WEBVTT 00:00:13.709 --> 00:00:18.242 Milletin karnesinde yüzde 26, 00:00:18.338 --> 00:00:21.216 matematikte yeterli olan 00:00:21.216 --> 00:00:23.184 ABD 12. sınıf öğrencileri yüzdesi. 00:00:23.684 --> 00:00:27.242 Amerika'da, sıradışı bir ülke olmakla gurur duyarız. 00:00:27.242 --> 00:00:31.689 Fakat yüzde 26 size sıradışı geliyor mu? 00:00:32.577 --> 00:00:34.537 Ülke olarak bundan daha iyisini 00:00:34.537 --> 00:00:37.467 yapmamız gerektiğine inanıyorsanız elinizi kaldırın. 00:00:38.537 --> 00:00:40.543 Sizinleyim. 00:00:41.125 --> 00:00:44.646 Matematik hepimize gerekli ama neden bu kadar çok çocuğun kafası karışık? 00:00:44.668 --> 00:00:48.176 Bunun nedeni insanların yüzde 26'sı matematikte iyiyken, 00:00:48.176 --> 00:00:51.684 yüzde 74'ünün kötülüğü müdür? 00:00:51.684 --> 00:00:54.083 Binlerce çocukla çalıştıktan sonra, 00:00:54.083 --> 00:00:56.991 durumun böyle olmadığını söyleyebilirim. 00:00:57.211 --> 00:00:58.837 Çocuklar matematiği anlamıyor, 00:00:58.837 --> 00:01:03.303 çünkü onu rutinleştirilmiş bir konu olarak öğretiyoruz. 00:01:03.303 --> 00:01:07.319 Ama eğer matematiği tekrar insani yaparsak, anlamlı gelmeye başlayacaktır. 00:01:07.620 --> 00:01:09.584 Muhtemelen merak ediyorsunuz: 00:01:09.584 --> 00:01:12.008 "Öncelikle, matematik nasıl insani olabilir ki?" 00:01:12.008 --> 00:01:13.513 Öyleyse düşünün. 00:01:13.523 --> 00:01:15.183 (Gülüşmeler) 00:01:15.183 --> 00:01:19.743 Matematik bir insan dilidir, aynen İngilizce, İspanyolca ve Çince gibi. 00:01:19.743 --> 00:01:23.267 Çünkü o, insanların birbirleriyle iletişim kurmasına olanak tanır. 00:01:23.597 --> 00:01:27.071 Eski zamanlarda bile, insanlar matematiğin diline ihtiyaç duydular: 00:01:27.071 --> 00:01:30.036 Ticaret yapmak, anıtlar inşa etmek 00:01:30.036 --> 00:01:32.386 ve çiftçilikte arazi ölçmek için. 00:01:32.926 --> 00:01:36.390 Matematiği bir dil olarak düşünme tamamen yeni değildir. 00:01:37.229 --> 00:01:39.348 Büyük bir filozof şöyle demiş: 00:01:39.548 --> 00:01:43.712 "Doğanın yasaları matematiğin diliyle yazılır." 00:01:43.776 --> 00:01:47.502 Görüyor musunuz? Galileo bile benimle aynı fikirde. 00:01:47.523 --> 00:01:48.836 (Gülüşmeler) 00:01:48.856 --> 00:01:50.675 Fakat zamanın bir yerinde, 00:01:50.675 --> 00:01:52.681 çevremizdeki gerçek dünya ile ilgili 00:01:52.681 --> 00:01:54.467 matematiğin bu dilini elde ettik 00:01:54.467 --> 00:01:57.025 ve tanınmayacak şekilde onu soyutlaştırdık. 00:01:57.025 --> 00:01:59.360 Bu yüzden çocuklar şaşırıyor. 00:01:59.409 --> 00:02:02.001 Ne demek istediğimi göstereyim. 00:02:02.231 --> 00:02:05.593 Şu 3. sınıf Kaliforniya Matematik Müfredatı'nı okuyun 00:02:05.593 --> 00:02:08.643 ve 8 yaşındaki birine anlamlı gelip gelmeyeceğini görün. 00:02:08.953 --> 00:02:13.333 "Bir 1/b kesrini, b eşit parçaya ayrılmış bir bütünün 00:02:13.333 --> 00:02:16.272 1 parçası ile ifade edilen miktar olarak anlayın. 00:02:16.312 --> 00:02:18.511 a/b kesrini, 1/b boyutundaki 00:02:18.511 --> 00:02:22.110 a parçanın ifade ettiği miktar olarak anlayın. 00:02:22.192 --> 00:02:23.536 (Gülüşmeler) 00:02:23.536 --> 00:02:26.600 Bu tanımı 8 yaşında bir çocuğa verdiğinizde, 00:02:26.600 --> 00:02:30.384 muhtemelen bir reaksiyon olacak...bunun gibi. 00:02:30.384 --> 00:02:33.274 (Gülüşmeler) 00:02:33.674 --> 00:02:37.603 Bir matematik uzmanı için bu müfredat anlamlıdır. 00:02:38.012 --> 00:02:41.782 Fakat bir çocuğa tamamen eziyettir. 00:02:42.562 --> 00:02:45.202 Bu örneği özellikle seçtim çünkü kesirler, 00:02:45.212 --> 00:02:49.811 cebir, trigonometri ve hatta kalkülüs için temeldir. 00:02:49.811 --> 00:02:53.924 Yani çocuklar kesirleri ilkokul ve ortaokulda anlamazlarsa, 00:02:53.924 --> 00:02:56.454 lisede onları zorlu bir yol bekliyor. 00:02:56.774 --> 00:03:03.377 Peki çocukların kesirleri anlamaları için basit ve kolay bir yol var mı? 00:03:03.797 --> 00:03:05.040 Evet! 00:03:05.040 --> 00:03:09.437 Matematiğin bir dil olduğunu hatırlayın ve bunu çıkarınıza kullanın. 00:03:09.767 --> 00:03:13.615 Örneğin kesirleri nasıl toplayıp çıkaracaklarını 5. sınıflara öğretirken, 00:03:13.703 --> 00:03:17.012 elma+elma dersiyle başlarım. 00:03:17.439 --> 00:03:20.983 Önce "1 elma artı 1 elma nedir?" diye sorarım. 00:03:20.983 --> 00:03:24.387 Çocuklar genelde 2 derler, kısmen doğru. 00:03:24.988 --> 00:03:28.136 Onlara kelimeleri de kattırırım, çünkü matematik bir dildir. 00:03:28.325 --> 00:03:32.176 Yani sadece 2 değil, 2 elma. 00:03:32.176 --> 00:03:36.078 Sonra 3 kalem artı 2 kalem. 00:03:36.078 --> 00:03:39.116 Hepiniz kalem+kalem'in yine kalem olacağını bilirsiniz, 00:03:39.116 --> 00:03:41.355 peki kaç kalem eder? 00:03:41.355 --> 00:03:43.343 İzleyiciler: 5 kalem. 00:03:43.343 --> 00:03:44.873 5 kalem doğru. 00:03:44.873 --> 00:03:47.631 Doğru çünkü kelimeleri kattınız. 00:03:48.419 --> 00:03:51.056 Bu dersi bir defasında 5 yaşındaki yeğenimle denedim. 00:03:51.056 --> 00:03:54.143 Kalemle kalemi topladıktan sonra sordum: 00:03:54.430 --> 00:03:58.438 "4 milyar artı 1 milyar nedir?" 00:03:58.438 --> 00:04:01.815 Kulak misafiri olan teyzem beni azarladı ve dedi ki: 00:04:01.815 --> 00:04:03.938 "Deli misin? O anaokulunda! 00:04:03.938 --> 00:04:07.826 4 milyar artı 1 milyarı nasıl bilsin?" 00:04:07.826 --> 00:04:09.096 (Gülüşmeler) 00:04:09.096 --> 00:04:13.359 Gözü pek yeğenim saymayı bitirip yukarı bakarak 00:04:13.359 --> 00:04:14.355 "5 milyar?" dedi. 00:04:14.355 --> 00:04:18.692 "İşte bu, 5 milyar." dedim. 00:04:18.692 --> 00:04:21.180 Teyzem başını sallayarak güldü, 00:04:21.180 --> 00:04:23.615 çünkü bunu 5 yaşındaki bir çocuktan beklemiyordu. 00:04:23.615 --> 00:04:26.253 Ama tek yapmanız gereken dil yaklaşımını kullanmak 00:04:26.253 --> 00:04:29.200 ve matematik hem sezgisel hem de anlaşılır olur. 00:04:30.390 --> 00:04:32.427 Sonra ona, anaokuluna gidenlerin 00:04:32.427 --> 00:04:35.615 kesinlikle bilemeyeceği bir soru sordum: 00:04:36.198 --> 00:04:39.217 "Bir bölü üç artı bir bölü üç nedir?" 00:04:39.217 --> 00:04:42.358 Hemen cevapladı: "İki bölü üç". 00:04:42.358 --> 00:04:46.919 Pay ve paydayı henüz bilmezken, 00:04:46.919 --> 00:04:50.478 bunu nasıl bilebildiğini merak ediyor musunuz hâlâ? 00:04:50.478 --> 00:04:54.147 Görüyorsunuz, pay ve paydaları düşünmüyor. 00:04:54.147 --> 00:04:57.036 Problemi bu yolla düşündü. 00:04:57.036 --> 00:05:00.800 1 bölü 3 artı 1 bölü 3 sorusunu anlamak için 00:05:00.800 --> 00:05:04.914 1 elma + 1 elma sorusuyla benzerliğini kullandı. 00:05:04.914 --> 00:05:07.945 Yani eğer bir anaokullu bile kesirleri toplayabiliyorsa, 00:05:07.945 --> 00:05:11.944 her 5. sınıfın da bunu yapabileceğine muhakkak inanırsınız. 00:05:11.944 --> 00:05:18.581 (Alkışlar) 00:05:18.581 --> 00:05:22.696 Sadece eğlenmek için ona bir lise cebir sorusu sordum: 00:05:23.464 --> 00:05:27.128 7x² artı 2x² nedir? 00:05:27.128 --> 00:05:30.357 Ve bu 5 yaşındaki kız doğru cevapladı: 00:05:30.357 --> 00:05:32.268 9x². 00:05:32.268 --> 00:05:36.743 Bunu anlamak için üstel kurallara ihtiyaç duymadı. 00:05:36.743 --> 00:05:40.693 Yani insanların ya matematik donanımlıyız ya da değilizdir söylemi 00:05:40.693 --> 00:05:42.309 yanlıştır. 00:05:42.309 --> 00:05:44.949 Matematik bir insan dilidir, 00:05:44.949 --> 00:05:48.449 yani hepimiz anlayacak kabiliyete sahibiz. 00:05:48.449 --> 00:05:51.521 (Gülüşmeler) 00:05:51.521 --> 00:05:54.446 Acilen matematiği bir dil yaklaşımı ile ele almalıyız, 00:05:54.446 --> 00:05:58.004 çünkü daha çok çocuk matematikte kayboluyor ya da kaygılanıyor 00:05:58.004 --> 00:06:00.469 ve böyle olmak zorunda değil. 00:06:00.469 --> 00:06:03.904 Bir zaman kızgın ve umutsuz, cebiri geçemeyen 00:06:03.904 --> 00:06:05.929 bir lise öğrencisiyle çalıştım. 00:06:05.929 --> 00:06:09.554 Çarpım gerçeklerinin sadece yüzde 44'ünü biliyordu. 00:06:09.554 --> 00:06:12.113 Dedim ki: 00:06:12.113 --> 00:06:16.547 "Bu tıpkı, alfabenin sadece yüzde 44'ünü bilirken okumaya benzer. 00:06:16.547 --> 00:06:18.461 Seni geri bırakır." 00:06:18.461 --> 00:06:21.017 Denklemleri çarpanlarına ayıramıyor ve çözemiyordu 00:06:21.017 --> 00:06:23.517 ve matematikte, kendine hiç güveni kalmamıştı. 00:06:23.517 --> 00:06:28.258 Sonuçta, bu genç kendine güvenini yitirmişti. 00:06:28.258 --> 00:06:31.958 Dedim ki: "Çarpmayla başlamalıyız, 00:06:31.958 --> 00:06:35.490 çünkü bir kere tüm gerçekleri ezberledin mi, her şey daha kolay olacak 00:06:35.490 --> 00:06:38.503 ve Disneyland'ın her gezisine bedava geçiş almış gibi olacak. 00:06:38.503 --> 00:06:39.712 (Gülüşmeler) 00:06:39.712 --> 00:06:41.125 Ne dersin?" 00:06:41.175 --> 00:06:43.126 "Tamam." dedi. 00:06:43.126 --> 00:06:47.708 Böylece çarpım tablosunu sistematik olarak 4 haftada öğrendi 00:06:47.708 --> 00:06:52.361 ve evet, çarpmanın içinde dahi bu dil vardır. 00:06:52.361 --> 00:06:57.299 Ne kadar çok çocuğun 7 çarpım 3 ifadesinin 00:06:57.299 --> 00:07:01.392 "yedi çarpım" 3, yani 3 tane yedi çarpım 00:07:01.392 --> 00:07:05.440 anlamına geldiğini farketmediğini görseniz şaşırırsınız. 00:07:05.440 --> 00:07:08.498 Çocuklar böyle anlayınca, 00:07:08.498 --> 00:07:12.079 tekrarlı toplamın yavaş ve zahmetli 00:07:12.079 --> 00:07:14.960 olduğunu çabucak fark ediyorlar, 00:07:14.960 --> 00:07:19.842 böylece memnuniyetle 3 yedi çarpımın daima 21 verdiğini ezberliyorlar. 00:07:20.912 --> 00:07:25.097 Böylelikle kalma riski taşıyan bu genç için 00:07:25.467 --> 00:07:28.282 çarpmada rahat ve emin olmak 00:07:28.282 --> 00:07:30.337 ezber bozan bir şeydi. 00:07:30.337 --> 00:07:33.913 Çünkü ilk defa parmaklarıyla saymak yerine 00:07:33.913 --> 00:07:36.612 problemi çözmeye odaklanabildi. 00:07:36.612 --> 00:07:39.402 Ayda 445 dolarla 2 yıllığına krediyle alınan 00:07:39.402 --> 00:07:42.472 arabanın maliyetinin 10.680 dolar olacağını anladığında, 00:07:42.472 --> 00:07:47.952 sorunu hallettiğini biliyordum 00:07:48.792 --> 00:07:51.112 ve onaylamayan bir bakışla dedi ki: 00:07:51.171 --> 00:07:54.439 "Bay Polisoc, bu çok pahalı!" 00:07:54.439 --> 00:07:58.047 (Gülüşmeler) 00:07:58.047 --> 00:08:02.789 O anda, matematik onun için problem olmaktan çıkmıştı, 00:08:02.789 --> 00:08:09.189 o, sorumlu bir yetişkin gibi problemleri çözmek için matematiği kullanıyordu artık. 00:08:09.189 --> 00:08:13.996 Bir eğitmen olarak, çocukların daha ileri gitmelerini teşvik etmek görevimdir, 00:08:13.996 --> 00:08:17.954 böylece bu ilerlemeyle konuyu bitiriyorum. 00:08:17.954 --> 00:08:23.005 Ülkemiz yüzde 26 yeterlilikte takıldı 00:08:23.005 --> 00:08:26.276 ve sizi, bu sayıyı yükseltmeye çağırıyorum. 00:08:26.276 --> 00:08:31.351 Bu önemlidir, çünkü matematiksel düşünce genç beyinleri inşa etmekle kalmaz, 00:08:31.351 --> 00:08:34.086 aynı zamanda, henüz var olmayan bir geleceği kurmak 00:08:34.086 --> 00:08:37.086 ve hayal etmek için çocukların ihtiyacıdır. 00:08:37.086 --> 00:08:42.958 Bu teşviği karşılamak, elma+elma kadar kolay olabilir. 00:08:42.958 --> 00:08:46.409 Matematiği bir insan dili olarak öğretme konusunda ısrarcı olun 00:08:46.409 --> 00:08:49.889 ve ne kadar çabuk ulaşırsak, o kadar iyi olacak. 00:08:49.889 --> 00:08:50.831 Teşekkür ederim! 00:08:50.831 --> 00:08:53.241 (Alkışlar)