da bunu kabul ederlerdi.
126
00:09:53,154 --> 00:09:59,038
Malcolm, Earl ve Louise Little çiftinin en açık tenli olduğunu söylemişti.
127
00:09:59,038 --> 00:10:09,705
Ve tenindeki açıklığın, annesinin annesine tecavüz eden beyaz adamı hatırlattığını söylemişti.
128
00:10:09,705 --> 00:10:15,291
1929'da, Malcolm dört yaşındayken, marangoz ve rahip olan babası,
129
00:10:15,291 --> 00:10:21,388
aileyi Lansing, Michigan'a taşımıştı.
130
00:10:21,388 --> 00:10:28,926
Lansing küçük bir şehirdi ve siyahiler şehrin batı tarafında yaşamaktalardı.
131
00:10:28,926 --> 00:10:34,992
Malcolm ve ailesi, şehrin dışında yaşamışlardı [çocukluk arkadaşı]
132
00:10:34,992 --> 00:10:40,046
ve yaklaşık iki hektarlık bir araziye küçük bir eve sahiptiler.
133
00:10:40,046 --> 00:10:46,244
Bu yüzden, bir çeşit çiftçi ailesi olarak görülüyorlardı.
134
00:10:46,244 --> 00:10:54,351
Little ailesi taşındıktan üç ay sonra, beyaz komşular onları evlerinden çıkarmak için yasal yollara başvurdular.
135
00:10:54,351 --> 00:10:59,784
Bölge hakimi, tarım bölgesinde, yalnızca beyaz insanların yaşayabileceği yönünde karar kıldı.
136
00:10:59,784 --> 00:11:06,701
Ancak Earl Little taşınmayı kabul etmedi.
137
00:11:06,701 --> 00:11:14,592
Michigan'daki Klu Klux Klan üyeliği, Mississipi'dekinin beş katı kadardı; 70.000 kişiydi.
138
00:11:14,592 --> 00:11:22,233
Malcolm'un ailesi için, husumet hayatlarının bir parçasıydı.
139
00:11:22,233 --> 00:11:30,330
Evde herkes uyuyordu sonra birden, kocaman bir "buum!" sesi duyduk.
140
00:11:30,330 --> 00:11:38,661
Uyandığımızda her yerde yangın vardı ve herkes duvarlara ve birbine çarpıyordu.
141
00:11:38,661 --> 00:11:42,224
Benim hatırlardığım annemin bize,
142
00:11:42,224 --> 00:11:48,122
"Kalkın, kalkın, kalkın, ev yanıyor, dışarı çıkın." Ben bu kadarını tamamen hatırlıyorum.
143
00:11:48,122 --> 00:11:51,492
Annemin bağırışlarını, babamın bağırışlarını duyuyordum.
144
00:11:51,492 --> 00:11:56,561
Hepimizin ayıldığından emin olup, bizi dışarı çıkardılar.
145
00:11:56,561 --> 00:12:02,846
Ev kül olmuştu. İtfaiye ya da herhangi bir yardım gelmemişti. Her şeyimiz tamamen yanmıştı.
146
00:12:02,846 --> 00:12:09,382
Malcolm'un babası Earl Little, yerel beyazları, evini yakmakla suçladı.
147
00:12:09,382 --> 00:12:17,748
Polis, Earl'ü suçladı ve onu sonra, kundakçılık şüphesiyle tutukladı. Hakkındaki suçlamalar sonra düşürüldü.
148
00:12:17,748 --> 00:12:22,681
Bizim büyüdüğümüz şehirde, bize "kendini beğenmiş zenciler" derlerdi, ya da
149
00:12:22,681 --> 00:12:27,162
" şehrin güneyinde yaşayan ukala zenciler" derlerdi. O zamanlar, eğer beyaz biri size "ukala zenci" derse,
150
00:12:27,162 --> 00:12:35,456
bu, " Salak olmadığı için, dikkat edilmesi gereken zenci" anlamına geliyordu.
151
00:12:35,456 --> 00:12:41,724
Babam bağımsız bir adamdı. Kimsenin onu beslemesini istemiyordu.
152
00:12:41,724 --> 00:12:46,778
Kendi yemeğini kendi üretmek istiyordu. Çocukları üzerinde kimse söz sahibi olsun, istemezdi.
153
00:12:46,778 --> 00:12:51,022
Söz onun olsun istiyordu ve söz sahibiydi de. O hep
154
00:12:51,022 --> 00:12:58,864
Marcus Garvey'in düşüncelerini tekrar ederdi. Siyahi insanların kendi hayatlarını düzenlemelerini
155
00:12:58,864 --> 00:13:04,334
ve kimseye sorun yaşatmadan, birbirleriyle işbirliği yapmalarını
156
00:13:04,334 --> 00:13:08,073
ve beraberce durumlarını düzeltmeye çalışmaları gerektiğini söylerdi.
157
00:13:08,073 --> 00:13:15,566
Ama o günlerde bunu bile yapsanız, hala sorun çıkarıyorsunuz, demekti.
158
00:13:15,566 --> 00:13:18,207
1920'lerde siyahi bir ulusalcı olan Marcus Garvey,
159
00:13:18,207 --> 00:13:25,965
siyahi Amerikalıların, beyaz toplumdan bağımsız olan bir ulus kurmalarını söylüyordu.
160
00:13:25,965 --> 00:13:35,575
Yüzbinlerce üyesi olan, Garvey'in, Birleşik Zenci Kalkınma Birliği (UNIA), Afrika ülkeleriyle daha yakın olmayı hedefliyordu.
161
00:13:35,575 --> 00:13:49,124
UNIA'nın kendi bayrağı vardı, kendi ulusal marşı vardı ve Afrika'da, kendi ülkesindeki ve yurt dışındaki zencileri kollamaya
162
00:13:49,124 --> 00:13:56,590
yemin etmiş bir ordusu vardı. ABD Federal Araştırma Bürosu, Garvey'i, " öncü Zenci eylemcilerden biri" olarak adlandırmıştı.
163
00:13:56,590 --> 00:14:04,514
Federal hükümet 1927'de onu ülke dışı ettiyse de, Malcolm'un ailesi, Garvey taraftarı olarak kalmışlardı.
164
00:14:04,514 --> 00:14:06,829
Earl, birliğe yeni üyeler katıyordu.
165
00:14:06,829 --> 00:14:13,004
Louise, Garvey gazetesi için yazılar yazıyordu.
166
00:14:13,004 --> 00:14:18,469
Bize "The Negro World" [Zenci Dünyası] isimli, Garvey gazetesini okuyan, annemdi.
167
00:14:18,469 --> 00:14:22,901
Ayrıca, bizimle bağımsız olmamız konusunda konuşan da oydu.
168
00:14:22,901 --> 00:14:28,808
Bizim kendimizi 'Zenci' ya da 'Nigger' olarak adlandırmamamızı,
169
00:14:28,808 --> 00:14:33,260
bizlerin siyahi olduğunu ve kendimizi 'siyahi' olarak adlandırmamızdan gurur duymamız gerektiğini, söylerdi.
170
00:14:33,260 --> 00:14:34,807
Sizin gerçek isminiz nedir?
171
00:14:34,807 --> 00:14:36,734
Malcolm. Malcolm X.
172
00:14:36,734 --> 00:14:38,137
Bu sizin yasal isminiz mi?
173
00:14:38,137 --> 00:14:40,150
Benim bildiğim kadarıyla, yasal ismim.
174
00:14:40,150 --> 00:14:42,907
Bana, babanızın soyadını söyleyebilir misiniz?
175
00:14:42,907 --> 00:14:44,898
Babam kendi soyadını bilmiyordu.
176
00:14:44,898 --> 00:14:50,930
Babam soyadını dedesinden almış, dedesi de kendi dedesinden, o da bunu kölelik ettiği efendisinden almış.
177
00:14:50,930 --> 00:14:53,404
Bizim kendi isimlerimiz yok edilmiş.
178
00:14:53,404 --> 00:14:54,290
Peki, kölelik esnasında,
179
00:14:54,290 --> 00:14:55,544
herhangi bir soyadınız var mıymış?
180
00:14:55,544 --> 00:15:03,710
Aile kütüğünüzün herhangi bir yerinde kullanılan bir soyad var mıydı, ve varsa bu neydi?
181
00:15:03,710 --> 00:15:05,846
Benim atalarımın soyadları,
182
00:15:05,846 --> 00:15:06,405
Evet?
183
00:15:06,405 --> 00:15:09,910
onlar Amerika'ya getirilip, köle yapıldıklarında, onlardan alınmış.
184
00:15:09,910 --> 00:15:16,284
Ve sonra onlara efendilik eden kişinin soyadları onlara verilmiş. İşte biz bu ismi reddediyoruz ve ...
185
00:15:16,284 --> 00:15:22,356
Yani, siz bana babanızın kabul edilen soyadını söylemeyeceğinizi mi söylüyorsunuz?
186
00:15:22,356 --> 00:15:29,054
Ben bu adı hiç bir şekilde benimsemiyorum.
187
00:15:29,054 --> 00:15:32,442
Eylül, 1931
188
00:15:32,442 --> 00:15:38,990
Annesi bir gün sezgileriyle kötü bir şey olacağını sezdiğinde, Malcolm altı yaşındaydı.
189
00:15:38,990 --> 00:15:42,699
Evdeydik ve akşam yemeğimizi yemiştik.
190
00:15:42,699 --> 00:15:46,683
Annem Wesley'i, en küçük kardeşimi tutuyordu.
191
00:15:46,683 --> 00:15:50,698
Sanırım onu emziriyordu çünkü masadaydı. Ve bebek
192
00:15:50,698 --> 00:15:52,689
kucağında, masada uyuyakalmıştı.
193
00:15:52,689 --> 00:15:57,864
Sonra babam kalktı, yatak odasına gidip elini yüzünü yıkadı. Şehre gidip, para alacaktı.
194
00:15:57,864 --> 00:16:02,463
Annem o zaman uyandı ve dedi ki: "Earl, Earl. Şehir merkezine gitme."
195
00:16:02,463 --> 00:16:06,332
Ve şöyle devam etti "Eğer gidersen, geri gelmezsin."
196
00:16:06,332 --> 00:16:12,617
O gece saat 11 sularında, Earl Little, Lansing şehrinin kuytu bir yerinde,
197
00:16:12,617 --> 00:16:18,716
vücudu tramvay tekerlekleri tarafından neredeyse ikiye kesilmiş olarak bulundu.
198
00:16:18,716 --> 00:16:23,684
Polis, Earl Little'ın ölümünün bir kaza olduğunu söyledi.
199
00:16:23,684 --> 00:16:29,531
Bu mesele o zaman netliğe kavuşmamıştı.
200
00:16:29,531 --> 00:16:42,463
Earl Little'ın tramvay kazası geçirdiği değil de, tramvayın altına ittirildiğine inanılıyordu.
201
00:16:42,463 --> 00:16:43,983
Doğrusu,
202
00:16:43,983 --> 00:16:47,298
ben insanların tam da böyle dediklerini hatırlıyorum.
203
00:16:47,298 --> 00:16:53,254
O, tramvayın tekerlekleri altına ittirilmişti.
204
00:16:53,254 --> 00:16:55,485
Babamın ölümü, ailede
205
00:16:55,485 --> 00:16:57,574
büyük bir şok yarattı.
206
00:16:57,574 --> 00:16:59,220
Çünkü o güçtü.
207
00:16:59,220 --> 00:17:00,554
O kuvvetti.
208
00:17:00,554 --> 00:17:01,673
Biz bir düzen içindeydik;
209
00:17:01,673 --> 00:17:02,906
ailemizin belirli bir yapısı vardı.
210
00:17:02,906 --> 00:17:04,333
Okuldan çıkınca,
211
00:17:04,333 --> 00:17:07,124
ben, erkek kardeşlerim, kız kardeşlerim
212
00:17:07,124 --> 00:17:08,883
hemen eve gelir ve işe koyulurduk.
213
00:17:08,883 --> 00:17:11,640
Bahçede çalışırdık, tavuk kulübesini temizlerdik ve akşama hazırlık yapardık.
214
00:17:11,640 --> 00:17:13,438
Sonra da sabah kalkar, yine aynı şeyleri yapardık.
215
00:17:13,438 --> 00:17:15,279
Suyu pompalar, eve getirirdik.
216
00:17:15,279 --> 00:17:17,381
İşte bütün bunları Babam hayattayken yapardık.
217
00:17:17,381 --> 00:17:21,888
Çünkü yapmazsak, kırbaçlanırdık.
218
00:17:21,888 --> 00:17:24,687
Bu yüzden disiplinliydik.
219
00:17:24,687 --> 00:17:28,203
Ama babam öldürüldükten sonra,
220
00:17:28,203 --> 00:17:33,187
annem benim ya da Malcolm'un koştuğu kadar hızlı koşamadığı için,
221
00:17:33,187 --> 00:17:35,678
bizler, babam hayatta olsaydı yanımıza kar kalmayacak
222
00:17:35,678 --> 00:17:38,078
bir çok şey yapma fırsatı bulduk.
223
00:17:38,078 --> 00:17:43,364
Yani gittikçe gevşedik.
224
00:17:43,364 --> 00:17:48,975
Louise Little, Büyük Buhran sırasında yedi çocuğunu yetiştirirken çok zorluk çekti.
225
00:17:48,975 --> 00:17:53,180
Hiç bir geliri yoktu. [en küçük kız kardeş]
226
00:17:53,180 --> 00:17:55,018
Ara sıra iş sahibi olurdu.
227
00:17:55,018 --> 00:17:57,045
Çok gururlu bir kadındı.
228
00:17:57,045 --> 00:17:58,353
Büyük gurura sahipti.
229
00:17:58,353 --> 00:18:02,835
Bazen bir şeyler satardı. İnsanlara eldiven örerdi.
230
00:18:02,835 --> 00:18:07,501
Yalnızca devlet yardımına muhtaç olmamak için, bir çok ek iş yapardı.
231
00:18:07,501 --> 00:18:11,138
Ona, ne yapıp, ne yapamayacağını söylemelerinden nefret ederdi.
232
00:18:11,138 --> 00:18:16,379
İşte, onu en çok mahveden şeylerden biri buydu.
233
00:18:16,379 --> 00:18:22,438
Zaman içinde, onun eriyip gittiğini görüyordunuz.
234
00:18:22,438 --> 00:18:26,799
[hüzünlü caz müzik]
235
00:18:26,799 --> 00:18:30,381
Malcolm ergenliğe girme yolundayken, yedi yıl boyunca,
236
00:18:30,381 --> 00:18:35,109
annesi ailesinden gittikçe daha da uzaklaştı.
237
00:18:35,109 --> 00:18:38,619
1938 senesinde, Noel'den iki gün önce,
238
00:18:38,619 --> 00:18:48,529
Louise Little paranoya teşhisiyle Kalamazoo Devlet Hastanesi'ne gönderildi.
239
00:18:48,529 --> 00:18:52,229
Bir gün okuldan geldim ve annem yoktu.
240
00:18:52,229 --> 00:18:58,304
Evin boş olduğunu hiç hatırlamıyorum çünkü annem bizi hiç terk etmemişti.
241
00:18:58,304 --> 00:19:01,472
Ve her gün, onun yokluğunun acısını hissettim.
242
00:19:01,472 --> 00:19:04,208
Başta, yalnızca bir kaç hafta olacaktı.
243
00:19:04,208 --> 00:19:05,187
Öyle sanmıştık.
244
00:19:05,187 --> 00:19:08,393
İyileşip, eve geri gelecekti.
245
00:19:08,393 --> 00:19:12,848
Ama bu durum senelere döndü.
246
00:19:12,848 --> 00:19:20,830
Louise Little, bundan sonraki 26 sene boyunca, Kalamazoo'da kaldı.
247
00:19:20,830 --> 00:19:25,620
13 yaşındaki Malcolm, mahkeme kararıyla ailesinin parçalandığına şahit oldu.
248
00:19:25,620 --> 00:19:29,888
Küçük çocuklar Lansing'teki koruyucu ailelere verildi.
249
00:19:29,888 --> 00:19:38,257
Malcolm da 10 mil ötedeki bir beyaz mahalleye gönderildi.
250
00:19:38,257 --> 00:19:39,838
Geçmişte, beyaz adamın sahip olduğu
251
00:19:39,838 --> 00:19:45,140
en önemli silah, parçalayıp, fethetmek, olmuştur.
252
00:19:45,140 --> 00:19:49,617
Eğer ben elimi alıp, size tokat atarsam,
253
00:19:49,617 --> 00:19:51,068
bunu hissetmesiniz bile.
254
00:19:51,068 --> 00:19:55,991
Parmaklarım ayrı olduğundan, yalnızca birazcık canınız yanar.
255
00:19:55,991 --> 00:20:03,662
Ama size gününüzü göstermek için yapmak gereken yer, alıp bu parmakları birleştirmektir. [elini yumruk yapar]
256
00:20:03,662 --> 00:20:08,128
O, Michigan'da, sekizinci sınıf öğrencisiyken,
257
00:20:08,128 --> 00:20:12,892
sanırım sınıfındaki tek siyahi öğrenciydi ve okulundaki nadir siyahi öğrencilerden biriydi ve
258
00:20:12,892 --> 00:20:16,625
tüm 'A' olan, harika bir öğrenciydi. [Biyografi yazarı]
259
00:20:16,625 --> 00:20:17,181
Yani, o
260
00:20:17,181 --> 00:20:19,599
sekizinci sınıftaki arkadaşlarının tümünün beyaz olmasına rağmen
261
00:20:19,599 --> 00:20:22,405
sınıf başkanı bile olmuştu.
262
00:20:22,405 --> 00:20:26,194
Bunları başarabilmesi için, epey olağanüstü olması gerekmekteydi.
263
00:20:26,194 --> 00:20:33,159
Sonra tabii, okulu terk edip, Roxbory, Massachusetts'e giden ve
264
00:20:33,159 --> 00:20:39,480
tabiri caizse, 'dolandırıcılık'la ilk tanışmasını yaşayan kişi de yine Malcolm'du.
265
00:20:39,480 --> 00:21:04,562
[neşeli caz müzik]
266
00:21:04,562 --> 00:21:09,466
Ben o zamanlarda, Roxbury'de kendimi 'küçük dolandırıcı' olarak adlandırırdım.
267
00:21:09,466 --> 00:21:11,685
Ve işte o zamanlarda,
268
00:21:11,685 --> 00:21:17,202
Malcolm X Boston'a gelmişti ve üzerinde çok havalı bir takım elbise vardı, geniş kenarlı bir şapkası vardı ve
269
00:21:17,202 --> 00:21:21,983
dizlerine kadar gelen bir mont ve bileklerine kadar gelen bir zincir takmıştı.
270
00:21:21,983 --> 00:21:31,864
Ben öyle bir giysiyi en son, Cab Callowy sahnede gösteri yaparken görmüştüm.
271
00:21:31,864 --> 00:21:33,676
Şimdi, Malcolm Lansing'ten ayrıldığında,
272
00:21:33,676 --> 00:21:36,186
üzerinde sade, eski bir takım elbise vardı.
273
00:21:36,186 --> 00:21:37,069
Benim deyimimle,
274
00:21:37,069 --> 00:21:38,865
"beyaz adam takımı".
275
00:21:38,865 --> 00:21:41,168
Ama Boston'dan döndüğünde, aman Yarabbi,
276
00:21:41,168 --> 00:21:44,567
Malcolm'un üzerinde afilli bir takım elbise, geniş kenarlı bir şapka
277
00:21:44,567 --> 00:21:47,065
ve ta ceketinin yakasından aşağı sarkan bir zinciri vardı.
278
00:21:47,065 --> 00:21:49,666
Tüm mahalle onu konuşuyordu.
279
00:21:49,666 --> 00:21:53,402
Herkes Malcolm'dan bahsediyordu.
280
00:21:53,402 --> 00:21:57,647
[dans müziği]
281
00:21:57,647 --> 00:22:01,226
İşte o yerde dansederken, havada süzülürken,
282
00:22:01,226 --> 00:22:04,094
giydiği o pantalonlar da, balon gibi havada süzülüyordu.
283
00:22:04,094 --> 00:22:07,006
Bir de o montunu giydi mi, kanat gibi oluyordu.
284
00:22:07,006 --> 00:22:11,762
O kocaman şapkasıyla ve sallanan zinciriyle, dans ediyordu, oradan oraya uçuyordu.
285
00:22:11,762 --> 00:22:11,763
Ve işte kızlar ona deli oluyorlardı.
286
00:22:11,763 --> 00:22:11,763
[neşeli müzik ve vokal]
287
00:22:28,634 --> 00:22:29,815
Boston'da ona, "New York Red" [New Yorklu Kırmızı] diyorlardı.
288
00:22:29,815 --> 00:22:31,856
New York'ta ise, ona "Detroid Red" [Detroitli Kırmızı] diyorlardı.
289
00:22:31,856 --> 00:22:34,512
Saçını hep düzleştirirdi.
290
00:22:34,512 --> 00:22:38,334
Saçı kızıl renkliydi ve onun Billie Holiday'le ve zamanında
291
00:22:38,334 --> 00:22:46,367
siyahi dünyada ünlü olmaya başlamış bir çok kişiyle fotoğrafları vardı.
292
00:22:46,367 --> 00:22:54,704
Malcolm, Boston, New York ve Washington D.C. arasında hizmet veren New Haven Demiryolu'da, mutfak görevlisi olarak
293
00:22:54,704 --> 00:23:06,228
çalışıyordu. 1942'de Harlem'e taşındı ve 17 yaşındayken, sabaha kadar açık olan kulüplerde ve dolandırıcılık yapan insanlarla takılmaya başladı.
294
00:23:06,228 --> 00:23:08,522
Sonunda öyle bir noktaya geldi ki, şöyle dedi:
295
00:23:08,522 --> 00:23:15,815
" Kapıcılık yaparak, trenlerde sandviç satarak ve ayakkabı cilalayarak, bu hayatta başarılı olamazsınız."
296
00:23:15,815 --> 00:23:18,176
"Bir yerlere gelemezsiniz."
297
00:23:18,176 --> 00:23:22,878
O, dolandırıcı olarak tanınıyordu. Evet sokak adamıydı,
298
00:23:22,878 --> 00:23:25,012
ama dolandırıcı değildi.
299
00:23:25,012 --> 00:23:28,070
Evet düzenbazdı, evet, üçkağıtçıydı.
300
00:23:28,070 --> 00:23:30,741
Ona bu konuda yetenekli olduğunu söylüyorlardı.
301
00:23:30,741 --> 00:23:34,109
Geceleri beyaz adamlar gelip de siyahi kadınlarla beraber olmak istediğinde,
302
00:23:34,109 --> 00:23:35,463
o, onlara kadın ayarlıyordu.
303
00:23:35,463 --> 00:23:38,087
Eğer kaçak viski arıyorlarsa, o nereden bulunur, biliyordu.
304
00:23:38,087 --> 00:23:41,089
Eğer uyuşturucu arıyorlarsa, o, nereden bulunur biliyordu.
305
00:23:41,089 --> 00:23:45,954
O insanların neye ihtiyaçları olduğunu öğrenmeyi beceriyordu ve sonra da bir yerlerden getiriyordu.
306
00:23:45,954 --> 00:23:49,423
Bu işlerin ortasına düşerek, kar yapabiliyordu.
307
00:23:49,423 --> 00:23:53,124
Ve işte böylece başladı.
308
00:23:53,124 --> 00:23:54,621
O zamana baktığında, Malcolm
309
00:23:54,621 --> 00:23:57,794
kendisini üç şeyin endişelendirdiğini söylemişti:
310
00:23:57,794 --> 00:24:02,863
hapishane, iş durumu ve askeriye.
311
00:24:02,863 --> 00:24:04,724
2. Dünya Savaşı'na katılmamak için,
312
00:24:04,724 --> 00:24:10,840
askerlik kuruluna, siyahi askerleri, beyazları öldürmek için organize edeceğini söylemişti.
313
00:24:10,840 --> 00:24:17,939
Böylece askeriye için uygunsuz bulunmuştu.
314
00:24:17,939 --> 00:24:22,117
Malcolm'un kumar ve uyuşturucu alışkanlıkları ve Harlem'deki gece hayatı pahalıydı.
315
00:24:22,117 --> 00:24:26,560
O zamana kadar, basit suçlardan ötürü iki kez tutuklanmıştı.
316
00:24:26,560 --> 00:24:29,589
1945 senesinde Boston'a geri taşındığında,
317
00:24:29,589 --> 00:24:34,368
ileri gelen ailelerin evlerini soymak amacıyla, bir çete kurdu.
318
00:24:34,368 --> 00:24:37,969
Çetenin diğer üyeleri arasında, arkadaşı Malcolm Jarvis,
319
00:24:37,969 --> 00:24:42,848
beyaz kız arkadaşı Bea ve iki beyaz kadın daha vardı.
320
00:24:42,848 --> 00:24:47,204
Kızlardan biri, bir ailenin senenin o kısmında, Florida'da olacaklarını biliyordu,
321
00:24:47,204 --> 00:24:48,086
yani evde kimse olmayacaktı.
322
00:24:48,086 --> 00:24:52,649
O zaman biz de o eve girdik ve değerli eşyaları alacaktık.
323
00:24:52,649 --> 00:24:54,929
Malcolm da eşyaları alıp, tefeciye götürecekti, sonra da parayı
324
00:24:54,929 --> 00:24:56,589
kumar alışkanlığı için kullanacaktı.
325
00:24:56,589 --> 00:25:00,000
Bu soygundan iki hafta sonra,
326
00:25:00,000 --> 00:25:02,443
bu durum ortaya çıktı. Çünkü Malcolm çalmış olduğu, binlerce Dolar
327
00:25:02,443 --> 00:25:07,112
değerindeki bir saati tefeciye götürmüştü ve
328
00:25:07,112 --> 00:25:13,170
işte o zaman üç polis tarafından tutuklandı.
329
00:25:13,170 --> 00:25:19,034
Malcolm Little, Malcolm Jarvis ve üç kadın, haneye tecavüzle suçlanmışlardı.
330
00:25:19,034 --> 00:25:22,189
İki siyahi adamın, beyaz kadınlarla olması,
331
00:25:22,189 --> 00:25:25,107
mahkeme salonunda sorun çıkarmıştı.
332
00:25:25,107 --> 00:25:32,351
Malcolm iki beyaz kadınla birlikteydi ve işte bu davayı böyle önemli kılan,
333
00:25:32,351 --> 00:25:36,007
böyle şoke edici kılan, bu olmuştu.
334
00:25:36,007 --> 00:25:42,396
Kadınlar, Malcolm'un onları zorla hırsızlık yaptırdığı yönünde ifade verdiler.
335
00:25:42,396 --> 00:25:49,519
İki adam, bu tür suçlar için verilen en büyük cezayı aldılar: eyalet hapishanesinde sekiz ila on yıl.
336
00:25:49,519 --> 00:25:53,694
Hükmü verdiklerinde, ben aklımı yitirdim.
337
00:25:53,694 --> 00:25:58,140
Kafesin demirlerini yakaladım ve sallamaya başladım. Neredeyse demirleri yerinden çıkaracaktım.
338
00:25:58,140 --> 00:26:00,161
Sonra hakime bağırarak dedim ki,
339
00:26:00,161 --> 00:26:03,675
" Beni on yıl hapise atacağınıza, öldürün daha iyi!"
340
00:26:03,675 --> 00:26:09,100
Ben o 'deli zenci' dedikleri türdendim. [yarı kız kardeş]
341
00:26:09,100 --> 00:26:11,307
Gördüklerimin gerçek olduğunu biliyordum.
342
00:26:11,307 --> 00:26:12,895
Ve hiç de komik olmadığını düşünüyordum.
343
00:26:12,895 --> 00:26:22,947
Onlar güldüklerinde, içlerinden "Bakın zenciye ne yaptık" dediklerini biliyordum.
344
00:26:22,947 --> 00:26:30,138
Sonra bir de utanmadan, kızlara, bizim onlara tecavüz ettiğimiz gerekçesiyle,
345
00:26:30,138 --> 00:26:36,421
şikayetçi olmalarını istediler. Kızlar, bunu yapmadılar.
346
00:26:36,421 --> 00:26:41,654
Malcom Little yirmi yaşındaydı ve eyalet hapishanesinde sekiz ila on yıl geçirmekle karşı karşıyaydı.
347
00:26:41,654 --> 00:26:47,324
Anne babasının öğütlediği Garvey gururundan ve bağımsızlığından çok uzaktaydı.
348
00:26:47,324 --> 00:26:56,346
Şimdi o, 22843 numaralı mahkumdu.
349
00:26:56,346 --> 00:27:01,696
Bir kereliğine suçlu olmakta utanacak bir şey yok.
350
00:27:01,696 --> 00:27:05,816
Suçlu kalmaksa, utanç vericidir.
351
00:27:05,816 --> 00:27:10,333
Ben de önceden suçluydum. Ben de önceden hapishanede kaldım.
352
00:27:10,333 --> 00:27:15,243
Ben bundan utanmıyorum. Beni bununla alt etmeye kalkışan,
353
00:27:15,243 --> 00:27:19,423
yanılıyordur. Ben bu konuda rahatım.
354
00:27:19,423 --> 00:27:26,560
[tezahurat ve alkış]
355
00:27:26,560 --> 00:27:32,129
Onlar, İsa'yı da isyan çıkartıyor diye suçlamışlardı. Öyle değil mi?
356
00:27:32,129 --> 00:27:40,864
Onun, Sezar'a karşı olduğunu söylüyorlardı. O, havarilerine şöyle dediği için, onun ayrımcı olduğunu iddia ettiler:
357
00:27:40,864 --> 00:27:49,453
"Roma vatandaşlarına değil, kaybolmuş koyunlara gidin. Kim olduğunu bilmeyen insanlara gidin.
358
00:27:49,453 --> 00:27:55,220
Kendi yurdu olmayan bir yerde yabancılık çeken ve kendini tanımayan insanlara gidin. İşte bu insanlara gidin.
359
00:27:55,220 --> 00:28:04,843
Kölelere gidin. İkinci sınıf vatandaşlara gidin. Sezar'ın gaddarlığı altında ezilen insanlara gidin."
360
00:28:04,843 --> 00:28:11,725
Ve eğer İsa bugün Amerika'da olsaydı, o beyaz adama gitmezdi. Beyaz adam zulmedendir.
361
00:28:11,725 --> 00:28:17,449
O, ezilenlere giderdi. Alçak gönüllülere giderdi. Boynu büküklere giderdi.
362
00:28:17,449 --> 00:28:20,473
Toplumdan dışlanmışlara ve hor görülenlere giderdi.
363
00:28:20,473 --> 00:28:35,042
İşte, 'Amerikalı zenci' olarak tanınanlara giderdi. [Hapishane, 1946]
364
00:28:35,042 --> 00:28:43,170
Hapishane duvarlarının ardında, Malcolm kumar oyunları düzenledi, uyuşturucu alışkanlığını sürdürdü ve Tanrı'nın
365
00:28:43,170 --> 00:28:47,138
var olmadığına dair tartışmalara girdi. Hücre bloğundakiler ona, 'Şeytan' demeye başladılar. Bir yandan da,
366
00:28:47,138 --> 00:28:56,405
ondan büyük bir siyahi mahkumun cesaretlendirmesiyle, Malcolm okumaya ve İngilizce dersi almaya başladı.
367
00:28:56,405 --> 00:29:06,945
Malcolm hapishane hayatını detaylıca tarif ettiğinde, gerçekten yalnız ve kısıtlı hissettiğini söylüyordu.
368
00:29:06,945 --> 00:29:12,654
Ama bolca okumayı planladığını söylemişti ve bolca yazı
369
00:29:12,654 --> 00:29:14,426
da yazdı.
370
00:29:14,426 --> 00:29:20,799
Bana her hafta mektup yazdığı olurdu.
371
00:29:20,799 --> 00:29:26,051
Hapishanedeki ikinci senesinde, erkek ve kız kardeşleri ona mektuplarında,
372
00:29:26,051 --> 00:29:29,330
'siyahi adamın doğal dini' olarak adlandırdıkları dinden bahsetmeye başladılar.
373
00:29:29,330 --> 00:29:35,808
Siyahi insanların ilk insanlar olduğunu, Tanrı'nın da siyahi olduğunu
374
00:29:35,808 --> 00:29:38,596
ve Allah adıyla çağrıldığını söylediler.
375
00:29:38,596 --> 00:29:43,432
Malcolm'a, artık İslam Ulus'unun bir parçası olduklarını ve Allah'ın elçisi
376
00:29:43,432 --> 00:29:49,172
Adil Muhamed'in, takipçileri olduğunu anlattılar.
377
00:29:49,172 --> 00:29:58,522
[İslam Ulusu Lideri] Bence İslam, bizim Amerika'daki insanlarımız için en iyi dinlerden biri. 'Amerikalı zenci'
378
00:29:58,522 --> 00:30:12,679
olarak bilinen grubun tamamen tekrar eğitilmesi gerekiyor ve İslam onlara bu yetkiyi veriyor. Onlar siyahi olmaktan ötürü
379
00:30:12,679 --> 00:30:18,749
gurur duyabilirler ve utanç duymaktan vazgeçebilirler.
380
00:30:18,749 --> 00:30:25,953
Ben Müslüman harekete 1947'de dahil oldum ve
381
00:30:25,953 --> 00:30:29,787
sonra erkek ve kız kardeşlerimi de dahil etmeye başladım.
382
00:30:29,787 --> 00:30:34,974
Biz zaten Marcus Garvey'in felsefesiyle eğitilmiştik, bu yüzden
383
00:30:34,974 --> 00:30:39,043
bizim siyahi olmaktan ötürü gurur duymamıza ilişkin olarak
384
00:30:39,043 --> 00:30:40,621
bizi ikna etmeleri gerekmiyordu.
385
00:30:40,621 --> 00:30:43,987
Biz zaten dahil olduğumuzda, bununla gurur duyuyorduk.
386
00:30:43,987 --> 00:30:47,373
Sonra ben Malcolm'a yazdım ve ona dedim ki,
387
00:30:47,373 --> 00:30:54,109
eğer Allah'a inanacak olursa, Allah onu hapisten çıkaracaktır. İşte bu kadar yazdım
388
00:30:54,109 --> 00:31:01,061
çünkü Malcolm'un dine karşı çok az hoşgörü beslediğini biliyordum ve işte o az hoşgörüyü de kaybetmek istemedim.
389
00:31:01,061 --> 00:31:05,752
Malcolm'un erkek ve kızkardeşleri, genç mahkuma, Amerika'daki siyahi insanların
390
00:31:05,752 --> 00:31:11,545
kaybolmuş bir soya ait olduklarını ve yakın zaman sonra, çilelerinden kurtulacaklarını, yazmışlardı.
391
00:31:11,545 --> 00:31:17,888
Ayrıca Elijah Mohammed'e göre, beyaz insanların iblis soyundan olduğunu ve onların bu dünyadaki hükümdarlıklarının
392
00:31:17,888 --> 00:31:21,371
yakın zaman sonra sona ereceğini, anlatmışlardı.
393
00:31:21,371 --> 00:31:27,778
Başta, Malcolm duyduklarını çok sevdi ancak bir kısmını anlayamıyordu. Anlayamadığı kısım,
394
00:31:27,778 --> 00:31:31,258
beyaz adamın şeytan olmasıydı.
395
00:31:31,258 --> 00:31:33,874
Malcolm Elijah Mohammad'e yazdı. Elijah Mohammed de,
396
00:31:33,874 --> 00:31:38,692
onu yanıtladı ve yanıtında, kutsal kitaptan alıntı yaptı.
397
00:31:38,692 --> 00:31:46,984
Ve sonra ona anahtarı verdi. Ona dedi ki " İncil bu dünyada
398
00:31:46,984 --> 00:31:48,392
olan her şeyi anlatan kitaptır."
399
00:31:48,392 --> 00:31:53,875
Yani, cehenneme gitmeniz için ölmek gerekmiyor. Hayattayken de cehennemi yaşayabilirsiniz. Ve size bunu yaşatan da
400
00:31:53,875 --> 00:32:01,359
beyaz adamdır. Doğrusu, beyaz adamın tarih boyunca
401
00:32:01,359 --> 00:32:05,383
yaptıklarına bakarsanız, bu çok ikna edici bir öğreti.
402
00:32:05,383 --> 00:32:13,663
Malcolm tarih, felsefe ve din konusunda okumaya başladı. W.E.B. Du Bois'yı, Shakespeare'i, Sokrat'ı,
403
00:32:13,663 --> 00:32:21,889
Ezop hikayelerini ve Gandi ve Nat Turner'in hayat hikayelerini okudu.
404
00:32:21,889 --> 00:32:29,609
Ayrıca, beyaz Hristiyanların, siyahi Hristiyanları linç ettiklerini ve beyaz Hristiyanların, Hristiyan olmalarına rağmen
405
00:32:29,609 --> 00:32:33,499
köle ticaretiyle uğraştıklarını öğrendi.
406
00:32:33,499 --> 00:32:40,123
Malcolm bunları okuyunca ve tarih üzerine araştırma yapınca, eğer bu dünyada gerçekten Şeytan varsa,
407
00:32:40,123 --> 00:32:50,200
bunun beyaz adam olduğunu kanıtlamaya karar verdi.
408
00:32:50,200 --> 00:33:00,324
Elijah Mohamad, Malcolm'a, kendini Allah'a teslim etmesini söyledi. Ancak Malcolm için, teslimiyet her zaman zor olmuştu.
409
00:33:00,324 --> 00:33:11,387
Dua etmek üzere yere çökmesi, bir haftasını aldı.
410
00:33:11,387 --> 00:33:17,629
Sonra, Elijah Mohammed'in öğretisini yaymak için, Malcolm hapishane müzakere takımına katıldı ve
411
00:33:17,629 --> 00:33:22,846
Harvard ve MIT gibi, ziyaretçi üniversite takımlarıyla müzakere yaptılar.
412
00:33:22,846 --> 00:33:25,910
İşte Malcolm'un adı ve ünü, o zaman mahkumlar arasında duyulmaya
413
00:33:25,910 --> 00:33:28,664
başlamıştı. İşte,o zaman mahkumlar, müzakereyi öğreten derslere
414
00:33:28,664 --> 00:33:31,905
katılmaya başladılar.
415
00:33:31,905 --> 00:33:36,330
Bu mahkumların çoğu, sırf meraktan, onu dinlemek için müzakereleri izlemeye başladılar.
416
00:33:36,330 --> 00:33:43,810
1950'de, Malcolm valiye bir mektup yazarak, cezaevinde Müslüman olarak ibadet etme hakkı talep etti.
417
00:33:43,810 --> 00:33:53,458
Yazdığı mektuplar, sonra FBI dosyalarına karışacaktı. FBI, 1930'ların son yıllarından itibaren, İslam Ulusu'nu
418
00:33:53,458 --> 00:34:02,554
yakından takip etmekteydi. Malcolm, sorun çıkaran biri olarak görüldüğünden, şartlı erken tahliye hakkını kaybetmişti.
419
00:34:02,554 --> 00:34:09,667
O, o sırada tahliye için uygun değildi, çünkü toplum içinde bir tehdit oluşturuyordu.
420
00:34:09,667 --> 00:34:16,810
Onun tehlikeli olduğunu düşünüyorlardı; bilgi sahibi ve din bilgisi sahibi olduğunu düşünüyorlardı. Bin elmalık bir fıçıdaki
421
00:34:16,810 --> 00:34:22,600
çürük elma gibiydi. Diğer elmaları da çürütecekti.
422
00:34:22,600 --> 00:34:33,250
7 Ağustos 1952'de, cezaevinde altı buçuk sene kaldıktan sonra, Malcolm tahliye edilmişti. Bundan bir ay sonra,
423
00:34:33,250 --> 00:34:41,781
İslam Ulusu'na kabul oldu. Malcolm Little artık, Malcolm X'ti.
424
00:34:41,781 --> 00:34:45,265
Müslüman hareketine nasıl katıldınız?
425
00:34:45,265 --> 00:34:54,536
Ben cezaevindeydim. Sayın Elijah Mohammed'in öğretisini duyana kadar, asi, geri kafalı, eğitimsiz
426
00:34:54,536 --> 00:35:01,121
ve suçlulara ilişkin düşünebileceğiniz tüm kötü sıfatlara sahip bir suçluydum. Ve işte bu öğretiyle, ilk defa
427
00:35:01,121 --> 00:35:08,334
içimde kendini düzene sokma ve rehabilite etme arzusunu hissettim. Ayrıca, bu öğretinin
428
00:35:08,334 --> 00:35:15,440
diğer insanların üzerinde yarattığı etki de, onu kabullenmeme sebep oldu. Ve sayın Elijah Mohammed'in öğretilerini
429
00:35:15,440 --> 00:35:21,363
dinledikten sonra farkettim ki, bunlar beni birden ırkımla gurur duymaya ve onur duymaya sevk etti;
430
00:35:21,363 --> 00:35:28,250
ben artık toplumda bir yere sahip olmak istiyordum, kendimi gerçekleştirmek istiyordum ve beyaz adama,
431
00:35:28,250 --> 00:35:35,328
sahip olduklarının bir kısmı için dilenmekle bir yere gelinmeyeceğini biliyordum.
432
00:35:35,328 --> 00:35:47,570
Benim Malcolm'u ilk görüşüm, babamın, Elijah Mohammed'in evine geldiğindeydi, diye hatırlıyorum. Ben ince, uzun, kırmızı
433
00:35:47,570 --> 00:35:54,574
yüzlü, genç bir adam görmüştüm. Eğer onunla tanışıyorsanız, ondan ilk alacağınız şey bir gülümsemeydi.
434
00:35:54,574 --> 00:35:58,000
Babam, "bu Wallace" dedi, ben de gülümsedim.
435
00:35:58,000 --> 00:36:05,262
Ben onu görmekten ötürü mutluydum çünkü ondan bahsedildiğini duymuştu ve o " Elçi'nin oğlu, Elçi'nin oğlu!" demişti.
436
00:36:05,262 --> 00:36:12,009
Elçi onu o kadar heyecanlandırıyordu ki, beni görmesi, Wallace'ı gördüğü anlamına değil,
437
00:36:12,009 --> 00:36:14,584
'Elçi'nin oğlunu' gördüğü anlamına geliyordu.
438
00:36:14,584 --> 00:36:20,067
Malcolm tahliye olduğunda, çok alevliydi. Doğru zamanda, doğru yerdeydi ve öğretiyi yaymaya hazırdı.
439
00:36:20,067 --> 00:36:28,442
Detroit'e geldiğinde, böylesine güçlü olduğunu düşündüğü bu öğretiyi, böylesine az insanın benimsediğini görünce çok şaşırdı.
440
00:36:28,442 --> 00:36:34,742
Ve dedi ki " Siz buradayken, bu kadar çok boş sandalye olmasına şaşırıyorum. Siz buraya her çıktığınızda,
441
00:36:34,742 --> 00:36:37,152
buranın dolu olması gerekiyor."
442
00:36:37,152 --> 00:36:40,706
Ve bu, sayın Elijah Mohammed'i heyecanlandırmıştı.
443
00:36:40,706 --> 00:36:48,490
1950'lerin ilk yıllarında, İslam Ulusu siyahi topluluklar içinde pek bilinmiyordu. Toplam üye sayısının
444
00:36:48,490 --> 00:36:51,373
dört yüzü aşmadığı tahmin ediliyor.
445
00:36:51,373 --> 00:36:56,144
Malcolm, öğretiyi yaymak için seyahatlere gönderiliyordu.
446
00:36:56,144 --> 00:37:04,685
İki sene içinde, Boston'da, Harford'da ve Philadelphia'da, tapınaklar yapılmasını organize etti.
447
00:37:04,685 --> 00:37:11,223
Elijah Mohammed, sonra Malcolm'u, doğu kıyısındaki en önemli
448
00:37:11,223 --> 00:37:15,430
tapınağın, din hocası olarak atadı; Harlem'deki yedi numaralı tapınak.
449
00:37:15,430 --> 00:37:18,805
Bay Mohammed Malcolm'un deneyim sahibi olduğunu,
450
00:37:18,805 --> 00:37:23,742
New York'u tanıdığını biliyordu. Ayrıca, insanların önüne
451
00:37:23,742 --> 00:37:33,103
birini koyarken gözetmeniz gereken, boy pos, konuşma tarzı ve kendini nasıl taşıdığı gibi, tüm özellikleri düşününce,
452
00:37:33,103 --> 00:37:37,862
Malcolm'un uygun olduğuna karar vermişti. Ayrıca, New York uluslar arası bir şehirdi.
453
00:37:37,862 --> 00:37:42,037
New York'a an iyi adamınızı göndermeniz gerekir ve işte
454
00:37:42,037 --> 00:37:46,872
Bay Mohammed, bu yüzden onu seçmişti.
455
00:37:46,872 --> 00:37:50,062
[hafif alkış]
456
00:37:50,062 --> 00:37:56,507
Elijah Mohammed, 1955'te New York tapınağını ziyaret ettiğinde, amacı bu hırslı ve açıksözlü olan ve Doğu Yakası'ndaki,
457
00:37:56,507 --> 00:38:09,033
dükkan önlerindeki buluşmaları, binlerce kişilik bir cemaate çeviren bu genç din adamının işini denetlemekti.
458
00:38:09,033 --> 00:38:19,131
Malcolm X ve Elijah Mohammed'in mesajı, insanların tekrar kendilerini insan gibi ve eksiksiz hissetmelerine
459
00:38:19,131 --> 00:38:24,005
yardım etmişti. Bazı kadın ve adamlar, kendi hayatlarında yeni bir anlam bulmuşlardı.
460
00:38:24,005 --> 00:38:28,174
Eğer Elijah Mohammed, Arab ülkelerini örnek alan, kuralcı bir İslam öğretisi yaysaydı, [arkadaş, tarihçi]
461
00:38:28,174 --> 00:38:40,536
beş yüz kişiyi bile kendisine çekemezdi.
462
00:38:40,536 --> 00:38:52,090
Ama onun ortaya çıkardığı İslam biçimi, insanların gündelik hayatlarıyla ilişkilendirebilecekleri türden bir İslam'dı.
463
00:38:52,090 --> 00:39:01,330
İşte o, kralsız kalmışların kralı, ve Mesih'in kendilerine gelecek kadar kıymet vermediği düşünülen insanların
464
00:39:01,330 --> 00:39:07,639
Mesih'i olmuştu.
465
00:39:07,639 --> 00:39:14,318
Sayın Elijah Mohammed'in öğretileri, benim önceden hiç görmediğim türden şeyler, ilaç gibi.
466
00:39:14,318 --> 00:39:15,301
Evet, bu doğru.
467
00:39:15,301 --> 00:39:18,261
Beni tüm hastalıklarımdan kurtaran ilaç işte burada.
468
00:39:18,261 --> 00:39:19,046
Doğru.
469
00:39:19,046 --> 00:39:21,253
Çünkü ben hasta bir adamdım.
470
00:39:21,253 --> 00:39:25,649
Sayın Elijah Mohammed'in öğretilerini benimsediğimde, bu öğretiler beni hastalıklarımdan kurtardı.
471
00:39:25,649 --> 00:39:28,102
Şimdi iyileştim. Kendimi iyi hissediyorum.
472
00:39:28,102 --> 00:39:32,213
Evet, doğru. Ve doktorun yanında kaldığın sürece, hep iyi hissedeceksin.
473
00:39:32,213 --> 00:39:34,328
Doğru, efendim.
474
00:39:34,328 --> 00:39:36,295
Peki sen, abicim? Ssyın Elijah Mohammed hakkında ne hissediyorsun?
475
00:39:36,295 --> 00:39:44,496
Sayın Elijah Mohammed ilk insanlar olan bizlere, hasta olduğumuzu göstermeye çalışıyor. Sayın Elijah
476
00:39:44,496 --> 00:39:46,801
Mohammed, onları uyandırmaya çalışıyor.
477
00:39:46,801 --> 00:39:50,123
[müzik]
478
00:39:50,123 --> 00:39:54,021
Müslüman tapınaklarına beyaz insanların girmesine izin verilmiyordu.
479
00:39:54,021 --> 00:40:06,668
Üyeler, katı kurallar ve mutlak itaat üzerine kurulmuş, kendi kendine yeten bir topluluk oluşturmaya çalışıyorlardı.
480
00:40:06,668 --> 00:40:14,412
Ulus, çocukları için Müslüman okulları kurmuşlardı, burada matematik, bilim, tarih ve Arapça öğretiyorlardı.
481
00:40:14,412 --> 00:40:20,773
[koro olarak] Bizler ilk insanlarız. İlk insanlar siyahi insanlardır.
482
00:40:20,773 --> 00:40:27,796
[anlaşılmıyor] Dünya Gezegeni'nde.
483
00:40:27,796 --> 00:40:34,872
Müslüman kadınlar, beslenme, çocuk büyütme ve eşlerinin ihtiyaçlarını karşılama konusunda dersler gördüler.
484
00:40:34,872 --> 00:40:46,309
Müslüman adamlar da ebeveynlik sorumluluğu, tarih ve din konusunda eğitim aldılar.
485
00:40:46,309 --> 00:40:54,028
İslam'ın Meyvesi adı verilen ufak bir askeri grup, göğüs göğse muhebe konusunda eğitilmişti ve amaçları, tapınakları
486
00:40:54,028 --> 00:41:01,893
korumak ve elçiye karşı gelen kişileri cezalandırmaktı.
487
00:41:01,893 --> 00:41:08,072
Ben bir kaç Müslüman ailenin evine gidip de onların Malcolm'a ve
488
00:41:08,072 --> 00:41:17,591
Elijah Mohammed'e olan inançlarını gördüğümde, çok şaşırmıştım. Bir babaya demiştim ki, " Bir gün oğlunuz
489
00:41:17,591 --> 00:41:20,612
gelip de, Müslümanlığı terk ettiğini söylerse, ne yaparsınız?"
490
00:41:20,612 --> 00:41:25,823
O da demişti ki, " Onu kapıdan dışarı atarım ve bir daha da içeri almam."
491
00:41:25,823 --> 00:41:30,982
Sonra, Malcolm'a bunun doğru olup olmadığını sordum. O da "Doğru söylemiş ve eminim, bunu yapar da."
492
00:41:30,982 --> 00:41:35,401
O zaman ben de dedim ki, "Yani oğlunun başına ne gelir, hiç umursamaz mı?"
493
00:41:35,401 --> 00:41:43,835
O da, "Hayır" dedi, " Umursamaz. O Elijah Mohammed'e sadıktır."
494
00:41:43,835 --> 00:41:51,191
İslam Ulusu'nu yaymak için, Malcolm " Muhammed Speaks" [Muhammed konuşuyor] isimli bir gazete yarattı
495
00:41:51,191 --> 00:41:56,453
ve diğer siyahi gazeteleri de, elçinin köşe yazılarına yer vermeye ikna etti.
496
00:41:56,453 --> 00:42:04,233
Onun gücü şuydu ki, bir kere bir şeye inandı mı, bütün gücünü, bütün enerjisini ona verirdi.
497
00:42:04,233 --> 00:42:06,976
Çalışırdı, işkolik olurdu.
498
00:42:06,976 --> 00:42:09,127
Gece gündüz bu uğurda çalışırdı.
499
00:42:09,127 --> 00:42:16,147
Genellikle yalnızca dört saat uyku ona yetiyordu ama bazen o kadar bile uyuyamıyordu. İşte o zaman, kim bu tempoyla
500
00:42:16,147 --> 00:42:19,631
başa çıkabilir, diye merak ederdiniz. Ama işte o becerirdi,
501
00:42:19,631 --> 00:42:27,343
günbegün böyle yaşardı.Bir yandan da sürekli okurdu. Gazeteleri okurdu, haberleri takip ederdi.
502
00:42:27,343 --> 00:42:34,289
İşte, hayatını öyle yaşıyordu ki, hayatın hiç bir
503
00:42:34,289 --> 00:42:38,988
anını bile boşa harcamazdı.
504
00:42:38,988 --> 00:42:46,478
32 yaşındayken, Ulus'u kurmaya beş yılını adadıktan sonra, Malcolm, Harlem'deki yedi numaralı tapınak üyelerinden,
505
00:42:46,478 --> 00:42:53,282
üniversite mezunu Betty X ile evlenmek için Elijah Mohammed'in onayını istedi.
506
00:42:53,282 --> 00:43:02,889
Bundan sonraki senelerde, cemaatinin talepleri, ona büyüyen ailesiyle vakit geçirmesi için pek zaman bırakmıyordu.
507
00:43:02,889 --> 00:43:14,438
[Eşi] Bazen, eğer onu yakalayabilirseniz, çocuklara kitap okurdu. Onlar da, ondan aynı hikayeyi tekrar tekrar okumalarını
508
00:43:14,438 --> 00:43:21,289
isterlerdi. Tam son sayfaya gelince, yine "tekrar oku" derlerdi.
509
00:43:21,289 --> 00:43:29,169
"Tekrar oku, tekrar oku." O da, kitaplara farklı sonlar icat etmeye başlamıştı.
510
00:43:29,169 --> 00:43:38,276
Çok harika bir espri anlayışı vardı. Özellikle domuz eti konusunda benimle şakalaşır ve sırtıma bir tane patlatırdı,
511
00:43:38,276 --> 00:43:48,586
ve derdi ki "Sen iyi bir adamsın, zeki bir tarihçisin. Sana 100 üzerinden, 99 veriyorum,
512
00:43:48,586 --> 00:43:54,191
ama eğer domuz eti yemeyi bırakırsan, sana 100'de 100 vereceğim."
513
00:43:54,191 --> 00:44:02,371
Çok güzel bir espri anlayışı vardı ve bir de onu yakından tanıdığınızda, aslında biraz utangaç olduğunu görürdünüz.
514
00:44:02,371 --> 00:44:07,135
[jaz müzik]
515
00:44:07,135 --> 00:44:11,318
Malcolm, şimdi İslam Ulusu'nun beyin takımındaydı
516
00:44:11,318 --> 00:44:15,432
ve Elijah Mohammed'in en bilinen temsilcisiydi.
517
00:44:15,432 --> 00:44:18,406
O, Elçi'nin güvenine, binlerce Müslüman'ın da
518
00:44:18,406 --> 00:44:21,174
sadakatine sahipti.
519
00:44:21,174 --> 00:44:24,603
Bir açıdan, Malcolm kendine bir baba edinmişti.
520
00:44:24,603 --> 00:44:30,485
Elijah Mohammed'in de bir oğlu daha olmuştu.
521
00:44:30,485 --> 00:44:33,752
[siren sesleri]
522
00:44:33,752 --> 00:44:36,801
1957'nin bir Nisan akşamında,
523
00:44:36,801 --> 00:44:40,761
Müslüman kardeşlerden biri, New York Şehri polisi tarafından dövülmüştü.
524
00:44:40,761 --> 00:44:45,099
Johnson Hinton, Harlem'deki bir karakolun arka odasında, kafatası
525
00:44:45,099 --> 00:44:47,701
çatlamış şekilde yatıyordu.
526
00:44:47,701 --> 00:44:50,436
Hinton'un ölmek üzere olduğu duyulduğunda,
527
00:44:50,436 --> 00:44:54,367
Malcolm Müslüman'ların sokağa dökülmesi emrini verdi.
528
00:44:54,367 --> 00:44:58,331
Diğer Harlem sakinleri de onlara katıldı.
529
00:44:58,331 --> 00:45:05,905
Orada yaşayanlar, uzun süre polis şiddetine maruz kalmışlardı,
530
00:45:05,905 --> 00:45:10,410
bir çoğu polisin bir işgalci kuvvet olduğunu düşünüyordu.
531
00:45:10,410 --> 00:45:16,480
28. mıntıka, siyahilere karşı ön yargılı olmasıyla meşhurdu.
532
00:45:16,480 --> 00:45:19,253
İnsanlar bizim oraya çıktığımızı görünce şaşırmışlardı.
533
00:45:19,253 --> 00:45:23,689
Çünkü ilk defa 28. mıntıkadaki insanlar,
534
00:45:23,689 --> 00:45:26,255
doğru olduğunu düşünmedikleri bir şeyi protesto etmek için
535
00:45:26,255 --> 00:45:28,724
dışarıya çıkmışlardı.
536
00:45:28,724 --> 00:45:32,367
O akşam Harlem'de ne olurdu bilemiyorum,
537
00:45:32,367 --> 00:45:36,118
çünkü o akşam dışarıdaki hava..
538
00:45:36,118 --> 00:45:39,788
Hani hava "gergindi" derler ya,
539
00:45:39,788 --> 00:45:43,206
İşte buradaki ortam, patlamaya hazır bir bomba gibiydi.
540
00:45:43,206 --> 00:45:46,089
Malcolm, Hinton'un tıbbi tedavi görmesini talep etti.
541
00:45:46,089 --> 00:45:49,167
Uzun bir pazarlıktan sonra, polis, mahkumu
542
00:45:49,167 --> 00:45:52,786
Harlem Hastanesi'ne göndermeyi kabul etti.
543
00:45:52,786 --> 00:45:56,867
Ama o zaman bile, Müslümanlar dağılmayı kabul etmediler.
544
00:45:56,867 --> 00:46:02,845
Bir komiser muavini, sokağın karşısında duran Müslüman'ları
545
00:46:02,845 --> 00:46:05,053
dağıtmaya çalışıyordu.
546
00:46:05,053 --> 00:46:07,389
Malcolm da dışarı çıkıp ona dedi ki : " Bunu sen yapamazsın.
547
00:46:07,389 --> 00:46:09,874
Onlar senin sözünle dağılmazlar."
548
00:46:09,874 --> 00:46:12,768
Sonra dedi ki: "Tamam, ben onları evlerine gönderirim."
549
00:46:12,768 --> 00:46:17,153
Sonra karakolun önüne geçti ve bir adım atıp, elini şöyle bir salladı.
550
00:46:17,153 --> 00:46:21,492
O zaman insanlar geri çekildiler.
551
00:46:21,492 --> 00:46:25,418
Olanlara şahit olan bir polis memuru, şu yorumu yapmıştı:
552
00:46:25,418 --> 00:46:29,657
"Bu kadarı, bir adam için çok fazla güç"
553
00:46:29,657 --> 00:46:38,514
Malcolm sonra, New York şehrine karşı bir dava açarak, şehrin ödediği en büyük polis şiddeti tazminatını kazanmıştı.
554
00:46:38,514 --> 00:46:48,622
Onlar, bir adamın, ağzından tek kelime çıkmadan, elinin bir hareketiyle koca bir grup insanın geri çekilmesinin üzerine,
555
00:46:48,622 --> 00:46:53,662
fark ettiler ki, aynı adam, isteyecek olsa yine elinin tek hareketiyle
556
00:46:53,662 --> 00:46:59,687
bu insanların büyük bir çalkantı yaratmasına da sebep olabilirdi.
557
00:46:59,687 --> 00:47:02,446
İşte bence o zaman, polis kuvvetler ve
558
00:47:02,446 --> 00:47:06,828
New York Şehri'ndeki politikacılar, şehirde
559
00:47:06,828 --> 00:47:11,735
baş etmeleri gereken büyük bir güçle karşı karşıya olduklarını anladılar.
560
00:47:11,735 --> 00:47:19,774
İyi akşamlar, ben Mike Wallace. Geçen hafta, 13. Kanal'da, saat 6:30'da yayınlanan haber programımız Newsbeat'de,
561
00:47:19,774 --> 00:47:25,153
biz " Nefretin Doğurduğu Nefret" isimli bir, beş kısımlı bir program başlatarak,
562
00:47:25,153 --> 00:47:30,298
siyahi ırkçılığın yükselmesini incelemiş, ayrıca Amerikan zencileri arasında küçük ama büyüyen bir grubun,
563
00:47:30,298 --> 00:47:36,166
siyahi üstüncülüğü nasıl yaydığına bakmıştık.
564
00:47:36,166 --> 00:47:43,507
MALCOLM X: " Biz buraya en bilge ve en büyük kişiyi görmeye ve dinlemeye geldik..."
565
00:47:43,507 --> 00:47:50,580
1959 senesindeki bu belgesel, İslam Ulus'unun iç faaliyetlerini gösteren ilk televizyon programı olmuştu.
566
00:47:50,580 --> 00:47:53,986
Malcolm bu programın bir fırsat olduğunu düşünmüştü.
567
00:47:53,986 --> 00:47:57,513
Elijah Mohammed ise buna karşıydı.
568
00:47:57,513 --> 00:48:01,563
Bay Mohammed ona, "olmaz" demişti; programın yarar sağlamayacağını söylemişti.
569
00:48:01,563 --> 00:48:04,215
"Bize, işimize ve yapmaya çalıştığımız şeye zarar verir" demişti.
570
00:48:04,215 --> 00:48:08,426
Ancak, Malcolm bu yanıttan tatmin olmamıştı.
571
00:48:08,426 --> 00:48:15,053
Israr da etmemişti ama Bay Mohammed'den izin istemeye devam etti.
572
00:48:15,053 --> 00:48:20,963
Sonunda Bay Mohammed istemeden de olsa, kabul etti.
573
00:48:20,963 --> 00:48:26,458
MALCOLM X: "Ben, beyaz adamı, dünyadaki en büyük yalancı olmakla suçluyorum.
574
00:48:26,458 --> 00:48:30,271
Jürinin saygıdeğer üyeleri, ben beyaz adamı,
575
00:48:30,271 --> 00:48:32,931
dünyadaki en büyük katil olmakla suçluyorum.
576
00:48:32,931 --> 00:48:37,116
Beyaz adamı, dünyadaki en büyük zinacı olmakla suçluyorum."
577
00:48:37,116 --> 00:48:39,817
[program sunucusu] İşte binlerce kişinin doldurduğu bir salon
578
00:48:39,817 --> 00:48:42,999
vardı- ve hayatımda hiç duymadığım
579
00:48:42,999 --> 00:48:46,503
bir organizasyondan bahsediyorlardı.
580
00:48:46,503 --> 00:48:50,032
İlk gördüğümde gerçek olduğuna inanamadım.
581
00:48:50,032 --> 00:48:52,225
Tabii ki, biz programı yayınladığımızda,
582
00:48:52,225 --> 00:48:58,297
programı tek izleyen grup olan New Yorklular olarak, hepimiz
583
00:48:58,297 --> 00:49:01,211
Siyahi Müslümanlar diye, adını hiç duymadığımız
584
00:49:01,211 --> 00:49:05,002
bir grubun varlığından ötürü şok olmuştuk!
585
00:49:05,002 --> 00:49:08,966
Dini lider Malcolm X, Müslüman olmayan bir dinleyici topluluğuna hitap ederken de kayda alınmıştı.
586
00:49:08,966 --> 00:49:18,923
MALCOLM X: " Nasıl olur da, böylesine az sayıdaki beyaz insanlar, bunca siyahi insana hükmeder?
587
00:49:18,923 --> 00:49:21,436
İşte, merak etmeniz gereken şey budur.
588
00:49:21,436 --> 00:49:27,821
Nasıl olur da bu kadar az sayıdaki beyaz adam bunu yapar? Beyaz adamlar size derler ki, bundan binlerce yıl önce
589
00:49:27,821 --> 00:49:31,309
Afrika'daki siyahi adam saraylarda yaşarmış,
590
00:49:31,309 --> 00:49:34,441
siyahi adam ipek giysiler giyermiş,
591
00:49:34,441 --> 00:49:38,598
Afrika'daki siyahi adam kendi yemeğini pişirip, baharatlarını koyarmış.
592
00:49:38,598 --> 00:49:42,500
Afrika'daki siyahi adam sanat ve bilimle uğraşırmış.
593
00:49:42,500 --> 00:49:45,497
Avrupa'daki adam dünyanın daha tepsi şeklinde olmadığını
594
00:49:45,497 --> 00:49:49,515
bilmezden önce, o, evrendeki yıldızların haritasını çıkarmış.
595
00:49:49,515 --> 00:49:51,462
Bu doğru mu, yanlış mı?"
596
00:49:51,462 --> 00:49:56,654
[Harlem sakini/oyuncu] Ben onun böyle açık bir dille
597
00:49:56,654 --> 00:49:59,566
siyahi insanlar hakkında ve beyaz insanlar hakkındaki hislerini
598
00:49:59,566 --> 00:50:02,301
söyleyebilme becerisine hayran kalmıştım.
599
00:50:02,301 --> 00:50:05,993
Beni korkutmuştu- Eminim amacı da buydu.
600
00:50:05,993 --> 00:50:10,203
Ve onu " Nefretin Doğurduğu Nefret"te seyrettikten sonra,
601
00:50:10,203 --> 00:50:14,080
bu adamı hayatım boyunca unutamayacağımı biliyordum.
602
00:50:14,080 --> 00:50:20,558
Ben Malcolm'u televizyonda ilk gördüğümde, beni de korkutmuştu.
603
00:50:20,558 --> 00:50:23,323
Ailem hemen " Kapatın o televizyonu,
604
00:50:23,323 --> 00:50:26,848
bu adam duymamanız gereken şeyler söylüyor" demişti.
605
00:50:26,848 --> 00:50:29,426
Tabii, biz de kapatmıştık.
606
00:50:29,426 --> 00:50:33,264
Ama, hani camdan içeri güneş girer de,
607
00:50:33,264 --> 00:50:37,924
siz hemen perdeleri kapatmak için yerinizden kalkarsınız da,
608
00:50:37,924 --> 00:50:41,003
buna rağmen, güneş biraz içeri girer ya?
609
00:50:41,003 --> 00:50:45,895
İşte, biz televizyonu kapatmadan az önce, azıcık güneş içeri girerdi.
610
00:50:45,895 --> 00:50:51,031
Belgesel bir yandan bir çok insanın dinini değiştirmeyi sağladıysa da,
611
00:50:51,031 --> 00:50:55,429
İslam Ulusu'nun ırk konusundaki görüşleri, beyaz tenli Amerikalıları ve
612
00:50:55,429 --> 00:50:58,659
siyahi topluluktaki bir çok insanı şok etmişti.
613
00:50:58,659 --> 00:51:09,725
Irka dayalı nefreti ve ırksal üstünlüğü desteklemek ve bu tür bir bağnazlık, gerek beyaz, gerek siyahi insanlar için kötüdür.
614
00:51:09,725 --> 00:51:13,219
NAACP [Renkli İnsanların Gelişimi İçin Ulusal Birlik], Zencilere karşı
615
00:51:13,219 --> 00:51:17,707
nefret öğretisinden bulunan beyaz radikallere karşı olduğu kadar,
616
00:51:17,707 --> 00:51:21,584
yalnızca beyaz oldukları için onlara karşı öğretide bulunan
617
00:51:21,584 --> 00:51:26,721
Zenci radikallere de karşıdır.
618
00:51:26,721 --> 00:51:29,553
Yurtdaşlık hakları hareketindeki bir çok kişi,
619
00:51:29,553 --> 00:51:34,972
ırkların birleşmesinin, Amerika'nın ırk konusundaki problemlerini çözeceğine inanıyodu.
620
00:51:34,972 --> 00:51:37,181
Ancak Malcolm, siyahi insanların kendi problemlerini
621
00:51:37,181 --> 00:51:42,626
beyazların yardımı olmadan çözmelerini öğütlüyordu.
622
00:51:42,626 --> 00:51:49,448
Siyahi Amerikalılar'ın kendilerini Afrika'da ve Latin Amerika'da meydana gelen özgürlük hareketleriyle bağdaştırdığı sırada,
623
00:51:49,448 --> 00:51:55,675
Malcolm da dünyanın bir çok yerindeki devrim liderleriyle ittifaklar kuruyordu.
624
00:51:55,675 --> 00:52:03,821
Siyahi Amerikalıları, kendilerini azınlık olarak değil de, dünyanın geneline bakarak, çoğunluk olarak görmelerini teşvik ediyordu.
625
00:52:03,821 --> 00:52:08,785
Afrika'daki ulusların orta çıkmasına ek olarak,
626
00:52:08,785 --> 00:52:18,316
İslam Ulusu'nun yayılması ve vatandaşlık hakları hareketi,
627
00:52:18,316 --> 00:52:24,772
siyahi Amerikalılar'a, Marcus Garvey hareketinin sonlanmasından sonra ilk defa
628
00:52:24,772 --> 00:52:32,293
böyle bir gurur sağlamıştı.
629
00:53:03,628 --> 00:53:06,063
MALCOLM X: " Şimdi sepeti gezdiriyorlar. Bence
630
00:53:06,063 --> 00:53:09,878
herkes bu sepete bir Dolar koymalı.
631
00:53:09,878 --> 00:53:12,041
Sizce de koymamalı mısınız? Tabii ki, koymalısınız.
632
00:53:12,041 --> 00:53:14,374
İşte bunlar özgürlük Dolar'ları, kardeşim!
633
00:53:14,374 --> 00:53:16,575
Biz, sizden bizi zengin yapsın diye para istemiyoruz.
634
00:53:16,575 --> 00:53:24,032
Bizler iş kuruyoruz. Sayın Elijah Mohammed, bugüne kadar Amerika'daki tüm siyahi adamlardan daha fazla iş kurmuştur."
635
00:53:24,032 --> 00:53:27,290
Birbirine kenetli şirketlerden meydana gelen İslam Ulusu,
636
00:53:27,290 --> 00:53:32,444
ABD'de, siyahi insanların sahip olduğu, en büyük iş imparatorluğuydu.
637
00:53:32,444 --> 00:53:38,537
1960'ların başında, İslam Ulusu
638
00:53:38,537 --> 00:53:42,731
belki de en iyi günlerini yaşıyordu.
639
00:53:42,731 --> 00:53:46,160
Restoranlar açıyorduk, marketler açıyorduk.
640
00:53:46,160 --> 00:53:49,999
'Mohammad SPEAKS' gazetesini, diğer siyahi gazetelerle birlikte görüyorduk.
641
00:53:49,999 --> 00:53:54,314
Malcolm'u sık sık televizyonda görüyorduk.
642
00:53:54,314 --> 00:54:00,246
Onunla gurur duyuyorduk. Bizim fikrimizce, o Sayın Elijah Mohammed'i ve İslam Ulusu'nu
643
00:54:00,246 --> 00:54:04,066
mükemmel şekilde temsil ediyordu.
644
00:54:04,066 --> 00:54:06,802
Şimdi, İslam'ın Meyvesi ordusunu, küçük
645
00:54:06,802 --> 00:54:11,563
tesislerde tatbik yaparken değil de,
646
00:54:11,563 --> 00:54:14,162
koca rakamlarla, yüzlercesini Şikago, New York ve Los Angeles
647
00:54:14,162 --> 00:54:21,815
gibi büyük şehirlerde görüyorduk.
648
00:54:21,815 --> 00:54:29,774
Benim İslam'ın Meyvesi'ne ait fikrim, bu askerlerin hayatımda gördüğüm en dürüst ve en güçlü kişiler olmasıydı.
649
00:54:29,774 --> 00:54:32,376
Aralarında cidden güçlü adamlar vardı, anlatabiliyor muyum?
650
00:54:32,376 --> 00:54:38,383
Yani, kimse onlara bulaşmazdı. Onlar sokağa çıktıklarında, insanlar onlara " Tamam, efendim.. Hmm..Tamam" derlerdi.
651
00:54:38,383 --> 00:54:43,365
İslam'ın Meyvesi'nin artan varlığı, polisin dikkatini çekmişti.
652
00:54:43,365 --> 00:54:48,348
Sık sık çatışmalar ve tutuklamalar olmaya başlamıştı.
653
00:54:48,348 --> 00:54:53,831
Malcolm, bu askerlere her zaman kanuna uymalarını, ancak
654
00:54:53,831 --> 00:54:58,044
saldırıya uğrarlarsa, kendilerini korumalarını söylüyordu.
655
00:54:58,044 --> 00:55:05,695
Amerika'nın her yerindeki polis kuvvetleri, Siyahi Müslüman'ları cezaevine sokmaya kararlıydı.
656
00:55:05,695 --> 00:55:13,564
Bu iki kuvvetin tekrar çarpışması, an meselesiydi.
657
00:55:13,564 --> 00:55:19,766
Los Angeles, Kaliforniya
658
00:55:19,766 --> 00:55:31,077
1962'de bir bahar akşamı, bir çatışma daha meydana geldi.
659
00:55:31,077 --> 00:55:37,292
Herşey, polisin, kuru temizlemede yıkanan kıyafetleri teslim eden Müslüman adamları durdurup, üstlerini aramasıyla başladı.
660
00:55:37,292 --> 00:55:42,937
Olaylar, Müslüman tapınağının tamamen polis işgaline uğramasıyla sonuçlandı.
661
00:55:42,937 --> 00:55:49,839
Bu olayda sekiz kişi vurulmuştu; biri polis, diğerleriyle Müslüman'lardı.
662
00:55:49,839 --> 00:55:54,802
Tapınağın sekreteri Ronald Stokes olay yerinde hayatını kaybetmişti.
663
00:55:54,802 --> 00:56:03,014
Ben olaylar meydana geldikten sonra, Los Angeles'taki camiye gitmiştim.
664
00:56:03,014 --> 00:56:07,303
Tabii insanlar arasında büyük hüzün vardı.
665
00:56:07,303 --> 00:56:11,095
Malcolm ileri geri yürüyor, kafasın kaşıyor ve sürekli
666
00:56:11,095 --> 00:56:12,976
" Bunun hesabını verecekler, bunun hesabını verecekler" diyordu.
667
00:56:12,976 --> 00:56:16,584
" Bunun hesabını verecekler, bunun hesabını verecekler..."
668
00:56:16,584 --> 00:56:21,959
Eğer tapınağımıza giren olursa, bizim orayı hayatımız pahasına koruyor olmamız gerekiyordu.
669
00:56:21,959 --> 00:56:26,629
Tapınak kutsal bir yerdir ve işte bu kardeşler de, onlara öğretileni uyguluyorlardı.
670
00:56:26,629 --> 00:56:33,606
Ve eminim ki, insanlar bir kilise polis istilasına uğrasaydı, sinirden çılgına dönerlerdi.
671
00:56:33,606 --> 00:56:35,102
SAM YORTY, Los Angeles Belediye Başkanı:
672
00:56:35,102 --> 00:56:37,891
" Bu durum bizim için süpriz olmadı. Biz bu grubu uzun süredir izliyorduk ve onların polis memurlarına
673
00:56:37,891 --> 00:56:45,027
karşı gelmeleri ve bu sorunu çıkarmaları şaşırtıcı değil.
674
00:56:45,027 --> 00:56:50,940
Başkomiser Parker, bizim bu grupla ilgili sorun yaşayacağımız konusunda bizi bir süre önce uyarmıştı."
675
00:56:50,940 --> 00:56:56,800
Los Angeles Times gazetesi, olayı bir Müslüman isyanı ve "vahşi bir silahlı çatışma" olarak tanımlamıştı.
676
00:56:56,800 --> 00:57:05,144
Ancak, ateşlenen silahların hiçbirinin Müslüman'lara ait olduğu hiçbir zaman kanıtlanamadı.
677
00:57:05,144 --> 00:57:11,188
Malcolm kiliseleri ve vatandaşlık hakları organizasyonlarını arayarak,
678
00:57:11,188 --> 00:57:17,430
polis şiddetine karşı beraber karşı koymayı talep etti.
679
00:57:17,430 --> 00:57:22,718
MALCOLM X: "Şimdi unutmayalım ki, biz, Baptist olduğumuz için saldırıya uğramadık.
680
00:57:22,718 --> 00:57:25,733
Biz, Metodist olduğumuz için saldırıya uğramadık.
681
00:57:25,733 --> 00:57:28,524
Biz, Müslüman olduğumuz için saldırıya uğradık.
682
00:57:28,524 --> 00:57:31,963
Biz Katolik olduğumuz için saldırıya uğramadık.
683
00:57:31,963 --> 00:57:40,522
Biz, Amerika'daki siyahi insanlar olduğumuz için saldırıya uğradık. [alkışlar]
684
00:57:40,522 --> 00:57:43,823
Size söylüyorum.. Onlar o arabalardan çıktılar
685
00:57:43,823 --> 00:57:47,383
ve bizim, onları o tüten tabancalarıyla birlikte asmak
686
00:57:47,383 --> 00:57:49,669
için yeterli sayıda şahidimiz var.
687
00:57:49,669 --> 00:57:52,466
Başkomiser Parker da bunu biliyor, Belediye Başkanı Yorty de bunu biliyor,
688
00:57:52,466 --> 00:57:56,336
şehirdeki tüm polis memurları da bunu biliyor!
689
00:57:56,336 --> 00:57:59,329
Havaya uyarı ateşi açmadılar.
690
00:57:59,329 --> 00:58:10,522
Uyarı ateşlerini,