WEBVTT 00:00:00.840 --> 00:00:02.040 Bilim. 00:00:02.760 --> 00:00:06.176 Lisedeki biyoloji veya fizik derslerinde yaşadığımız 00:00:06.200 --> 00:00:09.096 sıkıcı mutsuz anılarımızı canlandıran ilk kelime. 00:00:09.120 --> 00:00:12.216 Ama size garanti ederim, orada yapılan şeyin 00:00:12.240 --> 00:00:14.416 bilimle çok az ilgisi vardı. 00:00:14.440 --> 00:00:16.736 O aslında bilimin "Ne" olduğuydu, 00:00:16.760 --> 00:00:19.480 birilerinin icat ettiği şeylerin tarihiydi. 00:00:20.720 --> 00:00:23.056 Bir bilim insanı olarak en çok merak ettiğim şey 00:00:23.080 --> 00:00:25.216 bilimin "nasıl" olduğudur. 00:00:25.240 --> 00:00:29.056 Çünkü bilim, işletilen bilgidir. 00:00:29.080 --> 00:00:32.536 Bir gözlem yaparız, o gözleme bir açıklama tahmin ederiz 00:00:32.560 --> 00:00:34.616 ve sonra diğer gözlem ve deneyleri yaparak 00:00:34.640 --> 00:00:36.560 test edebileceğimiz bir öngörüde bulunuruz. NOTE Paragraph 00:00:37.080 --> 00:00:38.416 Birkaç örnek. 00:00:38.440 --> 00:00:42.016 Başlangıçta insanlar Yer'in aşağıda göğün ise yukarıda olduğunu fark etti 00:00:42.040 --> 00:00:45.920 ve hem Güneş hem Ay, Dünya'nın etrafında dönüyor gibiydi. 00:00:46.720 --> 00:00:48.256 Tahmin ettikleri açıklama 00:00:48.280 --> 00:00:51.360 "Evrenin merkezi Dünya olmalı." idi. 00:00:52.240 --> 00:00:55.440 Öngörü: Her şey Dünya'nın etrafında dönmelidir. 00:00:56.120 --> 00:00:57.776 Bu öngörü sonunda test edildi. 00:00:57.800 --> 00:01:00.616 Galileo ilk teleskoplardan birini eline alıp 00:01:00.640 --> 00:01:03.016 gece gökyüzüne baktığında, 00:01:03.040 --> 00:01:06.736 gördüğü şey etrafında dönen, 00:01:06.760 --> 00:01:10.760 dört uydusuyla Jüpiter gezegeniydi. 00:01:11.760 --> 00:01:16.136 Sonra, Jüpiter'in yörüngesini takip etmek için o uyduları kullandı 00:01:16.160 --> 00:01:19.896 ve Jüpiter'in de, Dünya değil, Güneş'in etrafında 00:01:19.920 --> 00:01:21.880 döndüğünü anladı. 00:01:23.160 --> 00:01:25.440 Yani, öngörü testi geçememişti. 00:01:26.400 --> 00:01:28.496 Bu da Dünya'nın evrenin merkezinde olduğu 00:01:28.520 --> 00:01:30.696 kuramını boşa çıkarmış oldu. NOTE Paragraph 00:01:30.720 --> 00:01:32.630 Başka bir örnek: Sir Isaac Newton 00:01:32.630 --> 00:01:34.840 nesnelerin yeryüzüne düştüğünü fark etmişti. 00:01:34.840 --> 00:01:37.760 Tahmini açıklama yer çekimiydi. 00:01:38.520 --> 00:01:41.656 Öngörü her nesnenin dünyaya düşmesi gerektiği idi. 00:01:41.680 --> 00:01:45.240 Fakat tabii ki, her şey yeryüzüne düşmüyordu. 00:01:46.200 --> 00:01:47.760 Öyleyse yer çekimini ret mi ettik? 00:01:48.920 --> 00:01:53.336 Hayır. Teoriyi revize ettik ve başka yönde eşit ve zıt bir kuvvet olmadıkça, 00:01:53.360 --> 00:01:57.560 yer çekiminin nesneleri Dünya'ya çekeceğini söyledik. 00:01:58.160 --> 00:02:00.320 Bu, bizim yeni bir şey öğrenmemizi sağladı. 00:02:00.920 --> 00:02:04.176 Kuşlara ve kanatlarına daha dikkatli bakmaya başladık 00:02:04.200 --> 00:02:06.576 ve bu düşünce silsilesininden türemiş 00:02:06.600 --> 00:02:08.639 uçabilen icatlara bir bakın. 00:02:09.639 --> 00:02:14.776 Yani başarısız testler, istisnalar, aykırılıklar 00:02:14.800 --> 00:02:19.360 bize bilmediğimiz şeyleri öğretir ve bizi yeni bir yere götürür. 00:02:20.000 --> 00:02:23.200 Bilim bu şekilde ilerler. Bilim bu şekilde öğrenir. NOTE Paragraph 00:02:23.840 --> 00:02:26.096 Bazen medyada ve bazen daha da nadiren, 00:02:26.120 --> 00:02:28.536 ama bazen bilim insanları bile 00:02:28.560 --> 00:02:31.320 şu veya bu şeyin bilimsel olarak kanıtlandığını söylüyor. 00:02:31.880 --> 00:02:36.556 Ama umarım, bilimin hiç bir zaman bir şeyi kesin olarak sonsuza kadar 00:02:36.556 --> 00:02:38.790 kanıtlamadığını anlıyorsunuzdur. 00:02:39.520 --> 00:02:43.336 Neyse ki bilim, aramaya devam edecek ve 00:02:43.360 --> 00:02:44.776 aykırılıkları ve 00:02:44.800 --> 00:02:46.776 Jüpiter'in uyduları gibi 00:02:46.800 --> 00:02:48.296 bir sonraki istisnayı 00:02:48.320 --> 00:02:50.016 tanımlayacak ve bize 00:02:50.040 --> 00:02:51.536 bilmediğimiz şeyleri 00:02:51.560 --> 00:02:53.856 öğretmeye devam edecek kadar 00:02:53.880 --> 00:02:56.480 meraklı ve alçakgönüllüdür. NOTE Paragraph 00:02:57.160 --> 00:02:59.696 Burada birkaç saniyeliğine vites değiştirelim. 00:02:59.720 --> 00:03:01.656 Caduceus ya da tıbbın sembolü, 00:03:01.680 --> 00:03:04.136 farklı insanlar için farklı anlamlar taşır 00:03:04.160 --> 00:03:06.416 ancak tıp konusundaki genel söylemlerimizin çoğu 00:03:06.440 --> 00:03:09.216 gerçekten bir mühendislik problemine dönüşüyor. 00:03:09.240 --> 00:03:10.976 Kongre salonlarında ve sigorta şirketlerinin 00:03:11.000 --> 00:03:15.000 yönetim kurulu odalarında ödemenin nasıl yapılacağı düşünülüyor. 00:03:15.490 --> 00:03:17.296 Ahlak bilimciler ve Epidemiyolojistler 00:03:17.320 --> 00:03:20.016 tıp hizmeti sağlamanın en iyi yöntemlerini arıyor, 00:03:20.040 --> 00:03:22.826 hastane ve hekimler ise protokoller ve kontrol listelerine 00:03:22.826 --> 00:03:24.656 kafayı takmış durumdalar ki 00:03:24.680 --> 00:03:28.216 tıbbı güvenli bir şekilde uygulamanın en iyi yöntemlerini arıyorlar. 00:03:28.240 --> 00:03:30.360 Bunlar iyi şeyler. 00:03:30.960 --> 00:03:33.696 Bununla birlikte herkes az ya da çok 00:03:33.720 --> 00:03:35.696 tıp kitabının, 00:03:35.720 --> 00:03:38.240 kapanmış olduğunu varsayıyor. 00:03:39.160 --> 00:03:41.656 Sağlık hizmetinin kalitesini ona ulaşma hızımızla 00:03:41.680 --> 00:03:44.216 ölçmeye başladık. 00:03:44.240 --> 00:03:46.336 Böyle bir iklimde, sağlık hizmeti veren 00:03:46.360 --> 00:03:49.176 kuruluşların çoğunun gerçekten hızlı yağlama dükkânı gibi 00:03:49.200 --> 00:03:51.696 görünmeye başlaması beni şaşırtmıyor. NOTE Paragraph 00:03:51.720 --> 00:03:54.296 (Gülüşmeler) NOTE Paragraph 00:03:54.320 --> 00:03:58.256 Ben tıp fakültesinden mezun olduğumda tek sorun 00:03:58.280 --> 00:04:00.336 tamircinizin arabanıza takıp 00:04:00.360 --> 00:04:02.736 sonra da arızayı tam olarak bulduğu 00:04:02.760 --> 00:04:05.136 şu küçük zımbırtılardan birine sahip olmamamdı, 00:04:05.160 --> 00:04:07.256 çünkü tıp kitabı 00:04:07.280 --> 00:04:08.800 kapanmamıştı. 00:04:09.320 --> 00:04:11.160 Tıp bir bilimdir. 00:04:11.560 --> 00:04:14.240 Tıp işleyen bilgidir. 00:04:15.280 --> 00:04:16.656 Bir gözlem yaparız, 00:04:16.680 --> 00:04:18.815 bu gözleme dayanan bir açıklama tahmin ederiz, 00:04:18.839 --> 00:04:21.456 sonra test edebileceğimiz bir öngörüde bulunuruz. 00:04:21.480 --> 00:04:25.056 Tıptaki çoğu öngörünün test edilebileceği alan 00:04:25.080 --> 00:04:26.616 insan nüfusudur. 00:04:26.640 --> 00:04:30.216 Sıkıcı biyoloji derslerinden belki hatırlarsınız, 00:04:30.240 --> 00:04:32.416 popülasyonlar, bir ortalama 00:04:32.440 --> 00:04:33.656 etrafında bir Gaus veya 00:04:33.680 --> 00:04:35.536 normal eğri dağılımı gösterir. 00:04:35.560 --> 00:04:37.216 Bu nedenle tıpta 00:04:37.240 --> 00:04:40.456 tahmini bir açıklamadan yola çıkıp bir öngörü yaptıktan sonra 00:04:40.480 --> 00:04:42.360 bunu nüfus üzerinde test ederiz. 00:04:43.320 --> 00:04:46.256 Bunun anlamı, tıp konusunda bildiklerimiz 00:04:46.280 --> 00:04:48.536 bilgi birikimimiz ve teknik bilgilerimiz 00:04:48.560 --> 00:04:50.816 nüfustan gelir 00:04:50.840 --> 00:04:53.616 ancak bunun sınırı 00:04:53.640 --> 00:04:55.376 bir sonraki aykırılık 00:04:55.400 --> 00:04:56.646 ve Jüpiter'in uyduları gibi 00:04:56.646 --> 00:04:58.376 bize bilmediğimiz bir şeyi öğreten 00:04:58.400 --> 00:05:00.800 bir sonraki istisnaya kadardır. NOTE Paragraph 00:05:02.080 --> 00:05:03.416 Şimdi, ben bir cerrahım 00:05:03.440 --> 00:05:05.856 ve sarkomlu hastalara bakıyorum. 00:05:05.880 --> 00:05:08.080 Sarkom çok nadir bir kanser türüdür, 00:05:08.720 --> 00:05:10.760 kemik ve et dokusunda görülür. 00:05:11.240 --> 00:05:15.576 Size şunu söyleyeyim, benim hastalarımın her biri bir aykırılıktır, 00:05:15.600 --> 00:05:16.800 bir istisnadır. 00:05:18.000 --> 00:05:21.216 Şimdiye kadar hiç bir sarkom hastasına tıpta popülasyona dayalı 00:05:21.240 --> 00:05:25.496 bilginin en iyi türü olduğunu düşündüğümüz, rastgele bazlı 00:05:25.520 --> 00:05:29.650 klinik deneylere göre biçimlenen tekniklerle (bulgu) operasyon yapmadım. 00:05:30.400 --> 00:05:32.856 İnsanlar kalıpların dışında düşünmekten bahsediyor, 00:05:32.856 --> 00:05:35.456 sarkom için bir kalıbımız bile yok. 00:05:35.480 --> 00:05:37.996 Sarkom konusunda elimizde olanlar; 00:05:38.040 --> 00:05:42.976 bir belirsizlik bulutu bilinmezlikler ve isitisnalar ve aykırıklıklar. 00:05:43.000 --> 00:05:47.536 Ne hissettiğimi tahmin etmeniz kolay. Bunlar her bilim dalının 00:05:47.560 --> 00:05:49.096 en önemli iki kuralı; 00:05:49.120 --> 00:05:51.320 alçakgönüllülük ve merak. 00:05:52.000 --> 00:05:54.296 Alçakgönüllü ve meraklı olduğum için, 00:05:54.320 --> 00:05:56.616 hasta bana bir soru sorduğunda, 00:05:56.640 --> 00:05:58.080 cevabı bilmiyorsam, 00:05:58.920 --> 00:06:00.136 sarkomalı bir hastası 00:06:00.160 --> 00:06:03.176 olma ihtimali düşük de olsa bir meslakdaşıma danışırım. 00:06:03.200 --> 00:06:05.896 Hatta uluslararası bir işbirliği bile başlattık. 00:06:05.920 --> 00:06:09.056 Hastalar sohbet odaları aracılığı ile birbirleri ve destek 00:06:09.080 --> 00:06:10.280 gruplarıyla konuşuyor. 00:06:10.800 --> 00:06:14.376 Bu alçakgönüllü ve meraklı iletişim sayesinde 00:06:14.400 --> 00:06:17.960 yeni şeyler öğrenmeye çalışıyoruz. NOTE Paragraph 00:06:19.240 --> 00:06:21.296 Örnek olarak , bu benim bir hastam, 00:06:21.320 --> 00:06:23.000 dizine yakın yerde kanser vardı. 00:06:23.480 --> 00:06:25.856 Uluslararası işbirliğinin alçakgönüllü 00:06:25.880 --> 00:06:27.976 ve meraklı iletişimi sayesinde 00:06:28.000 --> 00:06:31.806 kanserli diz alındıktan sonra hastanın ayak bileğini diz olarak 00:06:31.830 --> 00:06:34.816 yeniden tasarlayabileceğimizi öğrendik. 00:06:34.840 --> 00:06:37.680 O zaman bir protez takabilir, koşar, sıçrar ve oynayabilirdi. 00:06:38.360 --> 00:06:41.376 O bu fırsatı uluslararası işbirliği 00:06:41.400 --> 00:06:44.176 sayesinde kullanabildi. 00:06:44.200 --> 00:06:45.896 Bunu istiyordu, 00:06:45.920 --> 00:06:48.880 çünkü bunu yaptıran diğer hastalarla temasa geçmişti. 00:06:49.920 --> 00:06:53.976 Yani, tıptaki istisna ve aykırılıklar 00:06:54.000 --> 00:06:57.960 bize bilmediğimiz bir şey öğretir ve ayrıca bizi yeni bir düşünceye götürür. NOTE Paragraph 00:06:59.080 --> 00:07:00.936 Şimdi, şu çok önemli; 00:07:00.960 --> 00:07:04.816 tıptaki aykırılık ve istisnaların bizi götürdüğü yeni düşünceler 00:07:04.840 --> 00:07:08.200 sadece aykırılık ve istisnalara uygulanmıyor. 00:07:08.920 --> 00:07:12.096 Sarkom hastalarından sadece sarkom tedavi etme 00:07:12.120 --> 00:07:14.080 yöntemleri öğrenmiyoruz. 00:07:14.920 --> 00:07:16.976 Bazen, aykırılıklar 00:07:17.000 --> 00:07:18.696 ve istisnalar 00:07:18.720 --> 00:07:21.960 bize genel nüfus için çok önemli şeyler öğretir. 00:07:23.360 --> 00:07:25.216 Bu ormanın dışındaki bir ağaç gibidir, 00:07:25.240 --> 00:07:29.256 aykırılık ve istisnalar dikkatimizi çeker 00:07:29.280 --> 00:07:33.616 ve belki de, bizi bir ağacın ne olduğunu daha iyi anlamaya götürür. 00:07:33.640 --> 00:07:36.136 Sık sık ağaçlara bakıp ormanı görmüyoruz deriz 00:07:36.160 --> 00:07:38.116 ama ormanın içindeki 00:07:38.176 --> 00:07:40.280 bir ağacı da görmeyiz. 00:07:40.720 --> 00:07:42.856 Ancak bu ağaç tek başına durduğunda 00:07:42.880 --> 00:07:45.776 bir ağacı oluşturan bağlantıları 00:07:45.800 --> 00:07:49.420 gövde, kök ve dalların ilişkilerini 00:07:49.420 --> 00:07:51.070 çok daha net anlatır. 00:07:51.360 --> 00:07:53.056 Bu ağaç eğri büğrü bile olsa 00:07:53.080 --> 00:07:56.576 bu ağacın kendi gövdesi, kökleri ve dallarıyla çok anormal 00:07:56.576 --> 00:07:58.376 ilişkileri bile olsa 00:07:58.400 --> 00:08:01.096 her şeye rağmen dikkatimizi çeker 00:08:01.120 --> 00:08:03.376 ve gözlem yapmamızı mümkün kılar 00:08:03.376 --> 00:08:05.830 ve sonra gözlemi genel nüfusta test edebilmeyi. NOTE Paragraph 00:08:06.000 --> 00:08:07.976 Sarkom'un nadir görüldüğünü söyledim. 00:08:08.000 --> 00:08:10.640 Bütün kanser vakalarının %1'idir. 00:08:11.280 --> 00:08:15.240 Muhtemelen siz de bilirsiniz, kanserin genetik olduğu düşünülüyor. 00:08:15.840 --> 00:08:18.966 Genetik olmasından kastettiğimiz; kanser, kansere dönüşen 00:08:19.010 --> 00:08:20.896 onkojenler ve tümör baskılayıcı 00:08:20.896 --> 00:08:23.910 genlerin devre dışı kalmasından kaynaklanır. 00:08:24.160 --> 00:08:26.576 Onkojenler ve tümör baskılayıcı genler hakkındaki bilgileri 00:08:26.600 --> 00:08:28.816 meme kanseri, prostat kanseri ve akciğer kanseri gibi 00:08:28.840 --> 00:08:30.816 yaygın kanser türlerinden öğrendiğimizi 00:08:30.840 --> 00:08:32.336 düşünebilirsiniz 00:08:32.360 --> 00:08:33.759 ama yanılıyorsunuz. 00:08:34.000 --> 00:08:36.895 Onkojenler ve tümör baskılayıcı genler hakkındaki bilgileri 00:08:36.919 --> 00:08:38.135 ilk kez 00:08:38.159 --> 00:08:41.990 bu minicik %1'lik, sarkom denen kanser sayesinde öğrendik. 00:08:42.760 --> 00:08:45.336 Peyton Rous, tavukların geçirilebilen 00:08:45.360 --> 00:08:47.376 bir sarkom formuna sahip 00:08:47.400 --> 00:08:50.520 olduklarını fark etti ve 1966'da Nobel Ödülü aldı. 00:08:51.050 --> 00:08:54.096 30 yıl sonra Harold Varmus ve Mike Bishop 00:08:54.120 --> 00:08:56.796 bu aktarılabilen ögenin ne olduğunu buldu. 00:08:56.810 --> 00:08:58.256 Bu bir virüstü, 00:08:58.280 --> 00:08:59.696 bir gen taşıyordu: 00:08:59.720 --> 00:09:01.160 src onkojen. 00:09:01.880 --> 00:09:05.536 Şimdi size src'nin en önemli onkojen olduğunu söylemeyeceğim. 00:09:05.560 --> 00:09:06.776 Size src'nin 00:09:06.800 --> 00:09:10.296 bütün kanserlerde en sık onkojen başlatan olduğunu söylemeyeceğim. 00:09:10.320 --> 00:09:12.760 Ancak bu ilk onkojendir. 00:09:13.960 --> 00:09:16.296 Bir aykırılıktı, bir istisnaydı, 00:09:16.320 --> 00:09:18.840 dikkatimizi çekti ve bizi biyolojinin 00:09:19.520 --> 00:09:23.560 geri kalanına dair çok önemli şeyler öğreten bir şeye yöneltti. NOTE Paragraph 00:09:24.880 --> 00:09:28.976 En önemli tümör baskılayıcı gen TP53'dür. 00:09:29.000 --> 00:09:31.736 Neredeyse bütün kanser türlerinde en sıklıkla 00:09:31.760 --> 00:09:33.560 devre dışı kalan baskılayıcı gendir 00:09:34.360 --> 00:09:36.676 ama biz bunu yaygın kanser türlerinden öğrenmedik. 00:09:36.680 --> 00:09:39.096 Biz bunu Doktor Li ve Fraumeni'nin 00:09:39.120 --> 00:09:40.696 ailelere bakıp bu ailelerde 00:09:40.720 --> 00:09:42.736 çok fazla sarkom görüldüğünü 00:09:42.760 --> 00:09:45.280 fark etmeleriyle öğrendik. 00:09:45.920 --> 00:09:47.696 Söylemiştim, sarkom nadirdir. 00:09:47.720 --> 00:09:50.896 Unutmayalım, milyonda bir tanıdır, 00:09:50.920 --> 00:09:53.056 eğer bu bir ailede iki kez çıkmışsa 00:09:53.080 --> 00:09:55.480 o ailede çok yaygın demektir. 00:09:56.640 --> 00:09:59.336 Bunların nadir olması gerçeği 00:09:59.360 --> 00:10:00.800 dikkatimizi çeker 00:10:01.670 --> 00:10:04.800 ve bizi yeni bir düşünme biçimine götürür. NOTE Paragraph 00:10:05.110 --> 00:10:06.936 Şimdi pek çoğunuz şöyle diyebilir 00:10:06.960 --> 00:10:08.496 veya haklı olarak der: 00:10:08.520 --> 00:10:10.416 "Tamam Kevin bu güzel ama 00:10:10.440 --> 00:10:12.496 anlattığın şey kuşların kanatları değil ki, 00:10:12.520 --> 00:10:16.200 Jüpiter denen bir gezegenin etrafında süzülen uydulardan bahsetmiyorsun. 00:10:16.520 --> 00:10:18.056 Bu bir insan. 00:10:18.080 --> 00:10:21.606 Bu aykırılık, bu istisna bilimde bir ilerlemeye yol açabilir, 00:10:21.606 --> 00:10:23.060 ama bu bir insan." 00:10:24.280 --> 00:10:25.896 Tek söyleyebileceğim 00:10:25.920 --> 00:10:28.280 bunu çok iyi biliyor olduğum. 00:10:29.760 --> 00:10:33.350 Nadir ve ölümcül hastalıkları olan hastalarla konuşuyorum. 00:10:33.800 --> 00:10:35.736 Bu konuşmalar hakkında yazıyorum. 00:10:35.760 --> 00:10:38.056 Bu konuşmalar korkunç şekilde yüklü. 00:10:38.080 --> 00:10:40.166 Bu konuşmalar, "Size kötü bir haberim var" 00:10:40.166 --> 00:10:43.530 veya "Artık yapabileceğimiz bir şey yok" gibi iğrenç sözlerle yüklü. 00:10:43.760 --> 00:10:46.960 Bazen bu konuşmalar tek bir kelimeye iniyor: 00:10:47.760 --> 00:10:49.650 "Ölümcül." NOTE Paragraph 00:10:52.920 --> 00:10:56.260 Sessizlik de oldukça rahatsız edici olabiliyor. 00:10:57.360 --> 00:10:59.936 Tıptaki boşluklar, bizim bu 00:10:59.960 --> 00:11:01.816 konuşmalarda kullandığımız 00:11:01.840 --> 00:11:04.280 kelimeler kadar önemli olabilir. 00:11:05.080 --> 00:11:06.616 Bilinmeyenler neler? 00:11:06.640 --> 00:11:09.040 Yapılmakta olan deneyler neler? NOTE Paragraph 00:11:09.470 --> 00:11:11.376 Birlikte küçük bir alıştırma yapalım. 00:11:11.400 --> 00:11:14.616 Yukarıda ekranda bir söz görüyorsunuz: "hiçbir yerde" 00:11:14.640 --> 00:11:16.260 Boşluğun yerine dikkat edin. 00:11:16.680 --> 00:11:20.170 Eğer bu boşluğu bir tık kaydırırsak, 00:11:20.640 --> 00:11:22.216 "hiçbir yerde" 00:11:22.240 --> 00:11:24.936 "şimdi burada" olur, 00:11:24.960 --> 00:11:26.856 tam ters bir anlama dönüşür. 00:11:26.880 --> 00:11:29.330 Boşluğu sadece bir yana kaydırdık. NOTE Paragraph 00:11:31.680 --> 00:11:33.256 Asla unutmayacağım; 00:11:33.280 --> 00:11:35.860 bir gece hastalarımdan birinin odasına gittim, 00:11:35.940 --> 00:11:37.936 o gün çok uzun ameliyatlar yapmıştım 00:11:37.960 --> 00:11:39.976 ama yine de gidip bir görmek istedim. 00:11:40.000 --> 00:11:43.330 Birkaç gün önce kemik kanseri tanısı konmuş bir oğlandı. 00:11:43.570 --> 00:11:46.520 O gün sabah, annesiyle birlikte kemoterapi 00:11:46.520 --> 00:11:48.136 uzmanlarıyla görüşmüştü 00:11:48.160 --> 00:11:50.936 ve kemoterapi için hastaneye yatmıştı. 00:11:50.990 --> 00:11:53.336 Odasına gittiğimde neredeyse gece yarısıydı. 00:11:53.360 --> 00:11:55.536 Uyuyordu ama annesi oradaydı, 00:11:55.560 --> 00:11:57.136 yatağın kenarında el feneriyle 00:11:57.160 --> 00:11:58.616 kitap okuyordu. 00:11:58.640 --> 00:12:01.600 Benimle bir iki dakika konuşmak için koridora çıktı. 00:12:01.830 --> 00:12:04.376 Okuduğu şey kemoterapi doktorlarının 00:12:04.400 --> 00:12:06.576 ona o gün verdikleri 00:12:06.600 --> 00:12:08.080 protokoldü. 00:12:08.200 --> 00:12:09.890 Onu ezberlemişti. 00:12:11.200 --> 00:12:14.736 Dedi ki: "Doktor Jones, bize 00:12:14.760 --> 00:12:16.936 bu tür bir kanserde, her zaman 00:12:16.960 --> 00:12:18.970 kazanamayız dediniz, 00:12:19.680 --> 00:12:23.300 ama ben bu protokolü inceledim ve sanıyorum bunu yapabilirim. 00:12:23.960 --> 00:12:27.536 Bu çok zor bir tedavi ama sanırım buna izin verebilirim. 00:12:27.560 --> 00:12:30.536 İşten ayrılacağım, annemlere taşınacağım 00:12:30.560 --> 00:12:32.520 ve bebeğime bakacağım." 00:12:35.320 --> 00:12:36.860 Ona söylemedim. 00:12:37.840 --> 00:12:40.980 Düzeltmek için sözünü kesmedim. 00:12:41.680 --> 00:12:43.936 Protokole güveniyordu, 00:12:43.960 --> 00:12:46.670 ben bile razı olsam, 00:12:46.670 --> 00:12:49.600 bu oğlunu kurtarmayabilirdi. 00:12:51.960 --> 00:12:53.310 Ona söylemedim. 00:12:54.040 --> 00:12:56.060 O boşluğu doldurmadım. 00:12:57.080 --> 00:12:59.056 Bir buçuk yıl sonra 00:12:59.080 --> 00:13:02.100 oğlu yine de kanserden öldü. 00:13:03.100 --> 00:13:04.810 Ona söylemeli miydim? NOTE Paragraph 00:13:04.950 --> 00:13:07.616 Şimdi çoğunuz şunu diyebilir: "Ne olmuş yani?" 00:13:07.640 --> 00:13:08.896 Bende sarkom yok. 00:13:08.920 --> 00:13:10.816 Ailede kimsede sarkom yok. 00:13:10.840 --> 00:13:12.296 Her şey gayet güzel 00:13:12.320 --> 00:13:15.016 ama bu benim hayatımla bir sorun olmaz." 00:13:15.040 --> 00:13:16.296 Muhtemelen haklısınız. 00:13:16.320 --> 00:13:19.370 Sarkom hayatınızda çok önem kazanmaz. 00:13:21.040 --> 00:13:23.376 Ama tıptaki boşluklar 00:13:23.400 --> 00:13:25.430 hayatınız için önemlidir. NOTE Paragraph 00:13:26.070 --> 00:13:28.816 Size küçük pis bir sırrı söylemedim. 00:13:28.840 --> 00:13:32.840 Size tıbbın öngörülerini nüfus üzerinde test ettiğini söyledim, 00:13:32.840 --> 00:13:34.496 ama şunu söylemedim 00:13:34.520 --> 00:13:36.736 ve tıp bunu genelde söylemez, 00:13:36.760 --> 00:13:39.616 bir birey ne zaman tıpla 00:13:39.640 --> 00:13:41.266 karşılaşsa 00:13:41.620 --> 00:13:46.300 hatta bu birey genel nüfusun içinde iyice erimiş de olsa 00:13:47.360 --> 00:13:49.736 ne bu birey, ne de hekim 00:13:49.760 --> 00:13:52.900 bireyin genel nüfus içinde konumlanacağı yeri bilmez. 00:13:53.040 --> 00:13:55.736 Dolayısıyla, tıpla her karşılaşma 00:13:55.760 --> 00:13:57.540 bir deneydir. 00:13:57.920 --> 00:13:59.936 Deneyde bir 00:13:59.960 --> 00:14:01.640 denek olursunuz. 00:14:02.560 --> 00:14:07.400 Ve sonuç sizin için iyi de olabilir, kötü de. 00:14:08.320 --> 00:14:10.186 Tıp iyi işlediği sürece, 00:14:10.190 --> 00:14:12.896 hızlı hizmettten, kurusıkı atmaktan 00:14:12.910 --> 00:14:16.840 ve özgüvenin coştuğu konuşmalardan şikâyetimiz yok. 00:14:17.340 --> 00:14:19.376 Ama işler iyi gitmediğinde 00:14:19.400 --> 00:14:21.450 bazen farklı şeyler isteriz. NOTE Paragraph 00:14:22.520 --> 00:14:26.320 Bir meslektaşım bir hastanın bacağından bir tümör aldı. 00:14:26.590 --> 00:14:28.736 Bu tümörden endişeleniyordu. 00:14:28.760 --> 00:14:31.486 Hekim toplantısında bu endişesini dile getirdi, 00:14:31.530 --> 00:14:33.216 bu tömör aynı bacakta 00:14:33.240 --> 00:14:36.250 tekrarlama riski yüksek tipten bir tümördü. 00:14:36.680 --> 00:14:38.426 Fakat hastasıyla konuşması 00:14:38.440 --> 00:14:40.776 tam da bir hastanın istediği konuşmaydı, 00:14:40.800 --> 00:14:42.056 özgüvenle dolup taşıyordu. 00:14:42.080 --> 00:14:45.096 Şöyle demişti: "Hepsini aldım, rahatça git." 00:14:45.120 --> 00:14:46.856 O ve kocası çok mutluydu. 00:14:46.880 --> 00:14:50.960 Çıktılar, güzel bir yemekle kutladılar, şampanya açtılar. 00:14:51.650 --> 00:14:54.336 Tek sorun, birkaç hafta sonra 00:14:54.360 --> 00:14:57.456 aynı bölgede başka bir nodül olduğunu fark etmesiydi. 00:14:57.480 --> 00:15:01.616 Anlaşıldı ki hepsini almamıştı ve henüz iş bitmemişti. 00:15:01.640 --> 00:15:04.870 Ama o noktada olan şey beni kesinlikle mest etti. 00:15:04.990 --> 00:15:06.816 Meslektaşım bana gelip şunu dedi: 00:15:06.840 --> 00:15:09.850 "Kevin, sakıncası yoksa benim için bu hastaya bakabilir misin?" 00:15:09.880 --> 00:15:13.456 Cevaben: "Neden, yapılacak doğru şeyi sen de benim kadar biliyorsun, 00:15:13.480 --> 00:15:15.096 yanlış bir şey yapmadın ki." dedim. 00:15:15.120 --> 00:15:19.600 Bana: "Lütfen, hastaya benim için bak." dedi. 00:15:20.840 --> 00:15:22.736 Utanmıştı -- 00:15:22.760 --> 00:15:24.380 yaptığı şeyden değil, 00:15:24.874 --> 00:15:27.290 aşırı güvenle yapmış olduğu 00:15:27.350 --> 00:15:29.390 konuşmadan utanmıştı. NOTE Paragraph 00:15:30.050 --> 00:15:33.216 Böylece hastaya çok daha yaygın bir operasyon yaptım 00:15:33.240 --> 00:15:36.376 ve daha sonra hastayla çok farklı bir konuşma yaptım. 00:15:36.400 --> 00:15:38.736 Şöyle dedim: "Büyük ihtimalle hepsini aldım 00:15:38.760 --> 00:15:41.176 ve büyük ihtimalle rahatça gidebilirsiniz 00:15:41.200 --> 00:15:44.360 ama bu bizim yaptığımız bir deney. 00:15:44.870 --> 00:15:47.056 Bu sizin gözleyeceğiniz şey. 00:15:47.080 --> 00:15:48.976 Bu benim gözleyeceğim şey. 00:15:49.000 --> 00:15:52.936 Operasyonun işe yarayıp yaramadığını kanserden kurtulup kurtulmadığınızı 00:15:52.960 --> 00:15:54.760 görmek için beraber çalışacağız." 00:15:54.920 --> 00:15:57.306 Size garanti ederim benimle konuştuktan 00:15:57.306 --> 00:16:00.990 sonra kocasıyla bir şampanya patlatmamıştır. 00:16:01.600 --> 00:16:04.456 Şimdi o bir bilim kadınıydı 00:16:04.480 --> 00:16:08.760 sadece kendi deneyinde bir denek değildi. NOTE Paragraph 00:16:09.960 --> 00:16:11.576 Yani, doktorunuzda 00:16:11.600 --> 00:16:15.056 alçakgönüllülük ve merak 00:16:15.080 --> 00:16:16.280 arayın. 00:16:16.760 --> 00:16:19.736 Yılda neredeyse 20 milyon kişi 00:16:19.760 --> 00:16:23.696 bir doktorun odasına giriyor 00:16:23.720 --> 00:16:26.320 ve bir hastaya dönüşüyor. 00:16:26.930 --> 00:16:30.840 Siz veya sevdiğiniz biri yakın bir zamanda hasta olacak. 00:16:31.670 --> 00:16:33.820 Doktorunuzla nasıl konuşacaksınız? 00:16:34.210 --> 00:16:36.520 Onlara ne anlatacaksınız? 00:16:36.760 --> 00:16:38.830 Onlar size ne anlatacak? 00:16:40.320 --> 00:16:42.816 Size bilmedikleri bir şeyi 00:16:42.840 --> 00:16:44.360 anlatamazlar 00:16:45.560 --> 00:16:49.440 ama sadece sorduğunuzda, bilmediklerini 00:16:49.930 --> 00:16:51.870 size söylerler. 00:16:52.160 --> 00:16:55.280 Öyleyse lütfen, sohbete katılın. NOTE Paragraph 00:16:55.900 --> 00:16:57.416 Teşekkürler. NOTE Paragraph 00:16:57.440 --> 00:17:00.308 (Alkışlar)