[Script Info] Title: [Events] Format: Layer, Start, End, Style, Name, MarginL, MarginR, MarginV, Effect, Text Dialogue: 0,0:00:01.83,0:00:31.04,Default,,0000,0000,0000,,[sakin caz müzik] Dialogue: 0,0:00:31.04,0:00:34.53,Default,,0000,0000,0000,,Derinizin renginden nefret etmeyi kim öğretti size? Dialogue: 0,0:00:34.53,0:00:38.46,Default,,0000,0000,0000,,Saçınızın yapısından nefret etmeyi kim öğretti size? Dialogue: 0,0:00:38.46,0:00:43.47,Default,,0000,0000,0000,,Size, burnunuzun şeklinden, dudaklarınızın şeklinden nefret etmeyi kim öğretti ? Dialogue: 0,0:00:43.47,0:00:49.46,Default,,0000,0000,0000,,Baştan aşağı, taa tabanlarınıza kadar nefret etmeyi kim öğretti size? Dialogue: 0,0:00:49.46,0:00:52.36,Default,,0000,0000,0000,,Kendi türünüzden nefret etmeyi kim öğretti size? Dialogue: 0,0:00:52.36,0:00:55.72,Default,,0000,0000,0000,,Size, birbirinizin yanında olmayı istemeyecek kadar Dialogue: 0,0:00:55.72,0:00:59.22,Default,,0000,0000,0000,,ait olduğunuz ırktan nefret etmeyi kim öğretti? Dialogue: 0,0:00:59.22,0:01:05.14,Default,,0000,0000,0000,,Sizler Bay Mohammad'in nefret öğretip öğretmediğini sormadan önce, Dialogue: 0,0:01:05.14,0:01:11.39,Default,,0000,0000,0000,,kendinize sormalısınız: size, Tanrı'nın yarattığı şeklinizden nefret etmeyi kim öğretti? Dialogue: 0,0:01:11.39,0:01:14.76,Default,,0000,0000,0000,,Bizler, siyahi insanlar, ya da bizi adlandırdıkları şekilde, 'zenci'ler, Dialogue: 0,0:01:14.76,0:01:16.89,Default,,0000,0000,0000,,gerçekten özgür olduğumuzu sanıyorduk. Dialogue: 0,0:01:16.89,0:01:24.71,Default,,0000,0000,0000,,Ancak bilinçaltımızda, kurtulduğumuzu sandığımız o zincirler hala duruyordu Dialogue: 0,0:01:24.71,0:01:30.46,Default,,0000,0000,0000,,Ve bizi hayatın bir çok alanında, gerçekten motive eden şey, Dialogue: 0,0:01:30.46,0:01:35.69,Default,,0000,0000,0000,,beyaz adam tarafından sevilme arzumuzdu. Dialogue: 0,0:01:35.69,0:01:39.44,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm, bu aşağılık hissin yok etmek istiyordu. Dialogue: 0,0:01:39.44,0:01:40.44,Default,,0000,0000,0000,,Bunun, acı vereceğini biliyordu. Dialogue: 0,0:01:40.44,0:01:42.59,Default,,0000,0000,0000,,İnsanların, bu yüzden onu öldürebileceğini biliyordu, Dialogue: 0,0:01:42.59,0:01:50.24,Default,,0000,0000,0000,,ama bu riski almaya cesaret etti. Dialogue: 0,0:01:50.24,0:01:58.52,Default,,0000,0000,0000,,O, kendi zamanındaki liderlerin söylediklerinden daha üstün bir şey söylüyordu. Dialogue: 0,0:01:58.52,0:02:05.07,Default,,0000,0000,0000,,Diğer liderler, onlara zulmedenlerin evine girmek için yalvarıyorlarken, Dialogue: 0,0:02:05.07,0:02:10.54,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm, size kendi evinizi inşa etmenizi söylüyordu. Dialogue: 0,0:02:10.54,0:02:13.78,Default,,0000,0000,0000,,Afro-Amerikanlar için, korkuyu kovdu. Dialogue: 0,0:02:13.78,0:02:16.46,Default,,0000,0000,0000,,Dedi ki: "Ben, sizin düşüncelerinizi sesli olarak söyleyeceğim." Dialogue: 0,0:02:16.46,0:02:21.83,Default,,0000,0000,0000,,Ve dedi ki, " Bakın, insanlar bizi duyacaklar ve bize zarar vermeyecekler, tamam mı? Dialogue: 0,0:02:21.83,0:02:25.00,Default,,0000,0000,0000,,Ancak, bunu toplumun tümüne söylemeyeceğim." {\b1}*{\b0}{\b1}*{\b0}{\b1}*{\b0}{\b1}*{\b0}{\b1}*{\b0}{\b1}*{\b0}{\b1}*{\b0}{\b1}*{\b0}{\b1}{\i1}{\i0}{\b0}* Dialogue: 0,0:02:25.00,0:02:30.89,Default,,0000,0000,0000,,İşte bunları, çok güçlüce söylüyordu, erkekçe söylüyordu, Dialogue: 0,0:02:30.89,0:02:34.24,Default,,0000,0000,0000,," Sizin bunca yıldır düşündüklerinizi dile getirmekten korkmuyorum" diyen bir tarzla söylüyordu. Dialogue: 0,0:02:34.24,0:02:36.15,Default,,0000,0000,0000,,Ve işte, biz onu bu yüzden sevdik. Dialogue: 0,0:02:36.15,0:02:38.85,Default,,0000,0000,0000,,Bunları yüksek sesle söyledi, kapalı kapılar ardında değil. Dialogue: 0,0:02:38.85,0:02:43.62,Default,,0000,0000,0000,,Bizim adımıza, Amerika'yla savaştı. Dialogue: 0,0:02:43.62,0:02:49.03,Default,,0000,0000,0000,,Ben, bir Müslüman olarak, beyaz adamın yeterince zeki olduğuna inanıyorum. Dialogue: 0,0:02:49.03,0:02:53.69,Default,,0000,0000,0000,,Eğer kendisini, Siyahi insanların aslında nasıl hissettiğini fark ettirirsek, Dialogue: 0,0:02:53.69,0:02:58.11,Default,,0000,0000,0000,,ve sürekli taviz vermemizi gerektiren, o eski tatlı dilli konuşmasından nasıl bıktığımızı bilse. Dialogue: 0,0:02:58.11,0:03:00.90,Default,,0000,0000,0000,,Ama işleri zorlaştıran siz kendinizsiniz. Dialogue: 0,0:03:00.90,0:03:03.92,Default,,0000,0000,0000,,Beyaz adam, siz o tatlı dilli konuşmaları sürdürdükçe, siz doğru söylüyorsunuz zannediyor. Dialogue: 0,0:03:03.92,0:03:07.04,Default,,0000,0000,0000,,Çünkü o sizi buraya getirdiğinden beri, onunla tatlı dille konuşuyorsunuz. Dialogue: 0,0:03:07.04,0:03:08.67,Default,,0000,0000,0000,,Tatlı dili bırakın! Dialogue: 0,0:03:08.67,0:03:10.45,Default,,0000,0000,0000,,Ona nasıl hissettiğinizi söyleyin! Dialogue: 0,0:03:10.45,0:03:23.65,Default,,0000,0000,0000,,Ona azarlanmaktan bıktığınızı söyleyin. Ona, eğer kendi evini kendisi temizlemeye hazır değilse, Dialogue: 0,0:03:23.65,0:03:30.86,Default,,0000,0000,0000,,o zaman ev sahibi olmamasını söyleyin! [dinleyiciler: Evet, doğru!] O zaman o ev yansın, kül olsun... Dialogue: 0,0:03:30.86,0:03:39.34,Default,,0000,0000,0000,,[alkışlar] Dialogue: 0,0:03:39.34,0:03:51.16,Default,,0000,0000,0000,,[davul ve vokal eşliğinde Afrika müziği] Dialogue: 0,0:03:51.16,0:03:56.92,Default,,0000,0000,0000,,Harlem'in bu sokak köşelerinde, bu yüzyılın büyük bir kısmında, Siyahi insanlar kültürlerini anmış Dialogue: 0,0:03:56.92,0:04:02.11,Default,,0000,0000,0000,,ve Amerika'daki ırk konusunu tartışmışlardır. Dialogue: 0,0:04:02.11,0:04:09.61,Default,,0000,0000,0000,,İşte, Malcolm burada, Harlem'in umuduna ve kızgınlığına ses veren sokak konuşmacılarına katılmıştır. Dialogue: 0,0:04:09.61,0:04:20.29,Default,,0000,0000,0000,,Ben ulusalcılık dersi verdim ve bu demek ki ben, bu beyaz adamın ülkesinden dışarı çıkmak istiyorum çünkü ırklar arası Dialogue: 0,0:04:20.29,0:04:23.74,Default,,0000,0000,0000,,birleşme hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. Siz hayatta olduğunuz sürece, asla Dialogue: 0,0:04:23.74,0:04:29.47,Default,,0000,0000,0000,,beyaz adamın sistemine dahil olmayacaksınız. Dialogue: 0,0:04:29.47,0:04:31.98,Default,,0000,0000,0000,,100. ve 25. caddelerin köşesi ile, Yedinci Bulvar, Dialogue: 0,0:04:31.98,0:04:38.76,Default,,0000,0000,0000,,siyahi sokak konuşmacılarının eylem merkezi haline gelmişti. Dialogue: 0,0:04:38.76,0:04:42.61,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm buraya geldiğinde, onun kendine ait bir köşesi yoktu. [New York Şehri, devriye polisi] Dialogue: 0,0:04:42.61,0:04:51.94,Default,,0000,0000,0000,,İşte o zaman, tabiri caizse, üssünü, Elder Michaux'nun kitapevi'nin önüne kurmuştu. Dialogue: 0,0:04:51.94,0:05:09.31,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm o küçük sahneye çıktığında, ilk dört beş dakika konuşamazdı. Dialogue: 0,0:05:09.31,0:05:15.75,Default,,0000,0000,0000,,Dinleyenler ona öylesine bir tezahurat yaparlardı ki, Dialogue: 0,0:05:15.75,0:05:20.42,Default,,0000,0000,0000,,o orada bekler, hakkı olan bu övgüyü kabul ederdi. Dialogue: 0,0:05:20.42,0:05:24.52,Default,,0000,0000,0000,,İşte sonra konuşmaya başlardı. Dialogue: 0,0:05:24.52,0:05:28.66,Default,,0000,0000,0000,,Bay Mohammed'in nefret öğretmeni olduğunu söylüyorlar, Dialogue: 0,0:05:28.66,0:05:32.30,Default,,0000,0000,0000,,çünkü sizin uyuşturucudan ve alkolden nefret etmenize sebep oluyor. Dialogue: 0,0:05:32.30,0:05:36.09,Default,,0000,0000,0000,,Bay Mohammed için, bir 'Siyahi Üstüncüsü' diyorlar, Dialogue: 0,0:05:36.09,0:05:40.08,Default,,0000,0000,0000,,çünkü o size ve bana, bizim beyaz adam kadar iyi olduğumuzu değil, Dialogue: 0,0:05:40.08,0:05:44.97,Default,,0000,0000,0000,,ondan daha iyi olduğumuzu, söylüyor. Dialogue: 0,0:05:44.97,0:05:47.85,Default,,0000,0000,0000,,Evet, beyaz adamdan daha iyi. Dialogue: 0,0:05:47.85,0:05:49.88,Default,,0000,0000,0000,,Sizler beyaz adamdan daha iyisiniz. Dialogue: 0,0:05:49.88,0:05:51.90,Default,,0000,0000,0000,,Ve bu herhangi bir cümle değil. Dialogue: 0,0:05:51.90,0:05:55.09,Default,,0000,0000,0000,,Bu, beyaz adamla eşit olduğumuzu söylemiyor yalnızca. Dialogue: 0,0:05:55.09,0:05:57.58,Default,,0000,0000,0000,,O kim ki, biz onunla eşit olmaya çalışalım? Dialogue: 0,0:05:57.58,0:05:59.14,Default,,0000,0000,0000,,Onun cildine bakın. Dialogue: 0,0:05:59.14,0:06:01.63,Default,,0000,0000,0000,,Siz kendi cildinizi onunkiyle kıyaslayamazsınız. Dialogue: 0,0:06:01.63,0:06:09.49,Default,,0000,0000,0000,,Sizinkisi, onunkinin yanında altın gibi kalır. Dialogue: 0,0:06:09.49,0:06:13.42,Default,,0000,0000,0000,,Bizim, beyaz insanlara hayran olduğumuz bir zaman vardı. Dialogue: 0,0:06:13.42,0:06:17.58,Default,,0000,0000,0000,,Onların güzel olduğunu düşünüyorduk, çünkü biz kördük, akılsızdık. Dialogue: 0,0:06:17.58,0:06:19.72,Default,,0000,0000,0000,,Biz onları, oldukları gibi göremiyorduk. Dialogue: 0,0:06:19.72,0:06:24.56,Default,,0000,0000,0000,,Ama sayın Elijah Muhammed geldi ve bize İslam dinini öğrettiği, Dialogue: 0,0:06:24.56,0:06:28.81,Default,,0000,0000,0000,,bizi temizledi ve böylece biz kendi gözlerimizle Dialogue: 0,0:06:28.81,0:06:33.53,Default,,0000,0000,0000,,o silik renkli şeyi, gerçekten olduğu gibi görebiliyoruz. Dialogue: 0,0:06:33.53,0:06:40.96,Default,,0000,0000,0000,,Değersiz, silik bir şey olarak. Dialogue: 0,0:06:40.96,0:06:43.100,Default,,0000,0000,0000,,Ben onu dinleyince, o toplantının hissi içimde kaldırdı. Dialogue: 0,0:06:43.100,0:06:45.97,Default,,0000,0000,0000,,Onu bir kere dinlendiniz mi, [Harlem sakini] Dialogue: 0,0:06:45.97,0:06:50.81,Default,,0000,0000,0000,,eskiden olduğunuz yere asla dönmezdiniz. Dialogue: 0,0:06:50.81,0:06:56.65,Default,,0000,0000,0000,,Pozisyonunuzu değiştirmeseniz bile, en azından gözden geçirirdiniz. Dialogue: 0,0:06:56.65,0:06:58.76,Default,,0000,0000,0000,,Biz, bizim şeytan olduğumuzu duymaya alışkın değildik. [Gazeteci] Dialogue: 0,0:06:58.76,0:07:04.10,Default,,0000,0000,0000,,Ve bizim harika kuzey şehirlerimizde, aslında bizim de zulum uygulayıcılar olduğumuzu. Dialogue: 0,0:07:04.10,0:07:09.21,Default,,0000,0000,0000,,O, sessiz bir grup siyahi insanı temsilen konuşuyordu Dialogue: 0,0:07:09.21,0:07:18.52,Default,,0000,0000,0000,,{\b1}*{\b0}{\b1}*{\b0}{\b1}*{\b0}{\b1}*{\b0}{\b1}{\i1}{\i0}{\b0}{\i1}*{\i0} Ve işte bu savaş demekti. Dialogue: 0,0:07:18.52,0:07:22.49,Default,,0000,0000,0000,,Sahneden indiğinde, ben de dinleyicilerin arasından sıyrıldım [Harlem aktivisti] Dialogue: 0,0:07:22.49,0:07:27.10,Default,,0000,0000,0000,,ve ona doğru yürüdüm. Tabii ben ona yaklaştığımda, bodyguard'ları Dialogue: 0,0:07:27.10,0:07:30.65,Default,,0000,0000,0000,,öne doğru atıldılar ama o, onları ittirdi. Dialogue: 0,0:07:30.65,0:07:33.27,Default,,0000,0000,0000,,Onun karşısına dikildim ve elimi uzattım. Dialogue: 0,0:07:33.27,0:07:41.74,Default,,0000,0000,0000,,Dedim ki: "Dediklerinin bir kısmı çok hoşuma gitti. Bütün söylediklerine katılmıyorum ama bir kısmını çok sevdim." Dialogue: 0,0:07:41.74,0:07:45.61,Default,,0000,0000,0000,,O da bana baktı ve elimi kibarca tutarak, Dialogue: 0,0:07:45.61,0:07:52.94,Default,,0000,0000,0000,,"Bir gün bana katılacaksın, Kızkardeşim. Bir gün katılacaksın." Dialogue: 0,0:07:52.94,0:07:58.53,Default,,0000,0000,0000,,Mesajını netleştirmek için, Malcolm kendi hayatını, tüm Siyahi Amerikalılar'a örnek teşkil etmesi için kullandı. Dialogue: 0,0:07:58.53,0:08:04.03,Default,,0000,0000,0000,,Hayatını hikayeleştirerek tavsiyelerde bulundu. Dialogue: 0,0:08:04.03,0:08:07.26,Default,,0000,0000,0000,,Sonra, hayat hikayesini Alex Haley'le birlikte yazarken de, Dialogue: 0,0:08:07.26,0:08:13.96,Default,,0000,0000,0000,,Hayatının, gelecekte nasıl yorumlanacağına ilişkin söz sahibi olmak istedi. Dialogue: 0,0:08:13.96,0:08:19.03,Default,,0000,0000,0000,,Ben, onun kendinden bahsederken kullandığı bir tabirden çok etkilenmiştim. [otobiyografi yazarı] Dialogue: 0,0:08:19.03,0:08:21.96,Default,,0000,0000,0000,,Derdi ki, "Ben karşılaştıklarımın hepsinin bir parçasından oluşmaktayım." Dialogue: 0,0:08:21.96,0:08:27.94,Default,,0000,0000,0000,,Yani, hayatının erken yıllarında karşılaştığı şeyler, Dialogue: 0,0:08:27.94,0:08:31.02,Default,,0000,0000,0000,,ona şu ya da bu şekilde bir beceri kazandırmıştır ve Dialogue: 0,0:08:31.02,0:08:39.69,Default,,0000,0000,0000,,bu beceriler Malcolm'un kişiliğini oluşturarak, onun İslam halkı için bir temsilci olmasını sağlamıştır. Dialogue: 0,0:08:39.69,0:08:41.43,Default,,0000,0000,0000,,Siz Omaha'da doğmuştunuz, değil mi? Dialogue: 0,0:08:41.43,0:08:42.03,Default,,0000,0000,0000,,Evet, efendim. Dialogue: 0,0:08:42.03,0:08:44.86,Default,,0000,0000,0000,,Sonra, siz bir yaşındayken aileniz Omaha'yı terk etmişti? Dialogue: 0,0:08:44.86,0:08:46.48,Default,,0000,0000,0000,,Sanırım bir yaşındayken. Dialogue: 0,0:08:46.48,0:08:47.75,Default,,0000,0000,0000,,Neden Omaha'dan ayrılmışlar? Dialogue: 0,0:08:47.75,0:08:54.65,Default,,0000,0000,0000,,Benim anladığım kadarıyla, Klu Klux Klan, Omaha'daki evlerinden birini yakmış. Dialogue: 0,0:08:54.65,0:08:55.60,Default,,0000,0000,0000,,Orada çok Klu Klux Klan aktivitesi varmış. Dialogue: 0,0:08:55.60,0:08:57.58,Default,,0000,0000,0000,,Eminim, bu olay ailenizi çok mutsuz etmiştir. Dialogue: 0,0:08:57.58,0:08:59.50,Default,,0000,0000,0000,,Mutsuz değilse de, güvensiz hissettirmiş. Dialogue: 0,0:08:59.50,0:09:01.45,Default,,0000,0000,0000,,O halde, sizin şahsi olarak, önyargılı Dialogue: 0,0:09:01.45,0:09:02.89,Default,,0000,0000,0000,,bir fikriniz olmalı. Dialogue: 0,0:09:02.89,0:09:07.12,Default,,0000,0000,0000,,Yani, bu olaya, geniş, akademik bir bakış açısıyla bakamazsınız, değil mi? Dialogue: 0,0:09:07.12,0:09:10.33,Default,,0000,0000,0000,,Ben buna katılmıyorum çünkü Omaha'da başımıza gelen o olaydan sonra, Dialogue: 0,0:09:10.33,0:09:13.73,Default,,0000,0000,0000,,Lansing, Michigan'a taşındığımızda, evimiz tekrar yakıldı. Dialogue: 0,0:09:13.73,0:09:15.94,Default,,0000,0000,0000,,Hatta, babamı Klu Klux Klan öldürdü. Dialogue: 0,0:09:15.94,0:09:21.00,Default,,0000,0000,0000,,Ve, buna rağmen, kimsenin beyaz insanlarla benim kadar iç içe yaşadığını sanmıyorum. Dialogue: 0,0:09:21.00,0:09:24.61,Default,,0000,0000,0000,,Kimsenin benim kadar, beyazların oluşturduğu toplumlarda benim gibi yaşadığını sanmıyorum. Dialogue: 0,0:09:24.61,0:09:28.37,Default,,0000,0000,0000,,Biz, mahalledeki tek siyahi çocuklardık. [En büyük abisi] Dialogue: 0,0:09:28.37,0:09:33.04,Default,,0000,0000,0000,,Bizim evin arkasında ormanlık bir alan vardı. Dialogue: 0,0:09:33.04,0:09:36.62,Default,,0000,0000,0000,,Beyaz çocuklar bizim eve gelirler ve sonra da ormana oyun oynamaya giderdik. Dialogue: 0,0:09:36.62,0:09:39.79,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm derdi ki "Hadi, Robin Hood oynayalım". Dialogue: 0,0:09:39.79,0:09:43.62,Default,,0000,0000,0000,,O zaman, Robin Hood oynamaya oraya giderdik. Dialogue: 0,0:09:43.62,0:09:47.11,Default,,0000,0000,0000,,Ve Robin Hood, Malcolm'du. [kahkaha atar] Dialogue: 0,0:09:47.11,0:09:53.15,Default,,0000,0000,0000,,Bu çocuklar da bunu kabul ederlerdi. Dialogue: 0,0:09:53.15,0:09:59.04,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm, Earl ve Louise Little çiftinin en açık tenli olduğunu söylemişti. Dialogue: 0,0:09:59.04,0:10:09.70,Default,,0000,0000,0000,,Ve tenindeki açıklığın, annesinin annesine tecavüz eden beyaz adamı hatırlattığını söylemişti. Dialogue: 0,0:10:09.70,0:10:15.29,Default,,0000,0000,0000,,1929'da, Malcolm dört yaşındayken, marangoz ve rahip olan babası, Dialogue: 0,0:10:15.29,0:10:21.39,Default,,0000,0000,0000,,aileyi Lansing, Michigan'a taşımıştı. Dialogue: 0,0:10:21.39,0:10:28.93,Default,,0000,0000,0000,,Lansing küçük bir şehirdi ve siyahiler şehrin batı tarafında yaşamaktalardı. Dialogue: 0,0:10:28.93,0:10:34.99,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm ve ailesi, şehrin dışında yaşamışlardı [çocukluk arkadaşı] Dialogue: 0,0:10:34.99,0:10:40.05,Default,,0000,0000,0000,,ve yaklaşık iki hektarlık bir araziye küçük bir eve sahiptiler. Dialogue: 0,0:10:40.05,0:10:46.24,Default,,0000,0000,0000,,Bu yüzden, bir çeşit çiftçi ailesi olarak görülüyorlardı. Dialogue: 0,0:10:46.24,0:10:54.35,Default,,0000,0000,0000,,Little ailesi taşındıktan üç ay sonra, beyaz komşular onları evlerinden çıkarmak için yasal yollara başvurdular. Dialogue: 0,0:10:54.35,0:10:59.78,Default,,0000,0000,0000,,Bölge hakimi, tarım bölgesinde, yalnızca beyaz insanların yaşayabileceği yönünde karar kıldı. Dialogue: 0,0:10:59.78,0:11:06.70,Default,,0000,0000,0000,,Ancak Earl Little taşınmayı kabul etmedi. Dialogue: 0,0:11:06.70,0:11:14.59,Default,,0000,0000,0000,,Michigan'daki Klu Klux Klan üyeliği, Mississipi'dekinin beş katı kadardı; 70.000 kişiydi. Dialogue: 0,0:11:14.59,0:11:22.23,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm'un ailesi için, husumet hayatlarının bir parçasıydı. Dialogue: 0,0:11:22.23,0:11:30.33,Default,,0000,0000,0000,,Evde herkes uyuyordu sonra birden, kocaman bir "buum!" sesi duyduk. Dialogue: 0,0:11:30.33,0:11:38.66,Default,,0000,0000,0000,,Uyandığımızda her yerde yangın vardı ve herkes duvarlara ve birbine çarpıyordu. Dialogue: 0,0:11:38.66,0:11:42.22,Default,,0000,0000,0000,,Benim hatırlardığım annemin bize, Dialogue: 0,0:11:42.22,0:11:48.12,Default,,0000,0000,0000,,"Kalkın, kalkın, kalkın, ev yanıyor, dışarı çıkın." Ben bu kadarını tamamen hatırlıyorum. Dialogue: 0,0:11:48.12,0:11:51.49,Default,,0000,0000,0000,,Annemin bağırışlarını, babamın bağırışlarını duyuyordum. Dialogue: 0,0:11:51.49,0:11:56.56,Default,,0000,0000,0000,,Hepimizin ayıldığından emin olup, bizi dışarı çıkardılar. Dialogue: 0,0:11:56.56,0:12:02.85,Default,,0000,0000,0000,,Ev kül olmuştu. İtfaiye ya da herhangi bir yardım gelmemişti. Her şeyimiz tamamen yanmıştı. Dialogue: 0,0:12:02.85,0:12:09.38,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm'un babası Earl Little, yerel beyazları, evini yakmakla suçladı. Dialogue: 0,0:12:09.38,0:12:17.75,Default,,0000,0000,0000,,Polis, Earl'ü suçladı ve onu sonra, kundakçılık şüphesiyle tutukladı. Hakkındaki suçlamalar sonra düşürüldü. Dialogue: 0,0:12:17.75,0:12:22.68,Default,,0000,0000,0000,,Bizim büyüdüğümüz şehirde, bize "kendini beğenmiş zenciler" derlerdi, ya da Dialogue: 0,0:12:22.68,0:12:27.16,Default,,0000,0000,0000,," şehrin güneyinde yaşayan ukala zenciler" derlerdi. O zamanlar, eğer beyaz biri size "ukala zenci" derse, Dialogue: 0,0:12:27.16,0:12:35.46,Default,,0000,0000,0000,,bu, " Salak olmadığı için, dikkat edilmesi gereken zenci" anlamına geliyordu. Dialogue: 0,0:12:35.46,0:12:41.72,Default,,0000,0000,0000,,Babam bağımsız bir adamdı. Kimsenin onu beslemesini istemiyordu. Dialogue: 0,0:12:41.72,0:12:46.78,Default,,0000,0000,0000,,Kendi yemeğini kendi üretmek istiyordu. Çocukları üzerinde kimse söz sahibi olsun, istemezdi. Dialogue: 0,0:12:46.78,0:12:51.02,Default,,0000,0000,0000,,Söz onun olsun istiyordu ve söz sahibiydi de. O hep Dialogue: 0,0:12:51.02,0:12:58.86,Default,,0000,0000,0000,,Marcus Garvey'in düşüncelerini tekrar ederdi. Siyahi insanların kendi hayatlarını düzenlemelerini Dialogue: 0,0:12:58.86,0:13:04.33,Default,,0000,0000,0000,,ve kimseye sorun yaşatmadan, birbirleriyle işbirliği yapmalarını Dialogue: 0,0:13:04.33,0:13:08.07,Default,,0000,0000,0000,,ve beraberce durumlarını düzeltmeye çalışmaları gerektiğini söylerdi. Dialogue: 0,0:13:08.07,0:13:15.57,Default,,0000,0000,0000,,Ama o günlerde bunu bile yapsanız, hala sorun çıkarıyorsunuz, demekti. Dialogue: 0,0:13:15.57,0:13:18.21,Default,,0000,0000,0000,,1920'lerde siyahi bir ulusalcı olan Marcus Garvey, Dialogue: 0,0:13:18.21,0:13:25.96,Default,,0000,0000,0000,,siyahi Amerikalıların, beyaz toplumdan bağımsız olan bir ulus kurmalarını söylüyordu. Dialogue: 0,0:13:25.96,0:13:35.58,Default,,0000,0000,0000,,Yüzbinlerce üyesi olan, Garvey'in, Birleşik Zenci Kalkınma Birliği (UNIA), Afrika ülkeleriyle daha yakın olmayı hedefliyordu. Dialogue: 0,0:13:35.58,0:13:49.12,Default,,0000,0000,0000,,UNIA'nın kendi bayrağı vardı, kendi ulusal marşı vardı ve Afrika'da, kendi ülkesindeki ve yurt dışındaki zencileri kollamaya Dialogue: 0,0:13:49.12,0:13:56.59,Default,,0000,0000,0000,,yemin etmiş bir ordusu vardı. ABD Federal Araştırma Bürosu, Garvey'i, " öncü Zenci eylemcilerden biri" olarak adlandırmıştı. Dialogue: 0,0:13:56.59,0:14:04.51,Default,,0000,0000,0000,,Federal hükümet 1927'de onu ülke dışı ettiyse de, Malcolm'un ailesi, Garvey taraftarı olarak kalmışlardı. Dialogue: 0,0:14:04.51,0:14:06.83,Default,,0000,0000,0000,,Earl, birliğe yeni üyeler katıyordu. Dialogue: 0,0:14:06.83,0:14:13.00,Default,,0000,0000,0000,,Louise, Garvey gazetesi için yazılar yazıyordu. Dialogue: 0,0:14:13.00,0:14:18.47,Default,,0000,0000,0000,,Bize "The Negro World" [Zenci Dünyası] isimli, Garvey gazetesini okuyan, annemdi. Dialogue: 0,0:14:18.47,0:14:22.90,Default,,0000,0000,0000,,Ayrıca, bizimle bağımsız olmamız konusunda konuşan da oydu. Dialogue: 0,0:14:22.90,0:14:28.81,Default,,0000,0000,0000,,Bizim kendimizi 'Zenci' ya da 'Nigger' olarak adlandırmamamızı, Dialogue: 0,0:14:28.81,0:14:33.26,Default,,0000,0000,0000,,bizlerin siyahi olduğunu ve kendimizi 'siyahi' olarak adlandırmamızdan gurur duymamız gerektiğini, söylerdi. Dialogue: 0,0:14:33.26,0:14:34.81,Default,,0000,0000,0000,,Sizin gerçek isminiz nedir? Dialogue: 0,0:14:34.81,0:14:36.73,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm. Malcolm X. Dialogue: 0,0:14:36.73,0:14:38.14,Default,,0000,0000,0000,,Bu sizin yasal isminiz mi? Dialogue: 0,0:14:38.14,0:14:40.15,Default,,0000,0000,0000,,Benim bildiğim kadarıyla, yasal ismim. Dialogue: 0,0:14:40.15,0:14:42.91,Default,,0000,0000,0000,,Bana, babanızın soyadını söyleyebilir misiniz? Dialogue: 0,0:14:42.91,0:14:44.90,Default,,0000,0000,0000,,Babam kendi soyadını bilmiyordu. Dialogue: 0,0:14:44.90,0:14:50.93,Default,,0000,0000,0000,,Babam soyadını dedesinden almış, dedesi de kendi dedesinden, o da bunu kölelik ettiği efendisinden almış. Dialogue: 0,0:14:50.93,0:14:53.40,Default,,0000,0000,0000,,Bizim kendi isimlerimiz yok edilmiş. Dialogue: 0,0:14:53.40,0:14:54.29,Default,,0000,0000,0000,,Peki, kölelik esnasında, Dialogue: 0,0:14:54.29,0:14:55.54,Default,,0000,0000,0000,,herhangi bir soyadınız var mıymış? Dialogue: 0,0:14:55.54,0:15:03.71,Default,,0000,0000,0000,,Aile kütüğünüzün herhangi bir yerinde kullanılan bir soyad var mıydı, ve varsa bu neydi? Dialogue: 0,0:15:03.71,0:15:05.85,Default,,0000,0000,0000,,Benim atalarımın soyadları, Dialogue: 0,0:15:05.85,0:15:06.40,Default,,0000,0000,0000,,Evet? Dialogue: 0,0:15:06.40,0:15:09.91,Default,,0000,0000,0000,,onlar Amerika'ya getirilip, köle yapıldıklarında, onlardan alınmış. Dialogue: 0,0:15:09.91,0:15:16.28,Default,,0000,0000,0000,,Ve sonra onlara efendilik eden kişinin soyadları onlara verilmiş. İşte biz bu ismi reddediyoruz ve ... Dialogue: 0,0:15:16.28,0:15:22.36,Default,,0000,0000,0000,,Yani, siz bana babanızın kabul edilen soyadını söylemeyeceğinizi mi söylüyorsunuz? Dialogue: 0,0:15:22.36,0:15:29.05,Default,,0000,0000,0000,,Ben bu adı hiç bir şekilde benimsemiyorum. Dialogue: 0,0:15:29.05,0:15:32.44,Default,,0000,0000,0000,,Eylül, 1931 Dialogue: 0,0:15:32.44,0:15:38.99,Default,,0000,0000,0000,,Annesi bir gün sezgileriyle kötü bir şey olacağını sezdiğinde, Malcolm altı yaşındaydı. Dialogue: 0,0:15:38.99,0:15:42.70,Default,,0000,0000,0000,,Evdeydik ve akşam yemeğimizi yemiştik. Dialogue: 0,0:15:42.70,0:15:46.68,Default,,0000,0000,0000,,Annem Wesley'i, en küçük kardeşimi tutuyordu. Dialogue: 0,0:15:46.68,0:15:50.70,Default,,0000,0000,0000,,Sanırım onu emziriyordu çünkü masadaydı. Ve bebek Dialogue: 0,0:15:50.70,0:15:52.69,Default,,0000,0000,0000,,kucağında, masada uyuyakalmıştı. Dialogue: 0,0:15:52.69,0:15:57.86,Default,,0000,0000,0000,,Sonra babam kalktı, yatak odasına gidip elini yüzünü yıkadı. Şehre gidip, para alacaktı. Dialogue: 0,0:15:57.86,0:16:02.46,Default,,0000,0000,0000,,Annem o zaman uyandı ve dedi ki: "Earl, Earl. Şehir merkezine gitme." Dialogue: 0,0:16:02.46,0:16:06.33,Default,,0000,0000,0000,,Ve şöyle devam etti "Eğer gidersen, geri gelmezsin." Dialogue: 0,0:16:06.33,0:16:12.62,Default,,0000,0000,0000,,O gece saat 11 sularında, Earl Little, Lansing şehrinin kuytu bir yerinde, Dialogue: 0,0:16:12.62,0:16:18.72,Default,,0000,0000,0000,,vücudu tramvay tekerlekleri tarafından neredeyse ikiye kesilmiş olarak bulundu. Dialogue: 0,0:16:18.72,0:16:23.68,Default,,0000,0000,0000,,Polis, Earl Little'ın ölümünün bir kaza olduğunu söyledi. Dialogue: 0,0:16:23.68,0:16:29.53,Default,,0000,0000,0000,,Bu mesele o zaman netliğe kavuşmamıştı. Dialogue: 0,0:16:29.53,0:16:42.46,Default,,0000,0000,0000,,Earl Little'ın tramvay kazası geçirdiği değil de, tramvayın altına ittirildiğine inanılıyordu. Dialogue: 0,0:16:42.46,0:16:43.98,Default,,0000,0000,0000,,Doğrusu, Dialogue: 0,0:16:43.98,0:16:47.30,Default,,0000,0000,0000,,ben insanların tam da böyle dediklerini hatırlıyorum. Dialogue: 0,0:16:47.30,0:16:53.25,Default,,0000,0000,0000,,O, tramvayın tekerlekleri altına ittirilmişti. Dialogue: 0,0:16:53.25,0:16:55.48,Default,,0000,0000,0000,,Babamın ölümü, ailede Dialogue: 0,0:16:55.48,0:16:57.57,Default,,0000,0000,0000,,büyük bir şok yarattı. Dialogue: 0,0:16:57.57,0:16:59.22,Default,,0000,0000,0000,,Çünkü o güçtü. Dialogue: 0,0:16:59.22,0:17:00.55,Default,,0000,0000,0000,,O kuvvetti. Dialogue: 0,0:17:00.55,0:17:01.67,Default,,0000,0000,0000,,Biz bir düzen içindeydik; Dialogue: 0,0:17:01.67,0:17:02.91,Default,,0000,0000,0000,,ailemizin belirli bir yapısı vardı. Dialogue: 0,0:17:02.91,0:17:04.33,Default,,0000,0000,0000,,Okuldan çıkınca, Dialogue: 0,0:17:04.33,0:17:07.12,Default,,0000,0000,0000,,ben, erkek kardeşlerim, kız kardeşlerim Dialogue: 0,0:17:07.12,0:17:08.88,Default,,0000,0000,0000,,hemen eve gelir ve işe koyulurduk. Dialogue: 0,0:17:08.88,0:17:11.64,Default,,0000,0000,0000,,Bahçede çalışırdık, tavuk kulübesini temizlerdik ve akşama hazırlık yapardık. Dialogue: 0,0:17:11.64,0:17:13.44,Default,,0000,0000,0000,,Sonra da sabah kalkar, yine aynı şeyleri yapardık. Dialogue: 0,0:17:13.44,0:17:15.28,Default,,0000,0000,0000,,Suyu pompalar, eve getirirdik. Dialogue: 0,0:17:15.28,0:17:17.38,Default,,0000,0000,0000,,İşte bütün bunları Babam hayattayken yapardık. Dialogue: 0,0:17:17.38,0:17:21.89,Default,,0000,0000,0000,,Çünkü yapmazsak, kırbaçlanırdık. Dialogue: 0,0:17:21.89,0:17:24.69,Default,,0000,0000,0000,,Bu yüzden disiplinliydik. Dialogue: 0,0:17:24.69,0:17:28.20,Default,,0000,0000,0000,,Ama babam öldürüldükten sonra, Dialogue: 0,0:17:28.20,0:17:33.19,Default,,0000,0000,0000,,annem benim ya da Malcolm'un koştuğu kadar hızlı koşamadığı için, Dialogue: 0,0:17:33.19,0:17:35.68,Default,,0000,0000,0000,,bizler, babam hayatta olsaydı yanımıza kar kalmayacak Dialogue: 0,0:17:35.68,0:17:38.08,Default,,0000,0000,0000,,bir çok şey yapma fırsatı bulduk. Dialogue: 0,0:17:38.08,0:17:43.36,Default,,0000,0000,0000,,Yani gittikçe gevşedik. Dialogue: 0,0:17:43.36,0:17:48.98,Default,,0000,0000,0000,,Louise Little, Büyük Buhran sırasında yedi çocuğunu yetiştirirken çok zorluk çekti. Dialogue: 0,0:17:48.98,0:17:53.18,Default,,0000,0000,0000,,Hiç bir geliri yoktu. [en küçük kız kardeş] Dialogue: 0,0:17:53.18,0:17:55.02,Default,,0000,0000,0000,,Ara sıra iş sahibi olurdu. Dialogue: 0,0:17:55.02,0:17:57.04,Default,,0000,0000,0000,,Çok gururlu bir kadındı. Dialogue: 0,0:17:57.04,0:17:58.35,Default,,0000,0000,0000,,Büyük gurura sahipti. Dialogue: 0,0:17:58.35,0:18:02.84,Default,,0000,0000,0000,,Bazen bir şeyler satardı. İnsanlara eldiven örerdi. Dialogue: 0,0:18:02.84,0:18:07.50,Default,,0000,0000,0000,,Yalnızca devlet yardımına muhtaç olmamak için, bir çok ek iş yapardı. Dialogue: 0,0:18:07.50,0:18:11.14,Default,,0000,0000,0000,,Ona, ne yapıp, ne yapamayacağını söylemelerinden nefret ederdi. Dialogue: 0,0:18:11.14,0:18:16.38,Default,,0000,0000,0000,,İşte, onu en çok mahveden şeylerden biri buydu. Dialogue: 0,0:18:16.38,0:18:22.44,Default,,0000,0000,0000,,Zaman içinde, onun eriyip gittiğini görüyordunuz. Dialogue: 0,0:18:22.44,0:18:26.80,Default,,0000,0000,0000,,[hüzünlü caz müzik] Dialogue: 0,0:18:26.80,0:18:30.38,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm ergenliğe girme yolundayken, yedi yıl boyunca, Dialogue: 0,0:18:30.38,0:18:35.11,Default,,0000,0000,0000,,annesi ailesinden gittikçe daha da uzaklaştı. Dialogue: 0,0:18:35.11,0:18:38.62,Default,,0000,0000,0000,,1938 senesinde, Noel'den iki gün önce, Dialogue: 0,0:18:38.62,0:18:48.53,Default,,0000,0000,0000,,Louise Little paranoya teşhisiyle Kalamazoo Devlet Hastanesi'ne gönderildi. Dialogue: 0,0:18:48.53,0:18:52.23,Default,,0000,0000,0000,,Bir gün okuldan geldim ve annem yoktu. Dialogue: 0,0:18:52.23,0:18:58.30,Default,,0000,0000,0000,,Evin boş olduğunu hiç hatırlamıyorum çünkü annem bizi hiç terk etmemişti. Dialogue: 0,0:18:58.30,0:19:01.47,Default,,0000,0000,0000,,Ve her gün, onun yokluğunun acısını hissettim. Dialogue: 0,0:19:01.47,0:19:04.21,Default,,0000,0000,0000,,Başta, yalnızca bir kaç hafta olacaktı. Dialogue: 0,0:19:04.21,0:19:05.19,Default,,0000,0000,0000,,Öyle sanmıştık. Dialogue: 0,0:19:05.19,0:19:08.39,Default,,0000,0000,0000,,İyileşip, eve geri gelecekti. Dialogue: 0,0:19:08.39,0:19:12.85,Default,,0000,0000,0000,,Ama bu durum senelere döndü. Dialogue: 0,0:19:12.85,0:19:20.83,Default,,0000,0000,0000,,Louise Little, bundan sonraki 26 sene boyunca, Kalamazoo'da kaldı. Dialogue: 0,0:19:20.83,0:19:25.62,Default,,0000,0000,0000,,13 yaşındaki Malcolm, mahkeme kararıyla ailesinin parçalandığına şahit oldu. Dialogue: 0,0:19:25.62,0:19:29.89,Default,,0000,0000,0000,,Küçük çocuklar Lansing'teki koruyucu ailelere verildi. Dialogue: 0,0:19:29.89,0:19:38.26,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm da 10 mil ötedeki bir beyaz mahalleye gönderildi. Dialogue: 0,0:19:38.26,0:19:39.84,Default,,0000,0000,0000,,Geçmişte, beyaz adamın sahip olduğu Dialogue: 0,0:19:39.84,0:19:45.14,Default,,0000,0000,0000,,en önemli silah, parçalayıp, fethetmek, olmuştur. Dialogue: 0,0:19:45.14,0:19:49.62,Default,,0000,0000,0000,,Eğer ben elimi alıp, size tokat atarsam, Dialogue: 0,0:19:49.62,0:19:51.07,Default,,0000,0000,0000,,bunu hissetmesiniz bile. Dialogue: 0,0:19:51.07,0:19:55.99,Default,,0000,0000,0000,,Parmaklarım ayrı olduğundan, yalnızca birazcık canınız yanar. Dialogue: 0,0:19:55.99,0:20:03.66,Default,,0000,0000,0000,,Ama size gününüzü göstermek için yapmak gereken yer, alıp bu parmakları birleştirmektir. [elini yumruk yapar] Dialogue: 0,0:20:03.66,0:20:08.13,Default,,0000,0000,0000,,O, Michigan'da, sekizinci sınıf öğrencisiyken, Dialogue: 0,0:20:08.13,0:20:12.89,Default,,0000,0000,0000,,sanırım sınıfındaki tek siyahi öğrenciydi ve okulundaki nadir siyahi öğrencilerden biriydi ve Dialogue: 0,0:20:12.89,0:20:16.62,Default,,0000,0000,0000,,tüm 'A' olan, harika bir öğrenciydi. [Biyografi yazarı] Dialogue: 0,0:20:16.62,0:20:17.18,Default,,0000,0000,0000,,Yani, o Dialogue: 0,0:20:17.18,0:20:19.60,Default,,0000,0000,0000,,sekizinci sınıftaki arkadaşlarının tümünün beyaz olmasına rağmen Dialogue: 0,0:20:19.60,0:20:22.40,Default,,0000,0000,0000,,sınıf başkanı bile olmuştu. Dialogue: 0,0:20:22.40,0:20:26.19,Default,,0000,0000,0000,,Bunları başarabilmesi için, epey olağanüstü olması gerekmekteydi. Dialogue: 0,0:20:26.19,0:20:33.16,Default,,0000,0000,0000,,Sonra tabii, okulu terk edip, Roxbory, Massachusetts'e giden ve Dialogue: 0,0:20:33.16,0:20:39.48,Default,,0000,0000,0000,,tabiri caizse, 'dolandırıcılık'la ilk tanışmasını yaşayan kişi de yine Malcolm'du. Dialogue: 0,0:20:39.48,0:21:04.56,Default,,0000,0000,0000,,[neşeli caz müzik] Dialogue: 0,0:21:04.56,0:21:09.47,Default,,0000,0000,0000,,Ben o zamanlarda, Roxbury'de kendimi 'küçük dolandırıcı' olarak adlandırırdım. Dialogue: 0,0:21:09.47,0:21:11.68,Default,,0000,0000,0000,,Ve işte o zamanlarda, Dialogue: 0,0:21:11.68,0:21:17.20,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm X Boston'a gelmişti ve üzerinde çok havalı bir takım elbise vardı, geniş kenarlı bir şapkası vardı ve Dialogue: 0,0:21:17.20,0:21:21.98,Default,,0000,0000,0000,,dizlerine kadar gelen bir mont ve bileklerine kadar gelen bir zincir takmıştı. Dialogue: 0,0:21:21.98,0:21:31.86,Default,,0000,0000,0000,,Ben öyle bir giysiyi en son, Cab Callowy sahnede gösteri yaparken görmüştüm. Dialogue: 0,0:21:31.86,0:21:33.68,Default,,0000,0000,0000,,Şimdi, Malcolm Lansing'ten ayrıldığında, Dialogue: 0,0:21:33.68,0:21:36.19,Default,,0000,0000,0000,,üzerinde sade, eski bir takım elbise vardı. Dialogue: 0,0:21:36.19,0:21:37.07,Default,,0000,0000,0000,,Benim deyimimle, Dialogue: 0,0:21:37.07,0:21:38.86,Default,,0000,0000,0000,,"beyaz adam takımı". Dialogue: 0,0:21:38.86,0:21:41.17,Default,,0000,0000,0000,,Ama Boston'dan döndüğünde, aman Yarabbi, Dialogue: 0,0:21:41.17,0:21:44.57,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm'un üzerinde afilli bir takım elbise, geniş kenarlı bir şapka Dialogue: 0,0:21:44.57,0:21:47.06,Default,,0000,0000,0000,,ve ta ceketinin yakasından aşağı sarkan bir zinciri vardı. Dialogue: 0,0:21:47.06,0:21:49.67,Default,,0000,0000,0000,,Tüm mahalle onu konuşuyordu. Dialogue: 0,0:21:49.67,0:21:53.40,Default,,0000,0000,0000,,Herkes Malcolm'dan bahsediyordu. Dialogue: 0,0:21:53.40,0:21:57.65,Default,,0000,0000,0000,,[dans müziği] Dialogue: 0,0:21:57.65,0:22:01.23,Default,,0000,0000,0000,,İşte o yerde dansederken, havada süzülürken, Dialogue: 0,0:22:01.23,0:22:04.09,Default,,0000,0000,0000,,giydiği o pantalonlar da, balon gibi havada süzülüyordu. Dialogue: 0,0:22:04.09,0:22:07.01,Default,,0000,0000,0000,,Bir de o montunu giydi mi, kanat gibi oluyordu. Dialogue: 0,0:22:07.01,0:22:11.76,Default,,0000,0000,0000,,O kocaman şapkasıyla ve sallanan zinciriyle, dans ediyordu, oradan oraya uçuyordu. Dialogue: 0,0:22:11.76,0:22:11.76,Default,,0000,0000,0000,,Ve işte kızlar ona deli oluyorlardı. Dialogue: 0,0:22:11.76,0:22:11.76,Default,,0000,0000,0000,,[neşeli müzik ve vokal] Dialogue: 0,0:22:28.63,0:22:29.82,Default,,0000,0000,0000,,Boston'da ona, "New York Red" [New Yorklu Kırmızı] diyorlardı. Dialogue: 0,0:22:29.82,0:22:31.86,Default,,0000,0000,0000,,New York'ta ise, ona "Detroid Red" [Detroitli Kırmızı] diyorlardı. Dialogue: 0,0:22:31.86,0:22:34.51,Default,,0000,0000,0000,,Saçını hep düzleştirirdi. Dialogue: 0,0:22:34.51,0:22:38.33,Default,,0000,0000,0000,,Saçı kızıl renkliydi ve onun Billie Holiday'le ve zamanında Dialogue: 0,0:22:38.33,0:22:46.37,Default,,0000,0000,0000,,siyahi dünyada ünlü olmaya başlamış bir çok kişiyle fotoğrafları vardı. Dialogue: 0,0:22:46.37,0:22:54.70,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm, Boston, New York ve Washington D.C. arasında hizmet veren New Haven Demiryolu'da, mutfak görevlisi olarak Dialogue: 0,0:22:54.70,0:23:06.23,Default,,0000,0000,0000,,çalışıyordu. 1942'de Harlem'e taşındı ve 17 yaşındayken, sabaha kadar açık olan kulüplerde ve dolandırıcılık yapan insanlarla takılmaya başladı. Dialogue: 0,0:23:06.23,0:23:08.52,Default,,0000,0000,0000,,Sonunda öyle bir noktaya geldi ki, şöyle dedi: Dialogue: 0,0:23:08.52,0:23:15.82,Default,,0000,0000,0000,," Kapıcılık yaparak, trenlerde sandviç satarak ve ayakkabı cilalayarak, bu hayatta başarılı olamazsınız." Dialogue: 0,0:23:15.82,0:23:18.18,Default,,0000,0000,0000,,"Bir yerlere gelemezsiniz." Dialogue: 0,0:23:18.18,0:23:22.88,Default,,0000,0000,0000,,O, dolandırıcı olarak tanınıyordu. Evet sokak adamıydı, Dialogue: 0,0:23:22.88,0:23:25.01,Default,,0000,0000,0000,,ama dolandırıcı değildi. Dialogue: 0,0:23:25.01,0:23:28.07,Default,,0000,0000,0000,,Evet düzenbazdı, evet, üçkağıtçıydı. Dialogue: 0,0:23:28.07,0:23:30.74,Default,,0000,0000,0000,,Ona bu konuda yetenekli olduğunu söylüyorlardı. Dialogue: 0,0:23:30.74,0:23:34.11,Default,,0000,0000,0000,,Geceleri beyaz adamlar gelip de siyahi kadınlarla beraber olmak istediğinde, Dialogue: 0,0:23:34.11,0:23:35.46,Default,,0000,0000,0000,,o, onlara kadın ayarlıyordu. Dialogue: 0,0:23:35.46,0:23:38.09,Default,,0000,0000,0000,,Eğer kaçak viski arıyorlarsa, o nereden bulunur, biliyordu. Dialogue: 0,0:23:38.09,0:23:41.09,Default,,0000,0000,0000,,Eğer uyuşturucu arıyorlarsa, o, nereden bulunur biliyordu. Dialogue: 0,0:23:41.09,0:23:45.95,Default,,0000,0000,0000,,O insanların neye ihtiyaçları olduğunu öğrenmeyi beceriyordu ve sonra da bir yerlerden getiriyordu. Dialogue: 0,0:23:45.95,0:23:49.42,Default,,0000,0000,0000,,Bu işlerin ortasına düşerek, kar yapabiliyordu. Dialogue: 0,0:23:49.42,0:23:53.12,Default,,0000,0000,0000,,Ve işte böylece başladı. Dialogue: 0,0:23:53.12,0:23:54.62,Default,,0000,0000,0000,,O zamana baktığında, Malcolm Dialogue: 0,0:23:54.62,0:23:57.79,Default,,0000,0000,0000,,kendisini üç şeyin endişelendirdiğini söylemişti: Dialogue: 0,0:23:57.79,0:24:02.86,Default,,0000,0000,0000,,hapishane, iş durumu ve askeriye. Dialogue: 0,0:24:02.86,0:24:04.72,Default,,0000,0000,0000,,2. Dünya Savaşı'na katılmamak için, Dialogue: 0,0:24:04.72,0:24:10.84,Default,,0000,0000,0000,,askerlik kuruluna, siyahi askerleri, beyazları öldürmek için organize edeceğini söylemişti. Dialogue: 0,0:24:10.84,0:24:17.94,Default,,0000,0000,0000,,Böylece askeriye için uygunsuz bulunmuştu. Dialogue: 0,0:24:17.94,0:24:22.12,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm'un kumar ve uyuşturucu alışkanlıkları ve Harlem'deki gece hayatı pahalıydı. Dialogue: 0,0:24:22.12,0:24:26.56,Default,,0000,0000,0000,,O zamana kadar, basit suçlardan ötürü iki kez tutuklanmıştı. Dialogue: 0,0:24:26.56,0:24:29.59,Default,,0000,0000,0000,,1945 senesinde Boston'a geri taşındığında, Dialogue: 0,0:24:29.59,0:24:34.37,Default,,0000,0000,0000,,ileri gelen ailelerin evlerini soymak amacıyla, bir çete kurdu. Dialogue: 0,0:24:34.37,0:24:37.97,Default,,0000,0000,0000,,Çetenin diğer üyeleri arasında, arkadaşı Malcolm Jarvis, Dialogue: 0,0:24:37.97,0:24:42.85,Default,,0000,0000,0000,,beyaz kız arkadaşı Bea ve iki beyaz kadın daha vardı. Dialogue: 0,0:24:42.85,0:24:47.20,Default,,0000,0000,0000,,Kızlardan biri, bir ailenin senenin o kısmında, Florida'da olacaklarını biliyordu, Dialogue: 0,0:24:47.20,0:24:48.09,Default,,0000,0000,0000,,yani evde kimse olmayacaktı. Dialogue: 0,0:24:48.09,0:24:52.65,Default,,0000,0000,0000,,O zaman biz de o eve girdik ve değerli eşyaları alacaktık. Dialogue: 0,0:24:52.65,0:24:54.93,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm da eşyaları alıp, tefeciye götürecekti, sonra da parayı Dialogue: 0,0:24:54.93,0:24:56.59,Default,,0000,0000,0000,,kumar alışkanlığı için kullanacaktı. Dialogue: 0,0:24:56.59,0:25:00.00,Default,,0000,0000,0000,,Bu soygundan iki hafta sonra, Dialogue: 0,0:25:00.00,0:25:02.44,Default,,0000,0000,0000,,bu durum ortaya çıktı. Çünkü Malcolm çalmış olduğu, binlerce Dolar Dialogue: 0,0:25:02.44,0:25:07.11,Default,,0000,0000,0000,,değerindeki bir saati tefeciye götürmüştü ve Dialogue: 0,0:25:07.11,0:25:13.17,Default,,0000,0000,0000,,işte o zaman üç polis tarafından tutuklandı. Dialogue: 0,0:25:13.17,0:25:19.03,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm Little, Malcolm Jarvis ve üç kadın, haneye tecavüzle suçlanmışlardı. Dialogue: 0,0:25:19.03,0:25:22.19,Default,,0000,0000,0000,,İki siyahi adamın, beyaz kadınlarla olması, Dialogue: 0,0:25:22.19,0:25:25.11,Default,,0000,0000,0000,,mahkeme salonunda sorun çıkarmıştı. Dialogue: 0,0:25:25.11,0:25:32.35,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm iki beyaz kadınla birlikteydi ve işte bu davayı böyle önemli kılan, Dialogue: 0,0:25:32.35,0:25:36.01,Default,,0000,0000,0000,,böyle şoke edici kılan, bu olmuştu. Dialogue: 0,0:25:36.01,0:25:42.40,Default,,0000,0000,0000,,Kadınlar, Malcolm'un onları zorla hırsızlık yaptırdığı yönünde ifade verdiler. Dialogue: 0,0:25:42.40,0:25:49.52,Default,,0000,0000,0000,,İki adam, bu tür suçlar için verilen en büyük cezayı aldılar: eyalet hapishanesinde sekiz ila on yıl. Dialogue: 0,0:25:49.52,0:25:53.69,Default,,0000,0000,0000,,Hükmü verdiklerinde, ben aklımı yitirdim. Dialogue: 0,0:25:53.69,0:25:58.14,Default,,0000,0000,0000,,Kafesin demirlerini yakaladım ve sallamaya başladım. Neredeyse demirleri yerinden çıkaracaktım. Dialogue: 0,0:25:58.14,0:26:00.16,Default,,0000,0000,0000,,Sonra hakime bağırarak dedim ki, Dialogue: 0,0:26:00.16,0:26:03.68,Default,,0000,0000,0000,," Beni on yıl hapise atacağınıza, öldürün daha iyi!" Dialogue: 0,0:26:03.68,0:26:09.10,Default,,0000,0000,0000,,Ben o 'deli zenci' dedikleri türdendim. [yarı kız kardeş] Dialogue: 0,0:26:09.10,0:26:11.31,Default,,0000,0000,0000,,Gördüklerimin gerçek olduğunu biliyordum. Dialogue: 0,0:26:11.31,0:26:12.90,Default,,0000,0000,0000,,Ve hiç de komik olmadığını düşünüyordum. Dialogue: 0,0:26:12.90,0:26:22.95,Default,,0000,0000,0000,,Onlar güldüklerinde, içlerinden "Bakın zenciye ne yaptık" dediklerini biliyordum. Dialogue: 0,0:26:22.95,0:26:30.14,Default,,0000,0000,0000,,Sonra bir de utanmadan, kızlara, bizim onlara tecavüz ettiğimiz gerekçesiyle, Dialogue: 0,0:26:30.14,0:26:36.42,Default,,0000,0000,0000,,şikayetçi olmalarını istediler. Kızlar, bunu yapmadılar. Dialogue: 0,0:26:36.42,0:26:41.65,Default,,0000,0000,0000,,Malcom Little yirmi yaşındaydı ve eyalet hapishanesinde sekiz ila on yıl geçirmekle karşı karşıyaydı. Dialogue: 0,0:26:41.65,0:26:47.32,Default,,0000,0000,0000,,Anne babasının öğütlediği Garvey gururundan ve bağımsızlığından çok uzaktaydı. Dialogue: 0,0:26:47.32,0:26:56.35,Default,,0000,0000,0000,,Şimdi o, 22843 numaralı mahkumdu. Dialogue: 0,0:26:56.35,0:27:01.70,Default,,0000,0000,0000,,Bir kereliğine suçlu olmakta utanacak bir şey yok. Dialogue: 0,0:27:01.70,0:27:05.82,Default,,0000,0000,0000,,Suçlu kalmaksa, utanç vericidir. Dialogue: 0,0:27:05.82,0:27:10.33,Default,,0000,0000,0000,,Ben de önceden suçluydum. Ben de önceden hapishanede kaldım. Dialogue: 0,0:27:10.33,0:27:15.24,Default,,0000,0000,0000,,Ben bundan utanmıyorum. Beni bununla alt etmeye kalkışan, Dialogue: 0,0:27:15.24,0:27:19.42,Default,,0000,0000,0000,,yanılıyordur. Ben bu konuda rahatım. Dialogue: 0,0:27:19.42,0:27:26.56,Default,,0000,0000,0000,,[tezahurat ve alkış] Dialogue: 0,0:27:26.56,0:27:32.13,Default,,0000,0000,0000,,Onlar, İsa'yı da isyan çıkartıyor diye suçlamışlardı. Öyle değil mi? Dialogue: 0,0:27:32.13,0:27:40.86,Default,,0000,0000,0000,,Onun, Sezar'a karşı olduğunu söylüyorlardı. O, havarilerine şöyle dediği için, onun ayrımcı olduğunu iddia ettiler: Dialogue: 0,0:27:40.86,0:27:49.45,Default,,0000,0000,0000,,"Roma vatandaşlarına değil, kaybolmuş koyunlara gidin. Kim olduğunu bilmeyen insanlara gidin. Dialogue: 0,0:27:49.45,0:27:55.22,Default,,0000,0000,0000,,Kendi yurdu olmayan bir yerde yabancılık çeken ve kendini tanımayan insanlara gidin. İşte bu insanlara gidin. Dialogue: 0,0:27:55.22,0:28:04.84,Default,,0000,0000,0000,,Kölelere gidin. İkinci sınıf vatandaşlara gidin. Sezar'ın gaddarlığı altında ezilen insanlara gidin." Dialogue: 0,0:28:04.84,0:28:11.72,Default,,0000,0000,0000,,Ve eğer İsa bugün Amerika'da olsaydı, o beyaz adama gitmezdi. Beyaz adam zulmedendir. Dialogue: 0,0:28:11.72,0:28:17.45,Default,,0000,0000,0000,,O, ezilenlere giderdi. Alçak gönüllülere giderdi. Boynu büküklere giderdi. Dialogue: 0,0:28:17.45,0:28:20.47,Default,,0000,0000,0000,,Toplumdan dışlanmışlara ve hor görülenlere giderdi. Dialogue: 0,0:28:20.47,0:28:35.04,Default,,0000,0000,0000,,İşte, 'Amerikalı zenci' olarak tanınanlara giderdi. [Hapishane, 1946] Dialogue: 0,0:28:35.04,0:28:43.17,Default,,0000,0000,0000,,Hapishane duvarlarının ardında, Malcolm kumar oyunları düzenledi, uyuşturucu alışkanlığını sürdürdü ve Tanrı'nın Dialogue: 0,0:28:43.17,0:28:47.14,Default,,0000,0000,0000,,var olmadığına dair tartışmalara girdi. Hücre bloğundakiler ona, 'Şeytan' demeye başladılar. Bir yandan da, Dialogue: 0,0:28:47.14,0:28:56.40,Default,,0000,0000,0000,,ondan büyük bir siyahi mahkumun cesaretlendirmesiyle, Malcolm okumaya ve İngilizce dersi almaya başladı. Dialogue: 0,0:28:56.40,0:29:06.94,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm hapishane hayatını detaylıca tarif ettiğinde, gerçekten yalnız ve kısıtlı hissettiğini söylüyordu. Dialogue: 0,0:29:06.94,0:29:12.65,Default,,0000,0000,0000,,Ama bolca okumayı planladığını söylemişti ve bolca yazı Dialogue: 0,0:29:12.65,0:29:14.43,Default,,0000,0000,0000,,da yazdı. Dialogue: 0,0:29:14.43,0:29:20.80,Default,,0000,0000,0000,,Bana her hafta mektup yazdığı olurdu. Dialogue: 0,0:29:20.80,0:29:26.05,Default,,0000,0000,0000,,Hapishanedeki ikinci senesinde, erkek ve kız kardeşleri ona mektuplarında, Dialogue: 0,0:29:26.05,0:29:29.33,Default,,0000,0000,0000,,'siyahi adamın doğal dini' olarak adlandırdıkları dinden bahsetmeye başladılar. Dialogue: 0,0:29:29.33,0:29:35.81,Default,,0000,0000,0000,,Siyahi insanların ilk insanlar olduğunu, Tanrı'nın da siyahi olduğunu Dialogue: 0,0:29:35.81,0:29:38.60,Default,,0000,0000,0000,,ve Allah adıyla çağrıldığını söylediler. Dialogue: 0,0:29:38.60,0:29:43.43,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm'a, artık İslam Ulus'unun bir parçası olduklarını ve Allah'ın elçisi Dialogue: 0,0:29:43.43,0:29:49.17,Default,,0000,0000,0000,,Adil Muhamed'in, takipçileri olduğunu anlattılar. Dialogue: 0,0:29:49.17,0:29:58.52,Default,,0000,0000,0000,,[İslam Ulusu Lideri] Bence İslam, bizim Amerika'daki insanlarımız için en iyi dinlerden biri. 'Amerikalı zenci' Dialogue: 0,0:29:58.52,0:30:12.68,Default,,0000,0000,0000,,olarak bilinen grubun tamamen tekrar eğitilmesi gerekiyor ve İslam onlara bu yetkiyi veriyor. Onlar siyahi olmaktan ötürü Dialogue: 0,0:30:12.68,0:30:18.75,Default,,0000,0000,0000,,gurur duyabilirler ve utanç duymaktan vazgeçebilirler. Dialogue: 0,0:30:18.75,0:30:25.95,Default,,0000,0000,0000,,Ben Müslüman harekete 1947'de dahil oldum ve Dialogue: 0,0:30:25.95,0:30:29.79,Default,,0000,0000,0000,,sonra erkek ve kız kardeşlerimi de dahil etmeye başladım. Dialogue: 0,0:30:29.79,0:30:34.97,Default,,0000,0000,0000,,Biz zaten Marcus Garvey'in felsefesiyle eğitilmiştik, bu yüzden Dialogue: 0,0:30:34.97,0:30:39.04,Default,,0000,0000,0000,,bizim siyahi olmaktan ötürü gurur duymamıza ilişkin olarak Dialogue: 0,0:30:39.04,0:30:40.62,Default,,0000,0000,0000,,bizi ikna etmeleri gerekmiyordu. Dialogue: 0,0:30:40.62,0:30:43.99,Default,,0000,0000,0000,,Biz zaten dahil olduğumuzda, bununla gurur duyuyorduk. Dialogue: 0,0:30:43.99,0:30:47.37,Default,,0000,0000,0000,,Sonra ben Malcolm'a yazdım ve ona dedim ki, Dialogue: 0,0:30:47.37,0:30:54.11,Default,,0000,0000,0000,,eğer Allah'a inanacak olursa, Allah onu hapisten çıkaracaktır. İşte bu kadar yazdım Dialogue: 0,0:30:54.11,0:31:01.06,Default,,0000,0000,0000,,çünkü Malcolm'un dine karşı çok az hoşgörü beslediğini biliyordum ve işte o az hoşgörüyü de kaybetmek istemedim. Dialogue: 0,0:31:01.06,0:31:05.75,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm'un erkek ve kızkardeşleri, genç mahkuma, Amerika'daki siyahi insanların Dialogue: 0,0:31:05.75,0:31:11.54,Default,,0000,0000,0000,,kaybolmuş bir soya ait olduklarını ve yakın zaman sonra, çilelerinden kurtulacaklarını, yazmışlardı. Dialogue: 0,0:31:11.54,0:31:17.89,Default,,0000,0000,0000,,Ayrıca Elijah Mohammed'e göre, beyaz insanların iblis soyundan olduğunu ve onların bu dünyadaki hükümdarlıklarının Dialogue: 0,0:31:17.89,0:31:21.37,Default,,0000,0000,0000,,yakın zaman sonra sona ereceğini, anlatmışlardı. Dialogue: 0,0:31:21.37,0:31:27.78,Default,,0000,0000,0000,,Başta, Malcolm duyduklarını çok sevdi ancak bir kısmını anlayamıyordu. Anlayamadığı kısım, Dialogue: 0,0:31:27.78,0:31:31.26,Default,,0000,0000,0000,,beyaz adamın şeytan olmasıydı. Dialogue: 0,0:31:31.26,0:31:33.87,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm Elijah Mohammad'e yazdı. Elijah Mohammed de, Dialogue: 0,0:31:33.87,0:31:38.69,Default,,0000,0000,0000,,onu yanıtladı ve yanıtında, kutsal kitaptan alıntı yaptı. Dialogue: 0,0:31:38.69,0:31:46.98,Default,,0000,0000,0000,,Ve sonra ona anahtarı verdi. Ona dedi ki " İncil bu dünyada Dialogue: 0,0:31:46.98,0:31:48.39,Default,,0000,0000,0000,,olan her şeyi anlatan kitaptır." Dialogue: 0,0:31:48.39,0:31:53.88,Default,,0000,0000,0000,,Yani, cehenneme gitmeniz için ölmek gerekmiyor. Hayattayken de cehennemi yaşayabilirsiniz. Ve size bunu yaşatan da Dialogue: 0,0:31:53.88,0:32:01.36,Default,,0000,0000,0000,,beyaz adamdır. Doğrusu, beyaz adamın tarih boyunca Dialogue: 0,0:32:01.36,0:32:05.38,Default,,0000,0000,0000,,yaptıklarına bakarsanız, bu çok ikna edici bir öğreti. Dialogue: 0,0:32:05.38,0:32:13.66,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm tarih, felsefe ve din konusunda okumaya başladı. W.E.B. Du Bois'yı, Shakespeare'i, Sokrat'ı, Dialogue: 0,0:32:13.66,0:32:21.89,Default,,0000,0000,0000,,Ezop hikayelerini ve Gandi ve Nat Turner'in hayat hikayelerini okudu. Dialogue: 0,0:32:21.89,0:32:29.61,Default,,0000,0000,0000,,Ayrıca, beyaz Hristiyanların, siyahi Hristiyanları linç ettiklerini ve beyaz Hristiyanların, Hristiyan olmalarına rağmen Dialogue: 0,0:32:29.61,0:32:33.50,Default,,0000,0000,0000,,köle ticaretiyle uğraştıklarını öğrendi. Dialogue: 0,0:32:33.50,0:32:40.12,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm bunları okuyunca ve tarih üzerine araştırma yapınca, eğer bu dünyada gerçekten Şeytan varsa, Dialogue: 0,0:32:40.12,0:32:50.20,Default,,0000,0000,0000,,bunun beyaz adam olduğunu kanıtlamaya karar verdi. Dialogue: 0,0:32:50.20,0:33:00.32,Default,,0000,0000,0000,,Elijah Mohamad, Malcolm'a, kendini Allah'a teslim etmesini söyledi. Ancak Malcolm için, teslimiyet her zaman zor olmuştu. Dialogue: 0,0:33:00.32,0:33:11.39,Default,,0000,0000,0000,,Dua etmek üzere yere çökmesi, bir haftasını aldı. Dialogue: 0,0:33:11.39,0:33:17.63,Default,,0000,0000,0000,,Sonra, Elijah Mohammed'in öğretisini yaymak için, Malcolm hapishane müzakere takımına katıldı ve Dialogue: 0,0:33:17.63,0:33:22.85,Default,,0000,0000,0000,,Harvard ve MIT gibi, ziyaretçi üniversite takımlarıyla müzakere yaptılar. Dialogue: 0,0:33:22.85,0:33:25.91,Default,,0000,0000,0000,,İşte Malcolm'un adı ve ünü, o zaman mahkumlar arasında duyulmaya Dialogue: 0,0:33:25.91,0:33:28.66,Default,,0000,0000,0000,,başlamıştı. İşte,o zaman mahkumlar, müzakereyi öğreten derslere Dialogue: 0,0:33:28.66,0:33:31.90,Default,,0000,0000,0000,,katılmaya başladılar. Dialogue: 0,0:33:31.90,0:33:36.33,Default,,0000,0000,0000,,Bu mahkumların çoğu, sırf meraktan, onu dinlemek için müzakereleri izlemeye başladılar. Dialogue: 0,0:33:36.33,0:33:43.81,Default,,0000,0000,0000,,1950'de, Malcolm valiye bir mektup yazarak, cezaevinde Müslüman olarak ibadet etme hakkı talep etti. Dialogue: 0,0:33:43.81,0:33:53.46,Default,,0000,0000,0000,,Yazdığı mektuplar, sonra FBI dosyalarına karışacaktı. FBI, 1930'ların son yıllarından itibaren, İslam Ulusu'nu Dialogue: 0,0:33:53.46,0:34:02.55,Default,,0000,0000,0000,,yakından takip etmekteydi. Malcolm, sorun çıkaran biri olarak görüldüğünden, şartlı erken tahliye hakkını kaybetmişti. Dialogue: 0,0:34:02.55,0:34:09.67,Default,,0000,0000,0000,,O, o sırada tahliye için uygun değildi, çünkü toplum içinde bir tehdit oluşturuyordu. Dialogue: 0,0:34:09.67,0:34:16.81,Default,,0000,0000,0000,,Onun tehlikeli olduğunu düşünüyorlardı; bilgi sahibi ve din bilgisi sahibi olduğunu düşünüyorlardı. Bin elmalık bir fıçıdaki Dialogue: 0,0:34:16.81,0:34:22.60,Default,,0000,0000,0000,,çürük elma gibiydi. Diğer elmaları da çürütecekti. Dialogue: 0,0:34:22.60,0:34:33.25,Default,,0000,0000,0000,,7 Ağustos 1952'de, cezaevinde altı buçuk sene kaldıktan sonra, Malcolm tahliye edilmişti. Bundan bir ay sonra, Dialogue: 0,0:34:33.25,0:34:41.78,Default,,0000,0000,0000,,İslam Ulusu'na kabul oldu. Malcolm Little artık, Malcolm X'ti. Dialogue: 0,0:34:41.78,0:34:45.26,Default,,0000,0000,0000,,Müslüman hareketine nasıl katıldınız? Dialogue: 0,0:34:45.26,0:34:54.54,Default,,0000,0000,0000,,Ben cezaevindeydim. Sayın Elijah Mohammed'in öğretisini duyana kadar, asi, geri kafalı, eğitimsiz Dialogue: 0,0:34:54.54,0:35:01.12,Default,,0000,0000,0000,,ve suçlulara ilişkin düşünebileceğiniz tüm kötü sıfatlara sahip bir suçluydum. Ve işte bu öğretiyle, ilk defa Dialogue: 0,0:35:01.12,0:35:08.33,Default,,0000,0000,0000,,içimde kendini düzene sokma ve rehabilite etme arzusunu hissettim. Ayrıca, bu öğretinin Dialogue: 0,0:35:08.33,0:35:15.44,Default,,0000,0000,0000,,diğer insanların üzerinde yarattığı etki de, onu kabullenmeme sebep oldu. Ve sayın Elijah Mohammed'in öğretilerini Dialogue: 0,0:35:15.44,0:35:21.36,Default,,0000,0000,0000,,dinledikten sonra farkettim ki, bunlar beni birden ırkımla gurur duymaya ve onur duymaya sevk etti; Dialogue: 0,0:35:21.36,0:35:28.25,Default,,0000,0000,0000,,ben artık toplumda bir yere sahip olmak istiyordum, kendimi gerçekleştirmek istiyordum ve beyaz adama, Dialogue: 0,0:35:28.25,0:35:35.33,Default,,0000,0000,0000,,sahip olduklarının bir kısmı için dilenmekle bir yere gelinmeyeceğini biliyordum. Dialogue: 0,0:35:35.33,0:35:47.57,Default,,0000,0000,0000,,Benim Malcolm'u ilk görüşüm, babamın, Elijah Mohammed'in evine geldiğindeydi, diye hatırlıyorum. Ben ince, uzun, kırmızı Dialogue: 0,0:35:47.57,0:35:54.57,Default,,0000,0000,0000,,yüzlü, genç bir adam görmüştüm. Eğer onunla tanışıyorsanız, ondan ilk alacağınız şey bir gülümsemeydi. Dialogue: 0,0:35:54.57,0:35:58.00,Default,,0000,0000,0000,,Babam, "bu Wallace" dedi, ben de gülümsedim. Dialogue: 0,0:35:58.00,0:36:05.26,Default,,0000,0000,0000,,Ben onu görmekten ötürü mutluydum çünkü ondan bahsedildiğini duymuştu ve o " Elçi'nin oğlu, Elçi'nin oğlu!" demişti. Dialogue: 0,0:36:05.26,0:36:12.01,Default,,0000,0000,0000,,Elçi onu o kadar heyecanlandırıyordu ki, beni görmesi, Wallace'ı gördüğü anlamına değil, Dialogue: 0,0:36:12.01,0:36:14.58,Default,,0000,0000,0000,,'Elçi'nin oğlunu' gördüğü anlamına geliyordu. Dialogue: 0,0:36:14.58,0:36:20.07,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm tahliye olduğunda, çok alevliydi. Doğru zamanda, doğru yerdeydi ve öğretiyi yaymaya hazırdı. Dialogue: 0,0:36:20.07,0:36:28.44,Default,,0000,0000,0000,,Detroit'e geldiğinde, böylesine güçlü olduğunu düşündüğü bu öğretiyi, böylesine az insanın benimsediğini görünce çok şaşırdı. Dialogue: 0,0:36:28.44,0:36:34.74,Default,,0000,0000,0000,,Ve dedi ki " Siz buradayken, bu kadar çok boş sandalye olmasına şaşırıyorum. Siz buraya her çıktığınızda, Dialogue: 0,0:36:34.74,0:36:37.15,Default,,0000,0000,0000,,buranın dolu olması gerekiyor." Dialogue: 0,0:36:37.15,0:36:40.71,Default,,0000,0000,0000,,Ve bu, sayın Elijah Mohammed'i heyecanlandırmıştı. Dialogue: 0,0:36:40.71,0:36:48.49,Default,,0000,0000,0000,,1950'lerin ilk yıllarında, İslam Ulusu siyahi topluluklar içinde pek bilinmiyordu. Toplam üye sayısının Dialogue: 0,0:36:48.49,0:36:51.37,Default,,0000,0000,0000,,dört yüzü aşmadığı tahmin ediliyor. Dialogue: 0,0:36:51.37,0:36:56.14,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm, öğretiyi yaymak için seyahatlere gönderiliyordu. Dialogue: 0,0:36:56.14,0:37:04.68,Default,,0000,0000,0000,,İki sene içinde, Boston'da, Harford'da ve Philadelphia'da, tapınaklar yapılmasını organize etti. Dialogue: 0,0:37:04.68,0:37:11.22,Default,,0000,0000,0000,,Elijah Mohammed, sonra Malcolm'u, doğu kıyısındaki en önemli Dialogue: 0,0:37:11.22,0:37:15.43,Default,,0000,0000,0000,,tapınağın, din hocası olarak atadı; Harlem'deki yedi numaralı tapınak. Dialogue: 0,0:37:15.43,0:37:18.80,Default,,0000,0000,0000,,Bay Mohammed Malcolm'un deneyim sahibi olduğunu, Dialogue: 0,0:37:18.80,0:37:23.74,Default,,0000,0000,0000,,New York'u tanıdığını biliyordu. Ayrıca, insanların önüne Dialogue: 0,0:37:23.74,0:37:33.10,Default,,0000,0000,0000,,birini koyarken gözetmeniz gereken, boy pos, konuşma tarzı ve kendini nasıl taşıdığı gibi, tüm özellikleri düşününce, Dialogue: 0,0:37:33.10,0:37:37.86,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm'un uygun olduğuna karar vermişti. Ayrıca, New York uluslar arası bir şehirdi. Dialogue: 0,0:37:37.86,0:37:42.04,Default,,0000,0000,0000,,New York'a an iyi adamınızı göndermeniz gerekir ve işte Dialogue: 0,0:37:42.04,0:37:46.87,Default,,0000,0000,0000,,Bay Mohammed, bu yüzden onu seçmişti. Dialogue: 0,0:37:46.87,0:37:50.06,Default,,0000,0000,0000,,[hafif alkış] Dialogue: 0,0:37:50.06,0:37:56.51,Default,,0000,0000,0000,,Elijah Mohammed, 1955'te New York tapınağını ziyaret ettiğinde, amacı bu hırslı ve açıksözlü olan ve Doğu Yakası'ndaki, Dialogue: 0,0:37:56.51,0:38:09.03,Default,,0000,0000,0000,,dükkan önlerindeki buluşmaları, binlerce kişilik bir cemaate çeviren bu genç din adamının işini denetlemekti. Dialogue: 0,0:38:09.03,0:38:19.13,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm X ve Elijah Mohammed'in mesajı, insanların tekrar kendilerini insan gibi ve eksiksiz hissetmelerine Dialogue: 0,0:38:19.13,0:38:24.00,Default,,0000,0000,0000,,yardım etmişti. Bazı kadın ve adamlar, kendi hayatlarında yeni bir anlam bulmuşlardı. Dialogue: 0,0:38:24.00,0:38:28.17,Default,,0000,0000,0000,,Eğer Elijah Mohammed, Arab ülkelerini örnek alan, kuralcı bir İslam öğretisi yaysaydı, [arkadaş, tarihçi] Dialogue: 0,0:38:28.17,0:38:40.54,Default,,0000,0000,0000,,beş yüz kişiyi bile kendisine çekemezdi. Dialogue: 0,0:38:40.54,0:38:52.09,Default,,0000,0000,0000,,Ama onun ortaya çıkardığı İslam biçimi, insanların gündelik hayatlarıyla ilişkilendirebilecekleri türden bir İslam'dı. Dialogue: 0,0:38:52.09,0:39:01.33,Default,,0000,0000,0000,,İşte o, kralsız kalmışların kralı, ve Mesih'in kendilerine gelecek kadar kıymet vermediği düşünülen insanların Dialogue: 0,0:39:01.33,0:39:07.64,Default,,0000,0000,0000,,Mesih'i olmuştu. Dialogue: 0,0:39:07.64,0:39:14.32,Default,,0000,0000,0000,,Sayın Elijah Mohammed'in öğretileri, benim önceden hiç görmediğim türden şeyler, ilaç gibi. Dialogue: 0,0:39:14.32,0:39:15.30,Default,,0000,0000,0000,,Evet, bu doğru. Dialogue: 0,0:39:15.30,0:39:18.26,Default,,0000,0000,0000,,Beni tüm hastalıklarımdan kurtaran ilaç işte burada. Dialogue: 0,0:39:18.26,0:39:19.05,Default,,0000,0000,0000,,Doğru. Dialogue: 0,0:39:19.05,0:39:21.25,Default,,0000,0000,0000,,Çünkü ben hasta bir adamdım. Dialogue: 0,0:39:21.25,0:39:25.65,Default,,0000,0000,0000,,Sayın Elijah Mohammed'in öğretilerini benimsediğimde, bu öğretiler beni hastalıklarımdan kurtardı. Dialogue: 0,0:39:25.65,0:39:28.10,Default,,0000,0000,0000,,Şimdi iyileştim. Kendimi iyi hissediyorum. Dialogue: 0,0:39:28.10,0:39:32.21,Default,,0000,0000,0000,,Evet, doğru. Ve doktorun yanında kaldığın sürece, hep iyi hissedeceksin. Dialogue: 0,0:39:32.21,0:39:34.33,Default,,0000,0000,0000,,Doğru, efendim. Dialogue: 0,0:39:34.33,0:39:36.30,Default,,0000,0000,0000,,Peki sen, abicim? Ssyın Elijah Mohammed hakkında ne hissediyorsun? Dialogue: 0,0:39:36.30,0:39:44.50,Default,,0000,0000,0000,,Sayın Elijah Mohammed ilk insanlar olan bizlere, hasta olduğumuzu göstermeye çalışıyor. Sayın Elijah Dialogue: 0,0:39:44.50,0:39:46.80,Default,,0000,0000,0000,,Mohammed, onları uyandırmaya çalışıyor. Dialogue: 0,0:39:46.80,0:39:50.12,Default,,0000,0000,0000,,[müzik] Dialogue: 0,0:39:50.12,0:39:54.02,Default,,0000,0000,0000,,Müslüman tapınaklarına beyaz insanların girmesine izin verilmiyordu. Dialogue: 0,0:39:54.02,0:40:06.67,Default,,0000,0000,0000,,Üyeler, katı kurallar ve mutlak itaat üzerine kurulmuş, kendi kendine yeten bir topluluk oluşturmaya çalışıyorlardı. Dialogue: 0,0:40:06.67,0:40:14.41,Default,,0000,0000,0000,,Ulus, çocukları için Müslüman okulları kurmuşlardı, burada matematik, bilim, tarih ve Arapça öğretiyorlardı. Dialogue: 0,0:40:14.41,0:40:20.77,Default,,0000,0000,0000,,[koro olarak] Bizler ilk insanlarız. İlk insanlar siyahi insanlardır. Dialogue: 0,0:40:20.77,0:40:27.80,Default,,0000,0000,0000,,[anlaşılmıyor] Dünya Gezegeni'nde. Dialogue: 0,0:40:27.80,0:40:34.87,Default,,0000,0000,0000,,Müslüman kadınlar, beslenme, çocuk büyütme ve eşlerinin ihtiyaçlarını karşılama konusunda dersler gördüler. Dialogue: 0,0:40:34.87,0:40:46.31,Default,,0000,0000,0000,,Müslüman adamlar da ebeveynlik sorumluluğu, tarih ve din konusunda eğitim aldılar. Dialogue: 0,0:40:46.31,0:40:54.03,Default,,0000,0000,0000,,İslam'ın Meyvesi adı verilen ufak bir askeri grup, göğüs göğse muhebe konusunda eğitilmişti ve amaçları, tapınakları Dialogue: 0,0:40:54.03,0:41:01.89,Default,,0000,0000,0000,,korumak ve elçiye karşı gelen kişileri cezalandırmaktı. Dialogue: 0,0:41:01.89,0:41:08.07,Default,,0000,0000,0000,,Ben bir kaç Müslüman ailenin evine gidip de onların Malcolm'a ve Dialogue: 0,0:41:08.07,0:41:17.59,Default,,0000,0000,0000,,Elijah Mohammed'e olan inançlarını gördüğümde, çok şaşırmıştım. Bir babaya demiştim ki, " Bir gün oğlunuz Dialogue: 0,0:41:17.59,0:41:20.61,Default,,0000,0000,0000,,gelip de, Müslümanlığı terk ettiğini söylerse, ne yaparsınız?" Dialogue: 0,0:41:20.61,0:41:25.82,Default,,0000,0000,0000,,O da demişti ki, " Onu kapıdan dışarı atarım ve bir daha da içeri almam." Dialogue: 0,0:41:25.82,0:41:30.98,Default,,0000,0000,0000,,Sonra, Malcolm'a bunun doğru olup olmadığını sordum. O da "Doğru söylemiş ve eminim, bunu yapar da." Dialogue: 0,0:41:30.98,0:41:35.40,Default,,0000,0000,0000,,O zaman ben de dedim ki, "Yani oğlunun başına ne gelir, hiç umursamaz mı?" Dialogue: 0,0:41:35.40,0:41:43.84,Default,,0000,0000,0000,,O da, "Hayır" dedi, " Umursamaz. O Elijah Mohammed'e sadıktır." Dialogue: 0,0:41:43.84,0:41:51.19,Default,,0000,0000,0000,,İslam Ulusu'nu yaymak için, Malcolm " Muhammed Speaks" [Muhammed konuşuyor] isimli bir gazete yarattı Dialogue: 0,0:41:51.19,0:41:56.45,Default,,0000,0000,0000,,ve diğer siyahi gazeteleri de, elçinin köşe yazılarına yer vermeye ikna etti. Dialogue: 0,0:41:56.45,0:42:04.23,Default,,0000,0000,0000,,Onun gücü şuydu ki, bir kere bir şeye inandı mı, bütün gücünü, bütün enerjisini ona verirdi. Dialogue: 0,0:42:04.23,0:42:06.98,Default,,0000,0000,0000,,Çalışırdı, işkolik olurdu. Dialogue: 0,0:42:06.98,0:42:09.13,Default,,0000,0000,0000,,Gece gündüz bu uğurda çalışırdı. Dialogue: 0,0:42:09.13,0:42:16.15,Default,,0000,0000,0000,,Genellikle yalnızca dört saat uyku ona yetiyordu ama bazen o kadar bile uyuyamıyordu. İşte o zaman, kim bu tempoyla Dialogue: 0,0:42:16.15,0:42:19.63,Default,,0000,0000,0000,,başa çıkabilir, diye merak ederdiniz. Ama işte o becerirdi, Dialogue: 0,0:42:19.63,0:42:27.34,Default,,0000,0000,0000,,günbegün böyle yaşardı.Bir yandan da sürekli okurdu. Gazeteleri okurdu, haberleri takip ederdi. Dialogue: 0,0:42:27.34,0:42:34.29,Default,,0000,0000,0000,,İşte, hayatını öyle yaşıyordu ki, hayatın hiç bir Dialogue: 0,0:42:34.29,0:42:38.99,Default,,0000,0000,0000,,anını bile boşa harcamazdı. Dialogue: 0,0:42:38.99,0:42:46.48,Default,,0000,0000,0000,,32 yaşındayken, Ulus'u kurmaya beş yılını adadıktan sonra, Malcolm, Harlem'deki yedi numaralı tapınak üyelerinden, Dialogue: 0,0:42:46.48,0:42:53.28,Default,,0000,0000,0000,,üniversite mezunu Betty X ile evlenmek için Elijah Mohammed'in onayını istedi. Dialogue: 0,0:42:53.28,0:43:02.89,Default,,0000,0000,0000,,Bundan sonraki senelerde, cemaatinin talepleri, ona büyüyen ailesiyle vakit geçirmesi için pek zaman bırakmıyordu. Dialogue: 0,0:43:02.89,0:43:14.44,Default,,0000,0000,0000,,[Eşi] Bazen, eğer onu yakalayabilirseniz, çocuklara kitap okurdu. Onlar da, ondan aynı hikayeyi tekrar tekrar okumalarını Dialogue: 0,0:43:14.44,0:43:21.29,Default,,0000,0000,0000,,isterlerdi. Tam son sayfaya gelince, yine "tekrar oku" derlerdi. Dialogue: 0,0:43:21.29,0:43:29.17,Default,,0000,0000,0000,,"Tekrar oku, tekrar oku." O da, kitaplara farklı sonlar icat etmeye başlamıştı. Dialogue: 0,0:43:29.17,0:43:38.28,Default,,0000,0000,0000,,Çok harika bir espri anlayışı vardı. Özellikle domuz eti konusunda benimle şakalaşır ve sırtıma bir tane patlatırdı, Dialogue: 0,0:43:38.28,0:43:48.59,Default,,0000,0000,0000,,ve derdi ki "Sen iyi bir adamsın, zeki bir tarihçisin. Sana 100 üzerinden, 99 veriyorum, Dialogue: 0,0:43:48.59,0:43:54.19,Default,,0000,0000,0000,,ama eğer domuz eti yemeyi bırakırsan, sana 100'de 100 vereceğim." Dialogue: 0,0:43:54.19,0:44:02.37,Default,,0000,0000,0000,,Çok güzel bir espri anlayışı vardı ve bir de onu yakından tanıdığınızda, aslında biraz utangaç olduğunu görürdünüz. Dialogue: 0,0:44:02.37,0:44:07.14,Default,,0000,0000,0000,,[jaz müzik] Dialogue: 0,0:44:07.14,0:44:11.32,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm, şimdi İslam Ulusu'nun beyin takımındaydı Dialogue: 0,0:44:11.32,0:44:15.43,Default,,0000,0000,0000,,ve Elijah Mohammed'in en bilinen temsilcisiydi. Dialogue: 0,0:44:15.43,0:44:18.41,Default,,0000,0000,0000,,O, Elçi'nin güvenine, binlerce Müslüman'ın da Dialogue: 0,0:44:18.41,0:44:21.17,Default,,0000,0000,0000,,sadakatine sahipti. Dialogue: 0,0:44:21.17,0:44:24.60,Default,,0000,0000,0000,,Bir açıdan, Malcolm kendine bir baba edinmişti. Dialogue: 0,0:44:24.60,0:44:30.48,Default,,0000,0000,0000,,Elijah Mohammed'in de bir oğlu daha olmuştu. Dialogue: 0,0:44:30.48,0:44:33.75,Default,,0000,0000,0000,,[siren sesleri] Dialogue: 0,0:44:33.75,0:44:36.80,Default,,0000,0000,0000,,1957'nin bir Nisan akşamında, Dialogue: 0,0:44:36.80,0:44:40.76,Default,,0000,0000,0000,,Müslüman kardeşlerden biri, New York Şehri polisi tarafından dövülmüştü. Dialogue: 0,0:44:40.76,0:44:45.10,Default,,0000,0000,0000,,Johnson Hinton, Harlem'deki bir karakolun arka odasında, kafatası Dialogue: 0,0:44:45.10,0:44:47.70,Default,,0000,0000,0000,,çatlamış şekilde yatıyordu. Dialogue: 0,0:44:47.70,0:44:50.44,Default,,0000,0000,0000,,Hinton'un ölmek üzere olduğu duyulduğunda, Dialogue: 0,0:44:50.44,0:44:54.37,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm Müslüman'ların sokağa dökülmesi emrini verdi. Dialogue: 0,0:44:54.37,0:44:58.33,Default,,0000,0000,0000,,Diğer Harlem sakinleri de onlara katıldı. Dialogue: 0,0:44:58.33,0:45:05.90,Default,,0000,0000,0000,,Orada yaşayanlar, uzun süre polis şiddetine maruz kalmışlardı, Dialogue: 0,0:45:05.90,0:45:10.41,Default,,0000,0000,0000,,bir çoğu polisin bir işgalci kuvvet olduğunu düşünüyordu. Dialogue: 0,0:45:10.41,0:45:16.48,Default,,0000,0000,0000,,28. mıntıka, siyahilere karşı ön yargılı olmasıyla meşhurdu. Dialogue: 0,0:45:16.48,0:45:19.25,Default,,0000,0000,0000,,İnsanlar bizim oraya çıktığımızı görünce şaşırmışlardı. Dialogue: 0,0:45:19.25,0:45:23.69,Default,,0000,0000,0000,,Çünkü ilk defa 28. mıntıkadaki insanlar, Dialogue: 0,0:45:23.69,0:45:26.26,Default,,0000,0000,0000,,doğru olduğunu düşünmedikleri bir şeyi protesto etmek için Dialogue: 0,0:45:26.26,0:45:28.72,Default,,0000,0000,0000,,dışarıya çıkmışlardı. Dialogue: 0,0:45:28.72,0:45:32.37,Default,,0000,0000,0000,,O akşam Harlem'de ne olurdu bilemiyorum, Dialogue: 0,0:45:32.37,0:45:36.12,Default,,0000,0000,0000,,çünkü o akşam dışarıdaki hava.. Dialogue: 0,0:45:36.12,0:45:39.79,Default,,0000,0000,0000,,Hani hava "gergindi" derler ya, Dialogue: 0,0:45:39.79,0:45:43.21,Default,,0000,0000,0000,,İşte buradaki ortam, patlamaya hazır bir bomba gibiydi. Dialogue: 0,0:45:43.21,0:45:46.09,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm, Hinton'un tıbbi tedavi görmesini talep etti. Dialogue: 0,0:45:46.09,0:45:49.17,Default,,0000,0000,0000,,Uzun bir pazarlıktan sonra, polis, mahkumu Dialogue: 0,0:45:49.17,0:45:52.79,Default,,0000,0000,0000,,Harlem Hastanesi'ne göndermeyi kabul etti. Dialogue: 0,0:45:52.79,0:45:56.87,Default,,0000,0000,0000,,Ama o zaman bile, Müslümanlar dağılmayı kabul etmediler. Dialogue: 0,0:45:56.87,0:46:02.84,Default,,0000,0000,0000,,Bir komiser muavini, sokağın karşısında duran Müslüman'ları Dialogue: 0,0:46:02.84,0:46:05.05,Default,,0000,0000,0000,,dağıtmaya çalışıyordu. Dialogue: 0,0:46:05.05,0:46:07.39,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm da dışarı çıkıp ona dedi ki : " Bunu sen yapamazsın. Dialogue: 0,0:46:07.39,0:46:09.87,Default,,0000,0000,0000,,Onlar senin sözünle dağılmazlar." Dialogue: 0,0:46:09.87,0:46:12.77,Default,,0000,0000,0000,,Sonra dedi ki: "Tamam, ben onları evlerine gönderirim." Dialogue: 0,0:46:12.77,0:46:17.15,Default,,0000,0000,0000,,Sonra karakolun önüne geçti ve bir adım atıp, elini şöyle bir salladı. Dialogue: 0,0:46:17.15,0:46:21.49,Default,,0000,0000,0000,,O zaman insanlar geri çekildiler. Dialogue: 0,0:46:21.49,0:46:25.42,Default,,0000,0000,0000,,Olanlara şahit olan bir polis memuru, şu yorumu yapmıştı: Dialogue: 0,0:46:25.42,0:46:29.66,Default,,0000,0000,0000,,"Bu kadarı, bir adam için çok fazla güç" Dialogue: 0,0:46:29.66,0:46:38.51,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm sonra, New York şehrine karşı bir dava açarak, şehrin ödediği en büyük polis şiddeti tazminatını kazanmıştı. Dialogue: 0,0:46:38.51,0:46:48.62,Default,,0000,0000,0000,,Onlar, bir adamın, ağzından tek kelime çıkmadan, elinin bir hareketiyle koca bir grup insanın geri çekilmesinin üzerine, Dialogue: 0,0:46:48.62,0:46:53.66,Default,,0000,0000,0000,,fark ettiler ki, aynı adam, isteyecek olsa yine elinin tek hareketiyle Dialogue: 0,0:46:53.66,0:46:59.69,Default,,0000,0000,0000,,bu insanların büyük bir çalkantı yaratmasına da sebep olabilirdi. Dialogue: 0,0:46:59.69,0:47:02.45,Default,,0000,0000,0000,,İşte bence o zaman, polis kuvvetler ve Dialogue: 0,0:47:02.45,0:47:06.83,Default,,0000,0000,0000,,New York Şehri'ndeki politikacılar, şehirde Dialogue: 0,0:47:06.83,0:47:11.74,Default,,0000,0000,0000,,baş etmeleri gereken büyük bir güçle karşı karşıya olduklarını anladılar. Dialogue: 0,0:47:11.74,0:47:19.77,Default,,0000,0000,0000,,İyi akşamlar, ben Mike Wallace. Geçen hafta, 13. Kanal'da, saat 6:30'da yayınlanan haber programımız Newsbeat'de, Dialogue: 0,0:47:19.77,0:47:25.15,Default,,0000,0000,0000,,biz " Nefretin Doğurduğu Nefret" isimli bir, beş kısımlı bir program başlatarak, Dialogue: 0,0:47:25.15,0:47:30.30,Default,,0000,0000,0000,,siyahi ırkçılığın yükselmesini incelemiş, ayrıca Amerikan zencileri arasında küçük ama büyüyen bir grubun, Dialogue: 0,0:47:30.30,0:47:36.17,Default,,0000,0000,0000,,siyahi üstüncülüğü nasıl yaydığına bakmıştık. Dialogue: 0,0:47:36.17,0:47:43.51,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: " Biz buraya en bilge ve en büyük kişiyi görmeye ve dinlemeye geldik..." Dialogue: 0,0:47:43.51,0:47:50.58,Default,,0000,0000,0000,,1959 senesindeki bu belgesel, İslam Ulus'unun iç faaliyetlerini gösteren ilk televizyon programı olmuştu. Dialogue: 0,0:47:50.58,0:47:53.99,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm bu programın bir fırsat olduğunu düşünmüştü. Dialogue: 0,0:47:53.99,0:47:57.51,Default,,0000,0000,0000,,Elijah Mohammed ise buna karşıydı. Dialogue: 0,0:47:57.51,0:48:01.56,Default,,0000,0000,0000,,Bay Mohammed ona, "olmaz" demişti; programın yarar sağlamayacağını söylemişti. Dialogue: 0,0:48:01.56,0:48:04.22,Default,,0000,0000,0000,,"Bize, işimize ve yapmaya çalıştığımız şeye zarar verir" demişti. Dialogue: 0,0:48:04.22,0:48:08.43,Default,,0000,0000,0000,,Ancak, Malcolm bu yanıttan tatmin olmamıştı. Dialogue: 0,0:48:08.43,0:48:15.05,Default,,0000,0000,0000,,Israr da etmemişti ama Bay Mohammed'den izin istemeye devam etti. Dialogue: 0,0:48:15.05,0:48:20.96,Default,,0000,0000,0000,,Sonunda Bay Mohammed istemeden de olsa, kabul etti. Dialogue: 0,0:48:20.96,0:48:26.46,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: "Ben, beyaz adamı, dünyadaki en büyük yalancı olmakla suçluyorum. Dialogue: 0,0:48:26.46,0:48:30.27,Default,,0000,0000,0000,,Jürinin saygıdeğer üyeleri, ben beyaz adamı, Dialogue: 0,0:48:30.27,0:48:32.93,Default,,0000,0000,0000,,dünyadaki en büyük katil olmakla suçluyorum. Dialogue: 0,0:48:32.93,0:48:37.12,Default,,0000,0000,0000,,Beyaz adamı, dünyadaki en büyük zinacı olmakla suçluyorum." Dialogue: 0,0:48:37.12,0:48:39.82,Default,,0000,0000,0000,,[program sunucusu] İşte binlerce kişinin doldurduğu bir salon Dialogue: 0,0:48:39.82,0:48:42.100,Default,,0000,0000,0000,,vardı- ve hayatımda hiç duymadığım Dialogue: 0,0:48:42.100,0:48:46.50,Default,,0000,0000,0000,,bir organizasyondan bahsediyorlardı. Dialogue: 0,0:48:46.50,0:48:50.03,Default,,0000,0000,0000,,İlk gördüğümde gerçek olduğuna inanamadım. Dialogue: 0,0:48:50.03,0:48:52.22,Default,,0000,0000,0000,,Tabii ki, biz programı yayınladığımızda, Dialogue: 0,0:48:52.22,0:48:58.30,Default,,0000,0000,0000,,programı tek izleyen grup olan New Yorklular olarak, hepimiz Dialogue: 0,0:48:58.30,0:49:01.21,Default,,0000,0000,0000,,Siyahi Müslümanlar diye, adını hiç duymadığımız Dialogue: 0,0:49:01.21,0:49:05.00,Default,,0000,0000,0000,,bir grubun varlığından ötürü şok olmuştuk! Dialogue: 0,0:49:05.00,0:49:08.97,Default,,0000,0000,0000,,Dini lider Malcolm X, Müslüman olmayan bir dinleyici topluluğuna hitap ederken de kayda alınmıştı. Dialogue: 0,0:49:08.97,0:49:18.92,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: " Nasıl olur da, böylesine az sayıdaki beyaz insanlar, bunca siyahi insana hükmeder? Dialogue: 0,0:49:18.92,0:49:21.44,Default,,0000,0000,0000,,İşte, merak etmeniz gereken şey budur. Dialogue: 0,0:49:21.44,0:49:27.82,Default,,0000,0000,0000,,Nasıl olur da bu kadar az sayıdaki beyaz adam bunu yapar? Beyaz adamlar size derler ki, bundan binlerce yıl önce Dialogue: 0,0:49:27.82,0:49:31.31,Default,,0000,0000,0000,,Afrika'daki siyahi adam saraylarda yaşarmış, Dialogue: 0,0:49:31.31,0:49:34.44,Default,,0000,0000,0000,,siyahi adam ipek giysiler giyermiş, Dialogue: 0,0:49:34.44,0:49:38.60,Default,,0000,0000,0000,,Afrika'daki siyahi adam kendi yemeğini pişirip, baharatlarını koyarmış. Dialogue: 0,0:49:38.60,0:49:42.50,Default,,0000,0000,0000,,Afrika'daki siyahi adam sanat ve bilimle uğraşırmış. Dialogue: 0,0:49:42.50,0:49:45.50,Default,,0000,0000,0000,,Avrupa'daki adam dünyanın daha tepsi şeklinde olmadığını Dialogue: 0,0:49:45.50,0:49:49.52,Default,,0000,0000,0000,,bilmezden önce, o, evrendeki yıldızların haritasını çıkarmış. Dialogue: 0,0:49:49.52,0:49:51.46,Default,,0000,0000,0000,,Bu doğru mu, yanlış mı?" Dialogue: 0,0:49:51.46,0:49:56.65,Default,,0000,0000,0000,,[Harlem sakini/oyuncu] Ben onun böyle açık bir dille Dialogue: 0,0:49:56.65,0:49:59.57,Default,,0000,0000,0000,,siyahi insanlar hakkında ve beyaz insanlar hakkındaki hislerini Dialogue: 0,0:49:59.57,0:50:02.30,Default,,0000,0000,0000,,söyleyebilme becerisine hayran kalmıştım. Dialogue: 0,0:50:02.30,0:50:05.99,Default,,0000,0000,0000,,Beni korkutmuştu- Eminim amacı da buydu. Dialogue: 0,0:50:05.99,0:50:10.20,Default,,0000,0000,0000,,Ve onu " Nefretin Doğurduğu Nefret"te seyrettikten sonra, Dialogue: 0,0:50:10.20,0:50:14.08,Default,,0000,0000,0000,,bu adamı hayatım boyunca unutamayacağımı biliyordum. Dialogue: 0,0:50:14.08,0:50:20.56,Default,,0000,0000,0000,,Ben Malcolm'u televizyonda ilk gördüğümde, beni de korkutmuştu. Dialogue: 0,0:50:20.56,0:50:23.32,Default,,0000,0000,0000,,Ailem hemen " Kapatın o televizyonu, Dialogue: 0,0:50:23.32,0:50:26.85,Default,,0000,0000,0000,,bu adam duymamanız gereken şeyler söylüyor" demişti. Dialogue: 0,0:50:26.85,0:50:29.43,Default,,0000,0000,0000,,Tabii, biz de kapatmıştık. Dialogue: 0,0:50:29.43,0:50:33.26,Default,,0000,0000,0000,,Ama, hani camdan içeri güneş girer de, Dialogue: 0,0:50:33.26,0:50:37.92,Default,,0000,0000,0000,,siz hemen perdeleri kapatmak için yerinizden kalkarsınız da, Dialogue: 0,0:50:37.92,0:50:41.00,Default,,0000,0000,0000,,buna rağmen, güneş biraz içeri girer ya? Dialogue: 0,0:50:41.00,0:50:45.90,Default,,0000,0000,0000,,İşte, biz televizyonu kapatmadan az önce, azıcık güneş içeri girerdi. Dialogue: 0,0:50:45.90,0:50:51.03,Default,,0000,0000,0000,,Belgesel bir yandan bir çok insanın dinini değiştirmeyi sağladıysa da, Dialogue: 0,0:50:51.03,0:50:55.43,Default,,0000,0000,0000,,İslam Ulusu'nun ırk konusundaki görüşleri, beyaz tenli Amerikalıları ve Dialogue: 0,0:50:55.43,0:50:58.66,Default,,0000,0000,0000,,siyahi topluluktaki bir çok insanı şok etmişti. Dialogue: 0,0:50:58.66,0:51:09.72,Default,,0000,0000,0000,,Irka dayalı nefreti ve ırksal üstünlüğü desteklemek ve bu tür bir bağnazlık, gerek beyaz, gerek siyahi insanlar için kötüdür. Dialogue: 0,0:51:09.72,0:51:13.22,Default,,0000,0000,0000,,NAACP [Renkli İnsanların Gelişimi İçin Ulusal Birlik], Zencilere karşı Dialogue: 0,0:51:13.22,0:51:17.71,Default,,0000,0000,0000,,nefret öğretisinden bulunan beyaz radikallere karşı olduğu kadar, Dialogue: 0,0:51:17.71,0:51:21.58,Default,,0000,0000,0000,,yalnızca beyaz oldukları için onlara karşı öğretide bulunan Dialogue: 0,0:51:21.58,0:51:26.72,Default,,0000,0000,0000,,Zenci radikallere de karşıdır. Dialogue: 0,0:51:26.72,0:51:29.55,Default,,0000,0000,0000,,Yurtdaşlık hakları hareketindeki bir çok kişi, Dialogue: 0,0:51:29.55,0:51:34.97,Default,,0000,0000,0000,,ırkların birleşmesinin, Amerika'nın ırk konusundaki problemlerini çözeceğine inanıyodu. Dialogue: 0,0:51:34.97,0:51:37.18,Default,,0000,0000,0000,,Ancak Malcolm, siyahi insanların kendi problemlerini Dialogue: 0,0:51:37.18,0:51:42.63,Default,,0000,0000,0000,,beyazların yardımı olmadan çözmelerini öğütlüyordu. Dialogue: 0,0:51:42.63,0:51:49.45,Default,,0000,0000,0000,,Siyahi Amerikalılar'ın kendilerini Afrika'da ve Latin Amerika'da meydana gelen özgürlük hareketleriyle bağdaştırdığı sırada, Dialogue: 0,0:51:49.45,0:51:55.68,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm da dünyanın bir çok yerindeki devrim liderleriyle ittifaklar kuruyordu. Dialogue: 0,0:51:55.68,0:52:03.82,Default,,0000,0000,0000,,Siyahi Amerikalıları, kendilerini azınlık olarak değil de, dünyanın geneline bakarak, çoğunluk olarak görmelerini teşvik ediyordu. Dialogue: 0,0:52:03.82,0:52:08.78,Default,,0000,0000,0000,,Afrika'daki ulusların orta çıkmasına ek olarak, Dialogue: 0,0:52:08.78,0:52:18.32,Default,,0000,0000,0000,,İslam Ulusu'nun yayılması ve vatandaşlık hakları hareketi, Dialogue: 0,0:52:18.32,0:52:24.77,Default,,0000,0000,0000,,siyahi Amerikalılar'a, Marcus Garvey hareketinin sonlanmasından sonra ilk defa Dialogue: 0,0:52:24.77,0:52:32.29,Default,,0000,0000,0000,,böyle bir gurur sağlamıştı. Dialogue: 0,0:53:03.63,0:53:06.06,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: " Şimdi sepeti gezdiriyorlar. Bence Dialogue: 0,0:53:06.06,0:53:09.88,Default,,0000,0000,0000,,herkes bu sepete bir Dolar koymalı. Dialogue: 0,0:53:09.88,0:53:12.04,Default,,0000,0000,0000,,Sizce de koymamalı mısınız? Tabii ki, koymalısınız. Dialogue: 0,0:53:12.04,0:53:14.37,Default,,0000,0000,0000,,İşte bunlar özgürlük Dolar'ları, kardeşim! Dialogue: 0,0:53:14.37,0:53:16.58,Default,,0000,0000,0000,,Biz, sizden bizi zengin yapsın diye para istemiyoruz. Dialogue: 0,0:53:16.58,0:53:24.03,Default,,0000,0000,0000,,Bizler iş kuruyoruz. Sayın Elijah Mohammed, bugüne kadar Amerika'daki tüm siyahi adamlardan daha fazla iş kurmuştur." Dialogue: 0,0:53:24.03,0:53:27.29,Default,,0000,0000,0000,,Birbirine kenetli şirketlerden meydana gelen İslam Ulusu, Dialogue: 0,0:53:27.29,0:53:32.44,Default,,0000,0000,0000,,ABD'de, siyahi insanların sahip olduğu, en büyük iş imparatorluğuydu. Dialogue: 0,0:53:32.44,0:53:38.54,Default,,0000,0000,0000,,1960'ların başında, İslam Ulusu Dialogue: 0,0:53:38.54,0:53:42.73,Default,,0000,0000,0000,,belki de en iyi günlerini yaşıyordu. Dialogue: 0,0:53:42.73,0:53:46.16,Default,,0000,0000,0000,,Restoranlar açıyorduk, marketler açıyorduk. Dialogue: 0,0:53:46.16,0:53:49.100,Default,,0000,0000,0000,,'Mohammad SPEAKS' gazetesini, diğer siyahi gazetelerle birlikte görüyorduk. Dialogue: 0,0:53:49.100,0:53:54.31,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm'u sık sık televizyonda görüyorduk. Dialogue: 0,0:53:54.31,0:54:00.25,Default,,0000,0000,0000,,Onunla gurur duyuyorduk. Bizim fikrimizce, o Sayın Elijah Mohammed'i ve İslam Ulusu'nu Dialogue: 0,0:54:00.25,0:54:04.07,Default,,0000,0000,0000,,mükemmel şekilde temsil ediyordu. Dialogue: 0,0:54:04.07,0:54:06.80,Default,,0000,0000,0000,,Şimdi, İslam'ın Meyvesi ordusunu, küçük Dialogue: 0,0:54:06.80,0:54:11.56,Default,,0000,0000,0000,,tesislerde tatbik yaparken değil de, Dialogue: 0,0:54:11.56,0:54:14.16,Default,,0000,0000,0000,,koca rakamlarla, yüzlercesini Şikago, New York ve Los Angeles Dialogue: 0,0:54:14.16,0:54:21.82,Default,,0000,0000,0000,,gibi büyük şehirlerde görüyorduk. Dialogue: 0,0:54:21.82,0:54:29.77,Default,,0000,0000,0000,,Benim İslam'ın Meyvesi'ne ait fikrim, bu askerlerin hayatımda gördüğüm en dürüst ve en güçlü kişiler olmasıydı. Dialogue: 0,0:54:29.77,0:54:32.38,Default,,0000,0000,0000,,Aralarında cidden güçlü adamlar vardı, anlatabiliyor muyum? Dialogue: 0,0:54:32.38,0:54:38.38,Default,,0000,0000,0000,,Yani, kimse onlara bulaşmazdı. Onlar sokağa çıktıklarında, insanlar onlara " Tamam, efendim.. Hmm..Tamam" derlerdi. Dialogue: 0,0:54:38.38,0:54:43.36,Default,,0000,0000,0000,,İslam'ın Meyvesi'nin artan varlığı, polisin dikkatini çekmişti. Dialogue: 0,0:54:43.36,0:54:48.35,Default,,0000,0000,0000,,Sık sık çatışmalar ve tutuklamalar olmaya başlamıştı. Dialogue: 0,0:54:48.35,0:54:53.83,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm, bu askerlere her zaman kanuna uymalarını, ancak Dialogue: 0,0:54:53.83,0:54:58.04,Default,,0000,0000,0000,,saldırıya uğrarlarsa, kendilerini korumalarını söylüyordu. Dialogue: 0,0:54:58.04,0:55:05.70,Default,,0000,0000,0000,,Amerika'nın her yerindeki polis kuvvetleri, Siyahi Müslüman'ları cezaevine sokmaya kararlıydı. Dialogue: 0,0:55:05.70,0:55:13.56,Default,,0000,0000,0000,,Bu iki kuvvetin tekrar çarpışması, an meselesiydi. Dialogue: 0,0:55:13.56,0:55:19.77,Default,,0000,0000,0000,,Los Angeles, Kaliforniya Dialogue: 0,0:55:19.77,0:55:31.08,Default,,0000,0000,0000,,1962'de bir bahar akşamı, bir çatışma daha meydana geldi. Dialogue: 0,0:55:31.08,0:55:37.29,Default,,0000,0000,0000,,Herşey, polisin, kuru temizlemede yıkanan kıyafetleri teslim eden Müslüman adamları durdurup, üstlerini aramasıyla başladı. Dialogue: 0,0:55:37.29,0:55:42.94,Default,,0000,0000,0000,,Olaylar, Müslüman tapınağının tamamen polis işgaline uğramasıyla sonuçlandı. Dialogue: 0,0:55:42.94,0:55:49.84,Default,,0000,0000,0000,,Bu olayda sekiz kişi vurulmuştu; biri polis, diğerleriyle Müslüman'lardı. Dialogue: 0,0:55:49.84,0:55:54.80,Default,,0000,0000,0000,,Tapınağın sekreteri Ronald Stokes olay yerinde hayatını kaybetmişti. Dialogue: 0,0:55:54.80,0:56:03.01,Default,,0000,0000,0000,,Ben olaylar meydana geldikten sonra, Los Angeles'taki camiye gitmiştim. Dialogue: 0,0:56:03.01,0:56:07.30,Default,,0000,0000,0000,,Tabii insanlar arasında büyük hüzün vardı. Dialogue: 0,0:56:07.30,0:56:11.10,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm ileri geri yürüyor, kafasın kaşıyor ve sürekli Dialogue: 0,0:56:11.10,0:56:12.98,Default,,0000,0000,0000,," Bunun hesabını verecekler, bunun hesabını verecekler" diyordu. Dialogue: 0,0:56:12.98,0:56:16.58,Default,,0000,0000,0000,," Bunun hesabını verecekler, bunun hesabını verecekler..." Dialogue: 0,0:56:16.58,0:56:21.96,Default,,0000,0000,0000,,Eğer tapınağımıza giren olursa, bizim orayı hayatımız pahasına koruyor olmamız gerekiyordu. Dialogue: 0,0:56:21.96,0:56:26.63,Default,,0000,0000,0000,,Tapınak kutsal bir yerdir ve işte bu kardeşler de, onlara öğretileni uyguluyorlardı. Dialogue: 0,0:56:26.63,0:56:33.61,Default,,0000,0000,0000,,Ve eminim ki, insanlar bir kilise polis istilasına uğrasaydı, sinirden çılgına dönerlerdi. Dialogue: 0,0:56:33.61,0:56:35.10,Default,,0000,0000,0000,,SAM YORTY, Los Angeles Belediye Başkanı: Dialogue: 0,0:56:35.10,0:56:37.89,Default,,0000,0000,0000,," Bu durum bizim için süpriz olmadı. Biz bu grubu uzun süredir izliyorduk ve onların polis memurlarına Dialogue: 0,0:56:37.89,0:56:45.03,Default,,0000,0000,0000,,karşı gelmeleri ve bu sorunu çıkarmaları şaşırtıcı değil. Dialogue: 0,0:56:45.03,0:56:50.94,Default,,0000,0000,0000,,Başkomiser Parker, bizim bu grupla ilgili sorun yaşayacağımız konusunda bizi bir süre önce uyarmıştı." Dialogue: 0,0:56:50.94,0:56:56.80,Default,,0000,0000,0000,,Los Angeles Times gazetesi, olayı bir Müslüman isyanı ve "vahşi bir silahlı çatışma" olarak tanımlamıştı. Dialogue: 0,0:56:56.80,0:57:05.14,Default,,0000,0000,0000,,Ancak, ateşlenen silahların hiçbirinin Müslüman'lara ait olduğu hiçbir zaman kanıtlanamadı. Dialogue: 0,0:57:05.14,0:57:11.19,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm kiliseleri ve vatandaşlık hakları organizasyonlarını arayarak, Dialogue: 0,0:57:11.19,0:57:17.43,Default,,0000,0000,0000,,polis şiddetine karşı beraber karşı koymayı talep etti. Dialogue: 0,0:57:17.43,0:57:22.72,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: "Şimdi unutmayalım ki, biz, Baptist olduğumuz için saldırıya uğramadık. Dialogue: 0,0:57:22.72,0:57:25.73,Default,,0000,0000,0000,,Biz, Metodist olduğumuz için saldırıya uğramadık. Dialogue: 0,0:57:25.73,0:57:28.52,Default,,0000,0000,0000,,Biz, Müslüman olduğumuz için saldırıya uğradık. Dialogue: 0,0:57:28.52,0:57:31.96,Default,,0000,0000,0000,,Biz Katolik olduğumuz için saldırıya uğramadık. Dialogue: 0,0:57:31.96,0:57:40.52,Default,,0000,0000,0000,,Biz, Amerika'daki siyahi insanlar olduğumuz için saldırıya uğradık. [alkışlar] Dialogue: 0,0:57:40.52,0:57:43.82,Default,,0000,0000,0000,,Size söylüyorum.. Onlar o arabalardan çıktılar Dialogue: 0,0:57:43.82,0:57:47.38,Default,,0000,0000,0000,,ve bizim, onları o tüten tabancalarıyla birlikte asmak Dialogue: 0,0:57:47.38,0:57:49.67,Default,,0000,0000,0000,,için yeterli sayıda şahidimiz var. Dialogue: 0,0:57:49.67,0:57:52.47,Default,,0000,0000,0000,,Başkomiser Parker da bunu biliyor, Belediye Başkanı Yorty de bunu biliyor, Dialogue: 0,0:57:52.47,0:57:56.34,Default,,0000,0000,0000,,şehirdeki tüm polis memurları da bunu biliyor! Dialogue: 0,0:57:56.34,0:57:59.33,Default,,0000,0000,0000,,Havaya uyarı ateşi açmadılar. Dialogue: 0,0:57:59.33,0:58:10.52,Default,,0000,0000,0000,,Uyarı ateşlerini, masum, silahsız, savunmasız Zencilere, yakın menzilden ateşlediler. Dialogue: 0,0:58:10.52,0:58:16.26,Default,,0000,0000,0000,,Ve iki kardeş sırtından vuruldu. Dialogue: 0,0:58:16.26,0:58:22.36,Default,,0000,0000,0000,,Bir tanesi, omzundan vuruldu. Dialogue: 0,0:58:22.36,0:58:25.85,Default,,0000,0000,0000,,Diğer ikisi, Dialogue: 0,0:58:25.85,0:58:32.33,Default,,0000,0000,0000,,afedersiniz, penislerinden vuruldu. Dialogue: 0,0:58:32.33,0:58:37.14,Default,,0000,0000,0000,,Ben size bir şey söyleyeyim ve size neden beyaz insanlardan Dialogue: 0,0:58:37.14,0:58:40.15,Default,,0000,0000,0000,,nefret ettiğimizi söylediğimizi, açıklayayım. Biz kimseden nefret etmiyoruz.Biz kendi insanlarımızı öyle çok seviyoruz ki Dialogue: 0,0:58:40.15,0:58:48.24,Default,,0000,0000,0000,,onlar, bizim insanlarımıza karşı haksızlık aşılayan insanlardan nefret ettiğimizi sanıyorlar. Dialogue: 0,0:58:48.24,0:59:03.19,Default,,0000,0000,0000,,Ronald Stokes'u öldüren, devriye polisi Donald Weese, ifadesinde, Stokes'un silahsız olduğunu bildiğini Dialogue: 0,0:59:03.19,0:59:10.60,Default,,0000,0000,0000,,ancak, Stokes'un ellerini tehditkar bir şekilde havaya kaldırdığını söyledi. Dialogue: 0,0:59:10.60,0:59:19.69,Default,,0000,0000,0000,,Sorgu hakiminin tamamen beyazlardan oluşan jürisi, 23 dakika boyunca karar odasında kaldı ve ölümün, haklı adam öldürme Dialogue: 0,0:59:19.69,0:59:24.92,Default,,0000,0000,0000,,olduğuna karar verdi. On dört Müslümanın, saldırı suçlamalarıyla yargılanmasına karar verildi. Dialogue: 0,0:59:24.92,0:59:30.89,Default,,0000,0000,0000,,Bunlardan on biri suçlu bulunarak, ceza evine gönderildi. Dialogue: 0,0:59:30.89,0:59:33.78,Default,,0000,0000,0000,,Biz, " Hiç bir zaman saldıran taraf olmayın, Dialogue: 0,0:59:33.78,0:59:38.69,Default,,0000,0000,0000,,ancak eğer biri sizi saldırırsa, diğer yanağınızı da dönmeyin" diyen bir gruptuk. Dialogue: 0,0:59:38.69,0:59:42.29,Default,,0000,0000,0000,,Doğu Yakası'ndan olmamalarına rağmen, ülkenin diğer taraflarından olmalarına rağmen, Dialogue: 0,0:59:42.29,0:59:47.94,Default,,0000,0000,0000,,gelip de o polis memurlarını öldürmeye hazır olan Dialogue: 0,0:59:47.94,0:59:53.13,Default,,0000,0000,0000,,Müslümanlar vardı. Dialogue: 0,0:59:53.13,0:59:58.34,Default,,0000,0000,0000,,Hem de, bunu yaparken kendilerinin ölme ihtimalleri olsa bile. Dialogue: 0,0:59:58.34,1:00:13.47,Default,,0000,0000,0000,,İşte, Müslümanların, vurulan kardeşleriyle ilgili hissettikleri hisler bu kadar kuvvetliydi. Dialogue: 0,1:00:13.47,1:00:19.30,Default,,0000,0000,0000,,Los Angeles camisindeki çatışma, Malcolm X ile Dialogue: 0,1:00:19.30,1:00:24.40,Default,,0000,0000,0000,,Elijah Mohammad'in arasındaki farklılıkları yüzeye çıkarmıştı. Dialogue: 0,1:00:24.40,1:00:29.01,Default,,0000,0000,0000,,Elçi, Allah'ın Stokes'un ölümünün öcünü alacağını söylüyordu, Dialogue: 0,1:00:29.01,1:00:33.49,Default,,0000,0000,0000,,ancak Malcolm adaletin mahkemelerce sağlanmasını istiyordu. Dialogue: 0,1:00:33.49,1:00:35.72,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: Eğer adil bir mahkeme şansı olsaydı, Dialogue: 0,1:00:35.72,1:00:38.25,Default,,0000,0000,0000,,zaten dava açılmasına bile gerek olmazdı. Dialogue: 0,1:00:38.25,1:00:40.30,Default,,0000,0000,0000,,Bu insanlar, polis kurşunlarının kurbanları. Dialogue: 0,1:00:40.30,1:00:43.20,Default,,0000,0000,0000,,Ve kurbanlar mahkemeye, suçlu olarak götürülmez. Dialogue: 0,1:00:43.20,1:00:45.62,Default,,0000,0000,0000,,Ateş edilen kişi, mahkemedeki kurbandır. Dialogue: 0,1:00:45.62,1:00:49.99,Default,,0000,0000,0000,,Ve işte, Los Angeles'ta hakkında dava açılması gereken de polistir." Dialogue: 0,1:00:49.99,1:00:54.86,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm, Tanrı'nın beyaz insanları yok edeceği konusunda gittikçe daha az konuşmaya başlamış ve Dialogue: 0,1:00:54.86,1:00:57.41,Default,,0000,0000,0000,,onları mahkemeye çıkararak, suçluluklarını kanıtlayabilmekten Dialogue: 0,1:00:57.41,1:01:01.04,Default,,0000,0000,0000,,daha fazla bahseder olmuştu. Dialogue: 0,1:01:01.04,1:01:05.46,Default,,0000,0000,0000,," Bu dünya kanunlarına göre, bu insanlar suçludur" inancı, bizim öğretimize uygun değildi. Dialogue: 0,1:01:05.46,1:01:08.96,Default,,0000,0000,0000,,Bizim öğretimiz, bizim ulvi insanlar olduğumuzu ve bizlerin Allah'ın Dialogue: 0,1:01:08.96,1:01:12.44,Default,,0000,0000,0000,,gücüyle korunduğumuzu ve bir gün dertlerimizden kurtulacağımızı ve Allah'ın gücüne sahip olacağımızı, söylüyordu. Dialogue: 0,1:01:12.44,1:01:15.50,Default,,0000,0000,0000,,İşte, o zamanlar bizim öğretimiz buydu! Dialogue: 0,1:01:15.50,1:01:19.02,Default,,0000,0000,0000,,Şehir güçleriyle daha fazla çatışma olmasını engellemek için, Dialogue: 0,1:01:19.02,1:01:24.13,Default,,0000,0000,0000,,Elijah Mohammad, Malcolm'u kendi evinde bir görüşmeye davet etti. Dialogue: 0,1:01:24.13,1:01:27.38,Default,,0000,0000,0000,,Elijah Mohammad ona kesin olarak dedi ki: Dialogue: 0,1:01:27.38,1:01:33.29,Default,,0000,0000,0000,," Eğer sen davranman gerektiği gibi davransaydın, Dialogue: 0,1:01:33.29,1:01:39.94,Default,,0000,0000,0000,,eğer Allah inancın daha güçlü olsaydı, Ronald Stokes şimdi hayatta olurdu." Dialogue: 0,1:01:39.94,1:01:41.38,Default,,0000,0000,0000,,Ve işte söyledikleri bu kadardı. Dialogue: 0,1:01:41.38,1:01:44.50,Default,,0000,0000,0000,,Yani, onu fena paylamıştı. Dialogue: 0,1:01:44.50,1:01:48.08,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm ise çıt çıkarmamıştı. "Yani, yapabileceğimiz bir şey yoktu" Dialogue: 0,1:01:48.08,1:01:52.63,Default,,0000,0000,0000,,falan bile dememişti. Yalnızca dinlemişti. Dialogue: 0,1:01:52.63,1:01:55.42,Default,,0000,0000,0000,,Bay Mohammad ona demişti ki, Dialogue: 0,1:01:55.42,1:01:57.56,Default,,0000,0000,0000,," İşte kaybettiğimiz bir adam. Dialogue: 0,1:01:57.56,1:02:00.81,Default,,0000,0000,0000,,Ama, ben sana kimseyi kaybetmeyeceğimizi söylememiştim. Dialogue: 0,1:02:00.81,1:02:04.12,Default,,0000,0000,0000,,Bir ulusu kurarken bunlar olacaktır." Dialogue: 0,1:02:04.12,1:02:10.78,Default,,0000,0000,0000,,Sonra, devam etmişti: "Evet, haksızlardı. Ama ben kendi Dialogue: 0,1:02:10.78,1:02:14.36,Default,,0000,0000,0000,,takipçilerimi, gizlice ya da açık olarak Dialogue: 0,1:02:14.36,1:02:17.39,Default,,0000,0000,0000,,Los Angeles'taki insanlarla savaşmaya gönderirsem, Dialogue: 0,1:02:17.39,1:02:21.66,Default,,0000,0000,0000,,onlar orada katliama uğrarlar. Ve ben buna izin vermeyeceğim." Dialogue: 0,1:02:21.66,1:02:25.21,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm bundan hoşlanmamıştı. Dialogue: 0,1:02:25.21,1:02:30.12,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm her zaman " Müslümanlar hiç bir zaman haklarını aramaktan vazgeçmezler" derdi. Dialogue: 0,1:02:30.12,1:02:35.68,Default,,0000,0000,0000,,Şimdi, Harlem'de, Los Angeles'ta meydana gelenleri açıklaması gerekiyordu. Dialogue: 0,1:02:35.68,1:02:38.35,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: Ronald Stokes, Sayın Elijah Mohammad'ın Dialogue: 0,1:02:38.35,1:02:41.36,Default,,0000,0000,0000,,uzak takipçilerinden biri değildi, aslında o, en sıkı Dialogue: 0,1:02:41.36,1:02:45.15,Default,,0000,0000,0000,,takipçilerinden biriydi. Stokes, Los Angeles camisinin sekreteriydi Dialogue: 0,1:02:45.15,1:02:49.28,Default,,0000,0000,0000,,ve Mayıs ayındaki o toplantıda söylediğimiz gibi, bir çoğunuz Dialogue: 0,1:02:49.28,1:02:54.50,Default,,0000,0000,0000,,hemen oraya gidip, beyaz adama savaş açmamız gerektiğini düşünüyordunuz. Dialogue: 0,1:02:54.50,1:02:57.65,Default,,0000,0000,0000,,Böyle olsun istiyordunuz, değil mi? Dialogue: 0,1:02:57.65,1:02:58.80,Default,,0000,0000,0000,,DİNLEYİCİLER: Evet! Dialogue: 0,1:02:58.80,1:02:59.100,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: Öyle değil mi? Dialogue: 0,1:02:59.100,1:03:00.92,Default,,0000,0000,0000,,DİNLEYİCİLER: Evet! Dialogue: 0,1:03:00.92,1:03:02.12,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: Harekete geçmek istemiştiniz, değil mi? Dialogue: 0,1:03:02.12,1:03:03.75,Default,,0000,0000,0000,,DİNLEYİCİLER: Evet! Dialogue: 0,1:03:03.75,1:03:05.95,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: Çünkü beyaz adamların, siyahi insanları vurması fikri hoşunuza gitmiyordu, değil mi? Dialogue: 0,1:03:05.95,1:03:07.12,Default,,0000,0000,0000,,AUDIENCE: Hayır! Dialogue: 0,1:03:07.12,1:03:08.90,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM: Ve sizler, harekete geçmeye hazırdınız, değil mi? Dialogue: 0,1:03:08.90,1:03:09.87,Default,,0000,0000,0000,,DİNLEYİCİLER: Evet! Dialogue: 0,1:03:09.87,1:03:14.33,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: Bunu biliyoruz ve beyaz adam şükretsin ki, Dialogue: 0,1:03:14.33,1:03:17.87,Default,,0000,0000,0000,,Tanrı Sayın Elijah Mohammad'e, takipçileri üzerinde bir güç sağlamış bulunmakta. Dialogue: 0,1:03:17.87,1:03:20.87,Default,,0000,0000,0000,,Böylece herkes sakinleşebiliyor Dialogue: 0,1:03:20.87,1:03:26.64,Default,,0000,0000,0000,,ve kendine hakim olabiliyor ve onları Tanrı'ya havale edebiliyor." Dialogue: 0,1:03:26.64,1:03:30.97,Default,,0000,0000,0000,,Los Angeles'taki olayları takip eden aylarda, Dialogue: 0,1:03:30.97,1:03:34.07,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm'un Elçi'ye olan inancı, Dialogue: 0,1:03:34.07,1:03:40.20,Default,,0000,0000,0000,,Elijah Mohammad'ın özel hayatına ilişkin dedikodularla, tekrar deneniyordu. Dialogue: 0,1:03:40.20,1:03:44.76,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm ayda bir, Şikago'ya giderek, Elijah Mohammad'e para götürürdü Dialogue: 0,1:03:44.76,1:03:51.20,Default,,0000,0000,0000,,ve her zaman yan kapıdan girerdi. Dialogue: 0,1:03:51.20,1:03:55.84,Default,,0000,0000,0000,,İşte bir gün, yan kapıya geldiğinde, Dialogue: 0,1:03:55.84,1:04:00.55,Default,,0000,0000,0000,,kapıyı tokmaklayan üç genç kadınla karşılaştı. Dialogue: 0,1:04:00.55,1:04:07.79,Default,,0000,0000,0000,," Aç kapıyı, aç kapıyı. Yemek alacak paramız yok. Çocuklarımızın, şuna, buna ihtiyacı var" diyorlardı. Dialogue: 0,1:04:07.79,1:04:14.45,Default,,0000,0000,0000,,O zaman hemen, oraya ait olmadığını hissetti. Dialogue: 0,1:04:14.45,1:04:17.60,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm uzun bir süre boyunca, Elijah Mohammad'in, Dialogue: 0,1:04:17.60,1:04:21.84,Default,,0000,0000,0000,,altı sekretinden, sekiz çocuk sahibi olduğuna dair dedikoduları göz ardı etmişti. Dialogue: 0,1:04:21.84,1:04:27.93,Default,,0000,0000,0000,,İşte o zaman, Elçi'nin oğlu Wallace'a, gördüklerinin doğru olup olmadığını sordu. Dialogue: 0,1:04:27.93,1:04:29.71,Default,,0000,0000,0000,,Ben de ona, "Evet" dedim. Dialogue: 0,1:04:29.71,1:04:31.56,Default,,0000,0000,0000,,"Ben bunlardan haberdarım." Dialogue: 0,1:04:31.56,1:04:35.03,Default,,0000,0000,0000,,Sonra dedim ki: "Bazen görmek istemediğin bazı şeyleri görürsün, Dialogue: 0,1:04:35.03,1:04:37.44,Default,,0000,0000,0000,,ve aklında bunların üstünü örtersin." Dialogue: 0,1:04:37.44,1:04:42.83,Default,,0000,0000,0000,,Ve dedim ki, "Sekreterlerin babamla böyle ilişkiler içinde olduğunu, Dialogue: 0,1:04:42.83,1:04:44.37,Default,,0000,0000,0000,,ve çocukları olduğunu biliyorum. Dialogue: 0,1:04:44.37,1:04:47.92,Default,,0000,0000,0000,,Onun, bu çocukları kabul ettiğini gördüm ve bilincimde bir yerlerde, Dialogue: 0,1:04:47.92,1:04:51.34,Default,,0000,0000,0000,,onun böyle bir aileye sahip olduğunu biliyorum. Dialogue: 0,1:04:51.34,1:04:54.40,Default,,0000,0000,0000,,Ama bu durumla baş edecek kadar, kabullenmiş de değilim. Dialogue: 0,1:04:54.40,1:04:58.65,Default,,0000,0000,0000,,Hiç bir zaman, bununla baş edecek kadar, kabullenmedim." Dialogue: 0,1:04:58.65,1:05:06.84,Default,,0000,0000,0000,,Ulustaki bazı görevliler, Wallace Mohammad'i, babası hakkında dedikodular çıkarmakla ve ona karşı komplo kurmakla suçladılar. Dialogue: 0,1:05:06.84,1:05:13.70,Default,,0000,0000,0000,,Benim, Malcolm'a, babamın şahsi hayatına ait bilgi verdiğime ilişkin suçlamalar doğrudur. Dialogue: 0,1:05:13.70,1:05:19.57,Default,,0000,0000,0000,,Ancak ben bunu, Malcolm bana, bu duruma şahit olduğunu söyledikten sonra yaptım. Dialogue: 0,1:05:19.57,1:05:25.59,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: "Şimdi sizlere Allah'ın elçisi olan, sizin ve benim liderim ve öğretmenim, Dialogue: 0,1:05:25.59,1:05:30.28,Default,,0000,0000,0000,,Sayın, alçakgönüllü Elijah Mohammad'i sunmaktan Dialogue: 0,1:05:30.28,1:05:33.10,Default,,0000,0000,0000,,büyük zevk ve onu duyarım." Dialogue: 0,1:05:33.10,1:05:35.20,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm dini lideri olan Elijah Mohammad'e kendini teslim etmişti Dialogue: 0,1:05:35.20,1:05:43.29,Default,,0000,0000,0000,,ve bunun haricindeki herşeye gözleri kördü. Dialogue: 0,1:05:43.29,1:05:46.90,Default,,0000,0000,0000,,O, kendisinin uygulamaya çalıştığı ibadetleri, Dialogue: 0,1:05:46.90,1:05:52.31,Default,,0000,0000,0000,,liderinin de uyguladığını düşünüyordu. Dialogue: 0,1:05:52.31,1:05:54.97,Default,,0000,0000,0000,,Ancak bunun doğru olmadığını fark ettiğinde, Dialogue: 0,1:05:54.97,1:05:58.37,Default,,0000,0000,0000,,kendine güvenini tamamen kaybetmişti." Dialogue: 0,1:05:58.37,1:06:03.68,Default,,0000,0000,0000,,Bu iki adam, halkın önünde sarılmaya devam ediyorlardı. Dialogue: 0,1:06:03.68,1:06:07.54,Default,,0000,0000,0000,,Ancak baş başalarken, şüphe, güvenin yerine almıştı. Dialogue: 0,1:06:07.54,1:06:13.77,Default,,0000,0000,0000,,Onların ilişkisi, Elijah Mohammad'in sağlığının bozulmasıyla birlikte, iyice karışık bir hal almıştı. Dialogue: 0,1:06:13.77,1:06:17.56,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm'un popülerliği gittikçe artmaktaydı. Dialogue: 0,1:06:17.56,1:06:21.13,Default,,0000,0000,0000,,Birincisi, Bay Mohammad hastaydı, bronşiti vardı. Dialogue: 0,1:06:21.13,1:06:30.49,Default,,0000,0000,0000,,Bu yüzden Bay Mohammad mitinglere senede bir ya da iki kez katılabiliyordu. Dialogue: 0,1:06:30.49,1:06:36.72,Default,,0000,0000,0000,,O kadardı. Diğer tüm toplantılara, Malcolm katılıyordu. Dialogue: 0,1:06:36.72,1:06:40.64,Default,,0000,0000,0000,,Ulus'un tüm ülkede yayılmasını da Malcolm sağlamıştı. Dialogue: 0,1:06:40.64,1:06:41.72,Default,,0000,0000,0000,,Halk onu talep ediyordu. Dialogue: 0,1:06:41.72,1:06:46.59,Default,,0000,0000,0000,,Kimse Elijah Mohammad'in konuşmasını talep etmiyordu, herkes Malcolm'u istiyordu. Dialogue: 0,1:06:46.59,1:06:51.57,Default,,0000,0000,0000,,Doğal olarak, Malcolm, vatandaşlık hakları talepleriyle daha fazla haşır neşir oldu. Dialogue: 0,1:06:51.57,1:06:56.52,Default,,0000,0000,0000,,Ve onun öğretisi, Elijah Mohammad'i takip eden birinin öğretisinden daha çok, Dialogue: 0,1:06:56.52,1:07:05.20,Default,,0000,0000,0000,,vatandaşlık hakları için savaşan birinin öğretisi haline gelmişti. Dialogue: 0,1:07:05.20,1:07:24.52,Default,,0000,0000,0000,,1960'lar bize, İslam Ulusu'nun çizdiği beyaz adam imajının doğru olduğunu göstermişti. Dialogue: 0,1:07:24.52,1:07:29.48,Default,,0000,0000,0000,,Acımasız insan imajı; protestoculara karşı köpekleri salan, Dialogue: 0,1:07:29.48,1:07:31.97,Default,,0000,0000,0000,,yangın hortumları kullanan adam. Dialogue: 0,1:07:31.97,1:07:41.30,Default,,0000,0000,0000,,İşte, bütün bunlar İslam Ulusu'nun beyaz insanı suçlamasını kolaylaştırmış ve İslam Ulusu'nun ve Elijah Mohammad'in Dialogue: 0,1:07:41.30,1:07:48.33,Default,,0000,0000,0000,,temsilcisi olan Malcolm X'in Dialogue: 0,1:07:48.33,1:07:54.49,Default,,0000,0000,0000,,basının ve televizyon kanallarının dikkatini çekmesini kolaylaştırmış ve Dialogue: 0,1:07:54.49,1:08:03.62,Default,,0000,0000,0000,,o bu yollarla, doğru olduğunu düşündüğü, ırkların ayrı yaşaması alternatifini seslendirebilmişti. Dialogue: 0,1:08:03.62,1:08:10.85,Default,,0000,0000,0000,,Müslümanlar olarak, biz ayrılığın en iyi ve en mantıklı yol olduğuna inanıyoruz; Dialogue: 0,1:08:10.85,1:08:12.79,Default,,0000,0000,0000,,birleşmenin değil. Dialogue: 0,1:08:12.79,1:08:19.57,Default,,0000,0000,0000,,Ancak biz kendi insanlarımızın beyaz yobazlar, beyaz ırkçılar tarafından saldırıya uğradığını gördüğümüzde, Dialogue: 0,1:08:19.57,1:08:24.14,Default,,0000,0000,0000,,biz onların, kendilerini dövdürdükleri ve saldırıya uğramalarına göz yumdukları için, Dialogue: 0,1:08:24.14,1:08:27.66,Default,,0000,0000,0000,,kendilerini korumak için hiçbir şey yapmadıkları için, Dialogue: 0,1:08:27.66,1:08:31.76,Default,,0000,0000,0000,,enayice davrandıklarını düşünüyoruz. Dialogue: 0,1:08:31.76,1:08:36.09,Default,,0000,0000,0000,,Eğer bir köpek, siyahi bir adamı ısırıyorsa, siyahi adam köpeği öldürmelidir. Dialogue: 0,1:08:36.09,1:08:40.80,Default,,0000,0000,0000,,Bu köpek polis köpeği de olsa, av köpeği de olsa, ne tür köpek olursa olsun... Dialogue: 0,1:08:40.80,1:08:45.48,Default,,0000,0000,0000,,Eğer bir köpek, siyahi adam yalnızca hükümet tarafından onun olduğu söylenen bir şeyden Dialogue: 0,1:08:45.48,1:08:50.76,Default,,0000,0000,0000,,yararlanmak isterken, gözlerini ona dikip durursa, Dialogue: 0,1:08:50.76,1:08:52.75,Default,,0000,0000,0000,,o siyahi adam o köpeği ya da Dialogue: 0,1:08:52.75,1:08:57.72,Default,,0000,0000,0000,,o köpeği onun üzerine saldırtan iki bacaklı diğer köpeği öldürmelidir. Dialogue: 0,1:08:57.72,1:09:02.03,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm konuştuğunda, ya da Müslüman din adamları konuştuklarında, Dialogue: 0,1:09:02.03,1:09:06.57,Default,,0000,0000,0000,,onlar, onları dinleyen tüm Zenci insanların hislerini dile getiriyorlar; Dialogue: 0,1:09:06.57,1:09:11.06,Default,,0000,0000,0000,,İnsanların hissettiği ve bu ülkede bunca senedir inkar edilen Dialogue: 0,1:09:11.06,1:09:15.22,Default,,0000,0000,0000,,tüm acıları dile getiriyorlar. Dialogue: 0,1:09:15.22,1:09:18.30,Default,,0000,0000,0000,,İşte, Malcolm'un dinleyicileri üzerinde böyle bir hükme sahip olmasının sebebi budur. Dialogue: 0,1:09:18.30,1:09:21.40,Default,,0000,0000,0000,,O, onların gerçekliğini doğruluyor. Dialogue: 0,1:09:21.40,1:09:25.49,Default,,0000,0000,0000,,Ben, bir inşaat alanındaki gösterilere katıldığımda, Dialogue: 0,1:09:25.49,1:09:33.06,Default,,0000,0000,0000,,sanırım 14 yaşındaydım. Dialogue: 0,1:09:33.06,1:09:39.59,Default,,0000,0000,0000,,Oradaki topluluk, iş gücünün birleştirilmesini talep ediyordu. Dialogue: 0,1:09:39.59,1:09:45.40,Default,,0000,0000,0000,,Sonra, Malcolm'un protestoyu seyretmeye geldiğini fark ettik. Dialogue: 0,1:09:45.40,1:09:50.00,Default,,0000,0000,0000,,Benim vardiyam bittiğinde, caddenin karşısına geçip, Malcolm'la konuşmaya gittim. Dialogue: 0,1:09:50.00,1:09:53.74,Default,,0000,0000,0000,,O sabah, onunla ateşli bir tartışmaya girdik Dialogue: 0,1:09:53.74,1:09:59.05,Default,,0000,0000,0000,,ve bana, çimento kamyonunun önündeki asfaltta Dialogue: 0,1:09:59.05,1:10:03.37,Default,,0000,0000,0000,,yatıyor olmamın, neden doğru olmadığını açıklamaya çalıştı. Dialogue: 0,1:10:03.37,1:10:09.55,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm bana demişti ki, eğer bu insanlar siyahi insanları linç ettilerse, Dialogue: 0,1:10:09.55,1:10:15.46,Default,,0000,0000,0000,,çocukları öldürdülerse, onları köle olarak kullandılarsa, neden, birini daha Dialogue: 0,1:10:15.46,1:10:18.03,Default,,0000,0000,0000,,kamyonla ezmesinler ki? Ve dedi ki, Dialogue: 0,1:10:18.03,1:10:20.85,Default,,0000,0000,0000,," Tabii ki, bunun bir kaza olduğunu söyleyeceklerdir. Dialogue: 0,1:10:20.85,1:10:26.66,Default,,0000,0000,0000,,'Hay, aksi. Ayağım kaymış' diyeceklerdir. Ama işte, sen yine de ölmüş olursun." Dialogue: 0,1:10:26.66,1:10:32.03,Default,,0000,0000,0000,,O gittiğinde ben yine yolun karşısına geçtim. Dialogue: 0,1:10:32.03,1:10:34.45,Default,,0000,0000,0000,,Gidip, protestocuların oluşturduğu hatta katıldım Dialogue: 0,1:10:34.45,1:10:39.76,Default,,0000,0000,0000,,ama tekrar kamyonun önüne yatmadım. Dialogue: 0,1:10:39.76,1:10:44.61,Default,,0000,0000,0000,,Bir gün Shabazz Frosti Kreem'in karşısında oturmuş, Dialogue: 0,1:10:44.61,1:10:47.96,Default,,0000,0000,0000,,Amerika'daki ırk ilişkilerinden bahsediyorduk. Dialogue: 0,1:10:47.96,1:10:51.99,Default,,0000,0000,0000,,Ve Malcolm bana dönüp, sordu : "Pek, senin çözümün nedir?" Dialogue: 0,1:10:51.99,1:10:54.28,Default,,0000,0000,0000,,Aslında o benim fikrimi sormuyordu, Dialogue: 0,1:10:54.28,1:10:59.35,Default,,0000,0000,0000,,yalnızca beni alt etmek istiyordu, sanırım. Dialogue: 0,1:10:59.35,1:11:03.88,Default,,0000,0000,0000,,O zaman, ben Dr. King'in fikirlerinin etkisi altındaydım. Dialogue: 0,1:11:03.88,1:11:07.70,Default,,0000,0000,0000,,Onun, renkli olmanın, kimse için bir engel oluşturmadığı, renk körü topluluğunu Dialogue: 0,1:11:07.70,1:11:11.78,Default,,0000,0000,0000,,destekliyordum. Rengin kaybolmadığı ama Dialogue: 0,1:11:11.78,1:11:16.14,Default,,0000,0000,0000,,kimse için bir engel de oluşturmadığı toplum anlayışını. Dialogue: 0,1:11:16.14,1:11:19.59,Default,,0000,0000,0000,,İşte o zaman Malcolm bana bir baktı ve dedi ki: Dialogue: 0,1:11:19.59,1:11:23.19,Default,,0000,0000,0000,,"Sen hayal kuruyorsun. Benim hayalciler için vaktim yok." Dialogue: 0,1:11:23.19,1:11:28.29,Default,,0000,0000,0000,,KENNETH CLARKE: Dr. King'in amacı, Zenciler için tam eşitlik Dialogue: 0,1:11:28.29,1:11:29.26,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: Hayır! Dialogue: 0,1:11:29.26,1:11:31.48,Default,,0000,0000,0000,,KENNETH CLARK: ve tam vatandaşlık hakları verilmesi. Dialogue: 0,1:11:31.48,1:11:34.51,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: Dr. Martin Luther King'in amacı, Zencilerin, onların ayrı, beyazların ayrı oturma yerleri olan bir restoranda Dialogue: 0,1:11:34.51,1:11:39.74,Default,,0000,0000,0000,,400 sene boyunca, onları ezmiş beyaz adamla yan yana oturuyor olmasıdır. Dialogue: 0,1:11:39.74,1:11:42.66,Default,,0000,0000,0000,,Dr. Martin Luther King'in amacı, onları 400 sene boyunca Dialogue: 0,1:11:42.66,1:11:46.52,Default,,0000,0000,0000,,ezmiş olan insanların affedilmesidir. Dialogue: 0,1:11:46.52,1:11:50.100,Default,,0000,0000,0000,,Bunu da, onları uyutarak ve beyazların onlara yaptıklarını unutturarak yapmak istemektedir. Dialogue: 0,1:11:50.100,1:11:56.01,Default,,0000,0000,0000,,Ama, Amerika'daki siyahi insanların büyük kısmı, Martin Luther King'i desteklememektedir. Dialogue: 0,1:11:56.01,1:11:58.80,Default,,0000,0000,0000,,Siz de makalelerinizden birinde bunun psikolojik olarak güvensiz olacağını Dialogue: 0,1:11:58.80,1:12:01.12,Default,,0000,0000,0000,,ya da benzeri bir şey söylemiştiniz. Şimdi tam olarak ne dediğinizi hatırlamıyorum. Dialogue: 0,1:12:01.12,1:12:03.62,Default,,0000,0000,0000,,Ama siz de, Martin Luther King'in yaptıklarını onaylamıyordunuz. Dialogue: 0,1:12:03.62,1:12:09.03,Default,,0000,0000,0000,,KENNETH CLARKE: Ben tam bütünleşmeye ve Amerikan vatandaşlarına tam eşitlik sağlayan haklar verilmesine karşı değilim. Dialogue: 0,1:12:09.03,1:12:11.45,Default,,0000,0000,0000,,Siz bu amaçlara karşı mısınız? Dialogue: 0,1:12:11.45,1:12:13.74,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: Eğer siz onun doğru yolda yürüdüğünden emin değilseniz, Dialogue: 0,1:12:13.74,1:12:16.41,Default,,0000,0000,0000,,onun doğru yere varacağından da emin değilsiniz demektir." Dialogue: 0,1:12:16.41,1:12:22.06,Default,,0000,0000,0000,,Biz, Malcolm'la çok yakınlaşmanın tehlikeli olacağının farkındaydık ya da böyle hissediyorduk. Dialogue: 0,1:12:22.06,1:12:25.89,Default,,0000,0000,0000,,Özellikle beyazlar hakkında, çok ağır şeyler söylüyordu Dialogue: 0,1:12:25.89,1:12:30.94,Default,,0000,0000,0000,,ve beyaz dünyayla barış içinde yaşamak isteyen bizler- Dialogue: 0,1:12:30.94,1:12:37.17,Default,,0000,0000,0000,,ki bir kısmımızın işleri beyaz topluluğun içindeydi- Malcolm'la çok fazla yakınlaşmak istemiyorduk. Dialogue: 0,1:12:37.17,1:12:42.55,Default,,0000,0000,0000,,KENNETH CLARKE: Ayrıca, bu hareketin nefret öğretisi yaydığı söyleniyor. Dialogue: 0,1:12:42.55,1:12:46.58,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: Hayır, bu ülkedeki siyahi insanlar, beyaz adamın elinde, Dialogue: 0,1:12:46.58,1:12:49.80,Default,,0000,0000,0000,,400 sene boyunca şiddet kurbanı olarak yaşadılar. Dialogue: 0,1:12:49.80,1:12:52.62,Default,,0000,0000,0000,,Ve bizler, bilgisiz Zenci hocaları takip ederek, Dialogue: 0,1:12:52.62,1:12:57.95,Default,,0000,0000,0000,,bizi ezen zalime, diğer yanağımızı da dönmenin, Tanrısal bir davranış olduğunu düşündük. Dialogue: 0,1:12:57.95,1:13:01.25,Default,,0000,0000,0000,,Ve bugün, Sayın Elijah Mohammad, bu ülkedeki siyahi insanlara göstermektedir ki, Dialogue: 0,1:13:01.25,1:13:05.45,Default,,0000,0000,0000,,bu dünyada nasıl beyaz adamlar ve diğer herkes Tanrı vergisi haklara sahipse, Dialogue: 0,1:13:05.45,1:13:10.85,Default,,0000,0000,0000,,doğal haklara, vatandaşlık haklarına ve kendini savunmaya geldiğinde, her türlü hakka sahipse, Dialogue: 0,1:13:10.85,1:13:17.82,Default,,0000,0000,0000,,işte siyahi insanların da, bizlerin de, kendini savunma hakkı olması gerekmektedir. Dialogue: 0,1:13:17.82,1:13:31.66,Default,,0000,0000,0000,,1963 Ağustos'unda, 250.000 Amerikalı, Vaşington'daki yürüyüş için toplanmıştı. Dialogue: 0,1:13:31.67,1:13:38.35,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm bize gelip, Vaşington'daki yürüyüşten bahsetti. Dialogue: 0,1:13:38.35,1:13:43.64,Default,,0000,0000,0000,,Size Malcolm hakkında şunu söyleyebilirim ki, ne zaman bir şey anlatsa, bunu çok iyi destekleyebilirdi. Dialogue: 0,1:13:43.64,1:13:46.36,Default,,0000,0000,0000,,Elinde bir makale vardı ve dedi ki: Dialogue: 0,1:13:46.36,1:13:49.10,Default,,0000,0000,0000,," Size anlatacağım. Ben neden bahsettiğimi iyi biliyorum." Dialogue: 0,1:13:49.10,1:13:52.38,Default,,0000,0000,0000,,Sonra da dedi ki, "Vatandaşlık haklarının faturasını kim ödüyor? Dialogue: 0,1:13:52.38,1:13:55.75,Default,,0000,0000,0000,,Melekler beyazdır." Dialogue: 0,1:13:55.75,1:13:59.82,Default,,0000,0000,0000,,Sonra da devam etti: " Siz kendi mücadelenizi, kendiniz vermelisiniz. Dialogue: 0,1:13:59.82,1:14:02.47,Default,,0000,0000,0000,,Ve bu mücadele sokaklarda başladı. Dialogue: 0,1:14:02.47,1:14:08.04,Default,,0000,0000,0000,,Ama siz bu mücadeleyi beyazlarla birleşerek verirseniz, mücadeleniz soğur." Dialogue: 0,1:14:08.04,1:14:11.85,Default,,0000,0000,0000,,Sonra, bu savını, içine süt koyduktan sonra soğuyan Dialogue: 0,1:14:11.85,1:14:14.90,Default,,0000,0000,0000,,bir bardak kahveye benzetmesiyle destekledi. Dialogue: 0,1:14:14.90,1:14:18.48,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm'un yaptığı bu benzetmeler bazen komik olurdu Dialogue: 0,1:14:18.48,1:14:23.68,Default,,0000,0000,0000,,ama mesaj yerine ulaşırdı. Dialogue: 0,1:14:37.68,1:14:38.56,Default,,0000,0000,0000,,GLORIA RICHARDSON, Güney Vatandaşlık Hakları Lideri Dialogue: 0,1:14:38.56,1:14:44.46,Default,,0000,0000,0000,,Bizim organize ettiğimiz kişilerin çoğu Malcolm X'i duymuşlardı; Dialogue: 0,1:14:44.46,1:14:48.06,Default,,0000,0000,0000,,ona saygı duyuyorlardı ve onun konuşmalarını dinliyorlardı. Dialogue: 0,1:14:48.21,1:14:51.77,Default,,0000,0000,0000,,Yani o medyada yer aldığı her zaman, Dialogue: 0,1:14:51.88,1:14:55.56,Default,,0000,0000,0000,,konuşmasını dinleyebilmeye çalışıyorlardı. Ve insanlar problemlerini Dialogue: 0,1:14:55.66,1:15:04.33,Default,,0000,0000,0000,,anlayan biri olduğu için, bu problemlere karşı savaş verilmesini söyleyen biri olduğu için, kendilerini anlaşılmış hissediyorlardı Dialogue: 0,1:15:06.99,1:15:08.34,Default,,0000,0000,0000,,Ancak, sanırım bunun her zaman barışçıl şekilde olmayacağını da biliyorlardı. Dialogue: 0,1:15:08.42,1:15:10.52,Default,,0000,0000,0000,,Vaşington'daki yürüyüşten on dokuz gün sonra, Dialogue: 0,1:15:10.59,1:15:13.05,Default,,0000,0000,0000,,Birmignham, Alabama'daki 16. Cadde'deki Baptist Kilisesi'nin Dialogue: 0,1:15:13.11,1:15:15.06,Default,,0000,0000,0000,,Pazar okulunda bir bomba patlatıldı. Dialogue: 0,1:15:18.29,1:15:22.76,Default,,0000,0000,0000,,Yirmi kişi yaralanmıştı. Dört küçük kız ölmüştü. Dialogue: 0,1:15:29.08,1:15:33.22,Default,,0000,0000,0000,,Şimdi, bir kilisenin bombalanmasından ve dört küçük kızın öldürülmesinden bahsediyorsunuz.. Dialogue: 0,1:15:33.22,1:15:40.78,Default,,0000,0000,0000,,Benim hatırladığım kadarıyla, ortaya çıkan kızgınlık ve bu konuda Dialogue: 0,1:15:40.78,1:15:43.60,Default,,0000,0000,0000,,hiçbir şey yapmama hissi, çok ağırdı. Dialogue: 0,1:15:43.60,1:15:46.48,Default,,0000,0000,0000,,Çoğumuzun huzuru kaçmıştı, Dialogue: 0,1:15:46.48,1:15:49.67,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm'un da huzuru epey kaçmıştı, Dialogue: 0,1:15:49.67,1:15:50.94,Default,,0000,0000,0000,,bundan hiç bahsetmemişti ama Dialogue: 0,1:15:50.94,1:15:56.57,Default,,0000,0000,0000,,bizlerin, vatandaşlık hakları hareketi sırasında, Dialogue: 0,1:15:56.57,1:16:03.19,Default,,0000,0000,0000,,halkımız beyaz insanlar ve polis tarafından katledilirken Dialogue: 0,1:16:03.19,1:16:07.70,Default,,0000,0000,0000,,hiçbir şey yapmıyor olmamız, moral bozucuydu. Dialogue: 0,1:16:07.70,1:16:16.08,Default,,0000,0000,0000,,Harekete geçmemiz gerektiğini hissediyorduk. Dialogue: 0,1:16:29.45,1:16:33.19,Default,,0000,0000,0000,,MALCOLM X: Lincoln adında bir beyaz adam, sözde sivil savaşta Dialogue: 0,1:16:33.19,1:16:36.01,Default,,0000,0000,0000,,savaşarak ırk sorununu çözdü ama sorun hala duruyor. Dialogue: 0,1:16:36.01,1:16:38.06,Default,,0000,0000,0000,,Sonra, Kennedy diye başka bir beyaz adam geldi, Dialogue: 0,1:16:38.06,1:16:40.99,Default,,0000,0000,0000,,başkan adayı oldu ve Zencilere, eğer ona oy verirlerse, onlar için neler yapacağını söyledi. Dialogue: 0,1:16:40.99,1:16:43.46,Default,,0000,0000,0000,,Ve onlar da ona oy verdiler, yüzde 80 ona oy verdiler Dialogue: 0,1:16:43.46,1:16:46.67,Default,,0000,0000,0000,,ve işte üç senedir o da görevde ama sorun hala duruyor. Dialogue: 0,1:16:46.67,1:16:49.69,Default,,0000,0000,0000,,Polis köpekleri Birmingham, Alabama'da Dialogue: 0,1:16:49.69,1:16:51.28,Default,,0000,0000,0000,,siyahi kadınları, çocukları bebekleri ısırırken Dialogue: 0,1:16:51.28,1:16:56.95,Default,,0000,0000,0000,,Kennedy, herhangi bir federal kanunun çiğnenmemiş olmasından ötürü, bir şey yapamayacağını söylemişti. Dialogue: 0,1:16:56.95,1:17:00.26,Default,,0000,0000,0000,,Sonra Zencilerin sabrı taşıp, kendilerini savunmaya kalkınca, Dialogue: 0,1:17:00.26,1:17:02.57,Default,,0000,0000,0000,,Birminghamlı beyazların canına okuyunca, Dialogue: 0,1:17:02.57,1:17:04.13,Default,,0000,0000,0000,,Kennedy o zaman askerleri oraya gönderdi. Dialogue: 0,1:17:04.13,1:17:05.71,Default,,0000,0000,0000,,Ve o askerleri oraya gönderdiğinde, Dialogue: 0,1:17:05.71,1:17:08.79,Default,,0000,0000,0000,,beyazlar patlak verdiğinde mevcut olan kanunların aynısı, Dialogue: 0,1:17:08.79,1:17:12.36,Default,,0000,0000,0000,,siyahiler patlak verdiğinde de aynıydı. Dialogue: 0,1:17:12.36,1:17:16.20,Default,,0000,0000,0000,,İşte bu yüzden biz, beyaz adamın bizim problemimizi Dialogue: 0,1:17:16.20,1:17:22.31,Default,,0000,0000,0000,,çözebileceğine dair şüphe duyarken, geçerli sebeplere sahibiz. Dialogue: 0,1:17:22.31,1:17:27.56,Default,,0000,0000,0000,,Ve beyaz adamın dürüstlüğüne, içtenliğine dair şüphe duyuyorsak, Dialogue: 0,1:17:27.56,1:17:30.66,Default,,0000,0000,0000,,sizin de kabul etmeniz gerekir ki, bu sorun uzun Dialogue: 0,1:17:30.66,1:17:33.07,Default,,0000,0000,0000,,süredir burada ve beyazlar son 100 yıldır Dialogue: 0,1:17:33.07,1:17:35.88,Default,,0000,0000,0000,,aynı şeyi tekrarlayıp duruyorlar Dialogue: 0,1:17:35.88,1:17:40.05,Default,,0000,0000,0000,,ve sorun bugün çözüme, bundan 100 yıl önce olduğundan daha yakın değil. Dialogue: 0,1:17:40.05,1:17:42.32,Default,,0000,0000,0000,,Evet, o değişmişti. Dialogue: 0,1:17:42.32,1:17:50.72,Default,,0000,0000,0000,,Dini konularda konuşan birinden, milliyetçi birine dönüşmüştü ve ben ona, Dialogue: 0,1:17:50.72,1:17:55.60,Default,,0000,0000,0000,,(yani Malcolm'a) dedim ki, onu, o konuşma yaptığı ilk yıllarda da dinliyordum Dialogue: 0,1:17:55.60,1:18:01.87,Default,,0000,0000,0000,,ve şimdi de dinliyordum ve bir değişim gözlemliyordum. Dialogue: 0,1:18:01.87,1:18:04.45,Default,,0000,0000,0000,,O da "Nasıl bir değişiklikten bahsediyorsun?" dedi. Dialogue: 0,1:18:04.45,1:18:09.34,Default,,0000,0000,0000,,Ben de ona, " Sen ilk başlarda konuştuğunda, Dialogue: 0,1:18:09.34,1:18:14.77,Default,,0000,0000,0000,,söylediklerinin gerçekliği, tüylerimi ürpertirdi. Dialogue: 0,1:18:14.77,1:18:17.76,Default,,0000,0000,0000,,Şimdi, böyle hissetmiyorum." Dialogue: 0,1:18:17.76,1:18:20.33,Default,,0000,0000,0000,,O da, bana şöyle yanıt verdi. " Belki de, Dialogue: 0,1:18:20.33,1:18:23.88,Default,,0000,0000,0000,,artık sen dini hislerini veya ruhunu kaybetmişsindir." Dialogue: 0,1:18:23.88,1:18:30.04,Default,,0000,0000,0000,,Ben de ona, "Belki öyledir, ama, sana yine de nasıl hissettiğimi söylemek istedim" dedim. Dialogue: 0,1:18:30.04,1:18:36.62,Default,,0000,0000,0000,,Bir süre sonra, Elijah Mohammad'in ailesi Dialogue: 0,1:18:36.62,1:18:38.76,Default,,0000,0000,0000,,tarafından bazı eleştiriler gelmeye başladı. Dialogue: 0,1:18:38.76,1:18:41.96,Default,,0000,0000,0000,,Zaman zaman, Malcolm'un toplumda bu kadar Dialogue: 0,1:18:41.96,1:18:48.40,Default,,0000,0000,0000,,popüler olmasından rahatsızlık duyduklarını belirten şeyler söylemeye başladılar. Dialogue: 0,1:18:48.40,1:18:53.49,Default,,0000,0000,0000,,Çünkü artık herkes onu, baş sözcü olarak görmeye başlamıştı. Dialogue: 0,1:18:53.49,1:18:57.67,Default,,0000,0000,0000,,Baş sözcü olması sorun değildi ama çok tanınmaya başlamıştı Dialogue: 0,1:18:57.67,1:19:02.35,Default,,0000,0000,0000,,medya sürekli ona yoğunlaşıyordu. Dialogue: 0,1:19:02.35,1:19:06.52,Default,,0000,0000,0000,,Herkes, "Malcolm, Malcolm, Malcolm X, Malcolm X" diyordu, Dialogue: 0,1:19:06.52,1:19:12.29,Default,,0000,0000,0000,,ve Elijah Mohammad'in ismiyse gittikçe daha az anılır olmuştu. Dialogue: 0,1:19:12.29,1:19:18.48,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm, İslam Ulusu içindeki kıskançlıklarla başa çıkabileceğine inanıyordu, Dialogue: 0,1:19:18.48,1:19:28.71,Default,,0000,0000,0000,,ancak onun, Elçi ile arasındaki gerginlik, Kasım 1963'te artık kendini gösterecekti. Dialogue: 0,1:19:28.71,1:19:31.62,Default,,0000,0000,0000,,Biz restoranda oturmuş, kahve içiyorduk. Dialogue: 0,1:19:31.62,1:19:35.89,Default,,0000,0000,0000,,Bir toplantıdaydık ve caminin kaptanı, Joseph'e Dialogue: 0,1:19:35.89,1:19:39.09,Default,,0000,0000,0000,,karısından bir telefon geldi. Dialogue: 0,1:19:39.09,1:19:47.71,Default,,0000,0000,0000,,Joseph, telefon kulübüsine gidip, eşiyle konuştu ve geri geldiğinde, şok olmuştu. Dialogue: 0,1:19:47.71,1:19:56.34,Default,,0000,0000,0000,,Karısının ona, Kennedy'nin öldürüldüğünü söylediğini, söyledi. Dialogue: 0,1:19:56.34,1:20:01.24,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm birini gönderip bir radyo getirtti ve radyoyu fişe taktık ve Dialogue: 0,1:20:01.24,1:20:07.57,Default,,0000,0000,0000,,dinlemeye başladık. Radyo spikeri dedi ki: Dialogue: 0,1:20:07.57,1:20:13.85,Default,,0000,0000,0000,," Tekrarlıyoruz. Başkan, Dallas, Teksas'ta vurulmuştur. Dialogue: 0,1:20:13.85,1:20:18.12,Default,,0000,0000,0000,,Şu anda durumunun ciddiyetini bilmiyoruz." Dialogue: 0,1:20:18.12,1:20:24.90,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm, hemen dedi ki "İşte o şeytan öldü." Dialogue: 0,1:20:24.90,1:20:31.04,Default,,0000,0000,0000,,John F. Kennedy, süikasta uğramıştı. Dialogue: 0,1:20:31.04,1:20:34.80,Default,,0000,0000,0000,,Bay Mohammad, oğlunun Malcolm'u aramasını istedi. Dialogue: 0,1:20:34.80,1:20:40.72,Default,,0000,0000,0000,,Dedi ki, " Kardeşim, Dini lider Malcolm. Babam size şunu söylememi istedi- Dialogue: 0,1:20:40.72,1:20:43.85,Default,,0000,0000,0000,,ve biz aynı şeyi ülkenin her yerindeki temsilcilerimize söylüyoruz- Dialogue: 0,1:20:43.85,1:20:50.41,Default,,0000,0000,0000,,John F. Kennedy suikasta uğramıştır ve bizim kesinlikle Dialogue: 0,1:20:50.41,1:20:52.97,Default,,0000,0000,0000,,hakaret için bir yorum yapmamamız gerekmektedir. Dialogue: 0,1:20:52.97,1:21:00.17,Default,,0000,0000,0000,,Çünkü bu adam ABD başkanıdır ve insanlar onu seviyorlar." Dialogue: 0,1:21:00.17,1:21:05.38,Default,,0000,0000,0000,,Müslümanlar, New York Şehri'nde, Manhattan Center'da bir miting düzenlemişlerdi. Dialogue: 0,1:21:05.38,1:21:11.44,Default,,0000,0000,0000,,Miting günü, Elçi Malcolm'u arayarak, olayları ruhani yönünü ön plana çıkarması ve Dialogue: 0,1:21:11.44,1:21:15.100,Default,,0000,0000,0000,,Başkan'ın ölümünden bahsetmemesi gerektiğini hatırlattı. Dialogue: 0,1:21:15.100,1:21:18.93,Default,,0000,0000,0000,,Ancak Malcolm'un söyleyebileceklerinden ötürü endişeliydi. Dialogue: 0,1:21:18.93,1:21:22.81,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm önceden hazırladığı bir konuşma metni üzerinden konuştu. Dialogue: 0,1:21:22.81,1:21:26.20,Default,,0000,0000,0000,,Kennedy'den açıkça bahsetmedi. Dialogue: 0,1:21:26.20,1:21:33.02,Default,,0000,0000,0000,,Ama sonra, sanki belasını ararcasına, Dialogue: 0,1:21:33.02,1:21:37.13,Default,,0000,0000,0000,,insanlara soru sorma hakkı verdi. Dialogue: 0,1:21:37.13,1:21:42.91,Default,,0000,0000,0000,,Normalde konuşmasını yapardı ve soru cevap kısmı olmazdı. Ama o gün, soru sorulmasını istedi. Dialogue: 0,1:21:42.91,1:21:54.16,Default,,0000,0000,0000,,Sonra, dünyadaki diğer liderleri sıralamaya başladı Dialogue: 0,1:21:54.16,1:22:01.42,Default,,0000,0000,0000,,ve bu liderlerin Amerikan hükümeti veya müttefikleri tarafından nasıl eziyete uğradığını anlatmaya başladı Dialogue: 0,1:22:01.42,1:22:06.88,Default,,0000,0000,0000,,ve işte bahsettiği insanların hayat hikayesi, Kennedy'nin başına gelenlerle kıyaslanmaya başlamıştı. Dialogue: 0,1:22:06.88,1:22:16.04,Default,,0000,0000,0000,,Demişti ki "Patrice Lumumba ölmüştü ve eşi dul kalmıştı. Dialogue: 0,1:22:16.04,1:22:20.86,Default,,0000,0000,0000,,Onun halkı, liderlerini kaybetmişti. Dialogue: 0,1:22:20.86,1:22:25.83,Default,,0000,0000,0000,,Ve Amerikan hükümeti işte burada bir rol oynamıştı." Dialogue: 0,1:22:27.03,1:22:27.40,Default,,0000,0000,0000,,İşte bu tür, Amerikan hükümetinin bulaştığı işleri Dialogue: 0,1:22:27.40,1:22:33.90,Default,,0000,0000,0000,,sıralamaya başlamıştı. Yani onun anlatmaya çalıştığı şey, Dialogue: 0,1:22:34.26,1:22:47.53,Default,,0000,0000,0000,,dünyanın geri kalanında bu tür şeyler yaparsanız, öyle bir durum, öyle bir ortam yaratırsınız ki, Dialogue: 0,1:22:47.53,1:22:52.40,Default,,0000,0000,0000,,işte o zaman, ettiğinizi bulursunuz. Dialogue: 0,1:22:52.65,1:22:59.54,Default,,0000,0000,0000,,O, böyle cevap verdiğinde çok şaşırmıştım. Dialogue: 0,1:22:59.92,1:23:01.37,Default,,0000,0000,0000,,Ve işte cevap verdi. Dedi ki, Dialogue: 0,1:23:01.37,1:23:04.42,Default,,0000,0000,0000,," Biliyorum ki, bunu söyleyerek başımı belaya sokacağım, Dialogue: 0,1:23:04.42,1:23:09.66,Default,,0000,0000,0000,,ama benim anladığım kadarıyla, bu durum 'insan ettiğini bulur', dediğimiz duruma iyi bir örmektir." Dialogue: 0,1:23:09.66,1:23:14.32,Default,,0000,0000,0000,,John Ali, Ulusal Sekreter oradaydı ve işte Dialogue: 0,1:23:14.32,1:23:18.10,Default,,0000,0000,0000,,Bay Mohammad olanlardan bu sayede bu kadar çabuk haberdar oldu. Dialogue: 0,1:23:18.10,1:23:19.60,Default,,0000,0000,0000,,JOHN ALİ; İslam Ulusu, Ulusal Sekreter Dialogue: 0,1:23:19.60,1:23:22.94,Default,,0000,0000,0000,,Bu mesaj, Amerika'daki Müslüman'ların lideri olan,Elijah Mohammed'den bir mesajdır: Dialogue: 0,1:23:22.94,1:23:28.49,Default,,0000,0000,0000,,Dini lider Malcolm Shabazz, 1 Aralık Pazar günü, New York'taki Manhattan Center'daki mitingtedi konuşmasında, Dialogue: 0,1:23:28.49,1:23:32.56,Default,,0000,0000,0000,,Başkan John F. Kennedy'nin ölümüne dair yorumlarda bulunduğunda, Dialogue: 0,1:23:32.56,1:23:34.02,Default,,0000,0000,0000,,Müslümanlar adına konuşmamıştır. Dialogue: 0,1:23:34.02,1:23:37.99,Default,,0000,0000,0000,,Bu yorumlar kendine aittir ve Müslümanlar'ın tümüne ait değildir. Dialogue: 0,1:23:37.99,1:23:45.06,Default,,0000,0000,0000,,Ayrıca Lider Malcolm'ın halka hitap etmesi bir süreliğine yasaklanmıştır. Dialogue: 0,1:23:45.06,1:23:49.69,Default,,0000,0000,0000,,İslam Ulusu, öldürülen başkan için yas tuttuğunu resmen açıklarken, Dialogue: 0,1:23:49.69,1:23:55.84,Default,,0000,0000,0000,,bir yandan da ulusun liderliği, Malcolm X'e 90 gün boyunca konuşma yasağı verildiğini duyurmuştu. Dialogue: 0,1:23:55.84,1:24:01.16,Default,,0000,0000,0000,,Kendisi hiçbir konuşma yapmayacak ve basınla irtibata geçmeyecekti. Dialogue: 0,1:24:01.16,1:24:04.59,Default,,0000,0000,0000,,Biz o zaman bir sürü Kennedy haberi yayınlıyorduk ve o zaman Dialogue: 0,1:24:04.59,1:24:08.02,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm'un konuşma yasağı üzerine de ufak bir haber yapılacaktı. Dialogue: 0,1:24:08.02,1:24:09.99,Default,,0000,0000,0000,,Ben telefonu açarım, Dialogue: 0,1:24:09.99,1:24:12.64,Default,,0000,0000,0000,,o bana bir cümle söyler ve görüşmemiz sonlanır, sanıyordum. Dialogue: 0,1:24:12.64,1:24:16.32,Default,,0000,0000,0000,,Ama bu sefer, o beni telefonda tahmin ettiğimden daha uzun süre tuttu. Dialogue: 0,1:24:16.32,1:24:21.52,Default,,0000,0000,0000,,Ve sesi üzgün geliyordu, endişeli geliyordu. Dialogue: 0,1:24:21.52,1:24:24.58,Default,,0000,0000,0000,,İşte ilk defa, çok çok güçlü olduğunu düşünmeye alışkın olduğum Dialogue: 0,1:24:24.58,1:24:31.22,Default,,0000,0000,0000,,bu adamda bir zayıflık görmüştüm. Dialogue: 0,1:24:31.22,1:24:36.41,Default,,0000,0000,0000,,Gazeteler, İslam Ulusu içinde güç savaşı olduğunu tahmin ediyorlardı. Dialogue: 0,1:24:36.41,1:24:39.77,Default,,0000,0000,0000,,Sonradan öğrenildi ki, Malcolm ve Elijah Mohammad arasını Dialogue: 0,1:24:39.77,1:24:44.100,Default,,0000,0000,0000,,iyice açmak için, bu hikayeleri gazetelere, FBI veriyordu. Dialogue: 0,1:24:44.100,1:24:51.23,Default,,0000,0000,0000,,Yalnız ve yorgun Malcolm, Cassius Clay'in, Sonny Liston'a karşı Dialogue: 0,1:24:51.23,1:24:58.49,Default,,0000,0000,0000,,dövüşeceği şampiyonluk maçının gerçekleştirileceği, Miami'ye aldığı daveti, kabul etti. Dialogue: 0,1:25:06.01,1:25:08.49,Default,,0000,0000,0000,,Her ne kadar ulusun bir üyesi değilse de, Clay Dialogue: 0,1:25:08.49,1:25:12.44,Default,,0000,0000,0000,,son iki senedir Müslüman tapınakları ziyaret ediyordu. Dialogue: 0,1:25:12.44,1:25:18.27,Default,,0000,0000,0000,,Ve Malcolm'dan da, onu Liston'a karşı dövüşeceği maçından önce, onu zihinsel olarak hazırlamasını istemişti. Dialogue: 0,1:25:18.27,1:25:19.74,Default,,0000,0000,0000,,ATTALLA SHABAZZ, Kızı Dialogue: 0,1:25:19.74,1:25:23.02,Default,,0000,0000,0000,,Benim ailem için Florida'ya gitmek balayı gibiydi, Dialogue: 0,1:25:23.02,1:25:25.47,Default,,0000,0000,0000,,anne babam, bu tatilden balayı olarak bahsederlerdi. Dialogue: 0,1:25:25.47,1:25:32.99,Default,,0000,0000,0000,,Tabii ki, onlar için bizim ailecek bir araya gelmemiz ve oraya aile olarak gitmemiz, çok önemliydi. Dialogue: 0,1:25:32.99,1:25:39.05,Default,,0000,0000,0000,,Bizim için, beraberce vakit geçirebilmek için bir fırsattı, Dialogue: 0,1:25:39.05,1:25:42.44,Default,,0000,0000,0000,,Ama anne ve babam için, babamın deyişine göre, Dialogue: 0,1:25:42.44,1:25:50.40,Default,,0000,0000,0000,,Florida tatilimiz, onların evlendikten beri, gerçekten ilk defa baş başa kalabildikleri ilk seferdi. Dialogue: 0,1:25:50.40,1:25:59.13,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm, Ulus'a, Cassius Clay'i dahil ederek, kendisinin de tekrar kabul edilmesini talep etti, Dialogue: 0,1:25:59.13,1:26:04.72,Default,,0000,0000,0000,,ancak Ulus'un üst seviyesindekiler, Malcolm'un teklifini kabul etmediler. Dialogue: 0,1:26:04.72,1:26:11.37,Default,,0000,0000,0000,,Amerika'nın çoğunluğu gibi, onlar da genç boksörü, Liston'u yenme şansı çok düşük olan, palavracının biri olarak görüyorlardı. Dialogue: 0,1:26:11.37,1:26:23.47,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm, Clay, eski şampiyonun gücünü azar azar tüketirken, maçı en ön koltuktan seyrediyordu. Dialogue: 0,1:26:23.47,1:26:30.54,Default,,0000,0000,0000,,Yedinci raundun başında, paralanmış Liston, köşesinde yığılıp kalmıştı. Dialogue: 0,1:26:30.54,1:26:36.84,Default,,0000,0000,0000,,Clay, yeni dünya ağır siklet şampiyonu olmuştu. Dialogue: 0,1:26:36.84,1:26:39.34,Default,,0000,0000,0000,,Peki, bize yedinci raunda ilişkin bir şiir yazar mısın? Dialogue: 0,1:26:39.34,1:26:41.77,Default,,0000,0000,0000,,O cennete gitmek istediydi. / Onu alt ettiğim raund yediydi. Dialogue: 0,1:26:41.77,1:26:42.94,Default,,0000,0000,0000,,Onu, yednci raundda yere serdin. Dialogue: 0,1:26:42.94,1:26:44.39,Default,,0000,0000,0000,,CASSIUS CLAY: Ben dünyanın kralıyım! Dialogue: 0,1:26:44.39,1:26:45.55,Default,,0000,0000,0000,,Dur, dur, dur. Dialogue: 0,1:26:45.55,1:26:48.73,Default,,0000,0000,0000,,CASSIUS CLAY: Ben daha yakışıklıyım. >> SPİKER: Dur, o kadar da yakışıklı değilsin. >> CASSIUS CLAY: Çok fena bir adamım. >> SPİKER: Dur, dur. Dialogue: 0,1:26:48.73,1:26:52.10,Default,,0000,0000,0000,,Dünyayı yerinden oynattım! Dünyayı yerinden oynattım! Dialogue: 0,1:26:52.10,1:26:54.88,Default,,0000,0000,0000,,Cassius'un Miami'deki zaferi hakkında ne düşünüyorsun? Dialogue: 0,1:26:54.88,1:26:58.09,Default,,0000,0000,0000,,Harika bir zaferdi. Kendisinin en iyi olduğunu kanıtladı. Dialogue: 0,1:26:58.09,1:27:00.11,Default,,0000,0000,0000,,Siz dövüş sırasında neredeydiniz? Dialogue: 0,1:27:00.11,1:27:01.79,Default,,0000,0000,0000,,Ben salondaydım, müsabakayı seyrediyordum. Dialogue: 0,1:27:01.79,1:27:02.94,Default,,0000,0000,0000,,Ring kenarında mıydınız? Dialogue: 0,1:27:02.94,1:27:05.90,Default,,0000,0000,0000,,Evet, ring kenarında. Yedi numaralı koltuktaydım. Dialogue: 0,1:27:05.90,1:27:10.59,Default,,0000,0000,0000,,Ulus'un liderliği, Malcolm'u es geçerek, direk olarak Clay'i aradılar. Dialogue: 0,1:27:10.59,1:27:15.19,Default,,0000,0000,0000,,Genç şampiyonu İslam Ulusu'na kabul ettiler ve Dialogue: 0,1:27:15.19,1:27:22.07,Default,,0000,0000,0000,,Kurtarıcı'nın Günü'nde düzenlenen senelik toplantılarında, onun yeni ismini, Muhammad Ali'yi, duyurdular. Dialogue: 0,1:27:22.07,1:27:25.22,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm bu toplantıya davet edilmemişti. Dialogue: 0,1:27:25.22,1:27:28.11,Default,,0000,0000,0000,,Elijah Mohammad, onun yerine, Dialogue: 0,1:27:28.11,1:27:34.38,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm'un eski öğrencisi, Boston'lu din hocası, Louis X'in geçtiğini duyurdu. Dialogue: 0,1:27:34.38,1:27:43.32,Default,,0000,0000,0000,," Ve işte, hayatım boyunca uğruna savaştığım ve tanışmayı arzuladığım kişiyle tanışacaktım." Dialogue: 0,1:27:43.32,1:27:45.19,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm Hoca, dürüsttü. Dialogue: 0,1:27:45.19,1:27:52.01,Default,,0000,0000,0000,,İçtendi. Kendini, Afro-Amerikan halkının durumunu iyileştirmeye adamıştı. Dialogue: 0,1:27:52.01,1:27:59.44,Default,,0000,0000,0000,,Ve işte Şikago'da, kendini, kendi durumunu iyileştirmeye adayan, Dialogue: 0,1:27:59.44,1:28:03.24,Default,,0000,0000,0000,,görevli bir grup insan daha vardı. Dialogue: 0,1:28:03.24,1:28:10.77,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm onları para çalmakla, pahalı takılar satın almakla, kürkler satın almakla suçladı. Dialogue: 0,1:28:10.77,1:28:18.20,Default,,0000,0000,0000,,Onları, İslam Ulusu'nu, suç çetesine çevirmekle suçladı. Dialogue: 0,1:28:18.20,1:28:26.60,Default,,0000,0000,0000,,İslam Ulusu'nda, iyi yerlere sahip kişilerin bir çoğu Malcolm tarafından eğitilmişti. Dialogue: 0,1:28:26.60,1:28:31.17,Default,,0000,0000,0000,,Bazıları, Malcolm sayesinde hayatını düzene sokmuştu. Dialogue: 0,1:28:31.17,1:28:39.34,Default,,0000,0000,0000,,Ancak sahip oldukları o küçük pozisyonları sevdiler. Dialogue: 0,1:28:39.34,1:28:48.34,Default,,0000,0000,0000,,Ve Ulus'un içinde, gözünü bir numaralı adam olmaya dikmiş kişiler de vardı. Dialogue: 0,1:28:48.34,1:28:53.82,Default,,0000,0000,0000,,Eğer Elijah Mohammad ölseydi ve yerine Malcolm X geçseydi Dialogue: 0,1:28:53.82,1:28:58.85,Default,,0000,0000,0000,,Malcolm'un ilk yapacağı şey, biraz temizlik yapmak olacaktı. Dialogue: 0,1:28:58.85,1:29:02.72,Default,,0000,0000,0000,,Para bozanları, tapınaktan kovacaktı .[ İsa'ya gönderi yapılmış] Dialogue: 0,1:29:02.72,1:29:14.99,Default,,0000,0000,0000,,Yani onların planı, yaşlı adam vefat etmeden ÖNCE, Malcolm'dan kurtulmaktı. Dialogue: 0,1:29:14.99,1:29:25.31,Default,,0000,0000,0000,,8 Mart 1964'te, Malcolm, İslam Ulusu'ndan ayrıldığını duyurdu. Dialogue: 0,1:29:25.31,1:29:30.94,Default,,0000,0000,0000,,Kendisini, Ulus'un dışında da takip edenler için, Dialogue: 0,1:29:30.94,1:29:35.42,Default,,0000,0000,0000,,'Birleşmiş Müslüman Camii' adında yeni bir dini organizasyon kurmuştu. Dialogue: 0,1:29:35.42,1:29:44.12,Default,,0000,0000,0000,,Ancak Malcolm, rakip bir cami kurmanın, Elijah Mohammad'e direk bir meydan okuma olarak görüleceğini biliyordu. Dialogue: 0,1:29:48.20,1:29:52.30,Default,,0000,0000,0000,,İşte bu oturduğumuz odaya gelmişti ve oraya oturmuştu. Sonra onunla konuşmuştuk. Dialogue: 0,1:29:52.30,1:29:58.87,Default,,0000,0000,0000,,Öncelike erkenden geldiğini ve evin etrafında Dialogue: 0,1:29:58.87,1:30:02.56,Default,,0000,0000,0000,,bir kaç tur attığını, söylemişti. Dialogue: 0,1:30:02.56,1:30:06.89,Default,,0000,0000,0000,,Tam olarak zamanında varmak istediğini söylemişti ve gerçekten de tam zamanında buradaydı. Dialogue: 0,1:30:06.89,1:30:09.94,Default,,0000,0000,0000,,Biz oturduk ve dinledik. Bizim hiçbir sorumuz yoktu. Dialogue: 0,1:30:09.94,1:30:12.14,Default,,0000,0000,0000,,Biz, acının nereden kaynaklandığın biliyorduk. Dialogue: 0,1:30:12.14,1:30:14.12,Default,,0000,0000,0000,,Ne olduğunu biliyorduk. Dialogue: 0,1:30:14.12,1:30:19.63,Default,,0000,0000,0000,,Ve sanki onun tek ihtiyacı olan, dert yanmaktı, bu yzüzden biz de onun konuşmasına izin verdik. Dialogue: 0,1:30:19.63,1:30:23.27,Default,,0000,0000,0000,,O, ceza evinde geçirdiği vakitten bahsetti.