WEBVTT
00:00:01.833 --> 00:00:31.044
[sakin caz müzik]
00:00:31.044 --> 00:00:34.526
Derinizin renginden nefret etmeyi kim öğretti size ?
00:00:34.526 --> 00:00:38.461
Saçınızın yapısından nefret etmeyi kim öğretti size ?
00:00:38.461 --> 00:00:43.473
Size, burnunuzun şeklinden, dudaklarınızın şeklinden nefret etmeyi kim öğretti ?
00:00:43.473 --> 00:00:49.461
Baştan aşağı, taa tabanlarınıza kadar nefret etmeyi kim öğretti size ?
00:00:49.461 --> 00:00:52.357
Kendi türünüzden nefret etmeyi kim öğretti size ?
00:00:52.357 --> 00:00:55.720
Size, birbirinizin yanında olmayı istemeyecek kadar
00:00:55.720 --> 00:00:59.222
ait olduğunuz ırktan nefret etmeyi kim öğretti?
00:00:59.222 --> 00:01:05.135
Sizler Hz. Muhammed'in nefret öğretip öğretmediğini sormadan önce,
00:01:05.135 --> 00:01:11.386
kendinize sormalısınız: size, Tanrı'nın yarattığı şeklinizden nefret etmeyi kim öğretti?
00:01:11.386 --> 00:01:14.755
Bizler, siyahi insanlar, ya da bizi adlandırdıkları şekilde, 'zenci'ler,
00:01:14.755 --> 00:01:16.890
gerçekten özgür olduğumuzu sanıyorduk.
00:01:16.890 --> 00:01:24.710
Ancak bilinçaltımızda, kurtulduğumuzu sandığımız o zincirler hala duruyordu
00:01:24.710 --> 00:01:30.463
Ve bizi hayatın bir çok alanında, gerçekten motive eden şey,
00:01:30.463 --> 00:01:35.694
beyaz adam tarafından sevilme arzumuzdu.
00:01:35.694 --> 00:01:39.445
Malcolm, bu aşağılık hissin yok etmek istiyordu.
00:01:39.445 --> 00:01:40.442
Bunun, acı vereceğini biliyordu.
00:01:40.442 --> 00:01:42.594
İnsanların, bu yüzden onu öldürebileceğini biliyordu,
00:01:42.594 --> 00:01:50.235
ama bu riski almaya cesaret etti.
00:01:50.235 --> 00:01:58.515
O, kendi zamanındaki liderlerin söylediklerinden daha üstün bir şey söylüyordu.
00:01:58.515 --> 00:02:05.073
Diğer liderler, onlara zulmedenlerin evine girmek için yalvarıyorlarken,
00:02:05.073 --> 00:02:10.545
Malcolm, size kendi evinizi inşa etmenizi söylüyordu.
00:02:10.545 --> 00:02:13.779
Afro-Amerikanlar için, korkuyu kovdu.
00:02:13.779 --> 00:02:16.459
Dedi ki: "Ben, sizin düşüncelerinizi sesli olarak söyleyeceğim."
00:02:16.459 --> 00:02:21.829
Ve dedi ki, " Bakın, insanlar bizi duyacaklar ve bize zarar vermeyecekler, tamam mı?
00:02:21.829 --> 00:02:25.001
Ancak, bunu toplumun tümüne söylemeyeceğim." *********
00:02:25.001 --> 00:02:30.886
İşte bunları, çok güçlüce söylüyordu, erkekçe söylüyordu,
00:02:30.886 --> 00:02:34.239
" Sizin bunca yıldır düşündüklerinizi dile getirmekten korkmuyorum" diyen bir tarzla söylüyordu.
00:02:34.239 --> 00:02:36.150
Ve işte, biz onu bu yüzden sevdik.
00:02:36.150 --> 00:02:38.853
Bunları yüksek sesle söyledi, kapalı kapılar ardında değil.
00:02:38.853 --> 00:02:43.624
Bizim adımıza, Amerika'yla savaştı.
00:02:43.624 --> 00:02:49.026
Ben, bir Müslüman olarak, beyaz adamın yeterince zeki olduğuna inanıyorum.
00:02:49.026 --> 00:02:53.689
Eğer kendisini, Siyahi insanların aslında nasıl hissettiğini fark ettirirsek,
00:02:53.689 --> 00:02:58.110
ve sürekli taviz vermemizi gerektiren, o eski tatlı dilli konuşmasından nasıl bıktığımızı bilse.
00:02:58.110 --> 00:03:00.903
Ama işleri zorlaştıran siz kendinizsiniz.
00:03:00.903 --> 00:03:03.922
Beyaz adam, siz o tatlı dilli konuşmaları sürdürdükçe, siz doğru söylüyorsunuz zannediyor.
00:03:03.922 --> 00:03:07.039
Çünkü o sizi buraya getirdiğinden beri, onunla tatlı dille konuşuyorsunuz.
00:03:07.039 --> 00:03:08.670
Tatlı dili bırakın!
00:03:08.670 --> 00:03:10.453
Ona nasıl hissettiğinizi söyleyin!
00:03:10.453 --> 00:03:23.652
Ona azarlanmaktan bıktığınızı söyleyin. Ona, eğer kendi evini kendisi temizlemeye hazır değilse,
00:03:23.652 --> 00:03:30.863
o zaman ev sahibi olmamasını söyleyin! [dinleyiciler: Evet, doğru!] O zaman o ev yansın, kül olsun...
00:03:30.863 --> 00:03:39.340
[alkışlar]
00:03:39.340 --> 00:03:51.162
[davul ve vokal eşliğinde Afrika müziği]
00:03:51.162 --> 00:03:56.916
Harlem'in bu sokak köşelerinde, bu yüzyılın büyük bir kısmında, Siyahi insanlar kültürlerini anmış
00:03:56.916 --> 00:04:02.114
ve Amerika'daki ırk konusunu tartışmışlardır.
00:04:02.114 --> 00:04:09.610
İşte, Malcolm burada, Harlem'in umuduna ve kızgınlığına ses veren sokak konuşmacılarına katılmıştır.
00:04:09.610 --> 00:04:20.294
Ben ulusalcılık dersi verdim ve bu demek ki ben, bu beyaz adamın ülkesinden dışarı çıkmak istiyorum çünkü ırklar arası
00:04:20.294 --> 00:04:23.738
birleşme hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. Siz hayatta olduğunuz sürece, asla
00:04:23.738 --> 00:04:29.470
beyaz adamın sistemine dahil olmayacaksınız.
00:04:29.470 --> 00:04:31.982
100. ve 25. caddelerin köşesi ile, Yedinci Bulvar,
00:04:31.982 --> 00:04:38.758
siyahi sokak konuşmacılarının eylem merkezi haline gelmişti.
00:04:38.758 --> 00:04:42.613
Malcolm buraya geldiğinde, onun kendine ait bir köşesi yoktu. [New York Şehri, devriye polisi]
00:04:42.613 --> 00:04:51.935
İşte o zaman, tabiri caizse, üssünü, Elder Michaux'nun kitapevi'nin önüne kurmuştu.
00:04:51.935 --> 00:05:09.314
Malcolm o küçük sahneye çıktığında, ilk dört beş dakika konuşamazdı.
00:05:09.314 --> 00:05:15.750
Dinleyenler ona öylesine bir tezahurat yaparlardı ki,
00:05:15.750 --> 00:05:20.425
o orada bekler, hakkı olan bu övgüyü kabul ederdi.
00:05:20.425 --> 00:05:24.518
İşte sonra konuşmaya başlardı.
00:05:24.518 --> 00:05:28.661
Hz. Muhammed'in nefret öğretmeni olduğunu söylüyorlar,
00:05:28.661 --> 00:05:32.295
çünkü sizin uyuşturucudan ve alkolden nefret etmenize sebep oluyor.
00:05:32.295 --> 00:05:36.088
Hz. Muhammed için, bir 'Siyahi Üstüncüsü' diyorlar,
00:05:36.088 --> 00:05:40.075
çünkü o size ve bana, bizim beyaz adam kadar iyi olduğumuzu değil,
00:05:40.075 --> 00:05:44.970
ondan daha iyi olduğumuzu, söylüyor.
00:05:44.970 --> 00:05:47.854
Evet, beyaz adamdan daha iyi.
00:05:47.854 --> 00:05:49.875
Sizler beyaz adamdan daha iyisiniz.
00:05:49.875 --> 00:05:51.905
Ve bu herhangi bir cümle değil.
00:05:51.905 --> 00:05:55.091
Bu, beyaz adamla eşit olduğumuzu söylemiyor yalnızca.
00:05:55.091 --> 00:05:57.585
O kim ki, biz onunla eşit olmaya çalışalım?
00:05:57.585 --> 00:05:59.136
Onun cildine bakın.
00:05:59.136 --> 00:06:01.626
Siz kendi cildinizi onunkiyle kıyaslayamazsınız.
00:06:01.626 --> 00:06:09.493
Sizinkisi, onunkinin yanında altın gibi kalır.
00:06:09.493 --> 00:06:13.417
Bizim, beyaz insanlara hayran olduğumuz bir zaman vardı.
00:06:13.417 --> 00:06:17.576
Onların güzel olduğunu düşünüyorduk, çünkü biz kördük, akılsızdık.
00:06:17.576 --> 00:06:19.716
Biz onları, oldukları gibi göremiyorduk.
00:06:19.716 --> 00:06:24.563
Ama saygıdeğer Adil Muhammed geldi ve bize İslam dinini öğrettiği,
00:06:24.563 --> 00:06:28.808
bizi temizledi ve böylece biz kendi gözlerimizle
00:06:28.808 --> 00:06:33.532
o silik renkli şeyi, gerçekten olduğu gibi görebiliyoruz.
00:06:33.532 --> 00:06:40.960
Değersiz, silik bir şey olarak.
00:06:40.960 --> 00:06:43.997
Ben onu dinleyince, o toplantının hissi içimde kaldırdı.
00:06:43.997 --> 00:06:45.968
Onu bir kere dinlendiniz mi, [Harlem sakini]
00:06:45.968 --> 00:06:50.811
eskiden olduğunuz yere asla dönmezdiniz.
00:06:50.811 --> 00:06:56.654
Pozisyonunuzu değiştirmeseniz bile, en azından gözden geçirirdiniz.
00:06:56.654 --> 00:06:58.763
Biz, bizim şeytan olduğumuzu duymaya alışkın değildik. [Gazeteci]
00:06:58.763 --> 00:07:04.095
Ve bizim harika kuzey şehirlerimizde, aslında bizim de zulum uygulayıcılar olduğumuzu.
00:07:04.095 --> 00:07:09.210
O, sessiz bir grup siyahi insanı temsilen konuşuyordu
00:07:09.210 --> 00:07:18.524
***** Ve işte bu savaş demekti.
00:07:18.524 --> 00:07:22.486
Sahneden indiğinde, ben de dinleyicilerin arasından sıyrıldım [Harlem aktivisti]
00:07:22.486 --> 00:07:27.095
ve ona doğru yürüdüm. Tabii ben ona yaklaştığımda, bodyguard'ları
00:07:27.095 --> 00:07:30.654
öne doğru atıldılar ama o, onları ittirdi.
00:07:30.654 --> 00:07:33.266
Onun karşısına dikildim ve elimi uzattım.
00:07:33.266 --> 00:07:41.742
Dedim ki: "Dediklerinin bir kısmı çok hoşuma gitti. Bütün söylediklerine katılmıyorum ama bir kısmını çok sevdim."
00:07:41.742 --> 00:07:45.609
O da bana baktı ve elimi kibarca tutarak,
00:07:45.609 --> 00:07:52.943
"Bir gün bana katılacaksın, Kızkardeşim. Bir gün katılacaksın."
00:07:52.943 --> 00:07:58.529
Mesajını netleştirmek için, Malcolm kendi hayatını, tüm Siyahi Amerikalılar'a örnek teşkil etmesi için kullandı.
00:07:58.529 --> 00:08:04.029
Hayatını hikayeleştirerek tavsiyelerde bulundu.
00:08:04.029 --> 00:08:07.264
Sonra, hayat hikayesini Alex Haley'le birlikte yazarken de,
00:08:07.264 --> 00:08:13.962
Hayatının, gelecekte nasıl yorumlanacağına ilişkin söz sahibi olmak istedi.
00:08:13.962 --> 00:08:19.027
Ben, onun kendinden bahsederken kullandığı bir tabirden çok etkilenmiştim. [otobiyografi yazarı]
00:08:19.027 --> 00:08:21.959
Derdi ki, "Ben karşılaştıklarımın hepsinin bir parçasından oluşmaktayım."
00:08:21.959 --> 00:08:27.945
Yani, hayatının erken yıllarında karşılaştığı şeyler,
00:08:27.945 --> 00:08:31.016
ona şu ya da bu şekilde bir beceri kazandırmıştır ve
00:08:31.016 --> 00:08:39.692
bu beceriler Malcolm'un kişiliğini oluşturarak, onun İslam halkı için bir temsilci olmasını sağlamıştır.
00:08:39.692 --> 00:08:41.432
Siz Omaha'da doğmuştunuz, değil mi?
00:08:41.432 --> 00:08:42.026
Evet, efendim.
00:08:42.026 --> 00:08:44.861
Sonra, siz bir yaşındayken aileniz Omaha'yı terk etmişti?
00:08:44.861 --> 00:08:46.477
Sanırım bir yaşındayken.
00:08:46.477 --> 00:08:47.746
Neden Omaha'dan ayrılmışlar?
00:08:47.746 --> 00:08:54.649
Benim anladığım kadarıyla, Klu Klux Klan, Omaha'daki evlerinden birini yakmış.
00:08:54.649 --> 00:08:55.605
Orada çok Klu Klux Klan aktivitesi varmış.
00:08:55.605 --> 00:08:57.585
Eminim, bu olay ailenizi çok mutsuz etmiştir.
00:08:57.585 --> 00:08:59.496
Mutsuz değilse de, güvensiz hissettirmiş.
00:08:59.496 --> 00:09:01.446
O halde, sizin şahsi olarak, önyargılı
00:09:01.446 --> 00:09:02.894
bir fikriniz olmalı.
00:09:02.894 --> 00:09:07.123
Yani, bu olaya, geniş, akademik bir bakış açısıyla bakamazsınız, değil mi?
00:09:07.123 --> 00:09:10.334
Ben buna katılmıyorum çünkü Omaha'da başımıza gelen o olaydan sonra,
00:09:10.334 --> 00:09:13.734
Lansing, Michigan'a taşındığımızda, evimiz tekrar yakıldı.
00:09:13.734 --> 00:09:15.942
Hatta, babamı Klu Klux Klan öldürdü.
00:09:15.942 --> 00:09:21.000
Ve, buna rağmen, kimsenin beyaz insanlarla benim kadar iç içe yaşadığını sanmıyorum.
00:09:21.000 --> 00:09:24.606
Kimsenin benim kadar, beyazların oluşturduğu toplumlarda benim gibi yaşadığını sanmıyorum.
00:09:24.606 --> 00:09:28.369
Biz, mahalledeki tek siyahi çocuklardık. [En büyük abisi]
00:09:28.369 --> 00:09:33.041
Bizim evin arkasında ormanlık bir alan vardı.
00:09:33.041 --> 00:09:36.620
Beyaz çocuklar bizim eve gelirler ve sonra da ormana oyun oynamaya giderdik.
00:09:36.620 --> 00:09:39.786
Malcolm derdi ki "Hadi, Robin Hood oynayalım".
00:09:39.786 --> 00:09:43.622
O zaman, Robin Hood oynamaya oraya giderdik.
00:09:43.622 --> 00:09:47.108
Ve Robin Hood, Malcolm'du. [kahkaha atar]
00:09:47.108 --> 00:09:53.154
Bu çocuklar da bunu kabul ederlerdi.
00:09:53.154 --> 00:09:59.038
Malcolm, Earl ve Louise Little çiftinin en açık tenli olduğunu söylemişti.
00:09:59.038 --> 00:10:09.705
Ve tenindeki açıklığın, annesinin annesine tecavüz eden beyaz adamı hatırlattığını söylemişti.
00:10:09.705 --> 00:10:15.291
1929'da, Malcolm dört yaşındayken, marangoz ve rahip olan babası,
00:10:15.291 --> 00:10:21.388
aileyi Lansing, Michigan'a taşımıştı.
00:10:21.388 --> 00:10:28.926
Lansing küçük bir şehirdi ve siyahiler şehrin batı tarafında yaşamaktalardı.
00:10:28.926 --> 00:10:34.992
Malcolm ve ailesi, şehrin dışında yaşamışlardı [çocukluk arkadaşı]
00:10:34.992 --> 00:10:40.046
ve yaklaşık iki hektarlık bir araziye küçük bir eve sahiptiler.
00:10:40.046 --> 00:10:46.244
Bu yüzden, bir çeşit çiftçi ailesi olarak görülüyorlardı.
00:10:46.244 --> 00:10:54.351
Little ailesi taşındıktan üç ay sonra, beyaz komşular onları evlerinden çıkarmak için yasal yollara başvurdular.
00:10:54.351 --> 00:10:59.784
Bölge hakimi, tarım bölgesinde, yalnızca beyaz insanların yaşayabileceği yönünde karar kıldı.
00:10:59.784 --> 00:11:06.701
Ancak Earl Little taşınmayı kabul etmedi.
00:11:06.701 --> 00:11:14.592
Michigan'daki Klu Klux Klan üyeliği, Mississipi'dekinin beş katı kadardı; 70.000 kişiydi.
00:11:14.592 --> 00:11:22.233
Malcolm'un ailesi için, husumet hayatlarının bir parçasıydı.
00:11:22.233 --> 00:11:30.330
Evde herkes uyuyordu sonra birden, kocaman bir "buum!" sesi duyduk.
00:11:30.330 --> 00:11:38.661
Uyandığımızda her yerde yangın vardı ve herkes duvarlara ve birbine çarpıyordu.
00:11:38.661 --> 00:11:42.224
Benim hatırlardığım annemin bize,
00:11:42.224 --> 00:11:48.122
"Kalkın, kalkın, kalkın, ev yanıyor, dışarı çıkın." Ben bu kadarını tamamen hatırlıyorum.
00:11:48.122 --> 00:11:51.492
Annemin bağırışlarını, babamın bağırışlarını duyuyordum.
00:11:51.492 --> 00:11:56.561
Hepimizin ayıldığından emin olup, bizi dışarı çıkardılar.
00:11:56.561 --> 00:12:02.846
Ev kül olmuştu. İtfaiye ya da herhangi bir yardım gelmemişti. Her şeyimiz tamamen yanmıştı.
00:12:02.846 --> 00:12:09.382
Malcolm'un babası Earl Little, yerel beyazları, evini yakmakla suçladı.
00:12:09.382 --> 00:12:17.748
Polis, Earl'ü suçladı ve onu sonra, kundakçılık şüphesiyle tutukladı. Hakkındaki suçlamalar sonra düşürüldü.
00:12:17.748 --> 00:12:22.681
Bizim büyüdüğümüz şehirde, bize "kendini beğenmiş zenciler" derlerdi, ya da
00:12:22.681 --> 00:12:27.162
" şehrin güneyinde yaşayan ukala zenciler" derlerdi. O zamanlar, eğer beyaz biri size "ukala zenci" derse,
00:12:27.162 --> 00:12:35.456
bu, " Salak olmadığı için, dikkat edilmesi gereken zenci" anlamına geliyordu.
00:12:35.456 --> 00:12:41.724
Babam bağımsız bir adamdı. Kimsenin onu beslemesini istemiyordu.
00:12:41.724 --> 00:12:46.778
Kendi yemeğini kendi üretmek istiyordu. Çocukları üzerinde kimse söz sahibi olsun, istemezdi.
00:12:46.778 --> 00:12:51.022
Söz onun olsun istiyordu ve söz sahibiydi de. O hep
00:12:51.022 --> 00:12:58.864
Marcus Garvey'in düşüncelerini tekrar ederdi. Siyahi insanların kendi hayatlarını düzenlemelerini
00:12:58.864 --> 00:13:04.334
ve kimseye sorun yaşatmadan, birbirleriyle işbirliği yapmalarını
00:13:04.334 --> 00:13:08.073
ve beraberce durumlarını düzeltmeye çalışmaları gerektiğini söylerdi.
00:13:08.073 --> 00:13:15.566
Ama o günlerde bunu bile yapsanız, hala sorun çıkarıyorsunuz, demekti.
00:13:15.566 --> 00:13:18.207
1920'lerde siyahi bir ulusalcı olan Marcus Garvey,
00:13:18.207 --> 00:13:25.965
siyahi Amerikalıların, beyaz toplumdan bağımsız olan bir ulus kurmalarını söylüyordu.
00:13:25.965 --> 00:13:35.575
Yüzbinlerce üyesi olan, Garvey'in, Birleşik Zenci Kalkınma Birliği (UNIA), Afrika ülkeleriyle daha yakın olmayı hedefliyordu.
00:13:35.575 --> 00:13:49.124
UNIA'nın kendi bayrağı vardı, kendi ulusal marşı vardı ve Afrika'da, kendi ülkesindeki ve yurt dışındaki zencileri kollamaya
00:13:49.124 --> 00:13:56.590
yemin etmiş bir ordusu vardı. ABD Federal Araştırma Bürosu, Garvey'i, " öncü Zenci eylemcilerden biri" olarak adlandırmıştı.
00:13:56.590 --> 00:14:04.514
Federal hükümet 1927'de onu ülke dışı ettiyse de, Malcolm'un ailesi, Garvey taraftarı olarak kalmışlardı.
00:14:04.514 --> 00:14:06.829
Earl, birliğe yeni üyeler katıyordu.
00:14:06.829 --> 00:14:13.004
Louise, Garvey gazetesi için yazılar yazıyordu.
00:14:13.004 --> 00:14:18.469
Bize "The Negro World" [Zenci Dünyası] isimli, Garvey gazetesini okuyan, annemdi.
00:14:18.469 --> 00:14:22.901
Ayrıca, bizimle bağımsız olmamız konusunda konuşan da oydu.
00:14:22.901 --> 00:14:28.808
Bizim kendimizi 'Zenci' ya da 'Nigger' olarak adlandırmamamızı,
00:14:28.808 --> 00:14:33.260
bizlerin siyahi olduğunu ve kendimizi 'siyahi' olarak adlandırmamızdan gurur duymamız gerektiğini, söylerdi.
00:14:33.260 --> 00:14:34.807
Sizin gerçek isminiz nedir?
00:14:34.807 --> 00:14:36.734
Malcolm. Malcolm X.
00:14:36.734 --> 00:14:38.137
Bu sizin yasal isminiz mi?
00:14:38.137 --> 00:14:40.150
Benim bildiğim kadarıyla, yasal ismim.
00:14:40.150 --> 00:14:42.907
Bana, babanızın soyadını söyleyebilir misiniz?
00:14:42.907 --> 00:14:44.898
Babam kendi soyadını bilmiyordu.
00:14:44.898 --> 00:14:50.930
Babam soyadını dedesinden almış, dedesi de kendi dedesinden, o da bunu kölelik ettiği efendisinden almış.
00:14:50.930 --> 00:14:53.404
Bizim kendi isimlerimiz yok edilmiş.
00:14:53.404 --> 00:14:54.290
Peki, kölelik esnasında,
00:14:54.290 --> 00:14:55.544
herhangi bir soyadınız var mıymış?
00:14:55.544 --> 00:15:03.710
Aile kütüğünüzün herhangi bir yerinde kullanılan bir soyad var mıydı, ve varsa bu neydi?
00:15:03.710 --> 00:15:05.846
Benim atalarımın soyadları,
00:15:05.846 --> 00:15:06.405
Evet?
00:15:06.405 --> 00:15:09.910
onlar Amerika'ya getirilip, köle yapıldıklarında, onlardan alınmış.
00:15:09.910 --> 00:15:16.284
Ve sonra onlara efendilik eden kişinin soyadları onlara verilmiş. İşte biz bu ismi reddediyoruz ve ...
00:15:16.284 --> 00:15:22.356
Yani, siz bana babanızın kabul edilen soyadını söylemeyeceğinizi mi söylüyorsunuz?
00:15:22.356 --> 00:15:29.054
Ben bu adı hiç bir şekilde benimsemiyorum.
00:15:29.054 --> 00:15:32.442
Eylül, 1931
00:15:32.442 --> 00:15:38.990
Annesi bir gün sezgileriyle kötü bir şey olacağını sezdiğinde, Malcolm altı yaşındaydı.
00:15:38.990 --> 00:15:42.699
Evdeydik ve akşam yemeğimizi yemiştik.
00:15:42.699 --> 00:15:46.683
Annem Wesley'i, en küçük kardeşimi tutuyordu.
00:15:46.683 --> 00:15:50.698
Sanırım onu emziriyordu çünkü masadaydı. Ve bebek
00:15:50.698 --> 00:15:52.689
kucağında, masada uyuyakalmıştı.
00:15:52.689 --> 00:15:57.864
Sonra babam kalktı, yatak odasına gidip elini yüzünü yıkadı. Şehre gidip, para alacaktı.
00:15:57.864 --> 00:16:02.463
Annem o zaman uyandı ve dedi ki: "Earl, Earl. Şehir merkezine gitme."
00:16:02.463 --> 00:16:06.332
Ve şöyle devam etti "Eğer gidersen, geri gelmezsin."
00:16:06.332 --> 00:16:12.617
O gece saat 11 sularında, Earl Little, Lansing şehrinin kuytu bir yerinde,
00:16:12.617 --> 00:16:18.716
vücudu tramvay tekerlekleri tarafından neredeyse ikiye kesilmiş olarak bulundu.
00:16:18.716 --> 00:16:23.684
Polis, Earl Little'ın ölümünün bir kaza olduğunu söyledi.
00:16:23.684 --> 00:16:29.531
Bu mesele o zaman netliğe kavuşmamıştı.
00:16:29.531 --> 00:16:42.463
Earl Little'ın tramvay kazası geçirdiği değil de, tramvayın altına ittirildiğine inanılıyordu.
00:16:42.463 --> 00:16:43.983
Doğrusu,
00:16:43.983 --> 00:16:47.298
ben insanların tam da böyle dediklerini hatırlıyorum.
00:16:47.298 --> 00:16:53.254
O, tramvayın tekerlekleri altına ittirilmişti.
00:16:53.254 --> 00:16:55.485
Babamın ölümü, ailede
00:16:55.485 --> 00:16:57.574
büyük bir şok yarattı.
00:16:57.574 --> 00:16:59.220
Çünkü o güçtü.
00:16:59.220 --> 00:17:00.554
O kuvvetti.
00:17:00.554 --> 00:17:01.673
Biz bir düzen içindeydik;
00:17:01.673 --> 00:17:02.906
ailemizin belirli bir yapısı vardı.
00:17:02.906 --> 00:17:04.333
Okuldan çıkınca,
00:17:04.333 --> 00:17:07.124
ben, erkek kardeşlerim, kız kardeşlerim
00:17:07.124 --> 00:17:08.883
hemen eve gelir ve işe koyulurduk.
00:17:08.883 --> 00:17:11.640
Bahçede çalışırdık, tavuk kulübesini temizlerdik ve akşama hazırlık yapardık.
00:17:11.640 --> 00:17:13.438
Sonra da sabah kalkar, yine aynı şeyleri yapardık.
00:17:13.438 --> 00:17:15.279
Suyu pompalar, eve getirirdik.
00:17:15.279 --> 00:17:17.381
İşte bütün bunları Babam hayattayken yapardık.
00:17:17.381 --> 00:17:21.888
Çünkü yapmazsak, kırbaçlanırdık.
00:17:21.888 --> 00:17:24.687
Bu yüzden disiplinliydik.
00:17:24.687 --> 00:17:28.203
Ama babam öldürüldükten sonra,
00:17:28.203 --> 00:17:33.187
annem benim ya da Malcolm'un koştuğu kadar hızlı koşamadığı için,
00:17:33.187 --> 00:17:35.678
bizler, babam hayatta olsaydı yanımıza kar kalmayacak
00:17:35.678 --> 00:17:38.078
bir çok şey yapma fırsatı bulduk.
00:17:38.078 --> 00:17:43.364
Yani gittikçe gevşedik.
00:17:43.364 --> 00:17:48.975
Louise Little, Büyük Buhran sırasında yedi çocuğunu yetiştirirken çok zorluk çekti.
00:17:48.975 --> 00:17:53.180
Hiç bir geliri yoktu. [en küçük kız kardeş]
00:17:53.180 --> 00:17:55.018
Ara sıra iş sahibi olurdu.
00:17:55.018 --> 00:17:57.045
Çok gururlu bir kadındı.
00:17:57.045 --> 00:17:58.353
Büyük gurura sahipti.
00:17:58.353 --> 00:18:02.835
Bazen bir şeyler satardı. İnsanlara eldiven örerdi.
00:18:02.835 --> 00:18:07.501
Yalnızca devlet yardımına muhtaç olmamak için, bir çok ek iş yapardı.
00:18:07.501 --> 00:18:11.138
Ona, ne yapıp, ne yapamayacağını söylemelerinden nefret ederdi.
00:18:11.138 --> 00:18:16.379
İşte, onu en çok mahveden şeylerden biri buydu.
00:18:16.379 --> 00:18:22.438
Zaman içinde, onun eriyip gittiğini görüyordunuz.
00:18:22.438 --> 00:18:26.799
[hüzünlü caz müzik]
00:18:26.799 --> 00:18:30.381
Malcolm ergenliğe girme yolundayken, yedi yıl boyunca,
00:18:30.381 --> 00:18:35.109
annesi ailesinden gittikçe daha da uzaklaştı.
00:18:35.109 --> 00:18:38.619
1938 senesinde, Noel'den iki gün önce,
00:18:38.619 --> 00:18:48.529
Louise Little paranoya teşhisiyle Kalamazoo Devlet Hastanesi'ne gönderildi.
00:18:48.529 --> 00:18:52.229
Bir gün okuldan geldim ve annem yoktu.
00:18:52.229 --> 00:18:58.304
Evin boş olduğunu hiç hatırlamıyorum çünkü annem bizi hiç terk etmemişti.
00:18:58.304 --> 00:19:01.472
Ve her gün, onun yokluğunun acısını hissettim.
00:19:01.472 --> 00:19:04.208
Başta, yalnızca bir kaç hafta olacaktı.
00:19:04.208 --> 00:19:05.187
Öyle sanmıştık.
00:19:05.187 --> 00:19:08.393
İyileşip, eve geri gelecekti.
00:19:08.393 --> 00:19:12.848
Ama bu durum senelere döndü.
00:19:12.848 --> 00:19:20.830
Louise Little, bundan sonraki 26 sene boyunca, Kalamazoo'da kaldı.
00:19:20.830 --> 00:19:25.620
13 yaşındaki Malcolm, mahkeme kararıyla ailesinin parçalandığına şahit oldu.
00:19:25.620 --> 00:19:29.888
Küçük çocuklar Lansing'teki koruyucu ailelere verildi.
00:19:29.888 --> 00:19:38.257
Malcolm da 10 mil ötedeki bir beyaz mahalleye gönderildi.
00:19:38.257 --> 00:19:39.838
Geçmişte, beyaz adamın sahip olduğu
00:19:39.838 --> 00:19:45.140
en önemli silah, parçalayıp, fethetmek, olmuştur.
00:19:45.140 --> 00:19:49.617
Eğer ben elimi alıp, size tokat atarsam,
00:19:49.617 --> 00:19:51.068
bunu hissetmesiniz bile.
00:19:51.068 --> 00:19:55.991
Parmaklarım ayrı olduğundan, yalnızca birazcık canınız yanar.
00:19:55.991 --> 00:20:03.662
Ama size gününüzü göstermek için yapmak gereken yer, alıp bu parmakları birleştirmektir. [elini yumruk yapar]
00:20:03.662 --> 00:20:08.128
O, Michigan'da, sekizinci sınıf öğrencisiyken,
00:20:08.128 --> 00:20:12.892
sınıfındaki tek siyahi öğrenciydi ve okulunda, tüm notları
00:20:12.892 --> 00:20:16.625
A olan bir kaç harika öğrenciden biriydi.
00:20:16.625 --> 00:20:17.181
Yani, o
00:20:17.181 --> 00:20:19.599
sekizinci sınıftaki arkadaşlarının tümünün beyaz olmasına rağmen
00:20:19.599 --> 00:20:22.405
sınıf başkanı bile olmuştu.
00:20:22.405 --> 00:20:26.194
Bunları başarabilmesi için, epey olağanüstü olması gerekmekteydi.