WEBVTT 00:00:01.000 --> 00:00:05.000 TED'in dolaylı temalarından birinin şefkat olması karşısında şaşkına döndüm 00:00:05.000 --> 00:00:08.000 Gördüğümüz gibi bunlar etkileyici hareketlerdir: 00:00:09.000 --> 00:00:13.000 Başkan Clinton un geçen akşam Afrika'daki HIV çalışması gibi. 00:00:13.000 --> 00:00:18.000 İsterseniz şefkat hakkında global anlayış seviyesinden kişisel seviyeye 00:00:18.000 --> 00:00:23.000 getirmek için benzer bir düşünceyi daha söyleyeyim. 00:00:23.000 --> 00:00:25.000 Ben bir psikoloğum ama emin olun ki 00:00:25.000 --> 00:00:26.000 bel altı konularına girmeyeceğim. NOTE Paragraph 00:00:27.000 --> 00:00:31.000 (gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:00:32.000 --> 00:00:34.000 Kısa bir süre önce 00:00:34.000 --> 00:00:38.000 Princeton İlahiyat Seminerinde yapılmış bir çalışmadan bahsedilmişti: 00:00:39.000 --> 00:00:42.000 neden hepimizin yardım etmek için bir çok fırsatı olduğunda 00:00:42.000 --> 00:00:45.000 bazen yardım ederiz, bazen de yardım etmeyiz. 00:00:46.000 --> 00:00:49.000 Princeton İlahiyat Semineri’nde bir grup 00:00:50.000 --> 00:00:54.000 ilahiyat öğrencisine bir vaaz vermeleri istendi 00:00:54.000 --> 00:00:57.000 ve her birisine bir vaaz konusu verildi. 00:00:57.000 --> 00:01:00.000 Öğrencilerin yarısına konu olarak 00:01:00.000 --> 00:01:02.000 Şefkatli İnsanın kıssası verildi. 00:01:02.000 --> 00:01:04.000 Yabancı birisine yardımı eden -- 00:01:05.000 --> 00:01:07.000 yolun kenarında yardıma ihtiyacı olan yabancıya yardım eden. 00:01:07.000 --> 00:01:10.000 Yarısına İncil’den rastgele konular verildi. 00:01:10.000 --> 00:01:13.000 Sonra birer birer diğer binaya gitmeleri ve vaazlarını 00:01:14.000 --> 00:01:15.000 vermeleri istendi. 00:01:15.000 --> 00:01:18.000 İlk binadan diğerine geçerken, hepsi iki büklüm olmuş 00:01:18.000 --> 00:01:21.000 ve inleyen, belli ki ihtiyaç içinde birinin yanından geçti. 00:01:22.000 --> 00:01:26.000 Soru şuydu: Yardım etmek için durdular mı? NOTE Paragraph 00:01:26.000 --> 00:01:27.000 Daha ilginç bir soru ise: 00:01:28.000 --> 00:01:31.000 Şefkatli İnsanın kıssasını düşünmek birşey fark ettirdi mi? 00:01:31.000 --> 00:01:35.000 Cevap: Hayır, hiçbir şey farkettirmedi. 00:01:36.000 --> 00:01:39.000 Ortaya çıkan şey, muhtaç durumdaki bir 00:01:39.000 --> 00:01:40.000 yabancıya durup yardım eden kişilerin, o anda düşündükleri 00:01:40.000 --> 00:01:43.000 kadar acele içinde olup olmadıklarını belirlemek gerektiğiydi -- 00:01:44.000 --> 00:01:48.000 geç kaldıklarını mı düşünüyorlardı 00:01:48.000 --> 00:01:49.000 yoksa hakkında konuşacakları şeye mi dalmışlardı? 00:01:50.000 --> 00:01:52.000 Sanırım bizim yaşamımızın çıkmazı şudur: 00:01:53.000 --> 00:01:57.000 Odağımız başka bir yönde olduğu için, 00:01:57.000 --> 00:02:00.000 her yardım fırsatını değerlendirmiyoruz. NOTE Paragraph 00:02:00.000 --> 00:02:03.000 Beyin çalışmalarında yeni bir alan vardır, sosyal sinirbilimi. 00:02:04.000 --> 00:02:08.000 Birbirleriyle etkileşirken iki insanın beyin aktivitelerini 00:02:08.000 --> 00:02:10.000 incelemektedir. 00:02:10.000 --> 00:02:14.000 Ve sosyal sinir biliminde şefkat konusundaki 00:02:14.000 --> 00:02:18.000 yeni düşünceye göre özümüz yardım etmeye odaklıdır. 00:02:18.000 --> 00:02:22.000 Sözün özü, eğer biz diğer kişiye kulak verirsek 00:02:23.000 --> 00:02:26.000 otomatik olarak emtapi duyar, otomatik olarak onlarla beraber hissederiz. 00:02:27.000 --> 00:02:29.000 Yeni tanımlanmış ve ayna nöron adı verilen nöronlar vardır; 00:02:29.000 --> 00:02:33.000 bunlar birer nöro Wi-Fi gibi davranırlar; kendi içlerinde etkinleştikleri alanların 00:02:33.000 --> 00:02:37.000 aynılarını beynimizde etkin hale getirirler. Biz de otomatik olarak "birlikte" hissederiz. 00:02:37.000 --> 00:02:41.000 Kişi ihtiyaç içerisindeyse, eğer ki acı çekiyorsa, 00:02:42.000 --> 00:02:46.000 otomatik olarak yardıma hazırızdır. En azından argüman bu yönde. NOTE Paragraph 00:02:46.000 --> 00:02:49.000 O zaman soru şu: Neden yardım etmiyoruz? 00:02:49.000 --> 00:02:51.000 Bunun içine kapanmadan, farketmeye 00:02:52.000 --> 00:02:54.000 empati kurmaya ve şefkate kadar uzanan 00:02:55.000 --> 00:02:57.000 bir yelpazeye hitap ettiğini düşünüyorum. 00:02:57.000 --> 00:03:01.000 Yalın gerçek şu ki, kendimize odaklandığımız, kendimiz meşgul olduğumuz sürece 00:03:02.000 --> 00:03:05.000 ki eğer bunu gün boyunca yapıyorsak, 00:03:05.000 --> 00:03:08.000 diğer insanların tam anlamıyla farkında olamayız. 00:03:08.000 --> 00:03:10.000 Kendimiz ve başkalarına odaklanmaktaki fark çok küçük 00:03:10.000 --> 00:03:11.000 olabilir. NOTE Paragraph 00:03:11.000 --> 00:03:15.000 Geçen gün faturalarımı gözden geçiriyordum ve yapmış olduğum 00:03:15.000 --> 00:03:17.000 tüm bağışları listelediğimi farkettim 00:03:18.000 --> 00:03:21.000 ve bir anda kafamda şimşekler çaktı -- Seva Vakfına 00:03:21.000 --> 00:03:24.000 yaptığım bağış çekini buldum ve farkettim ki 00:03:24.000 --> 00:03:26.000 oradaki çocuk, arkadaşım Larry Brillant Seva' 00:03:27.000 --> 00:03:28.000 çok mutlu olacaktı. 00:03:28.000 --> 00:03:31.000 Vermenin narsistik bir etkisi olduğunu farkettim 00:03:31.000 --> 00:03:35.000 -- beni iyi hissettiren şey buydu. 00:03:35.000 --> 00:03:40.000 İşte o zaman Himalayalardaki insanların kataraktlarına 00:03:40.000 --> 00:03:42.000 yardım edilebileceğini düşünmeye başladım ve 00:03:43.000 --> 00:03:46.000 farkettim ki bu tür narsistçe bencillikten ayrılıp başkalarını düşünmenin 00:03:47.000 --> 00:03:50.000 fedakarca keyfine, yardım edilen insanlar için iyi hissetme 00:03:50.000 --> 00:03:54.000 sonucuna vardım. Sanırım bu bir motivasyon sebebi. NOTE Paragraph 00:03:54.000 --> 00:03:57.000 Fakat kendimize odaklanmak ve 00:03:57.000 --> 00:03:58.000 başkalarına odaklanmak arasındaki ayrım 00:03:58.000 --> 00:04:01.000 hepimizi üzerinde durmaya davet ettiğim konu. 00:04:01.000 --> 00:04:04.000 Kabaca bunu flört dünyasında görebilirsin. 00:04:05.000 --> 00:04:08.000 Kısa bir süre önce sushi restoranındaydım ve 00:04:08.000 --> 00:04:11.000 içlerinden birinin bekar olan erkek kardeşi hakkında konuşan 00:04:12.000 --> 00:04:15.000 iki bayana kulak kabarttım. Bu bayan şöyle diyordu: 00:04:15.000 --> 00:04:17.000 "Kardeşim flört etmekte problem yaşıyor, 00:04:17.000 --> 00:04:19.000 bu yüzden hızlı flört yaşıyor." Hızlı flörtü biliyor musunuz bilmiyorum? 00:04:19.000 --> 00:04:23.000 Bayanlar masada oturuyor ve adamlar masadan masaya geçiyorlar, 00:04:23.000 --> 00:04:26.000 ve bir saat ve zil var, ve 5 dakikada, bingo, 00:04:27.000 --> 00:04:29.000 konuşma sona eriyor ve sonunda kadın kartını 00:04:29.000 --> 00:04:33.000 veya e-mail adresini buluşmanın devamı için adama verip vermeyeceği kararını verebiliyor. 00:04:33.000 --> 00:04:35.000 Ve kadın şöyle devam etti, 00:04:35.000 --> 00:04:39.000 "Benim kardeşime asla bir kart verilmedi ve kesinlikle niçin olduğunu biliyorum. 00:04:39.000 --> 00:04:44.000 Oturduğu anda, kendisi hakkında durmaksızın konuşur, 00:04:44.000 --> 00:04:45.000 kadınlar hakkında da asla sormaz." NOTE Paragraph 00:04:46.000 --> 00:04:51.000 Önceki evlilik hikayelerine bakarak, New York Times'ın 00:04:51.000 --> 00:04:54.000 Pazar Stilleri'nde aynı araştırmayı yapıyordum -- 00:04:54.000 --> 00:04:57.000 çünkü çok ilginçlerdi -- ve Alice Charney Epstein'in 00:04:57.000 --> 00:05:00.000 evliliğine denk geldim ve 00:05:00.000 --> 00:05:02.000 Flört ettiği zaman insanlara 00:05:03.000 --> 00:05:05.000 basit bir test uyguladığını söyledi. 00:05:06.000 --> 00:05:08.000 Test şöyleydi: Buluştukları andan itibaren, 00:05:08.000 --> 00:05:11.000 buluştuğu adamın "sen" ile başlayan bir soruyu kendisine sormasının 00:05:11.000 --> 00:05:13.000 ne kadar zaman alacağıydı. 00:05:13.000 --> 00:05:17.000 Görünüşe göre Epstein'ın testi ve konusu başarıya ulaştı. NOTE Paragraph 00:05:17.000 --> 00:05:18.000 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:05:18.000 --> 00:05:20.000 Bu ufak bir testtir. 00:05:20.000 --> 00:05:22.000 Bunu partide denemenizi öneririm. 00:05:22.000 --> 00:05:24.000 Burada TED'de büyük fırsatlar var. 00:05:26.000 --> 00:05:29.000 Harvard Business Review 'da, işyerinde insanlarla 00:05:29.000 --> 00:05:32.000 nasıl gerçek iletişim kurulacağıyla ilgili, "İnsan Önemi" 00:05:32.000 --> 00:05:35.000 adıyla yakınlarda bir makale yayınlandı. Söylediklerine göre, 00:05:35.000 --> 00:05:38.000 yapmanız gereken temel şey BlackBerry'nizi kapatmak, 00:05:39.000 --> 00:05:42.000 laptopunuzu kapatmak ve hayal kurmaktan vazgeçip 00:05:43.000 --> 00:05:45.000 karşındakine tam bir dikkat vermektir. 00:05:46.000 --> 00:05:50.000 Yanımızdaki kişinin Blackberry'siyle ilgilendiği veya 00:05:51.000 --> 00:05:54.000 cep telefonlarına cevap verdiği ve birdenbire artık var olmadığımız 00:05:54.000 --> 00:05:57.000 anlar için İngilizceye yeni giren bir sözcük var. 00:05:58.000 --> 00:06:02.000 Bu kelime "belaltı edilmiş"dir. Şaşırmış ve öfkeliden türetilmiş bir birleşimdir. NOTE Paragraph 00:06:02.000 --> 00:06:05.000 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:06:05.000 --> 00:06:11.000 Oldukça uygun olduğunu düşünüyorum. Bizi Makyavelist ve sosyopatlardan ayıran 00:06:12.000 --> 00:06:15.000 empatimiz, uyum gösterme özelliğimizdir. 00:06:15.000 --> 00:06:20.000 Terör ve korku uzmanı bir kayınbiraderim vardı -- 00:06:20.000 --> 00:06:23.000 Dipnot Dracula ve Frankenstein'ın Özü'nü yazdı -- 00:06:23.000 --> 00:06:24.000 Chaucer bilgini olarak eğitim aldı, 00:06:24.000 --> 00:06:26.000 fakat Transilvanya'da doğmuş olması 00:06:26.000 --> 00:06:28.000 galiba onu bir parça etkiledi. 00:06:28.000 --> 00:06:32.000 Her halükarda, bir noktada kayınbiraderim Leonard 00:06:32.000 --> 00:06:34.000 seri katillerle ilgili bir kitap yazmaya karar verdi. 00:06:34.000 --> 00:06:37.000 Bu, yıllar önce çok yakın civarımıza korku salan adamdır. 00:06:38.000 --> 00:06:40.000 Santa Cruz boğazlayıcısı olarak bilinirdi. 00:06:41.000 --> 00:06:45.000 Yakalanmadan önce, büyükanne ve büyükbabasını, annesini ve 00:06:45.000 --> 00:06:48.000 Santa Cruz California Üniversitesi'nden 5 okul arkadaşını öldürmüştü. NOTE Paragraph 00:06:49.000 --> 00:06:51.000 Kayınbiraderim bu katille görüşmeye gitti ve 00:06:52.000 --> 00:06:54.000 buluştuklarında bu adamın tamamen korku 00:06:54.000 --> 00:06:55.000 saldığını farketti. 00:06:56.000 --> 00:06:58.000 İlk olarak adam 2 metreden uzundu. 00:06:58.000 --> 00:07:01.000 Fakat onunla ilgili en çok korkutan bu değildi. 00:07:01.000 --> 00:07:06.000 En korkuncu IQ'sunun 160 olmasıydı: Belgeli bir dahiydi. 00:07:07.000 --> 00:07:11.000 Ama IQ ve duygusal empati, başkaları gibi hissetmek arasında hiç 00:07:11.000 --> 00:07:12.000 alaka yoktur. 00:07:13.000 --> 00:07:15.000 Bu ikisi beynin farklı yerleri tarafından kontrol edilir. NOTE Paragraph 00:07:16.000 --> 00:07:18.000 Bu noktada, kayınbiraderim cevabını öğrenebilmeyi çok 00:07:19.000 --> 00:07:21.000 istediği soruyu sorabilecek cesareti toparladı. 00:07:21.000 --> 00:07:24.000 "Bunu nasıl yapabildin?" diye sordu. 00:07:24.000 --> 00:07:26.000 "Kurbanlarına hiç acımadın mı?" 00:07:26.000 --> 00:07:29.000 Bunlar çok içten cinayetlerdi -- kurbanlarını boğmuştu. 00:07:30.000 --> 00:07:32.000 Kurbanını boğan bu kişi sakince şöyle dedi: 00:07:32.000 --> 00:07:37.000 "Yoo, hayır. Rahatsız olsam, bunu yapmazdım. 00:07:37.000 --> 00:07:43.000 Bu yönümü silmeliydim. Bu yönümü silmeliydim." NOTE Paragraph 00:07:43.000 --> 00:07:48.000 Bunun çok rahatsız edici olduğunu düşünüyorum. 00:07:49.000 --> 00:07:53.000 Bir bakıma, bu yönümüzü silmeyi düşünüyordum. 00:07:53.000 --> 00:07:55.000 Herhangi bir aktivitede kendimize odaklandığımızda, 00:07:56.000 --> 00:07:59.000 eğer karşımızda bir başkası varsa, bu yönümüzü siliyoruz. 00:08:00.000 --> 00:08:05.000 Alışverişe çıkmayı ve şefkatli bir tüketiciliğin imkanlarını 00:08:05.000 --> 00:08:07.000 düşünün. 00:08:08.000 --> 00:08:10.000 Şimdi, Bill McDonough'ın vurguladığı gibi, 00:08:12.000 --> 00:08:16.000 şu an satın aldığımız ve kullandığımız nesnelerin gizli sonuçları var. 00:08:16.000 --> 00:08:19.000 Hepimiz toplu bir kör noktanın bilinçsiz kurbanlarıyız. 00:08:20.000 --> 00:08:22.000 Farkına varmıyoruz ve 00:08:23.000 --> 00:08:29.000 koltuklarının kumaşının veya halının zehir moleküllerini tuttuğunun da farkında değiliz. 00:08:30.000 --> 00:08:35.000 yada da bu kumaşın teknolojik bir ürün olup olmadığını bilmiyoruz 00:08:35.000 --> 00:08:39.000 veya üretilen bu gıdanın tekrardan kullanılabileceğini 00:08:39.000 --> 00:08:41.000 veya çöp yığını olarak mı kalacağını. 00:08:41.000 --> 00:08:46.000 Diğer bir deyişle, ekolojik ve toplum sağlığına, satın aldığımız şeylerin sosyal ve 00:08:47.000 --> 00:08:50.000 ekonomik hakkaniyetlerinin sonuçlarına karşı 00:08:50.000 --> 00:08:52.000 duyarsızız. 00:08:54.000 --> 00:08:58.000 Diğer bir deyişle, aslında herşey çok açık ve ortada 00:08:58.000 --> 00:09:02.000 ama biz göremiyoruz. Bizi işaret eden 00:09:02.000 --> 00:09:05.000 sistemin kurbanları oluyoruz. Bunu düşünün. NOTE Paragraph 00:09:06.000 --> 00:09:09.000 Eşya: Gündelik Nesnelerin Gizli Hayatı 00:09:10.000 --> 00:09:12.000 adında muhteşem bir kitap var. 00:09:13.000 --> 00:09:16.000 Mesela bir t-shirt'ün yapımıyla ilgili bilgi vardır. 00:09:16.000 --> 00:09:19.000 Pamuğunun nerede yetiştiği ve kullanılan gübre ile ilgili 00:09:19.000 --> 00:09:21.000 ve bu gübrenin kullanımının topraktaki etkileriyle ilgili 00:09:21.000 --> 00:09:25.000 bilgi verir. Mesela şundan da bahseder, 00:09:25.000 --> 00:09:28.000 pamuk tekstil boyasına dirençlidir; 00:09:28.000 --> 00:09:31.000 bu boyanın yüzde 60'ı yıkandığında atık suya karışır. 00:09:31.000 --> 00:09:34.000 Salgın hastalık uzmanları tarafından, tekstil merkezlerine yakın 00:09:34.000 --> 00:09:39.000 yaşayan çocukların, lösemiye yakalanma ihtimalinin yüksek olduğu iyi bilinir. 00:09:40.000 --> 00:09:44.000 Polo.com'un, Victoria's Secret' ın tedarikçisi Bennett and Co. adında 00:09:45.000 --> 00:09:50.000 bir şirket var -- bu durumun farkında olan CEO'ları sayesinde, 00:09:51.000 --> 00:09:55.000 Çin'deki boyacıları ile atık suların yeraltı suyuna 00:09:55.000 --> 00:09:57.000 karışmadan önce uygun bir şekilde 00:09:57.000 --> 00:10:01.000 ilgilenileceğinden emin olacakları bir ortak girişim kurdular. 00:10:01.000 --> 00:10:05.000 Şimdi, düzgün üretilmiş bir t-shirt'ün yerine kötü koşullarla üretilmişi 00:10:06.000 --> 00:10:10.000 tercih etme şanımız yok. Peki bize bunu yaptıran nedir? NOTE Paragraph 00:10:13.000 --> 00:10:16.000 Bunun üzerinde düşünüyordum. İlk olarak, 00:10:16.000 --> 00:10:21.000 raftaki bir ürünün baştan sona kadar hangi aşamalardan geçtiğini 00:10:21.000 --> 00:10:25.000 bildiren yeni bir elektronik etiketleme sistemi var. Fabrikaya kadar takip edebilirsiniz. 00:10:26.000 --> 00:10:28.000 Fabrikadaki kayıtlarına kadar 00:10:28.000 --> 00:10:32.000 takip edebiliyorsanız, geçirdiği tüm üretim 00:10:32.000 --> 00:10:36.000 sürecini de öğrenebilir ve düzgün üretilmişse, 00:10:36.000 --> 00:10:40.000 bu şekilde hatırınıza alabilirsiniz. Eğer bu şekide üretilmemişse, 00:10:40.000 --> 00:10:44.000 bunu da anlayabilirsiniz -- bugün, herhangi bir mağazaya gidin, 00:10:44.000 --> 00:10:47.000 telefonunuzun barkod okuyucusuyla etiketi 00:10:47.000 --> 00:10:49.000 tarayın ve sizi websitesine yönlendirsin. 00:10:49.000 --> 00:10:51.000 Bunu fıstığa karşı alerjisi olanlar için kullanıyorlar. 00:10:52.000 --> 00:10:54.000 Website baktığınız ürünle ilgili tüm bilgileri size verebilir. 00:10:55.000 --> 00:10:56.000 Diğer bir deyişle, 00:10:56.000 --> 00:11:00.000 satınalma noktasında şefkatli kararımızı verebilecek durumda oluruz. NOTE Paragraph 00:11:00.000 --> 00:11:06.000 Enformasyon biliminde bir deyiş vardır: Eninde sonunda 00:11:06.000 --> 00:11:09.000 herkes herşeyi bilecek. 00:11:09.000 --> 00:11:11.000 Şimdi soru şu: Bir fark yaratacak mı? 00:11:13.000 --> 00:11:16.000 Bir süre önce New York Times'ta çalışırken, 00:11:17.000 --> 00:11:19.000 80'li yıllardaydı bu, New York'ta ortaya çıkan yeni 00:11:19.000 --> 00:11:21.000 bir problemle ilgili bir makale yazdım -- 00:11:21.000 --> 00:11:23.000 Sokaklardaki evsizlerle ilgiliydi. 00:11:23.000 --> 00:11:27.000 Evsizlerden sorumlu bir sosyal hizmetler birimiyle beraber 00:11:27.000 --> 00:11:30.000 iki haftamı geçirdim. Onların, evsizleri gidecek bir yerleri olmayan 00:11:30.000 --> 00:11:35.000 psikolojik hastalar olarak gördüklerinin farkına vardım. 00:11:35.000 --> 00:11:39.000 Onlara bir tanı konmuştu. Bana ne yaptığı -- 00:11:40.000 --> 00:11:43.000 bana yaptığı, gözümüzün önünde olmasına, gördüğümüz halde 00:11:44.000 --> 00:11:47.000 yanından geçip gitmemize sebep olan 00:11:47.000 --> 00:11:50.000 kentsel trans halinden beni çekip çıkarmasıydı. 00:11:52.000 --> 00:11:54.000 Farkına varmıyor ve bu yüzden de tepki vermiyoruz. NOTE Paragraph 00:11:57.000 --> 00:12:02.000 Bundan bir gün sonra -- bir Cuma günüydü -- günün sonunda, metroya doğru 00:12:02.000 --> 00:12:05.000 gittim -- metroya gidiyordum. İş çıkışı vaktiydi 00:12:05.000 --> 00:12:07.000 ve binlerce insan merdivenlerden aşağı iniyordu. 00:12:07.000 --> 00:12:09.000 Ve bir anda, merdivenlerden aşağı inerken, 00:12:09.000 --> 00:12:12.000 insanların -- yüzlerce ve yüzlercesinin üzerinden geçtiği, 00:12:12.000 --> 00:12:16.000 hareketsiz, üstünde bir şey olmayan, boylu boyunca yatan 00:12:17.000 --> 00:12:18.000 bir adamı farkettim. 00:12:19.000 --> 00:12:22.000 Kentsel trans halim bir şekilde zayıfladığından, 00:12:23.000 --> 00:12:26.000 kendimi, sorunun ne olduğunu anlamak için dururken buldum. 00:12:27.000 --> 00:12:29.000 Durduğum anda, yarım düzine insan bir anda adamın 00:12:30.000 --> 00:12:31.000 çevresinde halka oldu. 00:12:32.000 --> 00:12:34.000 Onun Bir Latin olduğunu, İngilizce bilmediğini, 00:12:34.000 --> 00:12:39.000 parası olmadığını, sokaklarda amaçsız gezindiğini, açlık çektiğini ve açlıktan bitap düştüğünü 00:12:39.000 --> 00:12:40.000 anladık. 00:12:40.000 --> 00:12:42.000 Hemen birisi portakal suyu getirmeye gitti, 00:12:42.000 --> 00:12:44.000 başka birisi sosisli sandviç satınaldı, bir diğeri metro polisini çağırdı. 00:12:45.000 --> 00:12:48.000 Bu adam hemen ayakları üzerine dikildi. 00:12:48.000 --> 00:12:52.000 Ve hepsi basit bir farkındalık sayesinde olmuştu. 00:12:53.000 --> 00:12:54.000 Ve ben bu konuda iyimserim. NOTE Paragraph 00:12:54.000 --> 00:12:55.000 Çok teşekkür ederim. NOTE Paragraph 00:12:55.000 --> 00:12:57.000 (Alkış)