Pekala, dünya resmimizi alalım. Dünya oldukça muhteşem. Ben bir jeoloğum, o yüzden oldukça heyecanlıyım, fakat, dünya mükemmel. Güçlü, dinamik, sürekli değişiyor. Dünyada yaşamak oldukça heyecanlı. Fakat bugün sizlerle, bir jeolog olarak kendi bakış açımdan, günümüzde dünya üzerinde sürdürülebilir bir yaşama sahip olmamız konusunda aldığımız kararlarda, dünyanın geçmişini anlamanın nasıl yardımcı olabileceğini paylaşacağım. Dünyanın yüzeyinde olup biten birçok heyecan verici şey var. Şuraya biraz yakınlaşırsak sizinle, olup biten şeylerden birisiyle ilgili konuşmak istiyorum. Dünyanın yüzeyinde materyaller her zaman karışıyor ve olan en büyük şeylerden birisi, yüksek dağlardaki materyallerin aşınması, taşınması ve denizde birikiyor olması. Bu süreç her zaman devam ediyor ve tabiatın işlevi üzerinde devasa etkileri var. Güney Hindistan'dan bir örnek -- dünyada bazı en büyük dağlara sahibiz ve bu uydu fotoğrafında, nehirlerin dağlardan denizlere materyal taşıdığını görebilirsiniz. Bu nehirleri buldozer olarak düşünebilirsiniz. Temelde, bu dağları alıp, onları denize doğru itiyorlar. Size şöyle bir örnek vereceğiz. Biraz yaklaştırıyoruz. Size özellikle bir nehirden bahsetmek istiyorum. Nehirlerin, denize materyalleri iterken oluşturdukları güzel biçimleri görebiliyoruz, fakat bu biçimler sabit değil. Bu nehirler kıpırdanıyor ve sık sık hoplayıp zıplıyorlar ve yaşamımızda büyük etkileri olabilir. Bunun bir örneği, Koshi Nehri. Koshi nehrinin c harfi şeklinde güzel bir yolu var ve Nepal'in büyük dağlarından çıkıp, yüksek dağlardan aşınan tonlarca materyali, bir sürü tortuyu da beraberinde taşıyarak, Hindistan'a yayılıyor ve bu materyali taşıyor. Şu alana yakınlaşacağız ve ben de sizlere biraz Koshi'ye neler olduğundan bahsedeceğim. Bu sistemlerin nasıl dinamik olabileceğinin örneğidir. Bu, Ağustos 2008'den bir uydu görüntüsü ve bu görüntü renkli olduğu için, bitkiler ya da ağaçlar yeşil, su ise mavi renkte. Burada tekrar, nehrin Nepal'e giderken geçtiği c şeklindeki yolu görebiliyoruz. Şu anda muson dönemi. Dünyanın bu bölgesinde Ağustos ayı, muson dönemidir ve nehrin yanında yaşayanlar, en azından bununla bağlantılı sellere, tehlikelere ve zorluklara alışıktır. Fakat 2008'de ilginç bir şey oldu ve bu nehir, çok farklı bir yönde hareket etti. Normalde olduğundan farklı bir biçimde yükseldi. Koshi Nehri şuraya doğru akar, fakat bazen, bu nehirler tortu da taşıdıkları için, bir tür tıkanma olabiliyor ve bu tıkanmalar da nehirlerin izledikleri yolu değiştirmelerine neden oluyor. Bu uydu görüntüsü, yalnızca iki hafta sonrasına ait. Burada önceki yol var, c şeklindeki yol ve artık mavi olmadığını görüyoruz. Şimdi elimizde, buradaki alanı ortasından kesen, bu mavi yol var. Olan şey şu: Koshi Nehri setlerini aştı ve bilgi açısından, buradaki ölçek çubuğu 40 mil. Nehir birdenbire 30 milden fazla hareket etti. Yani bu nehir tıkandı ve setlerini aştı. Burada ortalama bir hafta sonrasının görüntüsü var ve bunların önceki yol olduğunu ve nehrin sıçrama sürecinin, nehir en büyük yolundan uzaklaştıkça devam ettiğini görebilirsiniz. Bu tür tabiatlarda, yani nehirlerin sık sık harekete geçtiği tabiatlarda, ne zaman, nereye ve nasıl sıçrayacaklarını anlamak çok önemlidir. Fakat bu tür süreçler aynı zamanda evlere yakın yerlerde de oluyor. Birleşik Devletler'de, ABD kıtasının çoğunun suyunu çeken Mississippi Nehri var. Rocky Dağları ve Büyük Ovalardan materyalleri itiyor. Materyalleri çekiyor ve Amerika'ya taşıyor ve Meksika Körfezine atıyor. Bu, Mississippi Nehrinin bugün aşina olduğumuz yolu, fakat her zaman bu yönde ilerlemedi. Jeolojik kayıtları kullanırsak, geçmişte nereye gittiğini görebiliriz. Örneğin, buradaki kırmızı alan 4600 yıl önce Mississippi Nehrinin aktığını ve materyal depoladığını bildiğimiz yer. Sonra, yaklaşık 3500 yıl önce, bu turuncu renkli yolu takip ederek yön değiştirdi. Hareket etti ve etmeye devam ediyor. Bu yaklaşık 2000 yıl önce, bin yıl önce, 700 yıl önce. Günümüzde aşina olduğumuz yolunu çizmesi, yalnızca 500 yıl öncesi gibi yakın bir zamanda gerçekleşti. Bu süreçler gerçekten önemli ve özellikle burada, Mississippi'deki set atlama olaylarının kara ve deniz arasında arazi oluşturduğu bu delta alanında çok önemli. Bunlar gerçekten değerli emlaklar ve bunun gibi deltalar, gezegenimizde en yoğun nüfüsa sahip alanlardan birkaçı. Yani bu tabiatların dinamiğini, nasıl oluştuklarını ve gelecekte nasıl değişmeye devam edeceklerini anlamak, orada yaşayan insanlar için oldukça önemli. Nehirler ayrıca kıpırdarlar. Bahsettiğim şey, bir tür daha büyük sıçramalar. Size bazı nehir kıpırtılarını göstereceğim. Şimdi Amazon Nehri havzasına doğru inişe geçeceğiz ve burada da yine, And Dağlarından materyalleri çeken, taşıyan ve süren ve sonra onları Güney Amerika'ya taşıyan ve Atlantik Okyanusuna bırakan büyük bir nehir sistemimiz var. Yakınlaşırsak, bu güzel, kıvrımlı nehir yollarını görebilirsiniz. Yine, gerçekten güzeller, fakat yine, sabit değiller. Bu nehirler kıpırdanıp duruyorlar. Geçmiş 30 yıla ait uydu görüntülerini kullanarak, bunların nasıl değiştiklerine bakabiliriz. Bir dakika için bu nehirdeki eğim veya kıvrımları izleyin, bir yerde uzun süre kalmadığını göreceksiniz. Değişiyor, gelişiyor ve biçimini eğriltiyor. Özellikle bu alana bakarsanız, nehirden tamamen ayrılan bir tür düğüm olduğunu fark etmenizi istiyorum. Neredeyse bir kamçı vurulmuş gibi ve belirli bir noktada nehrin yolunu kesiyor. Yine, bilgi amacıyla, bu bölgede bu nehir, bir veya iki dönem boyunca yolunu ortalama dört mil değiştirdi. Yani, dünyada içerisinde yaşadığımız tabiatlar, bu materyaller dağlardan aşınıp denize taşındıkça, daima kıpırdıyorlar. Daima değişiyorlar ve bu tabiatlar üzerinde yaşamımızı sürdürebilmek için, bu süreçleri anlayabilmemiz gerekiyor. Fakat, eğer elimizde yalnızca dünyanın yüzeyinde olup bitenlerle ilgili bilgi varsa bunu yapmak zordur. Değil mi? Çok fazla gözlemimiz yok. Örneğin, yalnızca 30 yıl değerinde uydu görüntülerimiz var. Daha fazla gözlem, bu süreçleri daha çok anlamamızı sağlar. Ayrıca, dünyanın yüzeyini işgal etmeye ve değiştirmeye devam ettiğimiz sürece, bu tabiatların değişen iklime ve çevre kullanımına nasıl tepki vereceğini bilmemiz gerekiyor. Burada kayalar devreye giriyor. Nehirler aktıkça, dağlardan denizlere materyalleri taşıdıkça, bazen kum, kil ve kaya taneleri toprakta sıkışıp kalıyor. Toprakta sıkışıp kalan bu şeyler, toprağa gömülüyorlar ve zamanla, nihayetinde kayalara dönüşen büyük, kalın çökelti birikintileri elde ediyoruz. Bunun anlamı şu; bu tür büyük, kalın tortul kayaç yığınlarını gördüğümüz yerlere gidip, zamanda geriye gidebiliriz ve geçmişte tabiatın neye benzediğini görebiliriz. Bunu, yeniden düzenlemeye yardım etmek ve dünyanın nasıl geliştiğini anlamak için yapabiliriz. Bu oldukça işe yarar bir şey, çünkü dünyanın destansı bir tarihi var. Değil mi? Bu video, dünya tarihinin yalnızca ilk 600 milyon yılı için paleocoğrafyanın yeniden yapılandırılması. Buna biraz daha bakalım. Plakalar hareket ettikçe, iklimin değiştiğini, deniz seviyesinin değiştiğini biliyoruz, geri dönebileceğimiz birçok farklı tür tabiata ve birçok farklı tür çevreye sahibiz -- zaman makinemiz olsaydı -- geri dönüp bakabilirdik ve aslında bir zaman makinemiz var çünkü o zamanlarda tortulaşmış kayalara bakabiliyoruz. Size bunun bir örneğini vereceğim ve sizi dünya geçmişinde özel bir zamana götüreceğim. Ortalama 55 milyon yıl önce, gerçekten ani bir ısınma olayı olmuştu ve olan şey ise, bir sürü karbondioksidin, dünyanın atmosferine yayılmasıydı ve aniden, aşırı bir küresel ısınma olayına yol açmıştı. Isınma derken, bayağı ısınmadan bahsediyorum, Kanada kadar kuzeyde ve Patagonya kadar güneyde timsahlar ve palmiye ağaçları gibi şeyler vardı. Yani oldukça sıcak bir zamandı ve gerçekten aniden oldu. Yapabileceğimiz şey, geri gidip o zamanda tortulaşmış kayaları bulmak ve tabiatın, bu ısınma olayına karşın nasıl değiştiğini görmek. İşte, evet, kayalar. (Gülüşmeler) İşte bir yığın kaya. Buradaki sarı leke, bu aslında bir fosil nehri, tıpkı gösterdiğim karikatür gibi, bunlar 55 milyon yıl önce bırakılmış tortular. Jeologlar olarak bizler gidip, onlara yakından bakabilir ve tabiatı anlayabiliriz. İşte başka bir örnek. Bu sarı leke bir fosil nehri. Üstünde bir tane daha var. Gidebiliriz, detaylı bakabilir ve ölçümler, gözlemler yapabiliriz, özelliklerini ölçebiliriz. Örneğin, burada vurguladığım özellikler bize özellikle bu nehrin muhtemelen bir metre olduğunu söylüyor. 55 milyon yıl önce burada dolaşsaydınız, bu küçük tatlı dereden yürüyerek geçebilirdiniz. Bu kanalların üstünde ve altındaki kırmızımsı şeyler, bunlar antik toprak tortuları. Yani tüm bunlar bize orada neyin yaşadığını, büyüdüğünü söyleyebilir ve bu nehirlerin, taşkın yataklarıyla nasıl etkileşime geçtiğini anlatabilir. Detaylı bakabilir ve bu nehirlerin nasıl aktığına ve tabiatların neye benzediğine dair bazı özgünlüklerle bunu tanımlayabiliriz. Özellikle bu yer için bunu şu anda yaptığımızda, bu ani ısınma olayından önce ne olduğuna bakarsak, nehirler yollarını bir şekilde dağlardan denizlere sürdüler ve belki de Amazon Nehri havzasında size gösterdiğim şeye benzediler. Fakat, iklim değişikliği olayının başlangıcında, nehirler hızla değiştiler. Birdenbire daha genişlediler ve o yer üzerinde ileriye ve geriye daha rahatlıkla gider oldular. Nihayetinde, nehirler bu iklim olayından önceki hallerine benzeyen eski hallerine geri döndüler, fakat bu çok, çok uzun zaman aldı. Yani, dünyanın zamanında geriye gidebilir ve bu tür canlandırmalar yaparak dünya tabiatının, böyle bir iklim olayına bağlı olarak nasıl değiştiğini anlayabiliriz. Nehirlerin değişme biçimlerinden bazıları veya nehirlerin biçimlerini ve hareketlerini değiştirme nedenleri, hava sıcakken toprağın yüzeyine düşen fazla su gibi şeylerden kaynaklanır, daha çok tortu taşıyabiliriz ve daha çok tortuya neden olabiliriz, bu da nehirlerin davranışlarını değiştirir. En nihayetinde dünyanın yüzeyi bizim evimiz olduğu sürece dinamik çevrelerde yaşamakla ilgili kaynakları ve riskleri daha dikkatli biçimde yönetmemiz gerekir. Bunu gerçekten aralıksız bir biçimde yapabilmemizin tek yolu da, tabiatların dünya geçmişinde nasıl davrandıkları ve nasıl geliştikleri hakkında bilgi sahibi olmaktır. Teşekkürler. (Alkış)