0:00:01.833,0:00:31.044 [sakin caz müzik] 0:00:31.044,0:00:34.526 Derinizin renginden nefret etmeyi kim öğretti size? 0:00:34.526,0:00:38.461 Saçınızın yapısından nefret etmeyi kim öğretti size? 0:00:38.461,0:00:43.473 Size, burnunuzun şeklinden, dudaklarınızın şeklinden nefret etmeyi kim öğretti ? 0:00:43.473,0:00:49.461 Baştan aşağı, taa tabanlarınıza kadar nefret etmeyi kim öğretti size? 0:00:49.461,0:00:52.357 Kendi türünüzden nefret etmeyi kim öğretti size? 0:00:52.357,0:00:55.720 Size, birbirinizin yanında olmayı istemeyecek kadar 0:00:55.720,0:00:59.222 ait olduğunuz ırktan nefret etmeyi kim öğretti? 0:00:59.222,0:01:05.135 Sizler Bay Mohammad'in nefret öğretip öğretmediğini sormadan önce, 0:01:05.135,0:01:11.386 kendinize sormalısınız: size, Tanrı'nın yarattığı şeklinizden nefret etmeyi kim öğretti? 0:01:11.386,0:01:14.755 Bizler, siyahi insanlar, ya da bizi adlandırdıkları şekilde, 'zenci'ler, 0:01:14.755,0:01:16.890 gerçekten özgür olduğumuzu sanıyorduk. 0:01:16.890,0:01:24.710 Ancak bilinçaltımızda, kurtulduğumuzu sandığımız o zincirler hala duruyordu 0:01:24.710,0:01:30.463 Ve bizi hayatın bir çok alanında, gerçekten motive eden şey, 0:01:30.463,0:01:35.694 beyaz adam tarafından sevilme arzumuzdu. 0:01:35.694,0:01:39.445 Malcolm, bu aşağılık hissin yok etmek istiyordu. 0:01:39.445,0:01:40.442 Bunun, acı vereceğini biliyordu. 0:01:40.442,0:01:42.594 İnsanların, bu yüzden onu öldürebileceğini biliyordu, 0:01:42.594,0:01:50.235 ama bu riski almaya cesaret etti. 0:01:50.235,0:01:58.515 O, kendi zamanındaki liderlerin söylediklerinden daha üstün bir şey söylüyordu. 0:01:58.515,0:02:05.073 Diğer liderler, onlara zulmedenlerin evine girmek için yalvarıyorlarken, 0:02:05.073,0:02:10.545 Malcolm, size kendi evinizi inşa etmenizi söylüyordu. 0:02:10.545,0:02:13.779 Afro-Amerikanlar için, korkuyu kovdu. 0:02:13.779,0:02:16.459 Dedi ki: "Ben, sizin düşüncelerinizi sesli olarak söyleyeceğim." 0:02:16.459,0:02:21.829 Ve dedi ki, " Bakın, insanlar bizi duyacaklar ve bize zarar vermeyecekler, tamam mı? 0:02:21.829,0:02:25.001 Ancak, bunu toplumun tümüne söylemeyeceğim." ********* 0:02:25.001,0:02:30.886 İşte bunları, çok güçlüce söylüyordu, erkekçe söylüyordu, 0:02:30.886,0:02:34.239 " Sizin bunca yıldır düşündüklerinizi dile getirmekten korkmuyorum" diyen bir tarzla söylüyordu. 0:02:34.239,0:02:36.150 Ve işte, biz onu bu yüzden sevdik. 0:02:36.150,0:02:38.853 Bunları yüksek sesle söyledi, kapalı kapılar ardında değil. 0:02:38.853,0:02:43.624 Bizim adımıza, Amerika'yla savaştı. 0:02:43.624,0:02:49.026 Ben, bir Müslüman olarak, beyaz adamın yeterince zeki olduğuna inanıyorum. 0:02:49.026,0:02:53.689 Eğer kendisini, Siyahi insanların aslında nasıl hissettiğini fark ettirirsek, 0:02:53.689,0:02:58.110 ve sürekli taviz vermemizi gerektiren, o eski tatlı dilli konuşmasından nasıl bıktığımızı bilse. 0:02:58.110,0:03:00.903 Ama işleri zorlaştıran siz kendinizsiniz. 0:03:00.903,0:03:03.922 Beyaz adam, siz o tatlı dilli konuşmaları sürdürdükçe, siz doğru söylüyorsunuz zannediyor. 0:03:03.922,0:03:07.039 Çünkü o sizi buraya getirdiğinden beri, onunla tatlı dille konuşuyorsunuz. 0:03:07.039,0:03:08.670 Tatlı dili bırakın! 0:03:08.670,0:03:10.453 Ona nasıl hissettiğinizi söyleyin! 0:03:10.453,0:03:23.652 Ona azarlanmaktan bıktığınızı söyleyin. Ona, eğer kendi evini kendisi temizlemeye hazır değilse, 0:03:23.652,0:03:30.863 o zaman ev sahibi olmamasını söyleyin! [dinleyiciler: Evet, doğru!] O zaman o ev yansın, kül olsun... 0:03:30.863,0:03:39.340 [alkışlar] 0:03:39.340,0:03:51.162 [davul ve vokal eşliğinde Afrika müziği] 0:03:51.162,0:03:56.916 Harlem'in bu sokak köşelerinde, bu yüzyılın büyük bir kısmında, Siyahi insanlar kültürlerini anmış 0:03:56.916,0:04:02.114 ve Amerika'daki ırk konusunu tartışmışlardır. 0:04:02.114,0:04:09.610 İşte, Malcolm burada, Harlem'in umuduna ve kızgınlığına ses veren sokak konuşmacılarına katılmıştır. 0:04:09.610,0:04:20.294 Ben ulusalcılık dersi verdim ve bu demek ki ben, bu beyaz adamın ülkesinden dışarı çıkmak istiyorum çünkü ırklar arası 0:04:20.294,0:04:23.738 birleşme hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. Siz hayatta olduğunuz sürece, asla 0:04:23.738,0:04:29.470 beyaz adamın sistemine dahil olmayacaksınız. 0:04:29.470,0:04:31.982 100. ve 25. caddelerin köşesi ile, Yedinci Bulvar, 0:04:31.982,0:04:38.758 siyahi sokak konuşmacılarının eylem merkezi haline gelmişti. 0:04:38.758,0:04:42.613 Malcolm buraya geldiğinde, onun kendine ait bir köşesi yoktu. [New York Şehri, devriye polisi] 0:04:42.613,0:04:51.935 İşte o zaman, tabiri caizse, üssünü, Elder Michaux'nun kitapevi'nin önüne kurmuştu. 0:04:51.935,0:05:09.314 Malcolm o küçük sahneye çıktığında, ilk dört beş dakika konuşamazdı. 0:05:09.314,0:05:15.750 Dinleyenler ona öylesine bir tezahurat yaparlardı ki, 0:05:15.750,0:05:20.425 o orada bekler, hakkı olan bu övgüyü kabul ederdi. 0:05:20.425,0:05:24.518 İşte sonra konuşmaya başlardı. 0:05:24.518,0:05:28.661 Bay Mohammed'in nefret öğretmeni olduğunu söylüyorlar, 0:05:28.661,0:05:32.295 çünkü sizin uyuşturucudan ve alkolden nefret etmenize sebep oluyor. 0:05:32.295,0:05:36.088 Bay Mohammed için, bir 'Siyahi Üstüncüsü' diyorlar, 0:05:36.088,0:05:40.075 çünkü o size ve bana, bizim beyaz adam kadar iyi olduğumuzu değil, 0:05:40.075,0:05:44.970 ondan daha iyi olduğumuzu, söylüyor. 0:05:44.970,0:05:47.854 Evet, beyaz adamdan daha iyi. 0:05:47.854,0:05:49.875 Sizler beyaz adamdan daha iyisiniz. 0:05:49.875,0:05:51.905 Ve bu herhangi bir cümle değil. 0:05:51.905,0:05:55.091 Bu, beyaz adamla eşit olduğumuzu söylemiyor yalnızca. 0:05:55.091,0:05:57.585 O kim ki, biz onunla eşit olmaya çalışalım? 0:05:57.585,0:05:59.136 Onun cildine bakın. 0:05:59.136,0:06:01.626 Siz kendi cildinizi onunkiyle kıyaslayamazsınız. 0:06:01.626,0:06:09.493 Sizinkisi, onunkinin yanında altın gibi kalır. 0:06:09.493,0:06:13.417 Bizim, beyaz insanlara hayran olduğumuz bir zaman vardı. 0:06:13.417,0:06:17.576 Onların güzel olduğunu düşünüyorduk, çünkü biz kördük, akılsızdık. 0:06:17.576,0:06:19.716 Biz onları, oldukları gibi göremiyorduk. 0:06:19.716,0:06:24.563 Ama sayın Elijah Muhammed geldi ve bize İslam dinini öğrettiği, 0:06:24.563,0:06:28.808 bizi temizledi ve böylece biz kendi gözlerimizle 0:06:28.808,0:06:33.532 o silik renkli şeyi, gerçekten olduğu gibi görebiliyoruz. 0:06:33.532,0:06:40.960 Değersiz, silik bir şey olarak. 0:06:40.960,0:06:43.997 Ben onu dinleyince, o toplantının hissi içimde kaldırdı. 0:06:43.997,0:06:45.968 Onu bir kere dinlendiniz mi, [Harlem sakini] 0:06:45.968,0:06:50.811 eskiden olduğunuz yere asla dönmezdiniz. 0:06:50.811,0:06:56.654 Pozisyonunuzu değiştirmeseniz bile, en azından gözden geçirirdiniz. 0:06:56.654,0:06:58.763 Biz, bizim şeytan olduğumuzu duymaya alışkın değildik. [Gazeteci] 0:06:58.763,0:07:04.095 Ve bizim harika kuzey şehirlerimizde, aslında bizim de zulum uygulayıcılar olduğumuzu. 0:07:04.095,0:07:09.210 O, sessiz bir grup siyahi insanı temsilen konuşuyordu 0:07:09.210,0:07:18.524 ***** Ve işte bu savaş demekti. 0:07:18.524,0:07:22.486 Sahneden indiğinde, ben de dinleyicilerin arasından sıyrıldım [Harlem aktivisti] 0:07:22.486,0:07:27.095 ve ona doğru yürüdüm. Tabii ben ona yaklaştığımda, bodyguard'ları 0:07:27.095,0:07:30.654 öne doğru atıldılar ama o, onları ittirdi. 0:07:30.654,0:07:33.266 Onun karşısına dikildim ve elimi uzattım. 0:07:33.266,0:07:41.742 Dedim ki: "Dediklerinin bir kısmı çok hoşuma gitti. Bütün söylediklerine katılmıyorum ama bir kısmını çok sevdim." 0:07:41.742,0:07:45.609 O da bana baktı ve elimi kibarca tutarak, 0:07:45.609,0:07:52.943 "Bir gün bana katılacaksın, Kızkardeşim. Bir gün katılacaksın." 0:07:52.943,0:07:58.529 Mesajını netleştirmek için, Malcolm kendi hayatını, tüm Siyahi Amerikalılar'a örnek teşkil etmesi için kullandı. 0:07:58.529,0:08:04.029 Hayatını hikayeleştirerek tavsiyelerde bulundu. 0:08:04.029,0:08:07.264 Sonra, hayat hikayesini Alex Haley'le birlikte yazarken de, 0:08:07.264,0:08:13.962 Hayatının, gelecekte nasıl yorumlanacağına ilişkin söz sahibi olmak istedi. 0:08:13.962,0:08:19.027 Ben, onun kendinden bahsederken kullandığı bir tabirden çok etkilenmiştim. [otobiyografi yazarı] 0:08:19.027,0:08:21.959 Derdi ki, "Ben karşılaştıklarımın hepsinin bir parçasından oluşmaktayım." 0:08:21.959,0:08:27.945 Yani, hayatının erken yıllarında karşılaştığı şeyler, 0:08:27.945,0:08:31.016 ona şu ya da bu şekilde bir beceri kazandırmıştır ve 0:08:31.016,0:08:39.692 bu beceriler Malcolm'un kişiliğini oluşturarak, onun İslam halkı için bir temsilci olmasını sağlamıştır. 0:08:39.692,0:08:41.432 Siz Omaha'da doğmuştunuz, değil mi? 0:08:41.432,0:08:42.026 Evet, efendim. 0:08:42.026,0:08:44.861 Sonra, siz bir yaşındayken aileniz Omaha'yı terk etmişti? 0:08:44.861,0:08:46.477 Sanırım bir yaşındayken. 0:08:46.477,0:08:47.746 Neden Omaha'dan ayrılmışlar? 0:08:47.746,0:08:54.649 Benim anladığım kadarıyla, Klu Klux Klan, Omaha'daki evlerinden birini yakmış. 0:08:54.649,0:08:55.605 Orada çok Klu Klux Klan aktivitesi varmış. 0:08:55.605,0:08:57.585 Eminim, bu olay ailenizi çok mutsuz etmiştir. 0:08:57.585,0:08:59.496 Mutsuz değilse de, güvensiz hissettirmiş. 0:08:59.496,0:09:01.446 O halde, sizin şahsi olarak, önyargılı 0:09:01.446,0:09:02.894 bir fikriniz olmalı. 0:09:02.894,0:09:07.123 Yani, bu olaya, geniş, akademik bir bakış açısıyla bakamazsınız, değil mi? 0:09:07.123,0:09:10.334 Ben buna katılmıyorum çünkü Omaha'da başımıza gelen o olaydan sonra, 0:09:10.334,0:09:13.734 Lansing, Michigan'a taşındığımızda, evimiz tekrar yakıldı. 0:09:13.734,0:09:15.942 Hatta, babamı Klu Klux Klan öldürdü. 0:09:15.942,0:09:21.000 Ve, buna rağmen, kimsenin beyaz insanlarla benim kadar iç içe yaşadığını sanmıyorum. 0:09:21.000,0:09:24.606 Kimsenin benim kadar, beyazların oluşturduğu toplumlarda benim gibi yaşadığını sanmıyorum. 0:09:24.606,0:09:28.369 Biz, mahalledeki tek siyahi çocuklardık. [En büyük abisi] 0:09:28.369,0:09:33.041 Bizim evin arkasında ormanlık bir alan vardı. 0:09:33.041,0:09:36.620 Beyaz çocuklar bizim eve gelirler ve sonra da ormana oyun oynamaya giderdik. 0:09:36.620,0:09:39.786 Malcolm derdi ki "Hadi, Robin Hood oynayalım". 0:09:39.786,0:09:43.622 O zaman, Robin Hood oynamaya oraya giderdik. 0:09:43.622,0:09:47.108 Ve Robin Hood, Malcolm'du. [kahkaha atar] 0:09:47.108,0:09:53.154 Bu çocuklar da bunu kabul ederlerdi. 0:09:53.154,0:09:59.038 Malcolm, Earl ve Louise Little çiftinin en açık tenli olduğunu söylemişti. 0:09:59.038,0:10:09.705 Ve tenindeki açıklığın, annesinin annesine tecavüz eden beyaz adamı hatırlattığını söylemişti. 0:10:09.705,0:10:15.291 1929'da, Malcolm dört yaşındayken, marangoz ve rahip olan babası, 0:10:15.291,0:10:21.388 aileyi Lansing, Michigan'a taşımıştı. 0:10:21.388,0:10:28.926 Lansing küçük bir şehirdi ve siyahiler şehrin batı tarafında yaşamaktalardı. 0:10:28.926,0:10:34.992 Malcolm ve ailesi, şehrin dışında yaşamışlardı [çocukluk arkadaşı] 0:10:34.992,0:10:40.046 ve yaklaşık iki hektarlık bir araziye küçük bir eve sahiptiler. 0:10:40.046,0:10:46.244 Bu yüzden, bir çeşit çiftçi ailesi olarak görülüyorlardı. 0:10:46.244,0:10:54.351 Little ailesi taşındıktan üç ay sonra, beyaz komşular onları evlerinden çıkarmak için yasal yollara başvurdular. 0:10:54.351,0:10:59.784 Bölge hakimi, tarım bölgesinde, yalnızca beyaz insanların yaşayabileceği yönünde karar kıldı. 0:10:59.784,0:11:06.701 Ancak Earl Little taşınmayı kabul etmedi. 0:11:06.701,0:11:14.592 Michigan'daki Klu Klux Klan üyeliği, Mississipi'dekinin beş katı kadardı; 70.000 kişiydi. 0:11:14.592,0:11:22.233 Malcolm'un ailesi için, husumet hayatlarının bir parçasıydı. 0:11:22.233,0:11:30.330 Evde herkes uyuyordu sonra birden, kocaman bir "buum!" sesi duyduk. 0:11:30.330,0:11:38.661 Uyandığımızda her yerde yangın vardı ve herkes duvarlara ve birbine çarpıyordu. 0:11:38.661,0:11:42.224 Benim hatırlardığım annemin bize, 0:11:42.224,0:11:48.122 "Kalkın, kalkın, kalkın, ev yanıyor, dışarı çıkın." Ben bu kadarını tamamen hatırlıyorum. 0:11:48.122,0:11:51.492 Annemin bağırışlarını, babamın bağırışlarını duyuyordum. 0:11:51.492,0:11:56.561 Hepimizin ayıldığından emin olup, bizi dışarı çıkardılar. 0:11:56.561,0:12:02.846 Ev kül olmuştu. İtfaiye ya da herhangi bir yardım gelmemişti. Her şeyimiz tamamen yanmıştı. 0:12:02.846,0:12:09.382 Malcolm'un babası Earl Little, yerel beyazları, evini yakmakla suçladı. 0:12:09.382,0:12:17.748 Polis, Earl'ü suçladı ve onu sonra, kundakçılık şüphesiyle tutukladı. Hakkındaki suçlamalar sonra düşürüldü. 0:12:17.748,0:12:22.681 Bizim büyüdüğümüz şehirde, bize "kendini beğenmiş zenciler" derlerdi, ya da 0:12:22.681,0:12:27.162 " şehrin güneyinde yaşayan ukala zenciler" derlerdi. O zamanlar, eğer beyaz biri size "ukala zenci" derse, 0:12:27.162,0:12:35.456 bu, " Salak olmadığı için, dikkat edilmesi gereken zenci" anlamına geliyordu. 0:12:35.456,0:12:41.724 Babam bağımsız bir adamdı. Kimsenin onu beslemesini istemiyordu. 0:12:41.724,0:12:46.778 Kendi yemeğini kendi üretmek istiyordu. Çocukları üzerinde kimse söz sahibi olsun, istemezdi. 0:12:46.778,0:12:51.022 Söz onun olsun istiyordu ve söz sahibiydi de. O hep 0:12:51.022,0:12:58.864 Marcus Garvey'in düşüncelerini tekrar ederdi. Siyahi insanların kendi hayatlarını düzenlemelerini 0:12:58.864,0:13:04.334 ve kimseye sorun yaşatmadan, birbirleriyle işbirliği yapmalarını 0:13:04.334,0:13:08.073 ve beraberce durumlarını düzeltmeye çalışmaları gerektiğini söylerdi. 0:13:08.073,0:13:15.566 Ama o günlerde bunu bile yapsanız, hala sorun çıkarıyorsunuz, demekti. 0:13:15.566,0:13:18.207 1920'lerde siyahi bir ulusalcı olan Marcus Garvey, 0:13:18.207,0:13:25.965 siyahi Amerikalıların, beyaz toplumdan bağımsız olan bir ulus kurmalarını söylüyordu. 0:13:25.965,0:13:35.575 Yüzbinlerce üyesi olan, Garvey'in, Birleşik Zenci Kalkınma Birliği (UNIA), Afrika ülkeleriyle daha yakın olmayı hedefliyordu. 0:13:35.575,0:13:49.124 UNIA'nın kendi bayrağı vardı, kendi ulusal marşı vardı ve Afrika'da, kendi ülkesindeki ve yurt dışındaki zencileri kollamaya 0:13:49.124,0:13:56.590 yemin etmiş bir ordusu vardı. ABD Federal Araştırma Bürosu, Garvey'i, " öncü Zenci eylemcilerden biri" olarak adlandırmıştı. 0:13:56.590,0:14:04.514 Federal hükümet 1927'de onu ülke dışı ettiyse de, Malcolm'un ailesi, Garvey taraftarı olarak kalmışlardı. 0:14:04.514,0:14:06.829 Earl, birliğe yeni üyeler katıyordu. 0:14:06.829,0:14:13.004 Louise, Garvey gazetesi için yazılar yazıyordu. 0:14:13.004,0:14:18.469 Bize "The Negro World" [Zenci Dünyası] isimli, Garvey gazetesini okuyan, annemdi. 0:14:18.469,0:14:22.901 Ayrıca, bizimle bağımsız olmamız konusunda konuşan da oydu. 0:14:22.901,0:14:28.808 Bizim kendimizi 'Zenci' ya da 'Nigger' olarak adlandırmamamızı, 0:14:28.808,0:14:33.260 bizlerin siyahi olduğunu ve kendimizi 'siyahi' olarak adlandırmamızdan gurur duymamız gerektiğini, söylerdi. 0:14:33.260,0:14:34.807 Sizin gerçek isminiz nedir? 0:14:34.807,0:14:36.734 Malcolm. Malcolm X. 0:14:36.734,0:14:38.137 Bu sizin yasal isminiz mi? 0:14:38.137,0:14:40.150 Benim bildiğim kadarıyla, yasal ismim. 0:14:40.150,0:14:42.907 Bana, babanızın soyadını söyleyebilir misiniz? 0:14:42.907,0:14:44.898 Babam kendi soyadını bilmiyordu. 0:14:44.898,0:14:50.930 Babam soyadını dedesinden almış, dedesi de kendi dedesinden, o da bunu kölelik ettiği efendisinden almış. 0:14:50.930,0:14:53.404 Bizim kendi isimlerimiz yok edilmiş. 0:14:53.404,0:14:54.290 Peki, kölelik esnasında, 0:14:54.290,0:14:55.544 herhangi bir soyadınız var mıymış? 0:14:55.544,0:15:03.710 Aile kütüğünüzün herhangi bir yerinde kullanılan bir soyad var mıydı, ve varsa bu neydi? 0:15:03.710,0:15:05.846 Benim atalarımın soyadları, 0:15:05.846,0:15:06.405 Evet? 0:15:06.405,0:15:09.910 onlar Amerika'ya getirilip, köle yapıldıklarında, onlardan alınmış. 0:15:09.910,0:15:16.284 Ve sonra onlara efendilik eden kişinin soyadları onlara verilmiş. İşte biz bu ismi reddediyoruz ve ... 0:15:16.284,0:15:22.356 Yani, siz bana babanızın kabul edilen soyadını söylemeyeceğinizi mi söylüyorsunuz? 0:15:22.356,0:15:29.054 Ben bu adı hiç bir şekilde benimsemiyorum. 0:15:29.054,0:15:32.442 Eylül, 1931 0:15:32.442,0:15:38.990 Annesi bir gün sezgileriyle kötü bir şey olacağını sezdiğinde, Malcolm altı yaşındaydı. 0:15:38.990,0:15:42.699 Evdeydik ve akşam yemeğimizi yemiştik. 0:15:42.699,0:15:46.683 Annem Wesley'i, en küçük kardeşimi tutuyordu. 0:15:46.683,0:15:50.698 Sanırım onu emziriyordu çünkü masadaydı. Ve bebek 0:15:50.698,0:15:52.689 kucağında, masada uyuyakalmıştı. 0:15:52.689,0:15:57.864 Sonra babam kalktı, yatak odasına gidip elini yüzünü yıkadı. Şehre gidip, para alacaktı. 0:15:57.864,0:16:02.463 Annem o zaman uyandı ve dedi ki: "Earl, Earl. Şehir merkezine gitme." 0:16:02.463,0:16:06.332 Ve şöyle devam etti "Eğer gidersen, geri gelmezsin." 0:16:06.332,0:16:12.617 O gece saat 11 sularında, Earl Little, Lansing şehrinin kuytu bir yerinde, 0:16:12.617,0:16:18.716 vücudu tramvay tekerlekleri tarafından neredeyse ikiye kesilmiş olarak bulundu. 0:16:18.716,0:16:23.684 Polis, Earl Little'ın ölümünün bir kaza olduğunu söyledi. 0:16:23.684,0:16:29.531 Bu mesele o zaman netliğe kavuşmamıştı. 0:16:29.531,0:16:42.463 Earl Little'ın tramvay kazası geçirdiği değil de, tramvayın altına ittirildiğine inanılıyordu. 0:16:42.463,0:16:43.983 Doğrusu, 0:16:43.983,0:16:47.298 ben insanların tam da böyle dediklerini hatırlıyorum. 0:16:47.298,0:16:53.254 O, tramvayın tekerlekleri altına ittirilmişti. 0:16:53.254,0:16:55.485 Babamın ölümü, ailede 0:16:55.485,0:16:57.574 büyük bir şok yarattı. 0:16:57.574,0:16:59.220 Çünkü o güçtü. 0:16:59.220,0:17:00.554 O kuvvetti. 0:17:00.554,0:17:01.673 Biz bir düzen içindeydik; 0:17:01.673,0:17:02.906 ailemizin belirli bir yapısı vardı. 0:17:02.906,0:17:04.333 Okuldan çıkınca, 0:17:04.333,0:17:07.124 ben, erkek kardeşlerim, kız kardeşlerim 0:17:07.124,0:17:08.883 hemen eve gelir ve işe koyulurduk. 0:17:08.883,0:17:11.640 Bahçede çalışırdık, tavuk kulübesini temizlerdik ve akşama hazırlık yapardık. 0:17:11.640,0:17:13.438 Sonra da sabah kalkar, yine aynı şeyleri yapardık. 0:17:13.438,0:17:15.279 Suyu pompalar, eve getirirdik. 0:17:15.279,0:17:17.381 İşte bütün bunları Babam hayattayken yapardık. 0:17:17.381,0:17:21.888 Çünkü yapmazsak, kırbaçlanırdık. 0:17:21.888,0:17:24.687 Bu yüzden disiplinliydik. 0:17:24.687,0:17:28.203 Ama babam öldürüldükten sonra, 0:17:28.203,0:17:33.187 annem benim ya da Malcolm'un koştuğu kadar hızlı koşamadığı için, 0:17:33.187,0:17:35.678 bizler, babam hayatta olsaydı yanımıza kar kalmayacak 0:17:35.678,0:17:38.078 bir çok şey yapma fırsatı bulduk. 0:17:38.078,0:17:43.364 Yani gittikçe gevşedik. 0:17:43.364,0:17:48.975 Louise Little, Büyük Buhran sırasında yedi çocuğunu yetiştirirken çok zorluk çekti. 0:17:48.975,0:17:53.180 Hiç bir geliri yoktu. [en küçük kız kardeş] 0:17:53.180,0:17:55.018 Ara sıra iş sahibi olurdu. 0:17:55.018,0:17:57.045 Çok gururlu bir kadındı. 0:17:57.045,0:17:58.353 Büyük gurura sahipti. 0:17:58.353,0:18:02.835 Bazen bir şeyler satardı. İnsanlara eldiven örerdi. 0:18:02.835,0:18:07.501 Yalnızca devlet yardımına muhtaç olmamak için, bir çok ek iş yapardı. 0:18:07.501,0:18:11.138 Ona, ne yapıp, ne yapamayacağını söylemelerinden nefret ederdi. 0:18:11.138,0:18:16.379 İşte, onu en çok mahveden şeylerden biri buydu. 0:18:16.379,0:18:22.438 Zaman içinde, onun eriyip gittiğini görüyordunuz. 0:18:22.438,0:18:26.799 [hüzünlü caz müzik] 0:18:26.799,0:18:30.381 Malcolm ergenliğe girme yolundayken, yedi yıl boyunca, 0:18:30.381,0:18:35.109 annesi ailesinden gittikçe daha da uzaklaştı. 0:18:35.109,0:18:38.619 1938 senesinde, Noel'den iki gün önce, 0:18:38.619,0:18:48.529 Louise Little paranoya teşhisiyle Kalamazoo Devlet Hastanesi'ne gönderildi. 0:18:48.529,0:18:52.229 Bir gün okuldan geldim ve annem yoktu. 0:18:52.229,0:18:58.304 Evin boş olduğunu hiç hatırlamıyorum çünkü annem bizi hiç terk etmemişti. 0:18:58.304,0:19:01.472 Ve her gün, onun yokluğunun acısını hissettim. 0:19:01.472,0:19:04.208 Başta, yalnızca bir kaç hafta olacaktı. 0:19:04.208,0:19:05.187 Öyle sanmıştık. 0:19:05.187,0:19:08.393 İyileşip, eve geri gelecekti. 0:19:08.393,0:19:12.848 Ama bu durum senelere döndü. 0:19:12.848,0:19:20.830 Louise Little, bundan sonraki 26 sene boyunca, Kalamazoo'da kaldı. 0:19:20.830,0:19:25.620 13 yaşındaki Malcolm, mahkeme kararıyla ailesinin parçalandığına şahit oldu. 0:19:25.620,0:19:29.888 Küçük çocuklar Lansing'teki koruyucu ailelere verildi. 0:19:29.888,0:19:38.257 Malcolm da 10 mil ötedeki bir beyaz mahalleye gönderildi. 0:19:38.257,0:19:39.838 Geçmişte, beyaz adamın sahip olduğu 0:19:39.838,0:19:45.140 en önemli silah, parçalayıp, fethetmek, olmuştur. 0:19:45.140,0:19:49.617 Eğer ben elimi alıp, size tokat atarsam, 0:19:49.617,0:19:51.068 bunu hissetmesiniz bile. 0:19:51.068,0:19:55.991 Parmaklarım ayrı olduğundan, yalnızca birazcık canınız yanar. 0:19:55.991,0:20:03.662 Ama size gününüzü göstermek için yapmak gereken yer, alıp bu parmakları birleştirmektir. [elini yumruk yapar] 0:20:03.662,0:20:08.128 O, Michigan'da, sekizinci sınıf öğrencisiyken, 0:20:08.128,0:20:12.892 sanırım sınıfındaki tek siyahi öğrenciydi ve okulundaki nadir siyahi öğrencilerden biriydi ve 0:20:12.892,0:20:16.625 tüm 'A' olan, harika bir öğrenciydi. [Biyografi yazarı] 0:20:16.625,0:20:17.181 Yani, o 0:20:17.181,0:20:19.599 sekizinci sınıftaki arkadaşlarının tümünün beyaz olmasına rağmen 0:20:19.599,0:20:22.405 sınıf başkanı bile olmuştu. 0:20:22.405,0:20:26.194 Bunları başarabilmesi için, epey olağanüstü olması gerekmekteydi. 0:20:26.194,0:20:33.159 Sonra tabii, okulu terk edip, Roxbory, Massachusetts'e giden ve 0:20:33.159,0:20:39.480 tabiri caizse, 'dolandırıcılık'la ilk tanışmasını yaşayan kişi de yine Malcolm'du. 0:20:39.480,0:21:04.562 [neşeli caz müzik] 0:21:04.562,0:21:09.466 Ben o zamanlarda, Roxbury'de kendimi 'küçük dolandırıcı' olarak adlandırırdım. 0:21:09.466,0:21:11.685 Ve işte o zamanlarda, 0:21:11.685,0:21:17.202 Malcolm X Boston'a gelmişti ve üzerinde çok havalı bir takım elbise vardı, geniş kenarlı bir şapkası vardı ve 0:21:17.202,0:21:21.983 dizlerine kadar gelen bir mont ve bileklerine kadar gelen bir zincir takmıştı. 0:21:21.983,0:21:31.864 Ben öyle bir giysiyi en son, Cab Callowy sahnede gösteri yaparken görmüştüm. 0:21:31.864,0:21:33.676 Şimdi, Malcolm Lansing'ten ayrıldığında, 0:21:33.676,0:21:36.186 üzerinde sade, eski bir takım elbise vardı. 0:21:36.186,0:21:37.069 Benim deyimimle, 0:21:37.069,0:21:38.865 "beyaz adam takımı". 0:21:38.865,0:21:41.168 Ama Boston'dan döndüğünde, aman Yarabbi, 0:21:41.168,0:21:44.567 Malcolm'un üzerinde afilli bir takım elbise, geniş kenarlı bir şapka 0:21:44.567,0:21:47.065 ve ta ceketinin yakasından aşağı sarkan bir zinciri vardı. 0:21:47.065,0:21:49.666 Tüm mahalle onu konuşuyordu. 0:21:49.666,0:21:53.402 Herkes Malcolm'dan bahsediyordu. 0:21:53.402,0:21:57.647 [dans müziği] 0:21:57.647,0:22:01.226 İşte o yerde dansederken, havada süzülürken, 0:22:01.226,0:22:04.094 giydiği o pantalonlar da, balon gibi havada süzülüyordu. 0:22:04.094,0:22:07.006 Bir de o montunu giydi mi, kanat gibi oluyordu. 0:22:07.006,0:22:11.762 O kocaman şapkasıyla ve sallanan zinciriyle, dans ediyordu, oradan oraya uçuyordu. 0:22:11.762,0:22:11.763 Ve işte kızlar ona deli oluyorlardı. 0:22:11.763,0:22:11.763 [neşeli müzik ve vokal] 0:22:28.634,0:22:29.815 Boston'da ona, "New York Red" [New Yorklu Kırmızı] diyorlardı. 0:22:29.815,0:22:31.856 New York'ta ise, ona "Detroid Red" [Detroitli Kırmızı] diyorlardı. 0:22:31.856,0:22:34.512 Saçını hep düzleştirirdi. 0:22:34.512,0:22:38.334 Saçı kızıl renkliydi ve onun Billie Holiday'le ve zamanında 0:22:38.334,0:22:46.367 siyahi dünyada ünlü olmaya başlamış bir çok kişiyle fotoğrafları vardı. 0:22:46.367,0:22:54.704 Malcolm, Boston, New York ve Washington D.C. arasında hizmet veren New Haven Demiryolu'da, mutfak görevlisi olarak 0:22:54.704,0:23:06.228 çalışıyordu. 1942'de Harlem'e taşındı ve 17 yaşındayken, sabaha kadar açık olan kulüplerde ve dolandırıcılık yapan insanlarla takılmaya başladı. 0:23:06.228,0:23:08.522 Sonunda öyle bir noktaya geldi ki, şöyle dedi: 0:23:08.522,0:23:15.815 " Kapıcılık yaparak, trenlerde sandviç satarak ve ayakkabı cilalayarak, bu hayatta başarılı olamazsınız." 0:23:15.815,0:23:18.176 "Bir yerlere gelemezsiniz." 0:23:18.176,0:23:22.878 O, dolandırıcı olarak tanınıyordu. Evet sokak adamıydı, 0:23:22.878,0:23:25.012 ama dolandırıcı değildi. 0:23:25.012,0:23:28.070 Evet düzenbazdı, evet, üçkağıtçıydı. 0:23:28.070,0:23:30.741 Ona bu konuda yetenekli olduğunu söylüyorlardı. 0:23:30.741,0:23:34.109 Geceleri beyaz adamlar gelip de siyahi kadınlarla beraber olmak istediğinde, 0:23:34.109,0:23:35.463 o, onlara kadın ayarlıyordu. 0:23:35.463,0:23:38.087 Eğer kaçak viski arıyorlarsa, o nereden bulunur, biliyordu. 0:23:38.087,0:23:41.089 Eğer uyuşturucu arıyorlarsa, o, nereden bulunur biliyordu. 0:23:41.089,0:23:45.954 O insanların neye ihtiyaçları olduğunu öğrenmeyi beceriyordu ve sonra da bir yerlerden getiriyordu. 0:23:45.954,0:23:49.423 Bu işlerin ortasına düşerek, kar yapabiliyordu. 0:23:49.423,0:23:53.124 Ve işte böylece başladı. 0:23:53.124,0:23:54.621 O zamana baktığında, Malcolm 0:23:54.621,0:23:57.794 kendisini üç şeyin endişelendirdiğini söylemişti: 0:23:57.794,0:24:02.863 hapishane, iş durumu ve askeriye. 0:24:02.863,0:24:04.724 2. Dünya Savaşı'na katılmamak için, 0:24:04.724,0:24:10.840 askerlik kuruluna, siyahi askerleri, beyazları öldürmek için organize edeceğini söylemişti. 0:24:10.840,0:24:17.939 Böylece askeriye için uygunsuz bulunmuştu. 0:24:17.939,0:24:22.117 Malcolm'un kumar ve uyuşturucu alışkanlıkları ve Harlem'deki gece hayatı pahalıydı. 0:24:22.117,0:24:26.560 O zamana kadar, basit suçlardan ötürü iki kez tutuklanmıştı. 0:24:26.560,0:24:29.589 1945 senesinde Boston'a geri taşındığında, 0:24:29.589,0:24:34.368 ileri gelen ailelerin evlerini soymak amacıyla, bir çete kurdu. 0:24:34.368,0:24:37.969 Çetenin diğer üyeleri arasında, arkadaşı Malcolm Jarvis, 0:24:37.969,0:24:42.848 beyaz kız arkadaşı Bea ve iki beyaz kadın daha vardı. 0:24:42.848,0:24:47.204 Kızlardan biri, bir ailenin senenin o kısmında, Florida'da olacaklarını biliyordu, 0:24:47.204,0:24:48.086 yani evde kimse olmayacaktı. 0:24:48.086,0:24:52.649 O zaman biz de o eve girdik ve değerli eşyaları alacaktık. 0:24:52.649,0:24:54.929 Malcolm da eşyaları alıp, tefeciye götürecekti, sonra da parayı 0:24:54.929,0:24:56.589 kumar alışkanlığı için kullanacaktı. 0:24:56.589,0:25:00.000 Bu soygundan iki hafta sonra, 0:25:00.000,0:25:02.443 bu durum ortaya çıktı. Çünkü Malcolm çalmış olduğu, binlerce Dolar 0:25:02.443,0:25:07.112 değerindeki bir saati tefeciye götürmüştü ve 0:25:07.112,0:25:13.170 işte o zaman üç polis tarafından tutuklandı. 0:25:13.170,0:25:19.034 Malcolm Little, Malcolm Jarvis ve üç kadın, haneye tecavüzle suçlanmışlardı. 0:25:19.034,0:25:22.189 İki siyahi adamın, beyaz kadınlarla olması, 0:25:22.189,0:25:25.107 mahkeme salonunda sorun çıkarmıştı. 0:25:25.107,0:25:32.351 Malcolm iki beyaz kadınla birlikteydi ve işte bu davayı böyle önemli kılan, 0:25:32.351,0:25:36.007 böyle şoke edici kılan, bu olmuştu. 0:25:36.007,0:25:42.396 Kadınlar, Malcolm'un onları zorla hırsızlık yaptırdığı yönünde ifade verdiler. 0:25:42.396,0:25:49.519 İki adam, bu tür suçlar için verilen en büyük cezayı aldılar: eyalet hapishanesinde sekiz ila on yıl. 0:25:49.519,0:25:53.694 Hükmü verdiklerinde, ben aklımı yitirdim. 0:25:53.694,0:25:58.140 Kafesin demirlerini yakaladım ve sallamaya başladım. Neredeyse demirleri yerinden çıkaracaktım. 0:25:58.140,0:26:00.161 Sonra hakime bağırarak dedim ki, 0:26:00.161,0:26:03.675 " Beni on yıl hapise atacağınıza, öldürün daha iyi!" 0:26:03.675,0:26:09.100 Ben o 'deli zenci' dedikleri türdendim. [yarı kız kardeş] 0:26:09.100,0:26:11.307 Gördüklerimin gerçek olduğunu biliyordum. 0:26:11.307,0:26:12.895 Ve hiç de komik olmadığını düşünüyordum. 0:26:12.895,0:26:22.947 Onlar güldüklerinde, içlerinden "Bakın zenciye ne yaptık" dediklerini biliyordum. 0:26:22.947,0:26:30.138 Sonra bir de utanmadan, kızlara, bizim onlara tecavüz ettiğimiz gerekçesiyle, 0:26:30.138,0:26:36.421 şikayetçi olmalarını istediler. Kızlar, bunu yapmadılar. 0:26:36.421,0:26:41.654 Malcom Little yirmi yaşındaydı ve eyalet hapishanesinde sekiz ila on yıl geçirmekle karşı karşıyaydı. 0:26:41.654,0:26:47.324 Anne babasının öğütlediği Garvey gururundan ve bağımsızlığından çok uzaktaydı. 0:26:47.324,0:26:56.346 Şimdi o, 22843 numaralı mahkumdu. 0:26:56.346,0:27:01.696 Bir kereliğine suçlu olmakta utanacak bir şey yok. 0:27:01.696,0:27:05.816 Suçlu kalmaksa, utanç vericidir. 0:27:05.816,0:27:10.333 Ben de önceden suçluydum. Ben de önceden hapishanede kaldım. 0:27:10.333,0:27:15.243 Ben bundan utanmıyorum. Beni bununla alt etmeye kalkışan, 0:27:15.243,0:27:19.423 yanılıyordur. Ben bu konuda rahatım. 0:27:19.423,0:27:26.560 [tezahurat ve alkış] 0:27:26.560,0:27:32.129 Onlar, İsa'yı da isyan çıkartıyor diye suçlamışlardı. Öyle değil mi? 0:27:32.129,0:27:40.864 Onun, Sezar'a karşı olduğunu söylüyorlardı. O, havarilerine şöyle dediği için, onun ayrımcı olduğunu iddia ettiler: 0:27:40.864,0:27:49.453 "Roma vatandaşlarına değil, kaybolmuş koyunlara gidin. Kim olduğunu bilmeyen insanlara gidin. 0:27:49.453,0:27:55.220 Kendi yurdu olmayan bir yerde yabancılık çeken ve kendini tanımayan insanlara gidin. İşte bu insanlara gidin. 0:27:55.220,0:28:04.843 Kölelere gidin. İkinci sınıf vatandaşlara gidin. Sezar'ın gaddarlığı altında ezilen insanlara gidin." 0:28:04.843,0:28:11.725 Ve eğer İsa bugün Amerika'da olsaydı, o beyaz adama gitmezdi. Beyaz adam zulmedendir. 0:28:11.725,0:28:17.449 O, ezilenlere giderdi. Alçak gönüllülere giderdi. Boynu büküklere giderdi. 0:28:17.449,0:28:20.473 Toplumdan dışlanmışlara ve hor görülenlere giderdi. 0:28:20.473,0:28:35.042 İşte, 'Amerikalı zenci' olarak tanınanlara giderdi. [Hapishane, 1946] 0:28:35.042,0:28:43.170 Hapishane duvarlarının ardında, Malcolm kumar oyunları düzenledi, uyuşturucu alışkanlığını sürdürdü ve Tanrı'nın 0:28:43.170,0:28:47.138 var olmadığına dair tartışmalara girdi. Hücre bloğundakiler ona, 'Şeytan' demeye başladılar. Bir yandan da, 0:28:47.138,0:28:56.405 ondan büyük bir siyahi mahkumun cesaretlendirmesiyle, Malcolm okumaya ve İngilizce dersi almaya başladı. 0:28:56.405,0:29:06.945 Malcolm hapishane hayatını detaylıca tarif ettiğinde, gerçekten yalnız ve kısıtlı hissettiğini söylüyordu. 0:29:06.945,0:29:12.654 Ama bolca okumayı planladığını söylemişti ve bolca yazı 0:29:12.654,0:29:14.426 da yazdı. 0:29:14.426,0:29:20.799 Bana her hafta mektup yazdığı olurdu. 0:29:20.799,0:29:26.051 Hapishanedeki ikinci senesinde, erkek ve kız kardeşleri ona mektuplarında, 0:29:26.051,0:29:29.330 'siyahi adamın doğal dini' olarak adlandırdıkları dinden bahsetmeye başladılar. 0:29:29.330,0:29:35.808 Siyahi insanların ilk insanlar olduğunu, Tanrı'nın da siyahi olduğunu 0:29:35.808,0:29:38.596 ve Allah adıyla çağrıldığını söylediler. 0:29:38.596,0:29:43.432 Malcolm'a, artık İslam Ulus'unun bir parçası olduklarını ve Allah'ın elçisi 0:29:43.432,0:29:49.172 Adil Muhamed'in, takipçileri olduğunu anlattılar. 0:29:49.172,0:29:58.522 [İslam Ulusu Lideri] Bence İslam, bizim Amerika'daki insanlarımız için en iyi dinlerden biri. 'Amerikalı zenci' 0:29:58.522,0:30:12.679 olarak bilinen grubun tamamen tekrar eğitilmesi gerekiyor ve İslam onlara bu yetkiyi veriyor. Onlar siyahi olmaktan ötürü 0:30:12.679,0:30:18.749 gurur duyabilirler ve utanç duymaktan vazgeçebilirler. 0:30:18.749,0:30:25.953 Ben Müslüman harekete 1947'de dahil oldum ve 0:30:25.953,0:30:29.787 sonra erkek ve kız kardeşlerimi de dahil etmeye başladım. 0:30:29.787,0:30:34.974 Biz zaten Marcus Garvey'in felsefesiyle eğitilmiştik, bu yüzden 0:30:34.974,0:30:39.043 bizim siyahi olmaktan ötürü gurur duymamıza ilişkin olarak 0:30:39.043,0:30:40.621 bizi ikna etmeleri gerekmiyordu. 0:30:40.621,0:30:43.987 Biz zaten dahil olduğumuzda, bununla gurur duyuyorduk. 0:30:43.987,0:30:47.373 Sonra ben Malcolm'a yazdım ve ona dedim ki, 0:30:47.373,0:30:54.109 eğer Allah'a inanacak olursa, Allah onu hapisten çıkaracaktır. İşte bu kadar yazdım 0:30:54.109,0:31:01.061 çünkü Malcolm'un dine karşı çok az hoşgörü beslediğini biliyordum ve işte o az hoşgörüyü de kaybetmek istemedim. 0:31:01.061,0:31:05.752 Malcolm'un erkek ve kızkardeşleri, genç mahkuma, Amerika'daki siyahi insanların 0:31:05.752,0:31:11.545 kaybolmuş bir soya ait olduklarını ve yakın zaman sonra, çilelerinden kurtulacaklarını, yazmışlardı. 0:31:11.545,0:31:17.888 Ayrıca Elijah Mohammed'e göre, beyaz insanların iblis soyundan olduğunu ve onların bu dünyadaki hükümdarlıklarının 0:31:17.888,0:31:21.371 yakın zaman sonra sona ereceğini, anlatmışlardı. 0:31:21.371,0:31:27.778 Başta, Malcolm duyduklarını çok sevdi ancak bir kısmını anlayamıyordu. Anlayamadığı kısım, 0:31:27.778,0:31:31.258 beyaz adamın şeytan olmasıydı. 0:31:31.258,0:31:33.874 Malcolm Elijah Mohammad'e yazdı. Elijah Mohammed de, 0:31:33.874,0:31:38.692 onu yanıtladı ve yanıtında, kutsal kitaptan alıntı yaptı. 0:31:38.692,0:31:46.984 Ve sonra ona anahtarı verdi. Ona dedi ki " İncil bu dünyada 0:31:46.984,0:31:48.392 olan her şeyi anlatan kitaptır." 0:31:48.392,0:31:53.875 Yani, cehenneme gitmeniz için ölmek gerekmiyor. Hayattayken de cehennemi yaşayabilirsiniz. Ve size bunu yaşatan da 0:31:53.875,0:32:01.359 beyaz adamdır. Doğrusu, beyaz adamın tarih boyunca 0:32:01.359,0:32:05.383 yaptıklarına bakarsanız, bu çok ikna edici bir öğreti. 0:32:05.383,0:32:13.663 Malcolm tarih, felsefe ve din konusunda okumaya başladı. W.E.B. Du Bois'yı, Shakespeare'i, Sokrat'ı, 0:32:13.663,0:32:21.889 Ezop hikayelerini ve Gandi ve Nat Turner'in hayat hikayelerini okudu. 0:32:21.889,0:32:29.609 Ayrıca, beyaz Hristiyanların, siyahi Hristiyanları linç ettiklerini ve beyaz Hristiyanların, Hristiyan olmalarına rağmen 0:32:29.609,0:32:33.499 köle ticaretiyle uğraştıklarını öğrendi. 0:32:33.499,0:32:40.123 Malcolm bunları okuyunca ve tarih üzerine araştırma yapınca, eğer bu dünyada gerçekten Şeytan varsa, 0:32:40.123,0:32:50.200 bunun beyaz adam olduğunu kanıtlamaya karar verdi. 0:32:50.200,0:33:00.324 Elijah Mohamad, Malcolm'a, kendini Allah'a teslim etmesini söyledi. Ancak Malcolm için, teslimiyet her zaman zor olmuştu. 0:33:00.324,0:33:11.387 Dua etmek üzere yere çökmesi, bir haftasını aldı. 0:33:11.387,0:33:17.629 Sonra, Elijah Mohammed'in öğretisini yaymak için, Malcolm hapishane müzakere takımına katıldı ve 0:33:17.629,0:33:22.846 Harvard ve MIT gibi, ziyaretçi üniversite takımlarıyla müzakere yaptılar. 0:33:22.846,0:33:25.910 İşte Malcolm'un adı ve ünü, o zaman mahkumlar arasında duyulmaya 0:33:25.910,0:33:28.664 başlamıştı. İşte,o zaman mahkumlar, müzakereyi öğreten derslere 0:33:28.664,0:33:31.905 katılmaya başladılar. 0:33:31.905,0:33:36.330 Bu mahkumların çoğu, sırf meraktan, onu dinlemek için müzakereleri izlemeye başladılar. 0:33:36.330,0:33:43.810 1950'de, Malcolm valiye bir mektup yazarak, cezaevinde Müslüman olarak ibadet etme hakkı talep etti. 0:33:43.810,0:33:53.458 Yazdığı mektuplar, sonra FBI dosyalarına karışacaktı. FBI, 1930'ların son yıllarından itibaren, İslam Ulusu'nu 0:33:53.458,0:34:02.554 yakından takip etmekteydi. Malcolm, sorun çıkaran biri olarak görüldüğünden, şartlı erken tahliye hakkını kaybetmişti. 0:34:02.554,0:34:09.667 O, o sırada tahliye için uygun değildi, çünkü toplum içinde bir tehdit oluşturuyordu. 0:34:09.667,0:34:16.810 Onun tehlikeli olduğunu düşünüyorlardı; bilgi sahibi ve din bilgisi sahibi olduğunu düşünüyorlardı. Bin elmalık bir fıçıdaki 0:34:16.810,0:34:22.600 çürük elma gibiydi. Diğer elmaları da çürütecekti. 0:34:22.600,0:34:33.250 7 Ağustos 1952'de, cezaevinde altı buçuk sene kaldıktan sonra, Malcolm tahliye edilmişti. Bundan bir ay sonra, 0:34:33.250,0:34:41.781 İslam Ulusu'na kabul oldu. Malcolm Little artık, Malcolm X'ti. 0:34:41.781,0:34:45.265 Müslüman hareketine nasıl katıldınız? 0:34:45.265,0:34:54.536 Ben cezaevindeydim. Sayın Elijah Mohammed'in öğretisini duyana kadar, asi, geri kafalı, eğitimsiz 0:34:54.536,0:35:01.121 ve suçlulara ilişkin düşünebileceğiniz tüm kötü sıfatlara sahip bir suçluydum. Ve işte bu öğretiyle, ilk defa 0:35:01.121,0:35:08.334 içimde kendini düzene sokma ve rehabilite etme arzusunu hissettim. Ayrıca, bu öğretinin 0:35:08.334,0:35:15.440 diğer insanların üzerinde yarattığı etki de, onu kabullenmeme sebep oldu. Ve sayın Elijah Mohammed'in öğretilerini 0:35:15.440,0:35:21.363 dinledikten sonra farkettim ki, bunlar beni birden ırkımla gurur duymaya ve onur duymaya sevk etti; 0:35:21.363,0:35:28.250 ben artık toplumda bir yere sahip olmak istiyordum, kendimi gerçekleştirmek istiyordum ve beyaz adama, 0:35:28.250,0:35:35.328 sahip olduklarının bir kısmı için dilenmekle bir yere gelinmeyeceğini biliyordum. 0:35:35.328,0:35:47.570 Benim Malcolm'u ilk görüşüm, babamın, Elijah Mohammed'in evine geldiğindeydi, diye hatırlıyorum. Ben ince, uzun, kırmızı 0:35:47.570,0:35:54.574 yüzlü, genç bir adam görmüştüm. Eğer onunla tanışıyorsanız, ondan ilk alacağınız şey bir gülümsemeydi. 0:35:54.574,0:35:58.000 Babam, "bu Wallace" dedi, ben de gülümsedim. 0:35:58.000,0:36:05.262 Ben onu görmekten ötürü mutluydum çünkü ondan bahsedildiğini duymuştu ve o " Elçi'nin oğlu, Elçi'nin oğlu!" demişti. 0:36:05.262,0:36:12.009 Elçi onu o kadar heyecanlandırıyordu ki, beni görmesi, Wallace'ı gördüğü anlamına değil, 0:36:12.009,0:36:14.584 'Elçi'nin oğlunu' gördüğü anlamına geliyordu. 0:36:14.584,0:36:20.067 Malcolm tahliye olduğunda, çok alevliydi. Doğru zamanda, doğru yerdeydi ve öğretiyi yaymaya hazırdı. 0:36:20.067,0:36:28.442 Detroit'e geldiğinde, böylesine güçlü olduğunu düşündüğü bu öğretiyi, böylesine az insanın benimsediğini görünce çok şaşırdı. 0:36:28.442,0:36:34.742 Ve dedi ki " Siz buradayken, bu kadar çok boş sandalye olmasına şaşırıyorum. Siz buraya her çıktığınızda, 0:36:34.742,0:36:37.152 buranın dolu olması gerekiyor." 0:36:37.152,0:36:40.706 Ve bu, sayın Elijah Mohammed'i heyecanlandırmıştı. 0:36:40.706,0:36:48.490 1950'lerin ilk yıllarında, İslam Ulusu siyahi topluluklar içinde pek bilinmiyordu. Toplam üye sayısının 0:36:48.490,0:36:51.373 dört yüzü aşmadığı tahmin ediliyor. 0:36:51.373,0:36:56.144 Malcolm, öğretiyi yaymak için seyahatlere gönderiliyordu. 0:36:56.144,0:37:04.685 İki sene içinde, Boston'da, Harford'da ve Philadelphia'da, tapınaklar yapılmasını organize etti. 0:37:04.685,0:37:11.223 Elijah Mohammed, sonra Malcolm'u, doğu kıyısındaki en önemli 0:37:11.223,0:37:15.430 tapınağın, din hocası olarak atadı; Harlem'deki yedi numaralı tapınak. 0:37:15.430,0:37:18.805 Bay Mohammed Malcolm'un deneyim sahibi olduğunu, 0:37:18.805,0:37:23.742 New York'u tanıdığını biliyordu. Ayrıca, insanların önüne 0:37:23.742,0:37:33.103 birini koyarken gözetmeniz gereken, boy pos, konuşma tarzı ve kendini nasıl taşıdığı gibi, tüm özellikleri düşününce, 0:37:33.103,0:37:37.862 Malcolm'un uygun olduğuna karar vermişti. Ayrıca, New York uluslar arası bir şehirdi. 0:37:37.862,0:37:42.037 New York'a an iyi adamınızı göndermeniz gerekir ve işte 0:37:42.037,0:37:46.872 Bay Mohammed, bu yüzden onu seçmişti. 0:37:46.872,0:37:50.062 [hafif alkış] 0:37:50.062,0:37:56.507 Elijah Mohammed, 1955'te New York tapınağını ziyaret ettiğinde, amacı bu hırslı ve açıksözlü olan ve Doğu Yakası'ndaki, 0:37:56.507,0:38:09.033 dükkan önlerindeki buluşmaları, binlerce kişilik bir cemaate çeviren bu genç din adamının işini denetlemekti. 0:38:09.033,0:38:19.131 Malcolm X ve Elijah Mohammed'in mesajı, insanların tekrar kendilerini insan gibi ve eksiksiz hissetmelerine 0:38:19.131,0:38:24.005 yardım etmişti. Bazı kadın ve adamlar, kendi hayatlarında yeni bir anlam bulmuşlardı. 0:38:24.005,0:38:28.174 Eğer Elijah Mohammed, Arab ülkelerini örnek alan, kuralcı bir İslam öğretisi yaysaydı, [arkadaş, tarihçi] 0:38:28.174,0:38:40.536 beş yüz kişiyi bile kendisine çekemezdi. 0:38:40.536,0:38:52.090 Ama onun ortaya çıkardığı İslam biçimi, insanların gündelik hayatlarıyla ilişkilendirebilecekleri türden bir İslam'dı. 0:38:52.090,0:39:01.330 İşte o, kralsız kalmışların kralı, ve Mesih'in kendilerine gelecek kadar kıymet vermediği düşünülen insanların 0:39:01.330,0:39:07.639 Mesih'i olmuştu. 0:39:07.639,0:39:14.318 Sayın Elijah Mohammed'in öğretileri, benim önceden hiç görmediğim türden şeyler, ilaç gibi. 0:39:14.318,0:39:15.301 Evet, bu doğru. 0:39:15.301,0:39:18.261 Beni tüm hastalıklarımdan kurtaran ilaç işte burada. 0:39:18.261,0:39:19.046 Doğru. 0:39:19.046,0:39:21.253 Çünkü ben hasta bir adamdım. 0:39:21.253,0:39:25.649 Sayın Elijah Mohammed'in öğretilerini benimsediğimde, bu öğretiler beni hastalıklarımdan kurtardı. 0:39:25.649,0:39:28.102 Şimdi iyileştim. Kendimi iyi hissediyorum. 0:39:28.102,0:39:32.213 Evet, doğru. Ve doktorun yanında kaldığın sürece, hep iyi hissedeceksin. 0:39:32.213,0:39:34.328 Doğru, efendim. 0:39:34.328,0:39:36.295 Peki sen, abicim? Ssyın Elijah Mohammed hakkında ne hissediyorsun? 0:39:36.295,0:39:44.496 Sayın Elijah Mohammed ilk insanlar olan bizlere, hasta olduğumuzu göstermeye çalışıyor. Sayın Elijah 0:39:44.496,0:39:46.801 Mohammed, onları uyandırmaya çalışıyor. 0:39:46.801,0:39:50.123 [müzik] 0:39:50.123,0:39:54.021 Müslüman tapınaklarına beyaz insanların girmesine izin verilmiyordu. 0:39:54.021,0:40:06.668 Üyeler, katı kurallar ve mutlak itaat üzerine kurulmuş, kendi kendine yeten bir topluluk oluşturmaya çalışıyorlardı. 0:40:06.668,0:40:14.412 Ulus, çocukları için Müslüman okulları kurmuşlardı, burada matematik, bilim, tarih ve Arapça öğretiyorlardı. 0:40:14.412,0:40:20.773 [koro olarak] Bizler ilk insanlarız. İlk insanlar siyahi insanlardır. 0:40:20.773,0:40:27.796 [anlaşılmıyor] Dünya Gezegeni'nde. 0:40:27.796,0:40:34.872 Müslüman kadınlar, beslenme, çocuk büyütme ve eşlerinin ihtiyaçlarını karşılama konusunda dersler gördüler. 0:40:34.872,0:40:46.309 Müslüman adamlar da ebeveynlik sorumluluğu, tarih ve din konusunda eğitim aldılar. 0:40:46.309,0:40:54.028 İslam'ın Meyvesi adı verilen ufak bir askeri grup, göğüs göğse muhebe konusunda eğitilmişti ve amaçları, tapınakları 0:40:54.028,0:41:01.893 korumak ve elçiye karşı gelen kişileri cezalandırmaktı. 0:41:01.893,0:41:08.072 Ben bir kaç Müslüman ailenin evine gidip de onların Malcolm'a ve 0:41:08.072,0:41:17.591 Elijah Mohammed'e olan inançlarını gördüğümde, çok şaşırmıştım. Bir babaya demiştim ki, " Bir gün oğlunuz 0:41:17.591,0:41:20.612 gelip de, Müslümanlığı terk ettiğini söylerse, ne yaparsınız?" 0:41:20.612,0:41:25.823 O da demişti ki, " Onu kapıdan dışarı atarım ve bir daha da içeri almam." 0:41:25.823,0:41:30.982 Sonra, Malcolm'a bunun doğru olup olmadığını sordum. O da "Doğru söylemiş ve eminim, bunu yapar da." 0:41:30.982,0:41:35.401 O zaman ben de dedim ki, "Yani oğlunun başına ne gelir, hiç umursamaz mı?" 0:41:35.401,0:41:43.835 O da, "Hayır" dedi, " Umursamaz. O Elijah Mohammed'e sadıktır." 0:41:43.835,0:41:51.191 İslam Ulusu'nu yaymak için, Malcolm " Muhammed Speaks" [Muhammed konuşuyor] isimli bir gazete yarattı 0:41:51.191,0:41:56.453 ve diğer siyahi gazeteleri de, elçinin köşe yazılarına yer vermeye ikna etti. 0:41:56.453,0:42:04.233 Onun gücü şuydu ki, bir kere bir şeye inandı mı, bütün gücünü, bütün enerjisini ona verirdi. 0:42:04.233,0:42:06.976 Çalışırdı, işkolik olurdu. 0:42:06.976,0:42:09.127 Gece gündüz bu uğurda çalışırdı. 0:42:09.127,0:42:16.147 Genellikle yalnızca dört saat uyku ona yetiyordu ama bazen o kadar bile uyuyamıyordu. İşte o zaman, kim bu tempoyla 0:42:16.147,0:42:19.631 başa çıkabilir, diye merak ederdiniz. Ama işte o becerirdi, 0:42:19.631,0:42:27.343 günbegün böyle yaşardı.Bir yandan da sürekli okurdu. Gazeteleri okurdu, haberleri takip ederdi. 0:42:27.343,0:42:34.289 İşte, hayatını öyle yaşıyordu ki, hayatın hiç bir 0:42:34.289,0:42:38.988 anını bile boşa harcamazdı. 0:42:38.988,0:42:46.478 32 yaşındayken, Ulus'u kurmaya beş yılını adadıktan sonra, Malcolm, Harlem'deki yedi numaralı tapınak üyelerinden, 0:42:46.478,0:42:53.282 üniversite mezunu Betty X ile evlenmek için Elijah Mohammed'in onayını istedi. 0:42:53.282,0:43:02.889 Bundan sonraki senelerde, cemaatinin talepleri, ona büyüyen ailesiyle vakit geçirmesi için pek zaman bırakmıyordu. 0:43:02.889,0:43:14.438 [Eşi] Bazen, eğer onu yakalayabilirseniz, çocuklara kitap okurdu. Onlar da, ondan aynı hikayeyi tekrar tekrar okumalarını 0:43:14.438,0:43:21.289 isterlerdi. Tam son sayfaya gelince, yine "tekrar oku" derlerdi. 0:43:21.289,0:43:29.169 "Tekrar oku, tekrar oku." O da, kitaplara farklı sonlar icat etmeye başlamıştı. 0:43:29.169,0:43:38.276 Çok harika bir espri anlayışı vardı. Özellikle domuz eti konusunda benimle şakalaşır ve sırtıma bir tane patlatırdı, 0:43:38.276,0:43:48.586 ve derdi ki "Sen iyi bir adamsın, zeki bir tarihçisin. Sana 100 üzerinden, 99 veriyorum, 0:43:48.586,0:43:54.191 ama eğer domuz eti yemeyi bırakırsan, sana 100'de 100 vereceğim." 0:43:54.191,0:44:02.371 Çok güzel bir espri anlayışı vardı ve bir de onu yakından tanıdığınızda, aslında biraz utangaç olduğunu görürdünüz. 0:44:02.371,0:44:07.135 [jaz müzik] 0:44:07.135,0:44:11.318 Malcolm, şimdi İslam Ulusu'nun beyin takımındaydı 0:44:11.318,0:44:15.432 ve Elijah Mohammed'in en bilinen temsilcisiydi. 0:44:15.432,0:44:18.406 O, Elçi'nin güvenine, binlerce Müslüman'ın da 0:44:18.406,0:44:21.174 sadakatine sahipti. 0:44:21.174,0:44:24.603 Bir açıdan, Malcolm kendine bir baba edinmişti. 0:44:24.603,0:44:30.485 Elijah Mohammed'in de bir oğlu daha olmuştu. 0:44:30.485,0:44:33.752 [siren sesleri] 0:44:33.752,0:44:36.801 1957'nin bir Nisan akşamında, 0:44:36.801,0:44:40.761 Müslüman kardeşlerden biri, New York Şehri polisi tarafından dövülmüştü. 0:44:40.761,0:44:45.099 Johnson Hinton, Harlem'deki bir karakolun arka odasında, kafatası 0:44:45.099,0:44:47.701 çatlamış şekilde yatıyordu. 0:44:47.701,0:44:50.436 Hinton'un ölmek üzere olduğu duyulduğunda, 0:44:50.436,0:44:54.367 Malcolm Müslüman'ların sokağa dökülmesi emrini verdi. 0:44:54.367,0:44:58.331 Diğer Harlem sakinleri de onlara katıldı. 0:44:58.331,0:45:05.905 Orada yaşayanlar, uzun süre polis şiddetine maruz kalmışlardı, 0:45:05.905,0:45:10.410 bir çoğu polisin bir işgalci kuvvet olduğunu düşünüyordu. 0:45:10.410,0:45:16.480 28. mıntıka, siyahilere karşı ön yargılı olmasıyla meşhurdu. 0:45:16.480,0:45:19.253 İnsanlar bizim oraya çıktığımızı görünce şaşırmışlardı. 0:45:19.253,0:45:23.689 Çünkü ilk defa 28. mıntıkadaki insanlar, 0:45:23.689,0:45:26.255 doğru olduğunu düşünmedikleri bir şeyi protesto etmek için 0:45:26.255,0:45:28.724 dışarıya çıkmışlardı. 0:45:28.724,0:45:32.367 O akşam Harlem'de ne olurdu bilemiyorum, 0:45:32.367,0:45:36.118 çünkü o akşam dışarıdaki hava.. 0:45:36.118,0:45:39.788 Hani hava "gergindi" derler ya, 0:45:39.788,0:45:43.206 İşte buradaki ortam, patlamaya hazır bir bomba gibiydi. 0:45:43.206,0:45:46.089 Malcolm, Hinton'un tıbbi tedavi görmesini talep etti. 0:45:46.089,0:45:49.167 Uzun bir pazarlıktan sonra, polis, mahkumu 0:45:49.167,0:45:52.786 Harlem Hastanesi'ne göndermeyi kabul etti. 0:45:52.786,0:45:56.867 Ama o zaman bile, Müslümanlar dağılmayı kabul etmediler. 0:45:56.867,0:46:02.845 Bir komiser muavini, sokağın karşısında duran Müslüman'ları 0:46:02.845,0:46:05.053 dağıtmaya çalışıyordu. 0:46:05.053,0:46:07.389 Malcolm da dışarı çıkıp ona dedi ki : " Bunu sen yapamazsın. 0:46:07.389,0:46:09.874 Onlar senin sözünle dağılmazlar." 0:46:09.874,0:46:12.768 Sonra dedi ki: "Tamam, ben onları evlerine gönderirim." 0:46:12.768,0:46:17.153 Sonra karakolun önüne geçti ve bir adım atıp, elini şöyle bir salladı. 0:46:17.153,0:46:21.492 O zaman insanlar geri çekildiler. 0:46:21.492,0:46:25.418 Olanlara şahit olan bir polis memuru, şu yorumu yapmıştı: 0:46:25.418,0:46:29.657 "Bu kadarı, bir adam için çok fazla güç" 0:46:29.657,0:46:38.514 Malcolm sonra, New York şehrine karşı bir dava açarak, şehrin ödediği en büyük polis şiddeti tazminatını kazanmıştı. 0:46:38.514,0:46:48.622 Onlar, bir adamın, ağzından tek kelime çıkmadan, elinin bir hareketiyle koca bir grup insanın geri çekilmesinin üzerine, 0:46:48.622,0:46:53.662 fark ettiler ki, aynı adam, isteyecek olsa yine elinin tek hareketiyle 0:46:53.662,0:46:59.687 bu insanların büyük bir çalkantı yaratmasına da sebep olabilirdi. 0:46:59.687,0:47:02.446 İşte bence o zaman, polis kuvvetler ve 0:47:02.446,0:47:06.828 New York Şehri'ndeki politikacılar, şehirde 0:47:06.828,0:47:11.735 baş etmeleri gereken büyük bir güçle karşı karşıya olduklarını anladılar. 0:47:11.735,0:47:19.774 İyi akşamlar, ben Mike Wallace. Geçen hafta, 13. Kanal'da, saat 6:30'da yayınlanan haber programımız Newsbeat'de, 0:47:19.774,0:47:25.153 biz " Nefretin Doğurduğu Nefret" isimli bir, beş kısımlı bir program başlatarak, 0:47:25.153,0:47:30.298 siyahi ırkçılığın yükselmesini incelemiş, ayrıca Amerikan zencileri arasında küçük ama büyüyen bir grubun, 0:47:30.298,0:47:36.166 siyahi üstüncülüğü nasıl yaydığına bakmıştık. 0:47:36.166,0:47:43.507 MALCOLM X: " Biz buraya en bilge ve en büyük kişiyi görmeye ve dinlemeye geldik..." 0:47:43.507,0:47:50.580 1959 senesindeki bu belgesel, İslam Ulus'unun iç faaliyetlerini gösteren ilk televizyon programı olmuştu. 0:47:50.580,0:47:53.986 Malcolm bu programın bir fırsat olduğunu düşünmüştü. 0:47:53.986,0:47:57.513 Elijah Mohammed ise buna karşıydı. 0:47:57.513,0:48:01.563 Bay Mohammed ona, "olmaz" demişti; programın yarar sağlamayacağını söylemişti. 0:48:01.563,0:48:04.215 "Bize, işimize ve yapmaya çalıştığımız şeye zarar verir" demişti. 0:48:04.215,0:48:08.426 Ancak, Malcolm bu yanıttan tatmin olmamıştı. 0:48:08.426,0:48:15.053 Israr da etmemişti ama Bay Mohammed'den izin istemeye devam etti. 0:48:15.053,0:48:20.963 Sonunda Bay Mohammed istemeden de olsa, kabul etti. 0:48:20.963,0:48:26.458 MALCOLM X: "Ben, beyaz adamı, dünyadaki en büyük yalancı olmakla suçluyorum. 0:48:26.458,0:48:30.271 Jürinin saygıdeğer üyeleri, ben beyaz adamı, 0:48:30.271,0:48:32.931 dünyadaki en büyük katil olmakla suçluyorum. 0:48:32.931,0:48:37.116 Beyaz adamı, dünyadaki en büyük zinacı olmakla suçluyorum." 0:48:37.116,0:48:39.817 [program sunucusu] İşte binlerce kişinin doldurduğu bir salon 0:48:39.817,0:48:42.999 vardı- ve hayatımda hiç duymadığım 0:48:42.999,0:48:46.503 bir organizasyondan bahsediyorlardı. 0:48:46.503,0:48:50.032 İlk gördüğümde gerçek olduğuna inanamadım. 0:48:50.032,0:48:52.225 Tabii ki, biz programı yayınladığımızda, 0:48:52.225,0:48:58.297 programı tek izleyen grup olan New Yorklular olarak, hepimiz 0:48:58.297,0:49:01.211 Siyahi Müslümanlar diye, adını hiç duymadığımız 0:49:01.211,0:49:05.002 bir grubun varlığından ötürü şok olmuştuk! 0:49:05.002,0:49:08.966 Dini lider Malcolm X, Müslüman olmayan bir dinleyici topluluğuna hitap ederken de kayda alınmıştı. 0:49:08.966,0:49:18.923 MALCOLM X: " Nasıl olur da, böylesine az sayıdaki beyaz insanlar, bunca siyahi insana hükmeder? 0:49:18.923,0:49:21.436 İşte, merak etmeniz gereken şey budur. 0:49:21.436,0:49:27.821 Nasıl olur da bu kadar az sayıdaki beyaz adam bunu yapar? Beyaz adamlar size derler ki, bundan binlerce yıl önce 0:49:27.821,0:49:31.309 Afrika'daki siyahi adam saraylarda yaşarmış, 0:49:31.309,0:49:34.441 siyahi adam ipek giysiler giyermiş, 0:49:34.441,0:49:38.598 Afrika'daki siyahi adam kendi yemeğini pişirip, baharatlarını koyarmış. 0:49:38.598,0:49:42.500 Afrika'daki siyahi adam sanat ve bilimle uğraşırmış. 0:49:42.500,0:49:45.497 Avrupa'daki adam dünyanın daha tepsi şeklinde olmadığını 0:49:45.497,0:49:49.515 bilmezden önce, o, evrendeki yıldızların haritasını çıkarmış. 0:49:49.515,0:49:51.462 Bu doğru mu, yanlış mı?" 0:49:51.462,0:49:56.654 [Harlem sakini/oyuncu] Ben onun böyle açık bir dille 0:49:56.654,0:49:59.566 siyahi insanlar hakkında ve beyaz insanlar hakkındaki hislerini 0:49:59.566,0:50:02.301 söyleyebilme becerisine hayran kalmıştım. 0:50:02.301,0:50:05.993 Beni korkutmuştu- Eminim amacı da buydu. 0:50:05.993,0:50:10.203 Ve onu " Nefretin Doğurduğu Nefret"te seyrettikten sonra, 0:50:10.203,0:50:14.080 bu adamı hayatım boyunca unutamayacağımı biliyordum. 0:50:14.080,0:50:20.558 Ben Malcolm'u televizyonda ilk gördüğümde, beni de korkutmuştu. 0:50:20.558,0:50:23.323 Ailem hemen " Kapatın o televizyonu, 0:50:23.323,0:50:26.848 bu adam duymamanız gereken şeyler söylüyor" demişti. 0:50:26.848,0:50:29.426 Tabii, biz de kapatmıştık. 0:50:29.426,0:50:33.264 Ama, hani camdan içeri güneş girer de, 0:50:33.264,0:50:37.924 siz hemen perdeleri kapatmak için yerinizden kalkarsınız da, 0:50:37.924,0:50:41.003 buna rağmen, güneş biraz içeri girer ya? 0:50:41.003,0:50:45.895 İşte, biz televizyonu kapatmadan az önce, azıcık güneş içeri girerdi. 0:50:45.895,0:50:51.031 Belgesel bir yandan bir çok insanın dinini değiştirmeyi sağladıysa da, 0:50:51.031,0:50:55.429 İslam Ulusu'nun ırk konusundaki görüşleri, beyaz tenli Amerikalıları ve 0:50:55.429,0:50:58.659 siyahi topluluktaki bir çok insanı şok etmişti. 0:50:58.659,0:51:09.725 Irka dayalı nefreti ve ırksal üstünlüğü desteklemek ve bu tür bir bağnazlık, gerek beyaz, gerek siyahi insanlar için kötüdür. 0:51:09.725,0:51:13.219 NAACP [Renkli İnsanların Gelişimi İçin Ulusal Birlik], Zencilere karşı 0:51:13.219,0:51:17.707 nefret öğretisinden bulunan beyaz radikallere karşı olduğu kadar, 0:51:17.707,0:51:21.584 yalnızca beyaz oldukları için onlara karşı öğretide bulunan 0:51:21.584,0:51:26.721 Zenci radikallere de karşıdır. 0:51:26.721,0:51:29.553 Yurtdaşlık hakları hareketindeki bir çok kişi, 0:51:29.553,0:51:34.972 ırkların birleşmesinin, Amerika'nın ırk konusundaki problemlerini çözeceğine inanıyodu. 0:51:34.972,0:51:37.181 Ancak Malcolm, siyahi insanların kendi problemlerini 0:51:37.181,0:51:42.626 beyazların yardımı olmadan çözmelerini öğütlüyordu. 0:51:42.626,0:51:49.448 Siyahi Amerikalılar'ın kendilerini Afrika'da ve Latin Amerika'da meydana gelen özgürlük hareketleriyle bağdaştırdığı sırada, 0:51:49.448,0:51:55.675 Malcolm da dünyanın bir çok yerindeki devrim liderleriyle ittifaklar kuruyordu. 0:51:55.675,0:52:03.821 Siyahi Amerikalıları, kendilerini azınlık olarak değil de, dünyanın geneline bakarak, çoğunluk olarak görmelerini teşvik ediyordu. 0:52:03.821,0:52:08.785 Afrika'daki ulusların orta çıkmasına ek olarak, 0:52:08.785,0:52:18.316 İslam Ulusu'nun yayılması ve vatandaşlık hakları hareketi, 0:52:18.316,0:52:24.772 siyahi Amerikalılar'a, Marcus Garvey hareketinin sonlanmasından sonra ilk defa 0:52:24.772,0:52:32.293 böyle bir gurur sağlamıştı. 0:53:03.628,0:53:06.063 MALCOLM X: " Şimdi sepeti gezdiriyorlar. Bence 0:53:06.063,0:53:09.878 herkes bu sepete bir Dolar koymalı. 0:53:09.878,0:53:12.041 Sizce de koymamalı mısınız? Tabii ki, koymalısınız. 0:53:12.041,0:53:14.374 İşte bunlar özgürlük Dolar'ları, kardeşim! 0:53:14.374,0:53:16.575 Biz, sizden bizi zengin yapsın diye para istemiyoruz. 0:53:16.575,0:53:24.032 Bizler iş kuruyoruz. Sayın Elijah Mohammed, bugüne kadar Amerika'daki tüm siyahi adamlardan daha fazla iş kurmuştur." 0:53:24.032,0:53:27.290 Birbirine kenetli şirketlerden meydana gelen İslam Ulusu, 0:53:27.290,0:53:32.444 ABD'de, siyahi insanların sahip olduğu, en büyük iş imparatorluğuydu. 0:53:32.444,0:53:38.537 1960'ların başında, İslam Ulusu 0:53:38.537,0:53:42.731 belki de en iyi günlerini yaşıyordu. 0:53:42.731,0:53:46.160 Restoranlar açıyorduk, marketler açıyorduk. 0:53:46.160,0:53:49.999 'Mohammad SPEAKS' gazetesini, diğer siyahi gazetelerle birlikte görüyorduk. 0:53:49.999,0:53:54.314 Malcolm'u sık sık televizyonda görüyorduk. 0:53:54.314,0:54:00.246 Onunla gurur duyuyorduk. Bizim fikrimizce, o Sayın Elijah Mohammed'i ve İslam Ulusu'nu 0:54:00.246,0:54:04.066 mükemmel şekilde temsil ediyordu. 0:54:04.066,0:54:06.802 Şimdi, İslam'ın Meyvesi ordusunu, küçük 0:54:06.802,0:54:11.563 tesislerde tatbik yaparken değil de, 0:54:11.563,0:54:14.162 koca rakamlarla, yüzlercesini Şikago, New York ve Los Angeles 0:54:14.162,0:54:21.815 gibi büyük şehirlerde görüyorduk. 0:54:21.815,0:54:29.774 Benim İslam'ın Meyvesi'ne ait fikrim, bu askerlerin hayatımda gördüğüm en dürüst ve en güçlü kişiler olmasıydı. 0:54:29.774,0:54:32.376 Aralarında cidden güçlü adamlar vardı, anlatabiliyor muyum? 0:54:32.376,0:54:38.383 Yani, kimse onlara bulaşmazdı. Onlar sokağa çıktıklarında, insanlar onlara " Tamam, efendim.. Hmm..Tamam" derlerdi. 0:54:38.383,0:54:43.365 İslam'ın Meyvesi'nin artan varlığı, polisin dikkatini çekmişti. 0:54:43.365,0:54:48.348 Sık sık çatışmalar ve tutuklamalar olmaya başlamıştı. 0:54:48.348,0:54:53.831 Malcolm, bu askerlere her zaman kanuna uymalarını, ancak 0:54:53.831,0:54:58.044 saldırıya uğrarlarsa, kendilerini korumalarını söylüyordu. 0:54:58.044,0:55:05.695 Amerika'nın her yerindeki polis kuvvetleri, Siyahi Müslüman'ları cezaevine sokmaya kararlıydı. 0:55:05.695,0:55:13.564 Bu iki kuvvetin tekrar çarpışması, an meselesiydi. 0:55:13.564,0:55:19.766 Los Angeles, Kaliforniya 0:55:19.766,0:55:31.077 1962'de bir bahar akşamı, bir çatışma daha meydana geldi. 0:55:31.077,0:55:37.292 Herşey, polisin, kuru temizlemede yıkanan kıyafetleri teslim eden Müslüman adamları durdurup, üstlerini aramasıyla başladı. 0:55:37.292,0:55:42.937 Olaylar, Müslüman tapınağının tamamen polis işgaline uğramasıyla sonuçlandı. 0:55:42.937,0:55:49.839 Bu olayda sekiz kişi vurulmuştu; biri polis, diğerleriyle Müslüman'lardı. 0:55:49.839,0:55:54.802 Tapınağın sekreteri Ronald Stokes olay yerinde hayatını kaybetmişti. 0:55:54.802,0:56:03.014 Ben olaylar meydana geldikten sonra, Los Angeles'taki camiye gitmiştim. 0:56:03.014,0:56:07.303 Tabii insanlar arasında büyük hüzün vardı. 0:56:07.303,0:56:11.095 Malcolm ileri geri yürüyor, kafasın kaşıyor ve sürekli 0:56:11.095,0:56:12.976 " Bunun hesabını verecekler, bunun hesabını verecekler" diyordu. 0:56:12.976,0:56:16.584 " Bunun hesabını verecekler, bunun hesabını verecekler..." 0:56:16.584,0:56:21.959 Eğer tapınağımıza giren olursa, bizim orayı hayatımız pahasına koruyor olmamız gerekiyordu. 0:56:21.959,0:56:26.629 Tapınak kutsal bir yerdir ve işte bu kardeşler de, onlara öğretileni uyguluyorlardı. 0:56:26.629,0:56:33.606 Ve eminim ki, insanlar bir kilise polis istilasına uğrasaydı, sinirden çılgına dönerlerdi. 0:56:33.606,0:56:35.102 SAM YORTY, Los Angeles Belediye Başkanı: 0:56:35.102,0:56:37.891 " Bu durum bizim için süpriz olmadı. Biz bu grubu uzun süredir izliyorduk ve onların polis memurlarına 0:56:37.891,0:56:45.027 karşı gelmeleri ve bu sorunu çıkarmaları şaşırtıcı değil. 0:56:45.027,0:56:50.940 Başkomiser Parker, bizim bu grupla ilgili sorun yaşayacağımız konusunda bizi bir süre önce uyarmıştı." 0:56:50.940,0:56:56.800 Los Angeles Times gazetesi, olayı bir Müslüman isyanı ve "vahşi bir silahlı çatışma" olarak tanımlamıştı. 0:56:56.800,0:57:05.144 Ancak, ateşlenen silahların hiçbirinin Müslüman'lara ait olduğu hiçbir zaman kanıtlanamadı. 0:57:05.144,0:57:11.188 Malcolm kiliseleri ve vatandaşlık hakları organizasyonlarını arayarak, 0:57:11.188,0:57:17.430 polis şiddetine karşı beraber karşı koymayı talep etti. 0:57:17.430,0:57:22.718 MALCOLM X: "Şimdi unutmayalım ki, biz, Baptist olduğumuz için saldırıya uğramadık. 0:57:22.718,0:57:25.733 Biz, Metodist olduğumuz için saldırıya uğramadık. 0:57:25.733,0:57:28.524 Biz, Müslüman olduğumuz için saldırıya uğradık. 0:57:28.524,0:57:31.963 Biz Katolik olduğumuz için saldırıya uğramadık. 0:57:31.963,0:57:40.522 Biz, Amerika'daki siyahi insanlar olduğumuz için saldırıya uğradık. [alkışlar] 0:57:40.522,0:57:43.823 Size söylüyorum.. Onlar o arabalardan çıktılar 0:57:43.823,0:57:47.383 ve bizim, onları o tüten tabancalarıyla birlikte asmak 0:57:47.383,0:57:49.669 için yeterli sayıda şahidimiz var. 0:57:49.669,0:57:52.466 Başkomiser Parker da bunu biliyor, Belediye Başkanı Yorty de bunu biliyor, 0:57:52.466,0:57:56.336 şehirdeki tüm polis memurları da bunu biliyor! 0:57:56.336,0:57:59.329 Havaya uyarı ateşi açmadılar. 0:57:59.329,0:58:10.522 Uyarı ateşlerini,